|
|
Konu Araçları |
adıyaman, anadolu, bölgesi, resimlerigüneydoğu, turistik, yer, yerleri |
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik YerleriBesni Festivalleri Her yıl çeşitli sergiler düzenlenir, Besni’nin tanıtımı yapılır, eğitim adına konuşulur, akşamları da konserler verilir bu festivalde Besni Eğitim Festivalli Besni Üzüm Festivalli Gölleri Besni nin önemli akarsuları şunlardır: Fırat Nehri Göksu Irmağı Ağdere Sofraz Çayı Tavaş Çövenek Keysun Çayı Hamamları Bekir Bey Hamamı Eski Besni Meydan Hamamı Eski Besni Heykel ve Anıtlar Sesönk (Dikilitaş): Besni ilçesinin 33 km güneydoğusunda, Kızıldağ üzerinde Kommagene Kralı II Mithridates tarafından inşa edilen anıt mezar, her biri yaklaşık 10 metre yükseklikte üç çift sütunla çevrelenmiştir Sütunları üzerinde kadın, erkek ve aslan kabartmaları bulunmaktadır Sofraz Tümülüsü: İl merkezine 45 km, Besni ilçesine 15 km uzaklıkta, Üçgöz (Sofraz) köyündedir 15 m Yüksekliğinde olan mezarın üzeri kırma taş ve molozla örtülüdür Hastaneler Sağlık Grup Başkanlığına bağlı, Devlet Hastanesi, Toplum Sağlığı Merkezi, 1 Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Dispanseri, 1 Verem Savaş Dispanseri, 1 Halk Sağlığı Laboratuvarı ve Aile Hekimliği hizmetleri bu merkezce yürütülmekte olup, 22 Aile Hekimliği birimi ile 21 sağlık evi bulunmaktadır Toplam 8400 m2 alana sahip olan Besni Devlet Hastanesi 3 bina ve iki kattan ibarettir Otorum alanı olarak 2215 m2 toplam 6645 m 2 kapalı alanda hizmet vermektedir Hastanede 2 adet ameliyathane bulunmaktadır 25122006 tarihi itibariyle ilimiz genelinde Aile Hekimliği Sistemine geçildi Kamu Kurumları Besni Kaymakamlığı |
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik YerleriÖncelikle Besni de pazaryeri denildiği zaman, eskiden iki yer akla gelirdi bunlardan biri oduncu pazarı bir diğeri ise sebze meyve ve diğer ürünlerin satıldığı yer En önemli özelliklerinden birisi üretici ile tüketicinin direk muhatap olmasıdır Yani tarladan direk tüketiciye, aracısız, komisyonsuz, pazarlık usulünün uygulandığı bir alışveriş yeridir Ne bulunur? Dört mevsim, Besni ve çevresinde yetişen her türlü ürün ve ev yapımı yiyecek içecek ve diğer ürünler bu pazarda satılır Besni Caddeleri: Besni belediyesi tarafından PTT kavşağına ışıklandırma sistemi yapıldı Yeni ışıklar, Atatürk Caddesi’ne modern bir görünüm kazandırdı Besni Yenikent'ten Sinema caddesi Besni Kavşaklar: Besni Devlet Hastanesi Kavşağı Besni Merinos Kavşağı Adıyaman yolu kavşağı Besni Camiler Ulu Camii (Kurşunlu Camii) Kuzey cephede son cemaat yerine açılan cümle kapısı üzerindeki kitabeye göre 17yy’da yaptırılmış olan Ulu camii, buradaki diğer camilerde olduğu gibi muntazam bir plana sahip değildir Daha çok Arap mimari tarzını yansıtan eserin kuzey cephesinde, iki sıra halindeki sütunların meydana getirdiği üç bölümlü, son cemaat yeri, doğu yönde minare kaidesi ile birleşmekte ve camii beden duvarlarında çıkıntı teşkil etmektedir Bütünü ile “L ‘’ harfi şeklinde bir plana sahip olan Ulu camii, sadece doğu cephesindeki üzerleri dilimli, kemerli pencerelerle aydınlanmaktadır Büyük dikdörtgen kirişler içine alınmış olan pencereler, düz silmelidir Boyuna dikdörtgen olan esas ibadet yeri, içten mihrap duvarına paralel üç sıra halinde ve her sıra üçer bölüme ayrılmakta; sütunlar arası üst örtüyü taşıyan kemerlerle bir birine bağlanmaktadır Kuzeydoğu köşesinde son cemaat yerine bitişik olarak yapılmış bir minare vardır Gerek mimari organların ve gerekse mekan düzeni ile üst örtü bakımından esasen güneyde olan Besni’deki camilerin Arap stili ile mahalli geleneğin kaynaşmasından meydana gelmiş olduklarından hiç şüphe yoktur Toktamış Camisi Günümüzdeki Besni’nin güneyinde terk edilmiş olan Eski Besni’nin bulunduğu yerdeki bu cami, oldukça harap ve yıkık durumdadır XVIIyüzyılda yapıldığı sanılırsa da bu iddia kesin değildir Caminin son cemaat yeri ve minaresinin dışında kalan bütün bölümleri moloz taştan yapılmıştır İbadet mekanı duvarlarında yer yer ağaç hatıllar kullanılmıştır Son cemaat yeri ile orijinal olan minaresi keme taştandır Üst örtüsü toprak damlıdır İbadet mekanı dikdörtgen planlı olup, yöresel mimari üslubunu yansıtmaktadır Besni Külhanönü Camisi Bu caminin ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Yapıda kullanılan malzeme ve mimari elemanlara dayanılarak geç devir Osmanlı Camisi olduğu sanılmaktadır Dış duvarları kesme taştan olup, dikdörtgen planlı caminin önünde üç bölümlü son cemaat yeri vardır İbadet mekanı üç sıra halindeki pencerelerle aydınlatılmıştır Üst örtüsü çatı ile kaplanmıştır Kuzeybatı köşesine son cemaat yerinin çıkıntısı ile caminin ana duvarlarının birleştiği yere kare kaideli on iki kenarlı gövdesi olan minare yerleştirilmiştir Besni Çarşı Camisi Eski Besni’nin merkezinde bulunan bu cami çarşı içerisinde olduğundan ötürü Çarşı Camisi olarak tanınmıştır Kapısı üzerindeki kitabeden 1492 yılında Kalaunoğlu Mehmet Nasır tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir Bu kişinin Mısır Kölemen Sultanları ile bağlantısı olup olmadığı bilinmemektedir Cami yöresel üsluba göre yapılmış, düzgün bir planı bulunmamaktadır Girişte aynı zamanda avlu olarak kullanılan bir son cemaat yeri ve dikdörtgen planlı ibadet mekanı bulunmaktadır İbadet mekanı, iki sıra halinde üçer sütunla üç nefe ayrılmıştır Caminin ikinci katında ne amaçla bilinmeyen bir takım odalar yer almaktadır Dış cephesinin yalnızca doğu yönünde pencereler açılmış, diğer yönlere de yontma taştan sağır duvarlar yerleştirilmiştir Batı