Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Makaleler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
altın, gümüş, sükût, söz

Ne Söz Gümüş Artık Ne Sükût Altın

Eski 12-19-2008   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Ne Söz Gümüş Artık Ne Sükût Altın




Modern toplumda yalan resmi olarak örgütleniyor Ders kitaplarından, çocuk zihinlerinden çıkıp bütün toplumu yayılıyor

Ders kitaplarındaki resmi yalanlar mutlaklaşıyor; yetişkinlerin, bütün toplumun doğmaları haline geliyor İşte o zaman hakikat toplum nazarında değerden düşüyor

HANNAH Arendt modern toplumda hakikat ve siyasetin uyuşmayan kavramlar haline geldiğine, ikisi arasında antagonistik bir ilişki bulunduğuna, siyasetçi ve demagogun eşanlamlı sözcüklere dönüştüğüne dikkat çekmişti

Gerçekten, siyasetin bir yönetim tekniği olarak görüldüğü, yönetenler ve yönetilenler ayrımının olduğu, katılım ve doğrulanlığın bulunmadığı her yerde ‘yalan’ bir yönetim aracı olarak beliriyor Aslında, aldatmak, ikiyüzlü davranmak hakikatten uzak durmak ve hakikati bastırmak iktidarın özünde var Modern zamanlarda iktidarın bu özellikleri daha belirginleşmiş bulunuyor

Modern toplumda hakikat perdeleniyor, değerden düşürülüyor Değerden düşürmede kitle iletişim araçları, medya en başta da yazılı basın hayli etkili oluyorlar Gabriel Tarde’ın da işaret ettiği gibi on altıncı yüzyılda matbaanın bulunuşuyla başlayan ve on sekizinci yüzyıl sonlarına uzanan bir süreç içinde gazetelerin, özellikle de Fransız devrimi öncesinde politik gazeteciliğin ortaya çıkışıyla kamu adı verdiğimiz politik topluluk doğmuştu

Kamu icad edildi

Bu politik deneyim topluluğunu karakterize eden özellikler tartışma, eylem ve hakikate erişme arzusuydu Söz konusu özelliklere bağlı olarak, yine Tarde’ın belirttiği gibi, kamu hoşgörüde bir ilerlemeyi temsil ediyor ve anılan nitelikleriyle alelade kalabalıktan farklılaşıyor, ayrılıyordu Bir zamanlar kamunun oluşmasına yadsınmaz katkıda bulunmuş olan basın şimdilerde onun silinmesi, yok olması için çalışıyor Halk ile hakikat arasında engel oluşturuyor Sonunda toplum hakikati aramaktan vazgeçiyor, hakikate itibar etmiyor

Modern toplumda yalan resmi olarak örgütleniyor, kurumlaşıyor Ders kitaplarından, çocuk zihinlerinden çıkıp bütün toplumu yayılıyor Ders kitaplarındaki resmi yalanlar mutlaklaşıyor; yetişkinlerin, bütün toplumun doğmaları haline geliyor, toplumu ele geçiriyor İşte o zaman hakikat toplum nazarında değerden düşüyor Toplum, tıpkı Platon’un mağarada yaşayan insanları gibi, hakikati öğrenme kaygısı taşımıyor, hakikate itibar etmiyor Hakikate itibar etmeyen toplum kamudan kalabalığa geri dönüyor; hakikatin yerine ikame edilen dogmalar, tabular etrafında toplanan bir kalabalık düzeyine iniyor İnsanlar görünmez, fark edilmez olmak için bu kalabalığa karışıyor, kalabalık içinde kendilerini güvende hissediyorlar Bunun için de öncelikle kendi düşüncelerinden vazgeçerek sahici bir varoluşun düşmanı olan ortak akla bağlanıyorlar Farklılıklarını kendi elleriyle siliyorlarDoğmaya dönüşen yalanlar konuşmayı, yüz yüze gelmeyi ve tartışmayı engelliyor; eleştiriye izin vermiyor İnsani bir temas biçimi ve aynı zamanda hakikati bulmanın en uygun yolu olan diyalog imkansızlaşıyor

Hakikat değerden düştü

Sonuçta insan, ayırt edici bir niteliğini, ‘söz söyleyen, söyleyecek sözü olan varlık’ olma niteliğini yitiriyor

Değerden düşen yalnızca hakikat mi? Modern toplumda hakikatin taşıyıcısı olan, bizleri bir zamanlar hakikate bağlayan söz de değer kaybetmiş bulunuyor

Söz artık hakikatin taşıyıcısı ve kurucusu olma işlevini yerine getirmiyor Söze itibar edilmeyen bir toplumda vaatler de anlam ifade etmiyor Jacques Ellul’un ‘sözün düşüşü’ ile anlatmak istediği budur aslında

Platon’u Gorgias’da diyalog ve retorik (hitabet) arasındaki antagonistik ilişkiyi işlemişti Hannah Arendt bu çatışmanın modern çağda da sürdüğünü anımsatır Gerçekten, günümüzde kalabalığı ikna etmede başvurulan retorik eşitler arası bir ilişki biçimi olan diyaloga egemen oluyor ve kişisel perspektifleri siliyor, bütünlük oluşturuyor Dahası, çoğu kez bu bütünleşmeyi öteki’ni, heterojen öğeleri işaret, ederek gerçekleştiriyor Böylelikle, bir ayıklama ve dıştalama mekanizmasının işleyişinde etkili oluyor

Otoritenin yitimi

Hannah Arendt modern toplumla ilgili bir başka can alıcı saptamada daha bulunmuş, modern dünyada otoriten varlığından söz edilemeyeceğini, otoritenin çöktüğünü, bunun yirminci yüzyılın başından itibaren siyasi bir bunalıma yol açtığını, liberal kurumlara güven duyulmadığını, totaliter yönetimleri amaçlayan siyasi hareketlerin ortaya çıktığını, geleceklerini belirleyemeyen insanların totaliterliği kabullendiklerini de belirtmişti

Modern toplumdaki otorite kaybında hakikatin değerden düşmüş olmasının büyük etkisi var

Şimdi soru şu: Şairler hakikatin değerini geri getirebilir, otorite boşluğunu doldurabilirler mi?

Arendt şairlerin insanlık durumuna dair sözü olduklarını vurgulamış; Rene Char’ın, W H Auden’ın şiirinde güçlü bir hakikat arzusu bulmuştu Şairlerin politik alanı etkileme gücüne sahip olduklarını, politik alanın gündelik hayatın ötesinde ve dolaşım döngüsünün dışında bulunan, araçsal bir dile izin vermeyen şiirsel sözle temellendirilebileceğini düşünüyordu

Şiir karanlık zamanlarda teselli vermenin ötesinde otorite de olabilirdi Burada söz konusu olan elbette, yasaya dayanmayan, kurumlaşmamış bir otoritedir

Kısacası, Arendt şiirin hakikati taşıma gücüne güveniyordu Neden olmasın? Her güçlü şair aynı zamanda bir etikçi değil midir? Bu coğrafyanın en sivil, en pervasız, en ödünsüz şairi Ece Ayhan bir etikçi olduğunu ısrarla söylemez miydi?

HALİL TURHANLI*

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.