Alman Edebiyatı |
06-25-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Alman EdebiyatıAlman edebiyatı Almanya, Avusturya ve İsviçre'de Almanca yazılmış yapıtları kapsar Almanca konuşan halkların karmaşık tarihi sanatsal ve düşünsel yaşamlarını, kültürlerini büyük ölçüde etkilemiştir Fransa, İngiltere ve İtalya'da güçlü merkezi hükümetlerin kurulması siyasal ve kültürel yaşamın Paris, Londra ve Roma gibi belli kentlerde yoğunlaşmasına yol açmıştı Oysa Almanca konuşan halklar tarih boyunca siyasal ve coğrafi nedenlerin yanı sıra ortak dillerindeki lehçe farklılıklarından dolayı da birbirlerinden kopuk kaldılar Bu maddede sözü edilen tarihsel olayların birçoğu ayrı maddelerde yer almıştır (Ayrıca bak ALMANYA; Avusturya İmparatorluğu; İsviçre; Kutsal RomaGermen İmparatorluğu) İ lk ve Ortaçağ Edebiyatı En eski Alman edebiyatını kulaktan kulağa aktarılan türküler ve öyküler oluşturur Bunlar canavarlarla, korkunç devlerle ya da kabilenin düşmanlarıyla yiğitçe savaşan tanrıların ve kahramanların Heldenlieder adı verilen öyküleridir Yaklaşık İS 800 yılından kalma ilk yazılı öykü, bir baba oğul arasındaki trajik savaşı anlatan Hildebrandslied'dir ("Hildebrand'ın Şarkısı") 7201100 yılları arasındaki Alman edebiyatı "Hildebrand'ın Şarkısı" dışında, Hıristiyan keşişlerinin Kuzeybatı Avrupa'da Hıristiyan inançlarını yaymak amacıyla anlattıkları öykülerden oluşurdu Bu sırada Kutsal Kitap'ın (Tevratİncil) ve kilise metinlerinin önemli bölümleri Latince'den Almanca'ya çevriliyordu 1050 ile 1200 yılları arasında Alman prenslerinin güçlenmesiyle, Alman kültür merkezleri manastırlardan derebey saraylarına taşındı Haçlı Seferleri (bak HAÇLI SEFERLERİ) sırasında Güney Avrupa'yı ve Ortadoğu'yu tanıyan Alman şövalyelerinin etkisiyle Eski Yunan ve Roma Öyküleri Almanca'ya aktarıldı Fransa'da yaygın olan uzun şövalye destanları yeni ve zengin bir konu kaynağı oldu (bak ŞÖVALYELİK) Bu destanların çoğu Kral Arthur'a ilişkindir (bak ARTHUR) 1180 yıllarında benzer öyküler Almanya'da da yaygınlaşmaya başladı Bu sırada Spielmann adı verilen gezgin şarkıcı ozanlar Hıristiyanlık'tan önceki kahramanlık öykülerini kulaktan kulağa aktarmayı sürdürüyordu 1200 yılları dolaylarında adı bilinmeyen Avusturyalı bir gezgin ozan, kahraman Siegfried'in öyküsünü "Nibelunglar'ın Şarkısı" adı altında destanlaştırdı 19 yüzyılda ünlü besteci Richard Wagner aynı adı taşıyan yapıtında bu şarkıdan esinlenmiştir Güney Fransa'da troubadour adı verilen gezgin şarkıcıların şövalyelerin aşklarını anlatan ezgileri Minnesinger (aşk şarkıcısı) denilen Alman ozanlarını da etkiledi Avrupa'nın öteki yerlerinde olduğu gibi ilk Alman tiyatro yapıtları mucizeleri, dinsel ve ahlaksal değerleri konu alıyordu Bunların yanı sıra karnavallarda oynanmak üzere komediler yazılırdı Johannes Gutenberg'in 1440'larda ilk matbaayı kurmasından sonra edebiyat yapıtları ve tiyatro oyunları çok sayıda insana ulaşabildi Hümanizm 1450'lerden başlayarak şövalyelik dönemi tarihe karışırken, "gerçek" dünya ve günlük yaşamın sorunlanm konu alan yeni bir edebiyat türü gelişmeye başladı Hümanizm olarak bilinen bu akım, Yunan ve Latin klasiklerinden esinleniyordu (bak Hümanizm) Başlıca ilgi alanı ise tarih ve siyasetti Bu türün en tipik örneğini veren Sebastian Brant Das Narrenschiff (1494; "Budalalar Gemisi") adlı yapıtında insanların zayıf yönlerini alaya almıştır Kitap, dönemin ünlü ressamı Albrecht Dürer tarafından resimlendirilmiştir {bak DÜRER, Albrecht) Dinde Reform Martin Luther'in İncil ve Tevrat'ı halkın anlayabileceği biçimde Almanca'ya çevirmesi Almanya'da dinsel yaşamı olduğu kadar edebiyatı da etkiledi Öncelikle, Martin Luther'in kullandığı Meissen lehçesi çağdaş Alman edebiyatının temeli