Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
açıklamalıf, atasözleri

Atasözleri Açıklamalı-F,G-

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atasözleri Açıklamalı-F,G-




Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp
İnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir Asıl utanılacak durum ve davranış, gücü varken tembellik edip çalışmamak ve yoksul düşmektir

Fare (sıçan) deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna (kıçına) kabak bağlamış
1 Yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek son derece sakıncalıdır İnsan önce kendi işini yapıp düzlüğe çıkmalı, daha sonra başkalarının yükünü omuzlamayı düşünmelidir 2 Kendisi sığıntı durumunda iken yanına bir kişi daha almak yanlış ve tutarsız bir davranıştır

Faydasız baş mezara yaraşır
Mademki yaşıyor, o hâlde bir işe yaramalıdır insan Ne kendisine, ne de etrafına bir yararı, bir kârı dokunmayan ve ona buna yük olan kişinin yaşaması ile ölmesi arasında bir fark yoktur

Fazla (artık) mal göz çıkarmaz
O an için ihtiyaç duyulmayan mal, ne kadar ve ne türden olursa olsun elden çıkarılmamalıdır Hiç umulmadık bir günde ona gerek duyulabilir Ayrıca malın çok olmasının kimseye bir zararı da yoktur

Fırsat her vakit ele geçmez
Ele geçirilen imkân veya durumdan en iyi biçimde yararlanmak gereklidir Çünkü insanın karşısına çok seyrek çıkar

Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlar
Yoksulun şansı hemen hemen hiç gülmez Onun eline geçen imkânlar da öyle çok değildir İmkânları sınırlıdır; bunun için, hangi işe el atarsa atsın, zengin gibi kazanamaz Umduğundan fazla kazandığı görülmemiştir

G

Gafile kelâm, nafile kelâm
Çevresindeki gerçekleri görmeyen, sezmeyen, bilgisiz, dalgın kimseye ne söylense kâr etmez O, bildiği gibi hareket eder Dolayısıyla ona söylenecek her söz boşa gider

Gammaz olmasa tilki pazarda gezer
Gizli-saklı, kanunsuz yollarla çıkar sağlamayı iş edinen kimseleri, söz getirip götüren kimselerin varlığı korkutur Dolayısıyla bunlar yakayı ele vereceklerinden çekinerek, herkesin içinde öyle uluorta dolaşamazlar

Garip kuşun yuvasını Allah yapar
Kimsesiz, zavallı, yoksul ve güçsüz kişiye yüce Allah yardım eder Hiç ummadıkları bir yerden kendilerine yardım eli uzanır ve darda kalmazlar Yüce Allah onları korur, gözetir ve mal sahibi yapar

Gâvurun ekmeğini yiyen, gâvurun kılıcını çalar
Kişi geçimini kimden sağlıyorsa, kimin hizmetinde ise, ne kadar merhametsiz ve acımasız olursa olsun, ne kadar fikirleri uyuşmazsa uyuşmasın onun yanında olur; onun istediklerini yerine getirir

Gelene git denilmez
1 Kendiliğinden gelen güzel bir şeyi, faydayı geri çevirmek doğru olan ve yakışık alan bir şey değildir 2 Gelenek ve göreneklerimize göre, kendiliğinden gelen konuğu kabul etmeyip geri çevirmek doğru bir davranış olmaz

Gelen gidene rahmet okutur (Gelen gideni aratır)
Bir işe veya göreve sonradan gelen, orada daha önce çalışandan daha başarısız ve geçimsiz olabilir Dolayısıyla beğenmediğimiz o eskiyi bize aratır ve “keşke o gitmeseydi, o çok iyiydi” dedirttiği olur

Gemisini kurtaran kaptan
Tehlikeli, güç bir duruma düşüp de ortalık iyice karışınca kimileri kendi başlarının çaresine bakarlar Bunlar ne yapıp yapıp kurtulur ve iyi sonuca ulaşırlar

Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir (anlaşılır)
İnsanın gençliği göz açıp kapayıncaya kadardır Ne olup bittiği pek anlaşılamadan geçip gider İnsan ihtiyarlayınca şöyle düşünür, yapılacak pek çok şeyin varolduğunu fark eder Ancak iş işten de geçmiştir Çünkü bunları yapacak ne gücü ne de zamanı vardır İşte o an, gençliğin ve gençlik günlerinin ne denli kıymetli olduğunu anlar

