Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikayeleri, hisse, kıssadan

Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #1
TiFus
Varsayılan

Kıssadan Hisse Hikayeleri



Gül Bahçesi

delikanli yillar sonra dogdugu kasabaya dönersabah uyandiginda aklina yillar önce evlenmek istedigi,kasabanin güzel kizi gelirkizin güzelligi cevre kasaba ve sehirlerde bile dillerdedir ve kimler istediyse kiz bir türlü olumlu yanit vermemistirotelden cikar ve gördügü yasli adama kizi soraryasli adam az ilerde güzel bahce icinde bir ev gösterir, kizin orada oturdugunu söylerdelikanli merak eder,kizin nasil biriyle evlendiginibir kösede beklemeye baslar,bir müddet sonra yaslica kel pek te hos görünmeyen bir adami yolcu eder kiz kapidanÜstelik zengin bir adam da degildir adam gittikten sonra delikanli calar kapiyi,kendini tanitirsorar niye bu adamla evlendigini kiza kiz söylerim der ama bir kosulla evin arkasinda büyük bir gül bahcesine götürür delikanliyi ve der ki: bu bahcenin en güzel gülünü bana getirirsen söyleyecegim sana niye bu adamla evlendigimiama asla geri yürümek yok bahcede,arkana bakmak yok en güzel gülü istiyorum sadece memnuniyetle der delikanli ve girer bahceye cok güzel sari bir gül durmaktadir karsisinda tam elini güle uzatmisken pembe bir gonca görür az ötede,ilerler ona uzanirken kadife kirmizi bir gül ilisir gözüne ilerde derkenbirde bakar bahcenin sonuna gelmis kiza verdigi söz gelir aklinageri dönmek yok ne yapsinmecburen buldugu alelade,hatta solmaya yüz tutmus bir gülü mahcup bir sekilde götürür kiza kiz gülümser gülü görünce \\\bilmem aldin mi cevabini\\\der delikanliya hayat bu bahcede yürümeye benzer

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #2
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



İki Simge

yaşlı kızıldereli reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık o merakla, sordu dedesine: yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı - \"onlar\" dedi, \"benim için iki simgedir evlat\" - \"neyin simgesi\" diye sordu çocuk - \"İyilik ile kötülüğün simgesi aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm onun için yanımda tutarım onları Çocuk, sözün burasında; \mücadele varsa, kazananı da olmalı\ diye düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi: - \"peki\" dedi \"sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?\" bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa - \"hangisi mi evlat? ben, hangisini daha iyi beslersem!\"

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #3
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



Ormancı ile Peri

bir gün ormancının biri dalları nehrin üzerine sarkan ağacın dallarını keserken baltasını suya düşürür \"aman tanrım\" diye bağırdığında bir peri belirir ve \"ne diye bağırıyorsun ?\"der ormancı baltasını suya düşürdüğünü ve yaşamını sürdürebilmek için o baltaya ihtiyacı olduğunu söyler peri suya dalar ve elinde bir altın balta ile tekrar belirir \"baltan bu muydu ?\" diye sorar ormanci \"hayır\" diye cevaplar peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüş bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar \"baltan bu muydu ?\" ormancı yine \"hayır\" diye cevaplar peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde demir bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar \"baltan bu muydu ?\" ormancı \"evet\" der ormancının dürüstlüğü perinin çok hoşuna gider ve baltaların üçünü de kendisine verir ormancı mutlu bir şekilde evine döner bir zaman sonra ormancı esiyle birlikte nehir boyunca yürürken karisi suya düşer ormancı \"aman tanrım\" diye bağırır peri yine belirir ve sorar: \"ne diye bağırıyorsun ?\" ormancı\" karim suya düştü der peri suya dalar ve jennifer lopez ile birlikte geri döner\"senin karin bu mu?\" diye sorar ormancı \"evet\" der peri sinirlenmiştir, \"yalan söylüyorsun, gerçek bu değil\" der ormancı \"özür dilerim peri, ortada bir yanlış anlaşılma söz konusu eğer jennifer lopez için hayır deseydim bu sefer catherine zeta-jones ile geri dönecektin, ona da hayır deseydim karımla dönecek ve her üçünü de bana verecektin ben fakir bir adamım ve üç karimin sorumluluğunu taşıyabilecek durumda değilim jennifer lopez\e evet dememin sebebi budur

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #4
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