cephesi arazi meylinden ötürü toprak altında kalmıştır Bu nedenle de caminin üzerini örten topraktan arazi seviyesi ile aynı hizaya gelmiştir Doğu cephesinde giriş kapısı üzerine 12 kenarlı minaresi yerleştirilmiştir Besni Dikili Taşları Dikilitaş her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilen ülkemize özgü tarihi bir turistik yerdir Besni ilçesinin Zor mağara mezarında, Kızıl dağın üzerindedir Yaklaşık 5 – 6 Metre yüksekliğinde, moloz taşlardan yapılmış olan bu tümülüs muhtemelen Kommagene dönemine aittir Bu tümülüsün üç bir yanında ikili sütunlar mevcuttur Doğası, Dağları Besni dağları bitki örtüsü bakımından daha zengindir Hemen hiç boş alan görülmez, taşın kayanın arası alınteri dökülmüş, Antep fıstık ağaçları ile yemyeşildir Besnide Bulunan Dağlar: Geyik dağı Guz dağı Pohin dağı Kocadağı Kızıldağ Besni Eğitimi İnsan hayatında, en önemli unsur olan, eğitim ve kültür; kuruluşu çok eskilere dayanan, ilçemiz Besni, gerek Cumhuriyet gerekse de Osmanlı döneminden beri, eğitim, öğretim ve kültüre önem veren yerleşim yerlerinden biridir Bu konuda Osmanlı arşivlerinden yazılı kaynaklara geçmiş sağlam veriler bulunmaktadır 16ncı yüzyılda Hasan Bey Muallim Hanesi (öğretmen okulu) ve Bekir Bey Medreselerinin Besni’de bulunduğu, 20nci yüzyılın başlarında bir Rüştiye Mektebi ( ortaokul ), 748 talebesi bulunan 38 sübyan mektebi ( ilkokul ), Üç kiliseye bağlı olan, iki gayri Müslim mektebi, olduğu kayıtlarda sabittir Cumhuriyet döneminde de, eski Besni’de 2 ilkokulun bulunduğu ve gece mekteplerinin açıldığı, bilinmektedir Cumhuriyet dönemi, Besni’mizin yeni yerleşim yerinde de, 1938 yılında Dumlupınar İlköğretim Okulunun eğitim ve öğretime açıldığı bilinmektedir 1949 yılında halkın katkılarıyla, müstakil ortaokul binası yapılmış ve öğretime başlamıştır Ortaokul, 1969-70 yılında Besni Lisesine dönüştürülmüştür1960’lı yıllarda iki ilkokulun daha yapıldığı, 1968 yılında Türkiye ‘de 89 okuldan birisi olan Besni İlk Öğretmen Okulu öğrenime açılmıştır Günümüzde, ilçe merkezimizde, 7 lise (liseler bünyesinde Yabancı Dil Ağırlıklı Lise, Anadolu Ticaret Lisesi, ve Anadolu Kız Meslek Lisesi), belde ve köylerimizde de 5 lise olmak üzere 12 lisemiz mevcuttur Ayrıca liseye devam eden kızlarımızın okullarına devam edebilmeleri için Besni Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından YİBO bünyesinde kız öğrenci yurdu oluşturulmuştur İlköğretim olarak, ilçe merkezinde biri Yatılı Bölge olmak üzere, 11 ilköğretim okulu, 1 müstakil anaokulu, 1 Ahmet Emine Çil İş Okulu ve İlköğretim Okulu (Engelliler okulu) mevcuttur Belde ve köylerimizde, 27 tane müstakil ilköğretim okulu eğitim öğretime devam etmektedir İlköğretim okullarımızın tümünde, okul öncesi sınıf vardır Ayrıca, köy ve mezralarımızda, 70 adet Birleştirilmiş Beş Sınıflı İlköğretim Okulu mevcuttur İlçemizde bununla beraber 1 İlçe Halk Kütüphanesi, 5 dershane, 4 özel yurt, 2 Motorlu Taşıt Sürücü Kursu mevcuttur Bu manada, eğitim, öğretim ve kültüre önem veren ilçemizde okullaşma oranı % 100’dür İlçe merkezinde okuma oranı % 95, köylerde % 75 civarındadır İlçe Halk Eğitim Merkezimizce, 2005-2006 eğitim ve öğretim yılında, çeşitli alanlarda, (halıcılık, temel giyim, makine nakış, bilgisayar, İngilizce, Bağlama, Halk oyunları, kalorifer ateşçiliği, masa tenisi, futbol, ÖSS, LGS, Okuma–yazma, ahşap boyama ve yüzme) 122 kurs açılmış olup, bu kurslara 2648 kursiyer katılmıştır İlçemizde Gaziantep Üniversitesine bağlı olarak Besni Meslek Yüksek Okulu adı altında 1 adet yüksek okul bulunmaktadır Bu okulumuz, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından geçici olarak tahsis edilen, 4500 m2’si kapalı, 7000’m2 si açık alan olmak üzere, 11500’m2 kullanım alanına sahip binada öğretimine devam etmektedir Okuldaki derslik sayısı 18 adet, 7 tanesi 36 kişilik ve 1 adedi de 40 kişilik olmak üzere tolam 8 derslik kulanımına hazırlanmıştır Konferans Salonu bulunup 100 kişiliktir Teknoloji laboratuvarı 1 adet olup, 100 kişiliktir 2004-2005 eğitim öğretim yılında 52 öğrenci mezun olmuştur Besni Ekonomisi Besni, ekonomisinin temeli kamu sektörü, tarım ve ticarete dayalıdır İlçe halkının % 65’i tarımla uğraşmakta olup, geçimlerinin büyük kısmını bununla sağlamaktadır Besni, tarım ürünlerinin çeşitlilik arzettiği bir bölge olup, 1327000 dekar yüzölçümü olup, bunun % 54’ü tarım arazisi olarak kullanılmaktadır İlçemizde Doğrudan Gelir Desteğinden faydalanan çiftçi sayımız 6825 dir 2007 yılı itibari ile Tarım Müdürlüğümüz tarafından Pamuk Destekleme Primi başvuru sayısı 1345, Soya 1, Mısır 315, Kolza 4, Buğday-Arpa 1340 ve sertifikalı hububat tohum desteği başvuru çiftçi sayısı 222 olup çalışmalar devam etmektedir 2007 yılı itirbari ile İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından modern bağcılık, zeytincilik, Antep Fıstığı, Kooperatifçilik ve diğer konularla ilgili belde ve köylerde eğitim çalışmaları yapılmıştır Tarım Müdürlüğünün hazırladığı meyvecilik projeleri çerçevesinde 125000 Amerikan Asma Anacı, 4500 Nar, 7000 Aşılı Bağ Fidanı ile 25500 Zeytin fidanı dağıtımı yapılmıştır Bunların dışında 2007 yılı İlkbahar ve Sonbahar dikim sezonunda Adıyaman İl Özel İdare Müdürlüğü tarafından 30000 adet Amerikan Asma Anacı, 5500 adet Tüplü Zeytin Fidanı, 4500 adet Hicaz Nar Fidanı, 7000 adet Aşılı Bağ Fidanı dağıtılmış olup, ayrıca aynı sezonda Besni Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı tarafından finanse edilen meyvecilik projeleri kapsamında çifçilerimize, 95000 adet Amerikan Asma Anacı, 20000 adet Tüplü Zeytin Fidanı dağıtılmıştır Fidanların dikiminde % 90 tutma oranı gerçekleşmiştir Besni El Sanatları Geçmişte, halkın kendi ihtiyaçlarını karşılaması nedeni ile yaygın olan el sanatları, günümüzde gelişen teknoloji karşısında varlığını koruyamayarak eski yaygınlığını yitirmiştir, bazıları terk edilmiş bazıları da gittikçe azalır duruma gelmiştir Halı, kilim, savan dokumacılığı, dikiş – nakış, oya işi, sepetçilik, semercilik, yemenecilik gibi el sanatları rastlanan el sanatlarıdır Daha çok köylerde ve kırsal kesimde kişisel ihtiyaçları karşılamak amacıyla dokunan halı ve kilimler kök boyalarla boyanmış olan iplikle dokunur Halı Cicim Çanta Heybe Kilim Semer Kaybolan meslekler Elişi Kalaycılık Kaşıkçı Keçecilik Saraciye, Tire Pacatemizliği |
