Johannes Kepler |
07-11-2009 | #1 |
[KAPLAN]
|
Johannes Kepler1571 yılında Württemberg’de doğan Johannes Kepler’in babası yoksul bir paralı asker,annesi ise bir hancının kızıydı 3 yaşında iken yakalandığı çiçek hastalığı nedeniyle gözleri ve elleri zayıf kalmıştı Zaten doğduğundan itibaren sağlığı bozuktu Buna rağmen üstün bir zekaya sahipti Württemberg dükünün yardımıyla Tübingen Üniversitesi’ni 1588 yılında bitirdi 1591 yılında aynı üniversitede lisansüstü çalışmasını tamamladı Hocası,Kopernik’in günmerkezli sistemini savunan az sayıdaki bilim adamlarından biriydi Kepler de aynı görüşü benimsedi 1595 yılında gittiği Graz’da evrenin yapısına ilişkin araştırmalarına başladı * Kepler,Platoncu felsefenin ve Pythagorasçı matematiğin etkisindeydi Bu nedenle evrende var olduğuna inandığı matematiksel uyumu ortaya çıkarmak istiyordu Bu amaçla Platon cisimleri olarak adlandırılan beş adet düzgün çokyüzlüden yararlanmayı düşündü Eski Yunanlılar uzayda yalnızca bu beş düzgün çok yüzlünün var olabileceğini kanıtlamışlardı Beş düzgün çok yüzlü denilen olgu kısaca şöyledir: 1-Dörtyüzlü,yani yüzleri dört eşkenar üçgen olan piramit 2-Küp 3-Sekizyüzlü,yani 8 eşkenar üçgen 4-Onikiyüzlü,yani 12 düzgün beşgen 5-Yirmiyüzlü,yani 20 eşkenar üçgen Bu çokyüzlüler,köşelerinden geçen birer küre içine yerleşebilirler Ayrıca bunların içine,yüzlerine orta noktalarından teğet olacak biçimde,birer küre konabilir Kopernik’in sistemi her biri bir küre üzerinde dolanan altı gezegen içeriyordu Kepler ise,bu altı gezegenin üzerinde dolandığı kürelerin,aralarında beş Platon cismi bulunacak biçimde iç içe yerleşmiş durumda olduklarını öne sürdü Bu görüş, 1596 tarihli ilk yapıtı olan ‘Evrenin Gizlerini İçeren Matematiksel Araştırmaların Habercisi’ adlı kitabının ana konusunu oluşturdu * Kepler,bu yapıtını o dönemin tanınmış bilim adamlarına,bu arada imparatorluk matematikçisi olan Tycho Brahe’ye de gönderdi Tycho Brahe,Kepler’in Kopernikçi görüşlerini benimsememişti Ama onun astronomi ve matematik bilgisinden yararlanmak istedi Kepler’i Prag yakınlarında olan gözlemevine çağırdı O yıllarda Graz’daki protestanların kenti terk etmesi isteniyordu Bunun üzerine Kepler 1600 yılında Tycho Brahe’nin yanına gitti ve onun asistanı oldu Tycho Brahe ertesi yıl ölünce Kutsal Roma-Germen imparatoru IIRudolf,Kepler’i imparatorluk matematikçiliğine atadı 1601 yılında yazdığı ‘Astrolojinin Güvenilir Temelleri’ adlı kitabında yıldızların insan yaşamını yönlendirdiği inancı reddetti Buna karşılık evren ile insan arasında belirli bir uyum olduğuna inanıyordu * Kepler,çok ender oluşan Mars,Jupiter ve Satürn’ün birlikte kavuşma konumuna gelmelerini inceleme fırsatını bulmuştu Bu gözlemini yaparken Ekim 1604 tarihinde bu gezegenlerin yakınında ortaya çıkan bir süpernovayı 17 ay boyunca izledi O güne değin değişmez ve kusursuz olarak kabul edilen