Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
geniş, kurtuluş, savaşi, tarihi

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



KURTULUŞ SAVAŞI ( 1919-1922) Türk Kurtuluş Savaşı; ülke bütünlüğünü korumak, ulusal egemenliğe dayalı, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak için tüm ulusca girişilen, çok cepheli bir savaştır Kurtuluş Savaşı; Osmanlı Devleti ’ni yok eden, Türklere yaşam hakkı tanımayan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkes Antlaşması sonucu Türk milletinin bir ölüm-kalım mücadelesi olarak başlamıştır

KURTULUŞ SAVAŞI ÖNCESİ DURUM: Osmanlı Devleti ’nin Birinci Dünya Savaşı’ndaki yenilgisini belirleyen Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918) ile Anadolu ve Trakya her türlü işgale açık bir duruma geliyordu Çünkü Mondros ateşkes hükümleri galip devletlere gerekli gördükleri her yeri işgal etme hakkı tanıyordu Ülke işgale uğrarken Padişah için önemli olan; saltanatın, halifeliğin ve hanedanın selameti idi Bu antlaşma çok ağır koşulları içerirken, İstanbul Hükümeti ileride yapılacak barış görüşmelerinde bu koşulları hafifletebileceğini umuyordu Mondros Ateşkes antlaşmasının hemen ardından işgaller başladı Bu antlaşmanın 7 inci maddesine göre, İtilaf devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durumu bahane ederek istedikleri bölgeleri işgal edebileceklerdi Boğazlar İngilizlerin kontrolüne geçti İngilizler Çanakkale, Musul, Batum, Antep, Konya, Maraş, Samsun, Bilecik, Merzifon, Urla ve Kars’ı işgal ettiler Fransızlar ise; Trakya’daki demiryolunun önemli istasyonlarını, Dörtyol, Mersin, Adana ve Afyon istasyonunu işgal ettiler İngilizler tarafından işgal edilen, Güney Doğu’daki bazı iller daha sonradan Fransızlara terk edilmiştir İtalyanlar ise Antalya, Kuşadası, Bodrum, Fethiye ve Marmaris’i işgal ettiler Konya ve Akşehir’e de asker yolladılar Mondros Mütarekesi’nin Doğu Anadolu’da 6 vilayetin Ermenilere bırakılacağına ilişkin maddesi Ermenileri harekete geçirdi Ermeniler kurdukları Alaylarla Doğu Anadolu’da yayılmaya ve bölgedeki Türklere zulüm ve baskı yapmaya başladılar Kozan, Osmaniye, Mersin ve Adana’ya Fransızlarla birlikte Ermeni çetecileri de geldi Yunanlılar kendilerine vaat edilen Ege Bölgesi’ni ele geçirmek üzere, İngiliz, Amerikan ve Fransız savaş gemilerinin koruması altında, 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgale başladılar İzmir’in işgaline tepki olarak gazeteci Hasan Tahsin tarafından düşmana atılan ilk kurşun Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı olmuştur Daha sonra Yunanlılar 3 koldan Ege Bölgesi’ni işgale başladılar Mondros ateşkes antlaşmasından sonra işgallerin başlamasına karşılık Padişah ve Osmanlı Hükümeti işgallere karşı ses çıkarmamışlar, orduyu geliştirip güçlendirmeye yönelmemişler, sadece kendi çıkarlarını düşünmüşler, çekingen ve korkak davranmışlar, ülkeyi içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için hiçbir tedbir almamışlardır Kurtuluş savaşımızda işgallere karşı ilk silahlı direniş Güneydoğu Anadolu’da Fransızlara karşı başlamışsa da, ilk Kuvayı Milliye hareketi Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı oluşturulmuştur Yunan birliklerinin İzmir’i işgal etmesi ve Anadolu içlerine ilerlemeye başlamasına seyirci kalan Osmanlı Hükümeti’nden artık hiçbir şey beklenemezdi Bu durum, Kuvayı Milliye’nin doğuşunu ve Milli Mücadele’nin başlamasını kolaylaştırıcı etkenler olmuştu MUSTAFA KEMAL’İN SAMSUN’A ÇIKIŞI VE KONGRELER Gelişmeleri yakından takip eden Mustafa Kemal Paşa, Türk Halkının ulusal egemenliğe dayanan, kayıtsız ve şartsız olarak bağımsız, yeni bir Türk devleti kuracak güçte olduğunu inanıyordu Padişahın ve İstanbul Hükümeti’nin teslimiyetçi tutumu karşısında kurtuluş yolunun Milli Mücadele olduğunu anlamıştı Düşman işgallerine karşı bazı bölgelerde gösterilen direniş ve milli teşekküllerin kurulması da onu umutlandırmıştı

Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya geçmek için bir fırsat aradığı sırada, Karadeniz’deki Pontus Rum çetelerinin bölgedeki Türklere karşı saldırıları artmıştı İngiltere asayiş ve sükunun sağlanmaması durumunda bölgeyi işgal edeceğini bir nota ile İstanbul Hükümeti’ne bildirdi Padişah bölgedeki güvenliğin sağlanması için Mustafa Kemal Paşa’yı 9Ordu Müfettişliğine atamıştır Güvendiği arkadaşlarını yanına alan Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı Bu tarih aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nın fiilen başladığı tarihtir

Mustafa Kemal, askeri örgütlenmeyi sağlamak için Havza’dan Anadolu’daki tüm komutanlarla temasa geçmiştir Komutanlara ve Valilere yayınladığı genelgelerle (Havza Genelgesi) halka felaketin büyüklüğünün anlatılmasını ve işgallere karşı da mitinglerin yapılmasını istemiştir İlk miting 30 Mayıs 1919’da Havza’da yapılmıştır

AMASYA TAMİMİ (22 Haziran 1919)

12 Haziran 1919’da Havza’dan Amasya’ya gelen Mustafa Kemal Paşa buradan yayınladığı bildiri ile ülkenin içine düştüğü durumu açıklıkla saptıyor, çözümün bütün güçlerin birleşmesinden geçtiğini vurguluyordu MKemal Amasya’da Anadolu ve Rumeli’de kurulan Mudafaa-i Hukuku Derneklerini birleştirme, kongreler yaparak tüm ulusun kesin kararına dayalı yeni bir yönetim kurma amacıyla Amasya Tamimi’ni hazırlamıştır Bu tamimin önemli maddeleri: -Vatanın bütünlüğü ulusun bağımsızlığı tehlikededir Hükümet millet için üstlendiği görev ve sorumluluklarını yerine getirememektedir -Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır -Ulusun haklarını dünyaya duyurmak için her türlü etkiden ve kontrolden uzak bir ulusal kongrenin toplanması şarttır Bu kongreye her ilden, her sancaktan milletin güvenini kazanmış üç temsilcinin seçilerek hemen yola çıkarılması gereklidir Keyfiyet milli bir sır olarak saklanmalıdır -Doğu illeri adına, 10 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır Amasya Tamimi’nin önemi: Bu tamim ulusal egemenliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması yolunda atılan ilk adımdır Ulusun teşkilatlandırma ve mücadele yöntemleri belirginleşmiştir Ulusal egemenlik ve ulusal bağımsızlık fikri ilk kez ortaya atılmıştır

ERZURUM KONGRESİ (23 Temmuz-7 Ağustos 1919)

Vilayet-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti Erzurum Şubesi ile Trabzon Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti ortak bir kongre düzenlemek için çalışmalar yapıyorlardı 3 Temmuz’da Erzurum’a gelen Mustafa Kemal, 8 Temmuz’da İstanbul’a görevinden ve askerlikten ayrıldığını bildirerek, Osmanlı Hükümeti ile tüm ilişkilerini sona erdirmiştir Mustafa Kemal ertesi gün Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Şubesi’nin başkanlığına seçildi Erzurum, Sivas, Bitlis, Van ve Trabzon’u temsil etmek üzere 56 delegenin katıldığı Erzurum kongresi 23 Temmuz 1919’da Mustafa Kemal’in başkanlığında toplanarak aşağıda yazılı tarihi kararı almıştır Erzurum Kongresi Kararları: -Ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez -Yabancıların baskısı altındaki Osmanlı Hükümeti’nin dağılması karşısında ulus tümden direniş ve savunmaya geçecektir -Vatanı kurtarma yolunda İstanbul Hükümet’i başarısız kalırsa geçici bir hükümet kurulacaktır -Ulusal kuvvetleri ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır -Hıristiyanlara egemenlik ve ayrıcalık tanınamaz -Manda ve himaye kabul edilemez -Mebusan Meclisi açılmalı, hükümetin çalışmalarını denetlemelidir Kongrenin Önemi: -Yeni bir devlet kurma düşüncesi belirginleşmiştir -Misak-ı Milli sınırları ilk kez belirlenmiştir -Mustafa Kemal’in başkanlığında Doğu illerini temsilen, Heyet-i Temsiliye (Temsil Heyeti) adıyla bir yürütme organı seçilmiştir -Erzurum Kongresi’nin toplanma amacı bölgesel, alınan kararlar yönünden ise ulusaldır SİVAS KONGRESİ (4-11 Eylül 1919) Ulusal direnişi oluşturmada ikinci büyük adım Sivas’ta atılmıştır Bu kongre, Heyet-i Temsiliye’nin yanı sıra bazı vilayetlerden seçilmiş temsilcilerle birlikte 38 delegenin katılımı ile 04/11 Eylül 1919’da yapılmıştır İstanbul Hükümeti’nin Sivas’ta kongrenin yapılmasını önlemek için uyguladığı tüm baskılar sonuçsuz kalmıştır Sivas Kongresi Kararları: -Erzurum Kongresinde alınan kararlar kabul edildi -Anadolu ve Rumeli’de kurulmuş olan Müdafaa-i Hukuk dernekleri, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Derneği adı altında birleştirildi Erzurum Kongresi’nde seçilen 9 kişilik Heyet-i Temsiliye, 6 kişi daha ilave edilerek tüm yurdu temsil etme yetkisiyle genişletildi Başkanlığına Mustafa Kemal getirilmiştir Önemi : -Erzurum kongresinde alınan kararlar bir bölge halkının kararları olmaktan çıkarılıp tüm ulusa mal edilmiştir -Ulusun geleceğine ulusun kendisinin karar vereceği ilkesi gerçekleştirilmiştir -MKemal kongrede Temsil Heyeti’nin başkanı olarak seçilmekle Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın yetkili lideri haline gelmiştir -TBMM bu kongrede seçilen Temsil Heyeti tarafından açılacaktır AMASYA GÖRÜŞMELERİ (20-22 Ekim1919)

Mustafa Kemal, İstanbul Hükümeti ile yaptığı yazışmalarda; Hükümetin Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde alınan kararlarına bağlı olmasını, Meclis-i Mebusan toplanana kadar hükümetin önemli kararlar almamasını, atamalarda Heyet-i Temsiliye’ye danışılmasını istemiştir Ancak bütün bu yazışmalar bir sonuç vermedi Bununla birlikte, İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal ile görüşmek üzere Anadolu’ya bir temsilci gönderdi(Bahriye Nazırı Salih Paşa) İstanbul Hükümeti ile Heyet-i Temsiliye arasında yapılan Amasya görüşmelerinde taraflar şu esaslar üzerinde anlaşmışlardır: -İstanbul Hükümeti Sivas Kongresi kararlarını Meclis-i Mebusan’da onaylanması şartıyla kabul edecektir -Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Derneği yasal bir kuruluş olarak İstanbul Hükümeti’nce tanınacaktır -Türklerin çoğunlukta olduğu yerlerin işgaline izin verilmeyecektir -Müslüman olmayan topluluklara Türklerin egemenlik haklarını, toplumsal dengesini bozacak ayrıcalıklar tanınmayacaktır -Meclis-i Mebusan’ın güvenlik bakımından İstanbul’ da toplanması uygun değildir -İtilaf Devletleri ile yapılacak barış görüşmelerinde Heyet-i Temsiliye’nin uygun göreceği temsilcilerin bulunması sağlanacaktır Sonuç: -Heyet-i Temsiliye Osmanlı Hükümeti tarafından resmen tanınmıştır -Görüşmeler sonunda Meclis-i Mebusan’ın İstanbul’da açılması İstanbul Hükümeti’nce kabul edilmiştir

HEYET-İ TEMSİLİYE’NİN ANKARA’ YA GELİŞİ (27 ARALIK 1919)

27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelen Mustafa Kemal burasını Anadolu’daki direniş hareketinin merkezi olarak seçmişti Gerçekten de Ankara coğrafi konum bakımından Anadolu’nun ortasına yakın bir yerde bulunuyorduAyrıca o dönemin en önemli ulaşım aracı olan demiryolu Ankara’ya kadar uzanıyordu

MECLİS-İ MEBUSAN’IN SON TOPLANTISI VE MİSAK-I MİLLİ’NİN KABUL EDİLMESİ (28 Ocak 1920)

12 Ocak 1920’de Osmanlı Meclis-i Mebusan son kez toplandı Bu meclisin verdiği en önemli karar, taslakları Mustafa Kemal tarafından milletvekillerine Ankara’da verilen ve sonraları Misak-i Milli olarak adlandırılacak olan Ahd-ı Milliye(Ulusal And) 28 Ocak 1920’de kabul edildi Meclisin ve İstanbul Hükümeti’nin çalışmalarından ve Anadolu’da artan direniş hareketlerinden rahatsızlık duyan İtilaf Devletleri 16 Mart 1920’de İstanbul’u işgal ettiler Yunan birlikleri de Anadolu içlerine doğru ilerlemeye başladı İstanbul’un işgalinden sonra Meclis-i Mebusan padişah tarafından kapatılmıştır Misak-ı Milli (Ulusal And) kararları: -Halkı özgür kalır kalmaz ana yurda kendi istekleriyle katılmış olan Kars, Ardahan, Artvin için gerekirse yeniden oylama yapılacaktır -Batı Trakya’nın durumu orada yaşayanlar tarafından saptanmalıdır -Halifeliğin, İstanbul ve Marmara’nın güvenliği sağlanmalıdır Boğazlar konusu, ilgili devletlerle birlikte verilecek kararlarla çözümlendikten sonra Boğazlar dünya ticaretine açılabilecektir -Azınlıklar için istenen haklar sınırlarımız dışındaki Türklere de uygulanması koşuluyla kabul edilebilir -Ulusal ve ekonomik gelişmemizi mümkün kılmak amacıyla tam serbestlik ve bağımsızlık sağlanması, siyasi, adli, mali gelişmemize engel olan sınırlamaların kaldırılması gereklidir -Müslüman Arapların çoğunlukta olduğu yerlerin kaderi halkın oyuna uygun olmalıdır Önemi: -Misak-ı Milli ile MKemal Paşa’nın düşünceleri Osmanlı parlamentosu tarafından kabul edilmiş ve yasallaşmıştır -Türk ulusunun bağımsızca yaşayacağı vatan sınırları çizilmiştir

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN AÇILMASI (23 Nisan 1920)

İstanbul’un işgali edilmesi ve Meclis-i Mebusan’ın kapatılmasıyla Osmanlı yönetimi çökmüştür Padişah İtilaf Devletlerin esiri haline gelmişti Böyle bir durumda ulus kendisini yönetmeye başlamalıdır Ulusu temsil eden, ulus adına karar veren yetkili organa ihtiyaç vardır Bu da yeni bir meclistir 23 Nisan 1920’de 338 milletvekilinin katılımı ile TBMM açıldı Meclisin açılmasıyla Heyet-i Temsiliye’nin görevi sona ermişti Meclis MKemal’i başkanlığa getirmiştir 2 Mayıs 1920’de ilk TBMM Hükümeti kuruldu 20 Ocak 1921’de yeni Türk devleti’nin ilk Anayasa’sı (Teşkilat-ı Esasiye) oluşturulmuştur Bu anayasaya göre; -Egemenlik ulusa aittir -Kuvvetler birliği ilkesini benimsemiştir -Meclis Başkanı hükümetin de başkanıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



Doğu Cephesi

Saygıdeğer Efendiler, doğu sınırlarımızda acele olan işimiz, Celâlettin Arif Bey 'in, Erzurum'un inkılâp tarihinde bıraktığı izi daha fazla ele alıp incelemeye elverişli değildir Arzu buyurursanız o günlerin doğusınırlarımızdaki ciddî işlerine geçelim : Yüksek hey'etinizce de bilinmektedir ki, Mondros Ateşkes Anlaşması'ndan beri Ermeniler, gerek Ermenistan içinde, gerek sınıra yakınyerlerde, Türkleri toplu olarak öldürmekten bir an geri durmuyorlardı1920 yılının Sonbaharında Ermenilerce yapılan zulümler dayanılmaz birkerteye geldi ve Ermenistan seferine karar verdik 9 Haziran 1920 tarihinde, Doğu bölgesinde geçici seferberlik ilân ettik 15' inci Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa 'yı Doğu Cephesi Komutanı yaptık 1920 Haziranında, Ermeniler, Oltu'da kurulan, mahallî Türk yönetimine karşı hareketle, o bölgeyi ele geçirdiler Dışişleri Bakanlığı'mıztarafından Ermenilere 7 Temmuz 1920'de bir ültimatom verildi Ermeniler aynı şekilde hareketlerine devam ettiler Sonunda, seferberlikten üçbuçuk dört ay kadar sonra, Ermenilerin Kötek, Bardiz bölgelerinde toplanankuvvetlerimize taarruzu ile savaşa başlandı Ermeniler, 24 Eylül 1920 sabahı Bardiz cephesinden baskın şeklinde yaptıkları genel bir taarruz ile başarıya ulaştılar Efendiler; DoğuCephesi'nin bu can sıkıcı bilgiler veren raporunu okurken, Celâlettin Arif Bey'in de, Ermenilerin taarruz günü olan 24 Eylülde yazılmış, bildiğimiz ültimatomunu alıyordum (Belge : 259) Ermeniler geri püskürtülüp girdikleri bölgelerden atıldılar Ordumuz 28 Eylül sabahı ileriharekete geçti Aynı günde Erzurum'un elli imzası da Ankara'ya taarruza geçiyor Ne kötü tesadüf ! Sanki, bu Efendiler, Ermenilerle aleyhimizde harekete sözleşmiş gibiler(Nutuk)

Elviye-i Selase (Üç Sancak)

Brest Litowsk Antlaşması'ndan sonra, Osmanlı İmparatorluğu 1878'de Ruslara kaybettikleri Batum, Kars, Ardahan'ı, plebisit yapılarak elde etme hakkını kazandı Türk ordusu Nisan-Temmuz 1918 arasında Batum'dan Baku'ye kadar olan yerlere girdi Osmanlı Devleti buraları ele geçirir geçirmez Elviye-i Selase'de (Batum, Kars, Ardahan) plebisit yaptırdı 14 Temmuz'da yapılan plebisitte 87084 kişiden 84124'ü Osmanlı Devleti lehinde oy kullandı Fakat bu topraklar uzun süre elde tutulamadı Mondros Ateşkesi hükümleri gereğince Türk kuvvetleri 1914 sınırlarına çekilerek buraları terk ettiler Türk ordusu buradan çekilirken milis örgütler kurmuştu "Milli Şura" adını alan bu örgütlerin en etkilisi Kars'taki İslam Şurası idi 5 Kasım 1918'de kurulan bu örgüt 17 Ocak 1919'da bir kongre toplayıp "Cenub-i Garbi Kafkas Hükümet-i Muvakkate-i Milliyesi" adındaki Kağızman, Iğdır, Şavşat, Nahcıvan, Ordubad şehir ve kasabaları içine alan bu Hükümetin ağır silahları olmayan küçük bir ordusu da vardı 13 Ocak 1919'da Kars'a giren İngilizler önce bu hükümete dokunmadılar Fakat bir süre sonra Ermeni isteklerine uyan İngilizler, Geçici Hükümet'in Ermenilerin geri dönmesini ret etmesi ve İngiliz isteklerine karşı koyması üzerine 12 Nisan 1919'da Cihangiroğlu İbrahim Bey Hükümeti'ni dağıttılar üyelerini Malta'ya sürdüler Bütün bölgenin yönetimine el koyacaklarını ilan ettiler Fakat gerçekte yönetimi Ermenilere teslim ettiler Ermeniler Erzurum ve Van'a kadar uzanan yerleri de istemeye başladılar Yörede inceleme yapmaya gelen General Harbord 22 Eylül 1919'da M Kemal ile görüştü Ermeni ve İngiliz iddialarının asılsızlığını gördü

