Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antik, dönem, hukukçuları

Antik Dönem Hukukçuları

Eski 08-19-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Antik Dönem Hukukçuları



II ANTİK DÖNEM HUKUKÇULARI

Protagoras

Protagoras, insanların toplumda geçerli örf ve hukuk kuralarına uygun şekilde hareket etmelerini söylemiştir
Thrasymachos
Thrasymachos, adalet düşüncesini red eder Devlet idarecileri kanun çıkarırken kendi menfaatini gözetir demiştir Adalet, fazilet gibi kavramların halkı kandırmak için kullanıldığını ileri sürmüştür
SOLON (ÎÖ 630-560)


Atinalı bir devlet adamı ve şair olan Solon, kendi adını taşıyan yasaları ile ünlüdür Solon, Eski Yunan'ın Yedi Bilgesi'nden biri olarak kabul edilir Yedi Bilge, İÖ 7-6 yüzyıllarda yaşamış, aralarında Thales, Pittakos gibi bilgelerin bulunduğu, Sokrat öncesi ünlü Yunan filozofları ve devlet adamları için kullanılan bir terimdir


Solon'un doğum yeri bilinmemektedir Orta halli soylu bir aileden geldiği, denizaşırı ticaretle uğraştığı sanılmaktadır ÎÖ 600 dolaylarında Salamis Adası'nı ele geçirmek için Megaralılar'la yapılan savaşın kötü gitmesi Atinalılar'ın cesaretini kırmış ve moralini bozmuştu Solon Atinalılar'a okuduğu bir şiirle onları yüreklendirerek savaşın kazanılmasını sağladı

Savaşın ardından üne kavuşan Solon, daha sonra arkhon (yargıç yönetici) seçilerek ekonomik, siyasal ve hukuksal reformlar gerçekleştirdi Önce çiftçilere, borçları nedeniyle el konulmuş topraklarım geri verdi ve köleleştirilmiş olanları serbest bıraktı Borçlunun borcu karşılığında kendisini rehin göstermesi uygulamasını sona erdirdi Yeni iş olanakları yaratmak için ticareti ve zanaatları özendirdi Solon döneminde standartlara uygun, metal Atina parası bastırıldı; yeni ağırlık ve ölçü sistemleri geliştirildi Bu dönem Atina'nın geliştiği ve zenginleştiği yılları kapsar

Solon siyasal alanda yaptığı reformlarla soyluların yönetimdeki tekeline son verdi Dört gelir grubuna ayırdığı yurttaşların siya-sal hak ve yetkilerim, kökenlerine bakmaksızın, bu gelir gruplarına göre belirledi Tüm yurttaşlara, en üst yönetim organı olan ekkiesia'ya (halk meclisi) katılma hakkı tanıdı Bumeclisin yasa yapma, kararlar alma, görevlileri seçme ve önemli temyiz davalarına bakma gibi yetkileri vardı Ayrıca, ekkiesia'nın onaylayacağı yasa taşanlarım hazırlamakla görevli Dört Yüzler Meclisi'ni de kuran Solon, en üst üç gelir grubundan yurttaşlara bu mecliste birer yıl görev hakkı tanıdı Yüksek yöneticiler ise yalnızca üst iki gruptan seçilebiliyordu, Böylece Atina'da daha sonra gelişen demokrasinin temelleri Solon döneminde atıldı

Solon yaptığı düzenlemelerle tüm yurttaşlara yasalar önünde eşitlik sağladı O dönemde yürürlükte olan ve hemen her suca ölüm cezası öngören katı Drakon Yasaları'nı gözden geçirerek yumuşattı ve hukuk sistemini daha insancıl bir yapıya kavuşturdu Yurttaşlara, yöneticilerin kararlarına karşı mahkemeye başvurma ve dava açma hakkını tanıdı Bazı değişiklikler geçirmesine karşın, Solon Yasaları çok uzun bir süre Atina'nın hukuksal yapısının temelini oluşturdu

