Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
göktürk, orhun, yazısı

Orhun (Göktürk) Yazısı

Eski 05-11-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Orhun (Göktürk) Yazısı



Orhun (Göktürk) Yazısı
(Prof Dr Muharrem Ergin)








Üç kıtada tarih boyunca geniş sahalara yayılan Türkler, gittikleri yerlerde bir çok kültür merkezleri meydana getirmişler, temas ettikleri çevrelere göre çeşitli yazılar, çeşitli alfabeler kullanmışlardır Nitekim Türklerin Göktürk, Soğd, Uygur, Mani, Brahmi, Arap, Süryani, Ermeni, Rum, Lâtin, İslav vs alfabelerini kullanmış olduklarını görüyoruz Fakat az veya çok kullanılan bu alfabelerin içinde dört tanesi geniş ölçüde kullanılarak Türklerin umumî millî alfabeleri hâline gelmiştir Bunlar Göktürk, Uygur, Arap ve Lâtin alfabeleridir
Göktürk veya Orhun yazısı Türk yazı dilinin ilk asırlarında kullanılmış, sonra onun yerini umumî yazı olarak Uygur yazısı almıştır İslamiyet’ten önce en geniş ölçüde kullanılan, fakat İslâmiyet’ten sonra da uzun zaman yazılan Uygur yazısı ise, İslamiyet’le birlikte, yerini Arap asıllı Türk yazısına bırakmağa başlamıştır Uzun müddet yan yana kullanılan bu iki yazıdan sonuncusu da üçüncü umumî millî yazı olarak Türk ülkelerinde bin sene kullanıldıktan sonra 1928′de yerini dördüncü ve son millî alfabe olan Lâtin asıllı Türk yazısına bırakmıştır

Orhun yazısının Türk yazı dilinin başlangıcında en az bir kaç asır kullanıldığı anlaşılmaktadır İlk olarak Orhun âbidelerinden bir iki asır öncesine ait Yenisey kitabelerinde görülen, sonra en mütekâmil şekillerini Orhun âbidelerinde bulan bu yazının milâdın ilk asırlarına kadar çıkmış olacağı tahmin edilebilir Hattâ son zamanlarda Türkistan Türk ilim merkezlerinden, bu yazı ile yazılmış milâttan çok öncesine ait Türkçe bazı kaya yazılarının bulunduğuna dair, henüz kesinleşmemiş iddia ve haberler gelmiştir Şimdilik 5 asırla 9 asır arasında Yenisey kitabelerinde, Orhun âbidelerinde ve diğer kitabelerde, ve kağıt üzerinde, kitap hâlinde Orhun yazısının kullanıldığı bir vakıadır

Bu ilk millî alfabenin, bu ilk umumî Türk yazısının menşe bakımından da millî olduğu hakkında kuvvetli görüşler mevcuttur Sonraki diğer üç millî alfabeden Uygur alfabesi Soğd, ikincisi Arap, üçüncüsü Lâtin asıllıdır Orhun alfabesinin menşei meselesi ise ilim âleminde münakaşa konusudur Bunun da Aramı, Soğd, Pehlevi vs gibi yabancı asıllı olduğunu kabul edenlerin, fakat ispat edemi-yenlerin yanında Türk asıllı olduğunu öne sürenler de vardır