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik YerleriBESNİ BELDELERİ Besni Çakırhüyük Çakırhüyük, Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı bir beldedir Belediye başkanı: Hasan Özdemir'dir TARİH Çakırhüyük, 250 Yıllık geçmişi vardır eski adı Keysundur Beldemiz bize hakaret eden zat haddini bilsin devletin bu kasabasından savcısı araştırdı ve tarihimiz bellidir Kökümüzde türkmen bayat aşiretinden gelen insanlarız musul yöresinden iskan edilmişiz ve türkmen kültürü olan bir beldedir Kasabamız tarihi dokusu bozulmamış bir yerleşimdir Mahalleler: Abımıstık Mah Boybeypınarı Mah KöGoogle Page Rankingübaşı Mah Levzin Mah Yeşilova Mah Beldenin Yıllara Göre Nüfusu 2007 2000 6,037 1997 3,613 1990 3,074 1985 2,780 Besni Kesmepe Kesmetepe, Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı bir beldedir 7 Kasım 1991'de kurulmuştur Kesmetepe, 250 Yıl önce musuldan gelen bayat aşiretinden mihmanlı kolundan insanlarca kurulmuş bir türkmen beldemizdir Bir kolumuzda akçadağ mihmanlı köyünü kurmuşlardır Beldemiz ermenilerden sonra keysun, levzin köyleriyle beraber iskan edilmişlerdir Mahalleler: Atatürk Mah Çakmak Mah Fatih Mah İnce Mah Beldenin Yıllara Göre Nüfusu: 2007 2000 4,566 1997 2,851 1990 2,513 1985 1,501 Besni Köseceli: Yörenin tarihi genelde ilk çağ döneminde verimli hilal olarak adlandırılan Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve özelde Besni ve çevresinin tarihi ile paralel bir gelişme göstermiştir Yörenin yazılı tarihi Anadolu'nun genel yazılı tarihinin başladığı MÖ 1800 yıllarında Hititlerle başlar MÖ XVI Ve XVI yüzyılları arasında yöreye bir süre bir Babil Devleti Hâkim olur Daha sonra sırasıyla Akatların, Hurrilerin, Mitanilerin ve doğudan gelen kavimlerin hâkimiyetine girer Arkeolojik kazılardan elde edilen bilgiler Kummuh krallığı'nın (MÖ1000 ) Köseceli'nin güney doğusu’nda yer alan Keysun (Şimdiki Çakırhöyük Beldesi) ile güneyinde yer alan Boybey-pınarı’nda hüküm sürdüğü burada elde edilen Kummuh krallığı’ndan kalma Luvi Hiyeroglif (resimli yazı) yazısıyla yazılmış taş bloklardan anlaşılmaktadır Köseceli dahil olmak üzere verimli hilal olarak adlandırılan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne sonraki tarihi dönemlerde sırasıyla; MÖ - 708 – 605 Yılları arasında Asurlular MÖ - VII YY' da Kuzeydoğu'dan Anadolu'ya gelen Saka - İskit Türkleri MÖ - 600 – 555 Medler MÖ 553’de Persler MÖ - 333 – 323 yılları arasında Makedonyalılar MÖ - 305 – 69 yılları arasın da Selevkoslar egemen olur İdari merkezi Samsat ( Samosata), dini merkezi Sofraz ( Üçgöz Beldesi) olan ve sınırları Adıyaman’ın Gerger ilçesi’nden KMaraş ve Gaziantep’in bir bölümünü' de içine alan ve aynı zamanda Helenistik kültürün özelliklerini de içinde barındıran Makedonya, Axamanit ve Selevkosların soyundan gelen Komagellan (Kommagane) krallığı MÖ 69 - MS 72 yılları döneminde yöreye hakim olur Köseceli Beldesi’nde kuzeybatı ve batısı’nda bulunan çakmak taşı kullanılarak açılan mağaralar, Hiyeroglif yazıtlı taş bloklar, kaya kabartmaları, kaya mezarları ve beldenin merkezinde yer alan tümülüs, kara palıt ( kara meşe ) civarındaki ören yeri yazının kullanılmadan önce ve sonrası dönemleri yansıtan bulgulardır Adıyaman - Besni ile birlikte yöreye Kommagane krallığı’ndan sonra Roma imparatorluğu, 395’ten sonra’da Bizanslılar (Doğu Roma İmparatorluğu) hâkim olur; 396 – 400 yıllarında Kafkaslardan Anadolu’ya giren Hun Türklerinin akınına uğrar Hz Ömer zamanından itibaren (634 – 644 ) bölge Müslüman Arap ordularının akınına uğrar Yöre Halit Bin Velid 'in emrinde olan Rebiat-ül Bahali’nin, 670’lerde Emevilerin, 760'larda itibaren de ( 1085 yılına kadar) Abbasilerin hâkimiyetine geçer Bu dönemde Köseceli'nin 12 km güneydoğusunda yer alan Keysun ( Çakırhöyük) halifelik mücadelesinde (Emin - Mem'un arasındaki) Emin taraftarlarının güçlü komutanları olan Mudar'ın merkezi konumunda olup, Keysun ile birlikte civarı komutan mudar ve Nasr Bin Şabas’a destek vermişlerdir Kesmetepe sınırındaki Tavaş ( Tavas)'ın 200 metre yukarısındaki islamiyetin bölgeye girişindeki ilk sahabe mezarların örneklerinden olan mezar ile köseceli Beldesi’ndeki Ay Dede diye anılan mezar belediye tarafından korumaya alınmıştır Bu dönemden kalma olduğu muhtemeldir Yöreye Bizans destekli Babek isyanından sonra (837 ) Hamdaniler, akın eder Aynı dönemde Bizans imparatorluğu islam ordularına karşı tampon bölge oluşturmak amacıyla yöreye Ermenileri yerleştirmeye çalışır XI - Yüzyılın sonlarına doğru ( 1085 ) Besni, Sofraz, Keysun, Kargalı, Köseceli ve civarı Anadolu Selçuklu Devletinin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın komutanlarından Buldacı Bey tarafından fethedilir ve Maraş’a bağlanır Bu dönemde köseler taifesi Buldacı Bey'in onayı ile