Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Nesil Bilinçlendirme Kampı > Nerden & Nasıl Geldik

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çanakkale’den, mektup, savaş, sonrası

Savaş Sonrası Çanakkale’den Mektup

Eski 05-15-2009   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Savaş Sonrası Çanakkale’den Mektup



Savas Sonrası Çanakkale’den Mektup
Milli Ajans Ve Tanin Gazetesi Muhabirinin Çanakkale’deki Izlenimlerini Anlatan Mektubu (1916)

(Anafartalarda Ingilizlerin kullandıgı zehirli gaz lekeleri)
Gelibolu yarımadasının Anafartalar mıntıkasından Ingilizler mutlak bir hezimet kazancıyla firar ettikten sonra; aylarca kanlar ve ölümler altında kalan bu harp sahnesinde pek çok merak uyandıran sahneler kaldı Bu terkedilmiis cephedeki görüntüleri; Ingiliz siperlerine ve hazırlıklarına, yasam tarzlarına ve özellikle elde edilen ganimetlere ait bilgileri yerinde görmek maksadıyla adaya geldi Ingilizlerin terk ettikleri bu 16km’lik Anafartalar cephesini, Arıburnu mıntıkasını, sahilin son buldugu kıyılara kadar dolasarak her tarafını ayrı ayrı görüp incelemek en büyük aceleyle ancak 2 haftada mümkün olabileceginden, bölgelere ayrılarak hergün bir tarafı gezmeye karar verdi Pazar günü sert bir kuzey rüzgarının esintisine ragmen pek kanlı bomba muharebelerinin meydana geldigi ve Ingilizlerin en önemli nokta ve savunma hatlarından birinin teskil etmis olan Kayacık Agıl Sırtı’na gittim Bizim cephemize yaklastıgımız zaman insan boyundan epeyce yüksek gizli yollardan saga sola saparak rehperimle bir hayli yürüdük Yollarda tesadüf ettigimiz bir çok koyun kervanlarına geçit vermek için birçok defalar durmak zorunda kaldık Nihayet ileri mevzilerimize ulastık

Bomba infilaklarından, mayın gürültülerinden, obüs gürültülerinden her saniye facia yasamaktan kurtulan saha, simdi üzerinde çürüyen ölülerin sessizligiyle bekleniyordu Intizamlı halini muhafaza eden siperlerimiz üzerinden atlaya atlaya iki tarafın siperlerinin ortak çatısma bölgesine yetistik Agır adımlarla yürümeye basladık Gözlerim olanca kuvvetiyle herseyi görmeye ugrasıyordu Burada iki tarafın siperlerinin arasındaki mesafe 20 metreden baslayarak 2-3 metreye kadar birbirine yakın idi Bizim siperlerin 2-3 metre yakınında düsmanın fırlattıgı el bombalarının düsenleri pek çoktur Bu izlere düsman siperleri yakınında çok tesadüf olmasına nazaran tarafımızdan atılan bombaların daima düsman siperi içine düstügü, Ingilizlerin el bombalarını fırlatma kudret maharetleri az oldugu anlasılıyor Siperde pek ziyade merak ve itinaları malum olan Ingilizler heralde bomba atmakta Türk’ün pazu ve bilek kuvvetine de rekabet edememistir Her iki tarafın siperleri yakınında patlatılan mayınların açtıgı pek büyük çukurlara da sık tesadüf ediliyordu Bu ates sahasının ve siperlerimizin çogunlugunda koyu paslı sarı, yesilimsi (kimyasal gazlar) genis lekelere tesadüf bulunuyordu Bunlar düsmanın attıgı boğucu gazlı mermilerden meydana gelmistir Siper hatlarının gözümle görebildigim uzun bölümünde bu lekelerden var Bu boğucu gazlar ihtimal ki havanın cereyanından ziyade lekesinden pek çok insan bogulmamıs ise de herhalde kusarak bayıldıkları olmustur