Orhon elifbasının Türk icadı olduğunu ileri sürenler bu yazının damgalardan, şekillerden çıktığını kabul etmekte ve bazı harf şekillerinin Türk menşeini gösterdiğini tesbit etmektedirler Gerçekten de “ok” okunan “” harfinin ok‘a; “y” okunan “D” harfinin yay‘a; “s” okunan “l” harfinin süngü‘ye; “b” okunan “” harfinin eb>ev‘e; “t” okunan “” harfinin tağ > dağ‘a benzediği ilk bakışta görülmektedir Bunları daha da artırabilmek mümkündür
Orhun harflerinin bir önceki devrinin işaretleri olan Yenisey yazı işaretlerinde 150′den fazla şekil vardır Bu işaretlerin Orhunda 38 harflik bir alfabe hâline geldişi görülür
Orhun yazısına ilim âleminde karakter benzerlisi dolayısıyla, eski İskandinav, Germen gizli yazısına nisbet edilerek, Türk run yazısı, runik Türk yazısı adı da verilmiştir Orhun harflerinin karakteri işaretlerin esas itibariyle keskin düz çizgilerden meydana gelmiş olması ve birbiri ile bitişmemesidir
Orhun yazısında harfler bitişmez Yazı sağdan sola veya yukarıdan aşağıya doğru yazılır Kelimeler, umumiyetle aralarına üst üste iki nokta konarak birbirinden ayrılır
Orhun alfabesinde 38 harf vardır Bu 38 harfin 4 tanesi vokal işaretidir Geriye kalan 34 işaret konsanant harfleridir Türkçede tabiî bu kadar konsonant mevcut değildir Bir çok konsonantın bu alfabede birden fazla harfi mevcuttur Bir kısım konsonantın, yanındaki vokalin kalın ve ince olmasına göre iki ayrı işareti vardır Ayrıca bazı çift ses, çift konsonant işaretleri de mevcuttur Böylece bu alfabede kalabalık bir konsonant işareti ile karşılaşılır Buna mukabil Türkçenin 8 - 9 vokali karşılığında a ve e için bir harf (); ı ve i için bir harf (); o ve u için bir harf (); ö ve ü için bir harf () olmak üzere 4 harfi vardır
Orhun yazısında vokallerin çok defa yazılmadığı görülür Yazılmayan vokaller kelime içinde ve kelime başında olup, sondaki vokaller esas itibariyle hep yazılır Kelime başında ve ilk hecedeki a ve e‘nin yazılmaması bilhassa dikkati çeker
Orhun yazısının konsonant imlâsı esas itibariyle sağlamdır Harf kalabalığına rağmen mühim bir karışıklık görülmez Ancak kalın ve ince konsonantın, az da olsa bazı yerlerde birbirinin yerine kullanıldığı da görülür Ayrıca s harfi bir çok defa ş için de kullanılmış ve öte yandan birbirine benzediği için bir iki kelimede de s (l) yerine ş () ve kalın s () yazılmıştır



Orhun âbideleri ile devrin diğer kitabeleri arasında harflerin şekilleri bakımından bazı farklar görülür Bu yüzden bir kısım harflerin birden fazla şekli ile karşılaşırız Bu kitaba alınan üç âbidenin ilk ikisi ile Tonyukuk arasında da böyle bir kaç şekil farkı vardır ve aşağıdaki cetvelde görülen ikinci şekiller umumiyetle Tonyukuk’a aittir Tonyukuk’ta ayrıca, aşağıdaki listede bulunmayan, dört köşe bir işaret daha vardır Bu s, ş için kullanılan bir işarettir Bir de “baş” kelimesi için kullanılan uç uca bitişmiş iki üçgen şeklinde bir işaret vardır:



s, ş: , baş:





Orhun Yazısı

Göktürk İmparatorluğu’nun resmi yazısı olan Orhun yazısının başlangıcı çok daha eskilere gider Birçok kişi, Orhun yazısının Göktürklerle birlikte kullanılmaya başlandığını sanır ama işin doğrusu bu değildir Türklerin çok daha eski dönemlerde de kendilerine özgü yazıları vardı ve bu yazı Orhun yazısının atası idi Yazının icat nedenlerinden biri devlet yönetimi olduğuna göre, Göktürk İmparatorluğu’ndan önce kurulmuş ve çok geniş alanlara yayılmış bulunan Türk devletlerinin (Büyük Hun, Batı Hun, Ak Hun gibi) yazılarının olmadığını ileri sürmek biraz safdillik olur Ancak, bu eski Türk kültür andaçları, bozkırın sert iklim koşullarında yok olup gitmiştir Zaten, Göktürk anıtlarında kullanılan Orhun yazısı nın mükemmel bir yapıya sahip olması, bu yazının çok daha eskilerden kaldığının bir kanıtıdır

