İtalyanca |
06-28-2011 | #1 |
Şengül Şirin
|
İtalyancaİtalyanca İTALYANCA a Özellikle italya'da konuşulan roman dili —ANSİKL Ancak 1861'den bu yana bir devletin resmi dili olan italyanca, Avrupa' daki öteki büyük dillerin tersine, uzun süre lehçelerüstü bir ortak dil niteliğinden uzak, yerel topluluklar ve belirli kullanımlar çerçevesinde (edebiyat, yönetim belgeleri, ticari alışverişler, seyahatler) çok sınırlı bir sosyokültürel seçkinler tabakasına özgü bir dil olarak yaşadı 1860'a doğru, 25 milyonluk nüfus içinde italyanca konuşulanların sayısı yaklaşık olarak ancak 600 000 kişiydi, yani halkın % 2,5'iydl Roma ve Toscana dışında, italyancayı öğrenmiş olanlar, 20 milyon içinde 160 000 kişiydi, bir başka deyişle, yarımadada bir italyan lehçesi konuşmayan öteki insanlar kadar az sayıdaydı Son dönemde okul, askerlik görevi, kitle iletişim araçlarının yanı sıra dış ve iç göçlerin katkısıyla milyonlarca kişinin hızla italyancayı benimsemesi farklı lehçe bölgelerine denk düşen birçok italyanca türü ortaya çıkardı ve bu durum tek bir lehçenin egemen olmasını önledi: çeşitli nedenlerle Toscana ve Sardinya bir yana bırakılırsa, italyanca kuzeyden güneye farklılıklar gösterir Roma, Güney'e çok saygın bir italyancanın örneği olarak etki yaparken Kuzey kentlerinin daha kısıtlı bir etkisi vardır Ayrımlar çoğu kez belli belirsizdir, ama coğrafi kökene ve toplumsal sınıfa ilişkin yananlamlar taşır (özellikle Güneylller'e karşı) • Tarihçe, ilk italyanca metinler olarak kabul edilen belgeler 960 yılına rastlar: bunlar, Cassino bölgesinde sınır anlaşmazlığı davalarının metni olan placiti cassinesı'dir Bu dil, artık, Ortaçağ'ın ilk dönemlerinde, kültür ve kurumlar düzleminde ortaya çıkan genel bir bunalım sırasında, alt-katman lehçelerin etkisiyle evrim geçiren geç dönem latincesi değildir; bu yeni dil, gelişmekte olan lehçesel parçalanmayı aşma eğilimi gösterir XIII yy'da Palermo'da Federico ll'nin sarayı, Sicilya kökenli ya da italya'nın öteki bölgelerinden gelen, özellikle latinceyi, Sicilya lehçesini ve taşra etkisini kaynaştırarak bir "halk" şiir dilinin oluşturulmasına katkıda bulunan çoğu noter ya da hukukçu şairlerin (Cielo d'Alcamo, Giacomo da Lentini) yarışmalarına tanık oldu Umbria'da dinsel yenileşme hareketleri, lehçesel özellikler taşıyan bir dilde sıradan kimselerle daha sıkı bir ilişki isteğini dile getirir (Aziz Francesco d'Assisi, Jacopone da İodi) Kuzey italya kentlerinde edebiyat araştırmaları teknik hukuk diline katıldı Toscana'da, XIII yy'ın ikinci yarısında, üretim etkinliklerinin ve ticari alışverişlerin gelişmesi, komünlere dayalı toplum çerçevesinde siyasal yapıların demokratikleşmesi, geleneksel aydınlarınkinden daha geniş katmanların kültüre ulaşmasını sağlayacak koşulları yarattı Böylece yeni bir dil, latinceyi bilmeyenlere de bilgiyi paylaşma olanağı tanıyan "ünlü halk dili" gereksinimi gelişti Dante'nin kuramsal düzlemde (De vulgari eioquentia Convivio) olduğu gibi Rime ve Comme-dia aracılığıyla uygulama düzleminde de sürdürdüğü bu arayış, anadili floransa lehçesinin, öteki lehçelerden aktarmalar ve kişisel yaratımlarla zenginleşen dilsel bir kaynak olarak kullanılmasıyla sonuçlandı XIV yy'da, öteki toscanalı yazar ve şairlerin (Boccaccio, Petrarca) yapıtlarının da katıldığı edebi geleneğin öncüsü ilahi komedya (la Divina Commedia) floransa lehçesinin kesin bir biçimde, her yazara özgü kültüre ve bölgesel kökene göre değişen ve biçimlenen, italya'nın ortak edebiyat dili durumuna gelmesine katkıda bulundu Floransa lehçesi, tutucu niteliğiyle latinceye en yakın, karşılıklı anlaşma düzleminde öteki tüm lehçelerle ortaklıkları bulunan bir dil olması nedeniyle aydınlar arasında daha çok tutuldu Toscana'nın ekonomik ve kültürel saygınlığının dışında, bir başka olgu da bu