şimdiki yerleşim yerinin 1 Km kuzeybatısındaki alana yerleşir Bu dönemden itibaren Şimdiki köseceli 'nin ilk yerleşim yeri ve çevresine köseler, köse dam ve köseceli denir( Köse Dam aynı zamanda Konya ili’nin Bozkır ilçesi’nin bir köyünün de adıdır I Haçlı seferi sonunda ( 1097 ) yöre ile birlikte Urfa Haçlı Kontluğu’na bağlanırDaha sonra ( 1150 'den itibaren ) sırasıyla Anadolu Selçuklu Devleti'nin, Zengilerin ve Eyyübilerin hâkimiyetine girer Moğol istilası döneminde yöre tahrip olur Nüfusun bir kısmı göç eder 1398’de Osmanlılar yörede hâkimiyet kurarYavuz Sultan Selim’in mısır seferi’ne giderken takip ettiği ipek yolu Gölbaşı Çelikhan Belören, Suvarlı'dan Köseceli’ye Köseceli’den geçerek Kızılin’nden Fırat’a ulaşır 1516’da Besni kalesi’nin anahtarı Yavuz Sultan Selim’e takdim edilir Köseceli, Besni ile birlikte 1560’da Malatya sancağı’na bağlanır Bundan sonraki dönem’de köseceli, Araban’dan Siverek’e, Suvarlı'dan, Doğanşehir'e kadar geniş bir alanı içine alan kimi zaman vilayet merkezi, kimi zaman sancak merkezi, kimi zaman da liva merkezi olan Besni’ye bağlanmıştır 1882–1883 Diyarbekir salnamesi’nde Besni kazasına bağlı yerleşim yeri nüfus tablosunda köseceli köyü nüfusu tetirli ile birlikte 431 kişi olarak kayıta geçmiştir 1884 Mamüret’ül Aziz vilayeti’nin Malatya Sancağı yıllığında Köseceli; Köseyanlı cemaati şimdi Köseceli Beldesi'nin mahallesi olan Tetirli’den de Tatarlu olarak bahsedilmektedir 1983'te köseceliye 4 Km uzaklıktaki Yukarısöğütlü Köyü civarında yapılan (Resmi) mozaik kazısında VI YY'dan kalma (Süryani Kilise'sinin tabanına ait) mozaikler tespit edilmiş ve bu mozaikler Adıyaman Müzesi'ne götürülmüştür [color="gray"]Birinci Dünya Savaşı'nda (1914–1918) Maraş’ın Pazarcık Kasabası’ndan Köseceli, Besni’ye kadar etkili olan ve Ermenilerce de desteklenen Bozo Çetesi’ne karşı Maraş’tan gönderilen birinci tabur ve Antep’ten gönderilen müfreze’lerle birlikte köseceli ahalisinin de çollo bey öncülüğünde askeri birliklere verdiği destekle yapılan askeri harekâtta Bozo Çetesi Köseceli dağlarında tutunamamış ve Tilkiler yöresine çekilmek zorunda kalmıştır Kurtuluş Savaşı döneminde Fransız işgaline karşı Gaziantep savunması’nda destanlaşan ve Besni nüfusuna kayıtlı olan Molla Mehmet Karayılan’nın sağ kolu konumundaki Çollonun Oğlu kösecelili olup, Karayılan’a önemli katkıları olmuştur Beldenin Yıllara Göre Nüfusu 2007 2000 ? 1997 2,218 1990 2,057 1985 2,000 1980 1,950 Besni Sarıyaprak: Sarıyaprak, Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı bir beldedir Belediye başkanı Yasin Turan'dır Mahalleler: Cumhuriyet Mah Fatih Mah Yayıklı Mah İklim: Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir Coğrafya: Geniş düzlüklere ve vadilere sahip bir coğrafyaya, cılız bitki örtüsüne sahiptir Ekonomi: Sarıyaprak beldesine bağlı Yayıklı mahallesinde yaklaşık 1600 kişi yaşamaktadır Ekonomisi fıstığa dayalı olup az sayıda üzüm bağı vardır Peygamber Üzümü tabir edilen uzun tipli üzüm yetişmekte ve Besni Üzümü olarak bütün kuru yemişçilerde satılmaktadır Beldenin Yıllara Göre Nüfusu 2007 2000 4,250 1997 3,549 1990 2,306 Besni Sugözü (Eskiköy): Eskiköy, Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı bir beldedir Mahalleler Atatürk Mah İnönü Mah Nüfus Beldenin Yıllara Göre Nüfusu 2007 2000 1,943 1997 2,556 1990 2,184 Besni Suvarlı Suvarlı, Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı bir beldedir Suvarlı, Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı bir beldedir Adıyaman iline bağlı olup Gaziantep, Kahramanmaraş ve Adıyaman ilerinin birleştiği noktada bulunur Bir Lise, Bir Sağlık Ocağı, İki İlkögretim Okulu, Üç Camisi Bulunmaktadır 1 Coğrafî konumu 2 Mahalleler 3 Ekonomi 4 Nüfus 5 Altyapı 6 Dış bağlantılar Coğrafî konumu: Suvarlı kasabası, Adıyaman iline bağlı olup Gaziantep, Kahramanmaraş ve Adıyaman illerinin birleştiği noktada bulunur Mahalleler: Adalet Mah Hürriyet Mah Cumhuriyet Mah Ekonomi: Kasabanın ana geçim kaynağı Antep fıstığı ve bağcılıktır Ayrıca tarım ve hayvancılıkla da uğraşılmaktadır Belde kururluş yeri itibarı ile her tarafı dağlarla çevrili normal olarak tek çıkış bulunması ile beraber teknolojik gelişmeler sonucu, beldede yeni yollar yapılması imkânı olmuştur Nüfus Beldenin Yıllara Göre Nüfusu 2008 3429 2007 6324 2000 5024 1997 3846 1990 4432 1985 4200 Besni Şambayat Şambayat, Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı bir beldedir Tarihi Beldemiz 300 yıl önce şam şehrinin türkmen bayat aşiretine mensup köylerinden getirilen insanlarca kurulmuş bayat türkmen aşiretinden bir beldedir Bir kolumuzda yelbastı(şamuşağı)köyüne iskan edilmişlerdir Bir kısım insanlarımız elazığın yukarı çakmak köyünü kurmuşlardır Beldenin Yıllara Göre Nüfusu 2007 2000 4998 1997 5352 1990 4574 1985 3276 Besni Üçgöz Üçgöz, Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı bir beldedir Tarihi: Beldenin biraz dışarısında bulunan çeşmeden Üçgöz ismini almıştır Beldemiz Yöreyi Türkleştirmek için 300 yıl evvel iskan edilen Karakeçili ve Karakoyunlu Türkmenlerince kurulmuş ve Türk yaşam biçiminin bir örneği sofraz çayı kenarında kurulmuştur Türk kültürü yaşayan Türkmen bir beldedir Etrafında Kayı boyundan Karakeçili köyleri Çilboğaz ve Geçitli köyleri vardır Aile hekimi pratisyen doktor MMelikşah Yılmaz'dır Eski adı Sofraz olan Üçgöz Beldesi dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olarak ,,, biinmektedir Her yıl birçok yerli ve yabancı turist burada bulunan höyükleri görmeye gelmektedir Besni şehrinden bile daha önce var olmuş bu güzel belde şu an geçimini tütün üretiminden sağlamaktadır Besni'ye yaklaşık 10 km mesafede bulunan beldede halkın birçoğu Besni' de yaşamını sürdürmektedir Adını bu beldeden alan Sofraz çayı mesire yeri, her yaz il dışından gelenler de dahil olmak üzere dolup taşmaktadır Nüfus Beldenin Yıllara Göre Nüfusu 2007 2000 2,907 1997 2,419 Besni Çarşı Merkezi Besni Pazarı: Pazar kelimesi ilk anlamda hem gün adı olarak hem de ürünlerin satıldığı yer olarak hafızalarımızda karşılık bulur Terim manası olarak ta oldukça fazla karşılığı vardır Tabi bizim ele alacağımız konu bu değil Besni ile pazar kelimesinin yan yana gelmesinden oluşan Besni pazarından buna pazaryeri de diyebiliriz Meyve Pazarı (Sire) |