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



Güney Cephesi

Fransiz birliklerine karsi dogrudan Adana bölgesinde Mersin, Tarsus, Islahiye bölgelerinde ve Silifke dolaylarinda millî kuvvetler kurulmus ve çok cesurca ise girismislerdi Adana'nin dogu bölgesinde, Tufan Bey adiyla hareket eden Yüzbasi Osman Bey 'in kahramanliklari kayda deger Millî müfrezeler, Mersin, Tarsus, Adana sehirleririn girislerine kadar sokulup hâkim oldular Pozanti'da Fransizlari kusatarak geri çekilmeye mecbur ettiler Maras'ta, Antep'te, Urfa'da önemli muharebe ve çarpismalaroldu Sonunda isgal kuvvetleri buradan çekilmeye mecbur edildiler Bu basarilarin kazanilmasinda büyük rolleri olan Kiliç Ali ve Ali Saip Bey'lerin adlarini anmayi bir görev sayarim Fransiz isgal bölgelerinde ve cephelerinde millî kuvvetler, her gündaha esasli bir sekilde teskilâtlaniyorlardi Millî kuvvetler, ordu birlikleri ile desteklenmeye baslanmisti Isgal kuvvetleri, her tarafta siki ve siddetli bir sekilde zorlaniyordu(Nutuk)

Mondros Ateşkes'inden sonra İngilizler ve Fransızlar, haklı bir gerekçeleri olmamalarına rağmen, antlaşma hükümlerine aykırı olarak çeşitli yerleri işgale başladılar Birinci Dünya Savaşı içinde imzaladıkları gizli antlaşmalar doğrultusunda Güney Anadolu'da da İngiliz ve Fransız işgalleri başladı 3 Kasım 1918'de Musul ve 9 Kasım'da da İskenderun'u işgal eden İngilizler, bu haksızlıklarını daha da genişlettiler 6 Aralık'ta Kilis'i işgal ettiler İngiliz birliklerindeki Hintli Müslüman askerlerin, üzgün Türk halkını sevgiyle selamlamaları İngiliz subayları ve Ermenileri kızdırdı Burada resmi binaları işgal eden İngilizler, lise binasına da yerleşince eğitim durdu Bütün haberleşmeye el koyan İngilizler Kilis'in dışla ilişkisini kestiler Halkın elindeki yiyecek maddelerini kendilerinin belirledikleri fiyattan zorla aldılar Silahları toplamaya başladılar

İngilizler, önemli bir ticaret merkezi olan Antep'i de 17 Aralık 1918' de işgal ettiler Bu işgali Ateşkes'in 7 maddesi gereğince yaptıklarını ileri süren İngilizlerin Antep'i işgali buradaki Ermenilerin şımarmalarına ve taşkınlıklarına yol açtı Şehrin resmi binalarını ele geçiren İngilizler, aydınları ve ileri gelenleri uydurma bahanelerle Mısır'a sürdüler Ermeni tehciri suçlamalarıyla bir çok Türk'e işkence yapıldı Silah toplamaya başladılar Buna karşılık Ermenilere silah dağıtıyorlardı Bu durum karşısında Antepliler miting yaptılar ve "Cemiyet-i İslamiye" adında bir dernek kurdular

İngilizler 22 Şubat 1919'da Maraş'ı ve 24 Mart 1919'da Urfa'yı yine aynı uydurma bahanelerle işgal ettiler Her girdikleri yerde Ermenilerle yakın ilişki kurup Türklere karşı onur kırıcı, zalimce işlemler yaptılar Türk halkının ileri gelenleri asılsız suçlamalarla tutuklanarak sürgün ediliyor ve böylece, başsız kalan halkın direnmeyeceği zan ediliyordu

Özellikle Ermenilerin taşkınlıklarının ve Türklere yaptıkları kötülüklerin tepkilerine karşı önlemlerini ve baskılarını çoğalttılar

Diğer yandan Diyarbakır bölgesinde de sürekli olarak zararlı propagandalar yapıyorlardı Bu yörede Kürtçülük hareketini destekleyip İngiliz-Fransız güdümünde Kürdistan kurmak istiyorlardı Bu sebeple bazı aşiretleri elde etmişlerdi İngiliz Binbaşısı Nowel bu yöredeki Kürtçülük hareketlerini destekliyor, örgütlüyor, para yardımı yapıyor ve bağımsızlık vaatleriyle aldatıyordu

Fransızlar ise 21 Ocak 1919'da, Mersin Osmaniye ve Adana'yı işgale başladılar Onların gelişiyle birlikte Ermeniler taşkınlıklara başladılar Fransızlar burada Ermeni nüfusunun çoğalması için Ermenilerin gelmesini teşvik ettiler Adana yöresinde jandarma birliklerini düzenlemek bahanesiyle jandarma birliklerini Ermenilerden kurdular Ermenilerin her çeşit kötülüğüne göz yumarken Türklerin ileri gelenlerini görev başından uzaklaştırdılar Önemli komutanlarını halkı kışkırtıyor iddiaları ile Suriye'deki esir kamplarına gönderdiler Bu haksızlıklar karşısında halk çeşitli yerlerde silaha sarılarak Ermenilere ve Fransızlara karşı canını, namusunu ve malını korumaya başladı Bu olaylar üzerine bir Amerikan soruşturma kurulu Adana'ya gelerek çeşitli ırk ve dinlere mensup ileri gelenlere Adana'nın idaresi hakkında fikirlerini sordu Amerika, bölgenin kendi mandasında kalmasını istediyse de Kongre buna yanaşmadı Burada nüfusun çoğunluğunu Türkler oluşturuyordu Ermeniler ise ancak % 20 kadardılar

İngiltere ve Fransa Orta Doğu hususunda 15 Eylül 1919 tarihinde aralarında yeni bir antlaşma yaptılar ve Orta Doğu'yu "Manda" sistemi ile paylaştılar Buna göre Irak ve Filistin İngiliz Mandasına, Suriye ve Lübnan Fransız mandasına bırakıldı Dolayısıyla Antep, Maraş, Urfa Fransa'ya kalıyordu Bu antlaşmaların sonunda İngilizler, 29 Ekim 1919 da Kilis'i, 30 Ekim'de Maraş'ı ve Urfa'yı ve 5 Kasım 1919'da da Antep'i Fransızlara devrettiler Fransızlar bu şehirlere geldikleri günden itibaren Türklere karşı baskı ve şiddete başvurdular Ermenilerden kurdukları birlikleri de beraberlerinde getirerek, onların her çeşit kötülüğü yapmalarına göz yumdular Yöreyi işgal eden Fransız komutan Türk halka bir bildiri yayınladı Bu bildirinin hükümleri Fransızların nasıl bir tutum içinde olduklarını yorum yapmaya gerek bırakmayacak bir biçimde ortaya koyuyordu:

1- Ne için taşıdığını tahkikata bile lüzum görmeksizin üzerlerinde revolver bulunan bir adamın kurşuna dizilmesi 2- Ka rgaşalık çıktığında ölen veya yaralanan Fransız askerine karşılık, yerli halktan iki adamın kurşuna dizilmesi ve bunların kur'a ile seçilmesi 3- Bir evden silah atılırsa yakılması 4- Osmanlı Hükümeti memurlarının böyle bir durum ortaya çıkmasında idare haklarının ve hakimiyetlerinin iskatı ve sokaklarının mitralyöz, bomba ve gazlı mermilerle ateş altına alınması

Antep'te Türk bayrakları indirtilerek yerlerine Fransız bayrakları çekildi Türk kadınlarının çarşaflarının yırtılması, yüzlerinin zorla açılması gibi çirkin olaylar yaratan işgal kuvvetleri, direnen Türkleri de öldürüyorlardı Ermenilerin taşkınlıklarının olayları büyüteceğini gören Fransızlar, Ermeni taburunun yerine Cezayir taburunu getirdilerse de artık durum değişmedi Türk Ulusu'nun sabrı taştı

KUVA-YI MİLLİYE'NİN KURULUŞU

M Kemal Paşa'nın Anadolu'ya geçmesinden sonra, 8 Ağustos 1919'da yayınlanan bir bildiri ile, memleketi haksız yere işgal eden İtilaf Devletleri'ne karşı, Türk bağımsızlığını korumak için, ulusal kuvvetlerin kurulması ulusun kendi iradesiyle egemenliğine sahip çıkması duyuruldu Ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür ilkesi ile yeni Türk vatanının sınırları belirtilmeye çalışılıyordu Sivas Kongresi tüm ülkeyi bir inanç ve otorite altında toplarken, Güney Cephesi de Ali Fuat Paşa'nın komutasına verildi Daha sonra 29 Haziran 1920'de cephe, İran sınırından Fırat Nehri'ne kadar Elcezire Cephesi ve Fırat'tan Antalya'ya kadar Adana Cephesi Komutanlıkları olarak ikiye bölündü

Fransızların bu bölgeyi işgal etmesi üzerine her yerde halkın girişimiyle ulusal birlikler kurulmaya ve düşmana karşı silahlı mücadeleye başlandı Sivas Kongresi'nden sonra da bu kuvvetlerin başına M Kemal Paşa tarafından komutanlar atandı Topçu Kemal Bey "Doğan" takma adıyla, piyade yüzbaşısı Osman Bey "Tufan" takma adıyla, yüzbaşı Ratip Bey "Sinan Paşa" takma adıyla Adana Cephesi'nde büyük hizmetler yaptılar Güney Kuva-yı Milliyesi, gerçek anlamda bir halk hareketiydi Eşkıya, çeteler ve zorbalar Kuva-yı Milliye'ye katılmadılar Kuva-yı Milliye yalnız vatanseverlik ve Türklük duygusuna dayanıyordu

Fransızlara karşı Suriye'de kurulan Arap Ulusal Hareketi, Türkiye'nin güney cephesinin yükünü hafifletti Fransızlar hem Suriye'de hem de Güney Doğu Anadolu'da savaşmak zorunda kaldılar M Kemal Türk-Arap işbirliğini sağlamak, Fansızlara karşı birlikte savaşılmasını teşvik ettiyse de Faysal buna yanaşmadı Fakat yine de Türkiye ile anlaşmak isteyenler vardı Özellikle, daha önce Türk ordusunda yetişmiş olan Arap subaylar Türkiye ile işbirliğinden yanaydılar Bu ilişki Fransızları çok endişelendiriyordu

Güney Cephesi'nde Kuva-yı Milliye'nin kurulmasından sonra Fransızlara karşı şu savaşlar yapıldı

1- Maraş Savunması : 20 Ocak-10 Şubat 1920 2- Urfa Savunması : 9 Şubat-11 Nisan 1920 3- Antep Savunması : 1 Nisan 1920-8 Şubat 1921 4- Adana Savunması : 21 Ocak 1920-20 Ekim 1921

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



Batı Cephesi

Efendiler,1919 Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu Mondros Ateşkesi'ni imzalayarak savaştan yenik çıkmıştı Ateşkesin hükümlerine göre Türk ordusunun silah ve cephanesi elinden alınıyor, tüm askeri kuvveti, jandarma da dahil olmak üzere 50000 ile sınırlanıyordu Bu durum karşısında Osmanlı Genelkurmayı ordusunun kadrolarını yeniden düzenlemek zorunda idi İtilaf Devletleri'nin yetkilileriyle anlaşan Genelkurmay orduyu 9 Kolordu ve 20 Tümen halinde örgütlemeyi kabul ettirdi Ateşkes'te birlik sayısı değil, insan sayısı sınırlandırılmıştı Osmanlı Genelkurmayı bu boşluktan yararlanarak, insan sayısı az, fakat ileride mevcutlarının arttırılması ile büyüyebilecek bir iskelet kurmayı tercih etti Böylece çok sayıda subay birliklerinin başında bulunabilecek, er sayısı çok az olmakla beraber, ordunun iskeleti bulunduğu için,gerekirse er sayısı arttırılabilecekti 16 Mart 1920'de İstanbul'un resmen işgali üzerine Ankara'da BMM'nin açılması ve Türk Devleti'nin Genelkurmayı'nın kurulmasıyla bu çalışmaların önemi kalmamakla beraber, Osmanlı Genelkurmayı'nın az mevcutlu da olsa, çok sayıda kolordu ve özellikle tümen, alay ve tabur kadrolarını koruması, yani hazır bir iskelet bırakması Türk Ulusal Ordusu'nun kuruluşunda büyük yararları oldu

İzmir'in işgali ve Yunan ilerleyişine karşı ilk direniş bu zayıf askeri birliklerin bazılarından ve milis kuvvetlerinden geldi Yunanlıların karşısındaki 17 Kolordu'nun 56 Tümeni hiç karşı koymadı Bir kısmı Yunanlılarca esir ve bir kısmı da terhis edildi Bu dağılma karşısında Yunan ordusuna karşı kurulan Kuva-yı Milliye ise zayıf askeri birlikler ve milislerden oluşuyordu Kuva-yı Milliye ruhu bir süre sonra yayılmaya başladı Müdafaa-i Hukuk örgütleri, Kuva-yı Milliye'ye asker ve para sağlamak işlerini yüklendiler Böylece Ayvalık, Salihli, Denizli'ye kadar uzanan bir çizgi üzerinde Yunanlılara karşı Kuva-yı Milliye cephesi kuruldu M Kemal Paşa daha Havza'da iken Kuva-yı Milliye ile doğrudan ilgilenerek, birliklere gönderdiği emirlerde, her işgal eylemine karşı, halkın silahlandırılarak karşı konulmasını bildirmişti Kuva-yı Milliye'nin büyük kısmını efelerin ve Ethem'in emrindeki kuvvetler oluşturuyorlardı Bunların ağır silahları olmadığı gibi merkezi bir komuta düzeni ve disiplini de yoktu M Kemal Paşa Sivas Kongresi sırasında, bu kuvvetlerin örgütlenmesi gereğini göz önüne alarak 9 Eylül 1919'da Ali Fuat Paşa'ya "Batı Anadolu Genel Kuva-yı Milliye Komutanlığı" görevini verdi Ancak Ali Fuat Paşa yeterince etkili olamadı 23 Ekim'de Albay Refet Bey yöreye gönderildi ve bir rapor hazırlayarak, daha uzun süre Batı Anadolu Cephesi'nin tek komuta altına alınamayacağını bildirdi Bu sebeple askeri, kuvvetler Albay Refet Bey'in komutasına verildi Milis kuvvetler ise durumlarını korudular

22 Haziran 1920'de başlayan Yunan genel saldırısı üzerine Balıkesir, Bursa düştü BMM'inde büyük tepkiler oluştu ve komutanlar sorumlu tutulup cezalandırılmaları istendi M Kemal Paşa komutanların kabahati olmadığını, emirlerinde yeterince asker, silah ve malzeme bulunmadığını, oysa Yunan Ordusu'nun Avrupa Devletleri'nce silahlandırılmış ve donatılmış olduğunu, milis kuvvetleriyle Yunan Ordusu'nun durdurulamayacağını belirterek, TBMM'nin gerçek anlamda bir orduya sahip olması gerektiğini söyledi Bunun sağlanabilmesi için Kuva-yı Milliye'nin düzenli ordu haline dönüşmesi ve kısmi seferberlik yapılması gerekiyordu Meclis'in kararı üzerine düzenli ordu kurulmasına başlandı

Batı Cephesinde düzenli ordunun kuruluşunu engelleyen iki engel vardı Birincisi firar olayları, ikincisi Kuva-yı Milliye örgütleri ve özellikle Ethem'in kuvvetleriydi Birinci Dünya Savaşı sonunda asker kaçağı sayısı 300000'e ulaşmıştı Savaşın doğurduğu bunalım, yıkım ve sefalet, yeni bir savaş başlamasında büyük engelleyici durum yaratıyordu Buna, Padişah'ın askerliği kaldırdığı propagandaları da eklenince, Anadolu'da TBMM'nin kararlarının yürütülebilmesi çok güçleşti Asker kaçakları yüzünden düzenli ordu kurulmasında büyük güçlüklerle karşılaşıldığı için "Firariler Hakkında Kanun"un kabulüyle İstiklal Mahkemeleri kurulmuşlardı İkinci engel ise Kuva-yı Milliye'nin düzenli ordu şekline dönüştürülmesi sırasında Ethem'in direnmesinden çıktı

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



İsyanlar

Efendiler,1919 yılı içinde, millî teşebbüslerimize karşı başlayan iç isyanlar, sür'atle memleketin her tarafina yayıldı Bandırma, Gönen, Susurluk, Kirmasti, Karacabey, Biga ve dolaylarinda; Izmit, Adapazari, Düzce, Hendek, Bolu, Gerede, Nallihan, Beypazaridolaylarinda; Bozkir'da; Konya, Ilgin, Kadinhan, Karaman, Çivril, Seydisehir, Beysehir, Koçhisar dolaylarinda; Yozgat, Yenihan, Bogazliyan, Zile,Erbaa, Çorum dolaylarinda; Imranli, Refahiye, Zara, Hafik ve Viransehir dolaylarinda alevlenen karisiklik atesleri, bütün memleketi yakiyor,hainlik, cehalet, kin ve bagnazlik dumanlan bütün vatan göklerini yogun karanliklar içinde birakiyordu Isyan dalgalari, Ankara'da karargâhimizin duvarlarina kadar çarpti Karargâhimizla sehir arasindaki telefon ve telgraf hatlarini kesmeye kadar varan kudurmuscasina kasitlar karsisinda kaldik Bati Anadolu'nun, Izmir'den sonra, yeniden önemli bölgeleride, Yunan ordusunun taarruzlariyla çignenmeye baslandiDikkatle üzerinde durulmaya deger bir husustur ki, sekiz ay önce,millet, Hey'et-i Temsiliye etrafinda toplanarak, Damat Ferit Hükûmeti ile iliski ve haberlesmelerini kesmis iken, Ali Galip 'in tesebbüsü gibi tek tük olaylardan baska, böyle genel bir ayaklanma olmamisti Bu seferki yaygin ve genel ayaklanmalar, sekiz ay zarfinda, memleket içinde çok hazirlik yapildigini gösteriyordu Damat Ferit Hükûmetinden sonraki hükûmetlerle, millî suurun korunmasi ve güçlendirilmesi için yaptigimiz mücadelelerin ne kadar hakli sebeplere dayandigi, aci bir sekilde bir daha anlasilmis oluyordu Millî Mücadele'ye kuvvet vermek için cephelerle ve ordu ile ilgilenme bakimindan Istanbul'daki hükûmetlerin gösterdigi baska türlü ihtimallerin aci sonuçlari da ayrica görülecektir4(Nutuk) AYAKLANMALAR

Amasya Genelgesi ile ulusun bağımsızlığının, yine ulusun azim ve iradesiyle kurtarılacağı ilkesinin ortaya konması, Erzurum ve Sivas kongreleri ile bu yolda, siyasi, askeri, idari örgütlenmeye ve ulusal bilinçlenmeye doğru gidilmesi karşısında, tahtını tehlikede gören Padişah daha başlangıçtan itibaren bu mücadelenin amansız düşmanı olmuştu Bu sebeple İngilizlerle işbirliği yapmaktan geri kalmamış ve İngilizlerle en iyi anlaşan Damat Ferit Paşa'yı Sadrazam yapmıştı Onun aracılığı ile de daha kongreler aşamasında M Kemal'i, daha doğrusu ulusal örgütlenmeyi engellemek için her yola başvurmuştu İngilizler Padişah aracılığı ile bu örgütlenmeyi boğmayı başaramayınca, Anadolu'daki ulusal hareketi etkisiz duruma sokmak için İstanbul'da Meclis toplanmasına razı olmuşlardı Oysa bu Meclis Misak-ı Milli'yi kabul ettiBunun üzerine, önceleri zayıf olan ayaklanmaları, daha sistemli ve güçlü bir silah olarak kullanma yoluna gittiler İstanbul Hükümeti ve Padişah bu konuda İngilizlerle tam bir işbirliğine girdiler Bu ayaklanmalar 1919 yılı sonunda dağınık ve etkisiz idiler, Fakat TBMM'nin açıldığı tarihlerde büyük tehlike durumuna geldiler

Osmanlı Hükümeti ve İngiltere, uzun savaş yıllarının, Türk Ulusu'nun üzerinde yarattığı bıkkınlıktan ustaca yararlandılar Osmanlı Devleti 'nin askerliği kaldırdığı ve vergilerin affedildiği propagandaları yapılıp, TBMM'nin halk gözünde otoritesini yıkmaya çalışıyorlardı "Şeyhül-İslam Fetvası, Padişah Fermanı ve Hükümet Bildirisi" ile halkın dini ve geleneksel bağlılık duyguları Ulusal Mücadele'ye karşı kışkırtıldı

İç ayaklanmaların nedenleri, bu ayaklanmaların bastırılması için başvurulan yöntemlerin de sebepleri olacağından önemlidir Bu nedenleri özetlersek:

