Oguz Atay Hakkında Yardım |
11-24-2006 | #1 |
Thyen
|
Oguz Atay Hakkında Yardımarkadaşlar Oguz atay hakkında bilgi lazım kitap özetleri yorumları düşünceleri nelerden etkilendikleri hayatı siyasi görüşleri gibi şeyler bu arada kitapları: Tutunamayanlar Tehlikeli Oyunlar Oyunlarla Yaşayanlar Korkuyu Beklerken Bir Bilim Adamının Romanı Günlük Eylembilim |
11-24-2006 | #2 |
mate
|
ben birkaç bişey buldum birass karışık ama umarım yardımcı olur HAYATI 1_ Oguz Atay Oguz Atay , 1934'te Inebolu'da dogdu Ankara Maarif Kolejini , ITU Insaat Fakultesi'ni bitirdi1960'ta IDMMA Insaat Bolumu'nde ogretim uyesi olarak calismaya basladiTutunamayanlar'in yayimlanmasinin (1971-1972) ardindan, onemli bir tartismanin odaginda yer aldiTRT 1970 Roman odulu'nu kazanan Tutunamayanlar'i kisa bir sure sonra,1973 yilinda Tehlikeli Oyunlar adli ikinci romani izlediHikayelerini Korkuyu Beklerken basligi adi altinda topladi1911-1967 arasinda yasamis hocasi ProfMustafa Inan'in hayatini romanlastirarak Bir Bilim Adaminin Romani'ni yazdi Oyunlarla Yasayanlar adli tiyatro esri Devlet Tiyatrolari'nda sahnelendiAtay 13 Aralik 1977'de, buyuk projesi "Turkiye'nin Ruhu"nu yazamadan hayata gozlerini yumdu TUTUNAMAYANLAR UZERINE Soguk bir Ankara kisinin can sikici aksaminda ne yapacagim bilmemenin vermis oldugu sikintiyla kutuphanemdeki kitaplara bakiyordum Kitaplara elimi suruyor kokluyor ve can sikintimi gidermeye calisirken daha once gormedigim visne curugu renginde bir kitaba rastladim Kitabi elime alip baktiginda bir hayli kalin oldugunu ve simdi baslasam bile tatilin bitimine kadar bitiremiyecegim icin onsozunu okumakla yetindim Kitabin adinin bolunmus olmasi hosuma gitmemisti ama onsozden sonra icerigini merak ediyordum Bu oylesine bir merakti ki ruyamda bu kitabi okuyor ve bitirmis oluyordum Tatilin sonunda trenle Istanbul'a giderken en cok sevdigim seyi yapacaktim Kitap okuyacaktim Tutunamayanlar'la ve Oguz Atay'la tanismak aslinda bir tesaduften baska bir sey degildi Okudukca okuyor, daha once icinde bulundugum yada tanik oldugum olaylarin kitapta olmasi beni daha cok bagliyordu Tutunmayanlar'a Oguz Atay'in yazim sekli daha once okudugum kitaplardakine hic benzemiyordu Tutunamayanlari bitirdigim zaman bir sure onun etkisiyle yasadim Bazen Selim Isik gibi olaylari degerlendirirken, Turgut Ozben gibi pesine dusunuyordum Zaman zaman kendimi asagilarken dunyaya da satasmadan edemiyordum Orhan Pamuk'un Yeni Hayati "bir gun bir kitap okudum ve tum hayatim degisti" diye basliyordu O kitaptan sonra hayatim degismemisti ve kitaplarin insanlarin hayatini degistirebileceklerine inanmiyordum Ta ki Tutunamayanlar'i bitirdigim gune kadar Bu kitabi arkadaslarima okutmak zorunlulugu hissetmistim ve her firsatta Oguz Atay'la tanismanin zorunlugundan bahsediyordum Bir kac kisi bu mutluluga eristi Simdi onlar da Selim Isik ve Turgut Ozben'in temsil ettigi insanlari taniyor ve kendilerine "disconnectuserectus" diyorlar Merak ediyorsaniz Oguz Atay'in bir sozuyle bitiyorum: "BEN BURDAYIM SEVGILI OKUR, SEN NERDESIN ACABA ?" "Garip Yaratiklar ansiklopedisinden; Tutunamayan(Disconnectus Erectus): Beceriksiz ve korkak bir hayvandirInsan boyunda olanlari bile vardirYalniz penceleri ve ozellikle tirnaklari cok zayiftir Dik arazide, yokus yukari hic tutunamaz Yokus asagi, kayarak iner(Bu arada sik sik duser)Tuyleri yok denecek kadar azdirGozleri cok buyuk olmakla birlikte, gorme duygusu zayiftirBu nedenle tehlikeyi uzaktan goremez Erkekleri, yalniz biralildigi zaman acikli sesler cikarirlar Disilerini de ayni sesle cagirirlar Genellikle baska hayvanlarin yuvalarinda(onlar dayabildikleri surece) barinirlarYa da terkedilmis yuvalarda yasarlar Belirli bir aile duzenleri yokturDogumdan sonra ana, baba ve yavrulari ayri yerlere giderlerToplu olarak yasamayi da bilmezler ve dis tehlikelere karsi birlestikleri gorulmemistir Belirli beslenme duzenleri de yokturBaska hayvanlarla birlikte yasarken onlarin getirdikleri yiyeceklerle gecinirlerKandi baslarina kaldiklari zaman genellikle yemek yemegi