Abdullah Öcalan ( 1948) |
07-31-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Abdullah Öcalan ( 1948)PKK terör örgütü kurucusu -------------------------------------------------------------------------------- 1948 yılında Şanlıurfa'da doğdu 7 Kasım 1978 tarihinde terör örgütü PKK'yı kurdu Kısa bir süre sonra Suriye'ye geçerek, örgütün kanlı eylemlerini buradan yönetmeye başladı Kandırdığı gençler bölücü terör örgütü adına eylem yaparken, Öcalan savaş alanına hiç inmeden oturduğu yerde rahat bir yaşam sürdü Türkiye'nin ısrarlı takibi sonucu Suriye, Öcalan'ı topraklarından çıkarmak zorunda kaldı Suriye'den Rusya'ya, oradan İtalya'ya geçen Öcalan İtalyan Hükümeti tarafından da ülkeden çıkarılınca, kendisine sığınacak yer aramaya başladı Yunanistan Hükümeti, kuruluşundan beri destek verdiği PKK'nın liderini Kenya Büyükelçiliği'nde saklamaya karar verdi Türk Güvenlik Güçleri'nin düzenlediği bir operasyonla Kenya'da kıskıvrak yakalanan teröristbaşının üzerinden sahte bir Kıbrıs Rum Kesimi pasaportu çıktı Eli kanlı terör örgütünün başı, Türkiye'de, İmralı Cezaevi'nde yargılandı ve hakettiği idam cezasına çarptırıldı Abdullah Öcalan idam cezası Yargıtay tarafından 25 Kasım 1999 tarihinde onandı GÜNDEM GÜNDEM GÜNDEM Öcalan'dan kitap gibi savunma Fuat Kars Bursa DHA Milliyet 11 Mayıs 2001 Abdullah Öcalan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki (AİHM) duruşmasına 1000 sayfalık savunma hazırladı Terör örgütü PKK lideri Öcalan'ın avukatlarından İrfan Dündar, Aydın Oruç ve Cihan Erbaş önceki gün İmralı'ya giderek bir saat süren görüşme yaptı Öcalan'ın 31 Mayıs'ta görülmeye başlanacak duruşma için el yazısıyla şimdilik 200 sayfa savunma hazırladı Kalan 800 sayfa için de daktilo istedi GÜNDEM GÜNDEM GÜNDEM Hesaplaşma Batı’yla olacak Abdullah Öcalan da Kemal Derviş'i desteklediğini açıkladı: Liberal sol ittifaktan yanayız Nethaber 11 Mayıs 2001 Abdullah Öcalan, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in liberal sol ittifak kavramına destek çıktı Geçen Çarşamba günü İmralı Adası'nda avukatları ile görüşen Öcalan, Özgür Politika gazetesinde yer alan yazılı açıklamasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi davası için hazırladığı savunmasında asıl hesaplaşmanın, "komplonun senaryosunu hazırlayan Batı ülkeleri ile olacağını" iddia etti Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in "liberal sol ittifak" önerisine destek çıkıcı ifadeler kullanan Öcalan, şunları söyledi: "Türkiye belki Derviş yolu ile bunu deneyebilir Önemli bir politika yürütüyor Bu ittifak HADEP'i, ÖDP'yi, İnönü'yü, CHP'yi, Ecevit'i de içine alabilir 1991'de DYP-SHP koalisyonunun demokratik çözüme yönelmemesi, Türkiye'nin büyük kaybına yol açmıştır 1991'de gerçekleşmeyeni yeniden yapalım Gelişecek sol liberal ittifakta özgücüne dayanarak yer alınabilir Bu anayasal demokratik çözümü getirebilir Derviş'in geliştirmeye çalıştıkları, başarılı olursa buna sağ da karşı çıkmaz; böylece Türkiye krizden çıkabilir" "İYİ ÖNDER OLAMADIM ÖZÜR DİLERİM" Öcalan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde almış olduğu tavrı da değerlendirerek, TSK'nın Türkiye'de demokratik gelişmeye tümüylü karşı olmadığını da ifade etti Türkiye'nin kaybetmesini istemediklerini söyleyen Öcalan, bugüne kadar iyi bir önderlik yapamadığını şöyle itiraf ediyor: "Kürt halkı çok acılı bir halktır; keşke bunlar olmasaydı Keşke daha iyi önderlik yapabilseydim Bu iki yüzyıllık bir oyundur Ben iyi bir önder olamadıysam, özür dilerim Bunu yenilgi olarak da görmüyorum" 11/05/2001 X Anadolu'da Türkler ve Kürtler Taha Akyol Milliyet 15 Ağustos 2005 TARİHÇİ Prof Osman Turan, bizde, hatta dünyada bir numaralı Selçuklu dönemi uzmanıdır ve eserleri Anadolu'nun Türkleşmesi, bu arada