Stres |
06-17-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
StresGünlük yaşamda ve bilimsel literatürde çok kullanılan bir kavram olan stres, genellikle bireyin kapasitesini zorlayan olumsuz bir durumdur Burada genellikle denilmesinin nedeni belirli bir düzeydeki stresin, bireyin etkili motivasyonu için gerekliliğinden ve varoluşun önemli bir özelliği oluşundandır Ancak bu stres düzeyinin toleransı, bireyden bireye de değişiklik göstermektedir Toplumsal, ekonomik ve sosyal yönden hızlı değişikliklerin yaşandığı günümüzde stres; günlük hayatımıza daha çok girmekte ve gerek ruhsal gerekse fizyolojik sağlık yönünden bireyleri etkilemektedir Stresin bu tür etkilerinin yaygın olması da bireyleri; stresin ne olduğu, hangi koşullarda ortaya çıktığı ve ne tür sonuçlara neden olduğu gibi konularda araştırmalara yöneltmiştir Yapılan çalışmalara bakıldığında özellikle stresten kaynaklanan bazı duygusal, davranışsal ve fizyolojik belirtiler vurgulanmaktadır Duygusal belirtiler olarak kaygı, kızgınlık, depresyon, düşünce karmaşıklığı ve benlik algısında azalma; davranışsal belirtiler olarak saldırganlık, absesyonlar, madde bağımlılığı, uykusuzluk, ilişkilerden kaçınma; fizyolojik belirtiler olarak da alerjiler, anjin, astım, bel ağrısı,kanser, kalp-damar hastalıkları, diyabet, ishal, hipertansiyon, rnigren,kas gerilmeleri ve ülser gibi hastalıklar belirtilmektedir (Palmer1996) Stres kavramının sözlük anlamı zorlanma, gerilme, baskı olarak geçerken, 17 Yy' da felaket, bela, dert, keder gibi anlamda, 18 ve 19 yy 'larda ise güç, baskı ve zor gibi anlamlarda kullanılmıştır (Baltaş ve Baltaş 1997) Gençtan (1987) 'stres' kavramını 'zorlanma' olarak kullanmakta; istenilen bir amaca doğru yol alırken bir engellenme durumu olarak tanımlamaktadır Baltaş ve Baltaş stresi, organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ve zorlanması ile ortaya çıkan bir durum olarak tanımlamaktadır Kavramın Türkçe karşılığı olarak zaman zaman 'zorlanma' kullanılsa da genellikle bu kelime çok yaygın olarak kullanılmamakta 'stres' terimi iletişim kolaylığı açısından daha çok tercih edilmektedir Stres kavramının psikoloji alanında kullanılmasına ve araştırmalar yapılmasına 1950'li yıllarda başlanmıştır Bazı araştırmacılar stresi dışsal uyancı olarak ele alırken, bazları da rahatsız edici tepkiler olarak tanımlamışlardır (Weitz 1970) Son zamanlarda en çok kabul edilen, Lazarus ve Folkrnan'in ileri sürdüğü etkileşim teorisi ile stresi; talepler ve kaynaklar arasındaki dengesizliğin sonucu ortaya çıkan durum olarak tanımlamaktadır(AktPalmer 1996) Stresin dışsal uyarıcı olarak ele alınmasında araştırmacılar, stresi ortaya çıkaran koşullan belirlemeye ve bazı yaşam olaylarının kültürden kültüre değişen stres yüklerini sıralamaya çalışmışlardır Ayrıca stresli koşulların, tehlikeli ya da tehdit edici olarak algılanmasında kişilik özelliklerinin ve baş etme yeteneklerinin önemli olduğunu da belirtmişlerdir (Lazarus 1976) Baş etmenin genel olarak algılanan tehdidi yada problemi hafifletme amacının olduğu kabul edilse baş etme davranışı bir süreçtir ve bütün stres tanımları 4 süreci içermektedir (Lazarus 1993) 1 Stres kaynağı olarak tanımlanan içsel yada dışsal bir ajan 2 stres durumunun zihin yada fizyolojik sistem tarafından değerlendirilmesi 3 stresli taleplerle ilgili olarak zihin tarafından oluşturulan başa çıkma süreçleri 4 sıklıkla stres tepkisi olarak tanımlanan zihin ve bedensel etkilerin karmaşık yapı göstermesi Folkman ve Lazarus (1988), stres ve başa çıkma arasındaki ilişkinin sürekli olduğunu ve stresin başa çıkmaya neden olduğunu