Uzaydan Gelenlerin Varlık Tipleri |
06-22-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Uzaydan Gelenlerin Varlık TipleriV A R L I K T İ P L E R İ Araştırmacıların çalışmaları henüz bitmemiş olmakla beraber, genel mahiyette de olsa, uzaydan gelenlerin hiç değilse dış görünüşleri hakkında genel bir sınıflama yapacak kadar elde bilgi toplamış bulunuyoruz Bu bölümde tamamen gözleme dayalı istatistiklerden çıkarılmış bir sınıflamayı sizlere nakletmeye çalışacağız Uzaydan gelenler insan, robot, hayvan yada herhangi bir gözlem-diski olsun; olaylarda hiçbir gelişigüzellik , rasgelelik bulunmamaktadır Tam tersine uçan daire olayları, göründüğü ve anlayabildiğimiz kadarıyla bile, büyük bir şuurluluk arz etmektedir Uzaydan gelenlerin, henüz tam olarak anlayamıyor olsak bile , tüm dünya insanlarını ilgilendiren bir amaca göre hareket ettikleri anlaşılmaktadır Uçan daire olaylarını yöneten sistemin yada sistemlerin Dünya teknolojisinden çok ileri bir teknolojide bulundukları hususu da bu istatistiklerden anlaşılmaktadır Her canlının bulunduğu ortama uyması evrensel bir yasa Dünyadaki canlılar dünya kurulalı beri fizik küfre olarak geçirdiği değişikliklere uymak üzere birçok farklılık göstermiştir Bu değişimler, devamlı olarak değişmekte olan fizik ve ruhsal etkilere paralel olarak sürüp gitmektedir Bunun tabii sonucu olarak, elbette ki bizimkinden çok daha değişik fizik ve ruhsal etkiler taşıyan maddesel ortamlarda çok değişik canlı tipleri bulunacaktır Ama tuhaf olan şudur ki, belirli bir prototip (baş-gövde-kollar-bacaklar olmak üzere ) adeta, hiç değilse bizimkinden çok farklı olmayan maddesel ortamlarda muhafaza edilmiş Hatta bu evrensel şekle robotlarda bile sadık kalınmıştır Hatta uzaydan gelen robotlar o kadar gelişmiş görünmektedir ki, bunların hem dış görünüş hem de davranışlar bakımından şuurlu bir varlıktan ayırmak çok zordur Bundan başka tamamen bizim gibi et ve kemikten yapıldığı belli olan varlıkların robot gibi hareket ettikleri de gözlemlerde geçmektedir Dünya dışı varlıklarla temas kuran şahıslardan ve de yakın gözlem raporlarından edinilen bilgilere göre gezegenimizi en çok ziyaret eden varlık grupları şunlardır: PLEİADESLİLER SİRİUSLULAR ORİONLULAR ZETA-RETİCULİLER ARCTURUSLULAR ANDROMEDALILAR SANTORLAR VEGALAR NORDİKLER MAVİLER Dünya dışı varlık tipleri incelenirken anlaşılması gereken önemli noktalardan biri, tüm dünya dışı varlıkların insan görünümünde olmadığıdır Farklı gezegen koşulları altında ve farklı atmosferik ortamlarda gelişen beden biçimleri, doğal olarak farklı görünümlerde olmaktadır Bu nedenle evren, birbirine benzeyen ve benzemeyen sayısız yaşam formuyla doludur Ziyaretçiler arasında bizim galaksimizden olduğu kadar uzak galaksilerden gelenler de bulunmaktadır Temasçılardan edinilen bilgilere göre, insanlarla iletişim kuran dünya dışı varlıkların yüzde 95’i pozitif bir kişiliğe sahiptirler Bu uygarlıkların büyük çoğunluğu teknolojik ve ruhsal yapı yönünden insanlardan çok ileridedirler Onlar, insanların özgür iradelerine saygı duyarlar ve evrimimize herhangi bir şekilde müdahale etmezler Pleiadesliler Pleiadesliler, Dünyamızdan 400 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve Yedi Kardeşler olarak da anılan Pleiades takımyıldızındaki Erra gezegeninden gelmektedirler Bu varlıklar, fiziksel