Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gözlem, projesi

Bir Gözlem Projesi: Ay

Eski 06-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Gözlem Projesi: Ay




BİR GÖZLEM PROJESİ: AY


Ay'ın gökyüzünde yükseldiği geceler, özellikle onu gözlemek isteyenler dışındaki gözlemciler için gözleme elverişli olmayan bir durum yaratır Bu yüzden, amatör gökbilimcilerin çoğu Ay'lı gecelerde gözleme çıkmaz Çünkü Ay parlaklığıyla gökyüzünü aydınlatır ve görülebilecek gökcismi sayısını önemli ölçüde azaltır Aslında, Ay başlı başına bir gözlem konusu olabilir Ay, yüzey şekillerini çıplak gözle bile görebildiğimiz tek gök cismidir Ay, Dünyamızın tek doğal uydusu olmasının yanı sıra, bize en yakın gökcismidir Bize en yakın gezegen olan Venüs'ten yaklaşık 100 kez daha yakındır Hatta, Ay'ın yaklaşık 400 bin kilometrelik uzaklığı, astronomik bir ölçek olarak kabul edilmeyebilir bile Pek çok insan, yaşamı boyunca yaptığı yolculuklarla bu mesafeyi kat etmiştir Bir dürbünle, hatta çıplak gözle gözleyebileceğimiz gökcisimlerinin sayısı oldukça fazladır Ancak ister bir dürbün kullanalım ister güçlü bir teleskop, Ay dışında hiçbir gökcisminin yüzey şekillerini ayrıntılı bir biçimde göremeyiz Yeryüzündeki en güçlü teleskopla bile, yıldızları ancak birer nokta ışık kaynağı olarak görürüz En yakın yıldızlardan birsinin çevresinde dönen bir gezegeni, Ay'ı çıplak gözle gördüğümüz kadar ayrıntılı görebilmek için, yaklaşık 16 000 kilometre çapında ve 1 milyar kez büyüten bir teleskopa gereksinimimiz olurdu Yukarıda değindiğimiz gibi Ay, öteki gökcisimlerine oranla dünyamıza çok yakında yer alır Bu nedenle, bir gökcisminden çok, bir "yeryüzü"ne benzetebilir Bu durumda, pek çok gökbilimcinin yaptığı gibi gökyüzü gözlemlerini, "Ay gözlemleri" ve "öteki gökcisimlerinin gözlemleri" olarak ikiye ayırmak pek de yanlış olmaz Ay'ın, çok alışık olduğumuz görüntüsü, birtakım evrelere girmesi dışında hiç değişmez Çünkü, ay bize hep aynı yüzünü gösterir Yani, Ay'ın kendi ekseni çevresindeki dönme süresiyle, Dünya'nın çevresinde dolanma süreleri eşittir Bu durum, özellikle oluşum aşamasındayken, Dünya'nın çekim etkisi ve dönmenin etkisiyle, Ay'ın şeklinin biraz (bizim fark edebileceğimizden çok az) bozulması nedeniyle ortaya çıkmıştır Ay'ın öteki yüzü, hiçbir zaman kendini Dünya'ya göstermez Bu yüzden, zaman zaman, "Ay'ın karanlık yüzü" olarak anılmış, bilim kurgu ve UFO meraklılarına malzeme olmuştur 1959 yılında yapılan uçuşa değin, bu yüz hakkında hiç bir veri yoktu Bugün, öteki yüzü, uzay araçlarının gönderdiği fotoğraflardan ve verilerden biliyor, tanıyoruz bu yüzde gizemli hiçbir şey bulunmuyor Sadece, Dünyamızın koruması olmadığından, göktaşlarına daha açık bir bölge ve bu nedenle de çok kraterli bir yapısı var Ay'ın, Dünya'nın çevresindeki dolanışı nedeniyle, dönemsel olarak, değişik bölgeleri aydınlanır Bu dönemsel olaylara, Ay'ın evreleri adı verilir Yeniay evresindeyken bize bakan yüzü Güneş'ten hiç ışık almaz Ama, Dünya'dan yansıyan güneş ışığı sayesinde, biraz olsun karanlık yüzeyi seçebiliriz Bu