Nenenin Mektubu

amanın yavrım, ben öyle duyuyom, o kocuman memleketlerde cicili bicili, boyalı moyalı, şıngırdak fıngırdak, kirpikleri takma ,saçları sokma, onlan bunlan düşüp kalkma, gözleri elde, etekleri belde, artanı da yerde, sıska mıska, şıbıldak gibi bazı, çirkin mirkin hanımlar, gızlar oluveriyomuş amanın onlara tutuluveren de, yanıveren de deme yavrım alceen gızın soyu sopu belli, saçı sırma telli, eline el değmemiş, kötü süt emmemiş, sevisi derinde, eti budu yerinde olmalı dizine otuttuvedin mi kucağın dolmalı, domuz hem evlenince pazara kadar değil, mezara kadar varmalı eee hanım dediğini alaya kattın mı, koluna taktın mı yakışmalı, duvara attın mı yapışmalı bu sözlerimi eyi dinle bakem, bi kulağından sok da öte kulağını tıka, çıkıvemesin len senin nazlı eminen ne güne duruyo? geçenlerde ekmek ediyodum açcık hamurum kaldıydı emine gelivedi \\\koley gelsin ninem\\\ diye artanını da o edivedi sağolsun maşallah bi olmuş hopur hopur dilim dağı taşı gırkbin kere maşallah amanin artanı da o edivedikten sonra iki süpürgü çalıvedi avluya, malların altlarını kürüyüvedi ben de ah benim ak topanım, gövercinim, kalem kaşlım, nazlı gülüm, mor zümbülüm, al bürgülüm, bol görgülüm, naha allah seni allı başlı gelinler edivesin, muradına er, gonca güller der, naha evlerine sarı sarı buğdeyler yağıvesin deye birçok dualar edivedim giderken de senin hesabiyetine şööle \\\e gelinim olmecen mi len? sarmeştim de iki yaneceğinden şappudu şuppudu öpüvediydim amanin misler gibi kokuyo len ee öpmek falan deyince o gül yüzün gülüyo de mi? seni gavurun piçi seni! emi güzel yavrım, yokluğun köz oluyo yüreğimde dün ağşamüstü kırmızı fistanımı geydim de şööle cami duvarına doğru yukarı çıkıyodum elimi ardıma kodum bizim zartlak osman pencereyi açmış , ben de şööle oturdum bir de iradyoyu sonuna kadar açtıttırmış da havaları dinliyon deyyodum beni görüvedi, \ ineee!\ dedi \\\eeey!\\\ dedim \\\gel de bi açcık oynayıvee\\\ dedi \\\beni mi deyyon a oğlum\\\ dedim \\\heee\\\ dedi \\\uleeenn \\\dedim, \\\benden geçti gari a yavrım, sen o garını, gıygıdı ibram\ın gızını bi cıscıbıldak soy, köyün delikanlılarını ünle, onların garşısında böyle şakkudu şukkudu bi oynatıve!\\\ iyi dememiş miyim len? sen olmayınca yokluğun köz oluyo yüreciğimde gel gari yavrım yollara bakıttırma, gözümüzden yaş akıttırma gel gari yavrım, gel gari! he heey

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #5
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



Mertlik

Geçmişin büyük bilginlerinden biri, yorgun bitkin bir halde uzun bir yolculuktan dönmüş, ter ve kir ağırlığı da buna eklenmişti Yurduna yuvasına kavuşan bilginin ilk işi hamama gidip kendisine en fazla rahatsızlık vermiş olan kir ve terden kurtulmak oldu Hamamda kendisini yıkayan tellak görgüsü kıt biriydi Yıkanma kesesine dolan avuç avuç kirleri suya tutacağına “Ne kadar kirlisin” der gibi bilgin zatın önüne yığıyordu Keseleme işi devam ederken, tellak keselediği şahsın ilim sahibi biri olduğunu öğrenince, “Efendim madem siz derin bir bilginsiniz ‘mertlik nedir?’ bana açık seçik anlatır mısınız?” dedi Yıkanmakta olan büyük bilgin tellaka bir incelik dersi vermenin fırsatını yakalamıştı Şöyle dedi: “Mertlik, kimesinin ayıp ve kusurlarını yüzüne vurmamak, kirlerini kendisine göstermemektir”

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #6
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