Uzun savaş yılları yokluk, umutsuzluk yaratmış, asker kaçaklarının çoğalmasına yol açmıştır Özellikle asker kaçakları, ayaklanmaların insan gücünü oluşturması bakımından ayrıca önem taşıyordu Ulusal Mücadele, vatan savunması için bu yoksul ve bıkkın halka ağır fedakarlıklar yüklediği için halkta, bunlardan kaçma eğilimi doğuruyordu Halife-Padişah'a olan dinsel ve geleneksel bağlılık bu makamı meşru tanıtıyor ve Ulusal Mücadele'yi gayrı meşru gösterenlerin etkili olmasına yarıyordu Hürriyet ve İtilaf Partisi ve Hükümet M Kemal'i ittihatçı ve Bolşevik olarak tanıtıyorlardı Padişah iradesi olmadan asker ve vergi toplandığı, bunun kanuna aykırı olduğu ileri sürülüyor, Yunan ordusunun Halife ordusu olduğu propagandaları yapılıyordu

Ayaklanmalar İngilizler tarafından hazırlandığı ve yerli kaynaklarca beslendikleri için, bastırılması çok zor oluyordu İsyancıların kuvvetli olduğu bölgelerde, halk onların Padişahı temsil ettiğine ve bu durumun sürekli olacağına inanıyordu Bu sebeple bir çok yörede, halk ayaklanmaya katılıyor ve destekliyordu 1920 yılının ilkbaharından yalnız dış düşman tehlikesiyle değil, ayrı bölgelerde birbirini izleyerek çıkan ayaklanmalarla uğraşıldı Ayaklanma hareketleri Ankara'nın yakınlarına kadar geldi Telefon ve telgraf telleri kesildi İhanet, cehalet, kin, taassup bütün ülkeyi korkunç bir biçimde kapladı Ayaklanmaların Ankara'yı bir çember içine aldığı bir sırada, Yunanlılar da 22-23 Haziran 1920'de batıdan saldırıya geçtiler İçten ve dıştan gelen saldırılar birbirinden uzak olmakla beraber, bir merkezden yönetiliyorlar ve sistemli bir biçimde TBMM'nin çökertilmesine çalışılıyordu Hükümet bir dış saldırıya kuvvet gönderse, iç ayaklanmayı bastıramıyor, iç ayaklanmaya kuvvet gönderse dış saldırıya karşı koyamıyordu Bu sebeple Ulusal Mücadele'nin en buhranlı yılının 1920 yılı olduğu açıkça ortada idi İç güvenlik en önemli sorun olmuştu Ayaklanmaların bastırılmasında, özellikle Kuva-yı Seyyare Komutanı Çerkez Ethem ve Koçkiri Ayaklanmaları'na karşı Merkez Ordusu kuruldu

(Merkez Ordusu, Karadeniz Bölgesi'nde çıkan Pontusculuk hareketine karşı Anadolu'da asayiş ve güvenliğin sağlanması amacıyla 9 Aralık 1920'de 3 Kolordu lağvedilip, onun yerine kuruldu) Kuvvet yoluyla ayaklanmaların bastırılması mümkün oluyor, fakat başka bir yerde yeni bir ayaklanmanın çıkmasına engel olunamıyordu Bu durum, henüz ulusal birlik ve bilinçlenmenin gerçekleşmemesinden kaynaklanıyordu M Kemal Paşa, yayınladığı bildirilerle halkı yardıma çağırıyor, fakat etkili olmuyordu Bu yüzden, ceza önlemlerine başvurulması zorunlu oldu Daha Sivas Kongresi sırasında sert önlemler alınmıştı Fakat yeterli olmamıştı Batı Cephesi'ndeki ayaklanmaları bastırmakla görevli 56 ve 61 Tümen Komutanlarına, bozguncu, asi, kışkırtıcı görevini yapamayan askeri ve sivil görevlileri, suçlarına göre tart, hapis, idam gibi her çeşit cezaları uygulamak için olağanüstü yetkiler tanındı Fakat bunlar da yeterli olmadılar İç ayaklanmalar çok sert önlemlerle güçlük!e bastırılabildi

Ayaklanmaları tek tek ele almadan önce bir liste halinde gösterelim

1- Şeyh Eşref Ayaklanması (26 Ekim-24 Aralık 1919) Bayburt'un Hart kazasında, şeriat düzeni kurmak amacıyla oldu

2- Bozkır Ayaklanmaları (27 Eylül-1 Ekim ve 20 Ekim-4 Kasım 1919) da Konya'nın Bozkır kazasında oldu

3- Anzavur Ayaklanmaları (1 Ekim-25 Kasım 1919 ve 16 Şubat-16 Nisan 1920) arasında iki kez olmak üzere, İngiltere'nin Çanakkale Boğazı Bölgesi'nde güvenliklerini korumak için teşvik ettikleri bir ayaklanmadır

4- Ali Batı ayaklanması

5- Düzce Ayaklanmaları (13 Nisan-31 Mayıs ve 8 Ağustos-23 Eylül 1920 arasında) Osmanlı Hükümeti'nin bölgedeki Çerkezleri kışkırtması sonucu çıktı Bu ayaklanmalar sırasında Ahmet Anzavur Geyve ve Adapazarı'na, Kuva-yı İnzibatiye de İzmit'e geldi

6- Yenilıan Ayaklanması (14 Mayıs-12 Haziran 1920)

7- Yozgat Ayaklanmaları (15 Mayıs-27 Ağustos ve 5 Eylül-30 Aralık 1920) arasında Çapanoğulları'nın düzenlemesi ile çıktı

8- Zile Ayaklanması (Mayıs-21Haziran 1920) arasında Osmanlı Hükümeti'nin çıkarcıları elde edip çıkardığı bir ayaklanmadır

9- Konya Ayaklanması (2 Ekim-15 Kasım 1920) arasında, asker kaçaklarını yanlarına toplayan ve İstanbul'dan yönetilen çıkarcılar aracılığı ile çıktı

10- Cemil Çeto Olayı ve Milli Aşireti Ayaklanması (Haziran-Eylül 1920) Doğu Anadolu'da Kürtçülük kışkırtması ile çıkan bir aşiret ayaklanması idi

11- Koçkiri Ayaklanması (6 Mart-17 Haziran 1921) Kürdistan kurulması için Koçkiri Aşireti'nin çıkardığı bir ayaklanmaydı

12 Pontusçuluk hareketi, Ulusal Mücadele'nin başından sonuna kadar süren ve tarihi Rum Pontus Devleti'nin yeniden kurulması amacına dayanan Karadeniz'in orta ve doğu bölgelerinde çıkan ayaklanma olaylarıdır Bu bölgede çalışan İstiklal Mahkemeleri'nin kurulmasının en büyük etkeni bu olaylardır

Bu ayaklanmaların özellikle bazıları TBMM'nin açıldığı tarihte bir merkezden sistemli bir biçimde yürütülmüş, olağanüstü tehlikeler yaratmışlardı Bu ayaklanmalara daha sonra, Demirci Mehmet Efe ve Ethem'in Ayaklanmaları da eklendi Bir yanda düşmanla, bir yandan da bu ayaklanmalarla mücadele edilmek zorunlu idi Bazen aynı anda bir kaç yerde birden ayaklanma çıkıyordu Bu ayaklanmaların bir merkezden yönetildiğini ve İstanbul Hükümeti'nin bunları kışkırttığını M Kemal Paşa şöyle belirtiyordu:

"İstanbul'da Damat Ferit Paşa Hükümeti ve İstanbul'da, bütün yıkıcı ye hain örgütlerin kurduğu birlik ve bu birliğin Anadolu içindeki bütün ayaklanma örgütleri ve bütün düşmanlar ve Yunan ordusu, el birliği ile bizi yıkmak için çalışmaya başladılar Bu Ortak saldırı siyasasının yönergesi de Padişah-Halife'nin, içinde düşman uçakları da bulunan her türlü araçlarla yurda yağdırdığı Huruc-u alessultan (Padişah'a Karşı Ayaklanma) fetvası idi" Yine M Kemal Paşa'nın belirttiği gibi Sivas Kongresi ve sonrası döneminde, Ali Galip ve Şeyh Eşref olayları gibi tek olaylar bulunurken, BMM nin açıldığı tarihe kadar geçen sekiz ay içinde ayaklanmaların ulaştığı boyutlar, bu süre içinde ne kadar büyük hazırlıklar yapıldığını gösteriyordu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



Antlaşmalar

Moskova Antaşması (16 MART 1921) TBMM açıldığında M Kemal Sovyetlere dostluk önerisinde bulunmuştu Fakat Sovyetler Birliği bu sıralarda, içte karşı devrimci güçlerle ve dışta da Polonya ile savaşıyordu Diğer yandan İngiltere, 1917 Ekim Devrimi sonrası, Çarlık dönemi borçlarını ret eden Bolşeviklere ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı Türkiye'nin tam bağımsızlık ilkesinden ödün vermeden dış ilişkilere hazır olması tezi de Sovyetlerin hoşuna gitmemişti Emperyalizme karşı savaşan Türkiye'nin Sovyetleşebileceği umudunu duymuştu Ermeni konusundaki yaklaşımları da Türkiye ile Sovyetler arasındaki ilişkilerin olumlu gelişmesini engellemişti Birinci İnönü Savaşı'nın kazanılması Sovyetlerin Türkiye'ye daha çok yakınlaşmasını hazırladı Ermeni hususunda ise sorun çözülmüştü Londra'da İngilizler ile ticari bir antlaşma imzalamak üzere olan Sovyetler, İngilizleri kuşkulandırmamak için Türkiye ile görüşmelerini geciktirdi İngiliz Başbakanı Lloyd George'u anlaşmaya Sovyetlerin Kemalistlere yardım etmemeleri hükmünü koydurmak istediyse de Sovyetler bunu ret ettiler Ticari antlaşmayı saklayan Sovyetler daha rahat duruma geldiler Fakat Londra Konferansı'na TBMM delegelerinin katılmasını, Türkiye'nin Emperyalistlerle anlaşmak istediği biçiminde yorumlayan Sovyetler bu sebeple olumlu bir sonuca ulaşmakta geciktiler 8 Kasım 1920'de Moskova Elçiliği'ne atanan Ali Fuat Paşa'nın çalışmaları sonunda Türkiye ile Sovyetler Birliği 16 Mart 1921'de Moskova Antlaşması'nı imzaladılar

Antlaşmanın hükümlerine göre:

1- İki taraftan birinin tanımadığı devletlerarası bir senedi diğeri de tanımayacaktır(Madde 1)

2- Sovyetler Birliği Misak-ı Milli'yi tanıyorlar(Madde 1)

3- Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya'sı arasında imzalanmış olan antlaşmalar hükümsüzdür(Madde 6)

4- Sovyetler kapitülasyonların kaldırılmış olmasını kabul ediyorlar (Madde7)

5- İki devlet aralarındaki ilişkileri sıklaştıracak iktisadi, mali ve sair antlaşmalar yapmayı kabul ediyorlardı

6- Sovyetler, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Ermenistan ve Gürcistan arasında imzalanmış antlaşmalara göre tespit edilmiş olan sınırı, Batum Gürcistan'a geri verilmek şartıyla, tanıdılar Ancak Türkiye Batum Limanı'nı serbestçe kullanabilecek ve bölge halkına geniş bu özerklik verecekti(Madde 2)

7- Boğazların bütün devletlerin ticaret gemilerine açık kalmasını sağlamak amacıyla Karadeniz'e kıyısı olan Devletlerin temsilcilerinin katıldığı bir konferansta konunun ele alınması prensip olarak kabul edildi Fakat bu konferansta Türkiye'nin İstanbul üzerindeki egemenliğini tehdit eden kararlar alınmayacaktı (Madde 5)

8- Rusya elinde bulunan bütün esrirleri üç ay içinde iade edecektir (Madde l3)

Moskova Antlaşması Türkiye için büyük başarı idi Büyük bir devlet TBMM Hükümeti'ni resmen tanıdı Misak-ı Milli'yi ve Türkiye'nin kabul etmediği anlaşmaları (Sevr'i) kabul etmemeyi kabul etti Her iki devlet de kendilerinden önceki (Çarlık Rusya ve Osmanlı Devleti ) döneme ait antlaşmaların geçersiz olduğunu ilan ettiler Yalnız, Batum Gürcistan'a, işin gerçeği Sovyetlere bırakılıyordu Buna karşılık, Sovyetler Kars ve Ardahan'ın Türkiye'ye ait olduğunu kabul ettiler Türkiye Doğu Cephesi'ndeki kuvvetlerini Batıya kaydırmak olanağına kavuştu Türkiye, Sovyetler gibi büyük bir devletin, İtilaf Devletleri'ne karşı politik desteğini ve ayrıca Türkiye'ye silah, cephane, araç, ilaç vs göndermesini sağladı

Moskova Antlaşması'nın imzalanmasından yedi ay sonra, Sovyetler Birliği'nin aracılığı ile Türkiye ve Kafkas Cumhuriyetleri arasında 13 Ekim 1921'de Kars Antlaşması imzalandı Moskova Antlaşması'nın hükümlerinin bir tekrarı olan bu antlaşma ile Türkiye'nin doğu sınırı kesinlik kazandı

Bu arada Meclis Ulusal Mücadele'nin anlam ve önemini belirten iki olayı yaşadı 12 Mart 1921'de İstiklal Marşı kabul edildi 23 Nisan 1921'de de 23 Nisan günü "Ulusal Bayram" olarak ilan edildi

Ankara Antlaşması

(20 Ekim 1921) Manda rejimi ile Suriye'ye yerleşen Fransa, Adana, Antep, Maraş, Urfa'yı İngilizlerden devralınca, burada çok güçlü bir Türk direnişiyle karşılaştı Bu direniş Fransızlara çok ağır kayıp verdirdi Suriye mandasını tehlikeye soktu Türk Orduları'nın 1 ve II İnönü Savaşları ve Sakarya Savaşı'ndaki başarıları Fransa'yı çok etkiledi ve tutumunu değiştirdi Bu arada İtalyanlar Haziran ayından itibaren sessizce Anadolu'yu terk etmeye başladılar 5 Temmuz 1921'de ise tamamen terk ettiler Gerçi Ekim ayında, Anadolu'ya bir temsilci göndererek ekonomik ayrıcalıklar istedilerse de Ankara ret etti

Fransızlar 1921 Mart ayından itibaren Türkiye ile görüşmelere başladılar Bekir Sami Bey'in Fransızlarla Londra'da yaptığı antlaşma, bağımsızlık ilkesiyle bağdaşmadığı için ret edildi Haziran ayında Franklin Bouillon'u Ankara'ya özel temsilci olarak gönderdiler Görüşmeler olumlu hava içinde gelişirken Yunan saldırısı başlayınca, görüşmeleri askıya aldılar Türk-Sovyet yakınlaşması Fransa'yı endişeye itti Yunan saldırısı karşısında Türkiye'nin Sovyetlerden yardım alması üzerine Fransız basını "Denize düşen yılana sarılır" Türk sözünü hatırlatarak, Fransız çıkarlarının tehlikeye düşeceğini belirtiyordu

Kral, Konstantin'in, başlattığı saldırıyı "Haçlı Seferi" olarak ilanı Avrupa'da etkili olmuş, Sovyetlerin Kemalistlere 150000 kişilik bir ordu gönderdiği ve Anadolu'ya girdiği haberleri duyulmuştu Yunan Ordusu'nun başlangıçtaki üstünlüğü Avrupa'da büyük etki yaptı Fakat Türk Ordusu'nun savaşı kazandığının duyulması bütün umutlan yıktı Fransız kamuoyunun görüşü ve Hükümetin tutumu değişti Türkiye gerçegini kabul ettiler 20 Ekim 1921'de Ankara Antlaşması'nı imzaladılar

Ankara Antlaşması'nın Hükümleri

1- Her iki taraf bu antlaşmanın imzalanmasından sonra savaşa son vermeyi kabul ediyorlar

2- Türk ve Fransız tutuklu ve savaş esirleri serbest bırakılacak

3- Antlaşmanın imzalanmasını izleyen iki ay içinde sözü geçen hattın güneyine Fransız kuvvetleri ve kuzeyine Türk

kuvvetleri çekilecek

4- Boşaltma ve işgal her iki tarafça atanacak bir komisyonca saptanacak yöntemlerle gerçekleşecek

5- Her iki taraf da boşaltılan bölgelerde tam bir genel af uygulayacaklar

6- Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Misak-ı Milli'de açıkça tanınan azınlıklar hukukunun çeşitli devletler ve

bağlaşıkları arasındaki antlaşmalara göre aynı temelde kendisine uygulanacağını bildirir

7- İskenderun ve Antakya bölgesi için Fransa özel bir yönetim rejimi kuracak, buradaki Türk halkına kültürlerini

geliştirmek için her tür kolaylık gösterilecek Türkçe resmi dil olarak kalacaktır

8- 3 maddede sözü geçen hat şöyle çözümlenmiştir: Sınır, İskenderun Körfezi üzerinden Payas'ın güneyinden Meydan-ı

Ekbez'e doğru gidecek Oradan Suriye'ye, Karnaba ve Kilis Türkiye'ye

bırakılarak Çobanbey İstasyonu'nda demiryolunu izleyecek, demiryolu Nusaybin'e kadar Türk topraklarında kalacaktır

Nusaybin ile Cezinei İbn Ömer arasındaki eski yol Türklerde kalarak Dicle'ye varacaktır Yolda, her iki ülke de aynı

hakka sahip olacaktır Bu antlaşmanın imzalanmasını izleyen bir ay içinde her iki taraf temsilcilerinin oluşturduğu bir

komisyon bu hattı saptayacaktır

9- Osmanlı Hanedanı kurucusu Osman Gazi'nin dedesi Süleyman Şah'ın Türk mezarı adı ile anılan mezarın bulunduğu Caber

Kalesi Türk Bayrağı altında, Türk koruyucuları gözetiminde, Türk mülkü olarak kalacaktır

1O-Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Pozantı-Nusaybin arasındaki Bağdat Demiryolu ayrıcalığının ve Adana'daki

şubelerinin haklarıyla işletme ve nakliyat-ı ticaretinin yasal hak ve yararlarıyla Fransız Hükümeti'nin seçeceği bir Fransız

grubuna verilecektir Türkiye, Meydan-ı Ekbez'den Çobanbey'e kadar Suriye topraklarından trenle askeri ulaşım

yapabilecektir Suriye'de Türk topraklarında aynı hakka sahiptir

11- Bu anlaşmanın imzalanmasından sonra Türkiye-Suriye arasında bir gümrük anlaşması saptanması için karma komisyon

kurulacaktır

12- Kuveik Suyu, Halep Şehri ile kuzeyindeki Türk bölgesi arasında acil bir şekilde bölünecek, Halep, gereksinmesine

göre, kendi masraflarıyla Türk toprağından, Fırat'dan su alabilecektir

13- Yerleşik veya göçebe haktan 8 maddede saptanan hattın bu veyahut ta öteki tarafındaki otlaklardan yararlanma hakkı veya emlakı veya arazisi olanlar eski haklarından yararlanabileceklerdir Hayvanlarını veya yavrularını, araç ve

gereçlerini gümrük veya vergi vermeksizin hattın öte tarafına nakledebileceklerdir Bunlarla ilgili vergileri, oturdukları

ülkede vermek ile yükümlüdür

Anlaşmanın imzalanması sırasında Türk delegesi Yusuf Kemal Bey, Franklin Bouillon'a, İskenderun ve Antakya bölgesi halkına Türk Bayrağı'nı ihtiva eden özel bir bayrak kullanma hakkının verilmesini istedi ve bu istekleri kabul edildi

Bu antlaşma ile Birinci Dünya Savaşı öncesi kurulmuş bulunan İtilaf bloğu parçalandı Versay'da kendisini desteklemeyen ve Almanya'ya yumuşak davranan İngiltere'ye kızan Fransa Türkiye hususunda İngiltere'ye oyun oynuyor ve tek başına hareket ediyordu İngiltere bu antlaşmayı hayret ve dehşet ile karşıladığını gizlemedi Fransa Türk cephesinde 60-70000 asker beslemek ve Türklerle savaşmaktan kurtuluyordu Bu antlaşma yalnızca Güney Doğu Anadolu için imzalanmakla beraber, Fransa gibi büyük bir Avrupa devletinin Türkiye'yi ve Misak-ı Milli'yi resmen tanıması bakımından çok önemliydi Fransız desteğini yitirdikleri için Kilikya üzerindeki Ermeni hayalleri yıkıldı 130000'den çok Ermeni Suriye'ye, 30000 kadar Ermeni de Kıbrıs'a göç etti Doğu Anadolu'da da 300000 kadar Ermeni, Ermenistan'a göç etti