sırada, Güneş'le bizim aramızdadır ve ara sıra tam olarak aramıza girdiğinde güneş tutulması olur Dolunay evresi, Dünya Ay'la Güneş'in arasına girdiği zaman gerçekleşir Dolunayda, Ay'ın bize bakan yüzü tümüyle aydınlanır Dünya'nın gölgesinin Ay'ın üzerine düşmesiyle gerçekleşen Ay tutulması da bu evrede olabilir Bu iki evrenin arasında, Ay'ın bize bakan yüzü değişik miktarlarda aydınlanır ve öteki evreler ortaya çıkar Ay'ın Dünya çevresindeki bir dönüşünü tamamlama süresi 27,3 gündür Ancak, bizim gözlediğimiz süre daha uzundur Çünkü, aynı zamanda, Dünya da Güneş'in çevresinde dönmektedir Güneş'in görünür konumu değiştiğinden, Ay'ın yeniden aynı evrede olması ancak 29,5 gün sonra gerçekleşir Ay'ın yüzeyini oluşturan şekiller, iki ana gruba ayrılır: Denizler ve karalar (highlands) Denizler, çıplak gözle baktığımızda koyu renkli olarak gördüğümüz, bölgelerdir; diğerlerine oranla daha az engebeli yüzeylerdir Denizler, bize bakan yüzün yaklaşık üçte ikisini oluşturur Eskiden, bu bölgelerin gerçekten deniz (en azından eski deniz yatakları) oldukları düşünülüyordu Ancak, bugün böyle olmadığı iyi biliniyor Deniz olarak adlandırılan bölgeler, milyarlarca yıl önce akan lavların oluşturdukları, göreceli düz bölgelerdir Denizlere verilen adlar oldukça ilginçtir Bunlardan bazıları: Mare Tranquilitatis (Sessizlik Denizi), Mare Crisium (Bunalımlar Denizi), Lacus Somniorum (Hayalperestler Gölü) Kraterler, Ay'ın en belirgin yüzey şekilleri olarak kabul edilebilir En azından 300 bin kraterin çapı bir kilometreden büyüktür Kraterler, Ay'ın en belirgin yüzey şekilleri olarak kabul edilebilir en azından 300 bin kraterin çapı bir kilometreden büyüktür Kraterler, göktaşlarının çarpması sonucu oluşmuştur Birçoğunun merkezinde, çarpışmanın etkisiyle meydana gelmiş tepeler bulunur Ayrıca, kraterleri çevreleyen duvarların içi çarpışmada fışkırarak daha sonra çöken toprak ve taş parçalarıyla yeniden bir miktar dolduğundan genellikle düzdür Çok şiddetli çarpılmaların sonucu oluşan bazı kraterlerin çevresinde, fışkıran toprak ve taş parçaları, ışınlar oluşturacak biçimde yüzeye düşmüştür Çevresinde ışınlar bulunan kraterlerin en genç kraterler olduklarını söyleyebiliriz Çünkü, zamanla, öteki kraterler olduklarını söyleyebiliriz Çünkü, zamanla, öteki kraterler oluştukça bu izler silinir Ay toprağı pek çok sayıda çok küçük göktaşlarının çarpmasıyla zamanla koyu bir renk alır Ay'dan getirilen kaya örneklerinin üzerinde, pek çok mikroskobik krater olduğu gözlenmiştir bunlar, atmosferi olmayan uyduya çarpan çok küçük göktaşlarının ürünüdür Kraterlere verilen adlarsa, genellikle geçmişte yaşamış ünlü kişilerin, özellikle de bilim adamlarının adlarıdır Tycho, Kepler, Copernicus, kraterlere verilmiş adlara belirgin örneklerdir Kraterleri, birbirine oranla yaş sırasına dizmek, kısmen de olsa olanaklıdır Eğer bir krater öteki bir kraterin duvarını bölüyorsa, bu kraterin daha genç olduğu söylenebilir Bu bir dürbünle bile yapılabilecek bir gözlemdir Ay Güneş ışığının ortalama yüzde yedisini yansıtır Bu, yeni dökülmüş bir asfaltın