belirtmektedir Folkman (1984) tarafından başa çıkma; stresli etkileşim yoluyla yaratılan içsel dışsal istekleri kontrol etmek yada azaltmak için yapılan bilişsel yada davranışsal çabalar olarak tanımlanmaktadır Başa çıkma çabaları, bireyin davranışları ile çevresel talepler arasında bir aracıdır ve strese karşı onun etkilerini en aza indirmede bir tampon görevi göstermektedir Başa çıkma stratejileri ya durum üzerinde doğrudan etki göstererek (problem odaklı başa çıkma) yada duygusal tepkiler yöneterek (duygusal odaklı başa çıkma) işlev göstermektedir (Siu ve Watkins, 1997 ) Ancak probleme yönelik baş etme stratejilerinin daha uyumlu, kişiyi daha çok geliştirici; duygulara yönelik stratejilerinin ise uyumsuz, savunucu ve gelişimi engelleyici olduğuna ilişkin yaygın bir görüş bulunmaktadır Stresli bir durum karsısında kullanılan başa çıkma stratejilerinde farklılık görüldüğü gibi bireyin yaşamında stres yaratan kaynaklarda farklılık göstermektedir Sailer ve arkadaşları (1982), bireyin zorunlu yaşantılar geçirmesine neden olan stres kaynaklarını ailesel, kişisel, sosyal, çevresel ve işle ilgili olmak üzere 5 alan olarak belirlemişlerdir( Akt Ertekin 1993) Belirtilen stres kaynaklarından işle ilgili olanlar en az diğerleri kadar insan hayatında önemli bir yer tutmaktadır Birey, genç yetişkinlikten emeklilik çağına kadar olan yaşamının büyük bir bölümünü, seçtiği mesleği yapmak üzere iş yaşamında geçirmektedir Bu nedenle bireyin meslek yaşamındaki mutsuzluğu onun hayat alanlarını da etkileyebilmektedir Bazı işler bireyde daha çok stres yaratırken bazıları ise daha düşük seviyede strese neden olmaktadır Çalışma alanı insan hayatı olan sağlık alanında da stresin çalışanlar üzerindeki etkisi kuşkusuz büyüktür Stres kaynaklarının diğer alanlarının bu bireyler üzerindeki etkisini düşünürsek, onlarda görülebilecek birçok tepkileri çeşitleyebiliriz ( duygusal yorgunluk, sinirlilik, endişe,psikomatik hastalıklarvb) Bu araştırmada da stres yaşantıları olduğu düşünülen sağlık çalışanlarının stresle bas etmek için gösterdikleri tepkiler çeşitli değişkenler acısından incelenmiştir __________________
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Stres |
06-17-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cevap : StresTanımlar Bu çalışmada adı geçen kavramlar aşağıda tanımlanmıştır: Stresle başa çıkma: Kişinin başa çıkma kaynaklarını azaltan çevresi ile olan etkileşimi sonucu ortaya çıkan içsel ve dışsal istekleri yönelten bilişsel ve davranışsal çabalardır ( Folkman, Lazarus, Gruen ve Delon 1986; Akt Kahraman 1995) Problem çözme: Problem çözme davranışı geniş anlamda bireyin çeşitli seçeneklerini değerlendirip , kendisi ile özdeşleştirdiği ve bu seçeneklerden birini uygulama için seçtiği karmaşık bir süreç olarak tanımlanmaktadır ( Philips ve ark 1984; Akt Kahraman 1995) Bu araştırma önerisinde Problem Çözme Alt Ölçeği’nden alınan puanla belirlenecektir Sosyal destek arama: Bir davranış olarak bireyin çevresinden yardım istemesi ve yardımı kabul edebilmesidir ( Cobb 1976; Akt Kahraman 1995) Bu araştırma önerisinde Sosyal Destek Arama Alt Ölçeği’nden alınan puanla belirlenecektir Kaçınma: Bireyin kendisini engelleyen veya tehdit eden yaşantılardan uzaklaşma isteği doğrultusunda gösterdiği yadsıma, geri çekilme, mantığa bürünme gibi psikolojik tepkilerle kendilerine edilen bir savunma tepkisidir (Kahraman 1995) Bu araştırma önerisinde kaçınma, Başaçıkma Stratejisi Ölçeğinin Kaçınma Alt Ölçeğin’nden alınan puanla belirlenecektir SINIRLILIKLAR Araştırma önerisinin sınırlılıkları şöyle belirlenmiştir: 1 Araştırmada çalışacak