Derin Mavi |
11-17-2008 | #1 |
KRDNZ
|
Derin MaviEndonezya'nın doğu ucunda biyolojik çeşitliliğiyle dikkatleri üzerine çeken mercan resiflerini koruma çabaları son hızla ilerliyor Altı yıl önce Raja Ampat Adaları'nı çevreleyen sularda araştırma yapan bilim insanlarının elde ettiği sonuçlar, bu adaların korunması için uluslararası çapta alarm verilmesini sağladı Yalnızca takımada resiflerinin zenginliği belgelenmemiş, aynı zamanda bu suların kapsadığı alan paralelinde dünyada en büyük mercan resifi çeşitliliğini barındıran bir bölge olduğu da ortaya çıkmıştı Yapılan ilk keşif turu dahi -dokuzu yeni keşfedilmiş- 450 tür resif oluşturan mercan varlığını ortaya koymuştu (Buna karşılık, Karayipler'in tamamındaki tür sayısı 70'in altında) Dünya genelinde resiflerin pek çoğunun tahrip edilmiş durumda olması veya felaket boyutunda azalması, bu hazineyi koruma altına alma çalışmalarına hız verilmesine neden olduAşağıda yatan bolluğu fark eden ilk dalgıçlardan biri olan kişi bir uzman değil, Max Ammer adında, maceracı ruha sahip bir adamdı Ammer, üzerinde çok az sayıda insan barındıran Raja Ampat Adaları'na 1990 yılında, İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma terk edilmiş cipleri ve batık uçakları aramak üzere, Hollanda'dan gelmişti Mercanlar nedeniyle burada kalan Max, küçük Kri Adası'nda iki ekolojik tatil köyü yarattı 1998'de, tanınmış Avustralyalı balıkbilimci Gerry Allen'a birkaç dalışta rehberlik etti Gerry, bir sualtı araştırması yapılması için Uluslararası Çevre Koruma Örgütü'ne (CI) başvurdu Gerek bölgenin gözlerden ırak konumu, gerekse Endonezya'daki siyasi karmaşa bu suların sistematik olarak araştırılabilmesini güçleştirmiş olsa da Gerry, 2001 yılında CI tarafından Raja Ampat'ta hızlı değerlendirme çalışması için bir araya getirilen uzmanlar arasında yerini aldı Gerry'nin sezgileri doğru çıkmıştı Araştırma, Raja'da insanı hayrete düşürecek kadar çok balık türü olduğunu ortaya koymuştu ve Gerry, sayılan 970 türün 283'ünü tek dalışta sayarak rekor kırmıştı CI ile Doğa Koruma Örgütü'nün koordinasyonunda düzenlenen izleme çalışmalarında Raja'daki balık, mercan ve diğer deniz canlılarının tür sayısı daha da artmış ve deniz biyolojisi için bir vaha olan bölgenin mercan resifleri açısından gerçek bir hazine niteliği taşıdığı doğrulanmış oldu Sıradışı bir vaha burası Resiflerin verimliliğinde kilit rol oynayan planktonik organizmalarla yüklü sular genelde bulanık; sanki bir çamaşır makinesinin içine dalıyormuşsunuz gibi güçlü akıntılarla çalkalanıyor ve canlı çeşitliliği, Jackson Pollock'ın fırçasından çıkmışçasına baş döndürücü Fotoğraf : David Doubilet Bir altın üçgen balığı sürüsü, masa mercanının gölgesi altına sığınmış Fotoğraf : David Doubilet Cangıllarla dolu karstik adalar, Raja Ampat'ın en kuzey ucundaki büyülü Wayag labirentini (üstte) oluşturuyor Bu coğrafya, takımadanın küçük bir modeli gibi Fotoğraf : David Doubilet Akşamın ilk saatlerinde balıkçılar sandallarını isimsiz bir mercan adasının üzerinde sallanan ağaçlara bağlıyor Bulut gibi bir balık sürüsünün arasında kalan Doubilet, "Bu, Raja Ampat'ın gerçek görüntüsü" diyor Fotoğraf : Jennifer Hayes Boyu beş santimden kısa ve neredeyse şeffaf olan bir üçyüzgeç, mavi poliplerle bezeli bir taş mercanda mola vermiş Fotoğraf : David Doubilet Tırnak boyundaki porselen yengeci (sağda), bir yumuşak mercanın bantları arasında kamufle olmuş Bu bantlar, suyla şişirdiği gövdesini destekleyen kalsiyum karbonat parçacıkları Fotoğraf : David Doubilet Dampier Boğazı'nın güçlü