Kaynaklar ve araştırmalar, Orhun yazısının Göktürklerden önce de kullanıldığını ortaya koymaktadır Çinli gezgin Hiuen-Tsang (7 yüzyılın ikinci yarısı), Göktürklerden önce Ak Hunların da yazılarının olduğunu ve bu yazının Göktürklerin kullanmış olduğu Orhun yazısı ile aynı olduğunu bildirir Bizanslı tarihçi Prokopios da (6yy), Ogur Türklerinin kendi yazılarını kullandıklarını kaydeder Bizanslı Menandros’a göre, İstemi Yabgu’nun 568 yılında Bizans İmparatoru’na yolladığı mektup da “İskit (Türk) yazısı” ile yazılmıştı Menandros’un İskit kelimesi ile anlatmak istediği, Göktürkler’dir

Taspar (Tapo) Kağan (572-581) için, bir budizm kitabı olan Nirvana Sutra’nın Türkçe çevirisi yapılmıştı Hazar Kağanlığı ile Batı (Avrupa) Avar Kağanlığı’nda da Orhun yazısı kullanılmıştır Mayatskiy kazılarında ele geçen seramik parçaları ve tuğlalar üzerinde bulunan yazılar bunun kanıtlarıdır Ayrıca Macaristan’da bulunan ve Orhun harfleriyle yazılmış olan dört satırlık yazıt, Batı Apar dönemine aittir

Bizanslı Priskos (5yyortası) anılarında, Hun yazmanlarının ayrı bir yazı ile hazırladıkları metinleri Attila’ya okuduklarını söyler ki bu da Avrupa Hunlarının kendi öz yazılarının bulunduğunu kanıtlar Orhun alfabesinin harflerinden oluşan Tuna Bulgarlarının yazısı, bu Hun yazısının devamıdır Demek ki, 4yyda Avrupa’ya gelen Hunlar, Orhun yazısını da birlikte getirmişlerdi

Asya Hunlarının milli yazıları da oldukça yaygındı Çin yıllıkları şöyle der: “Uygurların ataları Kao-kü’ler Çince yazar, fakat Hunca da yazarlardı Klasikleri, Hun dili ile okurlardı” Buna karşın, daha sonraki dönemlerdeki Çin yıllıklarında, Türklerin yazılarının bulunmadığına ve Göktürklerin de yazı bilmediklerine dair kayıtlardan kasıt, onların Çin alfabelerini kullanmamalarıdır Yoksa aynı Çin kaynakları, Türklerin Orhun yazısı ile yazdıklarını birçok kez bildirmektedir Mesela, yukarıdaki Türklerin yazılarının bulunmadığını bildiren Çin kaydından 40 yıl önce, yine aynı Çin kaynakları, Kök Türk yazısından söz etmektedir
Son yıllarda Orta Asya’da yapılan keşiflerle, Orhun yazısının Hunlardan daha önce de kullanıldığı ortaya konulmuştur Isık Göl yakınlarındaki Esik Kurganı (Altın giysili adamın mezarı), 1970′de açılmış ve içindeki gümüş bir çanağın üzerinde Orhun yazısı ile yazılmış satırlara rastlanmıştır Esik Kurganı, MÖ 5-4 yüzyıldan kalmadır Ayrıca, Tanrı Dağları’ndaki MÖ 2 yüzyıla ait Kuray Kurganı’nda da Orhun yazısı ile yazılmış 5 harflik bir metin vardır İlerideki kazı ve araştırmalarla birlikte bu örneklerin çoğalacağı muhakkaktır