unuturlar Butun huylari taklit esasina dayandigi icin, baska hayvanlarin yemek yedigini gormezlerse, aciktiklarini anlamazlar(Bu sirada cok zayif dustukleri icin avlanmalari tavsiye edilmez) Icguduleri tam gelismemistir Kendilerini korumayi bilmezlerFakat - gene taklitcilikleri nedeniyle- baska hayvanlarin dovusmesine ozenerek kavgaya girdikleri olurSimdiye kadar hicbir tutunamayanin bir kavgada baska bir hayvani yendigi gorulmemistirBunula birlikte hafizalari da zayif oldugu icin, sik sik kavga ettikleri, bazi tabiat bilginlerince gozlenmistir(Ayni bilginler, kavgaci tutunamayanlarin sayisinin gittikce azaldigini soylemektedirler) Din kitaplari, bu hayvanlari yemegi yasaklamissa da , gizli olarak avlanmakta ve etlerikacak olarak satilmaktadir Tutunamayanlari avlamak cok kolaydir Anlayisli bakislarla suzerseniz, hemen yaklasirlar size Ondan sonra tutup oldurmek isten bile degildirInsanlara zarali bazi mikroplar tasidiklari tespit edildiginden, Belediye Saglik Mudurlugu de tutunamayan kesimini yasak etmistir Yemekten sonra insanlarda gorulen durgunluk, hafif sikinti, sebebi bilinmeyen vicdan azabi ve hic yoktan kendini suclama gibi duygulara sebep olduklari, hekimlerce ileri surulmektedirFakat ayni hekimler, tutunamayanlarin bu mikroplari, kasaplik hayvalara da bulastirdiklarini ve bu sikintidan kurtulmanin ancak et yemekten vazgecmekle saglanabilecegini soylemektedirler Hayvan terbiyecileri de tutunamayanlarla uzun sure ugrasmis ve bunlari sirklerde calistirmak istemislerdirFakat bu hayvanlarin, beceriksizlikleri nedeniyle hicbir huner ogrenemediklerini gorunce vazgecmislerdir Ayrica birkac sirkte halkin karsisina cikartilan tutunamayanlar, onlari guldurmek yerine mahzun etmislerdir(Halk giselere saldirarak parasini geri istemistir) Filden sonra, din duygusu en kuvvetli olan hayvan olarak bilinirOldukten sonra cennete gidecegi bazi yazarlarca ileri surulmektedirFakat toplu, ya da tek gittikleri her yerde hadise cikardiklari icin, bunun pek mumkun olmayacagi sanilmaktadir Baslari daima one egik gezindikleri icin, cesitli engellere takilirlar ve her taraflari yara bere icinde kalir Onlari bu durumda goren bazi yufka yurekli insanlar, tutunamayanlari ev hayvani olarak beslemeyi de denemislerdirFakat insanlar arasinda barinmalari -ev duzenine uymamalari nedeniyle- cok zor olmaktadir Beklenmedik zamanlarda sahiplerine saldirmakta ve evden kovulunca da bir turlu gitmeyi bilmemektedirler Evin kapisinda gunlerce , acikli sesleriyle bagirarak ev sahibini canindan bezdirmektedirler (Bir keresinde, ev sahibi dayanamayip kacmissa da , tutunamayan, sahibini kovalayarak, gittigi yerde de ona rahat vermemistir) Sehirlere yakin yerlerde yasadiklari icin, onlari sehrin icinde , citle cevrili ve yalniz tutunamayanlara mahsus bir parkta oturarak, sayilarinin azalmasini onlemeyi dusunmenin zamani artik gelmistir" Oguz Atay-Tutunamayanlar Tutunamayanlardan Bir Bolum cikarlarini dusunmeyenler unutulacaktir her olayda bir kenara cekilenler gercekten de bir kenarda kalacaklardir yaptiklari islerin gizli kalmasini isteyenler , bunda basariya ulasacaklardir Kimse, onlarin varligiyla tedirgin olmayacaktir bir gun oldukleri zaman, arkalarinda kucuk bir iz, bir ani, bir gozyasi, bir eser birakmadan yok olacaklardir Gazetedki olum ilani bile, yedinci sayfada bir kenarda kalacak, kimsenin gozune carpmayacaktir hayattan cikari olmayanlarin, olumden de cikari olmayacaktir olum bile onlarin adlarini duyurmaya yetmeyecektir Herkesin mezarinda guller ve menekseler buyurken, onlarin mezarlarini otlar buruyecektir mezarlari bir kenarda kalmasa bile, buyuk ve muhtesem anitlarin arasina sikisip kaybolacaktir cennetteki muhallebicide de garson onlarla ilgilenmeyecektir agiz tadiyla bir keskul yiyemeden masadan kalkacaklardir hayattan cikari olmayanlarin hayati , cikmaza suruklenecektir kendini begenmisligin cezasini daha bu dunyadan cekmeye baslayacaklardir sikintilarini kimseyle paylasmasini bilmedikleri icin, yalniz baslarina istirap cekeceklerdir duygu alisverisinden