Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
askerimizi, bayram, bulutlar, namazında, örten

Bayram Namazında Askerimizi Örten Bulutlar

Eski 05-19-2010   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Bayram Namazında Askerimizi Örten Bulutlar




İlahi yardım müslüman askerlerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır Bedir’den, Huneyn’e Çanakkale’den Sakarya’ya, oradan Kore’ye kadar birçok sıradışı olay yaşanmıştır

Çanakkale savaşının en çok konuşulan ve Allah’ın (cc) bizlere yardımını açıkça ortaya koyan önemli bir olay da bulutların namaz kılan askerlerimizi örtmesidir Savaşın başlamasından bitimine kadar meydana gelen birçok olay nedeniyle yabancılar dahi bunu tasdik etmiştir 1915 yılının Temmuz ayı ile Ağustos ayları arası Ramazan’dır ve Mehmetçik oruçlarını aksatmadan tutmuş, mücadelesine devam etmiştir Bayram yaklaşırken akıllara şu soru gelir: “Acaba bayram namazı nasıl kılınacak? Toplu halde kılınan bir namaz savaş durumunda uygun olacak mı? Acaba kılamayacak mıyız?” Bütün bu endişeleri yaşayan bir gazimiz neticeyi şöyle anlatıyor:

“Gelibolu’da oturmakta idim Çanakkale’de 9 Tümen teşekkül edince gönüllü olarak kıtaya kaydoldum Savaş ilerledikçe din görevlilerinin yerleri de belirsiz olmuştu Bizim gibi gençler -o zaman 28 yaşındaydım- savaşın içinde görev yaparken, yaşlılar Sargıyeri ve hastanelerde görev ifa ediyorlardı Ben, Seddülbahir Cephesi’nden savaş bitinceye kadar hiç ayrılmadım Miladî 1915 yılında Ramazan, 13 Temmuz Salı günü başlamış 11 Ağustos Çarşamba günü bitiyordu Arife günü idi cephe kumandanı Vehip Paşa beni çağırdı

“Hafız, askerin bir talebi var Yarın Ramazan Bayramı, sabahleyin hep beraber bayram namazı kılmak istiyorlar Eratın toplu bir halde bulunmaları tehlikeli ve düşman için bulunmaz bir fırsattır Tekliflerini kabul etmedim Sen de, münasip bir lisan ile anlatırsın!” dedi

Paşanın yanından ayrılmıştım ki, zamanın ulularından gözü gönlü Hak adına bağlanmış arif, zarif bir zat çıktı karşıma Bilgide kimse onunla yarışamazdı Develer yükü okumuştu Sohbette onu dinleyenler yangın içinde olsalar sohbetini bırakıp ateşten kaçamazlardı Bu zat o gün orada idi

Bana dedi ki: “Sakın ola ki erata bir şey söyleme, gün ola, hayır ola! Allah ne derse o, olur!”

12 Ağustos 1915 Perşembe günü Ramazan Bayramı’nın sabahı erken kalktım Müslüman Türk askerleri, bayram namazını mutlaka eda edeceklerdi… Aynı göle dökülen sular gibi; Allah sevgisinde birleşen yüzlerce asker de ayakta idi Hak katında birlikte secdeye varacaklardı Hep beraber başımızı göğe kaldırdık; hevenk hevenk beyaz bulutlar göründü Biraz sonra da bu bulutlar yere çöktü Herkes “Allahü Ekber!” deyip yüzlerini toprağa sürdü Hepimizin içinde ince bir huzur çiçeklenmiş ve Yüce Allah bizi bulutlar arasında görünmez hale getirmişti Bu ulu kişi askerin karşısında baş kesti; sonra o derin, o tatlı ve yanık sesiyle, Hazreti Kur’ân’dan “Fetih Sûresi’nin 1’den 9 ayetine kadar okudu Sonra iki rekat bayram namazı eda edildi Namaz bitiminde, yüzlerce asker hep birden, “La ilahe İllallah Muhammedün Resûlullah” sözlerini devamlı tekrarlıyorlardı Askerin betleri benizleri kül gibi olmuş, kimsenin yüreğinde dur durak kalmamıştı Bu duruma taş olsa dayanamazdı Görenler mi, söyleyenler mi dayanacak? “Allah! Allah!” diyen kendinden geçiyor, sanki birlikte göklerde uçmak istiyorlardı Allah ile bir bütün olmanın ilahi ahengi içinde varlıklarından, benliklerinden soyunmuşlar, kendilerinden geçmişlerdi

Zığındere’nin susuz yatağında, bir alçalıp bir yükselen ‘’La ilahe İllallah” sesleri, insanın kalbini kah varlığın sonsuz ufuklarında koşturuyor, kah yokluğun takat getirilmez güzelliğinde dinlendiriyordu Hak’tan başka Hak yoktu Tekrarlanan hep buydu… Sonra, kısa bir sessizlik oldu ve arkasından düşman siperlerinden yükselen, “Allahü Ekber, Allahü Ekber!” sesleri bir uğultu şeklinde bize kadar perde perde geldi

Daha sonraki günlerde öğrendik ki, İngiliz sömürgesinin Müslüman askerleri; Müslüman Türk askeri karşısında savaştıklarını duyunca isyan etmişler ve derhal geriye alınıp, cepheden uzaklaştırılmışlardı

12 Ağustos 1915 tarihinden sonra, Seddülbahir cephesinde durum oldukça sakinleşirken, Anafartalar cephesinde ise; kan gövdeyi götürmekteydi Evladım, bu bulutları yere indirip sis halinde bize gösterilmesi ancak Hazreti Allah’ın emriyle, dört büyük melekten biri olan Mikail Aleyhisselâm tarafından yerine getirilmiştir Bu olay, Ulu Allah’ın (cc) büyük bir mucizesidir” (Mİhsan Gençcan, Ç S ve Menkıbeler, İst1998 s 75)

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.