Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anne, merhaba

Merhaba Anne

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Merhaba Anne



anneye özlem sözleri - anne ile ilgili yaşam hikayeleri - anneye dair - anneye özlem yazıları - anneler günü yazıları



Merhaba Anne

FATİH KAHRAMANİ
Dizlerim tutmaz olmuştu anne Yüreğim yangın yeriydi, ne yapmalıydım? Orada öylece durup seni mi izlemeliydim, yoksa gözyaşları içinde seni beklemeden secdemi etmeliydim?


Bak, ben geldim Yine yağmurlu bir akşamüstü, kuşlar evlerine birer birer dönerken insanlar ise kimliği belirsiz bir şekilde sevdikleriyle yürürken geldim Sana geldim anne Eskiden olduğu gibi yağmurların gök gürültüsü ile düeti esnasında korkunca yanına geldiğim gibi Ama şimdi korkmuyorum artık; büyüdüğümden değil anne, yalnızlığa alıştığımdan Senden sonra o kadar insan beni yalnız bıraktı ki hayat sahnesinde, artık bunlar sıradan şeyler geliyor bana

Yolda gelirken bir çiçekçi dükkânına uğradım; binlerce çiçeğin renk uyumuyla, cennet bahçesini andıran bir yerdi Saksıların içerisinde toprağın yoldaşı olan, özgürlük hayalleriyle yüzlerini güneşe dönmüş çiçekler, bir de senin en çok sevdiğin beyaz güller vardı anne Bir demet yaptıracak kadar param olmadı hiç ama yine de sen seversin diye bir tanesine razı oldum
Sana da bu toprak parçasını çok görüyorlar mı anne?
Bahçıvanları, zalim kimseler olan toprak parçasında sevgisizce büyütülen gülleri özgürlüklerine kavuşturmam da ne gibi sakınca var sence?

Sana, yağmurun yumuşattığı topraktan, dikenlerini sevgiden dolayı saklayan güllerden toplamak isterdim, ancak buna kimse izin vermedi
Güneşle Ay’ın nöbet değişimi şimdi Birazdan alacakaranlık saracak etrafımızı ve ardından sırdaşım olan gece selamlayacak seni Bak ezanlar okunuyor şehrimde Kalk anne, yine beyaz örtülere bürün de tut elimden namaz vakti geldi diye
Neden toprağın bu kadar solgun? Oysa ben seni yalnız bırakmaması için yağmur duasına çıkmıştım Neden, isminin yazılı olduğu tahta bu kadar toprağın içine batık? Oysa ben her tarafını taşlarla sağlamlaştırmıştım Aklıma senin uyuduğun kırık dökük yatağın geliyor Senin yaptığın gibi yapmıştım mezarını Tıpkı yatağın gibi Sahi mezar da insanın bir yatağı değil midir? Sen hep böyle derdin bana, ölümden korktuğumu sana söylediğimde anne
Son zamanlarını hatırlıyorum anne, hani bir seher vaktiydi, Allah’a hamd ile uyanmıştın, bir ayağını büyük taşla sağlamlaştırdığın kırık yatağından Ben ise, seninle namaza durmak için gecenin odamızı mateme bürüdüğü karanlığın içinde seni takibe koyulmuştum Lavaboya gittiğini sandığımdan mutfakla yan yana olan odamızda seccadelerimizi namaz için hazırlıyordum Seninle namaz kılmak o kadar güzeldi ki, seninle birlikte sabahın ilk ışıklarına ve güneşin bizi selamlamasına tanıklık ederdim Ve seni eskimiş beyaz entarinle meleğe benzetirdim Hayatım boyunca ilk ve son mutluluğumdu belki bu anlar Uzun bir bekleyişten sonra, namaz vaktinin geçişini haber vermek için sana doğru hareket ettiğimde ayın ışığı ile aydınlanan mutfağın kapısı önünde yerde oturur halde buldum seni Sen beni görmüyordun Anne Bir şeyler saklar gibiydin ve aceleci tavrın dikkatimi çekmişti
Bunu anlatmak kolay değil anne, o an ki, güneş bile dünyayı aydınlatmayı geciktirmiş, mutfağı ışığıyla saran ay nedense bulutlar ardına saklanmıştı Yerde bulunan ve bağdaş kurup önünde duran poşetler dikkatimi çekmişti Neden sonra farkına varmıştım anne, birinin içinde bayat ekmek parçaları diğerinin içinde ise çürümeye yüz tutmuş kayısılar vardı Ve sen sanki birinden saklarmışçasına hızlı bir şekilde ekmeklerin arasına kayısıları yerleştiriyordun
Dizlerim tutmaz olmuştu anne Yüreğim yangın yeriydi, ne yapmalıydım? Orada öylece durup seni mi izlemeliydim, yoksa gözyaşları içinde seni beklemeden secdemi etmeliydim?
Bağışla anne!
Ben seher vakti ile sabah namazı vaktinin aynı olmadığını sensiz olduğum gecelerde anladım
Neyse anne!
Şimdi gitme zamanıdır Seher vaktine bekler melekler Eğer tutsak olduğun bu toprak parçası içerisinden dışarı çıkmak istersen, çatlaklar arasında yağmur damlalarının sızdığı evine gel, bil ki, ben kışın soğuğunda bile mutfakla yan yana olan odamızda namaz için seccadelerimizi açmış seni bekliyor olacağım

FATİH KAHRAMANİ

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.