Değişen Sizin Kalbiniz

Bir padişah, bir iki vezirini ve diğer erkandan birkaçını yanına alarak payitahta başkente yakın yerleşim merkezlerinde bir gezintiye çıkmıştı Payitahttan ayrılıp bir kaç saatlik bir yol katettikten sonra yolları üzerindeki bir nar bahçesinin kıyısında dinlenme molası verdiler Olgunlaşmış, tam kıvamını bulmuş olan narlar insanın iştahını kabartıyordu Padişah bahçe içinde çalışmakta olan yaşlı bir adamı yanına çağırdı sordu: - Bu güzel nar bahçesi kimin? - Bu nar bahçesi benimdir efendim, babamdan miras kaldı - Oğlun, uşağın var mı? - Allah bize oğul uşak vermedi efendim, bir karı kocadan ibaret iki kişilik bir aileyiz - Peki ben de bu ülkenin hükümdarıyım, şuradan bir nar şerbeti sıksan da içsek İhtiyar “başüstüne” dedi ve hemen gidip bah çe içindeki kulübeden kalaylı, tertemiz bir tas getirdi En yakındaki ağaçtan iki nar kopardı ve sıktı İki nar tam bir tası doldurdu Padişah içti ve çok beğendi Bütün vücuduna bir zindelik ve ferahlık yayılmıştı İhtiyar çif çi padişahın beraberindeki herkese sırayla nar şerbeti ikram etti Padişah ve adamları bedenlerinin kazandığı bu zindelikle biraz yol almak için ihtiyara veda edip yola koyuldular Yolda şeytan padişahın kafasını karıştırmaya başladı “Madem birer ayakları çukurda olan bu yaşlı karı-kocanın mirasçıları yok, ne yapacaklar böyle güzel nar bahçesini, karşılığında bir kaç kuruş verip de bu bahçeyi ellerinden alayım” diye düşündü Padişah ve adamları akşama doğru geri dönerlerken aynı bahçenin yanında yine konakladılar Padişah ihtiyardan bir tas daha nar şerbeti yapmasını istedi İhtiyar sabahki kadar candan ve gönülden olmasa da bir tas nar şerbeti yapıp sundu Fakat padişah bu defa nar şerbetinin tadını pek beğenmedi Sabahkine hiç benzemiyordu Sordu: - Baba ne oldu böyle, bu nar şerbeti sabahki ile aynı nardan değil mi? Bunun tadı hiç de hoş değil - Aynı nardan evlat, aslında tadında da bir değişiklik yok, asıl değişen sizin kalbiniz Tebaanızın malına göz koydunuz, bunun için de narların tadı değişti

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #7
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



İyilik Yapmak Sevaptır

Geçmiş peygamberlerden biri zamanında ortaya çıkan şiddetli bir kıtlık, insanları kasıp kavuruyordu O kadar ki, bir lokma ekmek,bulmak, bir kese altın bulmaktan daha sevindirici oluyordu İnsanların çektiği açlık merhamet sahibi kimselerin yüreklerini paralıyordu Böyle bir ortamda yoksul bir derviş, çölde yaptığı bir yolculuk sırasında dağ gibi bir kum yığınına rastladı Kum yığınının önünde durup içinden “Ey Rabbim, ne olurdu şu yığın kumdan oluşacağına undan oluşsaydı da ben onu büyük bir zevk ve cömertlikle aç insanlara dağıtsaydım” diye geçirdi Bunu o kadar samimi olarak düşünmüştü ki, zamanın peygamberine Allah Teâlâ şöyle vahyetti: “Falan dervişe haber ver ki’ onun halisane niyeti, gördüğü kum yığını, ona ait bir un yığını imiş de onu benim rızam için açlara dağıtmış gibi kendisine sevap yazmama vesile olmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #8
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