nasipler olmayacaktir duygusuz, hareketsiz, tatsiz bir hayat yasadiklari sanilacaktir cektikleri acilarla, yuzlerinin burusmasina, saclarinin beyazlasmasina izin verilmeyecektir guldukleri zaman sevincli, agladiklari zaman kederli olduklari sanilacaktir hayattan cikarlari olmadigi da asla kabul edilmeyecektir boyle bir yanlisliga dusulmeyecektir aslinda, hayattan cikarlari oldugu ispat edilecektir, cikarlarini korumak icin canlari ciktigi halde, bunu beceremedikleri icin, cikarlariyokmusdabirseybeklemiyormuscasinagillerde n gorundukleri yuzlerine vurulacaktir Onlar da bu saldirilara bir karsilik bulamayacaklardir kendilerini yokladiklari zaman, butun ileri surulenlerin gercek oldugunu, hayatlarini bos yere harcadiklarini, ne yazik ki artik cok gec kaldiklarini onlar da acik ve secik olarak goreceklerdir iste o anda dahi, delice bir harekette bulunmalarina, anlamsiz bir hayati anlamli bir sekilde bitirmelerine goz yumulmayacaktir kendilerini olduremeyeceklerdir onlara anlatilacaktir ki, boyle bir davranis butun yasamlariyla celiski icindedir, gercekle ilgisi yoktur: kendilerini oldururlerse, onlar hakkinda varilan isabetli yargilari curutmek icin gene bos bir caba gostermis olurlar bu hicbir seyi degistirmez onlar, bu rezillige de katlanarak surunmeye devam edeceklerdir hayatlariyla yanlis olanlarin olumleriyle dogru olmalarina imkan var midir? hayattan cikari olmamak, hem tanrinin hem de insanlarin gozlerinde affedilmez bir suctur; gelisip yayilmamasi icin gerekli her turlu tedbir alinacaktir butun tarih, butun iktisat, butun sosyoloji, butun psikoloji, kisaca butun lojiler, hayatin cikarciliga dayandigini gostermek icin yirtinacaklardir, yirtinmalidirlar "Ben cikarima bakarim" diyeceksiniz, bunun icin "babami bile tanimam" diyeceksiniz kimseyi tanimayacaksiniz; hele hayattan cikari olmayanlari hic! Oguz Atay - Tutunamayanlar Sarkilar - Oguz Atay DUN, BUGUN, YARIN When I was a little child , Bir yokluktu Ankara Apres moi dull and wild Town ne oldu, que sera? ITHAF ve MUKADDIME King Soloman Speare'di adinin Incilcesi Suleyman Kargi dosttur Turkceye tercumesi Hamlet icin Horatio neyse oyleydi bana Kibris dolaylarindan gocmus anavatana Yikik bir sur ustune buyuk, cesur ve magrur Saplanmis bayrak gibi Ankara'da oturur Selim Isik tek ve Turk Ve duygulu, amansiz Sabirsiz ve olumsuz, yasantida cansiz Sanilirdi; gercekti, hayir gercek degildi Tutunamayanlarin tarihine egildi Kelime ve yalnizlik hayatin tadi tuzu Kucaklamak isterdi olumu ve sonsuzu BIRINCI SARKI Dokuz yuz otuz alti Tarih dusuldu Nicin? Dogumu onemlidir - yani kendisi icin Burusuk yuzler, bezler arasinda bir canli Baspamagini emdi (yikanmamis ve kanli) Cahildi, ne bilsin libidonun adini Duymustu belki belki askin kokusunu, tadini Sonradan uzun olan yumuk parmaklarinda Ilk resminde beyazdi kundagi gibi yuzu Bir tasra konaginda yasadi ilk gunduzu Buyukanne, Osmanli sabriyla agir agir Saliyor besigini Dede bunak ve sagir Gelin urkek ve saskin, dede doksani askin, Gozlerinde kalmamis hicbiri askin Ne zaman yemegini yedigini bilmiyor gordugu karisi mi gelini mi bilmiyor Asirlik ayaklari, evde bir hastalikti Geceleri dolasan Dalgin karni acikti; Kalkti yer yatagindan, iki ayakli huzun Selim'in besigine ugradi, beyaz tulun Altinda yatan teni oksadi Titrek elin Tuttugu son canliydi Snaki, " Mutfaga gelin!" Diyen bir sese dogru yonelirken, bir agri Saplandi Olu buldu onu sabah ruzgari Ilk ruzgarin teriyle (bilincin esiginde) Islanarak uyandi; kivrandi besiginde Kundagiyla buyuk ve beyaz bir elma kurdu Esirlik turkusunu butun eve duyurdu Baba genis yatakta dondu; yorgani kapti; Anne, meme vermenin sancisiyla harapti Ilk ve son kocasinin, " Cocuga bak Muzeyyen!" Miriltisiyla kalkti kadin kokan yerinden Corridos adasinda Permanlar arasinda Elinde kendi gibi kuru bir barracinda Tutarak,i on ikinci derece bir denklemi Kaygisiz cozmesiyle, Ferrania Sandolem'i Indirerek tahtindan kadin saltanatina Son veren Panton Hipyos ya da once atina Sonra kadina tapan Hun gibi Numan Isik (oysa ilk