bireyler SSK Ankara Çocuk Hastanesi’nde görev yapan doktor, hemşire, laborant ve hizmetlilerle sınırlı olduğundan araştırmada bulguları benzer niteliklere sahip yerlerde çalışan sağlık çalışanlarına genellenebilir 2 Araştırmada incelenecek olan stresle başa çıkma stratejileri Bahtiyar Eraslan’ın hazırladığı Başa Çıkma Stratejileri Ölçeğinin ölçtüğü maddelerle sınırlıdır 3 Araştırmada Kişisel Bilgi Formu’nda yer alan yaş, cinsiyet, medeni durum, çalışma süresi, çalışılan birim, meslek grubu ve aylık gelir düzeyi değişkenleri ile sınırlıdır STRES VE STRESLE BAŞA ÇIKMA İLE İLGİLİ KURAMSAL BİLGİLER VE ARAŞTIRMALAR Bu başlık altında önce stres hakkında genel görüşler, stresin şiddetine etki eden faktörler ve stresin vücuttaki etkileri üzerine bilgiler verilmektedir A) STRES Stres kavramının tarihi çok eskilere dayanmaktadır Sözlük anlamı olarak stres 14 yüzyılda güçlük, sıkıntı, kötü talih anlamlarında; 17 yüzyılda felaket, bela dert, keder gibi anlamlarda kullanılmıştır 18 ve 19 yüzyıllarda kavrama yüklenen anlam değişmiş güç, baskı, zor gibi anlamlarda durum ve objelere bağlı kişiye organa veya ruhsal yapıya yönelik zorlamalar olarak kullanılmıştır Cannon stresi acil durum tepkisi olarak tanımlanmış ve temelinde “ biyolojik var oluş ve uyum” ihtiyacını görmüştür Ona göre stres, organizmanın kendi yaşamını ve çevreye uyumunu tehdit eden bir uyarıcıya gösterdiği ver oluş değeri olan bir “savaş ya da kaçma” tepkisidir Cannon, 1930’larda “homeostatis” terimi kullanarak sistemin kendi iç dengesindeki sürekliliği koruma özelliğinden söz etmiş; yaşamda gerekli olan dengeyi sürdürebilmek için kullanılan “geri bilim” süreçlerini belirlemiş ve incelemiştir (Akt Eraslan 2000) Stresin fizyolojisi üzerine önemli araştırmalarda bulunmuş olan Selye (1936) ise, stresli bir durumla karşılaşan bireyin vücudunda belirli değişiklikler olduğunu belirtmiş ve bu değişiklikleri “Genel Uyum Sendromu” adını verdiği üç süreçte açıklamıştır ( Akt Eraslan 2000) Bu üç aşamalı sürecin evreleri ise şunlardır: 1 Alarm Tepkisi: Organizma, stres kaynakları ile karşılaştığında biyokimyasal değişiklikler göstermekte ve kendini korumaya hazırlanmaktadır 2 Direnç Dönemi: Stres kaynağının etkilerine rağmen uyum devam ediyorsa, bu dönem oluşmaktadır Organizmanın alarm tepkileri hemen hemen kaybolmakta ve direnç normalin üstüne çıkmaktadır 3 Tükenme dönemi: Organizmanın uyum sağlamaya çalıştığı aynı stres vericiler, uzun süre devam ettiğinde uyum kaybolur Alarm dönemindeki tepkiler tekrar görülür, ama artık değiştirilemez ve bireyde sistematik yıpranmalar ve ölüm meydana gelir __________________
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Stres |
06-17-2009 | #3 |
Şengül Şirin
|
Cevap : StresAppley ve Trumbell (1967) insana stres tepkisini yaşatan kaynakları da üç grupta açıklamaktadır Bunlar: 1 Fiziksel Çevreden Kaynaklanan: Hava kirliliği, gürültü, fava kirliliği, radyasyon, toz, sıcaklık 2 İş Konusundan Kaynaklanan: Ağır iş, gece işi, çok hafif iş, zaman baskısı altında çalışma 3 Psiko-sosyal Özelliklerden Kaynaklanan: a) Günlük Stresler; günlük hayatın basit gerilimleridir İhtiyaç karşılanmayınca, girişim engellenince stres ortaya çıkar b) Gelişimsel stresler; gelişim basamaklarının sağlıklı ve başarılı bir şekilde yaşanmaması, olumsuz ve stres verici etkiler doğurur c) Yaşam krizi şeklinde stresler; bunlar yaşama biçim verecek nitelikteki olaylardır (( Örn Ciddi hastalıklar, doğum, kaza) Stres oluşturan faktörler psikolojik ( gerilim, çelişki, düş kırıklığı, korku), fizyolojik ( aşırı yorgunluk, bedensel arızalar, bulaşıcı hastalıklar) ve