Türkiye'de Şarkı |
11-28-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Türkiye'de ŞarkıTürkiye'de Şarkı Klasik Türk müziği repertuannın büyük bölümünü oluşturan dindışı sözlü parçalara da şarkı denir Klasik fasılda, şarkılardan önce seslendirilen kâr, murabba ve semai gibi sözlü yapıtların melodik yapısı şarkılarınkinden daha ağdalıdır Bu yapıtlarda bazen usul değiştirilerek, bazen de değiştirilmeden, ritmik ve melodik yapılan karşıtlık oluşturan bölümler art arda getirilmiştir Şarkıların tersine olarak, kâr, murabba ve semai gibi yapıtlarda, asıl güftenin dışında kalanve "ten nen ni yel lel li" gibi anlamsız heceler ya da "canım, ömrüm, mirim" gibi sözcükler (çok seyrek olarak da hece ölçüsüyle yazılmış basit manzumeler) üzerine bestelenmiş "terennüm" bölümleri vardır Bu terennümler çoğunlukla, asıl güftenin melodisine oranla hafif ve canlı melodilerle seslendirilir Şarkılarda ise, genellikle böyle bir terennüm bölümü bulunmaz Şarkılar biçim bakımından, güftedeki dizelerin sayısına göre birkaç türe aynlır Şarkıların büyük çoğunluğu dört dizelidir Bunların güfteleri ya Divan edebiyatındaki "şarkı" türünden şiirlerin ilk kıtasıdır ya da bir gazelden seçilir Gazelden seçilen üç beyit üzerine bestelenen altı dizeli şarkılarda, birincisi üçüncü, ikincisi de beşinci dizeler olmak üzere iki meyan vardır İkinci, dördüncü ve altıncı dizeler nakaratı oluşturur, yani tümü de aynı melodiyle seslendirilir Ama altı dizeli bazı şarkılarda meyanhane, üçüncü ve beşinci dizelerden başka, dördüncü dizeyi de kapsar Bu yapıdaki şarkılarda, dört dizeli şarkılarda olduğu gibi, nakarat tüm şarkı boyunca iki kez yinelenir Yaygınlık bakımından, dört dizeli şarkılarıiki ya da daha çok kıtali şarkılar izler Kıtaların dize sayısı değişir, ama çokluk dört dizelidir Çok kıtalı şarkılar biçim açısından Türk halk müziğindeki türkülere benzetilebilir Yalnız çalgıların seslendirdiği bir aranağmeden sonra ilk kıta okunur; aranağme yinelendikten sonra, ilk kıtanın melodisiyle ikinci kıta seslendirilir Varsa üçüncü ve dördüncü kıtalar da aynı düzenle icra edilir Bu tür şarkılarda meyan kıtaların üçüncü dizesidir Ama böyle olmayan çok kıtali şarkılar da vardır Sözgelimi, birinci kıtanın ilk iki dizesi zemin, üçüncü ve dördüncü dizeleri nakarat, ikinci kıtanın ilk iki dizesi meyanhane, son dizeleri ise yine nakarattır İlk kıta zemin, ikinci kıta nakarat, üçüncü kıta meyanhane olabilir İkinci kıta, nakarat olarak üçüncü kıtadan sonra bir kez daha seslendirilir Dört, beş ve altı dizeli şarkıların güfteleri büyük çoğunlukla aruzla yazılmıştır Çok kıtali şarkıların güfteleri ise, hemen hemen her zaman hece ölçüsüyledir Dört, beş ve altı dizeli şarkılarda, dizeler arasında çoğu kez kısacık saz payları yer alır Bunlar genellikle kalıplaşmış motiflerdir Şarkılarda en çok ele alman konu ya da kavramlar aşk, sevgili, ayrılık, kavuşmadır Şarkılar bestelendikleri dönemin beğeni ve anlayışını, kâr, murabba, semai, peşrev, saz-semaisi gibi türlerden daha çok yansıtır Her dönemde, tutuları besteciler en çok şarkı türünde yapıt vermişlerdir Tanburi Mustafa Çavuş dışta tutulursa, Hacı Arif Bey'den (1831-85) önceki besteciler şarkıya ağırlık verseler bile, öteki türlerde de sözlü yapıtlar bestelemişlerdir Hacı Arif Bey ve daha sonrakiler ise hemen hemen yalnız şarkı bestelemişlerdir Dolayısıyla şarkı türü özellikle 19 yüzyılda gelişmiştir Başlıca şarkı bestecileri Tanburi Mustafa Çavuş, Hacı Arif Bey, Rifat Bey, Şevki Bey, Rahmi Bey, Şemseddin Ziya Bey, Mahmud Celâleddin Paşa, Lem'î Atlı, Bimen Şen, Suphi Ziya Özbekkan, Selahattin Pınar ve Cevdet Çağla'dır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|