yillarinda anneme nasil asik) Uykulu gogusleri-kim bilir ne kadar tazeydi IIpek geceliginin icinde sert ve diri (mektuplarinda Numan Bey, askini esli Turkce -evlenmeden elbette- anlatirmis anneme) Kayarken karanlikta, dede bir tas yigini Gibi, genc lohusanin acitti ayagini Aci bir ciglik kesti Selimin nefesini Belki o anda duydu korkunun ilk sesini Evin arka bahcesi otlar ve tahta perde Anilar basladi mi? Pasli bir kilim yerde, koruyor dis dunyadan Ilk bocekler elinden Kayip geciyor Nine dusmuyor dilinden Belirsiz anlamlarla uuytan ninnileri Hu diyen dervisleri urkunc ecinnileri Dandini ve dasdana, kov bostanci danayi Yemesin lahanayi, yemesin lahanayi Bir yasinda kizamik, iki yasinda sitma, Yakaladi Selim'i Yavtum terleme kosma! Terli bir uyanistan sonra tam uc yasinda Disti yataga baygin Aglayarak basinda Kuran okur annesi; bir acilsa gozlerin Ne diyorsun Allahim duyulmuyor sozlerin Baba mirildaniyor; Selim Isik, guzel sey! Agliyor gurultuyle; hey rahmetli Numan Bey! Kasabanin tek doktoru topal Muvakkar Muvakkar'in tek gozu birazcik sehla bakar "Topal doktor kalksana, lambalari yaksana, Selim elden gidiyor, caresine baksana" Muvakkar'in gozuvarmis derler annemde Babama severek varmis derler annem de O zaman kac senesi; tip bildiginiz gibi Butun umut Allahtan; hep bildiginiz gibi "Zaturreé Geceyi atlatirsa umit var Kisin olsa giderdi" (disarida islak bahar) Birden gozunu acti: karanlik pencereler, Yagmur izleri Selim, "Ataturk'u gordum,"der Tasrada yetisirken ogrendigi tek dildi Turkce, cahil Selim'in Bu kadar diyebildi Oysa bilseydi (canim) biraz da Fransizca "Voila Ataturk maman" derdi muhakkak orda Az gelismis babanin az gelismis tek oglu , Simdi hatirladimda gozlerim doldu Donuk aydinliginda idare lambasinin, Uzerine egilen golgenin (babasinin) Varligindan habersiz, soluk bir ates gibi Kucucuk yataginda Bir aydinlik belirdi: "Iste gunes doguyor Kurtuldu, yasayacak!" Yamali bir yildizdi ilerde isiyacak Izin ver Selim biraz, Hegel, Fichte diyelim, Felsefeyle iliskin bir de ekmek yiyelim Boyle byurdu Kargi, thus spake King Solomon Yerindedir bu yargi, evet hakli Platon, Felsefeyi seviniz, fakat koparmayiniz Demekle ozetliyor: bu dunyada yalniziz Ozur dilerim senden bu sutunda acikca, Cocukluk gunlerimde kapilmistim cocukca Kelimenin anlami: sevmek demek Yunanca Filo Sofyayi sevmek oluyor Filosofya Hatirlarsin pasajda Lefter'in meyhanesi, Servis yapar, sarki soyler; biraz kisikti sesi, "O Sofya mu, Sofya mu Sensiz icmek olur mu?" Kir sacli laternaci biraz mahsun dururdu, 'In nino veritas' Ders sofistlerden Duzikos, Tarih felsefesinde, 'Armoniko Muzikos' "Gene sapittin Selim Seni kim durduracak?" Soylemistim Suleyman: ben baslamazsam ancak Durdurulabilirim Ayrica fakir dilim Bagli hece vezniyle, tas kesildi sag elim Hecenin carmihina civilenmis ellerim Kafiye tanrisina kurban oldum Efendim? "bir sarkinin sonuna kadar sabredemedin" Bundan kaybediyorum, boyle oldugum icin Ne olur tutma artik beni hece vezniyle Allahin, senin ve tum sevenlerin izniyle Cozulsun zincirlerim, tutulan kol calissin Bir espri ugruna harcatmayin, alissin Selim Isik insana Soylesin sarkisini Kesintisiz, acemi Ey olu ruh! kiyam et! Begendin mi Suleyman?"Begenmedim devam et" IKINCI SARKI Orta Asya'daki pembe elipsin icinden Cikan kirmizi oklara binerek, Bozkurtlar (kanatli) Cin'den Nasil ucmuslarsa Tanca'ya kadar, Ben de (alti yasimda) dar Ve yuksek camurluklu tenezzuhle (Ford T modeli) Ankara'ya ulastim Sag salim 'Yagmur Cayevi'nin onunde dolastim Uyusan bacaklarimi oynatarak Ankara'nin topraginda Tashan, Bana dunyanin en buyuk meydani gibi geldi Gozune gunes gelmesin diye elini Siper eden Mehmetcik heykeli ne guzeldi Ve bustlerinden yalniz gogsune kadar tanidigim Ataturk Kabartmali ve yuksek Bir mermerin ustune cikmis atiyla (Boylece tanismis oldum heykel sanatiyla) Baba, oradaki kadin sirtinda ne tasiyor? "Bomba" Neden? "Turk yurdu topyekun savasiyor" Savas cephede bitti (yirmi yil once) Oysa, bir turlu bitmez okul kitaplarindan ince Sesimle okudugum Siirlerde (Zafer Bayrami munasebetiyle)"Oglum, Bu ne Seker ne de Kurban Bayrami," Derken babam hakliydi, 30 Agustos gunu elini operek ondan Para istedigim zaman (Babama siir okumayi bile dusunuyordum o sirada) Babam siir sevmezdi Evimize arada Gelen Mimar Cemil Uluer yalniz siir yazardi (Babam bu adama nedense kizardi) "Bir kere, mimar degil bu herif" Diye basladi mi, hafif Uzulurdu annem "Canim Numan Bey -bey derdi babama- bu kadar sey olma (sey derdi annem sik sik) Adamcagiza yazik" Mimar Cemil siir bina ederdi Kislik komuru bizim evden giderdi Mustesar Namik Beyi ziyaretlerinde de arz-i hurmetleriyle Ve kimin okdugu belli olmayan hikmetleriyle Dolu kitabini sunar; bir kat giyilmis elbise alir (yazlik) Sair ve mimar olmaktan vazgectim(yazik) Sevmedim okulu once, 'Ogretmenim' tutmadi yerini annemin (bence) Beni cingenelere vermek istemeseydi Babam, bir dev anasi gibi Gorunen ogretmenden kacardim (ne iyi olurdu) Korkuyu Bahcedeki huysuz ve parlak kanatli Horoz tanitti bana Bir de ogretmenim Rana "Kulagini cekerim konusma, terbiyesiz, Yakarim agzinizi cisim geldi derseniz Kirarim notunuzu haylazlik ederseniz Yarina satir satir ezberlensin dersiniz" Yorgani attim uzerimden o gece, Ciplak ayakla taslara bastim o gece Kirk derece Atesim ciksin diye bekliyordum Sakin Gondermesin babam beni okula yarin, Olur mu Allahim -Allahim diye baslamisken Dua edeyim hemen: Babama, bana ve nineme Ve apartmandaki Baha Beye, karisina ve ogluna Ve mahalledekilere ve rahmetli dedem Husrev kuluna Ve Ankara'dakilere ve Turkiye'dekilere Ve dunyadaki butun iyilere Rahatlik ver Onlarin icinde (varsa eger) Hirsiz, fena Ve kotuluk etmek icin insana Firsat bekleyenlere VE beni azarlayan kapicimiz Kamber'e Ve beni bahcede korkutan horoza Ve ezberimi bilmezsem ceza Verecek ogretmene Rahatlik verme (Ceza vermezse rahatlik ver) Yeter Bu kadar Allah kizar sonra cok istersen Yalniz unuttum; ne olur rahatlik versen Galatasaray oyuncularina Yarin Maclari var da; yenilmesinler sakin "Bu cocuk ne olacak boyle Muzeyyen? Yaramaz Olsaydi pisirik olacagina Hic kimseyle konusmaz Sinifta Tek basina kosar durur bahcede Onu Eve kapatmak dogru mu? Caliskan fakat korkak" Annem uzuldu Fakat belli etmedi 'Ogretmenim' cok guldu Carpinca agaca 'Affedersiniz' Dedigimi anlatirken Annem sozu kisa kesti: "Dersiniz Baslayacak Vaktini aldim Rana Insallah buyuyunce lazim osur vatana" Olmadi kimseye lazim Aranmadi Aramayinca Okul boyunca Ne futbol takimina alindi, ne sinif mumessili olabildi Nedense bir yonuyle -belki de her yonuyle- saf kalabildi Yalniz bir korku kaldi kuskuyla karisik; Sonunda kotu bir sey olur korkusuyla yasadi Selim Isik Her olayi Eski bir yara izi icinde sizladi, her egilisinde Insanlara Dunyaya bir daha gelisinde Cocuk ve korkusuz yasamak ister surekli Buyumek, yalniz tutunanlara gerekli Ikinci gelisinde ciril ciplak dolasacak Kelimenin butun anlamiyla ciril ciplak Hep birlikte (son siniflar) toplandik arka bahcede "Ciktik acik alinla'yi soyledik bir agizdan Muzik sinaviydi bu (toptan) Herkes pekiyi aldi, imtihan iyi gitti Son gunuydu okulun, mujde ilkokul bitti Yaz sicaginda evde Cani sikilmasin ve (Zararli iliskileri olmasin sokakta) Kis gunu Eski hastaliginin izlerini tasiyan gogsunu Usutmesin dusuncesiyle Eve kapandigi zaman -yani okul disindaki butun saatlerde- Divanda otururdu Durmadan dergi okurdu (Siz 'libidonun Olumu' Filmini gordunuz mu?) Binbir Roman, Yavruturk, Cocuk Haftasi "Buyuk Adam olacak" Misafirler saygiyla bakar yuzume, Sevgili buyuklerim: iste size bir manzume Sabah erken kalkarim Ne yuzumu yikarim Ne sokaga cikarim Kisin soba yakarim Yazin camdan bakarim Hayattan yok cikarim Oglen olur yemek yerim Fircalanmaz hic dislerim Acaba ne yapsam derim Kovboy filmine giderim Donunce kizar pederim Aksam olur gunes batar Babam hep anneme catar Cici cocuk erkenden yatar Hayat sikici ne kadar UCUNCU SARKI Siz de benim gibi, Gunleri Sevgiyle isteyerek Degil de, takvimden yaprak koparir gibi gercek Bir sikinti ve nefretle yasadinizsa, Ankara gunesi sizin de Uyusturmussa