100 yıl süreyle geçerli olmasına karar verilen bu yasalar, herkesin görebileceği bir biçimde, döner ahşap tabletler üzerine yazıldı Bu düzenlemeleri yaptıktan sonra, yasaların uygulanması sırasında müdahale etmek istemeyen Solon kendi isteğiyle, 10 yıl süren bir geziye çıktı Döndüğünde Atina'nın siyasal ortamı çok karışıktı Soylulardan Pisistratus'un tiran olmak için çaba harcadığım gören Solon, Atinalılar'ı uyarmaya çalıştıysa da sözünü dinletemedi Ama İÖ 560'ta Pisistratus tiran olunca haklılığı ortaya çıktı

Devlet adamlığının yanı sıra Atina'nın ilk şairi de olan Solon, şiirleriyle halkı bilinçlendirmeye çalıştı Toplumda düzenin bütün yurttaşların yasaların üstünlüğüne inanmasıyla sağlanabileceğini, kargaşaya açgözlülüğün ve adaletsizliğin neden olduğunu savundu

Callices

İnsanların çıkarlarına uygun olan şeyleri hukuk sözcüğü ile ifade ettiklerini, zayıf azınlığın bu yolla güçlü çoğunluğu boyunduruk altına alındığını belirtmiştir Anarşist bir yapıda olduğu için Eflatun tarafından kınanmıştır

Kritas

Kanunlar uygulanırken nesafet ilkesinin gözetilmesini ileri sürmüştür Nesafet ilkesinin önemi bugün dahi geçerliliğini korumaktadır

Sokrat (Socrates)

MÖ 469–399 yılları arasında yaşamıştır Yunan düşünürlerinin en büyüğüdür Ksenofon ve Eflatun’u yetiştirmiştir


Sokrat bilgili ve yetenekli olan insanların devleti yönetmesini savunmuştur
Sokrat ölümle yargılandığı davada evrensel bir savunma yaparak, ölümsüz ilkeleri hukuk – adalet hayatına yerleştirmiştir
Sokrat adaleti “iyiyi kötüden ayırma bilgisi” olarak ele almıştır Kadın erkek eşitliğini savunan, kanunların ortak iyiliği hedeflediğini söyleyen sokrat devlet idaresinin bilgili insanlarca yapılmasını istemiştir
Dialektika metodunu ortaya koyan Sokrat, fikirlerini değiştirmektense ölümü tercih etmiştir

Eflatun




Platon
MÖ 427 –347 yılları arasında yaşamıştır Cumhuriyet (Devlet) adlı kitabı ile çok ünlüdür Asker devlet (Timokrasi), servet sahipleri iktidarına oligarşi, iktidarın halka ait olduğu devlete ise demokrasi demiştir Tek kişinin hakim olduğu devlete ise Tiranlık demiştir
Eflatun Kanunlar adlı kitabında ise hürriyet ve otorite arasında denge kurulmasını ileri sürmüştür




Pompei'de bulunmuş, eski Yunan filozofu Eflatun'un kurduğu ilk akademiyi canlandıran mozaik Okul ,adını Eflatun'un dolaşarak ders verdiği söylenen Akadhemos bahçesinden almıştı

Demosthenes

Demosthenes, İÖ 280'de Yunanistanda yapılmış bir heykelin Roma kopyası
(d İÖ 384, Atina - ö 12 Ekim 322, Kalauria, Argolis), Atinalı devlet adamı Eski Yunan hatiplerinin en büyüğü olarak kabul edilir Atinalıları Makedonyalı II Philippos'a ve ardından oğlu Büyük Iskender'e karşı harekete geçirmiştir Konuşmaları Atina'nın İÖ 4 yüzyıldaki siyasal, toplumsal ve ekonomik yaşantısına ilişkin değerli bilgiler taşımaktadır