oldu 16 yüzyılın ikinci yarısında dinsel konulann ağırlığı azaldı; halk edebiyatı, şiir ve tiyatro gelişmeye başladı Zanaatçı şairlerden yeni bir şiir türü ortaya çıktı Nürnberg'li bir ayakkabıcı olan Hans Sachs (14941576) yazdığı aşk şiirleriyle döneminin en gözde şairlerinden biri oldu 16 ve 17 yüzyıllarda küçük Alman devletlerini ve onları kuşatan güçlü ulusları karşı karşıya getiren şiddetli dinsel anlaşmazlıklar ve savaşlar 100 yıl sürdü Otuz Yıl Savaşlarında (161848) pek çök yer yakılıp yıkıldı, binlerce insan öldü {bak OTUZ YIL SAVAŞLARI) Hans von Grimmelshausen'in Simplicissimus (1669) adlı romanı, bu dönemi çok canlı biçimde anlatır Aydınlanma Çağı 18 yüzyıl bilim ve akıl çağı oldu Aydınlanma denen bu akım Avrupa'da yaşayan tüm halkları etkisi altına aldı Alman düşünürü Gottfried Leibniz (16461716) Aydınlanma'nın en güçlü seslerinden biridir İlk çağdaş Alman şairi Friedrich Gottlieb Klopstock, Der Messiah ("Mesih") adlı uzun bir dinsel destan yazdı Yazar ve eleştirmen Gotthold Lessing (172981) Alman yazarların geleneklerden kopmalarına ve yeni esin kaynaklarına yönelmelerine yardımcı oldu {bak AYDINLANMA ÇAĞi) Klasik Dönem 1770'lerde edebiyatta Coşkunluk Akımı {Sturm und Drang) adıyla bilinen yeni bir yönelim ortaya çıktı Doğanın gücü ve insanın yaratıcılığı ön plana alınmaya başlandı Bu akımın öncülerinden olan Johann von Herder (17441803), halk edebiyatı örneklerini ve halk türkülerini derledi; halk edebiyatının önemli bir esin kaynağı olabileceğini gösterdi O güne kadar hiç kimsenin aklına getirmediği bu anlayış, Coşkunluk Akımı yandaşlarınca coşkuyla benimsendi Herder'in izleyicisi Johann Wolfgang von Goethe (17491832) Genç Werther'in Acıları {Die Leiden des Jungen Werther; 1774) adlı yapıtıyla tanındı Bu kitabında yaşadığı mutsuz bir aşk öyküsünü romanlaştırmıştır Başyapıtı ise insanın mutluluk ve bağışlanmak uğruna verdiği mücadeleyi konu alan, tiyatro yapıtı Faust'tur {bak FAUST) Friedrich Schiller (17591805) Alman oyun yazarlarının en ünlüsüdür Genellikle, yapmak istediği şey ile yapması gereken arasında bocalayan insanı konu alır Aydınlanma ve Coşkunluk dönemlerinde ortaya çıkan düşünceler bütünü, 18 yüzyılın ikinci yarısında Klasik Dönem olarak adlandırıldı {bak KLASİKÇİLİKVEYENİKLASİKÇİLİK) Romantik Dönem Yaklaşık 17971830 yıllarını kapsayan bu dönem Alman edebiyatına özgüdür Aydınlanma Çağı'mn insan aklını yücelten Klasik Dönem'in uyum ve denge ilkelerine önem veren yazarlarına karşı çıkanlar Romantik olarak adlandırılmıştır Düşünür Immanuel Kant' tan (bak Kant, Immanuel) etkilenen bu dönem yazarları, sanatçının duygu ve düşünceleri ile doğayı ön plana aldılar Şiir ve romanlarının konularını Almanya'nın ulusal tarihinden alan Romantik yazarlar halk türkülerini ve söylencelerini derlediler Grimm Kardeşler'in öyküleri türünden masallar ilgi gördü Aynı dönemde Almanya'da Romantik şairlerin şiirlerini besteleyen büyük müzikçiler yetişti (bak Alman Sanati ve Müzîğî; Romantizm) 19 Yüzyılın İkinci Yarısı 19 yüzyılın ortalarında Avrupa'daki devrimci hareketler edebiyatı da etkiledi Yazarlar gazete makalelerinde, denemelerinde, romanlarında ve şiirlerinde baskıcı yönetimlere karşı çıktılar Hükümetler bazı yayınları yasakladı; birçok yazar ülkesini terk etmek zorunda kaldı Heinrich Heine (17971856) hem coşkulu aşk şiirleri, hem de güçlü siyasal içerikli şiirler yazıyordu Genç Almanya Hareketi (Jungdeutschland) diye bilinen devrimci yazarlar ve şairler grubunun en yetenekli üyesi idi 19 yüzyılın ikinci yarısında yazılan romanlar ve oyunlar insanın ve toplumun önemli sorunlarına çözüm bulmaya çalışan yapıtlardı Roman yazarları belirli ülke ya da yöredeki gerçek toplumsal ilişkileri yansıtmayı amaçlıyorlardı