"U" Harfiyle Başlayan Deyimler |
06-05-2008 | #1 |
[KAPLAN]
|
"U" Harfiyle Başlayan Deyimler"U" Harfiyle Başlayan Deyimler Ucu dokunmak: Bir işten biri zarar görür olmak, söylenen bir söz birine zarar vermek"O çubuğu kıracağım fakat ucu sana dokunacak diye kıramıyorum" Ucunu kaçırmak: Çıkmaza girmek, denetimi elinden kaçırmak"İşin ucunu kaçırdın, oldu mu ya?" Ucu ortası belli olmamak: Bir işe, söze nereden başlanacağı kestirilememek Ucunda bir şey olmak: Bir şeyde gizli bir amaç bulunmak"Bu davranışının ucunda bir şey var ama anlayamadım" Ucu ucuna: Ancak yetişecek kadar"İp ucu ucuna geldi" Ucuz atlatmak: Güç ve tehlikeli durumdan az bir zararla sıyrılmak"Ucuz atlattık, az kalsın uçuruma yuvarlanacaktık" Uçan kuşa borcu (borçlu) olmak: Pek çok kişiye borçlu olmak"Babanın uçan kuşa borcu varmış diyorlar, doğru mu?" Uçan kuştan medet ummak: Pek sıkıntıda bulunup, bu sıkıntıdan kurtulmak için her türlü çareye, olmadık yerlere başvurmak, yardım istemek BilgicikCom, Türkçe, Edebiyat, Roman Özetleri, Duvar Yazıları, Atasözleri, Hızlı Okuma, Özlü Sözler, Türk Uçsuz bucaksız: Çok geniş"Uçsuz bucaksız kırlarda dolaşmak istiyordum" Uçkuruna sağlam: Namuslu, iffetine bağlı Uç vermek: 1 Baş vermek (çıban) 2 Bitmek, sürmek (bitki) 3 Gelişme, büyüme başlangıcı göstermek 4 Bilinmeyeni açıklığa kavuşturucu belirtiler ortaya çıkmak"İlk bahar geldi, dallar uç vermeye başladı" Ulu orta söz söylemek: Bir şeyin aslını bilmeden, düşünüp tartmadan, çekinmeden, açıktan açığa konuşmak"Birden ayağa kalkıp ulu orta söz söylemeye başladı" Uma uma döndük muma: Umut edilen, beklenilen şeyler gerçekleşmeyince hayal kırıklığına uğrayan, kötü durumlara düşen, zayıflayıp gücünü yitiren insanlar için söylenir Umurunda olmamak: Aldırış etmemek, önem vermemek Ununu elemiş, eleğini asmış: Hayatta yapmak istediklerini yapmış, geri kalan ömrü süresince artık yapacak önemli bir işi kalmamış kimseler için söylenir Utancından yere geçmek: Çok utanmak, kimsenin yüzüne bakamayıp sanki saklanacak yer aramak"Çok mahçup olmuştu, utancından yere geçmek üzereydi" Uyku bastırmak: Aşırı derecede uykusu gelmek, uyuma isteği duymak"Yemekten sonra bir uyku bastırır, kafamı kaldıramazdım" Uyku çekmek: Rahat ve huzurlu bir şekilde çok uyumak"Eve gidip şöyle bir uyku çekeceğim" Uyku gözünden akmak: Çok uykusu gelmek, göz kapakları kapanmak"İki gündür yoldaydık, hemen hemen hiç uyumamıştık, uyku gözlerimizden akıyordu" Uykusu kaçmak: 1 Uyuması gerekirken herhangi bir sebepten ötürü uyuyamamak 2 Bir sorun yüzünden kaygılanmak, endişe duymak"Uykusu kaçmış, yatakta bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu" Uykusunu almak: Gerektiği kadar uyumuş olmak"Epeydir yatıyorsun, uykunu almış olmalısın" Uyku tulumu: 1 Uykuyu çok seven kimse, çok uyuyan 2 İçine girilerek yatılan tulum biçimindeki yatak"Uyku tulumu sen de, çabuk kalk!" Uykuya dalmak: Rahat ve derin bir şekilde uyumak Uyur uyanık: Yarı uykulu"Uyur uyanık ayakta nöbet tutmaya çalışıyordu" Uzağı (ileriyi) görmek: Gelecekte ne olacağını sezmek, kestirmek"Dedem uzağı gören bir adamdı" Uzaktan uzağa: 1 İlgisi pek az olan 2 Çok uzaktan"Uzaktan uzağa selâmlaşıyorduk işte" Uzun boylu: 1 Boyu uzun olan 2 Uzun süre 3 Derinlemesine, ayrıntılarıyla"Meselenin üzerinde öyle uzun boylu durmadık" Uzun etmek: 1 Nazlanmak, sözünde direnmek 2 Sözü uzatmak, tartışmayı sürdürmek 3 Aşırı gitmek"Haydi uzun etme de gel benimle!" Uzun hikâye: Pek çok ayrıntıları bulanan, anlatması uzun sürecek, anlatılmadan da anlaşılamayacak olan olay ya da konu Uzun lafın (sözün) kısası: Özetle, kısaca, sözü uzatmayarak"Uzun lafın kısası, yazar gerçekçi olmalıdır" Uzun uzadıya: Çok ayrıntılı olarak, en ince noktalarına inerek"Meseleyi uzun uzadıya inceledik" |
|