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik YerleriİÇİNDEKİLER ADIYAMAN BESNİ İLÇESİ Besni Adı ve Tarihi Besni Coğrafyası Besni Eğitimi Besni Nüfusu Besni Eski ve Yeni Fotoğrafları BESNİ BELDELERİ Besni Çakırhüyük Besni Kesmetepe Besni Köseceli Besni Sarıyaprak Besni Sugözü (Eskiköy) Besni Suvarlı Besni Şambayat Besni Üçgöz Çarşı ve Pazarları Caddeleri ve Kavşakları Camiler Besni Dikili Taşları Besni Dağları, Dağları Besni Eğitimi Besni Ekonomisi Besni El Sanatları Besni Festivalleri Besni Gölleri Besni Hamamları Besni Heykel ve Anıtlar Besni Hastaneler Besni Kamu Kurumları Besni Kaleleri Besni Kaplıcaları Besni Kültürü Besni Kütüphaneler Besni Köyleri Besni Okulları Besni Ovaları Besni Oyunlar Besni Spor ve Spor Tesisleri Besni Şivesi Besni Türküleri Besni Ulaşım Besni Üniversite Besni Ünlüleri Besni Üzüm Besni Yöresel Yemekleri Besni Yaşam, Kültür Ve Sanat - Besni Arkeolojik Sit Alanları 1- Sofraz Büyük Tümülüs Üçgöz (Sofraz) Beldesi 2- Sofraz Küçük Tümülüs Üçgöz (Sofraz) Beldesi 3- Sesönk Tümülüsü Yeniköy Köyü 4- Atmalı Kaya Mezarları Atmalı ( Özbağlar ) Köyü 5- Yeniköy Kaya Mezarları Yeniköy Köyü 6- Hacıpınar Yerleşmesi Çomak / Höyük Mezrası 7- Çakır Höyük Çakırhöyük Beldesi 8- Yukarı Söğütlü Höyüğü Yukarı Söğütlü Köyü 9- Taşlıyazı Höyük Taşlıyazı (Telbizek) Köyü 10- Hozgiş Höyük Yeniköy / Hozgiş Mezrası 11- İkiz Höyük Çakırhöyük Beldesi 12- İnlice Höyük İnlice Köyü 13- Zirce Höyük Yayıklı Köyü 14- İznik Höyük İznik Köyü 15- Levzin Höyük İznik Köyü 16- Beşyol Höyük Beşyol Köyü 17- Tekağaç Höyük Tekağaç Köyü 18- Fal Höyük Kutluca Köyü 19- Kargalı Höyük Kargalı Köyü 20- Şambayat Höyük Şambayat Beldesi 21- Tavaş Höyük Aşağı Söğütlü Köyü 22- Mırıktıl Höyük Yoldüzü Köyü 23-Hementil Höyük Sarıkaya Köyü 24- Hürük Höyük Beşyol / Hürük Mezrası 25- Höyük Höyüğü Çomak / Hüyük Mezrası 26- Köseceli Höyük Köseceli Köyü 27- Mozaikli Yapı Oyalı Köyü 28- Sofraz (Üçgöz) Nekropol’ü Üçgöz Beldesi 29- Suvarlı Kaya Mezarları Suvarlı Beldesi - Besni Dini Ve Kültürel Yapılar 1- Kızılca oba Camii Eski Besni 2- Kurşunlu Camii Eski Besni 3- Ali Paşa Camii Eski Besni 4- Ulu camii Eski Besni 5- Öksüz Minare Üçgöz Beldesi 6- Mustafa Paşa Camii Üçgöz Beldesi 7- Hasan Paşa Camii Üçgöz Beldesi 8- Hacı Ali Bey Türbesi Üçgöz (Sofraz) köyü 9- Cüneyid Dede Türbesi Süphane Köyü 10- Zeyva Türbesi Merkez 11- Hacı Zeyrek Türbesi Merkez 12- Halil Baba türbesi Merkez 13- Mustafa Baba Türbesi Merkez 14- Tılamız Baba Türbesi Merkez - Besni Sivil Mimari Yapılar 1- Bekir Bey Hamamı Eski Besni 2- Meydan Hamamı Eski Besni 3- Celladın KöGoogle Page Rankingüsü Eski Besni 4- Tahta oba KöGoogle Page Rankingüsü Eski Besni 5- Nazhutan KöGoogle Page Rankingüsü Eski Besni 6- Tabakhane KöGoogle Page Rankingüsü Eski Besni 7- Mağaraönü KöGoogle Page Rankingüsü Eski Besni - Besni Askeri Yapılar Besni Kalesi Eski Besni Besni Adı Ve Tarihi Besni Adı ve Tarihi Besni, tarih boyunca değişik isimlerle anılmış Besni ile bağlantılı olabilecek ilk kent ismine İÖ 8 yüzyılda Urartu kaynaklarında rastlanılmıştır Bu kaynaklarda Kommagene kentlerinin adı geçmektedir Bunlar arasında yer alan Parala’nın bugünkü Besni civarı sınırlandığı kanaati yaygındır Kentin II Sarduri (İÖ 764-735) döneminde Urartu devletinin hakimiyet alanı sınırları içerisinde bulunduğu bilinmektedir Roma dönemine tarihlenen coğrafya belgelerinde Samsat ve Zeugma kentlerinde bulunan iki legion kalesi ve bunların arasında yardımcı askeri birliklerin karakol kaleleri (auxiliae) işaretlenmiştir Söz konusu iki legion kalesini birbirine bağlayan askeri yol güzergahı üzerinde Octacuscum, Besni’nin bulunduğu bölgede yer almaktadır Dolayısıyla İS 1 yüzyıl sonu – İS 2 yüzyıl başlarında Kommagene bölgesinde adı geçen Octacuscum’u Besni’de sınırlamak mümkündür Anadoluda çok sayıda yerleşim yerinin ismi 12 yüzyıldan itibaren etnik ve dinsel etkilerle değiştirilmiştir Bu uygulama 13 yüzyıl sonlarına kadar devam etmiştir 13 yüzyıl İslam kökenli yöneticileri bu yerleşme isimlerine müdahale etmemiştir Dolayısıyla yerel halkın inançlarına saygı gösterilmiştir Bugün kullanılan Besni ismi, değinilen etkilerle 12 yüzyıldan itibaren kullanılmış olmalıdır 19 yüzyıla kadar geçen süreçte kentin günümüzde kullanılan isminin farklı yazılış formları tespit edilmiştir Bunlar; Arapça: Bahansa, Suriye Dilinde: Bet Hesna veya Behesna, Ermenice: Behesni, Behesdin, Behisni, Osmanlıca: Behisni, Behesne, Besne, Besni Evliya Çelebi, Seyehatnamesi’nde Besni kalesinden söz ederken Kal’a-i Sadr-ı Baz ifadesine yer vermiştir Dolayısıyla metinde geçen Sadr-ı Baz, yaygın biçimde kullanılmasa da kentin kullanılan isimlerinden biri olduğu fikrini vermektedir Arapça olan Behisni kelimesi GÜZEL YER anlamına gelmektedir Hesna ise, EŞSİZ ya da CENNETE EŞ anlamlarına gelmektedir MÖ5000 yılına uzanan tarihi