Ailesi ve gençliği Platon ve Aristoteles'in çağdaşı olan Demosthenes, varlıklı bir kılıç yapımcısının oğluydu Yedi yaşındayken babası öldü ve yüklü bir miras bıraktı Ama vasileri Demosthenes'in küçük oluşundan yararlanarak mirasın büyük bölümünü kendilerine aktardılar

Büyüdüğünde babasından kalan mülkün pek azma sahip olabildi Vasisi Aphobos hakkında dava açma tutku-su ve geleneksel beden eğitimi göremeye-cek kadar zayıf bünyeli oluşu Demosthenes'i, kendisin; hatip olarak yetiştirmeye yöneltti Ayrıca hukuksal retorik öğrenimi gördü Yunan tarihçisi ve biyografi yazarı Plutarkhos, Bio paralleloi (Hayatlar, 1945, 2 cilt) adlı yapılının Demosthenes'e ayırdığı bölümünde (Demosten, 1936), Demosthenes'in sesini geliştirme alıştırmaları yapmak üzere evinin altında bir çalışma odası yaptırdığım ve dışarı çıkmamak için saçının yarışım kazıttığım anlatır Demosthenes'in sözcükleri "anlaşılmaz biçimde ve kekeleyerek" söylediği, bunu altetmek içinse ağzına doldurduğu çakıllarla konuştuğu, ayrıca koşarken ya da soluk soluğa iken şiir okuduğu, boy aynası karşısında konuşma alıştırmaları yaptığı da gene Plutarkhos'un yapıtında belirtilir

Bütün bu çalışmalarına karşın Demosthenes'in gençliğinde halka açık Meclis'te (Ekkiesia) yaptığı ilk konuşma başarısız oldu ve dinleyicileri güldürdü Ama İÖ 363'te Aphobos ile öteki iki vasisine karşı açtığı davalarda daha basarılıydı Sonuçta eline pek az para geçmekle birlikte, konuş-ma stratejisi ve tartışma yöntemleri konusunda epey bilgi edindi, Aphobos'a karşı yaptığı üç ve heykelci Antenor'a karşı yaptığı iki konuşma günümüze ulaşmıştır

Söylev yazarlığı Yirmi yasma geldiğinde elindeki serveti tüketen genç Demosthenes, güç bir durumda kaldı Ticaretten anlamadı-ğı gibi, bir mesleği de yoktu Herhangi bir alanda başarılı olabileceği kuşkuluydu Çevresinin ilgisini uyandıran tek özelliği retorik alanındaki becerisiydi İÖ 4 yüzyıl Atina demokrasisinde, bir dava açmak ya da bir suçlamaya karşı kendini savunmak isteyen her yurttaş mahkeme önünde kendi-si konuşmak zorundaydı Ama her yurttaş yapacağı konuşmayı hazırlamak için yeterli beceriye sahip olmadığından, bu gibi du-rumlarda bir söylev yazarı (logographos) görevlendirilmeye başladı Demosthenes'in Aphobos'a karşı konuşmalarındaki becerisi, bir söylev yazarına gerek duyan varlıklı insanların dikkatini çekmişti Çok geçme-den, hazırlayacağı konuşmalar karşılığında dolgun bir ücret vermeye hazır, varlıklı ve güçlü müvekkiller edindi Böylece yaşamı boyunca sürdürdüğü ve Makedonyalı il Philippos'a karşı yürüttüğü siyasal mücadelesinin en yoğun anlarında bile geri kalmadığı mesleğine atılmış oldu

