Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Gebelik & Doğum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
doğurganlığı, etkileyen, faktörler

Doğurganlığı etkileyen faktörler

Eski 06-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Doğurganlığı etkileyen faktörler





Erkekler için, çok basit bir test olan sperm tahlili yapılabilir Bu testle; spermin hacmine, yoğunluğuna yani bir mililitrede ne kadar sperm bulunduğuna ve spermin morfolojisine yani şekline bakılabilir Sperm hücrelerinde, anormal şekilli spermler muhakkak bulunur Ancak bunların belirli bir oranı vardır Anormal şekillilerin yüzde 40’tan az olmasını gerekir Bunun yanı sıra ileriye doğru hareketle sperm sayısının da hiç olmazsa yüzde 60 olması gereklidir 1 ml’deki sperm sayısının ise en az 20 milyon olması gerekir Sperm hacminin ise 2-5 ml arasında olması normal sınırlardadır Ancak sperm sayısı biraz düşük olan birisi baba olamaz diye bir şey söylenemez Baba olma şansı vardır, sadece diğerlerine göre biraz daha azdır Örneğin; bir erkeğin 1 ml’de 15 milyon spermi varsa bu kişiye: "Siz baba olamazsınız" denemez Baba olabilir ama bu süreç biraz daha uzun sürebilir Bunların yanı sıra günümüzde zaten tedaviyle bu tür sperm bozuklukları gerek aşılama yoluyla, gerekse tüp bebek yoluyla çok başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir


Kadınlarda ise biraz daha detaylı bir inceleme gerekir Bunlardan birincisi tüplerin açık olup olmadığının kontrol edilmesidir Ancak evli olmayan bir kadında bunun yapılmasını tavsiye edilmez Bu testin ancak çocuk yapmaya karar veren çiftlerde hamilelik olmamışsa yapılmasını tavsiye edilir Bu süre 35 yaşın altındaki kadınlarda 1 yıl denemenin ardından hamilelik olmamışsa, tüplerin açık olup-olmadığına bakılması gerekir 35 yaşın üstündeki kadınlarda bu süre biraz daha kısa tutulabilir Kadınlarda yapılması gereken bir başka test ise yumurtlama düzeninin olup-olmadığının ve hormonların dengeli olup-olmadığının araştırılmasıdır Bunun için iki basit kan testi vardır Birincisi, adetin 3 günü yapılacak yumurtalık ve yumurtalığı idare eden hormonların ölçülmesidir Diğeri de, adetin 21 günü yapılabilecek ve yumurtlamanın olup-olmadığının kontrol edildiği kan testidir Bu testlerle; çok genel bir şekilde bir kadının hormonal düzensizliği var mı, yumurtlamada sorunları var mı anlaşılabilir


Adet düzensizliği olan kadınlarda kısır olma olasılığı yüksek midir?


Düzenli olanlara göre bu olasılık daha yüksektir Adet düzensizliği derken şunu kastediyoruz: Bir kadın normalde 28 günde bir adet görür Ama bunun normal sınırları da 25–32 gün arasındadır1–2 gün oynamayla hiçbir sorun olmaz Ama örneğin; bir kadın 2 ayda ya da 3 ayda bir kez adet görüyorsa çok büyük bir olasılıkla yumurtlama fonksiyonu tam çalışmıyordur Dolayısıyla bu kişinin tedavi olmadan hamile kalma olasılığı oldukça azdır


Erkeklerde yaş sınırı nedir?


Örneğin; 70 yaşındaki bir erkek cinsel ilişki kurabiliyor ve ejakulasyon oluyorsa, ki günümüzde bunu sağlayan pek çok ilaç vardır, baba olması pek bir sorun değildir Sperm sayısı erkeklerde de hormonların azalması nedeniyle bir miktar düşer Ama hiçbir zaman sıfıra inmez


Kadınlarda yaşın önemi nedir?


