Tabae Kale – Denizli |
09-24-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Tabae Kale – DenizliTabae Kale – Denizli Kurulus tarihi kesin olarak bilinmeyen antik Tabae kentinin Büyük Iskender’in Makedonya Imparatorlugu’ndan sonra kuruldugu tahmin edilmektedir Büyük bir ihtimalle Tabaenon adli kisi tarafindan kuruldugu ve bu ismi aldigi sanilmaktadir Eski çaglardaki adi, Tabae/ Tabai olan Tavas (Kale), bir Karia sehri olmasina ragmen, bazi yazarlarca, Pisidya’da gibi gösterilmistir Halbuki Pisidya siniri, hiçbir devirde Tabae’ye kadar uzanmamistir Strabon’un Frigya ve Karya’nin sinirlarinda gösterdigi bu sehrin, Heros Tabos’un ismine izafetle, Tabae adini aldigi veya yüksek yahut kayanin üstünde manasina gelen ismin, kurucu olan Marsyas tarafindan verilmis olduguna dair görüsler bulunmaktadir Tavas (Kale) ; Roma topraklarina MÖ 189’da Galat Seferi sirasinda, Konsül Manlius Vulso’nun Efes’ten baslayan ve Meandir (Menderes) nehrini takip ettikten sonra güneye yönelen seferi sirasinda, Roma ordularina dayanamayarak maglup olmasiyla katilmis, karsi koydugu için ise, tazminat ödemek zorunda birakilmistir ki ismi de ilk defa bu vesile ile geçmektedir Tabae, I Mitriades Savaslarinda Roma saflarinda yeralmis, bundan dolayi da mükafatlandirilmistir Roma ile iyi münasebetler kurdugundan, Roma’da dikilen bir abidede de Tabae’den bahsedilmistir Romalilar devrinde Tavas, yol sebekesinin Denizli’den Finike’ye inen kismi üzerinde yeralmis, Bizans Imparatorlugu devrinde ise bir piskoposluk merkezi olarak mevcudiyetini sürdürmüstür Tabenos-Tabenon-Tabea, (bugünkü adiyla Kale) 12 yy baslarinda Mirza Bey tarafindan fethedildikten sonra, bir Türk yurdu oldu Evliya Çelebi ve Ibn-i Batuta yazdiklari eserlerde bu bölgeden bahsetmislerdir Evliya Çelebi Seyahatname’sinde sunlari aktarmaktadir: “Menteseogullarindan Mirza Bey Kale’yi fethettikten sonra kalenin içinde insan az, yasayan az manasina gelen, Adem az demistir Halk tarafindan bu söz; Davaz sekline dönüsmüstür ”diye aktarmaktadir Evliya Çelebi o günkü Kale’yi söyle anlatiyor: “Davas Kalesi, Yunan yapisidir Hala Pasa Hassi’dir Kale-Davas Ovasi’nin güneyinde besgen yapiya sahip olup, çevresi üç bin insan uzunlugunda (yaklasik besbin metre) doguya bakan demir bir kapisi bulunmaktadir Celali (Eskiya siginmasin diye etrafi hendeklerle çevrilidir Kale’nin bir tarafi gayye kuyusu gibi derin bir uçurumdur Dis surlar yikilmis, iç kalesi hala saglamdir Ancak küçüktür Içinde elli kadar ev, bir cami, bir hamam, bir han, üç mektep, üç sebil (çesme), iki tekke, alti zaviye vardir Diger taraftan Kale’nin batisinda Kepez Dagi’nin eklerinde, üç bin adet bag vardir Kale halki yaz aylarinda alti ay boyunca burada konaklamaktadir Kale’nin dogu kismindaki dere dibinden buz gibi bir su çikmaktadir Buranin havasi çok güzeldir …’’Selçuklu idaresine ait fazla bir bilgi yoktur
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|