görünüş itibariyle insan ırkına benzemektedirler Tam bir insan görünümünde olan Pleiadesliler genelde sarışın olmakla beraber, bazıları koyu renk saçlıdır Gözleri genelde açık mavi ya da açık kahverengidir Pleiadesliler arasında yaklaşık 150 cm boylarında çok narin yapılı varlıklar olduğu gibi, 2 m boyunda olanlar da bulunmaktadır Bazıları kızıl saçlı ve açık tenlidir Pleiadesliler insanlarla en çok ve sık temas kuran varlık tipidir Pleiadesliler pozitif odaklı; teknolojik ve zihinsel açıdan ileri varlıklardır Siriuslular Dünyamızdan 8 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve köpek yıldızı olarak da bilinen Sirius, ileri bilince açılan boyutlar arası bir kapı niteliğindedir Siriuslular teknolojik ve spiritüel açıdan bizden oldukça ileridir Siriuslular Pleiadesliler’e göre daha koyu renkte bir tene sahiptirler; ten renkleri açık kahverengiden çok koyu kahverengiye varan bir çeşitlilik göstermektedir Çarpıcı bir göz yapısına sahiptirler; gözleri büyüktür ve hafifçe kesişmektedir Siriusluların atalarından bazıları uzak geçmişte gezegenimizle etkileşime geçmişler ve genetik projenin bir parçası olmuşlardır Hatta bazıları kendi içlerinde genetik değişimlere uğramışlardır Bu değişimler sonucu bazıları daha açık bir tene sahip olurlarken, bazıları ise genetik açıdan diğerlerinden çok daha farklı hale gelmişlerdir Siriusluların bazıları insana hiç de benzemeyen varlıklardır; daha çok böcek ve sürüngenleri andırırlar Bunlar insan gibi memeli yaratıklar olmalarına rağmen, farklı bir görünüşe sahiptirler Orionlular Orionlu varlıkların yaklaşık %75’i insan benzeri bir görünüme sahiptir; geri kalan %14 ise insanlara benzememektedir Orionluların en belirgin özelliği gözlerinin benzersizliğidir Oldukça keskin mavi gözlere sahip Orionlu varlıklarla temasa geçmiş pek çok insan bulunmaktadır İnsan benzeri Orionluların %90’ı açık kahverengi tene sahiptir; geri kalan % 10 ise Kafkas tipli, açık renk saçlı varlıklardır Zeta Reticuliler Bu insan benzeri varlıklar, Reticulum adını verdiğimiz güney takım yıldızındaki Zeta 1 ve Zeta II ikiz yıldızlarından gelmektedirler Zeta Retucililer 1 m- 1,5 m boyundadırlar; genelde zayıf görünümlü, vücutlarına oranla büyük kafalı ve saçsızdırlar Gözleri büyük ve kapaksızdır Ağız, burun ve kulakları çok küçüktür Zetalar, türlerini değiştirmek ve bugünkü hallerine gelebilmek için genetik mühendislik ve klonlamadan yararlanmışlardır Zetalar dünyamızı sıkça ziyaret etmekte ve insanlar tarafından genellikle “gri varlıklar” olarak adlandırılmaktadırlar Zeta Reticulilerin türlerinde değişime gitmeden önceki temel genetik özellikleri insan ırkına benzemektedir Zetalar, dönüşümleri sırasında beden yapılarını da değiştirmişlerdir Bu, onların neden dünyayı ziyaret ettiklerini ve genlerimizle ilgilendiklerini de açıklamaktadır Dönüşümleri sırasında kendilerini duygulardan arındırmakla hata yaptıklarını düşünen Zetalar, yeni bir değişim için orijinal genlerini aramaktadırlar Andromedalılar Spiritüel varlıklar olan Andromedalılar, Andromeda galaksisinden gelen çok eski, meleğimsi bir ırktır Bu varlıklar, Pleiadeslilerin ve tüm insan evriminin liderleridir Aynı zamanda tamamen farklı bir evrim kolu olan ve hem suda hem de karada yaşayabilen Cygnusian ırklarını da yönetmektedirler Arcturuslular Bootes