Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çanlar, gogol, ölü, özet

Ölü Canlar - Özet - Gogol

Eski 06-19-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Ölü Canlar - Özet - Gogol



Ölü Canlar - Özet - Gogol
KİTABIN ÖZETİ:

1 BÖLÜM :


N kentinin merkezindeki büyük hana bir yolcu oldukça güzel, küçük, yaylı bir araba ile gelir İlk etapta bu kimsenin ilgisini çekmez Gelen şahıs Pavel İvanoviç ÇİÇİKOV’dur Kendisini danışman, çiftlik sahibi ve iş için yolculuk eden biri olarak tanıtır Tez elden kentin ileri gelenleriyle tanışır: Vali, polis memuru, yargıç, savcı, çiftlik sahipleri vs ve gittiği her yerde kendini görgülü bir salon adamı olarak gösterir; konusu ne olursa olsun her konuşmada canlı, ilgi uyandırıcı sözler söyler


Her gün akşam toplantılarına, yemeklere gider hoş vakit geçirir Sıra kent dışı ziyaretlere geldiğinde ise işe önce çiftlik sahibi Manilov ile Sobakeviç’ten başlar Çünkü onlara söz vermiştir Belki de ÇİÇİKOV’u bu ziyaretlere zorlayan daha temelli, daha ciddi, daha derin nedenler vardır Önce Manilov’un çiftliğine gider Manilov ailesi üzerinde çok iyi izlenimler bırakır

Yemekten sonra çalışma odasına geçip iş konularında konuşmaya başlarlar Çiçikov öncelikle Manilov’a kaç tane kölesi olduğunu, en son sayımı hükümete ne zaman verdiğini, kaç kölenin öldüğü gibi sıradan sorular sorar Ancak o kadar çok ölen olmuştur ki Manilov bile sayısını kahyadan öğrenir Ancak Çiçikov bunların listesini isteyince ortalık birden gerginleşir ve Manilov bunu niçin istediğini sorar

Çiçikov ne diyeceğini şaşırır ve ancak “Köylü satın almak istiyorum” diyebilir Daha sonra toparlayarak ölmüş olan köleleri almak istediğini söyler Yani ölmüş ama yaşıyor gibi görünen köylüler

ÇİÇİKOV uzun tartışmalardan sonra Manilov’a ölmüş köylüler için devlete boşuna vergi ödediğini anımsatarak bunları kendisine satmasını teklif eder Ancak Manilov aralarındaki dostluğu öne sürerek bu iş için para istemeyeceğini söyler Anlaşmalar yapılır ve Çiçikov evden ayrılır Yolda yağmura tutulur ve arabaları devrilir Ancak kısa sürede toparlanıp yola tekrar koyulurlar Karşılarına çıkan ilk evin kapısını çalarlar

Ev sahibi onları içeri alır ve ağırlar Geceyi orada geçirirler Sabah ev sahibi bayana nerede olduklarını sorar Anlaşılan yanlış yoldan gitmişlerdir Geldikleri ev ise çiftlik sahibi bayan Koroboçka’nın evidir Çiçikov, Manilov’a köylülerle ilgili sorduğu soruları bayan Koroboçka’ya da sorar Lafı evire çevire ölü köylülerin satışına getirir Bayan Koroboçka şaşkınlıktan küçük dilini yutar Ancak Çiçikov, bayan Koroboçka’ya, ölen köylüler için boş yere vergi ödediğini, kendisine yardım etmek için bu masrafları karşılamak için ölü köylüleri almak istediğini söyler

Uzun tartışmalar sonucu Çiçikov, ileride çiftlik ürünlerini alacağı sözünü vererek ölü canlar için anlaşma yapar Çiçikov çiftlikten ayrılarak meyhaneye gider Burada Nozdriev ile karşılaşır Nozdriev ile savcının evinde tanışmıştır Nozdriev birkaç günlük bir panayırdan döndüğünü ve eve gideceğini söyleyerek Çiçikov’u da evine götürmek ister Ancak Çiçikov işlerinin çok olduğunu söyleyerek teklifi reddetse de Nozdriev’le başa çıkamaz ve eve giderler Nozdriev gereğinden fazla konuşan, sürekli kumar oynayan ve olayları abartan bir kişidir