Kadınlarda ise durum tamamen farklıdır Çünkü bir kız çocuğunun yumurtaları daha kendisi annesinin rahminde bebekken, o kız çocuğunun yumurtalığına yerleştirilmiştir Yaklaşık hamileliğin dördüncü ayında en yüksek rakama ulaşır, ki bu rakam yaklaşık 2 milyon kadardır Fakat bu yumurtalar zaman içinde gittikçe azalır Doğduğunda yaklaşık yarısı gider Buluğ çağına erdiğinde ise yumurtalıklarında yaklaşık 400 bin tane yumurta kaldığı tahmin edilmektedir Ve ondan sonra da bu yumurtalar sürekli olarak azalır Kabaca 45 yaş civarında da çok azalır 45 yaşından sonra hamile kalmak bu yüzden çok zordur ancak imkansız değildir Biyolojik yapı tabii ki kişiden kişiye değişir ama çok nadirdir 50 yaşında bir kadının anne olduğunu gazetelerde haber olarak görürüz ama bir erkek bu yaşta baba olduğunda haber olmaz Çünkü bu durum doğal fonksiyonunun bir parçasıdır Dolayısıyla yaşa bağlarsak 35 yaşına kadar kadınların doğurganlığında pek bir değişiklik yoktur 20-30 yaş arası bir kadının en doğurgan çağlarıdır 34’e kadar bu devam eder, 35’ten sonra ise azalır Rakam vermek gerekirse, eğer kadının düzenli bir ilişkisi varsa, tüpleri açıksa ve eşinin sperminde hiçbir sorun yoksa böyle bir çiftin, kadın 35 yaşından gençse, hamile kalma şansı her ay yüzde 30-35 kadardır 35 yaşından sonra bu oran gitgide azalır Önce yüzde 20’ye iner, sonra yüzde 10’a iner Kadın 40 yaşına geldiğinde ise tedavi olmadan hamile kalma şansı her ay yüzde 10 kadardır Dolayısıyla çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara atmayla birlikte, günümüzde kadınların doğurganlığı giderek azalmaktadır


Çevresel etkenlerin doğurganlık üzerinde ki etkisi


Çevresel etkenlerin etkisini daha çok erkeklerde görürüz Çünkü kadınlardaki yumurta üretimi hayat boyu devam etmediği için oluşmuş olan yumurtaların çevresel etkilerle hasar görmesi söz konusudur Örneğin, ilerleyen yaşlarda kadının sadece hamile kalma şansı azalmakla kalmaz, oluşan hamileliklerde sakat çocuk ihtimali de artar Bu da daha ziyade genetik sorunlara bağlıdır Yumurtalar kadının vücuduna daha annesinin karnındayken yani hücre bölünmesinin hassas bir evresinde yerleştirilmiştir Ve o nedenle de çevresel etkenlere hassastır Zaman ilerledikçe bu yumurtaların içinde kromozom hasarları oluşmaya başlar O yüzden de 35 yaşından sonra muhakkak hamileliklerde genetik tarama tavsiye edilmektedir Erkeklerde ise sperm sürekli üretilir Hatta erkek vücudunda en çok üreyen hücre türlerinden birisidir O yüzden de çevresel etkilerden daha fazla etkilenir Sperm üretimi yaklaşık 3 ay sürer O arada olabilecek çevredeki kimyasal maddeler, radyasyon, zehirler ve gıdalara kontrolsüz olarak verilen hormonlar üreme organlarını etkiler Mesela Amerika’da 1960’lı yıllarda daha çok yumurtlamaları için tavuklara verilen bir hormon nedeniyle, bu ürünleri yiyen hamile kadınların çocuklarında üreme bozuklukları ortaya çıkmıştır


Yaşam tarzı ve sigara kullanımının ne derece etkisi var?


Yaşam tarzı bir insanın üretkenliğini kesinlikle etkiler Sigara da üretkenlikten ziyade örneğin; yumurtalık fonksiyonuna olan etkisine bakarsak, her içildiğinde damarları daraltan aynı zamanda kanın oksijen taşıma kapasitesini azaltan bir sürü kimyasal madde içerir Dolayısıyla her organa giden oksijen miktarının azalmasına neden olur Yumurtalık da bundan etkilenir Bunun en güzel kanıtı da, normal menopoz yaşı ortalama 51 iken günde 1 paket sigara içen bir kadında bu yaklaşık 3 yıl daha erken gerçekleşir Yani yumurtalığın ömrünü 3 yıl kısaltır Yani günde 1 paket sigara içen bir kadının menopoza girme yaşı 51’den 48’e iner İki paket içenlerde ise bu yaş 46’ya kadar inebilir Bunu konuyla ilgili olarak yapılan birçok bilimsel araştırma kanıtlamaktadır Sigara yumurtalığı bu kadar etkiliyorsa doğurganlığı da etkiler Yine bir örnek verecek olursak; Amerika’daki birçok tüp bebek ve kısırlık tedavisini karşılayan özel sağlık sigorta şirketleri eğer çiftler sigara içiyorsa tüp bebek tedavisini karşılamamaktadır Önce onların sigarayı bırakmalarını ve doğurganlık şansını arttırmalarını ister ve ondan sonra tedavi masraflarını karşılar Bunlar da bilimsel veriye dayalı olduğu için kimse karşı çıkamaz