Demosthenes ÎÖ 354'te Meclis önünde ilk önemli konuşmasını yaptığında henüz 30 yaşındaydı "Donanma Üzerine" diye bili-nen bu konuşma ona büyük bir ün kazan-dırdı Atinalı bütün erkek yurttaşların oluş-turduğu Meclis, Pers kralının Atina'ya saldıracağı yolunda yaygınlaşan söylentiler Üzerine toplanmıştı Demosthenes'in sağlam bir mantığa dayanan söylevi, Atinalıları, Perslere yönelik bir saldırıya girişmeyeceklerini ama çarpışmaya da hazır olduklarını göstermek amacıyla, sessizce donanmalarım güçlendirmeye ikna etti Demosthenes, Atina saldırıyı başlatırsa hiçbir müttefik kazanamayacağım, oysa saldırıyı Persler başlatırsa öteki Yunan kent-devletlerinin (polis) Atina'nın yanında yer alacağım belirtti Böylece siyasal yaşamı boyunca işleyeceği ana temayı ilk kez dile getirmiş oldu:

Atina, demokratik özgürlüğünü en iyi bi-çimde korumak için öteki kent-devletlerin den bağımsız kalmalı, ama bir tehlike anında geçici ittifaklar kurmaya da hazır olmalıydı Demosthenes aynı söylevinde mali planlamaya verdiği önemi açığa vurarak gemiler için gerekli parayı toplamak üzere varlıklıları vergilendirme yönteminin kapsamlı bir biçimde gözden geçirilmesini önerdi

Demokratik grubun önderi Demosthenes'in bundan sonraki meslek yaşamı Atina dış siyasetinin tarihinden ayrılmaz Hitabet alanındaki becerisiyle çok geçmeden "demokratik" diye nitelendirilebilecek siyasal grubun önderi haline geldi Bu sırada başta varlıklılar olmak üzere bazı çıkar çevreleri demokrasi yerine oligarşiyi yeğ tutan bir eğilim göstermekteydi; pek çok tüccar da ne pahasına olursa olsun barışın sürmesinden yanaydı, Atina yurttaşlarının büyük çoğunluğu, Makedonyalıların barbar olduğu görüşüne katılmakla birlikte, Thebai ve Sparta gibi öteki Yunan kent devletlerine de güvenemiyordu Yaklaşık 6 bin erkek yurttaştan oluşan Meclis sık sık kargaşa çıkan, örgütlenmesi gevsek bir yasama organıydı

Beğenilmeyen bir konuşmacı bağırtılarla susturulabilir ya da kahkahalarla kürsüden indirile-bilirdi Her yurttaşın konuşma hakkı vardı, ama değerlendirme ölçütleri yalnızca en iyi hatiplerin kürsüde kalabilmesine olanak veriyordu Demosthenes üstün yeteneğiyle bu arenada sivrildi Sert ve belki de ürkütücü bir kişiliği vardı; gerektiğinde son derece iğneleyici bir tarzda konuşabilirdi Peri korone (Taç Üzerine) adlı söylevinde yaşamı boyunca rakibi olan Aiskhines'in saldırılarına karşı kendisini savunurken, onu aşağılayıcı yakıştırmalarda bulunmaktan hiç çekinmemişti Rakiplerinin dinleyici karşısında saygınlığını yitirmesinin sağladığı üstünlülüğün farkındaydı




Demosthenes çok büyük güçlüklerin üstesinden gelerek Eski yunan'da güzel konuşma sanatının ve siyasetin en büyük ustalarından biri olmuştur

Yunan tarihini incelemeye büyük önem veren Demosthenes, halk önündeki söylev1erimn hemen tümünde güncel konularla tarihsel olaylar arasında ayrıntılı paralellikler kurardı Dile egemenliğini pekiştirmek ve Yunan tarihini iyice özümlemek amacıyla Thukydides'in Peİoponnesos'fularla Atina'lıların Savaşı (1950-58 2 cilt) adlı yapıtını sekiz kez yazdığı söylenir Konuşmaların da sürekli olarak Atinalılardan kendi tarihlerini ve geçmişte demokrasiye duydukları inancı anımsamalarını tiranlardan ne kadar nefret ettiklerini de unutmamalarım istiyordu Demokrasi sevgisinin konuşmalarına kattığı insancıl boyut bunların hala ilgi çekmesine yol açmıştır