fakirlik, bilgisizlik gibi sosyal yapıya bağlı olabilmektedir ( Öner 1997) Psikolojik stres koşulu olarak kabul edilen faktörler bireyin kendi iç dünyasından kaynaklandığı gibi çevresel faktörlere de bağlıdır Bu faktörlerin çokluğu stresin şiddetini belirler Bireyin iç dünyasına bağlı stres faktörleri, kişilik yapısı, yaşı, cinsiyeti, yaşam şartları ve çevre koşullarına göre değişebilmektedir Bireyin istediği amacına ulaşamaması, düş kırıklığına neden olurken, bir veya daha fazla güdüsünün aynı anda doyurulması gereği çatışmaya neden olur ( Öner 1997) Kişiyi zorlayan ya da varlığını tehdit eden stresin birey üzerindeki kısa süreli ve uzun süreli etkileri vardır Gözbebeklerinin büyümesi, taşıkardi, hipertansiyon gibi fizyolojik tepkilerle beraber; endişe, karamsarlık, kızgınlık, unutkanlık gibi duygusal ve zihinsel tepkiler stresin kısa süreli etkilerini oluşturmaktadır Stresli durumun yoğunluğunun ve sıklığının artarak devam etmesi sonucu bireyde görülen baş ağrısı, hipertansiyon , kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklarla beraber fobiler, kişilik bozuklukları, ruhsal hastalıklar ve uyku bozuklukları gibi sorunlar ise stresin uzun süreli etkilerinin sonuçlarıdır ( Baltaş ve Baltaş 1997) Stresin bireyde ortaya çıkardığı kısa süreli etkileri kişiyi, tehdit edici duruma karşı hazırlandığında ve stres kaynağı ile mücadele etmek için güdülendiğinden bireyin hayatta kalması için yaşamsal bir öneme sahiptir Bu nedenle kısa süreli stres etkilerinin birey için olumlu bir yanı vardır ( Cumhuriyet Gazetesi- Bilim Teknik Eki 1999;641) Diğer yandan küçük stres yaratıcı durumların birikmesi ve stres kaynağının uzun süre etkisini sürdürmesi sonucu oluşan ciddi hastalıklar ve bozukluklarla kendisini göstere uzun süreli etkiler bireyin sağlığını bozmakta ve ölüme kadar götürmektedir Cox’un ( 1978) yaptığı bir araştırmada stresin birey üzerindeki etkileri ayrıntılı olarak belirtilmiştir ( Akt Eraslan 2000) 1 Kişisel Etkiler: Huzursuzluk, saldırganlık, duyarsızlık, depresyon, yorgunluk, sinirlilik, suçluluk, utanç, karamsarlık, düşük öz saygı, yalnızlık, tehdit ve gerginliktir 2 Davranışsal Etkiler: Kaza eğilimi, ilaç alımı, duygusal patlamalar, aşırı yeme veya tat kaybı, aşırı alkol alımı veya sigara içme, heyecanlılık, tahrik edici davranışlar, az konuşma, sinirsel kahkahalar, hareketsiz kalamama, titreme 3Bilişsel Etkiler: Karar verme ve konsantre olmada yetersizlik, sık unutkanlık, eleştiriye aşırı duyarlılık ve psikolojik engeller 4 Fizyolojik Etkiler: Kan ve idrarda zararlı maddeler ve kortikosteroid bulunması, kan şekerinin yükselmesi, kan basıncı ve kalp atışlarının artması, ağız kuruluğu ve terleme, göz bebeklerinin büyümesi, solunum güçlüğü, sıcak ve soğuk nöbetler, boğazda şişlikler, kol ve bacaklarda halsizlik, karıncalanma 5 Tıbbi Etkiler: Astım, adet görmeme, göğüs ve sırt ağrıları, koroner kalp hastalıkları, ishal, baş dönmesi, halsizlik, hazımsızlık, sık idrara çıkma, migren ve baş ağrıları, kabuslar, uykusuzluk, nevroz, psikoz, psikomatik bozukluklar, şeker hastalığı, ciltte görülen lekeler, ülser, cinsel isteksizlik ve güsüzlük 6 Organizasyonla İlgili Etkiler: Görev başında bulunmama, düşük endüstriyel ilişkiler ve verimsizlik, yüksek iş kazası ve düşük iş teslimi oranları, kötü iş ortamı, işinden memnuniyetsizlik ve nefret ortamı Olumlu ve olumsuz özelliklerini içine alacak şekilde bütün görüşlerin sentezi olarak değerlendirilebilecek biyo-davranışsal yaklaşımda stres; organizmanın kendisi (biyopsikososyalyapısı) ve çevresi ( içsel ve dışsal) arasındaki diyalektik ilişkiye bağlı olarak ortaya çıkan ve