ile Güney Doğu Anadolu’nun eski yerleşim merkezlerinden birisi olarak dikkati çeken Besni, aynı zamanda da çok hareketli sanayi ve eski ticaret kenti oluşu ile tanınır Bunda Halep Ticaret Yolu üzerinde oluşu kadar, savunmaya son derece elverişli yapısı ve muntazam bir kaleye sahip oluşunun büyük bir payı vardır Sulak ve ormanlık arazi varlığı ile çekiciliğini her dönemde canlı tutmuştur Bu yüzden "Cennete Eş" manasına gelen Bethesna, Bihicti, Bisni gibi isimlerle söylene gelmiştir Malazgirt Zaferi ile Anadolu'ya giren Türkler Besni'ye üç koldan girerek burasını bir ‘Türk Yurdu’ haline getirmişlerdir Bunlar Saka-İskit Türklerinin Varsak, Türkmenlerin Avşar ve Çerkez oymakları olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır Tarihinde birçok saldırılara da hedef olan Besni özellikle Moğol ve Timur'un istilalarına karşı destanlaşan kahramanlıkları ile Yıldırım Beyazıt'tan takdirname alan ilk şehirdir Osmanlı padişahlarından Yıldırım ve Yavuz Besni'ye uğramış, Baybars, Buldaç, Kamil, Süleyman adlı Türk komutanları da Besni'de ağırlanmıştır Evliya Çelebi'nin "Hayran Kaldım" dediği yer Besni'dir Osmanlı döneminde el sanatları bakımından zirveye çıkan Besni, Anadolu’nun her yerinden gelen tüccarların akınına uğradığı, kervanların konakladığı bir yer olarak da tarihe mal olmuştur İstiklal Savaşı döneminde, milli bir ruhun savaş boyunca Besni'de de varlığına şahit olunur İlk mebus Reşit Bey'in Sivas Kongresinde Atatürk'ün en yakın çalışma arkadaşı olarak maddi ve manevi destek verdiği de bilinmektedir Ayrıca Hüveydi aşireti reislerinden Hasan ve Yusuf Beylerin kurup organize ettiği Kuva-i Milliye teşkilatı Antep ve Maraş savunmalarında büyük rol oynamıştır Antep'deki Fransız silah deposuna ilk baskını yaparak bir çok askeri de esir alan yine bu teşkilattır Cumhuriyet döneminde "Fetva Emirliği" ne kadar çıkan bir çok alimin ve Divan Edebiyatına giren şiirlerin sahibi bir çok şairin yetiştiğini görmekteyiz Besni'nin batı ve kuzeybatısında Gölbaşı, kuzeydoğu ve doğusunda Adıyaman Merkez İlçesi, güneyinde Şanlıurfa ile Gaziantep, güneybatısında da Kahramanmaraş bulunmaktadır Besni'nin batısı Güneydoğu Torosların barı uçları ile çevrelenmiştir Kuzeydoğu ve güneybatı doğrultusunda uzanan bu dağlar İlçenin batı kesimlerinde alçalarak plata özelliği gösterirler Besni'nin ismi tarihte Behisni, Bihisni, Besne, Behesna, Behisti gibi sözcüklerle anılmıştır Bazı kaynaklara göre de Farsça'da eşsiz veya cennet anlamına gelen Hesna sözcüğünden türediği de belirtilmiştir Besni yöresi tarihte Akatların, Hurrilerin, Mitannilerin ve Asurluların akınlarına uğramıştır Burada MÖ1500'lerden sonra Perslerin, Helenlerin ve Romalıların eline geçmiştir Halife Ömer zamanında Halid Bin Velid'in komutanlarından Rebiatu'l-Bahali yöreyi ele geçirmiştir Bizans ve Abbasiler arasında el değiştiren Besni ve çevresi 1149'da Maraş senyörlüğünün egemenliğinde kalmıştır Bu durum Selçuklu, Eyyubi ve Moğol istilalarına uğrayıncaya kadar sürmüştür Sultan IBeyazıt Besni ve çevresini 1395'te Osmanlı topraklarına katmıştır Bundan sonra 1400'de Timur'un ordularının işgaline uğramış, daha sonra Dulkadiroğulları ile Memlûklar arasında el değiştirmiştir Yavuz Sultan Selim Mısır seferi sırasında Besni yöresini Dulkadiroğulları'nın yönetimine bırakmıştır 1521'den sonra, Dulkadiroğulları'nın Osmanlılara katılması ile Besni de Osmanlı Devletinin Malatya sancağına bağlı bir kaza olmuştur Cumhuriyet döneminde Malatya'ya bağlı bir ilçe iken, Gaziantep'e (1926), tekrar Malatya'ya (1933), Adıyaaman'ın 1954'te il olması ile de ona bağlanmıştır |
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik YerleriADIYAMAN ANTİK KENTLER KALELER ADIYAMAN Turistik Yerleri Adıyaman kalesi güneybatısındadır Aşınmış, yumuşak eğimli yüksek bir alandadır Yerleşmeye elverişli görünmeyen yörede Roma dönemi kalıntılarına rastlan*maktadır Bunlar arasında, hiyeroglif yazıt*lar, kaya mezarları, yapı kalıntıları, çoğu geç Antik Çağ’a Özgü çanak-çömlek kırıkları sayılabilir Bunlar, burada, önemli bir yerleş*me yeri bulunduğunun göstergeleridir Ne var ki, henüz bir araştırma yapılmamıştır ÇEVRE YERLEŞMESİ VE HÖYÜK: Antik Çağ’da Samosata diye anılan Samsat İlçesi de bu çevrededir Kalıntılardan ve bugünkü yerleşimden, Bizans’tan sonra kentin ancak bir bölümünde yaşandığı anlaşılmaktadır Ayrıca, XIX yy sonlarından kalma iki mescit, birkaç ev, son Osmanlı Çağı’nı yansıtmaktadır Nadir Aslan ve Nazif Toprak evleri bu yapılara örnek verilebilir ADIYAMANDAKİ KALELER Adıyaman Kalesi: Adıyaman kentinin ortasında, yığma bir tepe üzerinde*dir VIII yy’ın ortalarında Emevi komutanı Mansur İbni Cavana tarafından Bizans saldırılarını önlemek amacıyla kurdurulmuş*tur Kaleye komutanın adı verilmiştir Hısn-ı Mansur Mansur’un Hisarı Sonradan kentin çekirdeğini oluşturan kale VIII yy’ın sonları*na doğru Harunür Reşid’in buyruğuyla onarılmış ise de bugün yıkıntı durumundadır Besni Kalesi: Adıyaman’ın 38 km güney*batısındaki Besni İlçesi’ndedir Hititlerden kalmadır 1400′de Timur’un, 1516′da Yavuz Sultan Selim’in eline geçmiş, zamanla da yıkıntı durumuna gelmiştir Gerger Kalesi: Gerger İlçesi’ningüneyin-deki Oymaklı (Nefsi Gerger) Köyü’ndedir Berber Kalesi adıyla da tanınır Ortaçağdan kalmadır Sarp bir kayalık üzerinde oluşu yüzünden günümüze kadar bozulmadan gelebilmiştir Kâhta Kalesi: Kâhta İlçesi’nin 20 km kuzeyinde, Damlacık Bucağı’nın Kocahisar (Eski Kâhta) Köyü yakınında, Kâhta Çayı ile çevrili sarp ve kayalıklı bir tepe üzerindedir İÖ IX yy’a kadar uzanan bir