Demosthenes ayrıca olağanüstü çalışkandı Plutarkhos'un anlattığına göre geceleri geç saatlere değin oturup ertesi günün konuşmalarını gözden geçirir, verilebilecek değişik yanıtları ve yapılabilecek konuşmaları denerdi Önceden özenle hazırlama olanağım bulduğu bütün konuşmalarında üstünlüğünü kabul ettiriyordu; Atina'daki politik yaşamın doğası gereği kuşkusuz sık sık da rakiplerine anında yanıt vermek zorunda kalıyordu Ama, günümüze kalan yapıtlarını tümü titizlikle derlenmiş metinler olduğundan doğaçlama konuşmalarının sıklığım kestirmek olanaksızdır

Demosthenes'in ÎÖ 354'teki ünlü "Donanma Üzerine" söylevi Doğu'dan gelen Tehdide yöneltilmişti, Bu arada Atina'nın kuzeyindeki Makedonya'da, Demosthenes ile hemen hemen aynı yaşta olan genç Kral II, Philippos, sınırlarının güneyindeki Yunan kent-devletlerini adım adım topraklama katıyordu, İÖ 356'da kenti koruyacağı yolundaki parlak sözlerle Atinalıların gözünü boyayan II Phitippos Trakya'daki bir Atina kolonisini ele geçirmişti İÖ 354"te de bir ikincisin! topraklarına kattı İÖ 353'te Arkadia ve Sparta II Philippos'a karsı Atina' dan askeri yardım istedi II Philippos askeri gücünün yanı sıra rüşvet ve tehdide de başvurarak güneye doğru ilerleyişini sürdürünce, Atinalılar Thermopylai Geçidini tutmak üzere küçük bir kuvvet gönderdiler Bu kez Atina ile doğrudan çatışmaya girmekten kaçınarak Trakya kıyılarına yöneldiyse de II Philppos'un niyeti acıktı Gene de pek çok Atinalı bu tehdidin geçici olduğu kanısındaydı

II Philippos'a karşı söylevler (Philippi-kos'lar) Demosthenes 10 351 baslarında Kala Philippou (Phitippos'a Karşı) adım taşıyan ve her biri Philippikos olarak anılan söylevlerinin ilkini verdi Kendisini Makedonya'nın yayılmacı emellerine karşı direnişin Önderi durumuna getiren bu söylevden sonraki 29 yıl boyunca da hiç ödün vermedi Plutarkhos'un deyişiyle, Atina topraklarında Yunanlıları Philippos'a karşı savunmak gibi soylu ve haklı bir amaç edinmişti Söylevinde Atinalılara, geçmişte en az II Philippos kadar güçlü olan Sparta'yı yendiklerim anımsatıyor ve II Philippos Atinalıların şimdi davrandığı kadar ürkek olsa, onların toprakların) asla fethedemeyeceğini belirtiyordu Söylevinin sonunda da yurttaşlarım, II Philippos'a savaşmaksızın bir zafer kazanma fırsatı vermek yerine kendi sorunlanna sahip çıkmaya çağırdı

Bütün dürtücülüğüne karşın söylev Atinalıları harekete geçirmeye yetmedi II Philippos Khalkidikia içlerine ilerledi; tehdit ettiği Oiynthos kent-devleti de Atina'dan yardım istedi Demosthenes İÖ 349'da Oiynthos'a yardım sağlamak için Oiynthia kabul etti ve 11 Phılıppos'la maddeleri görüşmek üzere oluşturulan kurulda yer aldı Görüşmeler sırasında Demosthenes'in üstün konuşma yeteneğinin tasarıları için bir tehlike oluşturduğunu kavrayan II Philippos, onunla ilgilenmeyerek öteki elçi Aiskhines'i muhatap aldı Böylece Demosthenes ile Aiskhines Atİna'ya amansız birer düşman olarak döndüler Demosthenes, Aiskhines'i suçlarken, Aiskhines de herkesi II Philİppos'un iyi niyetli olduğuna inandırmaya çalıştı