Basit Bir Tercih

ilk Müslüman Türk Devletlerinden biri olan Gazneliler devletinin en büyük ve değerli hükümdarlarından biri olan ve tarihte ilk defa “sultan” adını alan Sultan Mahmud, İslamı yaymak için Hindistan’a on sekiz sefer düzenlemişti İşte bu seferlerden birinde çok şiddetli bir direnme ile karşılaşmış, zafer kazanacağından şüpheye düşmüştü Tam bu zor durumda iken Allah’a şöyle yalvardı: “Ey Rabbim, bu savaştan galip çıkarsam, aldığım bütün ganimetleri yoksullara dağıtacağım ” Neticede Sultan Mahmud galip geldi ve çok kıymetli ganimetlere sahip oldu Gazne’ye döndüklerinde elde ettikleri bütün ganimetleri yoksullara, muhtaçlara dağıtmaya başladı Fakat bazı vezir ve komutanlar araya girip, “Aman Sultanım ne yapıyorsunuz, bunca değerli ganimetler, altınlar, inciler fakir fukaraya dağıtılır mı? Hem onlar bunların kıymetini ne bilecek? Üstelik devletin hazinesinin bunlara ihtiyacı var” diyorlardı Sultan Mahmut bunu Allah’a verdiği sözün gereği olarak yaptığını, kendisi için bir adak olduğunu söyledi Adamları yine itiraz ettiler: “Efendimiz önemsiz olanları dağıtın, değerli olanları hazineye ayırın, bütün memleketin bunlara ihtiyacı var” dediler Sultan Mahmut’un kafasını karıştırdılar O zamanda Gazne’de yaşayan, doğruyu ve hakki kellesi pahasına söylemekten çekinmeyen âlim ve fâzıl büyük bir zat vardı Sultan Mahmud onu ça ğırtıp durumu anlattı ve fikrini sordu O büyük zat şöyle dedi: “Sultanım bunda kararsızlığa düşecek bir taraf yok Çok basit bir tercih karşısındasınız Eğer Allah’a bir daha işiniz düşmeyecekse hemen adamlarınızın dediğini yapın, ganimetleri hazineye koyun Ama Allah’a tekrar işiniz düşecekse verdiğiniz sözü tutun, adağınızı yerine getirin, ganimetleri yoksullara dağıtın”

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #9
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



Arpa ve Saman

Eski Ramazanlardan birinde iki molla âdet olduğu üzere Anadolu köylerine ramazan hocalığı yapmaya çıktılar Rahat birer köy bulmak için yollarına devam ederken bir akşam vakti yolları üzerindeki bir köyde misafir oldular Ev sahibi köylü irfan sahibi, umur görmüş biriydi Mollalar akşam namazı yaklaştığı için hazırlanmak istediler Biri abdest almak için dışarı çıktı Ev sahibi köylü içerde kalana sordu: - Arkadaşının tahsili, terbiyesi yeterli midir, Kur’an’ı iyi okur mu, tefsir ve hadis öğrenmiş midir? Odada kalan cevap verdi: - Yok canım, ne tahsil ve terbiyesi, ne ilmi? Eşeğin biridir, bir şeyden anlamaz Biraz şarlatandır, ona güveniyor Bu arada dışarı çıkan içeri girdi ve içerdeki dışarı çıktı Köylü içeri girene de arkadaşı için aynı soruyu sordu O da arkadaşı için şöyle dedi: - Sığırın biridir İlim ve edepten hiç nasip almamıştır İstanbul’da boşuna kaldırım çiğnemiştir Mollaların hazırlanması bitince birlikte akşam namazı kıldılar Namazdan sonra ev sahibi akşam yemeği getirdi ve mollaları sofraya buyur etti Sofrada ağzı kapalı üç tabak yemek vardı Ev sahibi bunlardan ikisini birer tane mollaların önüne, diğerini de kendi önüne koydu ve “Haydi buyurun” deyince herkes önündeki tabağı açtı Mollalardan birinin tabağında arpa diğerinin tabağında saman vardı Ev sahibi köylünün tabağında ise nefis bir tas kebabı bulunuyordu Mollalar şaşırdılar, kızarıp bozardılar Ev sahibi onların bir-şey söylemesine fırsat bırakmadan durumu aydınlatmaya başladı Önce önünde arpa olana dönüp şöyle dedi: - Arkadaşın senin için eşeğin biridir dedi Bunun için sana arpa koydurdum Çünkü bir kimseyi en iyi arkadaşı tanır Kişiyi arkadaşından sorarlar Sonra önünde saman olana döndü ve, - Senin için de arkadaşın “sığırdır” dedi En iyi sığır yiyeceği saman olduğu için senin tabağına da saman koydurdum Buyurun, afiyet olsun, dedi

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #10
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