geçmişi vardır Hititlerden kalma bir kaledir Eskiçağdaki adı bilinmemektedir 1516′da Osmanlıların eline geçmiş, I Mahmut zamanında onarım gör*müştür Kale meydanında yıkık bir cami, yıkık dükkânlar, hamam, iki su sarnıcı, kral sarayı ve bazı bina kalıntıları bulunmaktadır, Kaleden çaya inen 400 m uzunluğunda merdivenli bir yol vardır Bu yol, kayalar oyularak yapılmıştır Düşman kuşatması sırasında kalenin su gereksinimi bu yoldan karşılanmaktaydıTheresa Çille ve Prof Dörner’in burada yaptıkları kazılarda büyük boy kabartmalar bulunmuştur Anadolu’daki yazılı kayaların en büyüğü eski Kâhta Kalesi’nin güney yamacındadır Yunanca olan yazıtta Kommagene Devleti’nin başkenti Arsemia, Kral Antiokhos’un soyu, siyasal amaçlan, dinsel inançları üzerine bilgi verilmektedir Yazıttan ayrıca, I Antiokhos’un babası Kommagene Kralı I Mithridates’in burada gömülü olduğu ve tapınakta her ay, onuruna törenler düzenlen*diği anlaşılmaktadır Yazıtın altındaki kaya*da 158 m derinliğinde basamaklı büyük bir dehliz vardır Keysun Kalesi: Besniİlçesi’ningüneyindeki Çakırhöyük (Keysun) Bucağı’nda geniş bir ovanın ortasındadır Bu nedenle sık sık savaşlara sahne olmuş, el değiştirmiş, birçok kez yakılıp yıkılmıştır Ne zaman yapıldığı bilinmemektedir Kalenin höyüğü, Övene ve Tavas adlı su kaynakları ünlüdür Surların*dan zamanımıza birkaç parça kalabilmiştir Samsat Kalesi Samsat İlçesi’nde yığma bir tepenin üzerindedir Hitit ve Roma dönemle*rim yaşamıştır S Müller, E Meeyer, F Sardient adlı arkeologlar Samsat’ta kazılar yapmışlardır Kalıntılar arasında surlar, su kemerleri ve kanalları, saray ve mozayikler bulunmaktadır |
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik YerleriEski Saray Camisi Kentin batısında, Eski Saray Mahallesi’ndedirl638′de İbrahimBey yaptırmıştır Bu nedenle, İbrahim Bey Camisi de denir Onarım görmüş, birçok yanı ilk özelliklerini yitirmiştir Duvarlar kesme taştandır Tek şerefeli minaresi sağdadır Son cemaat yeri, yenidir Kuzeyde bulunan mahfil, eskiden son cemaat yeriydi, bugün cami içinde kalmıştır Tahta tavanlı bir camidir Doğu kapısı üzerinde 1638 tarihli ilk yapım yazıtı bulunmaktadır Kab Camisi Kab Mahallesi’ndeHükümet Konağı’yla çarşı arasındadır İlk yapımı 1768′de ikincisi 1923′tedir İkinci yapımım Hacı Mehmet Ali gerçekleştirmiştirKesme taştandır Kuzeydeki son cemaat yeri dört köşeli iki sütun ve sivri kemerler üzerindedir, düz bir ahşap tavanla örtülüdür Yay kemerli kuzey kapısında 1768 tarihli yapım, batı kapısında da 1923 tarihli onarım yazıtları vardır Caminin ahşap kubbesi, kuzeyde üç sivri kemerle sekizgen iki sütun, öbür yönlerde de duvarlar üzerine oturmuştur Kubbeli bölüm kare biçimindedir Batı yönü bitişiğinde kesme taştan, küçük mihraplı teras biçiminde yazlık bölümü vardır Kare tabanlı, silindirik gövdeli minare tek şerefeli olup yazlığın kuzey köşesinde, camiden ayrı olarak yapılmıştır Sıratut Camisi Sıratut Mahallesi’nde, Cumhuriyet Caddesi üzerindedir Bu camiyi, eski bir caminin yerine Hacı Mehmet İnan yaptırmıştır Yapılış tarihi belli değildir Kapı üzerindeki yazıtı okunamıyacak durumdadır Kuzeyde üç taş sütun üzerinde dört kemerli, ahşap tavanlı son cemaat yeri Vardır Tek şerefeli minaresi soldadır Camiyi örten basık tavanı da ahşaptır Ulu Cami: Çarşı içindedir Adıyaman’ın en büyük camisidir İlk kez, Dulkadiroğulları Beyi Alâaddevle yaptırmıştır Eski adı Camii Kebir idi Yıkılınca 1863′te yemden yapılmıştır 1902′de Mehmet Feyzi Efendi de baştan sona onartmıştırDuvarları kesme taştandır Kuzeyde dört köşeli dört sütun üzerinde beş tonozla örtülmüş son cemaat yen vardır Kuzeyde, batıda ve doğuda üç kapısı bulunmaktadır Son cemaat yerine açılan ceviz kapının kanatlarındaki küçük dikdörtgenler içinde oyma bitki ve mührü Süleyman motifleri dikkat çekicidir Sağ kanattaki yazıt 1902 tarihlidir Minare arkasındaki doğu kapısı önünde sütunlu bir revk vardır Minaresi kare tabanlı, silindir gövdelidir Tek şerefelidir Kuzeydoğu köşede yer almıştır Minare kapısı üzerinde iki eski yazıt vardır Üstteki 1798, alttaki 1854 tarihlidir Caminin yüksek kasnaklı büyük kubbesini sekiz köşeli dört sütun taşımaktadır Ayrıca, dört köşede birer küçük kubbeyle, dört yanda birer tonoz, kubbeyi desteklemektedir Yeni Pınar Camisi: Yeni Pınar Cadde-si’ndedir 1720′de yapılmıştır 1890′da ve 1899′da onarım görmüştür Önde, dört sütunlu, sivri kemerli ve ahşap tavanlı bir son cemaat yeri vardır Bir mescit görünümündedir ADIYAMAN BESNİDEKİ TARİHİ TURİSTİK YAPILAR Çarşı Camisi: Eski Besni’de, çarşı içindedir Kapı üzerindeki yazıtta 1492′de Kalsunoğlu Mehmet Nasır’ın yaptırdığı yazılıdır Duvarları yontma taştandır Minaresi onikigen gövdeli ve tek şerefelidir Yalnız doğu duvarında pencere vardır Cami iki sıra üçer sütun üzerine oturtulmuş, topraktan, düz bir damla örtülüdür Kül hanönü Camisi: Besni’de bir yamaç üzerindedirKimin yaptırdığı bilinmemektedir Klasik bir Osmanlı yapısıdır XVIII yy’da yapıldığı sanılmaktadır Dış duvarları kesme taştandır Son cemaat yeri kuzeydedir, ortasında basık kemerli bir giriş kapısı vardır Camı topraktan, düz bir damla örtülüdür, üç dizi pencereyle aydınlatılmaktadır Tek şerefeli, sade görünümlü minaresi kare tabanlı, onikigen gövdeli olup, kuzeybatı köşesinde-dir Toktamış Camisi: Besni’nin güneyinde, Eski Besni’de, giriş yolu üzerindedir Kimin yaptırdığı bilinmemektedir XVII yy’ın sonlarına doğru yapıldığı sanılmaktadır İki sivri kemerli son cemaat yeri ve minaresi kesme taştan, öbür duvarları moloz taştan yapılmıştır Yarı yıkık durumdadır Minaresi sağlam kalmıştır Ulu Cami: XVII yy’da yapılmıştır Besni’nin en büyük camisidir Arap mimarlığının etkisini taşır, L biçimindedir İki sıra sütunlu son cemaat yeri kuzeydedir Tek şerefeli minaresi kare tabanlı, silindirik gövdelidir Doğu duvarında dilimli, kemerli pencereler vardır Topraktan, düz bir damla örtülü caminin içinde üç sıra dokuz sütun vardır Minare ve cami duvarlarının bitişiğinde iki çeşme bulunmaktadır |