Ingilizlerin medeni harpten uzaklastıran bu kimyasal gazı kullanmaları belki yaradılıs tabiatlarından belki de acizlik neticesidir Ingiliz siperlerinde bu gaz lekelerine hiç tesadüf edilmemesi, bizim medeni harp yaptıgımızı ispat eder Siperlerimizin sagında, solunda, ortasında, içinde düsmanın deniz ve kara toplarının en küçügü 30cm’ likten en küçük parçalarına kadar yagdırdıgı mermilerin açtıgı sayısız küçük büyük çukurlar Ingiliz siperleri üzerindede mermilerimizin oydugu binlerce çukurlar

Ingiliz siperlerinin içerisine girdik Düsman siperlerini arazinin engellerine ve sekline uygun olarak tesis etmis Grup grup açtıkları siperlerde kazma ve kürektenziyade kum torbalarından istifade edilmis Bu yüz binlerce kum torbaları siper tesisinde büyük kolaylık ve hız temin edersiperlerin içerisinde toprak kenarlarının geometrik düzgünlügünden kullandıkları kazma ve küreklerin keskin oldugu anlasılıyor Birer metre koltuk siperiyler ileriye dogru çıkıntılı teskil eden siper cepheleri birer manga alacak kadar uzun Siperlerdeki derinlik bir Ingiliz boyundan epey büyük Ates edilecegi vakit askerin, yarısının dayanak mevziine yetismesi için siper ates cephesinin kaidesinde birer set mevcut Ates ederken yaslandıkları duvarda el uzanacak mesafede sırayla oyulmus, tahminen 150 fisek konulabilecek büyüklükte raflar var Cephe duvarının mukabil duvar kaidesine yakın ihtiyat cephanesi kısmında, duruma mahsus dikdörtgen ve genisçe oyuklar, bunların üzerinde de konserve kutuları, yiyecek kapları koymak için yine uzun oyuklar bulunuyor Ara siperlerin köselerinde 8-9 kisinin sıgacagı inler açılmıs ki bunklar topçu atesine karsı korunacak yerler olacak Gizli yollar ancak bir adam geçebilecek genisliktedir

Her neferin ates esnasında basını emniyet altında bulundurmak için kum torbaları arasına mazgallı çelik levhalar geçirmisler Bazı mevzilerin önlerinde tel örgü engeli mevcut Ingilizlerin siper tertibatında heralde epeyce mükemmellik görülüyor

Siperleri içerisinden bizim siperler istikametinde patlamıs ve henüz oyulamaya baslanarak terk edilmis birçok mayın agızlarına tesadüf olunuyor Bu toprak kütlelerinin içinde çöküntüye mani olmak içinn biri digerine sıkısıp irtibat edecek tarzda hazırlanmıs kalınca ve bir metre uzunlugunda tahtala kullanmıslar Bu kütlelerden bazıları bizim siper hatlarına dogru gidip, siperlerimize birkaç metre mesafede küçük bir delikte son buluyor Bir kisi serbest hareket edecek genislikte olan bu deligin içinde siperlerimizin içine bomba atarlarmıs Ingilizler iste bu suretle siper hatlarından hedeflerine ulastıramadıkları bombaları siperlerimiz içerisine düsürmek çaresini bulmuslar Nihayet aceleyle bırakıp kaçtıkları bu siperler özetle mükemmel ve yeni yöntemle alet ve araç istihkamıyla ne yapabilmesi mümkünse büyük bir gayret ve faaliyetle yapmıslar Nihayet aceleyle bırakıp kaçtıkları bu siperler maksatlarının ayakları altında ezilmistir Gerek siperlerinin içinde ve gerek ates hattına dogru fırlatılmıs milyonlarca et, sebze, süt, reçel, muhtelif boyutlarda yuvarlak, dikdörtgen, kare, renkli renksiz bos teneke kutuları herhalde isinin bilen bir bezirganın tamahını çeker Her adımda fırlmıs süngülere parçalanmıs tüfeklere , elbise parçalarına, çürümüs kunduralara, kanlara bulanmıs migferlere tesadüf ediyorduk Sonra insanın tüylerinin diplerini donduran feci ve pek feci sahneler