Güneş altındaki parlaklığından daha fazla değildir Bu karşın, gökyüzünü öylesine aydınlatır ki, Ay'lı geceler, onu gözlemek istemeyen gökbilimciler için çok verimsiz olur Ay'ı gözlemek için büyük teleskoplarla bile yüksek büyütmelerle gözlenebilir Ay, her evresinde farklı bir manzara sunar Güneş ışınlarının Ay'ın değişik bölgeleri üzerinde yarattığı etkiyi izlemek son derece ilginçtir Kraterler, en iyi, gece ile gündüzü ayıran sınıra geldiklerinde gözlenirler Güneş ışınları, bu sırada kratere eğik olarak gelir ve kraterin bir kısmı gölgelenerek hoş bir görüntü oluşturur Geceyle gündüzü ayıran bu sınır dönemsel olarak değiştiği için her gün değişik bir manzarayla karşılaşırız Dolunayda ise, ışınlar yüzeye dik gelir ve bu nedenle gölgeler yok olur Bu da çoğu yüzey şeklini seçmeyi güçleştirir Ayrıca, Dolunay o kadar parlaktır ki teleskopla, hatta bir dürbünle bakıldığında gözü rahatsız eder Ay gözlemlerine, önce onun evrelerini inceleyerek başlayabilirsiniz Ay, her gün biraz daha geç doğar Bu 50 dakikalık gecikme, onun bize bakan yüzünün farklı miktarlarda ışık almasını sağlar Eğer dikkat ettiyseniz, Ay'ın belli dönemlerde gündüzleri de gökyüzünde olduğunu görmüşsünüzdür Yani Ay'ı gündüzleri de gözlemek olanaklıdır ikinci olarak denizleri ve kraterleri ayırt etmekle gözlemlerinizi sürdürebilirsiniz Koyu görünen bölgeler denizler, daha parlak olan bölgelerse kraterler ve diğer yeni oluşumlardır Dürbünle Ay Gözlemi Çok belirgin birtakım denizleri ve kraterleri, çıplak gözle gözleyebilirsiniz Ancak, bir dürbün, süze çok daha fazlasını verecektir Dürbünle, çok sayıda krateri inceleyebilirsiniz Özellikle, yüzeydeki geceyle gündüzü ayıran sınıra yakın bulunan kraterlere eğik olarak düşen güneş ışınlarının oluşturduğu manzara çok etkileyicidir Bir teleskopla elde edeceğiniz yüksek büyütmeyle Ay yüzeyine çok daha fazla yaklaşabilir ve binlerce krateri ve diğer yüzey şekillerini ayrıntılı olarak izleyebilirsiniz Kopernik krateri, yaklaşık 900 milyon yıl önce bir göktaşı çarpması oluşmuştur Bu krater yüzeydeki yeni oluşumlara güzel bir örnektir 100 kilometre çapındadır ve yaklaşık 20 trilyon ton TNT'ye eşdeğer bir patlamanın eseridir Oluşumundan bu yana Ay, buna benzer binlerce çarpışma geçirmiştir Daha yaşlı pek çok büyük kraterin aksine, Kopernik'in çevresindeki fışkırma sonucu oluşmuş ışınlar (radyal oluşumlar) belirgindir Bu ışınlar, çarpışma sonucu fışkıran maddenin yüzeye düşerek oluşturduğu şekillerdir Bu ışınların parlak olanları çıplak gözle bile seçilebilir Orta büyütmelerde (küçük bir teleskopla), kraterin içerisindeki küçük tepecikler ve teraslı duvarlar belirgin bir biçimde görülebilir Bu yüzey şekilleri çarpışmadan hemen sonra kabuk hareketleri sonucu oluşmuştur Kraterin içerisi, çarpışma sonucu düşen taş ve toprakla dolmuştur Bu nedenle de hemen hemen düz bir yapısı vardır bunun dışında, dikkatlice bakıldığında, bu düzlükte "ikincil hareketler" olarak adlandırılan pek çok küçük krater görülebilir Bu küçük kraterlerin bir bölümü de yine çarpışmadan fışkıran iri parçaların düşmesiyle