Gençlikte para kazan (taş taşı), kocalıkta kur kazan (ye aşı)
Gençlik, insanın en verimli çağıdır Güç ve enerji doludur İnsan işte bu dönemde çalışıp para biriktirmeli, mal-mülk sahibi olmalıdır Çünkü ihtiyarlayıp gücünü yitirdiği, çalışamadığı dönemde ona ihtiyaç duyacaktır Elinde olduğu için de rahat yaşayacak ve sıkıntı çekmeden gün geçirecektir

Gidilmeyen yer senin değildir (olmaz)
Ulaşıp yanına varamadığımız, kendisinden yararlanamadığımız yer bizim olsa ne olur? Bizim dediğimiz yer, elimizde bizzat tutup kendisinden yararlandığımız yer olmalıdır

Gidip de gelmemek, gelip de görmemek (bulmamak) var
Bulunduğu yerden uzaklara gidecek kimsenin geri dönmemesi, döndüğünde de bıraktıklarını bulamaması mümkündür Bu sebeple yola çıkacak kişi bunu düşünmeli ve yakınları ile helâllaşmalıdır

Göğe direk, denize kapak olmaz
Öyle işler vardır ki, insanın gücünü ve imkânlarını aşar; gerçekleştirilmesi mümkün değildir Dolayısıyla bu tür işlerle uğraşmak, bu yolda hayallere kapılmak boşunadır

Gönlün yazı var, kışı var
Hayat inişli çıkışlıdır Hayatın bu durumu insanı etkiler Dolayısıyla insanın bir günü diğerine uymaz İnsan bazen iyimser, neşeli, umutlu ve mutluluk doludur; bazen de kötümser, üzgün, neşesiz, mutsuz ve bezgindir

Gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz
Gönül; sevgi, istek, düşünüş, anma ve hatır gibi kalpte var sayılan duygu kaynağıdır Bu kaynak insanı yeterince nazik ve içli kılar Dolayısıyla kaba ve sert hareketler karşısında fazla dayanamaz, çabucak incinip kırılır ve gücenir Kırılan bir gönlü kolay kolay onarmak ve eski hâline getirmek de oldukça güçtür Öyleyse etrafımızdaki insanlarla olan ilişkilerimizde dikkatli olmalı, gönül kırmaktan kaçınmalıyız

Gönülden gönüle (kalpten kalbe) yol vardır (Kalp kalbe karşıdır)
İnsanları bir araya getiren huy, zevk, alışkanlık, fikir ve inanç birliğidir Dolayısıyla bu insanların gönüllerinde de bir duygu birliği vardır Biri öteki için ne düşünüyor ve ne hissediyorsa, ötekide beriki için benzer şeyi düşünür ve hisseder

Gönül ferman dinlemez
Ne denli engel, ne denli yasak konursa konsun gönül sevdiğinden asla vazgeçmez Çünkü insanın gönlüne söz geçirmesi oldukça zordur

Gönülsüz namaz göğe (göklere) ağmaz (Gönülsüz davara giden köpekten hayır gelmez)
İçten gelen bir istekle kılınmayan namazın kabul olunacağı her zaman şüphe götürür Benzer şekilde içten gelen bir heves ve şevkle yapılmayan işten de hayır gelmez İnsanlara zor kullanarak yaptırılan işlerden verim alınamaz Verim ancak sevilerek, zevk alınarak yapılan, işlerden umulabilinir

Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır, ya baş
İstenmeden, zorla yenen yemek insana nasıl dokunup zarar verirse (sindirim sistemini bozma, bulantı ve kusma yapma), zorla ve istenmeden yapılan iş de benzer bir şekilde kötü ve hayırsız bir sonuç verir

Gön yufka yerinden delinir (İp inceldiği yerden kopar)
Hemen her iş, olay, durum ve konunun zayıf ve çürük bir yanı vardır Bu yanın bilinmesi, dayanma ya da çökmede oldukça önemlidir Düşman bu zayıf noktayı bulup yararlanmasını bilirse yenilgiyi kolay tattırır Benzer şekilde bir zayıf noktasını bulup sağlamlaştıranlar, düşmanlarının zafer yolunu kapatmış ve güçlerini artırmış olurlar

Görenedir görene, köre nedir köre ne?
Bir şeye karşı takınılacak sağlıklı tavır, onu görmeye ve anlamını kavramaya bağlıdır Görmesini bilmeyen, yeterli bir kavrayışa da ulaşamaz Dolayısıyla onun için hiçbir şeyin anlamı olamaz