Çürümüs el kol ve bacak parçaları, etleri düsmüs Ingiliz kafaları, kurumus kunduralar içinden uzanan bacak etleri, kan lekeleri, gömmeye vakit bulamadıkları naaslar Üzerine pek az toprak attıkları cesetlerin yagan yagmurların tesiriyle kolları bacakları meydana çıkmıs zavallı ve zavallı Ingilizler

Bir taraftan amele kollarımız bu cesetleri gömmekle bir taraftan nakliye kollarımız tahribat kuvvetlerinin çıkardıkları yıgın yıgın ganimetleri tasımakla mesgul idiler Meydanda bırakılan esyadan yiyeceklerden çok baska birçok yerde gömülmüs cephane, bomba sandıklarına, malzemeye, konservelere tesadüf ediliyor Biz bu Kayacık Agılı Sırtı’nı dolasırken Arıburnu istikametinden düsmanın iki direkli, iki bacalı kruvazörü Anafartalar sahil açıklarına dogru gitti Uzun müddet durarak bu terkedilmis sahayı gözetledi Ihtimal ki açıklardan, Anafartalarda yatan binlerce Ingiliz ölülerini kutsuyordu Ihtimal ki götüremedikleri seylere hiç olmazsa uzaklardan son bir defa bakıyorlardı

Aksam oldu Bugünün dolasmasına biz de son vermeye mecbur kaldık Geldigimiz yola döndük Siperlerimiz üzerinden atlaya atlaya geçtik Yetistigimiz bir meydanda ayaklarına geçirdikleri yeni Ingiliz kunduralarının verdigi nese ile dolasan askerlere, güzel Ingiliz çadırlarının kurulnmasını talim eden bölüklere tesadüf ettik Bu büyük çadırlar biri digerine bizim çadırlar gibi baglanırsa da bunlarda dügme ve ilik yerine yalnız delikler var Bu delikler birbirlerinin üzerine getirilerek baglanıyor Dönüste de yollarda yine pek çok ganimet tasıyan mekkare kollarına rastladık Terk edilmis mıntıkalar artık sırayla hergün dolasılacaktır
Milli Ajans Ve Tanin Gazetesi Muhabiri Cemil HAKKI

KAYNAKÇA
Anon Yasayanların Agzından 18 Mart Çanakkale Zaferi, Eski Muharipler Cemiyeti Yayınları, Derleyen Gıyasettin YETKIN, Genel Kurmay Basımevi, Ankara, 1968

Cepheden Mektuplar, Genel Kurmay Baskanlıgı Yayınları, 1977

NOYAN, Ord Prf Dr Abdülkadir, Son Harplerde Salgın Hastalıklarla Savaslarım,
Istanbul

Harp Mecmuası, Yıl 2, sayı 16, 1915

Kahramanlık Destanları, Genel Kurmay Yayınları, Istanbul Askeri Matbaası, 10
Subat 1937

INCEOGLU, Necati, Siper Mekupları, Remzi Kitapevi, Aralık, 2001

DÜNDAR, Can, Gölgedekiler, Imge Kitapevi, Istanbul, Mayıs, 2002

GÜZEL, Abdurrahman, ÇOMÜ Atatürk Ve Çanakkale Savaslarını Arastırma
Merkezi Yayınları Çanakkale, Çanakkale, 1996

ÜNAYDIN, RE, Çanakkale’de Savasanlar Dediler ki, TTK, Ankara, 1960

HAMILTON, Ian, Gelibolu Günlügü, Hürriyet Yayınları, Istanbul, 1989

KOCATÜRK, Utkan, Kaynakçalı Atatürk Günlügü, Türkiye Is Bank Yayınları,
Ankara, 1993

YILDIZ, Cemalettin, Seddülbahir Kahramanları, Çaglayan Yayınları, Mayıs, 2003

ÖNDER, Cahit, Yasayan Çanakkaleli Muharipler, Çanakkale Seramik Yayınları,
1981

ENER, K, Çanakkale’den Hatıralar, MMV, Istanbul Temsil Bürosu Yayınları,
No:2, Istanbul, 1954

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.