Doğal yollardan hamile kalmak isteyen çiftlere çevresel etkenlerden uzak kalmaları için önerirler


Kendi kontrollerinde olduğu için öncelikle kendilerine zarar veren maddelerden uzaklaşmaları gerekir Sigarayı bırakmaları öncelikli şartlardan birisidir İkinci unsur da içkidir Arada bir içki içmenin bir zararı yoktur ama sürekli içilen içkinin muhakkak bırakılması gerekir Kahve ve çay gibi kafein içeren içeceklerin azaltılmasını tavsiye edilir Bunların ötesinde suni boyalarla boyanmış, kimyasal maddeleri çok içeren, içinde koruyucu olarak yüksek miktarda nitrit, sülfit maddeler gibi içeren gıdalardan da çok fazla kullanılmaması gereklidir


Bir çift tüp bebek tedavisine ne zaman başvurmalıdır?


35 yaşından genç çiftlerin en azından 1 yıl doğal yollardan hamile kalmayı denemesi gereklidir Tabii ki hemen görülen ya da bilinen sorunlar varsa 1 yıl beklemeye gerek yoktur Örneğin; bir kadın 3 ayda bir adet görüyorsa: "Bir yıl bekleyip sonra test yapalım" demek saçma olur Yani belirgin bir problem varsa bunların tedavi edilmesi gerekir Ama saat gibi işleyen bir durumda 1 yıl beklenmesi uygundur 35 yaşından sonra 1 yılın beklenmesi doğru olmayabilir Daha erken, 6–9 ay gibi denemeden sonra sperm tahlili gibi bazı testler yapılabilir 40 yaşında çocuk sahibi olmak isteyen bir kişiye ise fazla vakit kaybetmeden test yaptırması ve bir sorun varsa üzerine gidilmesi tavsiye edilir


Önceden yapılan kürtajın doğurganlığa etkisi var mı?


Kürtaj her ameliyat gibi belirli oranda risk taşır Kürtajın yol açtığı riskler; rahim içinde yapışıklıklara sebep olması, enfeksiyon, kanama ve rahmin delinmesi olarak sıralanabilir Bunlar tabii ki nadir gerçekleşen risklerdir Örneğin; rahim delinmesi çok düşük bir riskken, enfeksiyon biraz daha yüksek bir olasılıktır Ancak günümüzde antibiyotiklerle tedavi edilebilmektedir Kanama, içeride parça kalmasına bağlı olarak ortaya çıkabilir Yapışıklıklar ise ancak uzun vadede anlaşılabilir Kürtajın doğurganlık üzerinde belli bir riski vardır Ama gayet iyi bir şekilde yapılmış kürtajın bir etkisi yoktur Ama her kürtaj yapıldığında böyle bir risk vardır Yani 3 kere kürtaj yaptıran bir kadın, her operasyonda bu riskle karşı karşıya gelir Ancak sayının artması öncekilere göre daha fazla risk yaratıyor anlamına gelmez


Kadınların bir yılda hamilelik şansı en fazla ne zamandır? Özel gün hesaplanabilir mi?


