|
|
Konu Araçları |
208, edebiyat, kitabındaki, sayfa, sorular, sınıf |
Sayfa 200-201-203-207-208 - 11. Sınıf Edebiyat Kitabındaki Sorular |
05-06-2009 | #1 |
[KAPLAN]
|
Sayfa 200-201-203-207-208 - 11. Sınıf Edebiyat Kitabındaki SorularSAYFA 200 : c Anlatmaya Bağlı Edebi Metinler Hakkında Çıkarımlarda Bulunma 1)Milli edebiyat dönemi anlatmaya bağlı edebi metinler ve Servetifünun dönemi anlatmaya bağlı edebi metinler benzerliklerlay örgüsü kişiler zaman ve mekandan oluşan bir yapı farklılıklar: YAPI milli edebiyat dönemi:bir farklılık söz konusu değildir servetifünun dönemi:bir farklılık söz konusu değildir TEMA milli edebiyat dönemi:milli milliyetçi ve toplumsal konular servetifünun dönemi:bireysel temalar DİL VE ANLATIM milli edebiyat dönemi:sade bir dil servetifünun dönemi:sanatlı ve ağır bir dil 3 Etkinlik: 1 grup = hikayelerin yapısı ; olay örgüsü ,kişiler, zaman ve mekandan oluşmuş, toplumsal ve milli temalar sade bir dille işlenmiştir 2grup =romandada yapı olay örgüsü , kişiler, zaman ve mekandan oluşmuş, toplumsal ve milli temalar sade bir dille işlenmiştir Sayfa 201 Ölçme Ve DEğerlendirme: 1)Y D D 2)D 3)E 4)Sinekli bakkal = halide edip adıvar Sodom ve Gomore = yakup kadri karaosmanoğlu Sürgün=refik halit karay SAYFA 203 B Göstermeye Bağlı Edebi Metinler Hazırlık Milli Edebiyat dönemi metinlerindede tiyatro dilinin ,halka hitap edildiği için sade olması gerekir İnceleme: SAYFA 207 1)Köprülüler adlı metnin olay örgüsü şöyledir: -yeniçeri mehmetin esir düşmesi -yeni çeri mehmetin karısı marinin manastıra kapatılmak istenmesi -türk gemilerinin kuşatma için gelmesi -yeniçeri mehmet ile karısının kurtarılması -yeniçeri mehmetin babasının ortaya çıkması -köprülü ile morozinin konuşması -köprülü ile morozinin anlaşma imzalaması 2)anlatılanların metinde geçtiği şekliyle yaşanması mümkün değildiryazar tarihi gerçekliği kurmaca gerçeklik haline dönüştürmüştür 3)metindeki olay örgüsü tarihsel gerçekliğe kurmaca gerçeklik kazandırmak amacıyla oluşturulmuştur 4)a)Yeni çeri mehmet, mari, köprülü fazıl ahmet paşadır b)metindeki bu kişiler ana karakterler olarak olay örgüsünün merkezinde bulunurlar c)ana karakterler anlatılmak istenen tarihsel gerçekliğin verilmesinde kullanılan, her yönden idealize edilmiş kişilerdir 5)metindeki kişiler ile metnin yazıldığı dönem arasında , dönemin milliyetçilik akımının etkisi bakımından bir ilişki vardır 6)anlatılan olay 17 yyın ikinci yarısında yaşanmışıtır 7)metinde anlatılmak istenenlerin yarıntılı, tasvir ve tahlillerle daha rahat anlatılması, yazara daha geniş bir hareket alanı sağlanması bakımından düz yazı halinde kaleme alınmıştır 8)- 9)Metnin teması türk askerinin kahramanlığıdır a)tema tarihsel gerçeklik bakımından gerçeklikle ilişkilidir b)tema , dönemdeki türkçülük akımıyla ilişkilidir SAYFA 208 10 )metindeki kişiler yapının unsurlarındandırkişileri birinci derece, ikinci derece kahramanlar… olarak gruplandırmak mümkündür 11)- 12)- 13)Musahipzade Celal Türk tiyatro ve oyun yazarı Asıl adı Mahmud Celaleddin’dir 1935′te çıkarılan Soyadı Kanunu gereğince Musahipoğlu soyadını aldıysa da Musahipzade Celal diye Ünlü oldu Babası Gazhane Başkatibi Musahipzade Ali Bey, annesi Fıtnat Ecibe Hanımdır 31 Ağustos 1868′de İstanbul’da doğdu İlk tahsilini Firuzağa Sıbyan Mektebinde gördü Sonra Tophane’deki Feyziye Rüşdiyesini ve Süleymaniye Nümune-i Terakki İdadisini bitirdi 1889′da Babıali Tercüme Odasında katip olarak vazife aldı Bu arada Hukuk Mektebine devam ettiyse de bitiremedi Tercüme Odasındaki memuriyeti sırasında tiyatroyla ilgilenmeye başladı Çeşitli konaklarda çok defa kendi aralarında arkadaşlarıyla ortaoyunları tertip etti Pekçoğunda bizzat oynadı Ermeni Mınakyan Tiyatrosunun temsillerini devamlı olarak takip edince oyun yazmaya karşı merakı arttı Ahmed Vefik Paşanın Moliére çevirilerini inceledi Sahne tekniği