Boğaziçi Şıngır Mıngır (Salah Birsel) |
05-13-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Boğaziçi Şıngır Mıngır (Salah Birsel) Boğaziçi Şıngır Mıngır (Salah Birsel) KİTABIN YAZARI : SALAH BİRSEL KİTABIN YAYINEVİ : TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLAR KİTABIN BASIM YILI : 1980 KİTABIN KONUSU İstanbul’un güzel lıklerınden ve tarıhı eserlerınden bahsetmıstır KİTABIN ÖZETİ Bu kitap Boğaziçi’nin binbir çeşit güzelliklerini,tarihi eserlerini ve bu eserlerin özellikleri bütün güzellikleri ve ayrıntılarıyla dile getirilmektedirDiğer bir bakıma Boğaziçi’nin insan haritasını verirOna Boğaziçi’nin Gizli Tarihi desekte olur Bu kitabı okudukça insan diyor ki;teşekkür Fatih Sultan Mehmet’e ve onun savaşkan gazilerine ki,dünyayı kesip onarmışünlü usta marangozlarla gelecek şu İstanbul ilini ve boğaz şehrini açmışlardır Boğaz’da yaşamak için yalısı olmak gerekirYalı içinde padişah bendeliğine yatmak gerekir Boğaz en taze, en çinli,en tangolu yüzünü Haziran,Temmuz,Ağustos ve Eylül aylarında gösterirVikyorya yeşili ve daha 88 yeşile boyanmış ağaçlar, çiçekler ve böceklerle ağzına kadar doludur Kız Kulesi ve Galata Kulesi’nin dünya üzerinde bir eşi daha olmadıgını çok iyi bir şekilde anlatıyorAynı zamanda tarihi özelliklerini de anlatılıyorGalata kulesi Cenevizlilerden kalmadırFatih Sultan Mehmet onu onarttıgı gibi,2Murat da 1582 yılında yenilemiştir Geçmiş yıllarda Boğaz çiçek ve meyve bahçesi demektirBahçeler daha çok setler, safalar halindedirBahçelere su arklarıyla havuzlar da özenle oturtulurSon yüzyılda balık biçiminde havuzlara da rastlanırFiskiyeler ise türlü türlüdürYüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet O zamanlar hemen herkes lale kuyumcusudurDamat İbrahim Paşanın türettiği söylenen İbrahimi adındaki lale eflatun üzerine beyaz benekleriyle çok gönül yarar Çinili Köşk’ün içinde aramadıgınız kadar mermer çşme,divanhanesinin ortasında da büyük bir havuzKöşk’ün altından geçen bir su bahçedeki havuza dökülüyordur Ağustos ayında inanılmaz bir kalabalık vardırDere boyu sandallarla hınca hınçÇayırlar adam almıyorÜsküdar’dan,Karaköy’den, Haliç ve Boğaz iskelelerinden uçup gelenler bir seccadelik yer kapmak için birbirini çiğniyorPaşa ve vezir hanımları için böyle bir zorunluluk yokOnlar Arap halayıkların yardımıyla kendileri için düzenlenen köşeye yürümek inceliğinde bulunsunlar yetişir Kimi kadınlar da sandallardan dışarı çıkmaz, akşamı orada bulmayı yeğlerlerDere boyundaki gölgeliği Küçüksu Çayırında bulmaya pek olanak yoktur Çimenlerin üzerinden sultanların arabaları ağır ağır geçerBu arabaları çeken öküzlerin başlıkları üzerindeki aynalarla, araba tentelerinin sarı kılıftan saçaklı kenarları güneşin altında pırıl pırıl parlarArabadaki sultanlar yüzlerinde herzamankinden daha az özenti ile bağlanmış yosmaklarıyla ipek minderlerin üzerlerine yaslanırlarÖteden bir paşa hanımının süslü arabası geçerAtlar süslü mü süslü Kağıthelvacılar,ketenhelvacılar,damla ve çam sakızları,elmaşekerciler,leblebiciler,macuncula r,sucukcular daGirit fethine çıkmış yeniçeriler gibi sabahtan akşama olay gösterirMevsime göre değneklerde kiraz,çağla,şerbetten tatlı can eriği, İzmir Üzümü,Değirmendere fındığı,Bursa şeftalisi,kavun-karpuz satanların sayısı da pek kabarıktır Boğaz’ı tanımak,gezmese de gezmiş gibi olmak isteyenler için yazılmış bir kitap doğrusuBoğaz’ı gezerken rehber olarak kullanılmasında da büyük fayda varİnsanın bir kez daha teşekkür edesi geliyor içinden Fatih Sultan Mehmet’e bu değerli kitabı okudukça KİTABIN ANA FİKRİ İstanbulun hayatımızdaki ve tarihimizde ki önemi ve güzellikleri KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER Bu kitap boğazda yaşanan tarihi olayları ve tarihi eserleri ele almıştırTamamen bilgi vermeye tönelik bir kitaptırTurist rehberi olabilecek bir niteliğe sahiptirİnsan bu kitabı okudukça İstanbul gibi düntada eşi benzeri olmayan bir şehre sahip olduğu için diğer ülke insanlarından kendini üstün kılıyorİstanbul’un Tarihi eserleri hakkında birçok yerde rastlanamayacak bilgiler bu kitabın içimdedir KİTAP YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ Salah Birsel, türk şair,deneme yazarıdırİstanbul Üniversitesi felsefe bölümünü bitirdiFransızca öğretmeni, Çalışma bakanlığı’nda iş müfettişi olarak çalıştı1960’tan 1973’e kadar Türk dil kurumu’nda yayın kolunda u başkanlığını sürdürdü1940 kuşağı içinde zekaya dayanan alaycı şiirleriyle tanındıürünlerde aşkı,evliliği,hatta kendi kendisini alaya almaktan çekinmediği gözlenirYergiciliğini düşünceye, bilgiye yançizenlere,zorbalık, baskı yönetimi uygulayanlara da yöneltmiştir 1975 yılında TDK ödülüne layık görülmüştürSanat sorunlarını, sanatçıların yaşamını, ahlak konularını irdelerToplum ve insanlık sorularına yönelirTanzimat’tan bu yana İstanbul’da edebiyatçıların bir araya geldiği kahvehaneler,içkievleri, eğlence yerleri, Boğaziçi’nin yalıları, buralarda yaşamış edebiyat, siyaset adamlarıyla ilgili bilgiler, değerlendirmeler, yazarın anılarıyla birleşerek Salah Bey tarihi adlı diziyi (Kahveler Kitabı-1975),Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu(1976) vb oluşturur Başlangıcı 1949’a uzanan günlüğü ,Yaşlılık günlüğü,-Sedat Simavi vakfı edebiyat ödülü-(1986), kendi özel yaşamını yansıtırken sanat sorunları, yapıtlar üzerindeki görüşlerini dile getirir Yeni yapıtları:Asansör(1987), Kediler(1988) |
|