oluşmuştur Proclus, bir başka yeni kraterdir Ancak, pervane biçimindeki fşkırma izleri, onu ötekilerden farklı kılıyor Laboratuvar deneyler, böyle bir oluşumun meydana gelebilmesi için çarpan cismin, yüzeye en az 25 derecelik bir eğimle düştüğünü gösteriyor Proclus böyle eğik çarpışmaların en iyi örneğidir Nem Denizi, gerçekte çok büyük bir çarpışma bölgesidir Çarpışmadan sonra kabuğun altından yüzeye sızan lavlarla dolan krater, düz bir biçim almıştır Yüzeyde, yüksekliği fazla olmayan sırtlar vardır Bu şekillerin nasıl oluştuğu tam olarak anlaşılamıyor Bununla birlikte, lavların daha yumuşakken sıkışarak buruşması sonucunda oluştuğu düşünülüyor Krateri dolduran lavların bir bölümü de buradan taşmış dışarı akmıştır Bu olay, özellikle bölgenin doğu tarafında belirgindir bu tür yüzey şekilleri, geceyle gündüzü ayıran çizgiye denk geldiklerinde en iyi biçimde gözlenebilmektedir Sel basmış kraterler : Ay'ın içlerinden yüzeye sızan lavlar, bazı kraterleri az yada çok doldurmuştur Bunların bir bölümü , Nem Denizi gibi kısmen, bir bölümü de tümüyle lavların altında kalmıştır Doğal olarak, tümüyle lavların altında kalan kraterleri az yada çok doldurmuştur Bunların bir bölümü de tümüyle lavların altında kalmıştır Doğal olarak , tümüyle lavların altında kalan kraterleri göremiyoruz Gassendi: Bu krater Nem Denizi'nin kuzey ucunda yer alan, ötekilerine pek benzemeyen bir kraterdir Düz tabanı, ergimiş kayaların dışarıya doğru uyguladığı kuvvet sayesinde yükselmiş, bu da onu benzerlerinden daha sığ bir krater yapmıştır Güneydeki yükseltiler: Ay'ın Güney bölgesi, kraterlerin en yoğun bulunduğu bölgedirBu kraterlerden eski olanları, yeni çarpışmalarla neredeyse tümüyle bozulmuştur Clavius, en eski kraterlerden birisidir$ ayrıca içerisindeki daha yeni kraterlerle dikkati çekmektedir Tycho, bu bölgedeki en belirgin kraterlerden biridir oldukça yeni bir oluşumdur; yaşı sadece 100 milyon yıldır Tycho, çevresindeki ışınları en iyi korunmuş kraterlerden birisidir Bu ışınlar özellikle dolunay sırasında çok belirgin bir biçimde görülebilir Apenin Dağları: Bu bölge, Yağmurlar Denizi'nin güneydoğu sınırında yer almaktadır Yaklaşık 4 milyar yıl önce çarpan asteroidler, bazı bölgelerde ay kabuğunu sıkıştırmış, böylece dağların oluşumuna yol açmıştır Apenin Dağları, bölgedeki en belirgin yüzey şekillerinden birisidir Düz Duvar: Bulutlar denizinde yer alan bir yüzey şeklidir Bu 110 km uzunluktaki duvar, batıya bakmaktadır bu yüzey şekli, kabuğun kırılarak, bir tarafın yaklaşık 250 metre çökmesiyle oluşmuştur duvar, dört hafta süren ay gününün bitiminde, Güneş doğarken çok belirgin bir gölge oluşturur Öteki zamanlarda pek belirgin değildir Ay yüzeyinde gözleyebileceğimiz o kadar çok yüzey şekli var ki onları incelemek belki de yaşamınız boyunca sürebilecek bir uğraş olabilir Çıplak gözle, sadece denizleri ve birkaç belirgin krateri, dağlık bölgeleri görebilirken, küçük ve çok pahalı olmayan bir teleskopla, ayrıntılı gözlemler yapabilirsiniz Kaynak:Tübitak


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.