Yemek, içki, sohbet derken konu döner dolaşır Çiçikov’un işlerine, oradan da ölü köylüleri satın almaya gelir Nozdriev’de diğer çiftlik sahipleri gibi şaşırır Ancak Nozdriev çok uyanıktır Onları pahalıya satmaya çalışır Ancak Çiçikov’un fazla parası olmadığı için uzun uzun pazarlık yaparlar Nozdriev bu alışverişin sebebini öğrenmek için ısrar eder Çiçikov ise zengin bir kızla evlenmek istediğini ancak babasının kızı vermesi için üç yüz can kölesi olması gerektiğini bu yüzden de ölü can almak istediğini söyler

Nozdriev her ne kadar inanmasada olay böylece kapanır Nozdriev, Çiçikov’u iskambil oynamaya davet eder; ancak Çiçikov oynamak istemediğini söyler Çok ısrar eder ancak sonuç alamaz Hiç olmazsa dama oynayalım hem damada hile yapma şansım da yok deyince Çiçikov kurtulmak için teklifi kabul eder Ancak Nozdriev yine hile yapar

Bunun üzerine Çiçikov sinirlenir ve evi terk eder
ÇİÇİKOV’un aldığı köleler kentte günün konusu olur Köylülerin başka bir yere götürülüp yerleştirilmesinin karlı bir iş olmadığı üstüne bir çok yorumlar yapılır, bir çok düşünceler, görüşler ileri sürülür Bu konuşmalardan bir çok kişinin bu sorunla ilgili derin bilgisi olduğu anlaşılır Kimileri: “Elbette’’ der, “buna bir şey denemez Güney illerinde toprak iyidir, verimlidir Ama su olmadı mı, Çiçikov’un köylülerinin elinden ne gelir? Orada hiç akarsu yoktur’’ “Su olmaması mümkün değil Önemli değil bu Fakat yerleştirme işine güvenilmez Bizim köylülerin ne adam olduğunu bilemezsin

Yeni bir yerde, kulübesi, bahçesi olmadan toprağı sürsün, imkanı yok İki kere iki dört gibi biliyorum, kaçarlar Hem öyle kaçarlar ki, izlerini bulana aşk olsun” “Hayır, afedersiniz ama, ben bunu kabul etmiyorum Çiçikov’un köylüleri kaçmazlar Rus köylüsünün her şeye gücü yeter, her iklime alışır Onu Kamçatka’ya bile gönderseniz bir sıcak eldiven verdiniz mi elini bir oğuşturur, baltayı eline aldığında yeni bir kulübe yapmak için başlar odun kesmeğe” “Ama önemli bir sorunu gözden kaçırıyorsun

Sen Çiçikov’un köylüleri nasıl adamlardır, orasını düşünmüyorsun Hiçbir çiftlik sahibi iyi adamını satmaz Çiçikov’un köylüleri son derece hırsız, sarhoş kimseler olsalar bile kellemi keserim ki tümü de tembel, kırıcı dökücü heriflerdir” “Ha bunu kabul ederim doğrusu Kimse iyi adamını satmaz Çiçikov’un köylüleri de baştan aşağı sarhoştur Ama şuna dikkat etmeli ki; konunun can alacak noktası da buradadır Evet şimdi hepsi ahlaksızdır ama yeni topraklarına gittiler mi çok iyi birer uyruk olabilirler Bunun bir çok örneği var Hem bugün hem geçmişte” Devlet fabrikaları müdürü: “Böyle şey olmaz,” diyordu,

“Çünkü Çiçikov’un köylülerinin şimdi iki büyük düşmanı olacaktır Biri küçük Rusya illerinin yakınlığı Pek iyi bilirsiniz ki orada içki serbestçe satılır Bana inanın hepsi de on beş gün içinde ayyaş olup çıkarlar İkinci tehlikede köylülerin göç sırasında serseriliğe alışmaları Ancak Çiçikov onları sürekli göz hapsinde tutar, demir pençe içine alır, en küçük suçlarına göz yummazsa o başka
Çoğu, Çiçikov‘un durumunu iyice anlıyor, bu kadar çok köylünün bir yerden başka bir yere götürülmesindeki zorluğu kavrıyordu

