Eğitim-Rönesans Ve Reform |
07-04-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Eğitim-Rönesans Ve ReformEğitim-Rönesans Ve Reform Avrupa'da 14 yüzyılın ikinci yarısında başlayan Rönesans {bak RÖNESANS) insanı temel alan görüşün yeniden önem kazanmaya başladığı bir dönemdir Eğitimin amacı her yönüyle gelişmiş insanın yetiştirilmesiydi Bu dönemdeki Hümanizm Akımı da eğitimin merkezine, Tanrı ya da kilise öğretileri yerine, insanı koymuştur (bak HÜMANİZM) Ortaçağın geleneksel, baskıcı eğitim yapısı Rönesans'la birlikte yerini giderek liberal bir eğitime bıraktı Okullarda Yunan klasikleri yeniden okutulmaya başlandı Yeni keşiflerle bilim dünyası zenginleşti Ama gene de kurumsal eğitimin içeriği ortaçağ eğitimine benziyordu Dilbilgisi, konuşma sanatı, mantık, geometri, aritmetik, müzik ve astronomi derslerine ek olarak tarih, beden eğitimi dersleri verilmeye başlandı Yoksul kesimler bu dönemde de eğitimden yararlanamıyordu Avrupa'da 16 yüzyılda başlayan Protestan reformunun (bak REFORM) eğitim üzerinde kalıcı bir etkisi oldu Protestanlar her ülkenin kendi inancını seçme hakkı olduğunu savunuyorlardı Ulusçuluk düşüncesinin güçlenmesine yol açan bu akımın etkisiyle Protestanlık'ı benimseyen ülkelerde okullar giderek ulusal birlik sürecinde önemli işlevler yüklendi Ayrıca eğitiminin yaygınlaşmasına önem veren Protestanlar pek çok ülkede, yoksul kesimden çocukların eğitimi için yeni okullar açtılar Katoliklik inancına bağlı kalan ülkelerde ise Katolik Kilisesi eğitimin denetimini elinde tuttu
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Reform |
10-07-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
ReformREFORM Başlangıçta bütün Hristiyanlar bir tek merkeze yani Vatikan'a bağlıydılar Ancak Bizans Kilisesi'yle Vatikan arasında zamanla ayrılıklar çıktı ve 1054 tarihinde Hristiyanlar ikiye ayrıldılar Vatikan'a (Papa'ya) bağlı olanlara ve büyük çoğunluğu oluşturanlara Katolik ler adı verilirken İstanbul Kilisesi'ne (Patrik'e) bağlı olanlara ise Ortodoks lar adı verilmiştir Ancak XVI yüzyıla gelindiğinde Katolik Mezhebi kendi içerisinde tekrar parçalanmaya ve yeni mezhepler doğmaya başladı Avrupa'daki bu gelişmeye Reform adı verilir Reform'un Nedenleri a Rönesans'ın etkisi: Haçlı Seferleriyle ilk kez prestij kaybına yarayan Katolik Kilisesi, Coğrafî Keşifler ve özellikle de Rönesans hareketleri ile büyük darbeler yemiştir Pek çok düşünür (Luther, Melankton ve Röklen gibi), Rönesans ile gelişen bilimsel düşünce karşısında kilise öğretilerinin yanlışlığını görerek kiliseyi eleştirmeye başladılar b Katolik Kilisesi'nin bozulması: Katolik Kilisesi (Papa) ve din adamları bu dönemde asıl vazifelerini unutarak siyasî ve ekonomik güç peşine düşmüştü Özellikle devlet yönetiminde gizli hükümdar gibiydiler Ayrıca halkı sömüren kilise, çok geniş toprakların ve büyük servetlerin sahibi olmuştu c Endülijans sorunu: Papa, kendisini Hz isa'nın vekili olarak görüyor, insanların günahlarını çıkartıyor ve karşılığında Endülijans adı verilen günahlardan arınma belgesi veriyordu Bu durumun