İsimsiz Kaldık... |
03-11-2008 | #1 |
gülgüzeli
|
İsimsiz Kaldık...Üstü başı dökülen zamana (T)aşınmalar yüzyılındayız *** Eskiden "eskiyen eşya"lar, "eskiyen ev"ler olurdu /olurmuş Şimdi daha eşya ile tanışmadan yollarımız ayrılıyor Evlerimizin adresini öğrenemeden başka evlere taşınıyoruz *** "Taşınmalar" yüzyılındayız *** Eşyalarla, evlerle tanışmıyoruz da kendimizle, insanlarla zamanla aramız çok mu iyi! İnsanın hatırının olmadığı, sorulmadığı yerde eşyaların sözü mü olur? *** Bir çöküş, bir veda, belki de yepyeniliklerle tanışmalara geldik Huysuz çocuklara döndükoyuncaklarını beğenmeyen *** Hem savurup hem savrulduğumuz bu isimsizlikte sık sık yanlış adreslere düşüyoruz, düşürülüyoruz Adreslerin, kavramların, bakışların, nakışların ne anlattığını kim biliyor? *** Konuşan sadece paraysa orada konuşulmaz ki Mal mülk değer olmuşsa bir yerde; esaret, hürriyet diye biliniyorsa; akşamlar sabaha, uzaklar yakına karışmışsa, bir evden ötekine yüzyıllar varsa *** İçimize dönüşü de yanlış anladık Kapandık kaldık dar dünyamıza, mağaramıza Gün ışığından, merhabadan, nasılsından korkar olduk Kimseler bizden bir şey istemesin, kimselerle ekmeğimizi paylaşmayalım, sessizce yaşayıp gidelim! Yaşamak bu muydu! *** Ağır bir zamana düştük Zaman, çağ, mesafeler, madde sırtımıza bindi, kalbimize girdi Kımıldayamaz, nefes alamaz olduk Aklımın köşesinden geçmezdi hal hatır soran evlerin köşeciğine çekileceği Aklımın köşesinden geçmezdi bir selamın bunca aranır olacağı *** Ağır, sağır, mutantan, keşmekeş, çilekeş, serkeş zamanların misafiri olduk Zahmet rahmet dengesi mi desek? Zahmetin bolluğu sonsuz rahmetin kapısını aralar diye ümit ediyoruz alıntı
__________________
|
|