Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çeşmesi, günah

Günah çeşmesi

Eski 06-04-2010   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Günah çeşmesi






Evliya Çelebi, Melek Ahmet Paşa'nın Özi valiliği sırasında (1650) neredeyse bütün Rumeli'ni dolaşarak ünlü seyahatnamesine zengin sahneler ilave etti İşte Sofya civarında başına gelen bir hadise; kısaltarak anlatalım:

"(Votoş yaylalarından inerken) bir ihtiyar yörük dedi ki:

-Bunda bir kayada bir çeşme vardır ki Talih Çeşmesi derler; varın onda talih tutun

Dere içine gittik Refiizade Şefiî Çelebi dedi ki:

-Dinleyin ey vefalı ihvan! Bu çeşme o çeşmedir ki, her kim ömründe katil, zina gibi kebair işlemişse ondan su alıp içemez Ancak eteği temiz ve tereddütsüz olanlar nûş edip safa kesb edebilirler Yani ki içemeyenler daha sonra halktan utanıp bednâm olurlar, isterseniz geri dönelim

Oradakiler gülüşüp dediler ki;
-Şefii Çelebi kırk gündür evinden uzakta kaldı, galiba karısını özledi

Şefii Çelebi bunun üzerine dedi ki:

-Doğuran kısrak utansın, gitmeyen kocakarı olsun! Yürü baba yörük, bize yolu göster

Gide gide vardık Bir yalçın kayadan bir berrak su akar İhvân su başında durakladı ve kimse adımını atıp su içmeye cesaret edemiyordu Herkes ilk gidenin başkası olmasını istemekteydi Nihayet Şefii Çelebi "Allah'a hamd olsun çekinecek bir halim yoktur!" diye vardı, o berrak sudan içti Ardından Müezzinzade Ali Çelebi vardı, elini tas gibi yapıp su alayım derken su kesiliverdi Herkes ona güldüler ve "Bre sen müzenneb imişsin!" diye alay etmeye başladılar Adam kıpkırmızı kesildi, utandı ve mahcup oldu Bu sefer yaran birbirleriyle tartışır oldular Kimisi "İçelim!", kimisi "Gidelim!" diyordu Sonunda cümlesi, "Sır burada kalsın!" diye sözleşip yemin edip çeşmeden su içmeye varıp el uzattılar Şefii Çelebi'nin biraderi varıp akan suya el uzattıkta su hemen kesildi Gene yaran gülüştüler Şeyhzade Çelebi'nin hımhım Mehmet Çelebi'si daha on adım uzaktan çeşmeye doğru yürüyünce su kesildi "Bu daha da günahkarmış!" diye gülüştüler Ondan Resmî Çelebi varıp Bismillah deyip sudan içti Böyle böyle bir de baktım herkes beni işaret ediyorlar Hakîr

-Bre âşıkân, biz bir gûne âlüfte ve âşüfte bin kişiyi tanır, bin diyar dolaşmış tecrübe sahibi adem ve seyyâh-ı âlemiz, bize bu teklifi etmenüz

dediysem de dinlemediler "Sen bizim halimize vakıf oldun, biz de seni görelim!" dediler Hakîr kendi hâlimden elbette haberdarım, hiç korkmadan varıp Türk'ün ve Türkmen'in atası Hoca Ahmed Yesevi ruhaniyetine sığınıp sudan bihamdillah doya doya nûş ettim Sözün neticesi, bu çeşmeden yetmiş kimesne su nûş etmek kasdettiği halde ancak beş adedine müyesser oldu Bir garip ve acîb tılsımlı akar sudur"

Zarif seyyahımız Evliya Çelebi'nin o tatlı ve latîf üslubuyla anlattığı bu enteresan hikayenin tam da böyle cereyan ettiği elbette şüphelidir Her ne kadar bir kesilip bir akan pınarlar, yeraltındaki mecrası sebebiyle kâh dinip kâh çoğalan çeşmeler var ise de suyun kesilip akmasıyla bu derece günah testi yapabilmek de doğrusu ya mucize ya keramet sayılır Belki de sevimli Çelebi'miz bizim dikkatimizi çekmekte ve bu testi kendimiz için uygulamamızı, böyle bir çeşme başında olsaydık oradan su içebilir miydik, bunu sorgulamamızı istemektedir Hatta belki de kurnazlık ederek kendi çağındaki bazı adamları teşhir etmek istemekte ve bu çeşmeyi bahane ederek haklarında duyduğu şeyleri adamların yüzüne vurma yolunu tutmaktadır Ancak verdiği sonuç hayli düşündürücüdür Yetmiş kişiden beş kişi Tabii her zamanki gibi kendisini yine temize çıkararak

***


Şiirin soğukluğu
Birbirlerine takılmak adetleri olmuş iki şair aynı sofraya oturmuşlardı Önlerine sıcak bir yemek getirdiler Biri kaşığını ağzına değdirir değdirmez diğerine şairane bir ikazda bulundu,
-Aman ha azizim, bu yemek cehennemden de, cehennemde içeceğin hutameden de sıcak, dikkatli ol

Şair, arkadaşının kendisine cehennemlik imasında bulunduğunu görünce cevabı yapıştırdı:
- Beis yok, mîrim, şiirlerinden bir beyit oku ve oraya üfle, sen de rahatlarsın, bizler de


[BERCESTE]
Mey gibi her bir harâmın sekri olsaydı eğer
Ol zaman ma'lûm olurdu mest kim huşyâr kim
LaedrîEğer her bir günahın içki gibi mestliği söz konusu olsaydı, kimin sarhoş, kimin ayık olduğu o vakit belli olurdu


İskender Pala

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.