Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
suçlu

Suçlu

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Suçlu



cngzdmr yazıları - Suçlu -yaşam hikayeleri


Gecenin karası gibi - kısa sayılabilecek uzunlukta- kara saçları gözlerinin önüne dökülmüş , kirden rengi kaçmış kazağının kollarının ağzı ile gözyaşlarını siliyor bir yandan da içli bir bakışla bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ,belirsiz ,birisine…

Gün emaneti devretmenin verdiği rahatlıkla usulca bırakıyor günah yüklü dünyayı , örtü misali gecenin karanlığına…Serinlemiş, hatta soğuk denilebilecek bir hava …İnsanlar günün yorgunluğunu yüzlerine yüklemiş, hissiz, bir an önce eve ulaşma isteği ile yürüyor acele ile sokaklardan…Sokaklar çamur …Geçen günlerin hatırasını saklıyor üzerinde…Ve üzgün çehreler!

Bir bir evlerine dağılmış çocuklar , kapılarını kapatmış anneler…Sesler yükseliyor evlerden…Kızgın, üzgün ,korkutan sesler…

-Ne bu üst başının hali? Sana oyun oynarken üzerini kirletmeyeceksin demedim mi been?!

-……………

-Ben sana bu vakte kadar dışarıda kalmayacaksın diye kaç defa söyledim?

-…………

-Sana oyuncaklarını arkadaşlarına verme , kırarlar demedim mi? Oh olsun işte! Beyinsiz çocuk!

-………


-Çık dışarı çabuk !Bu haline ne? Bir de bu halle basma oraya buraya!Kaç defa söyledim ben kakan geldi mi bana söyle diye?

-------



Ve ağlamaya başlamıştıÇare miydi peki? Kaç kişi ağlayarak çare bulmuştu derdine? -Ben ağlayarak derdine çare arayanlardan değil rahatlamak isteyenlerdenim- Gözyaşları yıkmış bendini , dinlemez artık ,ne sus, ne yok!O kara gözler alışkın olduğu , -her gün farklı bir nedenle aynı sonu yaşıyordu zira!- hali tekrarlıyordu…Her günkü o hazin manzarayı…

-Yine altını pisletmişsin işte! Kim temizleyecek senin bu kirini şimdi? Çık dışarı! Çık çabuk arkana bile bakayım deme…

Son haykırışları çarpıyordu nemli duvarlarına evin!Ve küçücük yüreğine hançer saplıyordu , deşeliyordu durmadan orasını burasını o et parçasının – Ne kazanacaksa artık?-

-Sakın ben gelme demeden içeri adım atayım demeO soğukta öylece bekle de aklın başına gelsin!Göreyim bakalım bir daha yapar mısın, yapmaz mısın aynı şeyi?

Çıkmıştı işteVe öylece bekliyordu şimdiAma ne yi ? Ne zamana kadar sürecekti bu bekleyiş?

Sahi ne kadar acımasız olmuştu insanlar?Bir küçük şey için miydi bunca kızmalar , köpürmeler? Kızan kimdi hem,kızılan kim? Kızı değil miydi oysa kızanın kızdığı o elbiseleri içinde küçülmüş, korkmuş, kaybolmuş kız?

Evet!

O zaman bu yapılan nedendi? Nereden unutmuştu kendi küçüklüğünü? Bir öç alma mıydı yoksa?

Bilemem Ne ise bu şey yapacağını yapmıştı işte Ağlıyordu…Gece o ilikleri donduran soğuklarının habercisini yollamıştı sokaklarına şehrin, tenhalarına

BahçeKışın belirtisi var her köşesindeÇıplak ağaçlar, ölü toprak…

İşte kapının kuytu köşesi

İşte o O elinde olmadan yapılmış bir yanlışın,- kabahat sayılan birilerince- cezasını çekiyor Soğuk her dakika biraz daha hissettiriyor ıslak elbiseler içinde …Küçülmüş sanki!Elleri kıpkırmızı ,Donmuş Islak gözler

Ağlıyor Çıkalı kaç zaman oldu umurunda değil işte ağlıyorAyakkabı yok ayağındaKovulmanın ertesinde giymeye bile vakti olmamış Burnu akmış ama şimdi sırası mı?Olan olmuşBelki isteksiz,istemeden, ama ne çare…

Şimdi ses gelecek kapını arkasındanYaptığı yanlışlın yıktığı kaleleri onarmaya çalışan, kırdığı kalpleri kazanmaya…

-Oy!, Oy!Kim kızmış kızıma ? Kim sana kıymış da seni bu soğukta bekletmiş böyle, ıslak? Seni, acımadan kim ağlatmış böylesi? …Oy , oy, Oy,,,Ağlama kızım ! Oy…

Biraz önce kızan, kendisi değilmiş gibi? Söyledikleri yalan mı ne annenin?

Anneler de yalan söyler mi?


-Oy! Ben sana kızmadım ki? Ben sana demedim onları, Oy, Oy…


Yalan! Sanki biraz önce diş gıcırdatan kendisi değildi?Kovan, hatta yakınında olsa dövmeyi bile göze alabilecek olan?

Ne iki yüzlü insan bunlar! Madem acıyacaktın nedendi bunca kızmalar, bağırmalar, kırmalar? Altı üstü bir kıyafetti işte değer miydi?


Göz yaşları hicran olmuş , duymuyor bileO nasıl ağlayış ya rab? Hala ağlıyor? ( biraz da üşümenin birikmiş boşalması olsa gerek!)

Neden sonra açıyor kollarını Sıkı sıkı sarılıyorAğlıyorIsıtıyor sıcaklığında ellerini , içini,


Kapı açılıyorKucağına almamış annesi, yürüyorlar kapıya doğru ,,…Kirli diye mi hala bu kucağa almayış? Yoksa hala kızgınlığın eseri mi?


Kapanıyor kapı…Ağlama sesi geliyor kulaklaraİnadına…


Anne…Anne…Anne…

Dinliyor dallarına tünemiş kuşlar Amira’nın ağlayışını…Ağlıyorlar



cngzdmr

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.