aydın din adamlarını kızdırmasına rağmen karşı çıkanlar kilise tarafından derhal aforoz (dinden çıkarma) cezasına çarptırılıyorlardı d İncil'in değişik dillere çevrilmesi: Eskiden İncil yalnızca Lâtince yazılır ve bunu yalnızca din adamları anlarlardı Ancak matbaanın icadıyla birlikte İncilin değişik dillere de çevrilmesi ve maliyetinin ucuzlaması halkın da İncil'i alıp okumasına neden olmuştur İncil'in aslını okuyan halk, İncil'de yazanlar ile din adamlarının uygulanılan arasında büyük farklar olduğunu gördüler Bu durum, halkın kiliseye olan güvenini nefrete dönüştürmüştür Reform Hareketlerinin Başlaması Reform hareketini ilk başlatan kişi, aslen bir din adamı olan Martin Luther olmuştur Luther, kilise uygulamalarına karşı gelerek, 1517 tarihinde Almanya'nın Wittenberg şehri kiliseninin kapısına astığı 95 maddelik bildiri ile başta endülijans satışı olmak üzere kilisenin diğer yanlışlıklarına itiraz etti Luther, Tanrı ile kul arasına kimse giremez Tanrı, kullarının günahlarını ancak kendisi bağışlar diyordu Papa'nın 1519 yılında Luther'i afaroz etmesine rağmen fikirleri kısa sürede yayıldı Özellikle Saksonya, Brandenburg, Palatina gibi Almanya'nın büyük prensliklerinin Luther'i desteklemeleri ve doğuda başlayan Türk tehlikesi, Alman imparatoru Şarlken'i telaşa düşürdü Luthercilerle başa çıkmayacağını anlayan Şarlken, Diyet Meclisi'ni toplayarak, Luther Mezhebi'nin nerelerde yayılmış ise ancak oralarda varlığını devam ettirmesine, ancak başka yerlere yayılmamasına karar verdi (1529) Şarlken'in bu kararını beş Alman prensi ve on dört şehir protesto etti Bu nedenle Luther'e taraftar olan Hristiyanlara Protestan denilmiştir Bu durum üzerine Protestanlarla Şarlken arasında 25 yıl süren bir savaş başladı Bu savaşta yıpranan Şarlken, nihayet Protestan'larla Ousburg Antlaşması'nı imzaladı (1555) Bu antlaşma ile Protestan Mezhebi ve kilisesi Almanya'da resmen kabul edilmiş ve Protestanlar özgürlüklerine kavuşmuşlardır Protestanlık hareketi Amanya dışındaki diğer Avrupa ülkelerinde de yayılmıştır Fransa, Hollanda, İsviçre ve İskoçya'da Kalvenizm, İngiltere'de ise Anglikanizm mezhepleri ortaya çıkmıştır Özellikle Fransa'da Protestanlık Almanya'dakine benzer bir biçimde yayılmıştır Kalven'in savunduğu Protestan fikirlerin yayılması üzerine, Katolikler ile Kalvenistler arasında uzun süre devam eden mücadeleler başladı Nihayet Fransa kralının yayınladığı Nant Fermanı ile Kalvenizm, Fransa'da resmen tanınmıştır (1598) İngiltere'de ise Protestanlık, diğer ülkelerden farklı olarak bizzat devlet tarafından desteklenerek kabul edilmiştir Reform'un sonuçları o Katolik Mezhebi parçalandı ve yeni mezhepler ortaya çıktı o Katolik Kilisesi'nin otoritesi büyük ölçüde sarsıldı o Katolik Kilisesi kendisini düzeltmek zorunda kaldı o Protestanlığı kabul eden ülkelerde kilise malları yağmalandı o Avrupa'da ilk kez lâik devlet fikri ortaya çıktı o Okullar, kilisenin elinden alınarak halka verildi Böylece Avrupa'da ilk kez lâik bir eğitim uygulaması başlamıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|