takım yıldızındaki kırmızı dev yıldız Arcturus, Dünyadan yaklaşık 36 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır ve olağanüstü parlaklığı sayesinde Mart-Kasım ayları arasında kuzey yarım küreden görülebilmektedir Arcturus uygarlığı, galaksimiz içindeki en gelişmiş uygarlıklardan biridir 5 Boyutta bulunan Arcturus uygarlığı dünyanın gelecekteki prototipi olarak kabul edilmektedir Arcturuslular, fiziksel olarak kısa boylu ve zayıftırlar Boyları 90- 120 cm arasındadır Birbirlerine çok benzeyen bu varlıklar, bu durumun birbirleriyle kıyaslanmayı önlemesinden dolayı memnundurlar Tenleri yeşilimsi renktedir Büyük, badem biçimli gözleri vardır 3 parmaklıdırlar Arcturusluların gözleri, koyu kahverengi ya da siyahtır Fakat görmelerini sağlayan ana organları, gerçekte gözleri değil telepatik bilinçleridir İşitme duyuları ise telepatik özelliklerinden bile daha ileridir Vegalar Vegalar, Dünya’dan yaklaşık 26 ışık yılı uzaklıkta bulunan Lyra takımyıldızındaki en parlak yıldız olan Vega’dan gelmektedirler Bu varlıklar 180- 210 cm boylarındırlar Kalın ve dayanıklı derileri vardır Vegaların temel saç renkleri siyahtır; fakat aralarında koyu kahverengi saçlılar da bulunmaktadır Bazı Vegaların ise çok az saçı vardır ya da hiç saçı yoktur Vegalar iki sınıfa ayrılmaktadır İlk sınıftaki Vegalar insan benzeri varlıklardır Oldukça çarpıcı gözleri vardır, fakat Zetalardan farklı olarak gözkapakları mevcuttur İkinci tür Vegalar ise insana benzememektedirler Böcek ve sürüngenleri andıran bir görünümleri vardır Bu sınıftaki Vegaların saç renkleri genellikle yeşilimsidir Derilerinde ve kanlarında bulunan bakır, vücutlarına yeşil bir renk vermektedir Santorlar Santorlar, Dünyamızdan yalnızca 42 ışık yılı uzaklıkta bulunan Alfa Merkezi Sistemi’ndeki en yakın komşularımızdır Santorlar, teknolojik ve ruhsal açıdan bize yakın güneş sistemlerindeki en gelişmiş medeniyetlerden biridir Siriuslular, Pleiadesliler ve Venüslülerle aralarında yakın bir bağlantı bulunmaktadır Alfa Merkezi Sistemi, 3 yıldızdan oluşmaktadır; bunlar astronomik literatürde Alfa A,B,C olarak adlandırılmaktadırlar Bunlardan Alfa C yıldızı güneş sistemimize en yakın olanıdır Santorlar, diğer medeniyetlerle birlikte, özellikle son 4000 yıldır dünyadaki evrimi izlemekte, ve insanlara evrimlerindeki bir sonraki adım olan Yeni Çağa geçişlerinde yardım etmektedirler Santorların teknik yetenekleri hayal edebildiğimizin çok ötesindedir Devasa uzay gemilerinin yapımı ve yıldızlar arası seyahat, ancak Santorlar’ın da sahip olduğu maddeleşme ve madde boyutundan ileri bir boyuta geçme yeteneği ile mümkündür Nordikler Nordikler, geldikleri yıldız sistemini hiçbir zaman açıklamamışlardır Oldukça güzel görünümlü varlıklardır; sarı saçlıdırlar, bu yüzden çoğu kez “sarışınlar” olarak adlandırılırlar Gözleri koyu mavi renktedir Boyları 150- 180 cm arasında değişmektedir Nordikler, Dünyadaki sorunları çözmek için uğraşmaktadırlar Kendilerine değil de başkalarına odaklanan varlıklarla çalışmayı tercih ederler Maviler Maviler de Nordikler gibi hangi yıldızdan geldiklerini açıklamamaktadırlar Kısa boylu varlıklardır ve yarısaydam, mavimsi bir tenleri vardır Gözleri büyüktür ve badem biçimindedir Oldukça spiritüel varlıklardır ve her insanın kendi yolunu takip etmesi gerektiğine inanırlar |
|