Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Kişisel Gelişim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gücünüz, irade, yeterli

İrade Gücünüz Yeterli Mi?

Eski 12-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İrade Gücünüz Yeterli Mi?



”Bir gelişim kitabı okuyunca müthiş motive oluyorum; heyecanla harekete geçiyorum ama kısa süre içerisinde heyecanım sönüyor ve cesaretimi yitiriyorum; kararımı istikrarlı sürdüremiyorum Ne yapmalıyım?”
Dr Muhammed Bozdağ ;Sıklıkla karşılaştığım sorulardan birisi şudur: ”Bir gelişim kitabı okuyunca müthiş motive oluyorum; heyecanla harekete geçiyorum ama kısa süre içerisinde heyecanım sönüyor ve cesaretimi yitiriyorum; kararımı istikrarlı sürdüremiyorum Ne yapmalıyım?” Siz de böyle bir durumla karşılaşıyor musunuz? Bu durum yıllar boyunca benim de sorunumdu Hatta şimdi bile hayatımda yeni bir tarza girişmeye karar verdiğimde başlangıçta bu takılmayı kısmen yaşarım Nedir bu sorun ve nasıl çözebiliriz?Doğrudur İyi bir motivasyon kitabı okurken rahatlayabilirsiniz Eserin olumlayıcı önermeleri derin bilincinize iner; size ”yapabilirsiniz” denir ve o anda yapabileceğinize inanırsız Kısa süre sonra mantıklı bilincinizin hükmettiği alana geri dönersiniz ve gerçekleriniz size durumun farklı olduğunu haykırır Uyanık bilincimizle neye karar verirsek verelim her zaman derin bilincimizde oluşmuş inançlarımızın baskısı altında yaşarız Ruhsal Zeka’nın inanma gücü bölümünde bu sistemi anlattım İnançlarımız yıllarımıza yayılan deneyimlerimiz sonucu yerleştiler Biz ne olduğumuza inanmışsak her adımımızda o inanç hükmünü icra edecek ya gücümüzü katlayacak ya da içimizden güçlü frenler oluşturacaktır Aklımız ”cesurum” dese de derin bilinç ”korkaksın adımına dikkat et” diyecek ”Başarırım” deseniz de derinden ”bunca başarısızlık deneyimin aksini söylüyor geri çekil” telkininde bulunacaktır Eğer iyi bir geçmişle güçlendirici inançlar geliştirmişsek ne mutlu bize Cesur güçlü sempatik sorumlu bilinçli dirençli planlı olduğuna inanan aklın ve kalbinin bu vasıflarla çalışması desteklediğini görecektir Aksi ise içerden temizliklere girişmediğimiz sürece bir ömür patinaj yapmak ve frenlere basılıyken gaza basmak gibi kıvranma halinde geçecektir

Ben şahsen geçmişinden gelen frenleri çok fazla olan bir insanım Maddi yokluklar hakaretler haksızlık ve adaletsizlikler yalnızlık ve korku tüm çocukluğumu doldurmuştu Derin bilincimden bu virüsleri temizleme sürecim kolay olmadı; ama mümkün olduğunu gördüm Siz daha da iyisini başarabilirsiniz Bu yolda bir dizi çalışma yapabilirsiniz Tüm vücudunuzu iyice gevşetip rahatlattığızda derin bilincinize yaklaşmış olursunuz Ne kadar rahatsanız o kadar derinde olursunuz Hayalinizde yıllar önceki sizi izleyip yaşadığı olumsuz deneyimleri yeniden yapılandırmayı ve geçmişteki sizin aracılığıyla derin bilincinizi ikna etmeyi deneyebilirsiniz Oradaki size o olayların geçmişte kaldığı artık güçlü olduğunuzu oradaki sizi belli vasıfları nedeniyle sevdiğinizi önemseyip takdir ettiğinizi söyleyebilir; aynı onayları başkalarına da söyletebilirsiniz NLP’nin bu türden frenleri gidermekte işe yarayabilir teknikler ürettiğini düşünüyorum İçimizdeki bu türden frenlerin etkisini azaltmak otomatik olarak irademize hükmetme becerisini doğurmaz

Bu ülkede irade zafiyetinin yaygınlığın aileden toplumdan yaşama biçimimizden ve siyasal söylemden kaynaklanabilen pek çok nedeni vardır İçinde yaşadığız bu sistem sizi bazı ahlaki zafiyetlere zorlayabilir İradeyi çökerten bu zafiyetler neler olabilir diyor musunuz?