Kimileri, Çiçikov’un köylüleri gibi, netameli insanlar arasında bir ayaklanma çıkması olasılığından çok korktuklarını söylerler Bunlara emniyet müdürü, bir ayaklanma korkusu olmadığını, komiserin pekala haklarından gelebileceğini söyler O’na göre komiserin gitmesine bile gerek yoktur Sadece kasketini yollasa, bu kasket onları yerleştirilecekleri yere kadar götürür Kimi de, Çiçikov’un köylülerine egemen olan başkaldırma ruhunun kökünden kazınması için başvurulacak çareleri sayıp döktüler

Bu düşünceler çeşit çeşitti Bir kısmı, son kerte zor ve baskı kullanılması gereğini ileri sürüyor, bir kısmı ise tam tersine merhametli davranmayı öğütlüyordu Posta müdürü ise Çiçikov’a kutsal bir görev düştüğünü O’nun bir çeşit “baba” yerinde olduğunu, hatta köylülerini eğitimden yararlandırmasını söylüyor bu sırada Lancaster’in önerdiği karşılıklı eğitim sistemini övüyordu
Artık kentte bu gibi düşünceler yürütülür, böyle şeyler konuşulur Bir çoğu Çiçikov’a duydukları sevgiden ötürü bazı öğütlerde bulunurlar Hatta köylülerin Kerson’a kadar rahatça götürülmeleri için kolcu vermeye hazır olduklarını söylerler

Çiçikov bu öğütlere teşekkür eder, gerektiğinde bunlardan yararlanmayı unutmayacağını söyler Ancak kolcuları kesin olarak reddeder Kolcuların gereksizliğini, çünkü satın aldığı köylülerin çok sakin insanlar olduğunu yeni bir yere götürülmekten memnun olduklarını, aralarında bir ayaklanma olasılığının bulunmadığını söyler Bütün bu düşünceler ve öğütler, Çiçikov için çok yararlı sayılabilecek bazı sonuçlar sağlar: Ortalığa O’nun milyoner olduğu üstüne söylentiler yayılır Kenttekilerin bu söylentilerden sonra O’na olan sevgileri daha da derinleşir


Kentteki insanların tümü iyi kalpli, konuksever insanlardır Onlarla birlikte yemek yiyen ya da Whist oynayan biri hemen dostları olup çıkar Hele bu kişi Çiçikov gibi iyi huylu terbiyeli, kendini sevdirmenin büyük gizini bilen biri olursa Çiçikov kentte o kadar sevilmiştir ki bir türlü ayrılıp gitmenin yolunu bulamaz Her zaman “bizimle bir haftacık daha kalın, Pavel İvanoviç” gibi sözlerle karşılaşır Kısacası kentte el üstünde tutulur Ama kentin bayanları üzerinde bıraktığı etki çok daha güçlü, çok daha şaşırtıcıdır

Sonunda Çiçikov da kendisine gösterilen bu ilgiyi fark eder Bir gün oteline döndüğü zaman masanın üzerinde bir mektup bulur Mektubunun altında imza falan yoktur Ne adı, ne soyadı, ne tarih Yalnız Çiçikov’un kalbi bu mektubun sahibini bulmalı, deniyor okur ve çekmeceye koyar Biraz sonra Çiçikov’a valinin balosu için bir çağrı mektubu gelir Bu, il merkezi için olağan bir şeydir Nerede bir vali varsa, orada mutlaka bir balo vardır Yoksa soylular valiye karşı duymaları gereken sevgiyi, saygıyı besleyemezler