yıldızlar dünyasında böyle bir süpernova olayı,evrende değişimler olabileceğinin bir kanıtıydı Kepler bu olayı kapsayan gözlemlerini 1606 yılında ‘Yalancı Takımyıldızının Ayağındaki Yeni Yıldız’ adıyla yayımladı Aslında Kepler’in gözlem evindeki görevi Mars’ı incelemekti Ancak daha önce ışığın atmosferde kırılma olgusunu incelemek istiyordu Dış uzaydaki gökcisimlerinden gelen ışık ışınlarının atmosfere girdiklerinde nasıl kırıldığı konusundaki araştırmalarının sonuçlarını ‘Astronomideki Optik Konularının İncelenmesi Konusunda Vitellio’ya Ek’ başlığı ile 1604 yılında yayımladı Vitellio,optik konusunda önemli araştırmalar yapmış ve yayımlamış bir bilim adamıydı Ancak Kepler bu kitabında Vitellio’nun yapıtına ek yapmanın çok ötesinde bir başarı sergilemiş oluyordu İnsan gözünün yapısı ve çalışması hakkında sonraki yıllarda gerçekleşecek olan bütün araştırmalara temel oluşturacak katkılarda bulunmuştu Nitekim ışık yayan bir cisimden her doğrultuda ışınlar çıktığını,ancak bunlardan sadece gözbebeğine düşenlerin gözün içine girdiğini anlamıştı Bu ışınların tabanı gözbebeği olan bir koni oluşturduğunu öne sürmüş,normal bir gözde bu ışınların kırılarak ağtabaka üzerindeki bir noktada birleştiklerini öne sürmüştü Normal olmayan bir gözde ışınlar ağtabakanın önünde ya da arkasında birleşirler Gerçi gözlük Kepler’den önce de kullanılıyordu Ama bu kıvrımlı camların düzgün görmeyi nasıl sağladığını ilk açıklayan kendisi olmuştu * Teleskopun keşfi Galilei tarafından açıklanınca Kepler bu aletin optik çalışma ilkelerini açıklayan bir kitap yazdı Bu kitabın bir kopyasını 1610 yılında Galilei’ye gönderdiAncak Galilei bu yapıtı görmezden geldi Kepler’in asıl çığır açıcı kitabı 1609 yılında kaleme aldığı ‘Yeni Astronomi’ oldu Bu kitabında Mars’ın yörüngesinin eliptik olduğunu ortaya koydu Aynı zamanda 1596 yılında öne sürdüğü düzgün çokyüzlülere dayandırdığı modelin gezegenler arasındaki uzaklıkları açıklamadığını kavramış oluyordu Tycho Brahe teleskop öncesi dönemin en büyük gözlemcisi idi ve yapmış olduğu gözlem sonuçlarını Kepler’e bırakmıştı Kepler bu sonuçlar üzerinde yıllarca çalıştı Eski çağlardan beri gezegenlerin dairesel yörüngeler üzerinde dolandıklarına inanılıyordu Bunun nedeni ise gökcisimlerinin yetkin kabul edilmesi,dolayısı ile yörüngelerinin de yine yetkin bir geometrik şekil olan daire olması gerekeceği idi Ama Kopernik Yer’in de bir gezegen olduğunu ve hiç te yetkin bir gök cismi olmadığını göstermişti Kepler, Tycho Brahe’nin gözlem sonuçlarını dairelerden oluşan,ayrıca düşünebildiği diğer yörünge biçimlerine uydurmaya çalıştıAncak başaramadı Böylece dairesel olmayan yörüngeleri ele aldı ve doğru sonuca ulaştı Mars,odaklarından birinde Güneş bulunan eliptik bir yörüngede dolanıyordu * Yörüngelerin sadece dairesel olabileceği inancı,hareketin de düzgün olması gereğini içerir Başka bir