ÎÖ 346 sonlarında Demosthenes Peri eire-nes (Barış Üzerine) adlı söylevinde Philokrates Barışı'nın hükümlerim kınamakla birlikte bunlara uyulması gerektiğini savundu Bu arada II Philippos, Thebai ve Sparta gibi Yunan kent-devietlerini birbirine düşürme taktiğini sürdürdü Bunun Üzerine II Philippos'a karşı askeri destek sağlamak için Peloponnesos'a gönderilen kurulda Demosthenes de görev aldı ama bu girişimden sonuç çıkmadı II Philippos ise bu elçilerin yaptığı bazı konuşmalar nedeniyle Atina'yı protesto etti Demosthenes de ÎÖ 344'teki ikinci Philippikos söylevinde sert bir karşılık vererek, II Philİppos'un sözünü tutmayacağım bilmiş olsaydı Philokrates Barışı'na asla katılmayacağım açıkladı Ayrıca Aiskhines ile öteki görüşmecilerin, güvenlik konusunda yanlış bilgi vererek Atinalıları gaflete düşürdüklerini öne sürdü 10 343 güzünde konu halka açık bir mahkemede ele alındı Demosthenes burada yaptığı "Hatalı Elçilik Kurulu" adil konuşmasında Aiskhines'i sahte raporlar sunmak, yanlış öğütler vermek, verilmiş talimatlara uymamak ve rüşvetçiliğe yatkın olmakla suçladı Ama mahkeme Aiskhines'i akladı

ÎÖ 341'de Atinalı bir komutanın, Khersonesos'taki bir Makedonya kominin çok yakınında tatbikat yapması II Phİlİppos'u öfkelendirdi Komutanın hemen geri çekilmesin! isteyen II Philippos'a Demosthenes "Khersonesos Üzerine" adlı konuşmasında yanıt verdi ve süregelen durumu "Philippos bizimle savaş halindedir ve barışı bozmuştur" biçhninde özetledi Kısa bir süre sonra da II, Philippos'a karşı yürüttüğü uzun süreli kampanyanın belki de en başarılı konuşması olan üçüncü Philippikos söylevini verdi Söylev Demosthenes'in donanma denetçisi olmasına ve daha ÎÖ 354'te önerdiği reformları gerçekleştirme olanağım bulmasına yol açtı Ayrıca Byzantion'u (İstanbul) ve Thebai gibi Atina'nın eski düşmanı olan kentleri de içine alan büyük bir ittifak oluşturuldu Bu kutuplaşmanın ardından Atina'nın denizde güçlü, II Philİppos'un da karada karşı konulmaz bir üstünlüğe sahip olduğu ve bu nedenle kesin bir sonuca ulaşmayan bir savaş başladı

Çok iyi örgütlenmiş Makedonya ordusunun basında tek bir komutan bulunuyor, süvarilerle piyadeler eşgüdüm içinde kullanılıyordu Oysa Yunan ittifak ordusu temelde yurttaşlardan oluşan bir milis gücüne dayanıyordu
II Philippos'un ÎÖ 338'de Yunanistan'ın ' ortakuzey kesimindeki Khaironeia'da yapılan savaşı kazanması müttefiklerin felaketi oldu Plutarkhos'a göre, Demosthenes savaşa katılmış, ama silahım bırakıp kaçmıştı Böyle onursuz bir davranışta bulunmuş bile olsa Atina halkı savaşta öldürülenler anısına düzenlenen cenaze töreninde konuşması için gene onu seçti Atinalı hatip ve devlet adamı Demades'in çabalarıyla barış yapıldı


Aristo (Aristoteles

)