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



Bu antlaşmanın Türkiye'ye siyasi yararlarının yanı sıra, askeri bakımdan da büyük yararı oldu Bu cephenin tasfiyesi ile Türkiye güneyini de güvenceye aldı ve buradaki askerlerini Batı cephesine taşımak olanağı buldu Fransızlar bölgeyi boşaltırken Türkiye'ye satış ve hibe yoluyla silah, cephane bıraktılar

Sömürge halklarının üzerinde de bu zaferin etkisi görüldü Avrupa devletlerinin yenilmezliği konusu yıkıldı Türk zaferi ve Avrupa Devletleri'nin Türkiye karşısındaki yenilgileri sömürgeler halklarına umut verdi

Bu antlaşma ile Hatay Fransa'ya bırakılmakla Misak-ı Milli'den ikinci ödün verildi Batum'dan sonra Hatay yitiriliyordu Fakat o günün koşulları altında elde edilen büyük kazançtı Çünkü Türkiye iki büyük cepheyi tasfiye etti İki büyük ülke tarafından resmen tanındı Kaldı ki Hatay üzerinde Türkiye haklarından vazgeçmeyecekti 1923 yılında Adana'ya gelen Atatürk, burada kendisini siyah bayrakla karşılayan Hatay temsilcilerine "40 asırlık Türk yurdu yabancı eline bırakılamaz" diyerek, kurtuluş için söz vermiş ve sözünü 15 yıl sonra yerine getirmiştir :Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922)< Anadolu'ya Yunan istilasından kurtaran Türk ordusu, bu sefer işgal altında bulunan diğer vatan topraklarını da kurtarmak üzere harekete geçti Bir kısım kuvvetlerimiz İzmit'den İstanbul istikametinde ilerlerken, bir kısım kuvvetlerimiz de Çanakkale'ye yaklaştı İstanbul ve Boğazları işgalleri altında bulunduran İtilaf devletleri, telaşa düşerek anlaşmak istediklerini bildirdiler İngiltere, İtalya, Fransa temsilcileri Paris'te toplanarak, Türklere teklif olunacak barış esaslarını görüşmeğe başladılar Görüşmeler sonucunda Türk Hükümeti'ne bir nota verdiler

Mustafa Kemal tarafından bu notaya verilen cevapta, Meriç nehrine kadar Trakya'nın Türklere teslimi şartıyla, Mudanya'da askeri bir konferansın toplanmasını kabul ettiğimizi ve bu konferansta Türkiye'yi temsil etmek üzere İsmet Paşa'nın delege tayin edildiğini bildirdi

Mudanya'da büyükçe bir yalı bu konferans için düzenlendi 3 Ekimden itibaren delegeler ayrı ayrı savaş gemileriyle Mudanya'ya gelmeğe başladılar Yunan delegesi General Mazarakis Mudanya'ya geldi Fakat karaya çıkmayarak müzakerelerin sonucunu gemiden bekledi Konferansta Türkiye'yi İsmet Paşa, İngiltere'yi General Harrington, Fransa'yı General Sharpy (Şarpi), İtalya'yı General Monbelli temsil ediyordu

Görüşmeler dokuz gün sürdü, bir hayli heyecanlı ve zorlu oldu Sonunda mütareke Türk görüş ve isteklerine uygun bir şekilde imzalandı (11 Ekim 1922) Yunan delegesi mukaveleyi imza etmek istemedi Fakat üç gün sonra Yunanlılar bu mukaveleyi resmen kabul ettiklerini bildirdiler

Mudanya Mütarekesi'nin Esasları

1Bu mukavelenin yürürlüğe girme tarihinden itibaren Türk ve Yunan askeri kuvvetleri arasında savaş bitmiştir

2On beş gün içinde Yunan ordusu (Edirne dahil) Meriç ırmağının batısına çekilmiş bulunacaktır

3Boşaltılmanın bitmesinden sonra otuz gün içinde, Doğu Trakya Yunan Hükümeti memurları tarafından İtilaf kuvvetlerine, İtilaf kuvvetleri de Türklere teslim edeceklerdir

4Barış konferansının sonucuna kadar, Doğu Trakya'da Türkler 8000 jandarma bulunduracaklardır

5Mütarekenin imzalanmasından sonra İstanbul ve Boğazlar da Büyük Millet Meclisi Hükümeti idaresine bırakılacak, İtilaf kuvvetleri barışın imzasına kadar İstanbul'da kalacaklardır

Mudanya Mütarekesi'yle Misak-ı Milli'nin topraklarımıza ait kısmı kabul edilmiş oldu

Mütareke şartlarına göre, Trakya'da askeri ve sivil idareyi ele almak için tayin edilen Refet Paşa 19 Ekim'de İstanbul'a geldi Halkın samimi tezahüratı arasında İstanbul'a giren gaziler; "Seni de, geldik, kurtaracağız, İstanbul?" şarkısını söylüyor, halk ise sevinç gözyaşları döküyordu

Lozan Antlaşması:

Lozan Konferansı genel toplantısı 21 Kasım 1922 günü yapılmıştır Bu konferansta Türkiye Devleti'ni İsmet Paşa Hazret1eri temsil etti Trabzon Milletvekili Hasan Bey ve Sinop Milletvekili Rıza Nur Bey, İsmet Paşa' nın başkanlığındaki delegeler hey'etini oluşturuyordu Hey'etimiz, Kasım 1922 başlarında Lozan'a gitmek üzere Ankara' dan ayrıldı Efendiler, iki dönemden ibaret olup sekiz ay devam eden Lozan Konferansı ve sonucu dünyaca bilinen bir husustur Bir süre Ankara'da Lozan Konferansı görüşmelerini takip ettim Görüşmeler hararetli ve tartışmalı geçiyordu Türk haklarını tanıyan olumlu bir sonuç görülmüyordu Ben bunu pek tabiî buluyordıım Çünkü, Lozan barış masasında ele alınan meseleler yalnız üç dört yıllık yeni devreye ait ve onunla sınırlı kalmıyordu Yüzyılların hesabı görülüyordu Bu kadar eski, bu kadar karışık ve bu kadar kirli hesapların içinden çıkmak, elbette, o kadar basit ve kolay olmayacaktı Efendiler, bilindiği üzre, yeni Türk Devleti'nin yerini aldığı Osmanlı Devleti , Uhud-ı Atîka adı altında birtakım kapitülasyonların esiri idi Hristiyan halkın birçok hakları ve ayrıcalıkları vardı Osmanlı Devleti , Osmanlı ülkesinde oturan yabancılara karşı yargı hakkını uygulayamazdı; Osmanlı vatandaşlarından aldığı vergiyi, yabancılardan alması engellenmiş bulunuyordu Devletin varlığını kemiren ve kendi sınırları içinde yaşayan azınlıklarla ilgili tedbirler alması mümkün değildi Osmanlı Devleti , kendisini kuran temel unsurun, Türk milletinin, insanca yaşamasını sağlayacak tedbirleri alma bakımından da engellenmişti; memleketi imar edemez, demiryolu yaptıramazdı Hattâ okul yaptırmakta bile serbest değildi Bu gibi durumlarda yabancı devletler hemen işe karışırlardı Osmanlı hükümdarları ve çevresindeki yakınları debdebe ve gösteriş içinde yaşayabilmek için memleket ve milletin bütün servet kaynaklarını kuruttuktan başka, milletin her türlü çıkarlarını feda etmek, devletin haysiyet ve şerefini ayaklar altına almak suretiyle birçok dış borçlar yapmışlardı O kadar ki, devlet bu borçların faizlerini bile ödeyemeyecek duruma gelmiş, dünya gözünde "müflis" sayılmıştı(Nutuk)

Mudanya'daki başarılarını gördüğü İsmet Paşa'yı Lozan'a da göndermeye karar veren M Kemal Paşa, önce İsmet Paşa'nın Dışişleri Bakanı olmasını sağladı 2 Kasım'da da Meclis'te yapılan oylama sonucu İsmet Paşa,Lozan'a gidecek Türk Heyetinin Başkanı seçildi M Kemal Paşa İsmet Paşa 'yı seçerken onun bütün hayatı boyunca başarılarını ve kişiliğini göz önüne almıştı Çalışkan, azimli, zeki, kültürlü, sorumluluktan çekinmeyen, girişim sahibi ve her aldığı işi başaran birisi olan İsmet Paşa'nın Lozan'a gönderilmesi için yaptığı seçim, İsmet Paşa'nın bundan sonraki politik hayatını da etkileyecekti

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



İsmet Paşa Lozan'a ülkesinin geleceğinin sorumluluğunu omuzlarında taşıyarak gitti Karşısında Avrupa'nın kurnaz ve tecrübeli politikacıları vardı İngiltere'yi Lord Curzon temsil ediyordu Konferans 20 Kasım 1922'de açıldı Konferans'a davetçi devletler olarak İngiltere, Fransa, İtalya ve bundan başka Yunanistan, Yugoslavya, Japonya, Romanya, ayrıca Boğazlar hususunda Sovyetler Birliği ve Bulgaristan katılıyordu Amerika ise yalnızca bir gözlemci gönderdi Fakat asıl sorunlar Türkiye ile İtilaf bloğu ve Yunanistan arasında idi General Harrington, Mudanya'da edindiği tecrübe ile Lord Curzon'a bir mektup yollayıp, İsmet Paşa'ya dikkat etmesini "Sert bir ceviz" ile karşı karşıya olduğunu bildirmişti Gerçekten de daha ilk gün açılışta, İsmet Paşa takdim edilince, İsmet Paşa elindeki nutku okumaya başladı Konu sonra anlaşıldı İsmet Paşa Lord Curzon'un konuşma yapacağını öğrenmiş, bunun üzerine İngiliz delegesinin konuşma hakkı varsa ben de konuşurum demişti Poincare İsmet Paşa'dan vazgeçmesini rica etmişti İsmet Paşa da "Lord Curzon vazgeçsin o zaman ben de vazgeçerim" yanıtını vermişti Curzon konuşma yapınca İsmet Paşa da nutkunu okumuştu Türkiye'nin yıllardan beri sıkıntılar çektiğini, her yaşta Türkün kadın, çocuk, erkek savaştığını, vatanlarını savunduğunu hatırlatıp, Türkiye topraklarının dört yıldan beri yakılıp, yıkıldığını ama bütün bunlardan yılmadıklarını, istiklal aşkıyla dolu bulunduklarını belirtti ve konuşmasını "Efendiler, çok ıstırap çektik, çok kan akıttık Bütün medeni uluslar gibi hürriyet ve istiklal istiyoruz" sözleriyle tamamladı İsmet Paşa'nın bu konuşmasını Curzon ve Mussolini alkışladılar

İtilaf Devletleri Lozan'ı Birinci Dünya Savaşı sonrası olayı gibi görüp Türkleri yenik bir ulus gibi kabul etmek istiyorlardı Oysa Türkiye silahının hakkıyla düşmanlarına üstünlüğünü kabul ettirmişti İsmet Paşa zafer kazanan bir ülkenin temsilcisi olarak, Türkiye'nin tam bağımsızlığından ve ulusal sınırlarından ödün,vermemek için kararlıydı İtilaf Devletleri'nin karşısında, Osmanlı Devleti 'nin ezik devlet adamları yoktu Ulusal inanç ve iradenin temsilcisi olan kararlı, sert, akıllı, yılmak bilmeyen yeni bir Türk devlet adamı vardı ve daha ilk günden durum anlaşıldı Lozan'da altı yüz yıllık Osmanlı İmparatorluğu 'nun hesabı görülecekti Türkiye'nin, tam bağımsızlık tezini bilen Fransa da şimdi İngiltere'nin yanında yer aldı Fransa'nın bu tutumu İsmet Paşa'yı çok şaşırttı, ama yıldırmadı Curzon ise, dizginleri elinden bırakmayıp, Orta Doğu'da ülkesinin itibarını Türkiye'nin zararına yeniden canlandırmak istiyordu Paris'e uğrayan Curzon, İngiltere ile Fransa işbirliğini sağlamıştı İtalya şimdi, özellikle ekonomik konularda İtilaf bloğuna katıldı Türkiye ile İtilaf Devletleri arasında Boğazlar, Musul, Kapitülasyonlar ve Osmanlı Borçları ve Türkiye ile Yunanistan arasında azınlıklar ve Patrikhane sorunları vardı BU sorunları çözmek için üç komisyon kuruldu ve çalışmalar başladı

Boğazlar konusu tartışılırken, Sovyet temsilcisi Çiçerin de görüşmelere katıldı Çiçerin Boğazlar konusunu Türk-Sovyet ilişkileri ve Misak-ı Milli çerçevesi içinde ele alarak Türkiye'yi destekledi Boğazların savaş gemilerine kapalı ve Boğazların savunulmasının Türkiye'ye ait olması gerektiği hususunda Sovyetler ile Türkiye aynı görüşü paylaşıyorlardı İsmet Paşa müttefiklerin isteklerini tartışmayı kabul edince Türk-Sovyet ilişkisi gerginleşti Türk-Sovyet dostluğu İngiliz tehlikesine karşı kurulmuştu Oysa Türkiye batıya kendini kabul ettirmek istiyordu Sovyetlere yaklaşmak tehlikeli olabilirdi Türk-İngiliz ilişkilerini sertleştiren önemli konu Musul idi Türkiye Musul'un coğrafi ve nüfus bakımından Türkiye'nin bir parçası olduğunu ileri sürerken, İngiltere özellikle petrol ve stratejik önemi dolayısıyla burayı Türkiye'ye bırakmak istemiyor ve bu sebeple burada yaşayan Kürtleri de el altından kışkırtıyordu Türkiye Kürtlerle Türklerin aynı soydan geldiğini binlerce yıllık kültür birliği ve din birliği ile kardeş olduğunu belirtti Fakat İngiltere bunu ciddiye almadı Türkiye'nin üstünde durduğu en önemli konuların başında Kapitülasyonlar geliyordu Türkiye'yi batının açık pazarı haline sokan Kapitülasyonların bütünüyle kaldırılmasını isteyen Türkiye'nin karşısında Fransa başta olmak üzere müttefikler birleştiler Osmanlı borçlarının ise yalnızca Türkiye'nin payına düşeni ödemeyi kabul eden Türkiye'den müttefikler, bütün borçları ve Duyun-u Umumiye'nin tatlı karlarının devamını istiyorlardı Azınlıklar hususunda ise Venizelos Patrikhane'yi de ileri sürdü Türkiye, Yunanistan'ın Türkiye'de yaptığı tahribatın 4 milyar Frank olduğunu belirtip tazminat isteyince Venizelos, Yunan Ordusu'nun Anadolu'ya İtilaf Devletleri'nce ve onların çıkarları için çıkartıldığını ileri sürdü

Sorunlar Türkiye'nin haklarını tanımak istemeyen Müttefiklerin Türk isteklerini reddetmesi yüzünden çözülemedi İsmet Paşa 20 Aralık 1922'de Ankara'ya yolladığı raporda "Konferansın bir bunalım sonunda kesilmesi olasılığına karşı hazırlıklı bulunmak" gerektiğini bildirmişti Fevzi Paşa her olasılığa karşı orduların ileri harekata hazırlanmasını bildirdi Başkomutan da alınan bu önlemleri yerinde buldu Boğazları kapatmak ve Musul üzerine yürünmesi için gerekli önlemler alındı M Kemal yeni bir savaş istemiyordu Fakat Türkiye'nin, kanla kazandığı haklarını da bırakmamakta kararlıydı Türkiye barış için beklemeyi kabul etmişti Fakat Türkiye'nin tam bağımsızlığını kabul eden bir barış olmayacak ise savaşa devama kararlıydı M Kemal Paşa 5 Ocak 1923'de İsmet Paşa'ya yolladığı telgrafta orduları denetlemek için geziye çıktığını belirtip kendisine güç verdi Fakat görüşmeler Ocak ayı sonunda çıkmaza girdi İngiltere Musul hususunda direniyordu Diğer devletleri Türkiye'nin isteklerine razı etmek mümkündü İngiltere ile anlaşmak için Musul'dan vazgeçmek gerekiyordu Bu durumda anlaşma olmadı Konferans 4 Şubat'ta dağıldı Konferans'ta anlaşılan tek konu, Türkiye ile Yunanistan arasında 30 Ocak'ta imzalanan sivil rehinelerle, asker tutsakların geri verilmesi oldu

İsmet Paşa Romanya üzerinden Türkiye'ye döndü Romanya'da iken 6-7 Şubat gecesi yaptığı açıklamada, Türkiye'nin barış için elinden geleni yaptığını ve dünya kamuoyunun bunu takdir edeceğine inandığını belirtti Eskişehir'de M Kemal ile buluşan İsmet Paşa 20 Şubat'ta Ankara'ya vardı Bakanlar Kurulu'ndaki görüşmelerden sonra 20-24 Şubat tarihlerinde Meclis'te gizli oturumlarda konu ele alındı Muhalifler İsmet Paşa'yı, Meclis'te açıklama yapmadan M Kemal ile buluştuğu için sert bir dille eleştirip, Misak-ı Milli'ye ihanet ettiğini, hatta İngilizlerden rüşvet aldığı yolunda çirkin iddialar ileri sürdüler M Kemal olaya müdahale ederek İsmet Paşa'nın yanında yer aldı Meclisteki hava aşırı derecede gerginleşmişti Sonunda 8 Mart'ta İsmet Paşa'nın imzasıyla müttefik devletlere Türkiye'nin önerileri bildirildi Türkiye'nin notasını Londra'da toplanarak inceleyen Müttefikler ile anlaşılması üzerine, Konferans'ın 23 Nisan'da yeniden toplanması kararlaştırıldı

Bu arada 17 Şubat 1923'te İzmir'de İktisat Kongresi toplandı 4 Mart'a kadar süren bu kongre resmi olmamakla beraber ilk Türk İktisat Kongresi idi Kongre M Kemal Paşa'nın nutku ile açıldı Bu kongrede kabul edilen esaslar Türkiye'nin liberal bir ekonomik düzene yöneleceğini gösteriyordu Bu kongrenin ekonomik yönü ilerde ayrıca ele alınacaktır Fakat özellikle Lozan görüşmelerinin kesildiği bir tarihte toplanan kongre de Türkiye'nin liberal ekonomik sisteme gireceği izlenimini yaratması batılılar üzerinde etkili oldu Türkiye'nin Sovyetlere kaymayacağı güveni gelmeye başladı

Ulusal Mücadele için toplanmış bulunan TBMM, görevinin son bulduğunu kabul ederek dağılma kararı aldı ve 16 Nisan'da dağıldı

Lozan'ın İkinci Evresi

İsmet Paşa Lozan'a ikinci kez gittiğinde İngiltere'yi Curzon'un yerine gelen Sir Horas Rambold, Fransa'yı General Pelle temsil ediyordu Konferans 23 Nisan 1923'de toplandı Konferansın siyasi konuları daha kolay çözülürken, ekonomik ve mali konular yine sert tartışmalara yol açtı İngiliz temsilcileri, Yunanistan'ın savaş tazminatı ödemesinde ısrar eden İsmet Paşa'ya karşı, Anadolu'ya saldırttıkları Yunanistan'ın avukatlığını, biraz da suçluluk kompleksi ile ileri boyutlara kadar götürüyordu Savaş tazminatı konusu İsmet Paşa ile Başbakan Rauf Bey'in de arasını açtı Aralarında geçen diğer yazışmalar iyice sertleşince, M Kemal duruma müdahale etti Yunanlılar tamirat borcu için Karaağaç Bölgesi'ni Türkiye'ye bırakmaya razı oluyordu Fakat Türkiye bu kadarla yetinmek istemiyordu İsmet Paşa'nın karara varamadığı konularda M Kemal Paşa yardımcı oldu İsmet Paşa 20 Temmuz'da M Kemal Paşa'ya bir telgraf çekerek, "Her dar zamanımda hızır gibi yetişirsin Dört beş gündür çektiğim acıyı tasavvur et Büyük işler yapmış ve yaptırmış adamsın Sana bağlılığım bir kat daha artmıştır Gözlerinden öperim pek sevgili kardeşim, aziz şefim" teşekkür etti Tarafların uzun tartışmaları ve sert mücadeleleri sonunda 24 Temmuz'da antlaşma imzalandı M Kemal, İsmet Paşa'ya kutlama telgrafı çekti Türkiye'nin büyük kentlerinde 101 pare top atılarak barış kutlandı "Barış", Türk Ulusu'nun yüz yıllarca özlemini çektiği kavram Tam bağımsız Türk Devleti bu barış ile bütün dünya tarafından kabul olunuyordu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