dilin yayılımında önemli bir rol oynadı Bu olgu: 1527 yağmalamasından sonra, Roma'ya toscana dilini konuşan bir köylü topluluğunun yerleştirilmesi ve papa çevresinde, genellikle Mediciler'den olan, floransa kökenlilerin bulunması dolayısıyla kentin giderek "toscanalaşma"sıdır XVI yy'da Pietro Bembo gibi dilbilgicilerin çalışmaları, çağdaş dilbilgisini de büyük ölçüde yönlendiren bir "güzel kullanım" adına dilin kurallarını belirleme eğilimi gösterdi XVIII ve XIX yy'larda yurtseverlik tutkusu ortak, daha az özentili, her alanda iletişim gereksinimlerini daha iyi karşılayabilen bir dil arayışıyla özdeşleşti Şairler ve yazarlar edebi dili, düzyazı (Manzoni) ya da şiir (Leopardi) alanında kıvraklaştırma-ya ve zenginleştirmeye çalışarak dilbilimci görevi de yaptılar Dil sorunlarıyla toplumun siyasal tarihi arasındaki sıkı ilişkinin bilincinde olarak yaptıkları uygulamalarla, dilbilimci G i Ascoli'nin kuramsal önerileri gibi, bugün de i Calvino ve öteki çağdaş romancıların katıldığı bir tartışma ortamında ağırlıklarını duyuran çözümlere ulaştılar • Sesbiiim italyancanın ünlü düzeni vurgulu hece İçinde 7 sesbirimle (artdamaksıl ve damaksıl özellikli iki eklemleme noktası sınıfı ve 4 açıklık derecesi) ve vurgusuz hece içinde 5 sesbirimle (3 açıklık derecesi) görece bir yalınlık sunar Ünsüz düzeni, öteki roman dillerinden daha karmaşıktır Temelde titreşimlillk [p, t, k, ts, t J, f, s) / [b, d, g, dz, d3, v, z] bağlılaşımına göre yapılaşan ünsüz düzeni, ayrıca titreşimsiz bir damaksıl sürtüşmelisi [|], 3 genizsil [m, n, p), 2 yanünsüz [l,X],1 titrek [r] ve sesbirimbılimsel durumları oldukça tartışmalı 2 yarı ünsüz [j, w] kapsar 23 sesbirimli bu dizge, önemli bir yarıkapantılılar [ts, tf, dz, dj] alt dizgesi ve titreşimsiz kapantılılar ve yarıkapantılı-lart, dişsil sürtüşmeli [sj'yi, [l,r] akıcılarını ve [n] genizsilini etkileyen bir ikizleşme bağlılaşımımla nitelendirilir: carro, araba / caro, sevgili, pahalı; penna, tüy / pena, acı, zahmet Bu yapılar bölgesel italyanca türlerine göre az ya da çok süreklidir Ünlü dizgesiyle ünsüz dizgesi arasındaki dengesizlik, ünsüz dizilişlerinin önemini sınırlayan, görece yalınlıktaki hece yapısıyla dengelenir Son hece, yabancı ya da lehçesel kökenli sözcükler dışında, her zaman açıktır Yeri görece bir özgürlük sunan, ayırıcı bir işlev üstlenen vurgu, yeğinlik vurgusudur (áncora, çapa / ancó-ra, henüz, daha) • Biçimbilimsel sözdizim italyancanın sözdizimi, latinceye göre belli bir tutuculuk yansıtan bağlılaşık nitelikli üç görünümüyle, sözcüklerin ve dizimlerin (sentagmaların) sırasında görece bir özgürlükle,tanımlığın fransızcadakinden daha seyrek kullanımıyla, cins ve sayı belirtilerinin ar-tıkbilgisininse daha yüksek oluşuyla belirgin bir nitelik kazanır Fransızcada "le-senfants chantent'' (çocuklar şarkı söylüyor) cümlesi, italyancada i bambini can-tano ya da cantano i bambini biçiminde söylenir Yazılı dili olduğu kadar sözlü dili de belirginleştiren artıkbilgiyle, sayı belirtisi, ister özne AD (Ad Dizimi), ister FD (Fiil Dizimi), olan İlk dizimde ortaya çıkar FD'nin cümlenin başında ortaya çıkması, özne adılının yansız cümle içinde yer almamasıyla da kolaylaşır: yalın özne adılları ben, sen, o, vb'nin italyancada karşılığı yoktur; io, tu, lui bir tumturaklı anlatım dönüştürümüne denk düşer Cins ve sayıbelirtileri ünlü niteliğindedir Fiil biçimbiliminde, italyanca belirli geçmiş zamanın (Güney italya) ve isteme kipinin (Toscana) fransızcadan daha sık kullanılmasıyla belirgin bir nitelik kazanır Soru biçimi italyancada özgül bir söz-dizimsel yapı bulunmadığından alçalan titremlemeyle dile getirilir Çağdaş sözlü italyanca, eski edebiyat dilinde yer alan ve günümüzde anlatım-sallık ve yalınlaştırma gereksinimlerini yansıtan kimi biçimbilimsel-sözdizimsel