Raffaello'nun Vatikan'daki
Atina okulu freski Yunanlı filozof Aristo ve Platon'u gösteriyor 384–322 yıllarında yaşamıştır Eflâtunun öğrencisi olarak Akademide öğrenim görmüştür Büyük İskender’ in hocalığını yapmıştır MÖ 335 yılında Lyceum adını verdiği okulu kurmuştur

İnsanın sosyal bir varlık olduğunu belirtmiştir Aristo’ ya göre aile devletin kaynağıdır Mülkiyeti savunmuştur Köleliği lüzumlu görmüştür Devletin üç şekli olduğunu, Monarşi, Aristokrasi ve Politi olduğunu belirtmiştir Monarşinin bozulmuş şeklinin Tiranlık, aristokrasinin dejenere olmasıyla oligarşinin politi yerine demagogların egemen olduğu demokrasinin görülebileceğini belirtmiştir

Adaleti dağıtıcı ve düzeltici adalet olarak ele almıştır Dağıtıcı adalet, şeref ve malların paylaşımında herkesin yeteneğine ve toplum içindeki durumuna göre kendine düşeni almasıdır Düzeltici adalet ise haksız fiile neden olanın tazminat ödemesi, suç işleyenin cezasını çekmesidir Adalet terazisini adaletin uyguladığı kişileri görmeksizin kullanan kör ilahe Themis düzeltici adaletin sembolüdür
Aristo, Farabi, İbni Sina ve İbni Rüşd gibi Türk ve İslam filozoflarını da etkisi altına almıştır

Zenon


Kıbrıslıdır 308 yılında stoacı görüşü ortaya atmıştır Zenon’ a göre hukuk ilahi aklın, tabii kanunların bir görüntüsüdür Zenon Roma düşüncesini etkilemiştir




Epikuros



Epikuros- Atomdan, şüphecilikten söz eden düşünür ve hukuk adamıdırDini hurafeleri yadsırYasaların,devletin bazı zorunlulukların sonucu olduğunu belirtmiştirYasaların ve devletin sorgulanması gerektiğini ortaya koymuştur



Cicero, Marcus Tullius

Cicero


(d, İÖ 106, Arpinum [Arpino], Latium - ö 10 7 Aralık 43 Formiae [Formia], Caieta [Gaeta] yakı-nmda, Latium), Romalı devlet adamı, avu-kat, bilgin ve yazar Roma Cumhuriyeti'nin yıkılmasıyla sonuçlanan iç savaşlarda cumhuriyet ilkelerin; koruma yönünde çaba harcamış, ama başarılı olamamıştır Siy asal yaşamı Cicero, Arpinumlu varlıklı bir ailenin oğluydu

Roma ve Yunanistan' da öğrenim gördükten sonra 10 89'da Pompeius Strabo'nun (Büyük Pompeius'un babası) komutası altında askerlik görevim yaptı Mahkemeye ilk kez 10 81'de Quinctius'u savunmak için çıktı 10 80'de ya da 79 basında Sextus Roscius'u, baba katili olduğu yolundaki uydurma iddiaya karşı, büyük başarıyla savunması ona ün kazandırdı Kamu görevine İÖ 75'te quaestor (konsül yardımcısı) olarak Batı Sicilya da başladı Roma İmparatorluğu döneminde yaşayan bu ünlü hukukçu, adaletin hukuk tarafından gerçekleştirilebileceğini belirtmiştir Eşsiz bir konuşma yetisine sahip olan Cicero’nun “Hatip” isimli bir eseri vardır

Cicero’ya göre insan aklının gereği olan tabii hukuk ilkeleri her yerde ve her zaman geçerli değişmez ilkelerdir Cicero bir diğer eseri olan “Devlet Hakkında” isimli eserinde “ gerçek hukukun akıldan kaynaklanabileceğini, insanların haksız hareketlerden kaçınması gerektiğini” ifade eder




Cicero'nun kuramsal incelemelerinden De İnventione'nin XI yy'dan kalma el yazmasından bir sayfa

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.