Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
balık, yapı

Balık Yapı Nedir:?

Eski 06-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Balık Yapı Nedir:?



Omega-3 yağlarının bazı balıklarda yüksek oranda bulunması, balığa ve balık yağına ilgiyi artırdı

Çocukluğumuzda ağır kokusu nedeniyle zorla içtiğimiz balık yağı, Omega-3 yağ asitlerinin kalp ve beyin sağlığını koruduğu anlaşılınca neredeyse bir ilaç kadar popüler hale geldi!

Omega-3 yağları balıkta da, balık yağında da var Hatta isterseniz bu yağları EPA + DHA karışımı Omega-3 kapsülleriyle doğrudan kazanmanız bile mümkün Bize sorarsanız en doğru yol balığın kendini yemek gibi görünüyor En iyisi balık yemek! Eğer Omega-3 yağlarını doğrudan balık yiyerek kazanırsanız, biyolojik yararları daha fazla oluyor Bizde uskumru, lüfer, hamsi hatta soğuk sularda yetişen alabalıklar iyi birer Omega-3 kaynağı gibi görünüyor

Eğer düzenli olarak balık yemiyorsanız, balık yağı yerine Omega-3 yağlarını saf şekilde içeren kapsülleri de kullanabilirsiniz Burada dikkat edeceğiniz şey, balık yerken de Omaga-3 kapsüllerini yutarken de civa veya diğer toksinlerle kirlenmemiş olanları tercih etmektir

Sırası gelmişken, Omega-3 yağlarının ani kalp ölümlerini azaltabileceğini gösteren bazı bulguların olduğunu da hatırlatalım Omega-3 yağları düzenli kullanıldıklarında kalp ritim bozukluklarını engelleyebiliyor ve ritim bozukluklarına bağlı ani ölümleri azaltıyor

FINDIK VE CEVİZDE DE VAR

Omega-3 yağlarını kazanmanın diğer bir yolu da ceviz, fındık gibi yağlı tohumları zaman zaman yemekten geçiyor Keten tohumunda da bol miktarda bitkisel Omega-3 yağı var Omega-3 yağları bazı yeşil yapraklı sebzelerde de (semizotu) bulunabiliyor

Küçük bir hatırlatma daha yapalım: Omega-3 kapsülleri ve balık yağlarının kolesterol yüksekliği tedavisinde kullanılmaları doğru değildir Balık yağlarının tam tersine kolesterolü artırması bile mümkündür Bununla birlikte balık yağları ve Omega-3 yağ asitlerinin, ilaçlara dirençli trigliserit yüksekliği durumlarında kullanılabileceği belirtilmektedir

Baş ağrılarında kırmızı alarm

Erken dönemde doktora başvurmanızı gerektiren baş ağrıları hangileridir, biliyor musunuz?

En sık rastlanan yakınmalardan biri olan baş ağrılarında, çoğunlukla tetkike bile gerek duyulmadan tanı konur ve tedaviye başlanır Ancak hastaların küçük bir bölümünde altta yatan ciddi bir hastalık söz konusudur Baş ağrısına neden olan bu hastalıklar mümkün olduğunca erken teşhis edilmeli ve gereken tedavisi başlatılmalıdır

İşte bizi ve doktorumuzu uyarması gereken önemli özellikler:

- Yeni başlayan, şiddeti veya sıklığı giderek artan baş ağrıları

- 50 yaşından sonra başlayan baş ağrıları

- Ani başlangıçlı, "hayatımdaki en şiddetli ağrı" olarak tanımlanan tablo

- Daha önceden var olan hafif özellikteki ağrıların yoğunluk, şiddet ve süreğenlik kazanması

- Nörolojik bulguların da eşlik ettiği baş ağrıları

- Tedavilere yanıt vermeyen baş ağrıları

- 60 yaşından büyük olan kişilerde yeni gelişen ve genellikle tek taraflı, şakakta belirgin, zonklayıcı-oyucu ağrılar

- Egzersiz ya da öksürükle başlayan ya da artan baş ağrıları

- Yatar pozisyonda artan ağrılar

Bağırsak kanserinden korunmak için

Sıklık açısından akciğer ve meme kanserinden sonra üçüncü sırada yer alan "kolon kanseri"nin (kalın bağırsak kanseri), "polip" adı verilen kitle ile başladığı görüşü yaygındır Polip, kalın bağırsağın iç yüzeyini örten tabakayı oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucunda oluşan, bağırsak boşluğuna doğru büyüyen oluşumlardır

Erişkinlerde yüzde 15-20 oranında rastlanan bu oluşumlar, saplı ya da sapsız olabilir 50 yaşın üzerindekilerde yüzde 40-50 sıklıkla görülen polipler, en çok kalın bağırsağın son kısımlarında, sigmoid ve rektum denilen bölgelerde yer alır

Kolon kanseri açısından uyarıcı belirtilerin başında şunlar gelir:

- Makattan kan gelmesi

- Dışkıya kan bulaşması

- Dışkılama alışkanlıklarında değişim

- İshal ya da kabızlık atakları

- Dışkının çapının incelmesi

- Anemi, halsizlik, yorgunluk

- Şişkinlik, aşırı gaz

- Açıklanamayan kilo kaybı

Kanseri önlemenin birinci adımı erken tanıdır Kolon kanseri taraması açısından, 50 yaşın üzerindeki kişilerin tümü, herhangi bir yakınmaları olsun ya da olmasın, yılda bir kez gaitada gizli kan tetkiki yaptırmalıdır Endoskopik olarak (ışık kaynağı ve mercek sisteminden oluşan bir boru yardımıyla) bağırsakların iç kısmının incelenmesi, 50 yaşını geçen her bireye önerilmektedir Bu tetkikin, doktor önerisiyle 3-5 yılda bir yinelenmesi de uygun görülmektedir

Kolon kanseri için risk faktörleri:

n 40 yaş; her 10 yılda risk ikiye katlanır

n Ailede kolon kanseri öyküsü

n Ailede polip öyküsü

n Kişinin kendinde polip öyküsü

n Geçirilmiş kolon kanseri öyküsü

n İltihabi bağırsak hastalığı (ülseratif kolit) öyküsü

n Diğer organları, özellikle meme veya uterusu (rahim) ilgilendiren kanser öyküsü

Yukarıdakilerden birinin varlığı bile kolon kanseri açısından ileri tetkiklere başlamak için yeterlidir En kısa zamanda doktorunuzla görüşmenizi ve gereken ileri tetkikleri planlamanızı öneririz

Tarçın kan şekerini düşürüyor

Şeker hastasıysanız tarçından daha fazla faydalanın Sıcak-soğuk içeceklerinizi tarçınla tatlandırın Pastalarınıza, keklerinize, sütlü tatlılarınıza tarçın eklemeyi unutmayın

Çünkü birçok araştırmanın da onayladığı gibi tarçın, kan şekerini dengelemede güçlü bir destek sağlıyor Günde 3-4 çay kaşığı kadar tarçın, kan şekerini düşürmeye yardımcı olabiliyor

Hasar tespit dönemi

4 aydır diyet yapıyorum, ortalama 6 kilo verdim, ama son 1 aydır gram fark etmedi Motivasyonum azalıyor Bana ne önerirsiniz?

Kilo verme dönemlerinde zaman zaman kilo kaybı hatalarının sebeplerinin tespiti gerekir Öncelikle birer aylık dönemlerin analizini yapın 1 aylık zayıflama döneminde ortalama 2-4 kg ağırlık kaybı idealdir Bunun üzerinde kaybettiğiniz kilo kayıpları, ikinci ayda verilen kilonun daha sınırlı olacağının habercisidir Bu yüzden, ikinci ayda daha az kilo verdiğiniz için motivasyonunuz bozulmasın

Bununla birlikte takılma kilolarının zamanı da gelmiş olabilir Bu dönemde motivasyonunuzun yeterli olup olmadığını iyice araştırmanız gereklidir

Kilo kaybında başarıya ulaşamamanın aşağıdaki nedenlerini diyetisyeninizle birlikte araştırmanızda fayda var:

n Ek bir enerji alımı (örneğin, alkol tüketiminde fazlalık)

n Planlanandan daha az enerji harcamak (günlük fiziksel aktivitenin yetersiz oluşu)

n Psikolojik ve davranış tedavisinin yetersizliği

n Yaşanan bazı olumsuz olaylar (motivasyonu azaltıcı gelişmeler)

Ödem atmak için formül

Vücudumun şiştiğini hissediyorum Bazen kıyafetlerime bile sığmıyorum Neden ödem olur? Ödem atmak için ne yapabilirim?

Ödem, vücutta sıvı birikmesidir ve yaygın karşılaşılan bir sorundur Bazı günlerde yüzük parmağıma sığmıyor, ayakkabılarım küçük geliyor diye şikayet ediyorsanız, ödem problemi yaşıyor olabilirsiniz Ödem, ciddi hastalıkların belirtisi olabilir Böbrek ve karaciğer hastalıkları, kalp-damar sorunları, hormonal hastalıklar ödeme yol açabilir

Nedeni bilinmeyen (idiyopatik) ödem de olabilir Genellikle kadınlarda görülür Gerginlik, fazla kilo, karbonhidrat tüketimi, bol tuzlu diyet, adet dönemi, menopoz gibi nedenler ödeme yol açabilir İdiyopatik ödem korkulacak bir hastalık değildir ve yıllarca sürebilir Sıvı tüketiminin artırılması ve bazı bitki çayları sizi rahatlatabilir Hekiminiz hastalığa bağlı bir ödemin olduğunu söylemiyorsa veya ödem için ilaç kullanmanıza gerek yok ise ilaçsız bu işi çözmenin birkaç yolu var Bol sıvı tüketin Tuz yönünden zengin besinlerden uzak durun

Sizi rahatlatacak küçük bir formülle de bu sorunu çözebilirsiniz:

n 1 yemek kaşığı biberiye

n 1 yemek kaşığı rezene

n 1 tatlı kaşığı anason

n 1 litre suda bitki karışımını demleyin Otları suyun içinde bırakmamaya dikkat edin Gün içinde 2-3 fincan bu karışımdan içebilirsiniz

Prof Dr Osman MÜFTÜOĞLU

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.