Orhun Yazısı’nın Kökeni


Orhun yazısının nereden çıktığı konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür Bu yazının kökeni ile ilgili başlıca görüşler şunlardır: İskandinav run’ları, Arami, İrani, Eski Türk damgaları, Sogd, Pehlevi, Parth, Grek Her nedense, araştırmacıların çoğu, Millî Türk Yazısı’na Sami (Arami) ve İndo-İrani bir köken bulmak için yoğun bir çaba göstermektedirler Ancak bu görüşler pek inandırıcı değildir Nedenleri de şunlardır:
Öncelikle, Türk-Orhun harfleri çentme-oyma (runik) nitelik taşırlar ki Türklerin çevresindeki kavimlerden ne İranlılar, ne Hintliler, ne de Çinliler bu tür harf kullanmamışlardır Arami alfabesi ve ondan türeyen yazılar da (Armazique, Parsi, Pehlevi, Sogd vb) çentme-oyma nitelik taşımazlar Karakter bakımından Orhun yazısına en yakın tek alfabe batıdaki eski Germen runik yazısıdır ki, Orhun-Türk yazısı ile Germen runik yazısı arasında ne tarihi açıdan, ne de dil açısından bir ilgi yoktur
Arami alfabesindeki 22 harfe karşılık, Orhun alfabesinde 38 harf vardır ve Orhun yazısının Arami ya da İrani bir alfabeden kaynaklandığını öne sürenler, bu alfabelerin daha o çağlarda Türkler tarafından Türk dilinin fonetiğine göre nasıl düzeltilip geliştirildiğini açıklayamamaktadırlar Türk yazısına köken olduğu iddia edilen Pehlevi ve Aramazique yazıların ilk örnekleri en erken milat sıralarına indiği halde, Türk yazısının ilk örnekleri çok daha eskilere, MÖ 5-4 yüzyıllara (Esik ve Kuray kurganları) değin gitmektedir

Orhun yazısının kaynağı hakkında ileri sürülen görüşlerden en doğrusu ve akla yatkın olanı, bu yazının Eski Türk damgalarından çıktığı görüşüdür Nitekim Çinliler, Eski Türklerin değnekler üzerine çentikler çizerek, ok ucuyla balmumu üstüne işaretler yazarak haberleştiklerini ve resmi belgelerini saptadıklarını bildirmektedirler
Orhun yazısının Türk buluşu olduğunu söyleyenler, bu yazının eski Türk damga ve işaretlerinden çıktığını kabul ederler Gerçekten de Orhun yazısındaki harflerden OK sesini veren harf ok’a, (A)Y sesini veren harf Ay’a, (E)S sesini veren harf (s) süngüye, (E)B sesini veren harf ev’e (Eski Türkçe’de “eb”), (A)T - T(A) sesini veren harf dağ’a (Eski Türkçe’de “tag”), (E)L sesini veren harf el’e, (E)R sesini veren harf de er’e yani adam’a benzemektedir


Orhun Yazısı’nın İmlası

Orhun yazısı, Göktürk Anıtları’ndan önce Yenisey yazıtlarında da kullanılmıştır Yenisey yazıtlarında 150′den fazla işaret vardır Bu işaretlerin sayısı Göktürk Anıtları’nda 38′e düşürülmüştür (sözcük ayırma işareti hariç) Yukarıdaki tabloda bir örneğini gördüğünüz Orhun Alfabesi, 38 harften ve bir sözcük ayırma iminden oluşur Harflerin karakteri, genel olarak, kesin ve düz çizgilerden oluşması ve birbirleriyle bitişmemesidir Orhun yazısı sağdan sola ve yukarıdan aşağıya doğru yazılır Alfabedeki 38 harfin 34′ü ünsüz, 4′ü ünlüdür Kimi ünsüzlerin ince ve kalın ünlülülerle ayrı ayrı kullanılan iki türü vardır Kimi ünsüzler ise iki sesin birleşmesinden oluşur
Sözcük başı ve içinde A harfi yazılmaz ama sözcük sonunda muhakkak belirtilir Bunun nedeni, ünsüz işaretlerinin çoğunun A ya da E ile başlayıp yine A ya da E sesi ile biten ses öbeği değerinde olmasıdır Örneklerde, ince ünlülerle birlikte kullanılan S harfinin bazen Ş sesi yerine kullanıldığı görülür Benzer biçimde Ş harfi de bazen kalın S sesi için kullanılmıştır Sözcük başındaki I, İ, O, U, Ö, Ü ünlüleri her zaman yazılır