Çiçikov’un baloya gelişi büyük mutluluk uyandırır Bütün gözler O’na çevrilir ve herkes O’nun yanına toplanır Çiçikov herkese mutluluk ve neşe getirir Herkese, her sorulana yanıt yetiştirir, içinde bir rahatlık, alışık olduğu üzere yandan, sağdan, soldan selam verir, herkesi büyüler Bayanlar yerini alır almaz “Acaba yüzlerinden, gözlerinden mektubu yazanın kim olduğunu anlayabilir


miyim? diyerek onları süzmeye başlar Ancak hiçbirinde böyle bir yüz ifadesi yoktur Çiçikov O’nu bulmaya kararlıdır Bayanlarla sohbeti koyulaştırır Ancak tam o sırada, kötü bir sürpriz; Nozdriev salona girer Çiçikov’un çok aptal bir insan olduğunu çünkü ölü can aldığını haykırır Önce insanlar pek aldırış etmezler Ancak bu hikaye kulaktan kulağa yayıldıkça insanlar itibar etmeye başlarlar Olay o kadar yayılır ki herkes Çiçikov’un valinin kızını kaçırmak için bunu yaptığını düşünmeye başlarlar Ancak her iki olay arasında hiçbir bağlantı kuramazlar Sonunda kentte iki parti kurulur Erkekler partisi ve kadınlar partisi Erkekler, sadece ölü canlarla; kadınlar ise sadece valinin kızının kaçırılmasıyla ilgilenirler

Kısacası bütün kent olayı çözmek için seferber olur Bu arada Çiçikov hasta olduğu için evden dışarı çıkamaz ve olaylardan haberdar olamamıştır Dışarı çıktığında ise bütün insanların ona karşı tavırları değişmiştir Kısa sürede olayları öğrenir Buna canı sıkılır ve kenti terk eder


Çiçikov; küçük yaşta annesini kaybetmiştir Babası ise onu, bakması için yaşlı bir akrabasına bırakır Çiçikov okula başlar ancak dersleri iyi değildir Babasının ona bıraktığı tek şey ise hayatta her şeyin para olduğu felsefesidir Okulda öğretmeninin prensiplerini takip ederek ona göre davranır ve onun gözüne girer, derslerini düzeltir, okulunu başarı ile bitirir Artık bir delikanlı olmuştur Tek amacı vardır artık: Çok çile çekse de zengin olmak Elindeki diploması ile ancak devlet dairesinde memurluk yapar Burada müdürü onu hiç

sevmemektedir Ancak bir yolunu bulup evde kalmış kızı ile diyaloğa geçer, sık sık evlerine gidip gelmeye başlar İşler ilerleyince müdüre “baba” bile demeye başlar Bu arada müdürü onu kullanmaya başlamıştır Bir süre sonra boşalan bir zabıt katipliğine getirilir Ancak emeline ulaşmıştır Atamadan sonra müdürün evine gitmemeye ve ona “baba” dememeye başlar

Zamanla tüm ilişkisini keser Rüşvet almaya başlar, para biriktirir, hayatını bir düzene sokar Ancak bir süre sonra çok sert, rüşvetin ve her türlü haksızlığın, düzensizliğin amansız düşmanı yeni bir müdür gelir Memurların çoğu işten atılır Evleri hazineye mal edilir Çiçikov ise bir türlü kendini müdüre sevdiremez Yeni alınan memurlar çeşitli dolaplar çevirerek müdüre doğru görünerek onlara güvenmesini sağlarlar Ancak yeni çete eskisine rahmet okutacak bir niteliktedir Artık hırsızlık ve rüşvet büsbütün alıp yürümüştür Ancak Çiçikov kendisini bir türlü kabul ettiremez Yenilip kaybederek işten ayrılır Bir süre sonra çok istediği gümrüklerde bir iş bulur Burada kaçakçılara kök söktürür

Rüşvete aman vermez En küçük bir rüşveti bile kabul etmez Bu haliyle de yönetimin gözüne girer ve yükselir Kaçakçılarla savaşması için gerekli yetkileri kendisine verirler Artık önünde bir engel kalmamıştır Kaçakçılardan inanılmaz paralar alır ve servetine servet katar Ancak Çiçikov’un kaçakçılarla ilişkisini idareye haber verirler Nazik tavırlar ve konuşmasını bilmesi, el-etek öpmesi ve para gücü sayesinde kendini savunur ve yakasını mahkemeden kurtarır Artık bir işi yoktur Yeniden yoksulluk günlerine döner ama inancını kaybetmez


