Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
başka, türlüsü, şiddetin

Şiddetin Başka Türlüsü

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şiddetin Başka Türlüsü



Şiddetin Başka Türlüsü Yazısı - Şiddetin Başka Türlüsü Başak Sayan - Başak Sayan Yazıları

Her yerde bu konu Şu kadını kocası dövdü, bunun ağzını burnunu kırdı, şunun vücudunda kırılmadık kemik bırakmadı


Gözleri morarmış, ağızları burunları kaymış kadın fotoğrafları

Sebep çoğu kez yetersizlik hissini kadın üzerinden giderme dürtüsü

Ama adam bir de 'seviyorum, ondan yaptım' deyince tüm yelkenler indiriliveriyor bir anda! Sevgi kutsal ya, her seven kıskanır, ardından dayanamaz basar dayağı ya!

Kadın sığınma evleri, feministler ayaklanmış; kadına dayağa son!

Beri yandan bunları okuyan başka bir kısım kadın da 'benim kocam hiç bunlara benzemez Bugüne kadar elini bir kez bile kaldırmadı bana' der

Der ama o güne değin yüzlerce kez aldatılmıştır, aşağılanmıştır, bastırılmıştır

Aşağılamanın tek yolu çirkin sözler söylemek değildir Bin tane yolu vardır bunun Yaptığın işi ve seni küçümsemek, her yaptığını şiddetli ve alaycı bir şekilde eleştirmek mesela Bilinçli olarak kendine güvenini hedef almakta burada

Gittiğin yerlere, görüştüğün insanlara, giydiğin kıyafetlere karışmak, canı istediği için bunları engellemek mesela Hoşa gidecek dozda bir kıskançlıktan bahsetmiyorum yalnız Söz konusu kendisinin kurallarının geçerli olduğunu kanıtlamak çünkü burada

Kadını ağzından çıkan her kelimeyi bin kez düşünecek denli çok sindirmek, korkutmak, azarlamak mesela Burada da kendi borusunu öttürme arzusu var Şiddet gösterme pahasına


'Yatağımdaki Düşman' filmi boşuna mı çekildi? Psikolojik şiddettin de bin tane yolu var sonuçta

Yani;

Karıma, sevgilime bir kez bile elimi kaldırmadım diye övünen erkekler;

Koyun elinizi vicdanınıza; dürüstçe cevap verin!

Vurmamış olsanız bile şiddetin başka türlüsünü göstermediniz mi hiç hayatınız boyunca?


KADİR TOPBAŞ! BU EZİYETE BİR SON VERİN!

Hayvan barınakları neden vardır?

Sokakta kalmış, evsiz hayvanlar daha iyi şartlarda yaşayabilsinler diye

Karınlarını doysun, karda kışta donarak ölmesinler, aşıları düzenli yapılabilsin, kontrollü çiftleşsinler, kontrollü çoğalsınlar diye

Hastalıklardan korunsunlar, hastalık yaymasınlar diye

Genelde bu tür barınaklarda hayvanseverler çalışır Birçoğu da gönüllü olmak üzere

Ama bir barınak var ki burada hayvanlara yapılan işkenceleri görenlerin kanı donuyor

Hayvanlar minicik kafeslerde istifleniyor, adım atacak yerleri olmadığı gibi sürekli dayak atılıyor

Tedavi edilmiyor, akıl almaz metotlarla güya iyileştiriyoruz diye canları yakılıyor Her taraf dışkı ve kan

Dilleri yok bu hayvanların! Acı çektikleri zaman bağıramıyor, haykıramıyorlar dertlerini bizim gibi!

Tek yapabildikleri onlara bunu yapanlara bakmak üzgün gözlerle

Bunların sorumlusu bu hayvan barınağının başında olan Hasan Gençdal 94-97 yılları arasından İBB Mezbahalar Müdürü olarak görev yapmış kendisi!

Ne acıması, ne üzülmesi ne de en ufak bir sorumluluk hissetmesi bu yüzdendir belki de

Bu hayvan zulmüne biri dur demeli!

Ve acil yapılması gereken Gençdal'ın görevine bir son verilmesi!

Onun yerine işleri götürecek gönüllüler var!