Lozan Antlaşması'nın Hükümleri

Ön sözünde, devletlerin bağımsızlık, egemenlik haklarına saygılı olunmasına uyulması ilkesinin yer aldığı Lozan Antlaşması'nın hükümleri oldukça geniştir Bu hükümleri "Sınırlar, Azınlıklar, Kapitülasyonlar, Borçlar, Boğazlar, Savaş Tazminatı" gibi esaslar altında toplayarak özetleyebiliriz

Sınırlar:

* Suriye Sınırı: 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması'nın esaslarına göre kabul edildi

* Irak Sınırı: Irak sınırı ve Musul sorunu Lozan'da çözülemedi Bu anlaşmazlık Türkiye-İngiltere arasında dokuz ay içinde çözümlenmek üzere antlaşmanın sonrasına ertelendi

* Batı Sınırı: Yunanlılarla olan sınır Misak-ı Milli'ye göre çözüldü Karaağaç savaş tamiratı olarak Yunanistan tarafından Türkiye'ye verildi On iki Ada İtalya'da kaldı İmroz ve Bozcaada Türkiye'ye verildi Diğer Ege Adaları Yunanistan'da kaldı

Azınlıklar:

Azınlıklara Türkiye'nin egemenliği ile bağdaşmayan haklar verilmedi Türk vatandaşı olanların kanunlar önünde eşitliği kabul edildi Türkiye'deki Rumlar ile Yunanistan'daki Türkler mübadele (Takas) edilecekti Yalnız İstanbul'daki Rumlar ile Batı Trakya'daki Türkler mübadele dışında bırakılacaktı

Kapitülâsyonlar:

Kapitülâsyonlar kaldırılmıştır Yalnız beş yıllık bir geçiş süresi verilmiştir Türkiye'yi yüz yıllardır, ekonomik, mali, idari, adli yönden sömüren büyük bir sorun tarihe gömüldü

Dış Borçlar: 1854'te başlayan ve 1881'de Osmanlı Maliyesi'nin iflası ve Düyun'u Umumiye'nin kuruluşuna yol açan Osmanlı borçları, ileriki yıllarda daha da artmıştı Osmanlı İmparatorluğu 'nun parçalanması sonucu kurulan yeni devletlere pay edilen Osmanlı borçlarından Türkiye kendi payına düşeni kabul etti Alacaklılar ödemelerini altın veya sterlin (İngiliz Lirası) ile ödenmesini istediler Fakat Türkiye Fransız Frangı ile ödenmesini kabul ettirdi Bu ödeme şekli Türkiye için daha karlı idi (Türkiye bu borçların en son taksidini 1951 yılında ödedi)

Boğazlar:

Savaş tehlikesi karşısında veya Türkiye'nin savaşa girmesi durumunda silahlandırılabilecekti Boğazların her iki yakasında 15 kmlik bir bölge silahsız olacaktı Boğazların idaresi uluslararası bir kuruluş olan "Boğazlar Komisyonu'nca yapılacaktı Savaş gemilerinin boğazlardan geçişi esaslara bağlandı

Bu arada yeni Meclis için seçimler tamamlandı ve Lozan Antlaşması'nın onaylanması yeni Meclis'in görevi oldu Meclis'te Hatay'ın ve Trakya'da bazı yerlerin dışarıda kalması, Meis gibi Anadolu'ya çok yakın adaların Yunanistan'a bırakılması eleştirilere yol açtı Fakat yapılan görüşmelerden sonra Meclis 23 Ağustos 1923'te 227 oydan 213'ünün evet oyu ile antlaşmayı onayladı

Antlaşmanın Önemi

Lozan Antlaşması, Türkiye'nin Mondros ve Sevr ile elinden alınmak istenen topraklarını ve bu topraklar üzerindeki Türk Ulusu'nun bağımsızlığını geri getirdi ve ulusal sınırlar içinde yeni bir Türk Devleti'nin varlığını sağladı Türkiye, Birinci Dünya Savaşı'nın galibi ve Almanya'ya, Avusturya'ya, Bulgaristan'a istediklerini dikte ettirerek yaptırmış olan İtilaf Devletleri'ni, bağımsızlık savaşlarında yenerek Misak-ı Milli'yi ve bağımsızlığını kabul ettirdi Sevr ile yok edilmek istenen Türk varlığı, "Türk Mucizesi" ile Lozan'da tüm dünyaya onaylatıldı Sevr ile "Doğu Sorunu"nu dilediği gibi çözmek isteyen İngiltere ve Fransa, Türkiye'nin gücü karşısında, bu sorunun Türkiye'nin istediği biçimde çözümlenmesini kabul ettiler ve "Doğu Sorunu", "Avrupa'nın Hasta Adamı" gibi sorunlar tarihe karıştı Türkiye Emperyalizm'e karşı silahlı bağımsızlık savaşını kazandı ve bunu siyasal alanda da kabul ettirdi Bu olay, Atatürk'ün dediği gibi bütün mazlum uluslara etki yaptı ve bağımsızlık inançlarını kamçıladı Hindistan'dan Arabistan'a, Kuzey Afrika'ya yaptığı bu etki sömürgeciliğin sonunu getirdi İngiliz İmparatorluğu'nun çökmesini hazırlayan en büyük etken Türkiye örneği oldu İngiltere, Türkiye'nin bağımsızlığını kazanmasının bütün sömürgelere yapacağı etkiyi bildiği için,başından beri Ulusal Mücadele'nin amansız düşmanı kesilmişti ve Lozan'da da bunu sürdürdü Öyle ki Türk-İngiliz ilişkileri ancak l939'da düzelebildi

Kürdistan sorunu söz konusu olmadı Ermenistan işi, Türkiye'nin gücü karşısında tarihe karıştı Kuşkusuz Lozan'da çözülen sorunların en önemlisi Kapitülasyonların kaldırılması oldu Bu konu üzerinde kısaca durmak gerekir

Kapitülasyonlar

Yabancı Devlet tebasının ve konsolosunun bir ülkede sahip olduğu ayrıcalıklar ve muafiyetleri tanımlayan kapitülasyon anlamı dar ve az kullanılan biçimiyle de savaş vaktinde bir şehir, ordu veya ülkenin düşmana teslimi anlamına gelmektedir Osmanlı İmparatorluğu 'nda ise "Uhud-u Atik" biçiminde kullanılmış olup, yabancılara ikamet, seyahat serbestliği, şahıs ve mallarının korunması, dini özgürlüklerini, birçok vergiden muaf olmalarını sağlamakta idi 1365'de Ragusa, 1378'de Ceneviz, 1460 da Toskana ve 1480'de Venedik'e ticari ayrıcalıklar tanınmıştı Fakat Kapitülasyonların asıl başlangıcı 1535 yılında Kanuni'nin Fransa'ya tanıdığı ayrıcalıklar oldu Buna göre Fransız tüccarlar Osmanlı ülkesindeki limanlarda serbestçe ticaret yapabilecekti Daha sonra bütün Avrupalıların yararlanacağı bu imtiyazlar ekonomik, adli, idari, bir biçim aldı Yabancıların Osmanlı İmparatorluğu 'nda bu ekonomik ve hukuki üstünlüğü yanı sıra, bu sayede batının yarı sömürgesi haline girilmişti Her Padişah vaktinde yenilenen Kapitülasyonlar 1740 yılından sonra devamlılık kazandı Bu tarihten itibaren yabancılar dokunulmazlık kazandılar Suç işleseler bile evleri araştırılamaz, bağlı bulunduğu devletin rızası olmadıkça bir yabancı sınır dışı edilemez, vergi alınamazdı Hükümet içinde hükümet demek olan, ülkenin egemenlik haklarını sınırlayan bu durum Osmanlı İmparatorluğu 'nu yarı bağımlı açık bir pazar ülkesi yapmıştı Osmanlı Devleti çeşitli fırsatlardan yararlanarak Kapitülasyonları kaldırmayı denedi 1856'da ilk girişim sonuçsuz kaldı 1877-8 Osmanlı-Rus, 1897 Osmanlı-Yunan ve Trablusgarp Savaşları'nda Osmanlı Devleti tek yanlı olarak Kapitülasyonları kaldırdı Fakat yine yürürlüğe girmesini engelleyemedi En son 9 Eylül 1914'de İttihat ve Terakki tarafından kaldırıldı Mondros'tan sonra yine yürürlüğe girdi Kurtuluş Savaşı'nda Kapitülasyonlar kaldırıldı Erzurum Kongresi ile başlayan ve Misak-ı Milli ile ilan edilen kararda yabancılara ekonomik ayrıcalıklar tanınmayacağı belirtildi Lozan'da bu sorun, bütün baskılara rağmen son buldu Ekonomik bağımsızlık olmadan, siyasi, askeri, kültürel bağımsızlık olmayacağını belirten Atatürk'ün tezi gerçekleşti

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



Kuvva-i Milliye

Kuva-yi Milliye harekatının coğrafi sınırı Gediz Nehri uzanımında Kula'dan güneye doğru Denizli-Köyceğiz hattı batısında kalan Güneybatı Anadolu kesimidir Kronolojik açıdan ise,1 Bölümde gerekçisinin açıklandığı üzere, 15 Mayıs 1919 tarihinden 1 İnönü muharebesinin yapıldığı 6 Ocak 1921'e kadar olan zaman bölümünü kapsar

"Kuva-yi Milliye" deyimi, Milli Mücadele'de iki kullanılmıştır Birincisi,"ulusal kuvvetler", yani "milis haşık ordusu" anlamındadır Öteki anlamıysa geniş kapsamlı olup, Milli Mücadeleyi, bir bütün olarak belirtir Silahlı halk kuvvetleriyle birlikte Müdafaayı hukuk ve Reddi İlhak kuruluşları, heyeti milliyiler, kongreler, Ankara'da kurulmuş olan Millet Meclisi ile, bunlara yardımcı olan bütün organlar ve ordu, Ulusal Kuvvetler, yani Kuva-yi Milliyeydi

Bütün bu kuvvetlerin yarattıkları hareketin, galip devletlere mütareke imzalamış olan Osmanlı Devleti , ile hukuksal ve siyasal bir ilgisi yoktu Başta ordu olmak üzere, Kuva-yi Milliye olarak adlandırılan kuvvetler, devlet kuvvetleri olmaktan çıkmış, ulusal mal olmuştu Gerçektende her türlü hareket, ulusa dayanıyor ve onun adına yapılıyordu Bu nedenle, Milli Mücadeleye katılan ve taraftar olan herkese "Kuva-yi Milliye" yada "Millici" deniyordu

Milli Mücadelemizin başlangıcı, klasik anlamda bir teşkilatlanma olmasa da, Kuva-yi Milliye ruhunun uyanışı, şahlanışı ile yurdumuzu işgal eden düşmanlara karşı milletin baş kaldırılması, mevzii mücadeleleri ve başarıları oluşturmaktadır Bu mevzii başarıları Türk milletine, o günleri şartlarına göre gayet modern olan düzenli ordulara karşı, büyük imkansızlıkları içerisinde dahi muharebe edilebileceği fikrini, azmini, inancını vermiştir Ümitsizlikler ümide dönüşmüştür Zaten Türk'ün mayasında, özünde var olan esir olarak yaşamaktansa ölmek yeğdir inancı, Kuva-yi Milliyenin teşkili ile en mükemmel şekilde tekrar canlanmış ve sonuçta, bu ruhla kurulan düzenli ordu ile kesin zafer gerçekleşmiştir

Kuva-yi Milliye'nin amaçlarının başında hiç bir devletin ve Milletin egemenliğini kabul etmeyerek, Türk Milletinin kendi bayrağı altında yaşama hakkını ve bağımsızlığını oluşturmak gelmiştir İzmir'in işgali, Yunanlıların zalimce hareketleri, karşısında itilaf Devletlerinden ve Osmanlı hükümetinden hiç bir teşebbüs gelmediğini gören halk, kendi varlığını korumak amacıyla silahlandı

Sadece yaşama haklarının savunulması amacıyla yapılan bu hareketiyle yapılan bu hareketin meşru bir davranış olduğu bütün millet ve ordu tarafından kabul edildi

Değişik kesimden gelme insanlardan oluşan karmaşık bir yapısı vardı Saflarında ulusal çarpışmalara katılan gönüllülerin yanı sıra Kurtuluş savaşı öncesinde ve savaş sırasında askerlikten, adaletten kaçanlarda yer alıyordu Komutanlarda; Demirci Mehmet, Yörük Ali gibi ünlü efelerden ipsiz Recep gibi eşkıya reislerine; Kuşçubaşı Eşref, parti pehlivan pios, komitacılardan emekli muvazzafı ordudan ayrılmış subaşları, yedek subaylardan, aydın ve eşraf kesimlerine kadar oldukça farklı bir yapı ve ayrılmak serbest olduğundan, mevcutların sayıları da sürekli değişiyordu

Kuva-yi Milliye'ye karşı olan Birinci Divani Harbi örfi, yayımladığı idam listesinde başta 3 Ordudan azledilmiş Mustafa Kemal Paşa olmak üzere pek çok Kuva-yi Milliyeci subayın isimlerine yer veriyordu Teşkilat, 13 Haziran 1919'da Yunanlıların ve Rumların Bergama'yı işgal etmelerinden 48 saat sonra bir saldırı düzenleyerek işgalcileri bozguna uğrattı 16 Haziran 1919!da, daha önce(29 Mayıs) Ayvalık bölgesinde başlayan ilk silahlı milli mukavemeti organize etti

Kuva-yi Milliye gerilla taktiği ile çalıştığı için Yunanlıların zayıf noktalarına sık sık baskınlar yaparak, bazen de cephe savaşlarıyla Yunanlılara korku salmaktaydı Yunan işgal kuvvetleri komutanlığı, Venizelos'a gönderdiği bir raporda şöyle diyordu: "Tam bir Türk seferberliği ve kuvvetli bir Jöntürk teşkilatı karşısında bulunuyoruz Her taraftan saldırıya uğrayarak her gün bir miktar arazi terk etmeye mecbur oluyoruz Şayet derhal, hiç olmazsa bir tümen gönderilmeyecek olursa, pek yakında İzmir tehdit altında kalacaktır" Bu ve bunun gibi raporlar Kuva-yi Milliye'nin 30 Hazirana kadar ki etkinliklerinin Yunanlılar üstünde ki korkutucu etkisini göstermeye yetmeyecektir

Ödemiş çevresinde Yunanlılarla savaştı, 28 Haziran'da Balıkesir'de çevredeki vilayetlerin murahassırlarından meydana gelen bir Kuva-yi Milliye kongresi toplandı Özellikle Aydın'da meydana gelen kanlı olayların Nazilli ilçesinde tekrarlanması Kuva-yi Milliyenin halk tarafından desteklenmesine sebep oldu Teşkilatın faaliyeti sonucu, Yunanlılar, Denizli livasına gelemediler ve Nazilli İlçesinden çekilmek zorunda kaldılar 21 Temmuz 1919'da üçüncü kere kabineyi kuran Damat Ferit Paşa, Dahiliye nezareti yoluyla, Kuva-yi Milliye'nin dağıtılması hakkında bütün bölgelere telgraflarla emirler verdi

Ama teşebbüs tepkiyle karşılandı; Denizli mutasarrıfı gönderdiği telgrafta, Kuva-yi Milliye'nin düşman saldırısına karşı koymaktan başka amacı olmayan bir savunma teşkilatı olduğundan dağılmasının değil desteklenmesinin gerektiğini ve hükümet kuvvetinin onu dağıtmaya gücü yetmeyeceğini bildirdi; Denizli Kuva-yi Milliye teşkilatının verdiği cevabi da buna ekledi Bunun üzerine 23 Temmuz 1919'da Mustafa Kemal Paşanın başkanlığı altında toplanan Erzurum Kongresinde "Kuva-yi Milliyeydi amil ve Milli iradeyi hakim kılmak esasi kabul edildi"

Çerkez Ethem yayımladığı beyannamesi ile halkı, askerleri ve subayları kandırmak istedi; fakat başarılı olamadı Çünkü düşmanla bir olanları sözüne kimse inanmazdı

Aralık 1920'de Miralay İsmet Bey'in batı cephesi komutanlığını üstlenmesinde sonra merkezi denetimden yoksun, başına buyruk Kuva-yi Milliye çetelerinin Yunan ordusunu yenemeyeceği düşünülerek düzenli ordu aşamasına geçilmezi kararlaştırıldı

Bu karar direnen Kuva-yi Seyyare komutanı Çerkez Ethemin yenilgiye uğratılmasından sonra öteki Kuva-yi Milliye güçleri merkez yönetimin denetimine girdiler ve düzenli ordu birliklerine dönüştürüldüler