-İki yüzlülük: Sevmediğimiz halde çıkar umduğumuz bir insana takdir sunar mıyız? Hoşlanmadığımız bir kişiye hoş görünmeye çalışır mıyız? Hoşlanmadığımız kişiye nefretimizi haykırmamız gerekmez ama hoş görünmek zorunda da değiliz İki yüzlü olmayan içinde sempati duymuyorsa nötr (tarafsız-duygusuz) davranabilir İki yüzlülük derin bilincimizin karar mekanizması çökertir Derinden ”bunu sevmiyorsun” diyen iradeye ”seviyorum” tutumuyla karşılık verince iradeniz dev bir darbe yiyecektir Eskiden sevmediğiniz bir varlığı-olguyu artık sevmeye karar vermişseniz gerekçelerinizi sıralayarak derin bilincinizi ikna edebilirsiniz İçimiz ya her zaman dışımıza uymalı; ya da uygun değilse dışımıza içimizin zıddı yerine tarafsız durumunu koymalıyız

-Yalancılık: İstikrarsızlığı ve iradesizliği derin bilincimizin otomatik tutumuna dönüştüren diğer tehlikeli alışkanlık da yalancılıktır Tıpkı ikiyüzlülükteki gibi vicdanızın söyledikleri dilinizin beyan ettikleriyle çatışır Diliniz ne derse desin vicdanız gerçekleri gözlerinizden ve vücut dilinizden dışarıya fışkırtmaya çalışır Anlayan belki anlar; ama siz içinizdeki iki kimliğinizi birbiriyle savaştırmanın bedelini vicdan azabı ve içsel gerilim halinde yaşarsız Derin bilinciniz bu acıyı daha fazla çekmenize izin vermez ve kısa süre içerisinde kararı yerine getiremeyen güçsüz plansız ve programsız bir insana dönüşürsünüz Her zamanda ve şartta ağır bedeller göğüsleyerek doğru söylemek zorunda değilsiniz Ama ilkemiz şu olmalıdır: ”Ya doğru söyle ya da sus

-Sözünde durmama: Hepimiz zaman zaman kendimize veya başkalarına verdiğimiz sözü tutmamış veya karar değiştirmiş olabiliriz Belli bir konuda karar vereceğimizde tahmin edebildiğimiz muhtemel olumlu ve olumsuz sonuçları hızla zihnimizden geçiririz Sonuçları hayali bir terazide tartarız ve göğüslemek isteğimiz sonuca gideceğini sandığımız yönde karar veririzEğer net düşünemiyor sonuçları yeterince somut göremiyorsak bilgimiz eksikse kısa süre sonra yeni bilgileri ve farklı sonuç ihtimallerini dikkate alarak karar değiştiririz Bir insan eyleme geçtiğinde yüzleştiği zorluğu karar anında dikkate almamışsa ilk adımda kararından vazgeçebilir Dolayısıyla insan ne kadar bilinçli ve detaylı düşünerek karar vermişse sözünü tutabilme ihtimali o kadar yüksek olacaktır İçeriği net olmayan kesin ve keskin analizlere bağlı olarak varılmayan her karar yakın gelecekte saldırıya uğrayıp değişecektir Böylece insan sözünde duramayacak durmamayı seçecek ve bedelini irade gücünün gövdesine birkaç balta savurmakla ödeyecektir Bir insanın iradesini iyice zayıflatması için on kez sözünden cayması yeter Derin bilinci sözünde durmayan bir insan olduğuna ikna olduktan sonrası kötüdür Artık karar verse de içinden ”sen sözünde durmuyorsun bunu da tutma küçük bir çıkar farklılığı için sözünü terk et ”Söz verdin diye böyle bir bedel ödemene gerek yok” diyecektir Bu iç telkinlere uzun süre direnmek her yiğidin harcı değildir