akıntılarında süzülüp daireler çizerken gün ışığına yakalanan bu şeytan balıkları, üç metreyi aşan kanat açıklığıyla sıcak hava kütlelerinde kendilerini bırakıp uçan kondorları andırıyor Şeytan balıkları plankton dolu bu bulanık çorbada filtreleme yöntemiyle beslenirken, sarı şeritli tral balıkları kendilerini devlerin arasında korumaya alıyor Fotoğraf : David Doubilet Deniz sümüklüböceğinin derisi, imparator karidesi için bir ziyafet sofrası İki buçuk santimlik bu kabuklu, bir el büyüklüğündeki sümüklüböceğin üstünde biriken plankton, çürümüş bitki ve hayvan döküntülerini yiyerek onu temizler Fotoğraf : David Doubilet Yalnız bir barakuda, mavikuyruklu tekboynuz balığı sürüsüne karışmış Bu balıklar yüzlerce bireylik sürüler halinde toplanır, resif yamaçlarının kenar derinliklerindeki akıntıları izlerler Fotoğraf : Jennifer Hayes Çizgili gargur, yirmi metre aşağıdaki bir resifin alt kısmında iri bir mercan ağacından çevreyi izliyor Küçük sürüdeki balıklar sık sık yer değiştirse de, dalların sağladığı güvenli alandan hiç ayrılmıyor Fotoğraf : David Doubilet Misool Adası yakınlarında bir grup Toxotes jaculatrix aynaya benzer yüzeyin altında, mangrovların derinliklerinde devriye geziyor Avları, suya sarkmış mangrov dallarına konan sinekler Bu balıklar avlarını ağızlarıyla su püskürterek suya düşürüyor Yaklaşık bir insan eli büyüklüğünde olan balığın sırtındaki yassı yüzgeci yüzerken fark edilmesini olanaksız kılıyor Fotoğraf : David Doubilet Büyüklüğü ancak küçük tırnağınız kadar olan Denise pigme denizatı için hayatta kalmanın en iyi yolu, taklit etmek Üzerindeki beyaz kabartılar, ev bildiği mercanın poliplerini taklit ediyor Fotoğraf : David Doubilet Yakın bir dönemde yapılan bir keşif olan bu pigme denizatının boyu sadece 14 millimetre Tür daha tam anlamıyla tanımlanamasa da Pontoh'un pigme denizaltı olarak biliniyor David Doubilet, algin arasında kaçışıp duran denizatını görüntüleme konusunda, "Bir kelebeği tankla izlemeye benziyordu," diyor Fotoğraf : David Doubilet Gelgitle salınan, 4,5 metre boyundaki mercanlar Kri Adası resifinin bu bölümünde bir sığınak oluşturuyor Altın üçgen balığı sürüleri, denizyelpazeleri ve yumuşak mercanlar arasında geziniyor Soldaki gibi daha büyük balıklar ise kalabalığın arasına girip çıkıyor Fotoğraf : David Doubilet Yürüyen köpekbalığı: 60 santimetrelik apolet köpekbalığı (üstte), Fakfak yakınlarında kaslı yüzgeçleriyle yol alıyor Burada keşfedilen iki yeni apolet türünden biri olan ve genelde yürüyüşe çıkıp mercanların arasında kabuklu, salyangoz ve küçük balıkları avlayan bu tür, ürktüğünde yüzüyor Fotoğraf : David Doubilet Püsküllü wobbegong köpekbalığı, belki de İkinci Dünya Savaşı'ndan kalmış bir petrol varilinde gizlenmiş Genelde okyanus tabanında kendini kamufle eden, dağınık bir kilimi andıran ve pusu kuran bu yırtıcıya kilim köpekbalığı da deniyor Fotoğraf : David Doubilet Fotoğrafçı, Fakfak yakınlarında yaklaşık 20 metre derinlikteki bir yarığa ışık tuttuğunda karşısına bu kurbağa balığı çıktı Fotoğraf : David Doubilet Resif, Waigeo ve Gam adalarının arasındaki yılankavi geçitte yağmur ormanıyla buluşuyor Yüzeyin üç metre altında denizyelpazeleri, yukarıdaki ormanın dağıttığı ışığın keyfini sürüyor Fotoğraf : David Doubilet Gam Adası açıklarına karanlık çökerken, denizanaları yükselişe geçiyor Flaşla aydınlatılan yarışeffaf gövdeleri parlıyor Yaklaşık 25 santimetre çapındaki denizanalarının binlercesi, canlı bir denizin parlak kalp atışları gibi bir görünüme bürüdükleri bu korunaklı koyda yaşıyor
|
|