O günlerde kahyalık adi görülen bir işti Küçük memurlar bile hor görürdü Bir gün Çiçikov birkaç yüz kölenin rehin işlemi ile uğraşmak görevini alır Çiftlik sahibinin işleri çok kötü gitmektedir Hükümetten borç para almak çok zordur Çiçikov, çiftlik sahibinin vekili olarak maliyeye başvurur Çiçikov, memura kölelerden yarısının öldüğünü, bunun sorun yaratıp yaratmayacağını sorar Memur ise; eğer ölenlerin adının listede sağ olarak gösterilmişse sakıncası olmadığını nasılsa ölenlerin yerine yenilerinin doğduğunu söyler Bu sözler kafasında inanılmaz fikirler oluşturur

Yeni nüfus sayımından önce ölü can satın alırsa borç ödeme sandığı bu ölenler karşılığında adam başına iki yüz ruble borç para verebilecektir Çiçikov planını uygulamaya koyar ve oturacak bir yer arıyormuş gibi görünerek Rusya’nın çeşitli yerlerini gezmeye başlar Tanıştığı insanlarla büyük dostluklar kurar Böylece yardımlarını kazanır

2 BÖLÜM :

Çiçikov günler sonra Rusya’nın uçsuz bucaksız topraklarında dolaşırken cennet bahçelerini andıran çiftlikten gözünü alamaz ve çiftlik sahibi ile tanışmak için evine gider Çiftlik sahibi Tientietnikov’dur Okulu bitirdikten sonra bir süre memurluk yapar, müdürünün üstlerine farklı, astlarına farklı davranışı onu çileden çıkarır ve dayanamayıp ona hakaretlerde bulunur Böylece işine son verilir Tekrar çiftliğine dönerek aldığı eğitimle köylüsünü eğitip daha fazla verim elde etmek için çabalar

Köylüsüne toprak vererek hem kendisi için hem de çiftlik için çalışmasını sağlar Onlara mümkün olduğunca iyi davranır, daha fazla boş zaman sağlar Ancak gün geçtikçe verimin düştüğünü, köylünün davranışının değiştiğini fark eder Zamanla iyice sıkılır Her şeyden elini eteğini çeker İşte tam bu sırada Çiçikov’la tanışır ve bir süre kendisiyle kalmasını ister

Çiçikov bunu kabul ederek tez elden çevre çiftlikleri gezerek çiftlik sahipleri ile tanışır Ölü canlar satın alır Tek hayali bir çiftlik sahibi olmaktır Gittiği yerlerde çiftlik sahiplerinin eğitimli ve işten anlayan insanlar oldukları gözünden kaçmaz Söylenenleri bir bir aklında tutar bu konular üzerinde geceler süren tartışmalara girer Konuşmaların çoğu Köylünün eğitilmesi ve bilimsel yöntemlerle tarımın geliştirilmesi üzerinedir

İflasın eşiğine gelmiş bir çiftlik sahibi çiftliğini satmak ister Çiçikov’un ise o kadar parası yoktur Çiftlik sahiplerinden biri borç para vermeyi kabul eder ve Çiçikov çiftliği satın alır Ancak paranın yarısını verir Geri kalanını da ileri bir zamanda ödemek koşuluyla bırakır

Bu arada Çiçikov ölü can almaya devam eder Ancak bunları yaşıyor gibi göstermeyi de unutmaz Çiçikov bu yolculuktan çok karlı çıkmıştır 300 bin Ruble kadar para biriktirmiştir Ancak yaptığı kanunsuz işler maliye memurlarına, valiye ve hatta prense kadar gitmiştir

Prens tarafından hapse atılır Arkadaşı Murazov ona yardım edeceğini söyler ancak bunun karşılığı olarak bütün kötü alışkanlıklarından vazgeçmesini ister Çiçikov isteği kabul eder Prens ise hiç istemediği halde Murakov’u kıramaz ve Çiçikov’u serbest bırakır Ancak tüm ülkeyi saran bir hastalık gibi rüşvet, ahlaksızlık ve dolandırıcılık almış başını gitmiştir

Genel vali tüm memurları toplantıya çağırarak bu durumu gündeme getirir Tüm insanların bu alışkanlıklardan vazgeçmesini, aksi taktirde bir çok kişinin işten atılacağını ve durumun Çar’a bildirileceğini söyler Vali sözlerini şöyle bitirir “Sahteciliğin hiçbir ceza, önlem ve yaptırım ile ortadan kaldırılamayacağını bilirim