beyninizi Ata'nin izinde Gitmekten baska bir kavrami olmayan Cumhuriyet cocugu olarak yayan, Pis pis gezdinizse (o siralarda adi Opera Meydani olan) Hergele Meydani'nda bu sari ve tozlu alan Igrendirmediyse sizi, Bir tasra cocugu sifatiyla ozlemeyi bilmiyorsaniz denizi, Kaybettiniz (benim gibi) Oysa, Ayni Hergele Meydani'nda Golgede on bes, guneste yedi bucuga tiras eden Berberleri gormeden Yalniz renkli yanini yasadiysaniz hayatin Ve hergele ve beygir oldugunu duymadiysaniz atin Sakali uzamis seyyar saticilara kese kagidi satmadinizsa, Icinde aut ve salebin olmadigi 'donduma kaymak'tan tatmadinizsa (Ayni Hergele Meydan'inda) Kazandiniz (Kimse yoktu -cirkinlikten baska- Selim'in yaninda) En bayagi ve en mustehcen (Fakat fiyati ehven) Romanlari kiralamak icingecesi bes kurusa Samanpazari'na cikan yokusa Degilde saga sapin Etiler'in at oynatmis oldugu Ankara'da Hamallarin gittigi Sumer sinemasiyla ayni sirada, Pardayan, Pitigrilli ve Fantoma Ve Hayber Kalesi ve Tahir ile Zuhre bir arada Yigilmis bir tezgahin uzerine 'Geceleri Okumayiniz' Orhan Cakiroglu'nun maceralarini Selim Isik, dunu bugunu yarini Iste bu ortam icinde oldurdu Eksiklik duygusunun acisiyla guldurdu Ucuz dusuncelerindeki ucuz duzen, ucuz romanlarin ucuz yasantisi Ucuz huysuzluklarin ucuz saplantisi Ucuz ucuz ucuz ucuzdu Dalgin, sinirli, suskun huysuzdu Altimizda kalabalik bir aile otururdu Masasinin uzerinde bir kuru kafa dururdu, Ortanca ogullari tip talebesi Saffet'in (Siritan kabustu benim icin) Ne olur su kuru kafayi kaldiriniz Beni korkutmaya yok hakkiniz Herkes doktor olamaz ki, Siz bana iyisi mi Nazim'dan siirler okuyun Hani su 'Culus-u Humayun' Diye sozlerini pek anlamadigim Fakat misralarinin sesini sevdigim siir, Bir de 'Olume Dair' Sonra da Liszt'in Ikinci Macar Kampanasini Ve Puccini'nin Tosca Operasini (Canim, mandolinle caldigim arya) Calarsiniz gramafonda Bir yumusama gelir yuzune Kafatasi durur gene (Fakat bir tulbentle ortulu) Caruso'nun eski plakta hiriltili sesi duyulur yalniz Sonra tip talebesiyle kursun asker oynariz Cranium fibula radius Sacrum patella carpus Nasil ezberlenir Allahim Arapca dua eden insanin Latince kemikleri? Saffet kulun anatomiden cakti, Selim kulunla oynamayi birakti Alt katta bir kiraci daha: Ecmel Karakas Ve gari mesru karisi (yavas Soyle duymasinlar) Bana yuz vermiyor bahcede guzel kizi (Oysa bahcede gecirdim butun yazi) Dut agacina cikiyor benden kacarak, "Sen de arkasindan ciksana ahmak!" Daha daha: pisirik, beceriksiz, korkak En ust katta, karrsimizda, Airf Beyin refikasi Laima Hanim ut calardi (Sarahaten acaba soylesem darilmaz mi?) Ister tasrada ister Istanbul'da olsun Ister burnunuza mangal dumani dolsun Ister merdiven sahanliklarinizda Kalorifer dairesinden gelen linyit kokusu, Hepsinden daha kuvvetli ve etkilidir dokusu Icinize isleyen 'alaturka'nin Kucuk yasta icirilir yavasca Derinin altina (cicek asisi gibi) Arkadasca Sokulur oksayarak, 'Sine-i suzanimi' eder helak Pek tesiri duyulmasada gunduz (cunku o saatlerde ya kahvede vakit oldururuz, Ya da paydos zilini bekleriz dairede) Saat bes oldu mu, bin alti yuz kirk sekiz metrede Ve bilmem kac kilosiklda basladi mi yayina Turkiye Postalari, Yataginda zevkle inletir hastalari Hemen fasil heyeti, Duyulur dort bucaginda yurdun Aksam nobeti Tutan sinrdaki erden, Iki kere mars oldu ustuste diye, terden Pantolonu iskemleye yapisan pispirik Ismail'e kadar Herkesin cigerine mikroplu havayla birlikte dolar Sirti hafif kamburlasmis ve dar goguslu Tamburlardan yavasca yayilir havaya, aksamustu Efendiyi ve usagi birlikte mesteden Makamdan makama ve besteden Besteye gecerekten "Tek tek ataraktan bade suzerekten" 'Cikmam Allah etmesin meyhaneden' Cikmam korkusuyla alaturkasiyla beni kahreden Icki Evinden, olmeden once Bence Alyuvar, akyuvar, bir de alaturkadan murekkeptir kanimiz' Dinlerken sikilsada canimiz, Nasil birseydir (acaba guzel midir?) Kim bilir Benim kanima giren baska bir sanat: Darulbedayi'de tuluat (Tasirim bugune izlerini) Annem, olu dogurduktan sonra