İmtihan

Geçmişin herkesin saygısını kazanmış derin hocalarından biri, yıllarca ders verdiği bir öğrencesini birgün karşısına aldı ve şöyle dedi: - Sen artık yılların tahsil ve terbiyesi sonucu belirli bir düzeye geldin Gerekli bilgileri nazari olarak kavradın Ama bu öğrendiklerinden sonuç çıkaracak yorum yapacak, gerektiğinde bunlardan yararlanacak hâle geldin mi bunu öğrenmek için sana bir soru soracağım Doğru cevap verdiğin takdirde sana icazet diploma vereceğim Öğrenci: - Peki hocam, sorunuzu sorun, bilirsem beni serbest bırakın, ben de zaten bunu istiyorum, dedi Hoca sorusunu şöyle yöneltti: - Diyelim ben seni serbest bıraktım, ilk önce bir sıla-i rahim yakın akraba ziyareti yaparsın Memleketine giderken elbette köylerden yaylalardan geçeceksin Yolun üstünde davar sürülerine, çoban köpeklerine rastlayacaksın Varsayalım ki böyle bir yerde beş altı tane köpek birden sana saldırdı Nasıl kurtulursun? Öğrenci cevap verdi: - Elimdeki sopa ile karşı koyarım - Sopa ile beş altı köpekle baş edemezsin - Köpekleri taşa tutarım - Yine kurtulamazsın - Silahımı çeker öldürürüm - O zaman köpek sahipleri seni oradan sağ salim bırakmazlar Öldürmeseler bile iyice döverler, pestilini çıkarırlar ve köpeklerin parasını da tazmin ettirirler Öğrenci pes etti: - Hocam bilemeyeceğim Anlaşılıyor ki bir süre daha sizden feyz almam gerekecek Fakat nasıl kurtulabileceğimi siz söyler misiniz? Hoca açıkladı: - Dağda, bayırda, yaylada nerede olursa olsun böyle birkaç köpeğin birden saldırısına uğrayınca ilk yapılacak şey köpeklerin sahiplerine veya köpekler kimin denetiminde ise ona haber vermektir Çünkü köpekler daima sahiplerine yakın yerlerde bulunurlar ve sahiplerinin bir sözüyle, bir ıslığıyla saldırıdan vazgeçerler

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #11
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



Allah Rızası

Vakti zamanında odunculukla geçinen, çalış kan, dürüst, dindar bir adam vardı O zamanda yaşayan bazı insanlar, yakın bir çevrede bulunan ve nadir yetişen bir ağaca kutsallık izafe etmişlerdi Adaklarını, dileklerini o ağaç aracılığıyla yapıyorlardı Bu oduncu anılan ağacı şirk Allah’a ortak koşma sebebi olarak görüyordu ve bunun için kesmeye karar verdi O zamana kadar kimse buna cesaret edememişti Oduncu bir gün baltasını aldı ve verdiği kararı uygulamak üzere yola koyuldu Yolda karşısına acayip görünüşlü, insana güven vermeyen biri çıktı Oduncu “sen kimsin?” diye sordu, o da “Ben şeytanım” diye cevap verdi Oduncu “Vay alçak vay hain demek insanları yoldan çıkaran sensin, şimdi seni geberteyim” diye söylenip üstüne çullandı Bir anda şeytanı altına alıp boğazına abandı “Demek ki insanları kandırıp o ağacı kutsallaştıran da sensin alçak herif” dedi Şeytan, “Boşuna uğraşma, çabalama, beni öldüremezsin, çünkü Allah tarafından kıya mete kadar insanları saptırmak için bana mühlet verildi Sen o ağacı kesmekten vazgeç sana bir öneride bulunacağım” diye karşılık verdi Oduncu “Kabule şayan ne önerin olabilir muzır herif?” diye çıkıştı Şeytan şu öneride bulundu: - Sen o ağacı kesmekten vazgeçersen sana her sabah bir altın getirir yastığının altına koyarım Böylece seni geçindirmeye bile yetmeyen odunculuktan kurtulmuş olursun Oduncu biraz yumuşar gibi oldu ve sordu: - Peki vadettiğin bir altını getirmezsen ne olacak? - O zaman bana dilediğini yap Oduncu öneriyi, kabul etti, ağacı kesmeden geri döndü O gece yattı Sabah olunca yastığının altına baktı ve gerçekten bir altın konmuştu Buna çok memnun oldu Merakla ertesi günü bekledi Ertesi gün oldu ama yastığının altına para konmamıştı Belki başka bir yere koymuştur diye her yanı alt üst etti yine altın çıkmadı Buna çok içerleyen oduncu hemen bıçağını baltasını alıp şeytanı bulup öldürmek üzere yollandı Aynı yerde şeytanla yine karşılaştılar Oduncu şeytanı görür görmez hemen üzerine atıldı Ama önceki nin tersine şeytan kendisini bir un çuvalı gibi savurdu Adam kalktı, şeytanın üzerine yeni bir hamle yaptı Ama elini bile süremedi Artık insiyatif şeytana geçmişti Şöyle dedi: - Boşuna uğraşma arkadaş, sen geçen sefer beni neredeyse haklıyordun, çünkü o zaman Allah rızası için yola çıkmıştın Şimdi ise bana kızgınlığın kendi nefsin için Bundan dolayı artık bana gücünü geçiremezsin, aksine sen mağlup olursun