YAŞAM TARZI DAYATMASI

Hani bu bir yaşam tarzı dayatması değildi?

Hani isteyen istediği gibi yaşamakta hür idi?

Hani yapılan düzenlemeler sadece Avrupa standardına ulaşma çabasından ibaretti?

Hani herkesin yaşam standardının güvencesi hükümet idi?

Hani içkiyle ilgili getirilen yasaklar korkulan boyutta değil idi?

N'oldu?

Daha bu hafta yapılan bir tiyatro oyununun galasında ezelden beri süregeldiği halde içki ikram edilememiş

Dünyanın her yerinde sanatsal faaliyetlerde ikram edilen şarap bizde yasaklanmış

Yaşı 24'ten büyük olanlara da değil hani Böyle organizasyonlarda toptan yasak içki

Kanunen 18 yaşına gelmiş kişiler evlenebilir, mülk alıp satabilir, ehliyet alabilir, oy verebilir, iş kurabilir Neden? Çünkü doğru ile eğriyi artık ayırt edebiliyordur

Muhafazakar kesim 18'e gelmesini de beklemez, onlara göre yetişkinlik yaşı buluğ çağına girer girmez başlar Kişi buluğ çağına girdiyse artık yetişkindir, evlenip çoluk çocuk sahibi olabilir

Ama gel gör ki bir insan yetişkin sayılıp tüm bu saydıklarımı yapabiliyor ama içki alamıyor Neden? Yaşı 24 olup da yetişkin bulunmadığı için

Bu ne yaman bir çelişkidir?

Şimdi bu yaşam tarzı dayatması değil de nedir?


EVCİLLEŞTİRİLMEK

Hayat kısa Hayat hızlı Hepimiz aceleciyiz bu yüzden

Hepimiz bir şeyleri kaçırma telaşında Bir günden öbürüne geçerken aklımızda hep yapamadıklarımız, kaçırdıklarımız

Yaşamın zorlukları karşısında tükenirken her birimiz, dost istiyoruz yanımızda Şöyle sağlam, her daim arkamızda duracak cinsten

Amma velakin şikayetçiyiz adam gibi bir dost bulamamaktan, sırtımızı dayayacağımız bir yoldaşımız olmamasından

Olmaması değil halbuki bunun nedeni

Dost bulmak, yoldaş olmak için önce tanımak gerekir Tanımak için de evcilleştirmek evvela

Çünkü insan ancak evcilleştirdiğini gerçekten tanıyabilir sonuçta

Ama kimsenin vakti yok karşısındakini tanımaya Alışmışız, her şeyi satın alabiliyoruz nasıl olsa

Ama dost satan tacir olmadığı için dostumuz, yoldaşımız da olmuyor bu durumda

Sanmayın ki sadece hayvanlar evcilleştirilir bu dünyada

En hakiki evcilleşme süreci yaşayan insandır ama fark edemez evcilleştiğini, en sonunda

Sonra bir gün bir uyanır, aniden fark eder neden mavi ya da yeşil rengin onun için başka bir anlamı olduğunu

Saçları sarıysa eğer sevdiğinin farklı olur anlamı artık güneşe bakmanın da

Anlar, yüz binlerce kişi içinden neden tek bir kişiyi önemli bulduğunu

Artık her günü başka günlerden ayıran, her saati başka saatlerden farklı kılan biri vardır yaşamında

Artık her gün aynı saatte çalan telefon çalmadığında, mutfaktan gelen kokuları duymadığında, geceleri ona sarılan kolları bulamadığında düşecektir endişeye farkında olsa da olmasa da

Düşünüp duracaktır neyin bu kadar farklı olduğunu kara kara

İşte o an anlayacaktır onu bu denli önemli kılan şeyin onun için harcamış olduğu zaman olduğunu

Yani evcilleştirirken aslında evcilleşmiş bulunduğunu

Not: En sevdiğim kitap 'Küçük Prens' Kocaman birer yetişkin olsak da içimizdeki Küçük Prensleri kaybetmemek umuduyla


Haftanın sözü

Nasıl ki gerçek ahlak sahipleri ahlaka aldırmazsa, gerçek belagat da iyi konuşmaya aldırmaz Moliere


Başak Sayan

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.