Göktürk Alfabesi


Türklerin siyasal varlık olarak tarih sahnesine çıkmaları, Milattan önceki yüzyıllara, Hiung-nu`lar dönemine kadar geriye gitmektedir Hunlar döneminde yazının kullanıldığına ilişkin bazı kayıtlar olmakla birlikte, bu yazının niteliği hakkında açık bilgilere sahip değiliz Bu yüzden Türklerin kullandıkları kesin olarak bilinen ilk alfabe Göktürkler döneminde yaygınlık kazanan Göktürk alfabesidir Son yıllarda Issık-Göl yakınındaki bir kurganda bulunan iki satırdan oluşan yazı, Göktürk alfabesi karaterinde olup, MÖ V-IV yüzyıllara tarihlenmektedir Bu yüzden de Göktürklere bağlanan ilk Türk yazısının Göktürk Kağanlığı`nın kuruluşundan yüzyıllarca önce bulunduğunu kabul etmek gerekmektedir

İlk Türk alfabesinden günümüze kalan en büyük kalınıtılar Göktürkler döneminde dikilen yazıtlarda karşımıza çıkmaktadır Çözülüp değerlendirilmeleri ancak XIX yüzyıl sonunda mümkün olmuştur Bunlardan ilk bulunanları Yenisey Irmağı boyundaki yazıtlar olmuştu 1889′da da Orhon yazıtları diye anılan iki büyük yazıt daha ortaya çıkarılmıştı Öteki yazıtlardan farklı olarak bunların arka yüzlerinde Çince metinler de vardı Yani Ankara`daki Augustus Tapınağı`nda olduğu gibi iki ayrı dilde yazılmışlardı Danimarkalı Türkolog Wilhelm Thomsen, 1893`te bu yazıtları çözmüş, böylece bunların Kültigin ve Bilge Kağan tarafından diktirildikleri, yazının Türklere özgü bir alfabe, dilin de eski Türkçe olduğu meydana çıkarılmıştı

Anıtların öneminden ötürü Orhon alfabesi diye de anılan Göktürk alfabesinin kökenine gelince, bu konuda çok farklı görüş ve iddialar bulunmaktadır Bu alfabede kullanılan işaretler, Runik diye adlandırılan eski Iskandinav yazısındaki işaretlere benzediğı için Runik karakterli sayılmış ve o alfabeyle ilişkilli olabileceği öne sürülmüştürYazıyı çözen Thomsen, bu Türk alfabesinin Arani alfabesinden türemiş olabilece görüşünü savunmuştu Buna karsın Aristov gibi Rus bilginleri, bu yazıdaki işaretlerin eski Türk damgalarından alınmış olabileceğine dikkatleri çekmiştir A Cevat Emre ise, Göktürk yazısının Sümer yazısı ile aynı kökten gediğini varsaymıştır Bütün bu değişik, hatta çelişik savlar arasinda söylenebilecek şey, bilim çevrelerinde en çok Thomsen’ın görüşünün tutunduğudur

Göktürkler çağında yaygınlaşan bu ilk Türk alfabesi, yazıtlar dışında yazma eserlerde de kullanılmıştır Doğu Türkistan Yazmaları diye adlandırılan eserler bunu kanıtlamaktadır Bu alfabenin Göktürkler`den sonra gelen Uygurlar döneminde de bir süre kullanıldığı görülmektedir 759-760 yıllarında dikilen Şine-Usu yazıtı ile son yıllarda bulunan Taryat Yazıtı bunu göstermektedir Bunun dışında Göktürk alfabesi, bazı değişikliklerle Bulgarlar,Hazarlar, Peçenekler ve Sekeller tarafından da kullanılmış ve böylece Orta Asya`dan Avrupa içlerine kadar yayılmıştır




Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.