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



Kronoloji
Kronoloji
30 Ekim 1918 Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında Mondros Mütarekesi’nin imzalanması
31 Ekim 1918 Mütarekenin yürürlüğe girmesi General Liman Von Sanders’in, Yıldırım Orduları komutanlığını, Mustafa KemalPaşa’ya devretmesi
Birinci Kafkas Kolordusu’nun lağvı ve komutanı Kazım Karabekir’e, İstanbul’a dönme emrinin verilmesi
1 Kasım 1918 Mondros’tan dönen Osmanlı murahha heyeti başkanı, Rauf (Orbay) Bey’in, gazetecilere demeci:
" Yaptığımız mütareke umduğumuzun üstündedir Devletin bağımsızlığı, saltanatın hukuku, milletin onurutümüyle kurtarılmıştır"
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin son kongresinin toplanması
2 Kasım 1918 Enver, Talat, Cemal Paşalar ile kimi İttihat ve Terakki ileri gelenlerinin İstanbul’dan kaçışı
3 Kasım 1918 Musul’un İngilizler tarafından işgal edilmesi
4 Kasım 1918 Bir Fransız alayının Doğu Trakya’ya gelerek Uzunköprü - Sirkeci demiryolunu işgali
5 Kasım 1918 Mustafa Kemal Paşa’nın Katma’dan Adana’ya çağırdığı Albay Fuat Paşa ile görüşmesi:
"Artık milletin bundan sonra kendi haklarını kendisi araması ve müdafaa etmesi, bizlerin de mümkünolduğukadar bu yolu göstermemiz ve bütün ordu ile beraber yardım etmemiz lazımdır"
Harbiye Nezareti’nin 1866 - 1893 doğumluların terhisinin yapılacağını bildiren emri
Kars’ta düşman işgaline meydan vermemek için "Kars Milli İslam Şurası"nın kurulması
Mustafa Kemal Paşa’nın, Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’ya telgrafı:
"Pek ciddi ve samimi olarak arz ederim ki, Mütareke şartları arasında, yanlış yorum ve anlamayı ortadan kaldıracak tedbirler alınmadıkça, orduları terhis edecek ve İngilizlerin her dediğine boyun eğecek olursak, İngilizlerin ihtiraslarının önüne geçmeye imkan olmayacaktır"
6 Kasım 1918 Bir İngiliz savaş gemisinin İzmir Limanı’na girişi, Rumlar tarafından karşılanışı, Aya Fotini kilisesine Yunan bayrağının çekilişi
İzmir’de bazı yurtseverlerin "İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"ni kurmayı kararlaştırmaları ve cemiyetin gayri resmi olarak kuruluşu
7 Kasım 1918 Yıldırım Orduları grubu komutanlığı ile, 7 Ordu karargahının lağvedilmesi ve Mustafa Kemal Paşa’nın Harbiye Nezareti emrine verilmesi
8 Kasım 1918 Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’nın istifası
9 Kasım 1918 İskender’in bir İngiliz müfrezesi tarafından işgali
İngilizlerin Seddülbahir ve Kumkale’ye kuvvet çıkararak Çanakkale Boğazı’nın her iki tarafını işgal etmeleri
11 Kasım 1918 Tevfik Paşa kabinesinin kuruluşu, İngilizlerin Osmanlı hükümetinden Kars, Ardahan ve Batum’un boşaltılmasınıistemesi
12 Kasım 1918 Bir Fransız tugayının İstanbul’a girişi
13 Kasım 1918 İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan İtilaf filosunun İstanbul’a gelmesi ve karaya kuvvetçıkarması
Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’a gelişi
İstanbul’da "Karakol Cemiyeti"nin kurulması
17 Kasım 1918 Türk Birliklerinin Bakü’yü boşaltması ve İngilizlerin işgali
20 Kasım 1918 Çanakkale Boğazı’nın Rumeli yakasındaki İngiliz işgalinin Fransızlara devredilmesi
21 Kasım 1918 Doğuda 9 Ordu komutanı Yakup Şevki Paşa’nın (Subaşı) Elviye-selase’nin (Kars, Ardahan, Batum) savunulmasınıemretmesi
28 Kasım 1918 Kazım Karabekir Paşa’nın İstanbul’a dönüşü
29 Kasım 1918 İstanbul’da bazı kuruluş ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla "Milli Kongre" adıyla bir kuruluş oluşturulması
2 Aralık 1918 Edirne’de "Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Heyeti Osmaniyesi" adlı cemiyetin kuruluşu
3 Aralık 1918 İtilaf Devletleri temsilcilerinin Londra’da bir toplantı yaparak, Türkiye’de kendilerine düşen askeri nüfus bölgelerini saptamaları
4 Aralık 1918 İstanbul’da "Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti"nin kurulması
"Wilson Prensipleri Cemiyeti"nin kurulması
6 Aralık 1918 İngilizlerin Kilis’i işgali
7 Aralık 1918 Antakya’nın Fransızlar tarafından işgali
11 Aralık 1918 Yerli Ermeni’lerden kurulu bir Fransız taburunun Dörtyol’a girişi ve işgali
17 Aralık 1918 Mersin, Tarsus, Adana, Ceyhan, Misis ve Toprakkale’nin Fransızlar tarafından işgali
19 Aralık 1918 Dörtyol bölgesinde Fransız ve Ermeniler’le Kuvay-i Milliye arasında çarpışma ve On beş Fransız’ın öldürülmesi
21 Aralık 1918 İstanbul’da "Kilikyalılar Cemiyeti" nin kurulması
Osmanlı Meclisi Mebusanı’nın kapatılması hakkında padişah fermanı
23 Aralık 1918 İslahiye, Çebelibereket (Osmani) Bahçe, Hassa, Mamure’nin işgali
24 Aralık 1918 İstanbul’da Fevzi Paşa’nın (ÇAKMAK) Genelkurmay Başkanı oluşu
İngilizlerin Batum’u işgali
27 Aralık 1918 Pozantı’nın Fransızlar tarafından işgali
1 Ocak 1919 İngilizlerin Antep’i işgali
3 Ocak 1919 İngilizlerin Cerablus’u işgal etmeleri
Ardahan’da düşman işgaline mani olunmak üzere bir kongre toplanması
7 Ocak 1919 Konya istasyonunun düşman tarafından işgal edilmesi
10 Ocak 1919 Padişah Vahdettin’in İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe’a bütün umudunu İngiltere’ye bağladığını bildirdiği mesajı
12 Ocak 1919 İngilizlerin Ermeni amaçlarına hizmet etmek üzere Kars’a yerleşmeleri
14 Ocak 1919 Bir Yunan birliğinin Hadımköyü’nden Lüleburgaz’a kadar demiryolunu işgali
15 Ocak 1919 İngilizlerin Haydarpaşa İstasyonu’nu, Fransızların Şark demiryollarını işgal etmeleri
17 - 18 Ocak 1919 Kars’ta bir kongre toplanması (Büyük Kars Kongresi) ve "Cenubi garbi Kafkas Hükümeti Muvakkatesi Milliyesi" adıyla yönetim kurması
Cenubigarbi Kafkas Hükümeti 25 Mart 1919 tarihinden başlayarak, "Cenubigarbi Kafkas Hükümeti Cumhuriyesi"adını kullanmaya başlamıştır
18 Ocak 1919 İtilaf Devletleri temsilcilerinin toplandığı Paris Barış Konferansı’nın açılışı
22 Ocak 1919 Türk Kuvvetleri’nin Batum’u boşaltması
Konya İstasyonu’nun İngilizler tarafından işgal edilmesi
30 Ocak 1919 Paris Barış Konferansında Osmanlı İmparatorluğu ’nun parçalanmasının kararlaştırılması
1 Şubat 1919 Kasaba (Turgutlu) Aydın Demiryolu’nun İngilizler ve Fransızlar tarafından işgali
3 Şubat 1919 Fransızların Pozantı’nın güneyindeki Akköprü ve Çiftehan’ı işgal etmesi
Venizelos’un, Paris Barış Konferansı’nda Yunan görüşünü savunması : (Bütün adaları, Trakya’yı ve Batı Anadolu’yu Yunanistan için istemesi)
8 Şubat 1919 Fransız işgal orduları başkomutanı general Francete Esperay’in Sirkeci’den Beyoğlu’na kadar beyaz at üzerinde ve Rum tezahüratı ile yürüyüşü
9 Şubat 1919 Hadisat Gazetesi’nde Süleyman Nazif’in Fransız generalinin davranışını yeren ünlü yazısı "Kara Bir Gün"
12 Şubat 1919 Trabzon’da "Trabzon Müdafaa-i Hukuku Milliye Cemiyeti"nin kuruluşu
19 Şubat 1919 Karadeniz Bölgesindeki Rum faaliyetlerine karşı Samsun’da, "Karadeniz Türkleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"ninkuruluşu
22 Şubat 1919 Maraş’ın İngilizler tarafından işgal edilmesi
23 Şubat 1919 Samsun’da Rum tehlikesine karşı faaliyete geçen "Karadeniz Türkleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"nin Tokat şubesinin kuruluşu
XX Kolordu Komutanlığına atanan Ali Fuat Paşa’nın İstanbul’dan Konya’ya hareketi
26 Şubat 1919 Paris Barış Konferansı’nda, Aharonyan ile Nubar Paşa’nın Ermeni isteklerini açıklamaları
27 Şubat 1919 İngilizlerin Birecik’i işgal etmeleri
Rauf Beyin (Orbay) askerlikten istifası
2 Mart 1919 Nusaybin’den dönen Ali İhsan Paşa’nın (Sabis) Haydarpaşa istasyonunda İngilizler tarafından tutuklanması
3 Mart 1919 "Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Milliye Cemiyeti"nin Erzurum şubesinin kuruluşu
Tevfik Paşa’nın istilası
4 Mart 1919 Birinci Damat Ferit Paşa kabinesinin kuruluşu
7 Mart 1919 Kozan’ın işgali
10 Mart 1919 İstanbul’da İngilizlerin isteği ile bazı tanınmış kişilerin tutuklanması
24 Mart 1919 İngilizlerin Urfa’yı işgali
30 Mart 1919 İngilizlerin Merzifon’u işgali
Damat Ferit Paşa’nın İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe’a İngiliz himayesini isteyen bir proje vermesi
Boğazlayan kaymakamı Kemal Bey’in Ermeni tehciri dolayısıyla, Divanı Harp kararıyla, İstanbul’da idamı veertesi gün halkın olayı büyük gösterilerle protesto etmesi
11 Nisan 1919 XI Kolordu Komutanlığına atanana Kazım Karabekir’in İstanbul’da Mustafa Kemal Paşa’ya veda ziyareti
12 Nisan 1919 Albay Fahrettin Bey’in (Altay), III Kolordu Komutanlığına atanması
13 Nisan 1919 İngilizlerin Kars’ı işgal edip Cenubigarbi Kafkas Hükümeti’nin dağıtması
16 Nisan 1919 Fransızların Afyon’u işgali
20 Nisan 1919 Gürcü ordusunun, milli şura kuvvetlerini bozarak Ardahan’ı işgali
Adana’da "Kilikyalılar Cemiyeti"nin kuruluşu
28 Nisan 1919 Divan-ı Harb-i Örfi’nin İstanbul’da duruşmalara başlaması
29 Nisan 1919 Harbiye Nazırı Şakir Paşa’nın, Mustafa Kemal Paşa’ya "Türklerin Rumlara yaptığı baskıyı yerinde incelemek ve önlemek üzere Karadeniz Bölgesine müfettiş olarak gönderilmesinin kararlaştırıldığını bildirmesi"
30 Nisan 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın 9 Ordu kıtaatı müfettişliğine atanması
İngilizlerin Kars’ın yönetimini Ermenilere devretmesi
3 Mayıs 1919 XV Kolordu Komutanı Kazım Karabekir’in Erzurum’a gelişi
5 Mayız 1919 Paris Konferansı görüşmelerinde, Lloyd George’un Yunanlıların İzmir’e çıkarılmasını önermesi
10 Mayıs 1919 İtilaf Devletleri temsilcilerinin, Paris’te Yunanlıların İzmir’i işgali hususunda karar almaları
11 Mayıs 1919 Mardin bölgesinde Ali paşa ayaklanması
İtalyanların Marmaris, Fethiye ve Bodrum’u işgali
Bir kısım Amerikan savaş gemilerinin İzmir’e gelişi
14 Mayıs 1919 Genelkurmay başkanlığına Cevat Paşa’nın (ÇOBANLI) ikinci kez atanması
Mustafa Kemal Paşa’nın, Sadrazam Damat Ferit ile yeni görevi hakkında görüşmesi
İzmir civarındaki Foça, Karaburun, Urla ve Yenikale istihkamlarının İngiliz, Fransız ve Yunan birliklerince işgali
İtalyanların Kuşadası’na çıkarma yapması ve Selçuk İstasyonu’nun işgali
15 Mayıs 1919 İzmir’in yunan birlikleri tarafından işgali
Yunan askerlerine ilk kurşunu atan Hasan Tahsin’in şehit edilişi
Mustafa kemal paşa’nın Padişah Vahdettin tarafından kabulü
Muğla’da, İzmir’in işgalini protesto amacıyla miting
16 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan ayrılışı
Seferi Hisar’ın Yunanlılar tarafından işgali
Güllük’ün İtalyanlar tarafından işgali
Denizli, Tavas, Kastamonu’da İzmir’in işgalini protesto mitingleri
17 Mayıs 1919 Albay Refet Bey’in (BELE) III Kolordu komutanlığına atanması
İtalyanların Söke’yi işgali
Yunanlıların Urla ve Çemşe’yi işgali
19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı
Aydın ve İstanbul’da İzmir’in işgalini protesto mitingleri
20 Mayıs 1919 İstanbul’da "İngiliz Muhipleri Cemiyeti"nin kuruluşu
Yunan kuvvetlerinin Torbalı’yı işgali
İstanbul’da, Üsküdar Doğancılar’da İzmir’in işgalini protesto mitingi
21 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’dan, Erzurum’dan XV Kolordu komutanı Kazım Karabekir Paşa’ya telgrafı:
"Umumi durumumuzun almakta olduğu vahim şekilden pek elemli ve müteessirim Millet ve memlekete borçlu olduğumuz en son vicdani vazifeyi yakından müşterek mesai ile yerine getirmek mümkün olacağı kanaatiyle bu son memuriyeti kabul ettim Bir an evvel Zat-ı alinize kavuşmak arzusundayım"
Menemen ve Seydiköy’ün işgali
22 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’dan Sadaret’e raporu:
"Millet yek vücut olup, hakimiyet esasını, Türklük duygusunu hedef ittihaz etmiştir"
Genelkurmay başkanı Cevat Cevat Paşa’nın (ÇOBANLI), Yunanlıların bazı yerlerde silah teslim almaları üzerine İzmir ve civarına genelgesi:
"Devletin Yunanlılara kaptıracak ne bir silahı, ne de fişeği vardır Silah teslimi gibi zilletleremeydanbırakılmamasını ehemmiyetle ilave ederim
Kadıköy’de yabancı işgallerini protesto mitingi
Balıkesir’de Doğru Söz adlı işgallere karşı gazetelerin yayıma başlaması
Yunanlıların Selçuk’u işgali
Diyarbakır’da, İzmir’in işgalini ve Doğu’da bir Ermeni devleti kurulması tasarısını protesto mitingi
23 Mayıs 1919 İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalini protesto amacıyla "Sultan Ahmet Meydanı"nda büyük miting
24 Mayıs 1919 Rauf Bey’in (ORBAY) Anadolu’ya geçmek üzere İstanbul’dan ayrılışı
25 Mayıs 1919 Mustafa kemal Paşa’nın Samsun’dan Havza’ya geçişi
Bayındır ve Karabağ’ın Yunanlılar tarafından işgali
26 Mayıs 1919 Yunanlıların Manisa’yı işgali
Yunanlıların Germencik İstasyonu’nu da ele geçirmeleri
Yıldız Sarayında "Şura-yı Saltanat" toplantısı (Vahdettin’in açış konuşması, Sadrazam Damat FeritPaşa’nın konuşmasından sonra üyelerin son siyasi durum hakkında görüşlerini bildirmesi)
27 Mayıs 1919 Yunanlıların Aydın’ı işgali
28 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Havza’dan, III, XV ve XX Kolordu Komutanlıklarına yazısı:
"Milletin esaretten kurtuluşu, hakim ve müstakil oluşu topraklarında yaşayabilmesi ancak azimkar ve namuslu ellerin milletin kısa ve doğru yoldan müdafaa-i hukuk ve istiklale sevkiyle kabil olacaktır Mülkiye memurlarının şayan-ı itimat zevatı el ele vererek İstiklalimizin müdafaası emrinde gereken teşkilatı (şüphesiz mahrem)zaruri ediyorum Bu husus ihtisası dolayısıyla biz askerlerin uhde, vatanperveresine terettüp etmektedir"
Ayvalık sahillerine çıkarma yapan Yunan kuvvetlerine 172 Piyade Alay Komutanı Yarbay Ali Beyin (Çetinkaya) silahla karşı koyması Yunanlıların Tire’yi işgal etmesi
İngilizlerin İstanbul’da Bekirağa Bölüğü’nde tutulan 67 siyasi tutukluyu Malta’ya sürmesi
29 Mayıs 1919 Ayvalık ve Turgutlu’nun Yunanlılar tarafından işgal edilmesi
1 Haziran 1919 Ödemiş’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi
Damat Ferit Paşa’nın Paris Konferansı’na davet edilmesi
İtalyanların Milas’ı işgali
Albay Kazım Bey’in (Özalp) Balıkesir’deki 61 Fırka Komutanlığı görevine başlaması
4 Haziran 1919 Yunanlıların Nazilli’yi işgal etmesi
5 Haziran 1919 Yunanlıların Akhisar ile Nif’i işgali
İtalyanların Çin’e ile Yatağan’ı işgali
6 Haziran 1919 General Milne’nin Mustafa Kemal Paşa’nın geri çağrılması için Harbiye Nezareti’ne yazısı
8 Haziran 1919 Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa’nın Mustafa Kemal Paşa’ya telgrafı :
"Maiyetinizdeki istimbotlardan biriyle İstanbul’a teşrifiniz rica olunur"
Anadolu’ya geçen Rauf Bey’in (Orbay) Ankara’ya gelişi ve Ali Fuat Paşa tarafından karşılanışı
9 Haziran 1919 Hacı Şükrü Bey tarafından Aydın cephesinde "Kuvay-i Milliye" teşkil edilmesi
11 Haziran 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Havza’dan Kazım Karabekir Paşa’ya telgrafı:
"Hükümet, aldatarak İstanbul’a getirtmek planını izlediğinden, ben de mümkün olduğu kadar zaman kazanmakve karargahımı memleket içerisine sokmak için aynı usulde mukabele ve yazışma yapmaktayım"
12 Haziran 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın karargahı ile beraber Amasya’ya gelişi
Yunanlıların Bergama’yı işgali
13 Haziran 1919 Dikili’nin Yunanlılar tarafından işgali
15 Haziran 1919 Bergama’nın milli kuvvetler tarafından geri alınışı
16 Haziran 1919 Yörük Efe Müfrezesi’nin Malkoç köprüsüne baskını ve Yunan müfrezesinin imha edilişi
17 Haziran 1919 Yunan kuvvetlerinin Menemen’de katliam yapmaları
Damat Ferit Paşa’nın Paris Barış Konferansı’na, Osmanlı Devleti ’nin barış isteklerini bildiren muhtırası
19 Haziran 1919 Milli kuvvetlerin Bergama’yı boşaltarak çekilmesi
20 Haziran 1919 Milli kuvvetlerin Nazilli’yi geri almaları
Yunan kuvvetlerinin Bergama’yı ikinci kez işgali
22 Haziran 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Amasya’dan mülki ve askeri makamlara tamimi:
"Vatanın tamamiyeti, milletin bağımsızlığı tehlikededir Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır Sivas’ta milli bir kongrenin acele toplanması kararlaştırılmıştır Bunun için tekmili vilayetlerin her livasından milletin itimadına mazhar üç murahhasın mümkün olan süratle yetişmek üzere hemen yola çıkartılması icap etmektedir Her ihtimale karşı keyfiyetin bir milli sır haline tutulması lazımdır"
Yunanlıların Akhisar’ı yeniden işgali
23 Haziran 1919 Mustafa kemal paşa hakkında hükümet kararı:
"Mustafa Kemal Paşa’nın azledilerek hiçbir resmi sıfatı kalmamış olduğundan tebligat ve işarlarınresmi mahiyeti haiz olmadığının icap eden vilayetlere tebliğinin Dahiliye nezaretine bildirilmesi"
26 Haziran 1919 Dahiliye Nazırı Ali Kemal’in: "Milli ordu teşkil etmenin ve müdafaa-i milliye hazırlamak gibi faaliyetlerin felaketolduğunu" ilan eden beyannamesi
28 Haziran 1919 Balıkesir’de milli bir kongre toplanması İtalyanların Burdur’uişgali
30 Haziran 1919 Milli kuvvetlerin Aydın’ı geri alışı
3 Temmuz 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın, Rauf Bey ile birlikte Erzurum’a gelişi
4 Temmuz 1919 Yunan kuvvetlerinin ikinci kez işgal etmesi
5 Temmuz 1919 Harbiye Nazırı Ali Ferit Paşa’nın, Mustafa kemal Paşa’yı padişah adına İstanbul’a çağırması
8 Temmuz 1919 Mustafa kemal Paşa’nın resmi memuriyetine son verdiği hakkında Padişah iradesi
Mustafa kemal Paşa’nın, göreviyle beraber askerlik mesleğinden istifası
9 Temmuz 1919 Mustafa kemal paşa’nın resmi göreviyle beraber askerlik mesleğinden istifasını, Orduya, Vilayetlere ve milleteduyurması: "Bundan sonra mukaddes milli gayemiz için her türlü fedakarlıkla çalışmak üzere sine-i millette bir ferd-i mücahit sıfatıyla bulunmakta olduğumu"
Rauf Bey’in eski Bahriye Nazırı sıfatıyla Erzurum’dan vilayetlere beyanname niteliğinde telgrafı:"Mustafa Kemal Paşa ile birlikte nihayete kadar çalışmaya mukaddesatımız üzerine yemin ettiğimizi arz ve ilan eylerim"
Kazım Karabekir’in Mustafa Kemal Paşa’yı ziyareti:
"Ben ve kolordum emrinizdeyiz Bundan sonra dahi ne emirleriniz varsa ifayı bir şeref bilirim"
11 Temmuz 1919 Demirci Mehmet Efe’nin Kuvay-ı Milliye saflarına katılması
13 Temmuz 1919 Talat, Enver ve Cevat Paşalarla, Doktor Nazım Bey’in İstanbul Divan-ı Harbi tarafından gıyaben idama mahkum edilmeleri
23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresinin açılışı
26 Temmuz 1919 "Balıkesir’de ikinci bir Milli Kongre" toplanması
29 Temmuz 1919 Mustafa kemal Paşa ve Rauf Bey’in derhal yakalanarak, İstanbul’a gönderilmelerinin mülki memurlara bildirilmesihakkında hükümet kararı
6 Ağustos 1919 "Nazilli’de bir Milli Kongre" toplanması
7 Ağustos 1919 Erzurum Kongresi’nin Heyeti Temsiliye seçiminden sonra Mustafa Kemal Paşa’nın kısa bir konuşmasıyla son bulması
Mustafa Kemal Paşa’nın Heyeti Temsiliye Başkanlığına seçilmesi
16 Ağustos 1919 "Alaşehir Kongresi"nin toplanması
24 Ağustos 1919 Mustafa kemal paşa’nın Sivas’a gitmek üzere Erzurum’dan ayrılışı
2 Eylül 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Sivas’a gelişi
3 Eylül 1919 Dahiliye Nazırı Adil Bey ile Harbiye Nazırı Süleyman Şefik Paşa’nın,Elazığ Valisi Ali Galip’e, Mustafa kemal Paşa’nın tutuklanması ve Sivas Kongresi’nin engellenmesi hakkında emri
4 Eylül 1919 Sivas Kongresi’nin açılışı
Demirci Mehmet Efe’nin Aydın ve havalisinin Kuvay-ı Milliye kumandanı oluşu
10 Eylül 1919 Ali Galip’in üzerine asker gönderilmesi sonucu yakınındakilerle Malatya’dan kaçışı, (Kahta yolu ile Urfa’dan, Halep’e kaçmıştır)
11 Eylül 1919 Sivas Kongresi’nin kapanışı
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti teşkil edildiğine dair beyannamenin Mustafa Kemal Paşa’nın imzasıyla Sivas Vilayeti’ne verilmesi
12 Eylül 1919 Sivas Kongre Heyetinin İstanbul ile ve her türlü resmi haberleşmenin kesildiğine ilişkin vilayetlere ve komutanlara bildirisi
14 Eylül 1919 Sivas Kongre Heyeti adına Mustafa Kemal Paşa’nın Padişah Vahdettin’e Damat Ferit Paşa’nın ihanetlerini belirten muhtırası
Sivas’ta İrade-i Milliye Gazetesi’nin yayına başlaması
15 Eylül 1919 Suriye ve Kilikya’daki işgal kuvvetlerinin değiştirilmesi hakkında İngiliz - Fransız Anlaşması
16 Eylül 1919 "Üçünü Balıkesir Kongresi"nin açılışı
19 Eylül 1919 "İkinci Nailli Kongresi"
20 Eylül 1920 Padişah Vahdettin’in İstanbul Hükümetine yardımcı olunmasını "İtidal ve sükunetin muhafazasını" isteyenbeyannamesi
22 Eylül 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın Amerikan heyetinin başkanı General Herbord ile Sivas’ta görüşmesi
Mustafa Kemal Paşa’nın Vahdettin’in 20 Eylül tarihli beyannamesini cevaplandırması ve Damat FeritPaşa hükümetinin derhal düşürülmesini istemesi
27 Eylül 1919 Birinci Bozkır ayaklanması (Bastırılışı 4 Ekim 1919)
27 - 28 Eylül 1919 Mustafa Kemal Paşanın Padişah ve Damat Ferit Hükümetiyle Heyeti Temsiliye arasında aracı oynayan Abdülkerim Paşa iletelgraf görüşmesi
30 Eylül 1919 Damat Ferit Paşa’nın sadaretten istifası
2 Ekim 1919 Ali Rıza Paşa kabinesi (bu kabine Harbiye Nazırlığına Mersin’li Cemal Paşa getirilmiştir)
3 Ekim 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın sadrazam Ali Rıza Paşa’ya telgrafı:
" Yeni kabine Erzurum ve Sivas Kongrelerinde tayin ve tespit edilen milli teşkilat ve maksatlara riayetkar olduğu takdirde Kuvay-i Milliye ona yardımcı olacaktır"
7 Ekim 1919 Harbiye Nazırı Cemal Paşa’nın kabine adına Mustafa Kemal Paşa’ya cevabı:
" Kabine, sizinle aynı fikirde ve irade-i milliyenin hakimiyetini kabul eder Devletin harice karşı şeref ve haysiyetini iade için, İrade-i Milliye’ye ve Heyet-i Temsiliye’ye dayanacaktır"
Osmanlı Mebusan Meclisi için mebus seçimlerinin başlayacağının ilanı
Yunan zulmünü incelemek için kurulan "milletlerarası tahkik komisyonu"nun hazırladığı raporu ParisKonferansına sunması
20 Ekim 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın, Rauf ve Sami Beylerle birlikte Amasya’da İstanbul Hükümeti’nin Bahriye Nazırı SalihPaşa ile görüşmelere başlaması (Amasya Mülakatı)
İkinci Bozkır Ayaklanması
22 Ekim 1919 Amasya görüşmelerinin sona ermesi ve 5 adet protokol düzenlenerek imzalanması
25 Ekim 1919 Manyas bölgesinde başlayan ve Susurluk - Gönen - Ulubat’ı içine alan bölgeye yayılan Birinci Anzavur Ayaklanması(Bastırılması 30 Kasım 1919)
26 Ekim 1919 Hart Kasabasında Şeyh Eşref ayaklanması (Bastırılması 25 Aralık 1919)
27 - 28 Ekim 1919 Harbiye Nazırı Cemal Paşa’nın, Mustafa Kemal Paşa’ya telgrafı:
"Meclisi Mebusan’ın İstanbul dışında toplanması imkansız ve devlet ve memleket için büyük mahzurları davet etmiş olacağından bugünkü hükümet görüşünde sabittir"
29 Ekim 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın, Harbiye Nazırı Cemal Paşa’nın telgrafına cevabı: "Kabinenin mütalaaları, milli meclisintoplantı yeri hakkındaki görüşümüzü değiştirecek emniyeti henüz bahşetmemektedir"
İngilizlerin Kilis’i boşaltmaları, Kilis’in Fransızlar tarafından işgali
İngilizlerin Antep’i tahliye etmeleri ve Fransızların şehre girmeleri
30 Ekim 1919 Urfa’nın Fransızlar tarafından işgali
1 Kasım 1919 Maraş’ta İngilizlerin işgali, Fransızlara devretmesi
3 Kasım 1919 İzmir cephesinde Türklerle Yunanlılar arasında tespit edilen hattın (Milne hattı) General Milne tarafındanHarbiyeNazırı Cemal Paşa’ya bildirilmesi
7 Kasım 1919 Osmanlı Meclisi Mebusanı için yapılan seçimlerde Mustafa Kemal Paşa’nın "Erzurum milletvekilliği"ne seçilmesi
16 Kasım 1919 Gümülcüne’de halk temsilcilerinin katılımıyla bir kongre toplanması ve Batı Trakya’nın gelecekteki durumunungörüşülmesi, (Gümülcüne Kongresi)
Balıkesir’de İzmir’in Doğru Gazetesinin yayına başlaması
19 Kasım 1919 Dördüncü Balıkesir Kongresi
27 Kasım 1919 Bulgaristan ile İtilaf devletleri arasında Neuily Anlaşması
28 Kasım 1919 Maraş kalesin Fransız bayrağı çekilmesi üzerine, Maraş halkının direnişi, (Maraş halkının kale duvarlarına tırmanması ve Fransız bayrağının indirilerek yerine Türk bayrağının çekilmesi)
11 Aralık 1919 İngiliz Yüksek Komiseri J E Robeck’in raporu: "Mustafa Kemal başlıca düşmanımızdır"
17 Aralık 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Osmanlı meclisi Mebusanına seçilen mebusların, Meclisin açılışından önce Heyet-i Temsiliyenin yakında İstanbul’a yakın bir yere nakledileceğini bildiren genelgesi
18 Aralık 1919 Karadeniz bölgesi Rumları tarafından Batum’da "Pontus Rum Hükümeti" adıyla bir hükümet kurulması
27 Aralık 1919 Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye üyelerinin Ankara’ya gelişleri