ikizlerini, Bana gebe kaldiginin yedinci ayinda, Tepebasi'nda, tiyaronun salas sarayinda (Darulbedayi'de) Hazim'in 'Lukus Hayat' oyunuda, O kadar gulmus, o kadar gulmus ki, sonuda Korkmus, birsey olacak diye karnindaki Selim Oysa Selim, bildiginiz gibi, elim Olmak isterken gulunc oldu bu sayede Buyuk bir inhiraf oldu gayede DORDUNCU SARKI Baharin son gunleri; komurlukler arasinda Camasir ipleriyle kesilen Uc agacli bahcemizin yanindaki papatyali arsaya bitisik Sert kaldirimli ve yokusu dik Yolda, ayakkabilarimin burnunu Carpmamaya calisarak sekiyorum(Becermek mumkun degil bunu) Bir satici eseginin kufeleriyle sigmadigi dar Bogazi asiyorum Ve servi agaclariyal kasvet Ve daha birtakim agir duygular veren Kucuk meydana ulasiyorum Burada duvari yikik Bir mezarlik ve icinde bir turbe, (Yillar sonra gordugum Karacaahmet Mezarlik Bankasinin -tovbe de- Yaninda kucuk bir hesap sayilirdi) Turbenin parmakliklarina dugumlenmis caputlari Sudan cikarilmis bir olunun parmaklarina takili Yosunlar gibi gorurdum Ve duvarin onundeki kara cali, Bana olumun tastanligini anlatan bir hocaydi kara sakalli Carpik mezar taslari arasinda, Olulerin besledigi cimenlerin ortasinda Turbedeki tas tabutlar kadar Kayitsizsca uzanmis cocuklar (Korkulari yaslari kadar) Oysa, Saffet Agabeylerdeki ortanca hizmetci Guldum Abla, Anlatirken ne bicimde gidilir cehenneme Ve bakarken namaz kilan anneme Bir eksiklik duyardim olumun icaplarina dair Icimde Sair Ve mimar Cemil Uluer, burusuk derisi ve dissiz agziyla Gulsum Abla daher aksam vaaziyla Korkuturdi beni Hayattayken sag elle burun silmenin ve oldukten sonra kiyamette, (Cehennemde veya cennette) Her kilinda bir mizika bulunan Deccal'in esegini bilmenin Gunah oldugunu ogremistim Zavalli Selim, zavalli Selim,: Kendi kendimi yerdim Ne yapmali, ne yapmali, diye Oysa kucuk hizmetcileri Hediye Bos verip butun cezalara, Hazreti Yusuf'un kuyuya cektigi ezalara, Adem'in bugday agacindan memnu meyveyi Yemesine -yoksa elma agaci miydi?- Kiyamet gunu yanlislikla cevirince basini Mizikalii esegin sesine, nasil yanilacagina, kasini Fazla almanin da ayrica gunah olduguna, Sag ellle temizlenen butun pisliklerin cehennemde Bogazina dolduguna Yuzunu cok yikayan kadinin Bu nedenle alninin yazisini okuyan kadinin Basina gelenlere Aldirmazdi Su karsiki apartmandaki Helen'lere Kacarak dudaklarini boyardi Benimse cok daha ciddi niyetlerim vardi Turbenin hemen yaninda, gene dar bir sokakta, Kerpic bir evde, fakir arkadasim Sabri'yle, sicakta, Ter ve yikanmis kilim kokan odasinda konusuyoruz Pencereden giren gunes sefaleti keskinlestiriyorTemmuz Ayinin bitkinligi ve olum korkusu Kelimeleri agirlastirirken, terimi siliyorum Dinsel bir korkuyla Daha 'Euzu minsseytaniracim'i bilmiyorum Baslamak icin duaya Sabri bir din adaminin yavas Hareketlerini taklit ediyor Bende saygili bir telas, Namaz surelerini ezberlemekle geciriyoruz Bizi olume yaklastiran zamani Yil bin dokuz yuz kirk dokuz Ankara'nin butun kucuk kubbeli camilerini Ve kararmis kiremitli mescitlerini dolastik'Inna ateyni Kelkevser, Fesalli lirabbike huvel ebter' Korpe dizlerde derman biter Yatsi namazinda, yanlis mirildanilan kelimeler sirasinda Palabiyikli, sakalli ve yirtik corapli cemaat arasinda Dini butun iki Turk cocugu yatar kalkar Surekli (kendine amansiz) Ilahiler, dualar Allahim pesinde Yirmi bin fersah Temmuz gunesinde, agustos gunesinde, Kirli sadirvanlarin camurlu taslarina Uzatirlar ayaklarini yalniz baslarina Tozlu ayaklari camurlastiran sular, Avuc icinden bileklere, dirseklere kayar Hangi elimle yikayacaktim hangi kulagimi? Ne tarafa donecektim "Selamlasana sagini!" Pabuclari calarlar mi dersin Sabri? Duydun mu gazetedeki haberi Pabuc hirsizlarina dair ? "Haydi Selim, herkesle brlikte cevir Sola basini" Neden Sabri bu ilahiyi ogretmedi bana? Hio olmazsa biraz dudaklarini oynatsana! Sol cennetin irmaklari akar Allah deyu deyu Ogle namazinda gunes yakar Allah deyu deyu Gec katildi bu kervana, Allahim yakindir sana, Bir o yana bir bu yana, bakar Allah deyu deyu Burasi Allah