meseleleriyle derinlemesine ilgilendi İlk eseri olan Köprülüler’i İkinci Meşrutiyetten sonra 1912 yılında 44 yaşındayken yazdı ve aynı yıl Mınakyan Tiyatrosunda sahnelendi Bu piyesini, 1913′te İstanbul Efendisi, 1917′de Macun Hokkası, 1919′da Yedekçi, 1920′de Kaşıkçılar ve başka oyunları takip etti Çeşitli vazifelerde bulunduktan sonra Üsküdar Defterdarlığındaki vazifesinden 1923′te emekli oldu Evkaf Müzesine girdiCumhuriyetin ilanından sonra daha çok imkanlara kavuşan Musahipzade Celal tiyatro yazmaya devam etti Arka arkaya tarihi hiciv özelliğinde eserler kaleme aldı Hemen hemen bütün tiyatroları Darülbedayi’de ve İstanbul Şehir Tiyatrolarında oynandı Ayrıca çoğu bestelenip operet veya şarkılı komedi olarak sahneye konuldu İstanbul Şehir Tiyatrolarında vazife alması ve oyunlarının basitliği, eserlerinin devamlı oynanmasına yol açtı Böylece yaygın bir şöhret kazandı Musahipzade Celal, güldürme gücünün ötesinde bir sanat değeri taşımayan eserlerinde, umumi çizgisi itibariyle Şinasi’nin açtığı yerli komedi çığırını devam ettirdi Osmanlı Sarayının, bürokrasisinin, aile hayatının, dini müesseselerin, örf ve adetlerin karikatürize edilmiş olan sahneleri, tiyatrolarının hemen hemen değişmez temasını teşkil etti Osmanlı cemiyet hayatını, temel dini, tarihi değerleri ve şahsiyetleri, hemen hemen hepsini yanlış ve münferit hadiselere dayandırarak gülünç tavır, jest, kıyafet ve tiplerle sahneledi ve alay etti Musahipzade Celal, 18 yüzyıldaki bazı idari bozuklukları ve din sömürücülüğünü malzeme olarak kullandı Bunları temelden bozuk göstererek Avrupa’nın töre komedisi geleneğine bağlı taşlama, yergi ve komedi unsurlarını kullanarak seyirci üzerinde duygu sömürüsünde bulundu Dini ve geleneksel değerlerle alay etmesi yüzünden, halkın tiyatroya karşı nefretini uyandırdı Musahipzade Celal’in tuttuğu bu yol; Türk tiyatro-sinema sahasında ve toplum hayatımız üzerinde kapanması güç yaralar açtı Kendi tarihine, kültürüne, dinine ve geleneklerine düşman ve yabancı bir neslin yetişmesine sebep oldu Dil ve üslup bakımından da edebi bir değeri olmayan Musahipzade Celal’in eserleri dikkatsiz, aceleyle ve itinasız olarak kaleme alınmıştır Bu eserlerde dilbilgisi hataları ve cümle düşüklükleri pekçoktur Hayatının son döneminde İstanbul Şehir Tiyatrosunun Kütüphanesinde vazife yapan Musahipzade Celal’in (Son yıllarda yazdığı tiyatronun dışında) bir kitabı, önceki çalışmalarıyla kıyas edilirse, Osmanlı tarihine daha objektif, hatta daha bir sempatiyle yaklaştığını gösterir Mesela, 1946 senesinde yazdığı Eski İstanbul Hayatı adlı hatıra mahiyetindeki kitabında Osmanlı örf ve adetlerini kinden ve istihzadan (alaydan) uzak bir kalemle dile getirmiştir Üzerinde pek durulmamış ve unutulmaya bırakılmış bazı Osmanlı örf ve adetlerinin repertuvarı olan kitapta, Musahipzade Celal, bizzat yaşadığı veya büyüklerinden dinlediği son iki yüz yıllık Osmanlı aile, hayat, mektep, esnaf teşkilatı ve adetlerini günlük hayatın çeşitli tezahürleri biçiminde işlemiştir 13 Şubat 1952′de 40 sanat yılı jübilesi yapılan Musahipzade Celal, 20 Ağustos 1959′da İstanbul’da öldü Eserleri: Tiyatro türündeki eserleri şunlardır: Türk Kızı, Köprülüler, İstanbul Efendisi, Lale Devri, Macun Hokkası, Yedekçi, Kaşıkçılar, Atlı Ases, Demirbaş Şarl, İtaat İlamı, Moda Çılgınlıkları, Fermanlı **** Hazretleri, Aynaroz Kadısı, Kafes Arkasında, Bir Kavuk Devrildi, Mum Söndü, Pazartesi… Perşembe, Gül ve Gönül, Balaban Ağa, Selma, Genç Osman 1936′da iki ciltte toplanan 18 oyunundan geniş bölümler, Orhan Hançerlioğlu’nun incelemesiyle birlikte 1970′te Musahipzade Celal-Bütün Oyunları adıyla yayınlandı Aynaroz Kadısı ve Bir Kavuk Devrildi oyunları İpek Film Şirketi tarafından sinemaya aktarıldı 1958′de çıkan bir yangında Bir Kavuk Devrildi’nin filmi yandı Hatıra türündeki eseri ise “Eski İstanbul Hayatı” adıyla neşredildi |
|