-Vücut kimyasın bozulması: Vücut kimyamızın irademiz üzerinde büyük etkisi vardır Gereğinden fazla veya az veya zamansız ve düzensiz uyku sinir enerjimizi tüketir Düzenli spor yapmamak kas gücünü zayıflatarak vücuttaki toksik birikimleri hızlandırır Sürekli stres de çok önemli kimyasal maddelerin azalmasına yol açar Bu şartlardaki kişi hele bir de C ve B grubu vitaminleri eksik alıyor demir ve çinko kaybına uğruyorsa iç dünyası büyük bir gerilim yaşar Bedeni sırtına çöken kamyon boyutunda kaplumbağa kabuğu gibidir Bu şartlarda istikrarlı irade gösteremezsiniz Bir kitap okudunuz heyecanlandız ve karar vererek geleceğe yöneldiniz Yukarıdaki sorunlarla savaşmaksızın kimsenin size yardımcı olabileceğini sanmıyorum Bu temel tutumlar üzerinde çalışmazsanız her teknik sonuçsuz kalacaktır

Benim kitaplarımda yapmaya çalıştığım okuyucuların inanç düzlemlerine inmeye ve yüksek değerlerini bu düzeyde kendilerine hissettirmeye çalışmak olmuştur Bir insan kendi değerini fark edip öz saygısı güçlendirebilirse öz yüksekliğini algılamak için başkası aşağılamak ihtiyacına düşmez Eğer ilahi kudretle de bağı sağlam kurup özgüvenini besleyebildiyse kimseyi kıskanma ihtiyacı hissetmezBöyle olduğu için kişisel gelişim her zaman manevi gelişimle yan yana sürdürülmelidir Bir insan erdem değerlerini geliştirmeksizin kişisel gelişime dalarsa ağır bedellerden kurtulması zordur Büyük ihtimalle bireyselleşir yalnızlaşır rekabetçiliğe kapılır büyüklenir; çılgınca kazanmak ve yükselmekten başka bir derdi kalmaz O zaman da mağaradaki hazineye ulaşan ama mağaranın çöküşüyle içeride hapsolan korsanların durumuna düşebilir Büyük bir şeyi bulduğunu sandığı noktada en büyük değerleri yitirdiğini görebilir Ben bir gelişim yazarı olarak önce kendi manevi gelişim yolculuğuma odaklanıyorum Bir yandan geçmişimin üzerimdeki frenleyici baskısı temizlemeye çalışıyorum Bunun için affetmeyi kullanıyorum İçtenlikle affettiğim her vakanın zincirleri ruhumdan siliniyor Affedilmeyecek bir durumsa ilahi adalete havale ederek siliyorum Sonra kendi hatalarımdan kaynaklanan vicdan azaplarımı da içten tövbeyle temizliyorum Batılılar buna ”kendini affetme” diyorlar İkinci adımda en önemlilerini yukarıda sıraladığım ahlaki değerleri içselleştirmeye ve yaşama şeklimi denetleme girişiyorum Sıklıkla kendimi gözlemliyor gıybet dedikodu kıskançlık yaşadığımda derhal baştan alıyorum

Üçüncü adımda ise irademi güçlendirecek ek eylemlere girişiyorum Çevremi amaçlarımı destekleyecek sembollerle dolduruyorum Resimler yazılar bilgisayar mektuplar kitaplar gözlerimin önünde oldukça onlarla ilişkili hedeflerimden kopamam oyalanamam Yapacaklarımı her sabah yazıyorum ve gün boyu amaçlarımı misyonumu hatırlamaya çalışıyorum

Her günüme bir ömür ve belki de son günüm gözüyle bakıyorum Hayata Sonsuzluk Yolculuğu kitabında anlattığım pencereden bakınca da basit oyalanmalar ve küçük sorunlar gözlerimin önünde iyice küçülüyor
İnsan yeryüzünün gördüğü en muhteşem ilahi sanat eseridir Yaradan eserleri arasında ayırım yapmaz

Herkes aynı iki insanın neslindendir Büyük şairin küçük şiiri olmaz Mevlâna şöyle der: ”Karınca Süleymanlık dilerse hor görme himmetine bak” Demek ki herkesin büyüklüğü gayretiyle orantılı olacaktır

alıntı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.