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #12
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



Uyaran Rüya

Garibanın biri, çevresinde cimriliği, eli sıkılığı ile tanınan birinden kalabalık bir yerde bir kase yoğurt parası istedi “Çok canım istiyor” dedi Bu garibana yarı ermiş biri diye bakılıyordu Cimri adam garibanı tersledi Yine istedi Cimri yine yanından uzaklaştırdı Orada bulunanlardan birkaç kişi bu yoksula para vermeye, yardım etmeye kalkıştı Hiç birinden kabul etmedi Eli sıkı adama gidip bir defa daha sırnaştı Adam da “Al şunu da defol!” der gibi, önüne birkaç lira atıverdi Bu olaydan kısa bir zaman sonra cimri adam, bir gece rüyasında kendisini cennette gördü Her yanda, dünyada görmediği güzelliklerden oluşan bir manzara gözlerini kamaştırıyordu Bu arada acıktığını hissetti Kendisine hemen bir tabak yoğurt ikram edildi Adam bir tabak yoğurtla doymadı “Burada yoğurttan başka birşey yok mu, bari bir-iki dilim de ekmek verseydiniz” dedi Kendisi ne şöyle söylendi: “Sen birkaç gün önce buraya yalnızca yoğurt göndermiştin O önüne çıktı Eğer başka şeyler de gönderseydin onlar da seni karşılar, sana ikram edilirdi” Bu rüyadan sonra adam cimrilikten, pintilikten tümüyle sıyrıldı Eli açık, yediren, içiren, gerektiği zaman kesenin ağızını kolayca açan biri oldu

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #13
TiFus
Varsayılan

Cevap : Kıssadan Hisse Hikayeleri



Eğri Minare

süleymaniye camiinin inşası tamamlanmış, ibadete açılacağı gün ilan edilmişti o gün gelince istanbul’un her yanından insanlar bu eşsiz eserin açılışında bulunmak için şehrin bu noktasına akın etmişti herkes hayranlıkla bu türk mucizesini seyrediyordu fakat bunlar arasında bulu nan bir çocuk, “aaa şu minareye bakın nasıl eğri!” diye bağırıyordu herkes de bakıyordu ama bir eğrilik görmüyordu Çocuğun minarelerden biri için eğri dediği mimar sinan’a kadar ulaştı koca mimar hemen çocuğun yanına geldi ve ona, “yavrum hangi minare eğri göster bana” dedi Çocuk da “İşte şu” diye minarelerden birini gösterdi mimar sinan hemen adamlarını topladı uzun halatları biribirine ekletip minareye bağlattı “Çekin yukarı doğru!” diye çektirmeye başladı Çocuğa da, “oğlum, bak bu minareyi doğrultturuyorum, sen dikkat et, dosdoğru olunca haber ver” dedi adamlar gerçekten düzeltiyormuş gibi çekiyorlardı Çocuk bir süre sonra, “tamam, minare doğruldu” diye bağırdı İşçiler çekme işini bırakıp halatları çözdüler başından beri olaya tanık olan sinan’ın ustalarından biri herkesin kafasını kurcalayan soruyu mimar sinan’a yöneltti: - ulu mimarbaşımız, sen herkesten iyi biliyorsun ki, minarede eğrilik falan yok o halde niçin düzeltmeye kalkıştın? mimar sinan’ın cevabı inceliğin, anlayışın, hoşgörünün simgesi idi: - ben bilmez miyim minarede eğrilik olmadığını ama çocuğun kafasındaki “minare eğri” intibaını da öyle bırakamazdım bu yönteme başvurdum ki çocuğun kafasındaki “eğri” kanaati silinsin yoksa her yerde çocuk aklıyla minarenin eğri olduğunu söyler, sonra gerçekten eğri olduğu şeklinde bir inanç yayılırdı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.