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



10 Ocak 1920 Ankara’da "Anadolu Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"nin organı olarak Hakimiye-i Milliye gazetesinin çıkarılmaya başlaması
12 Ocak 1920 İstanbul’da son Osmanlı meclis-i Mebusan’ının açılması
13 Ocak 1920 Sultanahmet meydanında Türk İstanbul için bir miting yapılması
Maraş bölgesinde yerel kuvvetlerle Fransızlar arasında "Araplar çarpışması"
18 Ocak 1920 Soma ve Salihli cephelerinde "Milne Hattı"nı işgal ettiği için başlayan Yunan saldırılarının ağır kayıplarverdirilerek püskürtülmesi
20 Ocak 1920 İsmet Bey’in İstanbul’dan, Ankara’ya gelişi (İsmet Bey 20 gün Ankara’da kalmış 18 Şubat 1920’de İstanbul’a hareket etmiştir)
Harbiye Nazırı Cemal Paşa ile, Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa’nın 48 saat içinde görevden alınmaları hakkında İtilaf Devletleri’nin İstanbul temsilcilerinin Bab-ı Ali’ye notası
22 Ocak 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın kolordu komutanlarına buyruğu:
"İngilizler İstanbul’dan nazır veya mebuslardan bazılarını tevkif ederlerse, karşılık olarak Anadolu’da bulunan İngiliz subayları tevkif edilecektir"
26 - 27 Ocak 1920 Akbaş mevkisindeki cephane deposuna Kuvay-ı Milliye kahramanlarından Köprülülü Hamdi ve arkadaşlarının baskını
28 Ocak 1920 Osmanlı Meclisi Mebusanlığı’nın gizli oturumunda Misak-ı Milli Beyannamesi’nin kabulü
3 Şubat 1920 Fevzi Paşa’nın Harbiye nazırlığına getirilişi
İngilizlerin Bandırma’ya 200 kişilik kuvvet çıkarmaları
6 Şubat 1920 Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın 70 kişilik (FELAH-İ VATAN GRUBU)nun kuruluşu
8 - 9 Şubat 1920 Kuvay-ı Milliye’nin Fransız işgalindeki Urfa’yı kuşatması
19 Şubat 1920 Sadrazam Ali Rıza Paşa ile Dahiliye ve Bahriye nazırlarının İstanbul’da "Felah-ı Vatan Grubu" toplantısınagelmeleri ve sadrazamın Kuvay-ı Milliye aleyhine konuşması
21 Şubat 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın, İstanbul’da bulunan Rauf Bey’e yazısı:
"Hükümete karşı kati bir vaziyet almak zamanı gelmiştir Sadrazam ve Dahiliye Nazırını açıkça söylemek lazımdır ki, Kuvay-i Milliye neticeye kadar faaliyetine devam edecektir"
1 - 2 Mart 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın, I Kolordu Komutanlığına, İngilizlere silah teslim edilmemesi ve silah depolarınıni bölgelere taşınmasına ilişkin telgrafı
3 Mart 1920 Ali Rıza Paşa kabinesinin istifası
5 Mart 1920 Urfa bölgesinde Kuvay-i Milliye’nin Fransız Kuvvetlerine taarruzu ve şiddetli çarpışmalar
8 Mart 1920 Salih Paşa kabinesinin kurulması (Bu kabinede Harbiye Nazırlığına yine Fevzi Paşa (Çakmak) getirilmiştir)
10 Mart 1920 "Beşinci Balıkesir Kongresi"
Londra’da İtilaf Devletleri Dışişleri Bakanlarının Yunan Başbakanı Venizelos’un da katılmasıyla bir toplantı yaparak İstanbul’un işgaline resmen karar vermeleri15 Mart 1920 İtilaf Devletleri’nin İstanbul’da sivil ve asker 150 Türk aydınını tutuklamaları
Türkiye’deki genel durum hakkında İtilaf Devletlerinin gizli raporu:
"Bütün politik kuvvet, milliyetçi liderdedir Halkın çoğunluğu savaşlardan yorgundur Bununlabirlikte vatanlarını korumak için müthiş bir şekilde savaşacaklardır Bütün ordu birlikleri milliyetçilerle birleşmişlerdir"
İtilaf Kuvvetleri komutanı general Winson’un İstanbul’daki durum hakkında raporu:
"Meclis-i Milli’nin Anadolu’ya kaçması beklenebilir"
16 Mart 1920 İstanbul’un resmen işgali ve fiili işgalin geliştirilmesi
İngilizlerin İstanbul’da Şehzadebaşı karakolunu basarak, 6 Türk erini şehit etmeleri
Manastırlı Hamdi Efendi isimli bir telgraf memurunun İstanbul’un işgal edildiğini Mustafa Kemal Paşa’yabildirmesi
İstanbul’un işgali dolayısıyla Mustafa Kemal Paşa’nın millete beyannamasi:
"Bugün İstanbul’u zorla işgal etmek suretiyle, Osmanlı Devleti ’nin 700 senelik hayat ve hakimiyetineson verildi Yani, bugün Türk Milleti medeni kabiliyetinin, hayat ve istiklal hakkının ve bütün istikbalinin müdafaasına davet edildi"
Meclisi Mebusan’ın akşam oturumunda, İngiliz askerlerinin Rauf ve Kara Vasıf beyleri tutuklamaları
18 Mart 1920 Meclis-i Mebusan’ın son toplantısını yaparak çalışmalarına ara verme kararı
İngilizler tarafından tutuklanan 30 kadar Türkün İstanbul’dan Malta’ya gönderilmesi
19 Mart 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın vilayetlere, livada ve kolordu komutanlarına genelgesi:
"Ankara’da toplanacak fevkalade selahiyete haiz bir meclis için acele seçim yapılması"
28 Mart 1920 Fransız kuvvetlerinin Kilis, Antep yolunu kapatan Teğmen Şahin komutasındaki milli kuvvetlerle çarpışmasıve Şahin Bey’in şehit oluşu
İngilizlerin elinde bulunan Geyve Boğazı’nın milli müfrezeler tarafından işgali
31 Mart 1920 Lüleburgaz Kongresi
2 Nisan 1920 Halide Edip, Dr Adnan (Adıvar), Hüsrev (Gerede), Yulah Azmi, Hoca Vehbi Cami (Baykut), ve daha bir çok kimseninİstanbul’dan Ankara’ya gelişi
Salih Paşa Kabinesinin istifası
3 Nisan 1920 İsmet (İnönü), Celalettin Arif, Saffet (Arıkan), ve daha bir çok kimsenin İstanbul’dan Ankara’ya gelişi
Doğu cephesinde Ermeni kuvvetlerinin Vedi’ye taarruzları ve milli kuvvetlerce püskürtülmesi
5 Nisan 1920 Damat Ferit Paşa’nın dördüncü kez kabine kuruşu
6 Nisan 1920 Ankara’da Anadolu Ajansı’nın kurulması
10 Nisan 1920 Şeyhülislam Dürrizade Abdullah’ın Kuvay-ı Milliye aleyhine fetvası
11 Nisan 1920 Yapılan anlaşma gereğince Fransızların Urfa’yı terk etmeleri
Osmanlı Meclis-i Mebusan’ın feshi hakkında Padişah Vahdettin iradesi
Damar Ferit Paşa’nın hükümet bildirisi:
"Kuvay-ı Milliye dene teşekkül, hem Anadolu’yu korkunç bir istila tehdidine ve hem de devletin başını gövdesinden ayırmaya sebep oluyor"
J de Robeck’in Lord Curzon’a Damat Ferit Paşa ile yaptığı 741920 tarihli görüşme hakkındaki yazısı:
"Ben milliyetçileri ezmek için yeni hükümete her türlü yardımı yapacağımı söyledim"
13 Nisan 1920 Birinci Düzce ayaklanması (Bastırılışı: 31 Mayıs 1920)
Tarsus bölgesinde Fransız kuvvetleriyle milli müfrezeler arasında Birinci Kavaklıhan savaşı (2 gün sürensavaş sonu düşmanın Tarsus’a çekilmesi)
15 Nisan 1920 Çerkez Ethem kuvvetlerinin Susurluk ve Kirmasti arasında Anzavur kuvvetlerini tamamen dağıtışı
16 Nisan 1920 Ankara Müftü’sü Rıfat Efendinin (Börekçi) Şeyhülislam Dürrizade Abdullah’ın fetvasına karşı: "Vakıa vehakikate gayrı muvafık olarak sadır olan fetvaların şer’an mutla olmayacağını" bildiren fetvası (Rıfat Efendinin fetvası Anadolu’da yüzlerce müftü ve din adamı tarafından onaylanarak imzalanmış ve 22 Nisan 1920 tarihinden başlayarak Anadolu’nun çeşitli gazetelerinde yayımlanmıştır)
18 Nisan 1920 İstanbul hükümetinin Kuvay-ı Milliye’yi ortadan kaldırmak üzere, Kuvay’ı İnzibatiye’nin kurulduğunu bildiren kararnamesi
19 Nisan 1920 Anzavur’un yaralı olarak Karabiga’dan İstanbul’a kaçışı
İtilaf devletleri temsilcilerinin Türkiye ile yapılacak antlaşmanın esaslarını karşılaştırmak üzere SanRemo’da, Mareşal Foch’un başkanlığında toplanması (Bitiş tarihi: 26 Nisan 1920)
21 Nisan 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın vilayetlere, Meclisin 23 Nisan 1920 tarihinde açılacağını bildiren genelgesi
22 Nisan 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın bütün vilayetlere tamimi:
"23 Nisan’dan itibaren bütün mülki ve askeri makamların ve umum milletin mercii meclis-i mezkurolacağı tamimen arz olunur"
İtilaf Devletleri’nin Osmanlı Hükümeti’ni Paris’te toplanacak Barış Konferansı’na davet edişi
23 Nisan 1920 Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması
Kazım Karabekir’in TBMM’ne başarı ve bağlılık telgrafı:
"XV Kolordunun bu milli meclisimizin emrine amade olduğunu kemal-i hürmetle arz olunur"
24 Nisan 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM reisliğine seçilmesi
İngilizlerin Şile’ye asker çıkararak kasabayı işgali
Ankara müftüsü Rıfat Efendinin İstanbul Hükümeti tarafından görevinden azledilmesi (Aynı gün Heyet-i Temsiliye tarafından bu göreve yeniden atanmıştır)
25 Nisan 1920 TBMM’nin 6 kişilik muvakkat icra encümeni oluşturması
İsmet Bey’in genelkurmay başkanlığı görevinin onaylanarak, bu göreve Muvakkat İcra Encümeni içinde çalışması hakkında TBMM kararı
26 Nisan 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın Lenin’e mektubu (Bu mektuba 3 Haziran 1920’de Çiçarin cevap vermiştir)
27 Nisan 1920 Fevzi Paşa’nın Ankara’ya gelişi
TBMM adına Padişah Vahdettin’e telgraf çekilmesi
28 Nisan 1920 Anadolu’da Padişahın ve onun hükümetinin yönetimini kurmak amacı ile Anadolu fevkalade Müfettişi Umumiliğikurulduğunda ve müfettişliğe Müşir Zeki Paşa’nın atandığına dair İstanbul Hükümeti’nin kararnamesi
29 Nisan 1920 "Hıyanet-i Vataniye kanunu"nun TBMM’de kabulü
3 Mayıs 1920 TBMM’de meclis başkanlığında çalışacak ilk "İcra Heyeti Vekillerinin" seçilmesi (Dahiliye Vekaletine Camibey, Adliye Vekaletine Celaleddin Arif Bey, Nafıah vekaletine İsmail Fazıl Paşa, Hariciye Vekaletine Bekir Sami Bey, Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimai Vekaletine Dr Adnan Bey, İktisat Vekaletine Yusuf Bey, Müdafaa-i Milliye Vekaletine Fevzi Paşa, Erkan-i Harbiye-i Umumiye’ye İsmet Bey)
4 Mayıs 1920 Maliye Vekilliğine Hakkı Behiç Bey’in, Maarif Vekilliğine Rıza Nur Bey’in seçilmeleri
6 Mayıs 1920 TBMM İcra Vekilleri kararnamesi ile İstanbul basınının Anadolu’ya girmesinin yasaklanması
10 Mayıs 1920 Ahmet Aznavur’un Adapazarı’nı işgali11 Mayıs 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’da Divan-ı Harp tarafından idam edilmesi kararı, beraberinde idama mahkum edilenlerin isimleri: "Kara Vasıf, Ali Fuat Paşa, Ahmet Rüstem Dr Adnan, Halide Edip"
Hariciye Vekili Bekir Sami başkanlığında bir kurulun Sovyetler Birliği ile ilişki kurmak üzere Moskova’ya hareketi
14 Mayıs 1920 Birinci Yozgat ayaklanması
15 Mayıs 1920 Kuvay-ı Milliye’yi oluşturan Ahmet Anzavur kuvvetlerinin Geyve Boğazı yakınlarındaki şiddetli çarpışmalar sonucunda dağıtılması
18 Mayıs 1920 Damat Ferit Paşa ve arkadaşlarının vatandaşlık hukukundan tecridi hakkında TBMM kararı21 Mayıs 1920Ahmet Anzavur’un Adapazarı’ndan İstanbul’a kaçışı
23 Mayıs 1920 TBMM ile Fransız Hükümeti arasında 20 günlük ateşkes anlaşması
24 Mayıs 1920 İstanbul’da Divan-ı Harp’in Fevzi Paşayı idama mahkum etmesi
İstanbul Hükümetince yapılacak her türlü subay terfii ve taltiflerinin kabul edilmeyeceğine dairTBMM kararı
28 Mayıs 1920 Taşnak Ermeni Hükümetinin Türkiye’nin doğu illerini ilhak edeceğine dair bildiri yayınlaması
29 - 30 Mayıs 1920 TBMM hükümeti ile Fransa arasında imzalanan 20 günlük ateşkesin yürürlüğe girmesi
30 Mayıs 1920 Kazım Karabekir Paşa’nın, Ankara hükümetine Ermeniler’e karşı harekete geçme önerisinde bulunması
6 Haziran 1920 TBMM hükümetinin Ermeniler’e karşı yapılacak bir askeri harekat için hazırlık emri
İstanbul’da Divan-ı Harp’in İsmet Paşa ve Milli Mücadeleye katılan çeşitli kişiler için idama mahkum etme kararı
Zile ayaklanması
7 Haziran 1920 İstanbul hükümetinin 16 Mart 1920 tarihinden başlayarak yaptığı ve yapacağı antlaşmaların verdiği ve vereceği imtiyazların hükümsüz sayılacağına ilişkin TBMM kararı
Doğu bölgesinde seferberlik ilanı
8 Haziran 1920 Fransızların 200 asker çıkararak Karadeniz Ereğlisi’ni işgali (Gördükleri direniş üzerine 19 Haziran 1920’de boşaltılmıştır)
Viranşehir ve Siverek bölgesinde Milli Aşireti ayaklanması (Ayaklanmanın bastırılması : 26 Haziran 1920)
13 Haziran 1920 Çapanoğulları ayaklanması
14 Haziran 1920 İzmit bölgesinde Kuvay-ı İnzibatiye’nin yenilgisi ve bazı birliklerin milli kuvvetlere katılması
15 Haziran 1920 Doğu’da XV Kolordu komutanlığının, doğu cephesi komutanlığı adını alması ve komutanlığına Kazım Karabekir’in atanması
16 Haziran 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın ilgililere ve Rus Sovyet Cumhuriyetine tebliğ edilmek üzere Kazım Karabekir’e yazısı:
"Talat, Cemal, Enver Paşaların Türkiye Büyük Millet Meclisi namına hiç bir siyasi teşebbüse girişmeyeselahiyetleri olmadığının ve bizimle hiç bir mihabere ve münasebetlerinin bulunmadığının kendilerine tebliği heyeti vekile kararı gereğidir"
Yunanlıların Batı Cephesinde Köşke taarruzu ve cephenin düşmesi
Ermenilerin Oltu’yu işgali
22 Haziran 1920 Yunanlıların Milne Hattı’ndan genel taarruza geçmeleri
Yunan kuvvetlerinin Akhisar’ı ikinci kez işgali
23 Haziran 1920 Salihli’nin Yunanlılar tarafından işgali
Yozgat ayaklanmasını bastırmakla görevli Çerkez Ethem kuvvetlerinin askerlerle çarpışarak Yozgat’a girişi
24 - 25 Haziran 1920 Batı Cephesi Komutanlığının oluşturulması ve komutanlığına Ali Fuat Paşa’nın atanması
25 Haziran 1920 Bigadiç’inin Yunanlılar tarafından işgali
Karamürsel’in İngilizler tarafından işgali
26 Haziran 1920 Vekiller heyeti kararıyla "Elcaziye" ve "Adana Cephesi" komutanlıklarının oluşturulması
27 Haziran 1920 Adana Cephesi Komutanlığı’na Albay Selahattin Adil Bey’in atanması
29 Haziran 1920 Savaştepe, Burhaniye, Eşme ve Sındırgı’nın Yunanlılar tarafından işgali
30 Haziran 1920 Yunan kuvvetlerinin Balıkesir’e girişi
1 Temmuz 1920 Edremit’in Yunanlılar tarafından işgali