eğilimler sunar: iyelik öğesi ve kişi adılında çoğul yerine tekilin kullanımı (devi dire lo-ro yerine devi dirgii [onlara söylemek zorundasın], i loro amici yerine i suoi amici [onların dostları], birçok işlev üstlenen che'nin sık kullanılması (vieni che ti voglio vedere [gel, seni görmek istiyorum]) • Sözlük Lehçelerden yapılan aktarmalar ve büyük bir yaratıcılıkla dilin zenginleşmesinden kaynaklanan önemli bir çok-biçlmlilik italyanca sözlüğünün temel özelliğidir Yaratıcılık, küçültme, büyültme, aşağılama belirten sözcükler, az çok soyut türevler üretilebilen soneklerle yapılan türetmenin esnekliğine bağlıdır • Lehçesel çokdillilik Batı Romania ile Doğu Romania arasındaki ayrımı yaklaşık olarak belirleyen La Spezia-Rimini çizgisinin kuzeyinde yer alan kuzey lehçelerinde, kendilerini öteki batı roman dillerine, özellikle de galya-roman dillere bağlayan ortak özellikler vardır Liguria, piemonte, lombardia, friuli, venedik, emiliano -romagnolo lehçeleri genel sızıcılaşma olgusuyla belirginleşir: ikizlenme bağlılaşımının yokluğu, titreşimsiz ünsüzlerin ünlüler arasında titreşimlileşmesi, titreşimli ünsüzlerin sızıcılaşması ve ortadan kalkması (ruota için [roda], casa için [kaza]) Biçimbilimsel-sözdizimsel düzlemde, bu lehçeler, özne kişi adılının kullanımı ve özne adıllarının iki dizili varlığıyla (lombardia lehçesinde mi dici yerine tu t me diz [bana söylüyorsun]), çoğul birinci kişi için -um (latince -umus'tan) çekim ekinin genelleşmesine de nitelendirilebilirler (andi-amo a casa yerine andum a câ) Bu belirgin nitelik, cins ve çoğul belirtilerinin ar-tıkbilgi olmadan kullanımına eşlik eder XV yy'dan başlayarak güçlü bir biçimde toscana lehçesinin özelliklerine bürünen venedik lehçesinde öteki kuzey lehçelerinin sesbilimsel özellikleri bulunmaz: genel olarak â'nın dışındaki ünlülerin düşmesi, öntitremli ünlülerin düşmesi, piemonte lehçesinde ve öteki lehçelerde yerel olarak [u, w>]'ya denk düşen [y, oe] dudaksıl-damaksıl dizisinin bulunması (tuna "ay" yerine [lyn], cuore "yürek" yerine [koer]), genizsil ünsüz önünde ünlülerin genizsilleşmesi, [kt] ünsüz öbeğinin lombardia lehçesinde [t/] ve piemonte lehçesinde [jt] biçiminde damaksıllaşması (latte "süt" yerine [letf] ve [lejt]) "Ortagüney" denilen bir sızıcılaşmaya karşın, güney lehçeleri latinceye göre daha tutucudur Sicilya ve sardinya lehçeleri, pelo ve croce yerine pilu ve cruci türünden eskil ünlü düzenini, bu özelliği, bu varış noktasının latincenin uzun e ve uzun o ile karışmasıyla daha da güçlendirerek (tela yerine tila) korudular XI ve XII yy'lar-da resmi dil olan sardinya lehçesi Orta ve Güney italya'da (logudoro dili, campidano lehçesi) tutucu özelliklerini korudu: damaksıl bir ünlü önünde artdamaksıl fc'nın korunması (cento yerine kentu), latince yansızlara denk düşen sözcüklerde ve fiil biçimlerinden sözcük sonundaki s'in korunması Lazlo lehçesinde olduğu gibi kimi güney lehçeleri oskça-umbria altkat-manına bağlanan olgular sunar: -nd- ünsüz öbeğinin, -nn- biçiminde (mondo yerine monno, quando yerine quannö) ve -mb-'nin, -mm- biçiminde (gamba yerine gamma) benzeşimi Campanla, puglia ve abruzzi lehçeleri, [a] dışındaki sözcük sonu ünlülerinde [ s ] nin zayıflamasıyla, cins ve sayı belirtilerinin kimi kez yalnızca vurgulu ünlünün değişimine dayandığı me-tafoni olguları sunar Toscana lehçesi, güney ve kuzey lehçeleri arasında bir geçiş durumundadır; "gorgia" ya da ünlülerarası ünsüzlerin soluklanması (poco yerine poho, la casa yerine la hasa) gibi ilişki olguları buradan kaynaklandı Floransa lehçesinin, italyancaya temel oluşturan XIII yy lehçesine göre daha geç bir evrimden kaynaklanan, örneğin ikili ünlünün bire inmesi gibi (buono yerine bono) yenilikçi görünümleri vardır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|