Çünkü sahteciliğin kökleri ruhumuzun ta derinliklerine kadar sokulmuş ve rüşvet alma, olağan bir hak durumuna girmiştir Düşman karşısında nasıl silaha sarılmışsak, namussuzluk ve sahteciliğe karşı da ayaklanmamız gerektiğini herkes anlamadıkça kötülükleri ortadan kaldırmamıza olanak yoktur

Eğer Çiçikov’un kişiliğinin ahlak yönü sorulursa; erdemli ve kusursuz bir kahraman olmadığı açıkça anlaşılır Ancak O “İşini Bilen” biri diyebiliriz Kolay yoldan mal edinme ve kazanç hırsı çoğu kişiye göre kusurdur ve saygıdeğer işlerden sayılmaz

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ölü Canlar - Özet - Gogol

Eski 06-19-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Ölü Canlar - Özet - Gogol



Ölü Canlar

Kısa süren yaşamı süresince 19yüzyıl Rus edebiyatı üzerinde derin izler bırakan Gogol, 1809 yılında Ukrayna’da küçük bir toprak sahibi ailenin çocuğu olarak doğdu Küçük yaşta babasını yitirdi ve annesi tarafından büyütüldü Liseyi bitirdikten sonra Saint Petesburg’a gitti, bir süre devlet memurluğu yaptı, Ukrayna folkloru üzerine çalışmaları ile dikkat çekip Petesburg üniversitesinde tarih dersleri vermek için davet edilse de, yarım kaldı bu uğraşı Gogol’ün hezeyan düzeyindeki dinsel inançları ve çözemediği cinsel sorunları ile hayatla barışık olmayan bir kişiliği vardı


Roman ve hikayeleri ile bir anda dikkatleri üzerinde topladı Özellikle “Müfettiş”(1836) oyunu ve “Palto”(1842) hikayesi, Rusya’nın siyasi ve toplumsal meselelerine yönelik eleştirileri -Rus sosyal demokrat eleştirmen Bielinski ve arkadaşlarından- övgü topladı İlginçtir ki Çar da beğenmişti “Müfettiş”i! Oyununun sahnelenmesinden kısa bir süre sonra Rusya’dan ayrılan Gogol Roma’ya yerleşti Buradan yazdığı yazılarında giderek muhafazakar bir tavır takınması Rusya’daki arkadaşları ile arasının açılmasına yol açtı ve zaten hassas bir dengede duran iç dünyasını iyice alt üst etti 1852 yılında geçirdiği bir sinir krizi ile en büyük eseri “Ölü Canlar”ı yaktı, odasına kapandı ve bir kaç gün içerisinde öldü Neyse ki, metnin ilk bölümü uşağı tarafından kurtarılmıştı


Ölü Canlar
Gogol’e ününü sağlayan “Müfettiş” ve “Palto” gibi, “Ölü Canlar” da Rus toplumsal hayatına yapılmış ağır, ama mizahi bir eleştiridir Kahramanı Pavel Ivanovich Chichikov’la giderek palazlanan iş bitirici ve şarlatan bir insan tipine; onun “can” denilen serfler üzerine çevirdiği dolaplarla kazandığı güç üzerinden ise Rus kanunlarına ve sınıfsal ilişkilere saldırmıştır yazar Chichikov’un izlediği yol basittir; amacı, toprak sahiplerinden ölmüş olan serflerinin belgelerini satın alarak kendisini çok sayıda “can” sahibi zengin bir kişi olarak tanıtmak ve böylelikle saygın bir isim ve güç sahibi olmaktır


Geldiği bir kasabada işe girişen bu -bir türlü kızamadığımız- sevimli dolandırıcı, kısa sürede bölge valisine kadar herkesi etkiler, hatta kendini kurtaracak bir evlilik de yapma şansı belirir Ancak iş yaptığı bazı kişiler sağda solda konuşmaya başlamışlardır bile Yakayı ele vermek istemeyen kahramanımız bu kasabayı terk edip başka bir kente sürer atını