Bir yılda hamilelik şansı, kabaca 35 yaşından genç kadınlarda %80’dir O nedenle 35 yaşından genç çiftlerde 1 yıldan önce hamilelik oluşmamışsa paniğe kapılmamaları tavsiye edilir Çünkü %80’i hamile kalır Ancak hamile kalamayan %20’sinde testler yapılarak bir sorun var mı yok mu tespit edilir ve tedaviye geçilir Birinci yılda alınabilecek bazı tedbirler vardır, o da hamilelik şansını arttıracak günlerde özellikle cinsel ilişki gerçekleştirilmesidir Eğer 28 günde bir adet gören bir kadınsa, normal olarak 14 günde yumurtlama olmasını beklenir Yumurta malesef sadece 24 saat yaşayabilir Bu süre içerisinde spermle buluşursa embriyo haline geçer ve bebek gelişir Spermle buluşamamışsa kendiliğinden yok olur Sperm ise kadın vücudunda, iyi sperm parametreleri varsa, ilişkiden sonra 48 saat kadar yaşar Hatta çok iyi sperm parametreleri varsa ve ortam da uygunsa, bu süre 72 saate kadar çıkabilir Yani 14 gün gibi bir yumurtlama bekleniyorsa, bu adetin başladığı günü birinci gün kabul edilerek sayılır Bu da demek oluyor ki, adetin ilk gününden sonra 14 gün en çok beklenen yumurtlama günüdür Sperm de 48 saat yaşadığına göre Biz kabaca 10 günden itibaren günaşırı ilişkiyle hamilelik şansının en yüksek seviyeye ulaşacağı tahmin edilir


Erkekler için böyle bir zaman var mı?


Erkeklerde pek fazla kısıtlama yoktur Sperm üretimi de sürekli devam ettiğinden, spermin içinde sıvı kısmı da oluşması gerektiğinden standart olarak gün aşırı yapılacak bir ilişkide erkeğin en uygun kombinasyonu üreteceği tahmin edilmektedir Bir erkek, laboratuarda sperm tahlili yaptıracaksa 2-3 günlük bir cinsel perhizden sonra sperm örneği vermesi tavsiye edilir Çünkü bu iki günlük perhizden sonra en uygun sperm profili ölçülebilir Daha sık yapılacak ilişkide sperm hacmi ve sayısı azalır Çok ara verilirse de spermin hareketliliği azalır Dolayısıyla gün aşırı yapılacak ilişki hamilelik açısından en uygunudur Sperm sayısı zaten çok iyi olan bir erkekte bu sürenin bir önem yoktur Bu sıklıkla ilişki gerçekleştirilmesi, sperm sayısı sınırda olan erkekler için geçerlidir



Tedavi sonucunda kesinlikle hamile kalamama olasılığı var mıdır?


Günümüzde yaklaşık çocuk sahibi olamayan çiftlerin %90’ı tedaviyle çocuk sahibi olabilir Geri kalan %10’u çok önemli sebeplerden ötürü hamile kalamaz Erkekte hiçbir sperm üretimi olmazsa veya kadında hiçbir surette yumurta üretimi olmazsa yapılacak bir şey yoktur Bir de rahimde ileri derecede bozukluk varsa bir şey yapılamaz


Tüp bebek tedavisi tutmuyorsa kaç kere denenmelidir?


Sonuçta tedaviler hem keseye, hem psikolojiye hem de zamana karşı gerçekleştirilen bir süreçtir Ayrıca tedavi sırasında muhakkak stres yaşanıp, çiftler psikolojik olarak da yıpranır Dolayısıyla çiftler bir süre denedikten sonra: "Olmuyorsa olmuyor" diyebilmelidir Bir önceki deneme bir sonraki denemenin rehberi olmalıdır Eğer en son denemede her şey uygun olmasına rağmen tutmuyorsa bir kez daha denenmelidir Ama o arada tekrar denemeden önce muhakkak geriye doğru bakıp niçin tutmadığı konusunu araştırmak lazımdır 35 yaşın altındaki bir kadında ilk denemede tutma şansı %50-60’tır Ancak her denemede olasılık biraz azalır Kadında ortalama 6 denemeye kadar bir sorun yoktur Ama günümüzün teknolojisiyle 35 yaşın altındaki bir kadın çok önemli bir sorun yoksa en fazla üç denemede hamile kalabilir Ancak kadın 40 yaşını geçtiyse, doğal yoldan doğurganlık azaldığı için hamilelik şansı daha düşüktür Bu yaşlarda tüp bebekle hamile kalma şansı %25 kadardır Dolayısıyla o grupta deneme daha fazlası olabilir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.