Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri |
03-01-2009 | #31 |
Berna
|
Cevap : Necip Fazıl Kısakürek ŞiirleriEVİM Ahşap ev; camlarından kızıl biberler sarkan! Arsız gökdelenlerle çevrilmiş önün, arkan! Kefensiz bir cenaze, çırılçıplak, ortada Garanti yok sen gibi fâniye sigortada! Eskiden ne güzeldin; evdin, köşktün, yalıydın! Madden kaç para eder, sen bir remz olmalıydın! Bir köşende annânem, dalgın Kur'an okurdu; Ve karşısında annem, sessiz gergef dokurdu Semaverde huzuru besteleyen bir şarkı; Asma saatte tık tık zamanın hazin çarkı Çam kokulu tahtalar, gıcır gıcır silinmiş; Sular cömert, "temizlik imandandır" bilinmiş Komşuya hatır soran sıra sıra terlikler Ölçülü uzaklıkta, yakın beraberlikler Seni yiyip bitiren, kırk katlı ejder oldu; Komşuluk, mâna ve ruh, ne varsa heder oldu; Bir yeni nesil geldi, üstüste binenlerden; Göğe çıkayım derken boşluğa inenlerden Seninle sarmaş dolaş, kökten bozuldu denge; Vuran kimse kalmadı bu dâvayı mihenge Şimdi git, mahkemede hesap ver, iki büklüm; Cezan, susuz, ekmeksiz, olduğun yerde ölüm! Evim, evim, vah evim, gönül bucağı evim! Tadım, rengim, ışığım, anne kucağı evim! 1982
__________________
|
Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri |
03-04-2009 | #32 |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : Necip Fazıl Kısakürek ŞiirleriBüyük Doğu Marşı
Allah'ın seçtiği kurtulmuş millet! Güneşten başını göklere yükselt! Avlanır, kim sana atarsa kement, Ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebet Allah'ın seçtiği kurtulmuş millet! Güneşten başını göklere yükselt! Yürü altın nesli, o tunç Oğuz'un! Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun Nur yoklu izinden git, KILAVUZ'un! Fethine çık, doğru, güzel, sonsuzun! Yürü altın nesli, o tunç Oğuz'un! Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun Aynası ufkumun, ateşten bayrak! Babamın külleri, sen, kara toprak! Şahit ol, ey kılıç, kalem ve orak! Doğsun BÜYÜK DOĞU, benden doğarak! Aynası ufkumun, ateşten bayrak! Babamın külleri, sen, kara toprak! 1938
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri |
03-04-2009 | #33 |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : Necip Fazıl Kısakürek ŞiirleriVisal Beni zaman kuşatmış, mekan kelepçelemiş; Ne sanattır ki, her şey, her şeyi peçelemiş Perde perde veralar, ışık başka, nur başka; Bir anlık visal başka, kesiksiz huzur başka Renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci; Hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci? Yoksa göz, görüyorsun sanmanın öksesi mi? Fezada dipsiz sükut, duyulmazın sesi mi? Rabbim, Rabbim, Yüce Rab, alemlerin Rabbi, sen! Sana yönelsin diye icad eden kalbi, sen! Senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş! Azap var mı alemde fikir çilesine eş? Yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor; Çilesiz suratlara tüküresim geliyor! Evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum; Ölen öluyor, bense ölümü yaşıyorum! Sonsuzu nasıl bulsun, pösteki sayan deli? Kendini kaybetmek mi, visalin son bedeli? Mahrem çizgilerine baktıkça örtünen sır; Belki de benliğinden kaçabilene hazır Hatıra küpü, devril, sen de ey hayal, gömül! Sonu gelmez visalin gayrından vazgeç, gönül! O visal, can sendeyken canını etmek feda; Elveda toprak, güneş, anne ve yar, elveda! 1982 |
Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri |
03-10-2009 | #34 |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : Necip Fazıl Kısakürek ŞiirleriBakma saatine ikide birde !! Halin neyse saat onun saati Zaman tutamaz ki ölü kabirde? Zamana eşyada gör itaati ! Bir kıvrım, bir helezon Her noktası baş ve son Dün hatıra, yarın hayal, bugün ne? Iki renk arası bir çizgicik pay Ne devlet zamanı bütünleyene Ebed bestecisi bir çark ve bir yay Hesap soran yaratık: O dimdik, hersey yatık Zaman bir işvebaz kaçak hayalet Eskiyenin kement atar boynuna Ne pişmanlık tanır, ne af, ne muhlet; Ancak fatihin girer koynuna Niyeti gizli fettan Köle biçimli sultan (Necip Fazıl Kısakürek)