Gören gözün hakkı vardır
Kendisinden faydalanılan, elde de yeterince bulunan, başkalarında bulunmayan yiyecek ya da imrenilecek bir şeyden gören kimselere de mümkünse vermek gerekir Çünkü göz görünce gönülde o şeyi arzu eder

Görünen köy kılavuz istemez
Apaçık ortaya çıkan belli gerçekler karşısında duraksamak, ayrıcı bir açıklama yapmaya kalkışmak yersizdir

Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur
Ayrı düşenlerin arasındaki sevgi de zamanla azalır Çünkü insan, sevdiği kimseyle sıkça görüşüp sevgisini ve muhabbetini tazeleme imkânı bulamaz Dolayısıyla ilgi bağı kopar, yavaş yavaş da o kimseyi unutur

Göz görmeyince gönül katlanır
Yakınımızda bulunmayanların özlemine, acısına daha kolay dayanabiliriz Çünkü bizden uzakta yaşayan sevdiğimiz bir kimseyle istesek de ilgilenemeyiz Dolayısıyla görüşmekten umudumuzu keser ve ayrılığa katlanırız Ama yakınımızda bulunan ve her gün gördüğümüz kimseyle ilgilenmeden edemeyiz Onun her zaman gördüğümüz acısına da tahammül edip katlanmamız oldukça güçtür

Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulamaz
Gözü bir türlü doymayan, sürekli çıkarını düşünen, onun peşinde koşan ve bu uğurda her türlü işe kalkışan kimse, yakasını tehlikelerden kurtaramaz; başına türlü belâlar gelir

Gülme komşuna, gelir başına
Birinin başına gelen kötü bir durum, gün olur senin de başına gelir Başına gelen felâkete başkalarının gülmesi seni nasıl incitirse, senin başkalarının kötü hâline gülmen de onları incitir O hâlde birilerinin başına gelen kötü durumdan ötürü, onlarla sakın alay etme

Gülü seven dikenine katlanır
Seven kişi, sevdiği kimse veya sevdiği iş yüzünden başına gelecek sıkıntılara ses çıkarmadan katlanır Bilir ki, sevdiğini elde etmek için birçok güçlüğe göğüs germek, fedakârlıkta bulunmak zorundadır

Gün doğmadan neler doğar
Yüce Allah`tan başka kimse yarının ne getireceğini bilemez Yarın birçok değişikliklere gebedir Beklenmedik bir sırada umut verici durumlarla da karşılaşma imkânı vardır

Güneş balçıkla sıvanmaz
Açıkça meydana çıkmış, hemen herkesin bildiği gerçeği inkâr etmek, gizlemeye çalışmak, yalan dolanla değiştirmeye yeltenmek mümkün değildir Buna güç yetirecek insan yoktur

Güneş girmeyen eve doktor girer
Güneşin insan sağlığı açısından önemi tartışma götürmez Güneşin girmediği yerlerde mikropların daha çabuk çoğaldığı, güneş yüzü görmeyen insanların da daha çabuk soluklaştığı bilinen gerçeklerdendir Güneş birçok hastalığa iyi gelirken, sağlığın da baş koruyuculuğunu yapar Görülüyor ki güneşli evde hastalık olmaz

Güvenme dostuna, saman doldurur postuna
Dost sandığı birtakım kimseler, çıkarları söz konusu olduğunda sana kolaylıkla kötülük edebilirler Üstelik bunu, senin onlara duyduğun güvenden yararlanarak yaparlar Bu bakımdan herkesi dost sanma ve onlara inanma

Güvenme varlığa, düşersin darlığa
Varlık gelip geçicidir Kimde ne zaman, ne kadar duracağı belli olmaz Bu bakımdan insan varlığına, zenginliğine güven duyarak öyle olur olmaz işlere kalkışmamalı; har vurup harman savurmamalı, tutumlu davranmalıdır Gelecekte işlerinin kötüye gitmeyeceğini, yoksul düşmeyeceğini, darda kalmayacağını kim söyleyebilir?

Güzün gelişi yazdan bellidir
Başlangıç ve gidişat bir işin nasıl sonuçlanacağı konusunda aşağı yukarı bir fikir verir İyi başlamayan, sürekli aksayan, aksiliklerden bir türlü kurtulamayan işin olumlu sonuçlanacağı pek düşünülemez


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.