belirli düzeyde olduğu sürece değişmeye ve gelişmeye yardımcı, aşırı olduğu durumlarda ise bireyin tüm biyolojik ve psikolojik kaynaklarını tüketen bir durum olarak değerlendirilmektedir Araştırmacıların belirttikleri gibi belirli dozdaki stres kişinin gelişmesine ve değişmesine yardımcı olarak bireyi olumlu yönde etkilerken, aşırı stres ise bireyin sağlığını bozarak onu olumsuz yönde etkilemektedir ( Goldberger ve Breznitz 1982; Schneidermann ve McCabe 1985; Akt Eraslan 2000) Stresten uzak yaşam sürdürmek olanaksız olduğundan stresli bir yaşama rağmen sağlıklı olarak ayakta kalabilmek için, karşılaşılan sıkıntıların büyümeden ve bireyin varlığını tehdit etmeden etkili olarak baş etmek gerekmektedir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Stres Nedir? |
12-14-2009 | #4 |
Şengül Şirin
|
Stres Nedir?İngilizce stress sözcüğünün genel anlamı, herhangi bir maddenin dayanamayacağı kadar ağır bir baskı altında zorlanmasıdır 20 yüzyılda, aynı durumun canlılar için de söz konusu olduğu anlaşılınca bu sözcük tıp diline aktarılmış ve o günden bu yana tıbbın en güncel kavramlarından biri olmuştur Öyle ki, stres dendiğinde hemen herkesin aklına, günlük yaşamın aşırı hızlı temposu içinde oradan oraya koşuşturan, çok fazla çalışan ve dinlenmeye yeterince zaman ayıramayan insanlarıyla çağımızın yaşam biçimi gelir Oysa, öneminin yeni yeni kavranmasına ve etkisini giderek daha çok hissettirmesine karşılık, stres çağımıza özgü bir olgu değildir Bundan önceki çağlarda da insanlar yoksulluktan, hastalıktan, uzun iş saatlerinden ve ağır çalışma koşullarından bunalıyorlardı Tıpta, vücudun doğal dengesini bozan her çeşit dış ya da iç etken stres olarak tanımlanır Fiziksel, kimyasal ve duygusal kökenli bu etkenler arasında ilk akla gelenler hastalık, yaralanma, uykusuzluk, ilaç bağımlılığı, sınav heyecanı, işsizlik, çok fazla çalışmak, kentlerin gürültüsü, arkadaşlar ya da aile bireyleri arasındaki tartışma ve kırgınlıklar, sevilen birinin hastalığı ya da ölümüdür Vücut, uyum sağlamakta güçlük çektiği bu etkenlerle başa çıkabilmek için özel savunma tepkileri geliştirir Kalp atımlarının ve solunumun hızlarıması, kan akıntının karın boşlu-ğundaki organlardan kaslara doğru yönelmesine bağlı olarak gergin olduğumuz zamanlar yaşadığımız "pır pır etme" duyusu ve kasların gerilerek harekete hazırlarıması, bu tepkilerin en bilinen örnekleridir Sürekli stres altında yaşamak çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir ya da en azından bu sorunların ortaya çıkmav sını kolaylaştınr Nedeni strese bağlarıan hastalıklar ve sağlık sorunları arasında en bilinenleri kalp hastalıkları, yüksek kan basına (yüksek tansiyon), ülser, bağırsak spazmı ve sindirim bozuklukları, uykusuzluk, astım ve alerjilerin şiddetlenmesi, cinsel sorunlar, fiziksel çökkünlük ve bitkinlik ile çeşitli ruh hastalıktandır Uzmanlar stresi incelerken çoğu zaman neden ile sonucu birbirinden ayırmakta güçlük çekerler Üstelik her insanın strese dayanma gücü ve tepkileri aynı değildir Bazılarıen ağır baskılar altında bile soğukkanlılığını korur ve hiç yakırımazken, bazılarıen küçük bir sorunda paniğe kapılabilir Çağdaş dünyada stresten tümüyle kaçınmak hemen hemen olanaksızdır Ama insan günlük yaşamın akışı içinde sağlığını tehlikeye atan stresleri en aza indirgemeyi öğrenebilir Eğer stres sürekli sorun olmaya başlarsa yapılacak en iyi şey dinlenmeye ve gevşemeye daha çok zaman ayırmak, spor ya da egzersiz yaparak vücudu dinç tutmak ve aileden biriyle, bir dostla ya da bir doktorla konuşarak sorunları bölüşmektir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|