|
Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri |
04-30-2009 | #35 |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : Necip Fazıl Kısakürek ŞiirleriAffet Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, Affet senden habersiz aldığım her nefesten Ağzımı Dikseler Tel tel ve iplik iplik dikseler de ağzımı; Tek ses duysalar;Allah Yoklayanlar nabzımı Akıl Akıl akıl olsaydı adı gönül olurdu Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu Allah ve İnsan Seni aramam için beni uzağa attın! Alemi benim, beni kendin için yarattın! Allah Diyen Ellerime uzanan dudakları tepeyim Allah diyen gel seni ayağından öpeyim Aşk Korkusu Aşk korkuya perdedir, korku da aşka perde; Allah'tan nasıl korkmaz insan O'nu sever de Ayrılık Ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar Kavuşmak nasıl olmaz mademki ayrılık var Çöl Gözüm,aklım,fikrim var deme hepsini öldür, Sana çöl gibi gelen,o göl diyorsa göldür Düzen Doğan güneşler her gün ayni da her gün yeni; Ezelden ebede dek, iste İslam düzeni! Eser Gecekondu yapısı, bir üfürüklük eser Elbet beklenen rüzgar bir gün Kıbleden eser! Güzel Şey Ölüm güzel şey budur perde arkasından haber Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber Haberi Yok Şu geceni durdursam, çekip de eteğinden; Soruversem: Haberin var mi öleceğinden? Hey Neye baksam aynı şey,neyi görsem aynı şey, Olan sensin hey gidi hakikat sultanı hey Hüner O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner, Azrail'e 'hoş geldin! ' diyebilmekte hüner Kader Kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı; Elindeyse beyazdan, gel de sıyır beyazı! Kalmadı Yıkılan sarayımdan tek bir nakış kalmadı; Dışa mıhlandı gözler, içe bakış kalmadı Kapı Kapı kapı,bu yolun son kapısı ölümse! Her kapıda ağlayıp,o kapıda gülümse Kolay Kolay mı Kaf dağını çevirmek dolay dolay? Var ol ey ulvî zorluk, yere bat sefil kolay! Koşu Hakikat değişiyor daha bitmeden cümle; Koşuyorum yetişmek için bütün gücümle Mantık Dağı tanıyan nasıl tanımaz uçurumu? Madem ki yükseliş var iniş olmaz olur mu? Müjdeler Olsun Öleceğiz müjdeler olsun müjdeler olsun Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun Namaz Namaz, sancıma ilaç, yanık yerime merhem ; Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem ! Ölçü Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim; Sana uymayan olcu, hayat olsa teperim! Rahmet Yaradan, rahmetini kahrından üstün saydı; Ne olurdu halimiz, gözyaşı olmasaydı? Sanat Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış; Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış Tebessüm Bu dünyada renk, nakış, lezzet, ne varsa küsüm Gözlerimde son marifet, Azrail'e tebessüm Yakınlık İnsan, yaklaştığınca yaklaştığından ayrı; Belli ki; yakınımız yoktur Allah'tan gayrı Düşmanıma Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın! Ebedi Taze Bir yer var ki, orada sayı üstü endaze; Ne solmak, ne yıpranmak, her şey ebedi taze Ecel Yetişir boğuştuğum gece gündüz ecelle; Allah Rahim ve Rahman, Allah Azze ve Celle Emanet Bir anlık emanetle ne türlü övünelim; Gel, rahmet kapısında ağlayıp dövünelim! Ezan ölürken aynı ahenk, sala sesinden sızan: Kulağıma doğduğum günde okunan ezan Günah Sana şah damarından daha da yakın Allah; Günah mı dedin; ondan uzağa düşmek günah islam Her fikir, her inanış, tek mevsimlik vesselam; Zaman ve mekan üstü biricik rejim, islam Müslüman Yüzü O yüz, her hattı tevhid kaleminden bir satır; O yüz ki, göz değince Allah'ı hatırlatır Sende insan ve toplum, sende temel ve bina; Ne getirdin, götürdün, bildirdinse amenna Necip Fazıl Kısakürek |
|