deyişle, gökcisimleri yörünge üzerinde eşit zaman aralıklarında eşit uzunlukta yaylar boyunca yol alıyor olmalıydılar Ancak,böyle bir düzgün hareket eliptik yörüngeler için söz konusu olamaz Nitekim,Kepler,gezegenlerin hareketlerinde değişik türden bir düzgünlük olduğunu belirledi Gezegenler yörüngede dolanırken eşit zaman aralıklarında eşit yol almıyordu Ama gezegeni Güneş’e birleştiren doğru parçası eşit zaman aralıklarında eşit alanlar tarıyordu İşte Kepler’in ‘Yeni Astronomi’ kitabında ortaya koyduğu yörüngelerin eliptik olması ve eşit alanların taranması,Kepler’in 1 ve 2 yasalarıdır * Kepler 1619 yılında ‘Dünya’nın Uyumu’ kitabını yayımladı Kitabın büyük bir bölümü mistik görüşlerden oluşsa da üçüncü yasayı içeriyordu Gezegenlerin Güneş’e olan ortalama uzaklıklarının üçüncü kuvveti,yörüngedeki dolanma sürelerinin karesiyle orantılıdır Keplerin bu üç yasası INewton’un evrensel kütleçekimi yasasını bulmasında yardımcı olmuştur 1611 yılında yayımladığı ‘Kırılma’ kitabı, Galilei’nin bir yakınsak mercek ile bir ıraksak mercekten oluşan teleskobuna oranla büyütme gücü çok daha yüksek olan ve iki yakınsak mercekten oluşan bir teleskopu anlatıyordu * 1611 yılında IIRudolf,kardeşi tarafından tahttan çekilmeye zorlandıBunun üzerine Kepler Prag’dan ayrıldı Yeni imparator da kendisini imparatorluk matematikçisi olarak atadı ama o,Linz’e yerleşti Linz’de kaldığı 14 yıl içinde ‘Harmonice Mundi’ ve ‘Epitome Astronomiae Copernicanae’ (Kopernik Astronomisinin Özeti) adlı kitaplar ile ‘Rudof Cetvelleri’ni yayımladı Epitome’de hem kendisinin hem de Galilei’nin gerçekleştirdiği buluşları sergilerKopernik’in görüşlerini savunur 1 ve 2 yasaları Mars’tan başka gezegenler ve Ay için,3yasası gezegenlerin yanısıra Jupiter’in dört uydusu için de geçerliliğini saptar ‘Rudof Cetvelleri’ temel olarak Tycho Brahe’nin gözlem sonuçlarına dayanır Tycho Brahe’nin incelemiş olduğu 777 yıldıza Kepler 228 yıldız daha eklemiştir Bu yıldızların konumu birkaç açı dakikası doğrulukla belirlenmiştir Kitap,gezegenlere ve bunların konumlarının saptanmasına ilişkin cetvelleri de içerir Kepler bu yapıtında ışığın atmosferde kırılmasını da hesaba katmış ve yıldızların konumunda gerekli düzeltmeleri yapmıştır Ayrıca logaritma cetvelleri de eklemiştir Ay’a düşsel bir yolculuğu anlatan ve bilimkurgu türünün ilk örneği sayılan ‘Düş’ adlı bir romanı da vardır * Kepler Linz’de yaşarken Katolikliğe dönmeye zorlanan ve ağır vergiler altında ezilen köylüler 1626 yılında isyan ederek kenti kuşattı Kepler kenti terk etti 1618-1648 yılları arasında süren Otuz Yıl Savaşları sırasında 1628’de Zagan’a giderek bir basımevi kurdu 1630 yılında ailesini geride bırakarak Avusturya’ya Regenburg kentine gitti Amacı burada bırakmış olduğu parasının gelirini almaktı Ancak ateşli bir hastalık sonucu öldü Otuz Yıl Savaşları’nın çalkantıları içinde mezarı kayboldu |
|