Kendi içerisinde bir bütünlüğü olmakla birlikte, okuduğumuz metin, “Ölü Canlar”ın yangından kurtarılan birinci bölümüydü sadece Rivayete göre Gogol, ilerleyen bölümlerde Chichikov’u Rusya’da kentten kente gezdirecek, değişik insanlarla tanıştıracak ve faziletli insanlar sayesinde onun bayağılaşmış ruhunu arındıracak bir kurgu düşünmüştü; Chichikov Rusya’nın bir temsiliydi ve Gogol Rusya’nın ahlaki kurtuluşu ile ilgili bir roman yazmayı planlamıştı Özetle söylersek bu ilk bölüm gerçek Rusya’yı ve Rus insanını anlatıyordu, ideal olanı ise -belki de inandırıcı bulmadığından- yakmıştı Gogol


Ölü Canlar”, çeşitli toplumsal tiplerin sınıfsal aidiyetlerinin özellikleriyle resmedildiği bir tip romanı olduğu kadar, maddi değerlerin insan üzerindeki etkilerini gösterebilmek amacıyla mekan ve eşya tasvirlerine yönelmesi ile de dikkat çekicidir Eşya ve insan ilişkisini ayrıntıda yakalayan “Ölü Canlar”dan bir alıntı ile örneklemek istiyorum; “Çiçikov da bir türlü konuşmaya başlayamıyor, ev sahibine ve eşyalara bakıp eğlenmekten kendisini alamıyordu kendisini Uzun süre ziyaretinin nedenini nasıl açıklayacağını düşündü, ama bir türlü bulamadı Önce Piyuşkin’in erdeminden ve ruhundaki yüksek üstünlüklerden söz etmeyi düşündüyse de, bunun fazla kaçacağını anladığından hemen kendisini toparladı Odadaki eşyalara bir kez daha göz gezdirdikten sonra erdem ve ruhun yüksek üstünlükleri yerine tutumluluk ve düzenlilik sözcüklerini tercih etti”


Gogol üzerine
Gogol “benim hakkımda çok şeyler söylendi, sanatımın çeşitli yönleri ele alınarak değişik yorumlar yapıldı, ama en önemli yanım hep göz ardı edildi Bunu bir tek Puşkin’in anladığını gördüm” dediğine göre, Puşkin’in cümleleri ile başlayalım onu değerlendirmeye; “sizin gözlerinizden kaçan küçük ayrıntıları herkesin olanca ciddiliğiyle görebilmesi için, adi insanın adiliğini, hayatın bayağılıklarını güçlü biçimde tasvir edebilme yeteneğiniz henüz hiç bir yazarda yok” demiş Puşkin Gogol’e Gogol ise, bu tespiti, “gerçekten de başka yazarlarda bulunmayan, bir tek bende olan bir özelliktir bu ve benim en önemli özelliğimdir” sözleri ile -tevazu göstermeden- kabullenmiş mektuplarında Ancak, sadece “beş para etmez, değersiz insan portreleri” yoktur “Ölü Canlar”da Yine Gogol’ün sözleriyle; “bunlar da kendilerini herkesten üstün gören -kuşkusuz rütbeleri generallikten erliğe indirilmiş durumdaki- insanların çizgileri birleştirilmiştir; benden, hatta dostlarımdan da çizgiler vardır bu tiplerde”


Rusya’daki saray yanlısı edebiyat çevrelerinden “Ölü Canlar”a yapılan en önemli itiraz, tiplerinin inandırıcılıktan uzak oluşudur Oysa, geçen zaman içerisinde, ironik bir üslupla yazılan romanın Rus ruhunu eksiksiz yansıttığı genel kabul görecektir Son yıllarında aralarındaki ilişki bozulduğu halde, Bielinski’nin yorumları da Gogol lehinedir; “Gogol idealleştirmeye hep karşıdır, ‘ideale’ inanmaz, ideal ona hep gerçeklikten uzak, soyut görünür gerçeklikte o iyiyle kötüyü, erdemle bayağılığı içice görür Şu var ki, bunlar eşit ölçüde değildirler, kimi kez biri, kimi kez öteki daha ağırlıklıdır Gogol bize bayağı insanları göstermez, insanı gösterir yalnızca; allayıp pullamadan, idealleştirmeden; nasılsa öyle”!

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.