İzlenimcilik |
05-08-2009 | #1 |
ysnkrks
|
İzlenimcilikXIX yyın ikinci yarısında Fransa'da gelişen sanat akımıdır 1874'te, bir grup genç sanatçının düzenlediği sergiyi gezen bir gazeteci, bu yepyeni resim anlayışını adlandırmak için, biraz alay edercesine ilk kez izlenimcilik terimini kullandı (Bu sözcüğü, Monet'in sergideki bir tablosundan esinlenerek türetmişti: İzlenim, Güneş'in Doğuşu) Bu sanat akımı bütün XIX yy sonunu etkiledi ve gerçekçilikten XX yyın soyut sanatına geçişi sağladı İzlenimcilik, Rönesans'tan beri çok tutulan klasik konuları bir yana iter Mitoloji, din ve tarihten alınmış sahneler ya da ünlü kişilerin portreleri, geleneksel temalara karşı çıkan bu yenilikçi sanatçıları artık hiç ilgilendirmemektedir Onların kanısınca her şeyin resmi yapılabilir ve yapılmalıdır: sokaktan sahneler, halk şenlikleri, balolar, garlar vb Renk Lekeleri Renoir'ın deyişiyle izlenimciler «bir konuyu renk için işlerler, konunun kendisi için değil» Renkleri istedikleri gibi değiştirir ve doğa karşısında duyduklarını vermeğe çalışırlar Corot'un ilkesi uyarınca, bütün çabaları «onları etkilemiş olan ilk izlenimi hiç bir zaman kaybetmemek»tir Suyun üzerindeki yansımalar, sis ve duman arkasından görüntüler, değişen ya da değişmiş gibi gözüken her şey onların ilgisini çeker Bir nesnenin, aydınlatma ya da ışık koşulları değiştikçe nasıl bambaşka bir görünüm kazandığını kanıtlamak için, aynı anıtı günün çeşitli saatlerinde tuvallerine aktarırlar: nitekim Monet, Rouen Katedrali cephesinin tam kırk kez resmini yapmıştır Işığa verilen önem, biçim, yüzey ve hacimlerin kaybolmasına yol açar Biçimleri belirleyen kenar çizgileri silinip yok olur Nesneleri, renk tonlamalarını ve perspektifi veren sadece küçük renk lekeleridir Sanatçı, birbirine zıt renklerden ve ışık-gölge oyunlarından kesinlikle yararlanmaz: her şeyi «açıklı-koyulu renk tonları» ile yansıtır Pırıltılar, gölgelere bir canlılık kazandırır Her renk, çevre sindeki renklere karışıp eriyerek başka bir renkmiş izlenimini verir Bir mavinin yanındaki bir kırmızı, mor bir leke gibi görülür Her şeyden önce sanatçının görsel denemelerine dayanan bu yeni üslûp, o anda algılanan gerçek uğruna akademizmi yadsıyarak resim sanatında tam anlamıyla bir devrim yaratır Gerçeği Yakalamak 1860'a doğru, bağımsız genç ressamlar Paris'te buluştular O sıralarda içlerinden bazıları, örneğin Pissarro, Cezanne, Guillaumin İsviçre Akademisi'ne devam ediyor, Monet, Renoir, Sisley gibi diğer sanatçılar da Güzel Sanatlar Okulu profesörlerinden birinin atölyesinde çalışıyordu Bu genç sanatçılar, geleneksel öğrenimin katı kurallarım çiğneyerek cüretli denemelere giriştiler 1863'ten itibaren içlerinden bazıları eserlerini resmî salonlarda sergilemeğe uğraştı: ancak tabloları kabul edilmedi Özgürlüğe ve içtenliğe tutkun olan bu sanatçılar kısa bir süre sonra çalıştıkları atölyelerden ayrılıp açıkhavada, Fontainebleau ormanında, sonra da Normandiya'da resim yapmağa başladılar Manet, Berthe Morisot ve Dega'nın katılmasıyla grup daha da genişledi 1866'dan itibaren sık sık Guerbois kahvesinde, Manet'in çevresinde toplandılar, resim kuramları ve teknikleri üstüne heyecanlı tartışmalara giriştiler İşte gerçek izlenimcilik bu coşku ve heyecan dolu buluşmalardan doğdu 1870 savaşıyla dağılan topluluk 1872'de Paris'te yeniden biraraya geldi 1874 ile 1886 arasında izlenimciler sekiz sergi açtılar Ve sonunda, resmî çevrelerin düşmanlığına rağmen, önce kendilerini tanıtmayı, sonra da gerçekten büyük birer usta olduklarını kabul ettirmeyi başardılar Bir yüzyıl sonra, izlenimcilik akımının resim tarihinde büyük bir aşama olduğunu herkes kabul etmiş ve tabloları akıl almaz fiyatlara satılmıştı Camille Pissarro Ressam ve gravürcü olan Pissarro (1830-1903), izlenimcilik akımına 1866'da katıldı, 1885'te bu akımdan ayrıldı Kendisinden sonraki kuşağın genç sanatçılarını destekledi: Gauguin, Seurat, Van Gogh Kırsal yaşamın ve bahçelerin ressamıydı Birçok manzara sayısız meyve bahçeleri ve çiçek açmış ağaçlardan başka en önemli tabloları şunlardır: Büyük Bulvarlar, Theâtre-Français, Pont-Neuf Alfred Sisley Bir İngiliz tacirinin oğlu olan Sisley (1839-1899), Paris'te öğrenim gördü ve yaşadığı sürece başarıya ulaşamamış tek izlenimci oldu Monet'in etkisinde kalan üslûbu zamanla yalınlaştı Daha çok dinlendirici, sakin manzaralar yaptı: Argenteuil iskelesi, Louveciennes Tepeleri, Moret Kilisesi, Loing Kıyısında Kavaklar, Port-Marly'de Su Baskını Edgar Degas Ressam, gravürcü ve heykelci olan Degas (1834-1917), İngres ve Delacroix'in hayranıydı 1860 yıllarından itibaren izlenimcilik akımına girdi ve bütün sergilere katıldı Atların, jokeylerin ve özellikle balerinlerin ressamı olarak tanınan Degas, yapay aydınlatmanın etkilerine ayrı bir önem veriyordu Hareket halindeki biçimlerin resmini yapmakta olağanüstü başarı sağladı En önemli eserleri: Bir Arabanın Yanında Amatör Jokeyler, Balerinler Çalışmada, On Dört Yaşındaki Balerin Bazı İzlenimciler Corot (1796-1875), Courbet (1819-1877), Manet (1832-1883), Cezanne (1839-1906), Monet (1840-1926), Renoir (1841-1919), Seurat (1859-1891) «İzlenim, Güneş'in Doğuşu» (1872), Claude Monet'in bir tablosu Marmottan Müzesi, Paris «El Arabası (Meyve Bahçesi)» [1879-1881 arası], Camille Pissarro'nun eseri Louvre Müzesi, Paris Auguste Renoir'dan bir örnek: «Salıncak» (1876) Louvre Müzesi, Paris «Merdivenden Çıkan Balerinler» (1886-1890), Edgar Degas'ın eseri Louvre Müzesi, Paris |
|