Güneydoğu'da Kürt nüfusunun gelişimi gibi konularda son derece aydınlatıcı niteliktedir Bugün merhum Turan'ın bir eserinden, "Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi" adlı kitabından bahsedeceğim ([Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın]) Cemşid Bender gibi şoven Kürt milliyetçilerine göre, Kürtler beş bin yıldan beri bugün bulundukları topraklarda yaşıyorlar, Türkler sonradan gelmişlerdir, Kürtçe antikçağı aydınlatan bir dildir, insanlığı mağaradan kurtaran, matematiği icat eden Kürtlerdir! vs (Kürt Tarihi ve Uygarlığı, Kaynak Yay, sf 29-31, 46) Prof Turan'dan öğreniyoruz ki, Türklerin Anadolu'ya girmesinden önce, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun pek çok yerinde, şehirden şehre değişmek üzere, Ermeniler ve Süryaniler çoğunluğu oluşturuyordu, hatırı sayılır bir Rum nüfusu da bulunuyordu Mesela Malatya'da Ermeniler ve Süryaniler; o zaman adı Hısn-ı Mansur olan Adıyaman'da, Harput'ta, Muş, Bitlis ve Van'da Ermeniler; Urfa, Mardin, Hasankeyf, Silvan ve Diyarbekir'de Süryaniler, biraz da Yahudiler yaşıyordu Prof Turan, 1070 yılındaki Urfa nüfusunu örnek verir: "20 bin Süryani, 8 bin Ermeni, 6 bin Rum ve Frenk" Frenkler Birinci Haçlı Seferi'nde Urfa ve çevresini içine alan bir "Haçlı Kontluğu" bile kurmuşlardır (Sf 250) * * * BİZANS hem sosyoekonomik bakımdan çöküntüye gidiyordu ve hem de mezhep farkı sebebiyle Doğu'daki Ermeni ve Süryanilere büyük baskı yapıyor, onları dağıtmak için şuraya buraya tehcir ediyordu Malazgirt'ten sonra kurulan Türk beyliklerinin dinlere saygılı davranışı Ermenilerin, özellikle de Süryanilerin dostça duygularıyla karşılaşmış, hiç büyük Türk-Ermeni veya hele de Türk-Süryani savaşı yaşanmamıştır (Sf 252-253) Bölgenin Müslüman nüfusuna gelince İslamlaşma, Hz Ömer'in fetihleriyle 7 yüzyılda başladı Bugün Diyarbakır ilini oluşturan topraklara o zaman Arap Bekir Bin Vâil aşireti yerleştiği için buraya "Diyar-ı Bekir" denildi Müslüman nüfus, değişen oranlarda Türk, Kürt ve Araplardan oluşuyordu Selçukluların Ortadoğu'ya girişi Anadolu'ya doğru büyük göçlere yol açtı: Biri Anadolu'yu Türkleştirecek Türk göçü Öbürü, Kürtlerin de Doğu İran'daki orijinal dağlık yurtlarından kuzeye ve batıya, yani Anadolu'ya göçmeye başlaması (Sf 255) Bölgeye ikinci Kürt göçü, Eyyubiler zamanında oldu (Sf 134, 155) Yavuz Selim'le Şah İsmail'in kavgasında bazı Alevi Türkmen aşiretleri İran'a, İran'daki bazı Sünni Kürt aşiretleri Türkiye'ye göçecektir * * * KÜRTLERİN Fırat'ın doğusuna yayılmasında, Selçukluların Bizans'ı geriletmesinin rolü çok büyüktür Bölgede kurulmuş bulunan Türk beylikleri, Saltuklular, Sökmenliler ve Artuklular ile Türkleşmiş Kürt Mengücek hanedanları Kürtleri "cihat arkadaşı" olarak gördüler (Sf 252) Göçebe hayat tarzı Türkmenlerde de Kürtlerde de hâkimdi, bu yüzden ikisinin içinde geniş bir kesim eşkıyalık, yağmacılık yapıyor, birbirleriyle de çatışıyorlardı (Sf 133, 143, 212) Ama göçebe Türkmenlerin göçebe kesimleri daha Artuklular zamanında tarım ve ticarete, şehir hayatına yöneldiler (Sf 256-259) Tarihçi Claude Cahen, dağlık arazileri yüzünden Kürtlerde göçebeliğin çok uzun süre devam ettiğini belirtir Aynı sosyal kulvarda rakip olmamaları ve dindaşlık faktörü, tarihte Türkmen ve Kürt birlikteliğini sağlamış, Gökalp'in belirttiği gibi, nüfus yoğunluğuna ve hayat tarzına göre bazı Türkmenler, mesela Siverek'te Karaçeli aşireti gibi Kürtleşmiş, buna karşılık tarım ve şehir hayatına geçen Kürtler Türkleşmiştir Bu konularda Claude Cahen'in ve Mükremin Halil'in eserlerinde çok geniş bilgi vardır; onları başka yazılarımda tanıtacağım Böylesine iç içe geçmiş bir tarihi, etnik milliyetçilik fanatizmiyle parçalamaya çalışmak, ancak kötü niyetle yapılabilecek bir 'tahrif'tir |
|