yapisi, acilsin cennet kapisi, Bu imtihansa hepisi cakar Allah deyu deyu Bu kervanda herkes yaya, rastlanmaz beye, agaya, Insan aklini duaya, takar Allah deyu deyu Dualar bagli topraga, dusunce sapli bataga, Gene camiden cikar sokaga Allah deyu deyu Selim Isik yaz dindari, yetti ona bu kadari Cemaat kisin ne yapar, bilmez artik o kadari Haci Bayram Camisi'nin cevresindeki kucuk evlerden birinde Yeni bir ruzgar esti (Olumsuzluk ruzgari) Yokluk Tanrisini emrinde Yeni bir savasa katildi butun kavgalarin yedek neferi Selim (Ben neyim, ne degilim?) Herkes mutlu ve sorumsuz Herkes olumlu, ben olumsuz Yasitlarim artik uzun pantolon giymenin bagimsizligini yasarken Okulun paydos ziliyle hemen sokaga tasarken Yikici fikirleriyle aklimin ince orgusunu karistiran Otuz uc yasinda benimle soz yaristiran Nihat Agabeyin yaninda isim neydi? Gene boyle yildizli ve ilik bir geceydi Kardesim Suleyman; "Hic, ama hicbirsey yapmadik," derken Karsimda, bardak bardak koyu cay ve paket paket ucuz sigara icerken Cirpiniyordum: Dumlupinar, Sakarya Istanbul'un fethi, Kosova Birden basini kaldirip gulumseyiverdi Kara biyiklarinin arasindan isiyan beyaz disleri Butun inanclarimi eritti Anliyorsun, bilinc, inanc, bugunun sozcukleri O, suur ve tahripten bahsederdi Bunca Turk buyugunun -bir kitaba gore elli kadardi- Kazandigi butun savaslari kaybettim orada, (Ahsap evin beyaz perdeli odasinda) Ne Mohac, ne Mercidabik, ne yeni, ne sabik Zaferlerimiz dayanamadi Yalniz kromda ve gureste birinciydik artik Eski kahramanlklardan baska Ileri surecek neyimiz kalmisti dokuz yuz kirk dokuzda Selim Isik yenilmisti, bitmisti Neyse tam o sirada , Marsal Amca yetisti BESINCI SARKI Ttunanmayanlarin destanidir bu sarki Dostum Suleyman Kargi Eller bosta kaliyor, tutnamiyorlar topraga Anlatamiyorlar anlatilamayani Anlatmak gerek: Dusman sarmis heryani Oysa, mesela Selim Isik Anlatmadan anlasilmaya asik Boyle adama (Darilma ama) Yaklasmaz hicbir guzellik, Dogdugu gunden bu yana kalbinde bir delik, Almak icin butun sizilari icine Her zaman utanmistir baskalri yerine Elim varmiyor yazmaya, inmeyelim derine Tas devri, Sabri devri, Nihat devri, Tunc devri Asik oldu -soyleyemez- utanc devri Hep utandi hayati boyunca, (Annesi yikamak icin soyunca) Sinifta birinci oldugu gun, eve gec kaldim, diye uzuldu Cani siklidi guldu, kalbi incindi guldu Allahi ya da ona engel olan gizli kuvvetleri Hicbir zaman kizdirmak istemedi Kucuk pazarliklar yaptigi, Camide korkarak taptigi Zamanlarda surdurdu bu uzlasimci varligi Annesinin yun fanilasina taktigi nazarligi Cikaramadi yillar boyunca Ilk defa domuz eti yerken Arkadaslarini israrlariyla geneleve giderken, Hep ONUNLA (O kimdi?) bozmamaya calisti arayi, Iki gun oruc bile tuttu bir Ramazan ayi (Sapi silik ve tutuk bir tabancaydi) Bir gun olurse, ona vatan bir mezarlik yer verecek Oturdu bir destan yazdi; kendini yerecek Sazini ve cesaretini aldi eline (butun cesareti, Daha kotu bir seyler olmasi korkusundadir) Canini disine takarak, Yazilmis eski destanlara bakarak, Sozu uzatti durdu Iste soyle buyurdu: Numanoglu Selim derler adimiz Gurultuye geldi her feryadimiz Nedense tamamdir itikadimiz Dikilen her kumas bol gelir bize Cocukken gunesin tadini bilmedik Buyuduk kadinin tadini bilmedik Bizi anlayacak kadin bilmedik Sevgisiz bir hayat col gelir bize Bize ogretilen her soze kandik 'Yasaktir' 'Memnudur' dendi, inandik Hep 'Girilmez' levhasina aldandik Bu tutulan, yanlis yol gelir bize Benim cefali yarim kafamdir Divanda dusunmek butun safamdir Mulkiyet benimcun buyuk evhamdir Senin olanlari nideyim gayri Dostun vefalisi butun istegim Kiz pesinde olan dostu nideyim Her an yasamaliyim kendi gercegim Kendi icimdeki indeyim gayri Dostlar dedi: bu can bizden degildir Dusman kirdi, oysa buzdan degildir Care yok dunyadan gideyim gayri Bana ilham getirdin (Hem de yaktin bitirdin) Ey! Elesius daglarindan esen ruzgar Kissamiz burada biter Bu kadar |
11-25-2006 | #3 |
Thyen
|
teşekkür ederim valla eksik olma sagol ben de buldum bikaç şey ama hala yeterli degil |
|