Örneğin Theodor Fon tane kent ve kır yaşamını, Gottfried Keller küçük İsviçre topluluklarının yaşamını işlediler Conrad Ferdinand Meyer tarihsel romanlar yazan İsviçreli bir yazardı Adalbert Stifter ve Theodor Storm bölgesel konuları ele alan romanlar yazdılar Franz Grillparzer ve Friedrich Hebbel insanların, yaşama koşullarını değiştiremeyeceklerini vurgulayan trajedileriyle ünlendiler Gerhart Hauptmann oyunlarında, yoksul insanların sömürülmesi ya da evlilik anlaşmazlıkları gibi toplumsal ve psikolojik sorunlara yer verdi Yaşamın hiç de hoş olmayan gerçeklerini sergilediği için önde gelen Doğalcı Alman yazarlarından sayılır (bak Doğalcilik) Karamsar bir düşünür olan Arthur Schopenhauer (17881860), insanın iradesiyle zayıflıklarını yenebileceğine ve "üstün insan" olabileceğine inanan Friedrich Nietzsche'yi (18441900) etkilemiştir Siyasal düşünür Kari Marx'ın (181883) yazılan, özellikle de başyapıtı Kapital (Das Kapital; 1867) ve psikolojinin öncüsü Avusturya asıllı Sigmund Freud' un (18561939) getirdiği yenilikler, yalnızca edebiyat alanını değil 20 yüzyıl insanının düşünce ve kültürünü her alanda köklü bir biçimde etkilemiştir 20 Yüzyıl Sanat alanındaki akımlara benzeyen edebiyat akımları İzlenimcilik (İmpresyonizm) ve Sembolizm'dir (Simgecilik) İzlenimcilik Akımı' na bağlı yazarlar, insanın dünyaya baktığı zaman edindiği izlenimlere önem verirler Sembolist yazarlar ise bir şeyin simgesi olan sözcüklerin gerçeği en iyi bir biçimde yansıtacağına inanırlar Avusturyalı şair Hugo von Hofmannsthal (18741929) ve gene bir Avusturyalı romancı ve oyun yazan olan Arthur Schnitzler (18621931) İzlenimci yazarlardı Schnitzler'in insan kişiliğini ayrıntılı bir biçimde işlemesinde ve insan ilişkilerini ele alış biçiminde, Sigmund Freud'un yapıtlarının büyük etkisi olmuştur Stefan George (18681933) ve Rainer Maria Rilke (18751926) ise duyguları ve düşünceleri doğrudan konu edinmek yerine bunları simgelerle anlattılar Thomas Mann da Das Zauberberg (1924; "Sihirli Dağ") romanını simgeler kullanarak yazdı Hermann Hesse'nin romanları Demian (1919) ve Step Kurdu (Der Steppenwolf; 1927) ise Alman Romantizmi'nin ve Hint Gizemciliği' nin izlerini taşır Öykü ve roman yazarı Franz Kafka (18831924) insanın yalnızlığını ve suçluluk duygusunu işledi Kafka'nın yapıtlarının çoğu Dışavurumculuk Akımı'nın (Ekspresyonizm) izlerini taşır Sonraları tiyatrodaki köktenci denemeleri ile geniş yankı uyandıran ve pek çok yazan etkileyen Bertolt Brecht'in (18981956) ilk yapıtları da Dışavurumcu niteliktedir Arnold Zweig (18871968) ve Erich Maria Remarque'ın (18981970) romanlarının başlıca konusu I Dünya Savaşı'dır Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (im Westen nichts Neues; 1929), Erich Maria Remarque'ın dünya klasikleri arasına giren, savaşın dehşetini ve acılannı dile getiren en ünlü romanıdır Nazi dönemi ve II Dünya Savaşı yılları Avrupa'nın Almanca konuşulan yörelerindeki sanatçı ve yazarlara güç günler yaşattı Hitler'in değerli edebiyat yapıtlarını "yozlaşmış" bularak yaktırması edebiyat yaşamında büyük bir durgunluğa yol açtı Hitler döneminin acımasızlığı daha sonra edebiyat yapıtlarının önemli konuları arasına girdi 1960'larda Rolf Hochhuth'un ve Peter Weiss'in Nazi dönemini ve Almanlar'm II Dünya Savaşı'nı başlatma suçluluğunu sergileyen oyunları büyük ilgi gördü İkisi de İsviçreli olan Max Frisch ve Friedrich Dürrenmatt yeni tiyatro biçimleri denediler Oyunlarında çağdaş yaşamın boşluğunu ve anlamsızlığını eleştirdiler Romancı Günther Grass (doğumu 1927) ve Heinrich Böll (191785) savaş sırasındaki ve savaş sonrasındaki Alman halkının yaşamından kesitler verdiler Böll 1972 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|