Zafere koşan Türk ordusu nasıl durduruldu? |
03-22-2009 | #1 |
delishhhh
|
Zafere koşan Türk ordusu nasıl durduruldu?Salacaklı Ali Fuat (Cebesoy), Mekteb-i Harbiye-i Şahane’den (Harp Okulu) sınıf arkadaşı Atatürk’ü anlatırken, ülkeyi yöneten ve gelecekte de yönetmeye talip olan iktidarların bugün bile ders almasını gerektiren ilginç ayrıntılara yer veriyor Aktaracağımız olay, Girit’e saldıran Yunanistan’ın gözünü İstanbul’a diktiği tarihlerde yaşanıyor Yıl 1897 Yunan orduları başkumandanı, “Bir aya kalmaz, İstanbul’un kapılarında oluruz” diyordu Azgınlaşan Yunan’a dersini vermek artık farz olmuştu Mareşal Ethem Paşa kumandasındaki Alasonya ordusu süratle takviye edilip sefere çıkarıldı * * * Bundan sonrasını Ali Fuat Cebesoy’dan dinleyelim “Mustafa Kemal, bu sırada Manastır Askeri İdadisi’nin ikinci sınıfında idi Seferberlik olduğu için delikanlılar davul zurna şenlikleri içinde ellerinde bayraklar olduğu halde cepheye gidiyorlardı Askerliğe çağırılmayanlardan gönüllü olanlar da çoktu Bunların arasında bıyıkları henüz terlememiş çocuklar bile vardı İdadi talebeleri, akın akın Manastır’dan geçen taburları seyrederlerken, içleri içlerine sığmıyordu Mustafa Kemal, gönüllü gitmek isteyenlerin başında idi Türlü sebepler bu isteğine engel oldu Savaş çok kısa sürmüştü Ethem Paşa kumandasındaki Alasonya Ordusu, Yunanlıları önüne katmış ilerliyor, şehir ve kasabaları işgal ediyordu 24 Nisanda Tırnova, ertesi günü Yenişehir zaptolundu Türk ordusu 5 Mayıs’ta Farsala’da kurulmuş olan Yunan savunma hattını parça parça etmiş ve parlak bir zafer kazanmıştı Yunanlılar son dayanma noktası olarak Dömeke’yi seçmişler ve burada toplanmışlardı 16 Mayıs’ta Türk - Yunan harbinin en büyük ve en önemli savaşı, Türk ordusunun Dömeke’ye taarruzu ile başladı Düşman buradan da sökülüp atılmıştı Prens Konstantin, selameti firarda aramış; gece karanlığından faydalanarak güç bela kaçabilmişti Yunan ordusunun ricatı bozgun halini almıştı 19 Mayıs’ta Forga Boğazı da işgal olunmuştu Termopil Geçidi Türk askerlerinin gözü önünde idi Artık Atina yolu açılmıştı Mukavemet imkanı kalmamıştı Zafer haberleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun her tarafında bayram sevinci yaratıyordu Manastır bayraklarla donatılmıştı Geceleri fener alayları yapılıyordu “Padişahım çok yaşa!” avazeleri göklere yükseliyordu Bu temenniye Mustafa Kemal de bütün samimiyeti ile katılmıştı Türk ordusu son ve kati darbeyi vurmak için hazırlanırken, İstanbul’dan mütareke emri geldi Türklerin ilk zaferleri üzerine Atina’da panik başlamıştı Savaş taraftarları sinmiş, Deliyani Kabinesi istifa zorunda kalmış, yerine geçen Rallis Hükümeti, Rusya’ya müracaat etmişti Çar İkinci Nikola, padişaha bir telgraf çekerek, kazandığı zaferlerin kan dökülmesine mani olacak bir mütareke ile taçlandırılmasını saygılı bir ifade ile rica etmişti Bunun üzerine Sultan Hamid, Ethem Paşa’ya muhasematın kesilmesi emrini vermişti Mütareke imzalandı Zafer kazanılmış, fakat nimetlerinden faydalanılamamıştı Zaman zaman bu olaya temas eden Mustafa Kemal, bize şunları söylemiştir: -Hocalarımız bize, bütün Yunanistan’ın işgalinin mümkün olduğunu söylemişlerdi Mütareke haberi gelince aydın fikirli okul zabitlerimiz, büyük teessür duydular Biz, onların yüzlerinden bunu anlıyorduk Fakat bir şey soramıyorduk Yalnız arkadaşım Nuri (Cumhuriyet Devrinde Milletvekili Nuri Conker) genç bir zabitin, böyle olmamalıydı yazık, çok yazık diyerek ağladığını anlattı Manastır sokaklarında yine şenlikler yapılıyor, yine “Padişahım çok yaşa!” avazeleri yükseliyordu Ben ilk defa bu temenniye katılmadım |
|