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik YerleriAdana Arkeoloji Müzesi 5 Ocak 1972 yılında şimdiki binasına taşınmıştır Hitit İmparatorluk dönemine ait "Dağ Kristali Heykelciliği" çok ilgi görmektedir Adana Arkeoloji Taş Eserler Bahçede kûfi, sülüs ve nesih hatla yazılmış kitabe ve mezar taşları teşhir edilmektedir Güney ve kuzey kısımda sade, sikke başlıklı, mecidiye tipi, kavuklu, fes ve barok başlıklı, 17 yy'dan kalma Osmanlı kadın ve erkek mezar taşları yer almaktadır Bunlar arasında 1978 Yılında aşağı Fırat Projesi doğrultusunda yörede yürütülen kurtarma kazılarından elde edilen eserlerin İl Halk Kütüphanesi' nde depolanmasıyla Adıyaman’da ilk Müzecilik faaliyetleri başlamıştır 1982 Yılında modern binasına kavuşmuş ve bu tarihten sonra kendi binasında hizmet vermeye başlamıştır Adıyaman Müzesi Müzede teşhiri yapılan eserler 2 grupta toplanır Toplam 17600 eser sergilenmektedir Paleolitik çağdan Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar devamlılık gösteren arkeolojik eser salonunda kronolojik olanolojik olarak, Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağları, Demir Çağı, Helenistik Roma Bizans, İslami, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çeşitli eserler sergilenir Etnoğrafik eser salonunda ise yörede derlenen halı, kilim ve cicim gibi el dokumaları, kadın ve erkek giysileri, gümüş takılar ile bakır eşyalar açık olarak teşhir edilmektedir İletişim Adres : Atatürk Caddesi, Adıyaman Tel : 0 416 216 29 29 Faks : 0 416 216 98 98 Pazartesi dışında her gün 0800-1700 saatlerinde ziyarete açıktır |
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik YerleriADIYAMAN TÜRBELER Arslan Paşa Türbesi Samsat İlçesi’ndedir Kalker taşından yapılmıştır Türbenin kubbe kasnağına dek yüksekliği 260 m, sivri kemerlerinin ayak açıklıkları 170 m’dir XIX yy’dan kaldığı sanılmaktadır Hacı Hasan Türbesi Samsat İlçesi’ndedir Boyutları 472×472 m’dir Kubbenin alemi taştandır Kilit taşında palmiye yaprağı motifli süslemeler vardır Kemer ayaklar arasına sonradan yarıya dek duvar örülmüş, yapının ilk biçimi bozulmuştur Hacı Yusuf Türbesi Samsat İlçesi’nde Samsat-Kilisan yolundaki mezarlıktadır Kalker taşından yapılmıştır Dört yanı kemerli ve açıktır Boyutları, 495×495 m’dir Türbenin saçakları 12 çıkıntılıdır Yapım tarihi bilinmemektedir Hasan-ı Mekki Türbesi Adıyaman ilindeki Hocaömer Mahallesi’ndedir Hasan-ı Mek-ki’nin, Halife Ömer döneminde buraya geldiği söylenmektedir Kadıhan Türbesi Çalgan Bucağı’na bağlı Kadıhan Köyü’nün güneyindedir Bir dağın tepesinde, yer altında bir mağaradadır İçi, lüle taşıyla kaplıdır Tabanı mozayik döşelidir Mahmud-ı Ensari Türbesi Adıyaman’ın 5 km doğusunda, Ali Dağı’nın yüksek bir tepesindedir Yazıtı 1126 tarihlidir Bağdat Seferi dönüşünde, IV Murat’ın buyruğu ile Sahabeden Mahmud-ı Ensari adına yaptırılmıştır Mehmet Gazi Paşa Türbesi Samsat İlçesi’nde , Tepeönü Köyü’ndedir Boyutları 450×450 m’dir Kubbesi yıkılmıştır Dört yanında sivri kemerli açıklıklar vardır İçinde yanyana üç mezar bulunmaktadır XIX yy yapıtı olduğu sanılmaktadır Sefvan Türbesi Samsat İlçesi’ nin Birik Köyü’ndedir Hicret’in 17 yılında Ermeni savaşlarında şehit düşen Sefvan adına Mehmet Ali Efendi yaptırmıştır Şeyh Abdurrahman Erzincani Türbesi Adıyaman kentinin 7 km kuzeyinde, İndere (Zey) Köyü’ndedir Hastaların uğrak yeridir Şeyh Abdurrahman Erzincani’nin türbesidir Sandukalar, kendisinin, eşinin ve oğlunun-dur Söylentiye göre, IV Murat Bağdat Seferi’ne giderken bu köyde konaklamış Şeyh, ordunun beslenmesini ve bakımını üstlenmiş Padişah, Şeyh’in bu işi neyle karşılayacağını merak etmiş Çok az yiyecekle ve arpayla büyük bir ordunun beslenmesini sağlayabilecek güçte olduğunu anlayınca, ondan Bağdat’ın alınması için dua etmesini istemiş Bağdat dönüşünde yine Zey Köyü’ne uğrayan padişah, Şeyh’in öldüğünü öğrenmiş ve türbesinin yapılmasını buyurmuş |
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik YerleriHaydaran Kaya Kabartması Adıyaman’ın 15 m kuzeydoğusundaki Taşgedik Köyü’nde bir mağara içerisinde kayalara yapılmış bir kabartma bulunmaktadır Bu kabartma 200x100 ölçüsünde olup bir kadın ve bir de erkek figürü tasvir edilmiştir Her ikisinin arasında da ışık saçan bir yıldız görülmektedir Turuş Kaya Mezarları Adıyaman’a 40 km uzaklıkta Adıyaman-Şanlıurfa karayolunun 1 km batısında yer alan Turuş Kaya Mezarları Roma dönemine tarihlendirilmiştir Kayalara oyularak yapılan mezarlara zeminden 10-13 basamakla inildikten sonra ulaşılır Bu mezarların duvarlarında ve kapı girişlerinde çeşitli figürleri içeren kabartmalar bulunmaktadır |
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adıyaman Turistik Yer -Adıyaman Resimleri-Güneydoğu Anadolu bölgesi Turistik YerleriGüneydoğu Anadolu bölgesi Turistik Yerleri Turistik Yerleri DİKİLİTAŞLAR DİKİLİTAŞLAR Karakuş Kâhta İlçesi’ nin 12 km kuzeyinde, 35 m yükseklikteki bir höyüğün yamaçlarındadır Dört sütundur Höyüğün altında I Antiokhos’un eşinin mezarının bulunduğu sanılmaktadır Bu sütunlar Kommagene Devleti’nin Roma’ya bağlılığını simgeler Burada Alman Arkeologu Siridank kazılar |
|