Bursa Çevresi Antik Kentleri |
09-19-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Bursa Çevresi Antik KentleriBursa Çevresi Antik Kentleri Adraneia, Hadriani (Orhaneli) Orhaneli, bugün Bursa’nın 65 km güneyinde, Adronos Çayı (Orhaneli Çayı) güney kıyısında bulunmaktadırBurada İlkçağda kurulan kentçiğin adı ise çeşitli tarihi kaynaklarda değişik biçimlerde geçmektedir: Adraneia, Adriani, Hadriani, Atriani,Adranos, Edranos Osmanlı döneminde ise beyce olarak anılmıştırAnadolu’da aynı adı taşıyan birçok kent vardır Bugünkü Orhaneli Çal Tepe ile Kusumlar Köyü’ne giden yol arasında, kare planlı, Roma dönemi duvar işçiliği özelliklerini gösteren bir yapı kalıntıları bulunmaktadır Bunun güneybatı yakınında küçük bir nekropolü(mezarlık) bulunmaktadır Kentte eski bir tapınak kalıntısı vardır Texier, kenti imparator Hadrianus’un kurduğunu, 1835 yılında gördüğü kalenin, üç kemerden oluşan bir girişi olduğunu yazar Yazar kentte birçok kalıntıya rastlar 70X48 metre ölçülerinde, gymnasium(eğitim kurumu) olduğunu tahmin ettiği bir yapının temellerini belirler Apollonia (Gölyazı) Bursa’nın batısındaki Uluabat Gölü kıyısındaki bir yarımada üzerinde kurulu kent Kentin adı Bergama krallığı döneminde yaşamış olan kraliçe Apollonis’den gelmiş olabilirDiğer bir görüş de kentteki Apollon tapınağının kentin adında payının olmasıdırBu tapınak kentin yakınındaki Kız adası mevkiindeydiAdında Apollon geçen diğer kentlerden ayrılması için Rhydacum nehri(Orhaneli çayı) üzerindeki Apollonia anlamında “Apollonia ad Rhyndacus” olarak anılmıştır Kızadası’ndaki eski tapınak, Bizans döneminde manastıra dönüştürülmüştür Bu tapınağın taşları sonradan Haydarpaşa Limanı’nın yapımında kullanılmıştır Basilinopolis İlkçağ kenti Basilinopolis’in yeri, Orhangazi’den gemlik yönüne 5 km mesafede bulunan Çeltikçi Köyü’nün bulunduğu alandırDoğu Roma İmparatorluğu’nun ilk yıllarındaki uygulamaya göre yeni bir kentin kurulması için de, imparator veya imparator ailesinden birinin girişimi gerekiyordu Önce kurulacağı arazi satın alınıyor, kent ancak öyle kurulabiliyordu Böylece imparator veya hanedan üyesi kente adını veriyorduBu konuda kaynaklarda rastladığımız en ilginç örnek, Bassilinopolis’tirBuranın imparator Julianus’un annesi Basilline tarafından MS 365 yılında kent statüsüne kavuşturulduğu anlaşılıyorNikaia(İznik) topraklarında olan bu eski kasabanın kent olması için, Nikaia’dan bir kısım halkın geldiği veya getirildiği anlaşılıyor Bugünkü köyün içerisinde bulunan yazıtlı bir lahit parçasından başka, İlkçağ kentinden günümüze herhangi bir kalıntı ve buluntu gelememiştir Kios, Prousias (Gemlik) Kios, kentin bitişiğindeki ırmağın adıdırKörfez kıyısında MÖ 1390’da kurulduğu sanılan kentin kuruluş tarihi, ilkçağ Hellen mitolojisinde ünlü bir destana dayanmaktadır Bu destanın bir bölümüne göre; Doğu Karadeniz kıyısında Kolkhis kentinde bir kutsal ormandaki altın tüylü koç postunu ele geçirmek için yola çıkan Argo gemisindeki yiğitler yörede konaklarlarken, Herakles ile Polyphemos, yoldaşlarından ayrı düşer ve gemi, onları almadan yola çıkar Böylece orada kalan Polyhemos, sonradan, Kios kentini kurmuştur Kios kenti, MÖ 7 yüzyılda önce Frigya, sonrada Lydia krallıklarına , MÖ 652’de de Kimmerlerin egemenliği altına girmiştir MÖ 6 yüzyıl ortalarında Kroisos tarafından tekrar Lydia topraklarına katılan Kios, aynı zamanda zengin bir liman ve ticaret kenti durumunda idi Daha sonra Perslerin egemenliği altına giren kente, MÖ 3 yüzyılda Bithynia kralı I Prusias kendi adını vermiştir Prousias, Bithynia krallarından ikisinin adıdır Kent aynı adı taşıyan diğer Prusa isimli kentlerden ayırt edebilmek için kent, Prusa ad Mare (Deniz kenarındaki Prusa) adıyla da anılmıştır MÖ 75’te Roma egemenliği altına giren kent, Bizans döneminde zengin bir zeytincilik ve ipekçilik merkezi durumuna gelmiştir Kios binlerce yıldır birçok uygarlığa beşik etmesine karşılık, eskinin yıkılıp, yenisinin yapıldığı bir kent olduğundan, antik çağdaki kentten günümüze herhangi bir kalıntısı gelememiştir Lopadion (Uluabat) Bursa’nın Karacabey ilçesinin 4 km doğusundaki Apolyont Gölü’nün (Uluabat gölü) batısında bulunan Uluabat köyünün yerinde idiLopadion Hellen dilinde çanak veya küçük çanak anlamındadırProf Bilge Umar’a göre bu sözcük eski bir Anadolu dilinden gelmiş ve Hellen diline uydurulmuştur Kentin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu bilinmemektedirTarihi kaynaklarda da ismi geçmemektedirGünümüze Bizans dönemine ait bir köprü kalıntısı ile Ortaçağ sur kalıntıları dışında bir eser gelmemiştir Miletopolis (Mileda) Karacabey’den Balıkesir’e giden yolun Mustafakemalpaşa kavşağında, Melde bayırı üzerindedir Bununla beraber yeri tartışmalıdır Miletopolis ismi Luwi dilinden gelmiş ve Hellen diline uydurulmuştur Kentin kuruluşu ile ilgili bilgiler çok sınırlıdır MÖ 1 yüzyılda burada Milada isimli bir topluluk yaşıyordu Miletopolis’in tarihte ilk kez ismi MÖ100’de duyulmuştur MÖ 85’de Romalı komutan Caius Flavius Fimbria, Pontus devleti kralı Mithradates’i Rhyndakos çayı (Orhaneli çayı) kıyısında yenmiştir MÖ400’den sonra adına sikke bastırmış, MS300’de Kyzikos başpiskoposluğuna bağlı bir piskoposluk merkezi olmuştur Günümüze, Ortaçağ sur kalıntıları, Roma çağına ait mimari parçalar ve keramikler dışında herhangi bir buluntu gelememiştir Myrleia, Apameia, Montaneia (Mudanya) Myrleia, Marmara denizi ve Karadeniz kıyılarına Hellen göçleri döneminde (yaklaşık MÖ 700-550) Batı Anadolu’dan, İonia’daki Kolophon’dan (İzmir yakınlarındaki Değirmendere) gelen göçmenlerin bir kenti olarak Helenleştirilmiştir Hellenistik Çağda, MÖ3 yüzyıl sonunda, Makedonya Kralı VPhilippos, Myrleia’yı ele geçirmiş ve yakıp yıkmıştır Daha sonra yöreyi akrabası olan Bithynia Kralı IProusias’a armağan etmiştir Yeniden kurulan kent Prousias’ın karısının adından dolayı Apameia adını aldı Kente Montaneia adı, ortaçağda, Latinler tarafından verilmiştir Bu sözcük “Dağlık” anlamına gelmektedir Mudanya’nın , Montaneia’nın bugünkü söyleniş biçimi olduğu sanılmaktadır Antik kentten günümüze görünür herhangi bir kalıntı gelememiştir Nikaia (İznik) İznik’in yerindeki ilk kent, ilkçağın erken döneminde kurulmuş, MÖ 4yüzyılda yıkılmıştır Nikaia’yı yeniden kurup geliştiren, İskender’in ardıllarından komutan-kral Lysimakhos’tur Kentin adı da Lysimakhos’un eşinin adından gelmektedirKent Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde, çağının sosyal, kültürel ve dinsel özelliklerini yansıtan, şehir surları su yolları, tiyatro, kiliseler ve anıtsal mezarlarla imar edilmiş, Roma ve Bizans dönemlerinde (MS 325 ve 787) I ve II Konsül toplantıları yapılarak, tarihsel olaylara sahne olmuşturKent yakınlarındaki Karadin, Çiçekli, Yüğücek ve Çakırca Höyüklerinde MÖ 2500 yıllarına inen uygarlık izlerine rastlanmıştır MÖ 293’te Bithynia Krallığı’na bağlanan ve bir süre Bithynia Krallığı’nın başkenti olan Nikaia daha sonra Roma’nın önemli bir yerleşimi olarak varlığını sürdürmüştür İznik’teki Türkler öncesi döneme ait kalıntıların başlıcaları Kent Surları, Tiyatro, Ayia Sofiya Kilisesi , Koimesis (Meryem’in Göğe uçuşu) Kilisesi , Senato Sarayı kalıntıları, Beştaş/Casius Anıtı ve Ayios Trifanos Kilisesi’dir Daskyleion/Dascilium Bursa ili sınırları içinde bu isimde iki yer bulunmaktadır Bunlardan biri, antik dönemde Rhyndakos olarak anılan Nilüfer çayının denize döküldüğü yerde, bugünkü Eşkel/Esence Limanı adı verilen koyun kıyısındadır Diğeri ise Manyas gölünün doğusunda bulunuyordu Eşkel köyünün batı sahilinde, kumlar içinde kalıntıları halen görebilirsiniz Filader/ Gündoğdu Kalesi Bursa ile Kurşunlu arasındaki dağın tepesindedir Antik Phladarie kentinde kurulan köyde, çok derin bir dehliz varmış Bu dehliz, köylülerin inancına göre Kurşunlu ‘dan çıkarmış 1840 yılında köye gelen Bernard, Castello denilen kale kalıntılarını görmüştür Bugün bu kalenin kazılarda sadece bazı bölümleri çıkarılabilmiştir Kalede kurtarma kazısı yapılmıştır Bu köyde önceleri Panagia adlı bir de kilise vardı Bu kilise de, kaleyle beraber tahrip olup, tümüyle yıkılmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|