2 Temmuz 1920 İngilizlerin Mudanya’ya asker çıkarması Kıyıdan ateşle karşılık verilmesi üzerine bu girişimden vazgeçmeleri
Yunan kuvvetlerinin Erdek ve Bandırma’ya asker çıkarmaları
Yunan kuvvetlerinin Kirmasti (Mustafa Kemal Paşa) ve Karacabey’i işgali
Susurluk’un Yunanlılar tarafından işgali
3 Temmuz 1920 Yunan kuvvetlerinin Nazilli’yi ikinci kez işgali
Hıyanet-i Vataniye kanununa dayanarak Damat Ferit’in idama mahkum edilmesi
4 Temmuz 1920 Ayvacık, Biga, Lapseki, Ezine ve Bayramiç’in Yunanlılar tarafından işgali
İngilizlerin Batum’u terk etmeleri
5 Temmuz 1920 Yunanlıların Buldan’ı işgali
6 Temmuz 1920 İzmit’in İngilizler tarafından işgali
Gönen’in Yunanlılar tarafından işgali
7 Temmuz 1920 Balya’nın Yunanlılar tarafından işgali
8 Temmuz 1920 Bursa’nın Yunanlılar tarafından işgali
Ankara Hariciye Vekaletinin Taşnak Ermeni Hükümeti’ne Oltu’nun acele boşaltılmasını isteyen ültimatomu
9 Temmuz 1920 Ankara Hariciye Vekaletinin Taşnak Ermeni Hükümeti’ne doğudaki katliamları protesto eden ültimatomu
10 Temmuz 1920 Bursa’nın Yunan işgali üzerine, TBMM’de başkanlık kürsüsünün siyah örtü ile örtülmesi kararı
Orhaneli’nin Yunanlılar tarafından işgali
12 Temmuz 1920 İznik’in Yunanlılar tarafından işgali
13 Temmuz 1920 Gebze’nin işgali14 Temmuz 1920 Doğu cephesinde Ermenilerin Dehne Boğazı’nı ele geçirmeleri
Gördes’in Yunanlılar tarafından işgali
19 Temmuz 1920 Bekir Sami Bey başkanlığındaki Türk kurulunun Moskova’ya varışı
20 Temmuz 1920 Doğu Trakya’da Yunan taarruzunun başlaması ve Tekirdağ’ın denizden çıkarma yapan Yunanlılar tarafından işgali
Mürefte ve Çorlu’nun Yunanlılar tarafından işgali
21 Temmuz 1920 Demirci’nin Yunanlılar tarafından işgali
22 Temmuz 1920 Saltanat şur’a’sında İtilaf Devletleri’nin Barış Antlaşması taslağının (Sevr Projesi) kabul edilmesi (Yalnıztopçu Feriki Rıza Paşa kabul etmemiştir)
23 Temmuz 1920 Lüleburgaz, Babaeski ve Hayrabolu’nun Yunanlılar tarafından işgali
23 - 24 Temmuz 1920 Albay Cafer Tayyar Bey’in (Eğilmez) Yunanlılara tutsak düşüşü
24 Temmuz 1920 Uzunköprü’nün Yunanlılar tarafından işgali
Şile’nin işgali
Halep’in Fransızlar tarafından işgali
25 Temmuz 1920 Edirne’nin Yunanlılar tarafından işgali
Havsa ve Pınarhisar’ın Yunanlılar tarafından işgali
İngilizler tarafından boşaltılan Batum’u Gürcülerin işgali üzerine Ankara Hükümetinin protestosu
Kırklareli, Malkara ve Lalapaşa’nın Yunanlılar tarafından işgali
27 Temmuz 1920 İpsala, Şarköy, Rize, Demirköy’ün Yunanlılar tarafından işgali
Yunan Kralı Aleksandros’un Edirne’ye girişi
28 Temmuz 1920 Taşnak Ermeni Hükümeti’nin Ankara Hükümetinin 871920 tarihli ültimatomuna Oltu’nun kendilerine ait olduğunubildiren yanıtı
Enez’in Yunanlılar tarafından işgali
31 Temmuz 1920 Çerkez Ethem kuvvetlerinin Demirci önlerinde Yunanlılara taarruzu
Kandıra’nın İngilizler tarafından işgali
4 Ağustos 1920 Gelibolu’nun işgali
6 Ağustos 1920 Saray’ın Yunanlılar tarafından işgali
8 Ağustos 1920 Düzce ve Bolu bölgesinde İkinci Düzce Ayaklanması’nın başlaması (Bastırılışı: 23 Eylül 1920)
10 Ağustos 1920 İstanbul Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında Sevr Anlaşması’nın imzalanması
Yunus Nadi Bey tarafından yayımlanmakta olan Yeni Gün gazetesinin Ankara’da yayımlanması
17 Ağustos 1920 Moskova’da Türk ve Sovyet heyetleri arasında görüşmelerin başlaması
17 - 18 Ağustos 1920 Çerkez Ethem kuvvetlerinin Demirci civarında Yunanlılara baskını ve düşmanın Demirci’nin güneyine atılması
18 - 19 Ağustos 1920 Antep’te Milli Kuvvetler’in Fransızları kuşatma altına alması, Fransız cephesinin yenilerek Milli Kuvvetlerin başarı kazanması
19 Ağustos 1920 Saltanat Şur’a’sında Sevr Anlaşmasının imzalanması için oy verenlerle anlaşmayı imza edenlerin vatan hainleriilan edilmeleri hakkında TBMM kararı
24 Ağustos 1920 Ulusal harekete yardım etmek üzere İstanbul’da gizli olarak kurulan Hamza Grubunun faaliyete geçmesi
28 Ağustos 1920 Yunan kuvvetlerinin Elvan bölgesinde taarruzu
29 Ağustos 1920 Uşak’ın Yunanlılar tarafından işgali
1 Eylül 1920 Bakü’de Doğu Hakları Kurultayının toplanması (Sona erişi: 7 Eylül 1920)
2 Eylül 1920 Simav’ın Yunanlılar tarafından işgali
Nizip’in Fransızlar tarafından işgali
4 Eylül 1920 Cami Bey’in (Baykut) Ankara Hükümeti’nin Roma temsilciliğine atanması (1922 yılında ayrılmıştır)
5 Eylül 1920 İkinci Yozgat Ayaklanması
Gediz’in Yunanlılar tarafından işgali
Yalova’nın işgali
Kandıra’nın kurtuluşu
8 Eylül 1920 Külçe altın halinde ilk parti Sovyet yardımının Erzurum’a gelişi ve teslim alınışı : Bu altınlar Türkistan eskiCumhurbaşkanı, rahmetli Osman Kocaoğlu’nun ifadesine göre: "Kurtuluş Savaşı günlerinde, biz Türklerin en son kalan bir yarımada Anadolu’dan başka gidecek yerimiz yok O da düşman tarafından basılmıştır Türk kardeşlerimize askeri bir yardımda bulunamıyoruz Kısa bir zamanda biz de Bolşeviklerce devlet olarak dağıtılacağız Hazinemizdeki külçe altınların Atatürk Hükümetine verilmesini sizlerden ağlayarak rica etmekteyim" demiştir Bu vesile ile Rusların gönderdiği külçe altınların Türkistanlı kardeşlerimize ait olduğunu açıklamaktadır
10 Eylül 1920 Bakü’de Mustafa Suphi tarafından Türkiye Komünist Partisi’nin kuruluşu ve kongresi
11 Eylül 1920 "Firariler hakkındaki Kanun"un TBMM’de kabulü (Bu kanunla askerlik hizmetinden kaçanları yargılamak ve cezalandırmak üzere TBMM üyelerinden oluşan üçer kişilik İstiklal Mahkemeleri kurulması özel hükme bağlanmıştır)
13 Eylül 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın Halkçılık Programını yayınlaması
16 Eylül 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın memleketteki Bolşevik faaliyetleri hakkında Ali Fuat Paşaya telgrafı:
"Gizli komünizm teşkilatını her surette durdurmak ve uzaklaştırmak isteyen bir takım kimseler hilekaranebir suretle komünizm vs teşkilatına taraftar olduğumu daima yayıyorlar Fakat yanlıştır"
18 Eylül 1920 7 bölgede en kısa sürede İstiklal Mahkemesi kurulması hakkında TBMM kararı
23 Eylül 1920 İlk Rus savaş malzemesi getiren motorun Tuapse’den Trabzon’a gelişi
28 Eylül 1920 Hıyanet-i Vataniye Kanununa göre açılan davalarda İstiklal Mahkemelerinin yetkili kılınması hakkında kanun
Doğu Cephesinde milli kuvvetlerin Ermeniler’e taarruzu
29 Eylül 1920 Milli kuvvetlerin Kazım Karabekir komutasında Sarıkamış’a girişi
30 Eylül 1920 Doğu Cephesinde Merdinik’in milli kuvvetler tarafından ele geçirilişi
İznik’in milli kuvvetler tarafından Yunan işgalinden kurtarılışı
1 Ekim 1920 Milli Kuvvetlerin Kağızman’a girişi
2 - 3 Ekim 1920 Delibaş isyanı
4 Ekim 1920 Sovyet elçilik heyetinin Ankara’ya gelişi
17 Ekim 1920 Damat Ferit Paşa’nın sadaretten istifası
18 Ekim 1920 "Türkiye Komünist Fırkası" adlı örgütün Ankara’da resmen kuruluşu (Bu fırka Mustafa Kemal Paşa’nın direktifi ve bilgisi dahilinde yakın arkadaşlarına kurdurulmuş danışıklı bir örgüttü)
21 Ekim 1920 Tevfik Paşa’nın kabine kurması
24 Ekim 1920 Milli kuvvetlerin Gediz’e girişi İngiliz, Fransız ve İtalyan Yüksek Komiserlerinin barış anlaşmasının (Sevr) onaylanması hakkında Tevfik Paşa’ya ortak notası
27 Ekim 1920 Yunanlıların Bursa cephesinden ilerlemeye başlaması
Yenişehir ve İnegöl’ü işgal etmeleri
Gediz’e giren milli kuvvetlerin, Yunanlılara taarruzu ile başlayan "Hamidiye Hanı Muharebesi" veTürk birliklerinin geri çekilmesi
Doğu cephesinde milli kuvvetlerin Kars üzerine harekata başlaması
30 Ekim 1920 Türk ordusunun Kars’a girişi
31 Ekim 1920 Doğu cephesi komutanı Kazım Karabekir Paşa’nın Ferik (Orgeneral) rütbesine yükselişi
3 Kasım 1920 Doğu cephesinde milli kuvvetlerin Gümrü yönünde harekata geçmesi
Simav’ın Yunanlılar tarafından ikinci kez işgali
4 Kasım 1920 Gümrü yönünde harekata geçen milli kuvvetlerin Şahnalar hattını işgal etmesi
6 Kasım 1920 Ermenilerin mütareke isteğinde bulunması
7 Kasım 1920 Ermenilerle geçici mütareke
Doğu Ordusunun Arpaçay’a uzanan bölgeyi ve Gümrü’yü işgali
9 Kasım 1920 Batı Cephesi’nin ikiye ayrılarak, Genelkurmay başkanı İsmet Bey’in batı cephesi, Albay Refet Bey’in de Güney cephesi Komutanlığına atanması
10 - 11 Kasım 1920 Doğu Cephesi Komutanlığının Ermenilerin mütareke koşullarını kabul etmemesi nedeniyle, birliklerine harekatadevam emri vermesi
12 Kasım 1920 Doğu cephesi kuvvetlerinin Arpaçay’ın doğusuna geçmeleri
Ermenilerin Iğdır’ı boşaltarak Aras’ın kuzeyine çekilmeleri ve Iğdır’ın kurtuluşu
13 Kasım 1920 Albay Kazım Bey başkanlığındaki diplomatik heyetin Tiflis’e varışı
14 - 15 Kasım 1920 Doğu Cephesindeki milli kuvvetlerin Ermenileri yenerek Dahne sırtların çıkışı
17 Kasım 1920 Ermenilerin kendilerine daha önce bildirilen mütareke koşullarını kabul etmeleri
21 Kasım 1920 Ali Fuat Paşa’nın Moskova büyükelçiliğine atanması
23 Kasım 1920 Batı Cephesi Komutanlığının emri ile Simav ve Havalisi Bölge Komutanlığı’nın kurulması ve Eskişehir’de Kuvay-ı Seyyare komutanlığına bu komutanlığa bağlı olduklarının bildirilmesi
24 Kasım 1920 Çerkez Ethem’in kardeşi Tevfik’in Eskişehir’den Batı cephesi komutanlığına telgrafı:
"Seyyar kuvvetler, ne bir tümen ne de muntazam bir kuvvet haline çevrilemez Bendeniz bir daha bunun dışında bir işi kabul edemem"

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



29 Kasım 1920 "İstiklal Madalyası" ihdası
2 - 3 Aralık 1920 Ermenilerle Gümrü anlaşmasının imzalanması
5 Aralık 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın Bilecik’te Ahmet İzzet Paşa başkanlığındaki İstanbul heyeti ile görüşmesi
Görüşme sonucu heyetin İstanbul’a dönmesine izin verilemeyeceğini ve birlikte Ankara’ya gidileceğini bildirmesi (Bilecik Mülakatı)
7 Aralık 1920 Türkiye Halk İstirakiyun Fırkası’nın kuruluşu (14 Temmuz 1920 de gizli olarak Türkiye Komünist Partisi,39423k 1920’den sonra resmen bu isim altında faaliyet göstermişti)
9 Aralık 1920 TBMM’nin gizli oturumunda cephelerdeki askeri durum ve düzenli ordu oluşturulması için bazı milis kuvvetlerinintasfiyesi hakkında görüşmeler
11 Aralık 1920 Demirci Mehmet Efe ayaklanması
14 Aralık 1920 Yusuf Kemal Bey başkanlığında bir kurulun Sovyetler Birliğine gitmek üzere Ankara’dan ayrılışı
15 - 16 Aralık 1920 Güney Cephesi komutanı Refet Bey’in, Demirci Mehmet Efe kuvvetlerini dağıtması ve Demirci Mehmet Efe’nin kaçışı
23 Aralık 1920 Kuvay-ı Seyyare komutanı, Çerkez Ethem’e "nasihat vermek" üzere bir mebus heyetinin Ankara’dan Kütahya’yıharekatı
26 Aralık 1920 Mebus heyetinin Kütahya’da Çerkez Ethem ve kardeşi Tevfik ile görüşmesi (Çerkez Ethem ve kardeşleri bu görüşmedebazı koşullar ileri sürmüşler, özellikle de Albay Fahrettin Bey ve Refet Paşa’nın cepheden uzaklaştırılmalarını istemişlerdir)
İstanbul’da İngilizlerin denetimi altındaki Büyük postane altında Ankara ve Anadolu ile bağlantıyı sağlamak üzere gizli telgraf merkezi kurulması
29 Aralık 1920 Kuvay-ı Seyyare komutanı Çerkez Ethem’in Kütahya’dan TBMM’nin meşruluğuna tecavüz eden telgrafı:
"Batı cephesine bağlı bazı kuvvetlerin Çerkez Ethem ve kuvvetlerini ortadan kaldırmak için harekata geçerek Kütahya’yı işgal etmeleri ve Ethem kuvvetlerinin Gediz’e doğru çekilmeleri"
30 Aralık 1920 Demirci Mehmet Efe’nin hükümet kuvvetlerine teslim olması
31 Aralık 1920 Batı Cephesi Komutanı İsmet Bey’in Kütahya’dan Çerkez Ethem’e emri:
"I Seyyar kuvvetler kumandanlığını, sizden ve kardeşiniz Tevfik Bey’den sonra en kıdemli müfrezekumandanına teslim edip bırakınız"
6 Ocak 1921 Yunan Ordusunun Eskişehir, Bursa ve Uşak cephelerinden geniş bir hat boyunca taarruza geçmeleri
9 Ocak 1921 Bilecik ve Bozüyük’ün Yunanlılar tarafından işgali
Yunanlıların İnönü mevzilerinde taarruza başlaması ve Batı cephesi ordularıyla şiddetli çatışmalar olması
10 Ocak 1921 İnönü mevzilerinde Yunanlılarla şiddetli çarpışmalar olması ve Birinci İnönü Zaferi
11 Ocak 1921 Batı cephesinde Yunanlıların geri çekilme kararını uygulamaya başlamaları
12 Ocak 1921 Ayaklanan Çerkez Ethem kuvvetlerinin Kütahya bölgesindeki mevkilere taarruzu ve Batı cephesi kuvvetleri tarafından püskürtülmesi
17 Ocak 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın United Telgraf Gazetesi muhabirine Türk Bağımsızlık Savaşının amaçlarını açıklayandemeci:
"Şimdi adli, iktisadi ve mali bağımsızlımızı imhaya ve neticede yaşama hakkımızı inkar ve iptalematuf olan Sevr anlaşması bizce mevcut değildir İstiklal ve hakimiyetimizin gereklerini temin edecek bir barışın yapılması son emelimizdir"
20 Ocak 1921 Teşkilat-ı Esasiye kanununun TBMM’de kabulü
22 Ocak 1921 Çerkez Ethem kuvvetlerinin bir bölümü dağılır, yada yeniden milli kuvvetlere katılırken, çok küçük bir bölümününYunanlılara sığınması
24 Ocak 1921 Fevzi paşa’nın icra vekilleri başkanlığına seçilmesi
25 Ocak 1921 Paris’te İtilaf Devletleri temsilcilerinin toplantısı ve Sevr anlaşmasını değiştirmek için Türk ve Yunan hükümetlerini 21 Şubat 1921’de Londra’da toplanacak bir konferansa davet kararı alması
26 Ocak 1921 İtilaf Devletleri İstanbul temsilcilerinin Londra Barış Konferansı’na delege gönderilmesini, Sadrazam Tevfik Paşa’ya bildirmeleri (İtilaf Temsilcileri, Osmanlı Heyeti içinde, Ankara hükümeti temsilcilerinin de bulunmasını istemişlerdir
27 Ocak 1921 Sadrazam Tevfik Paşa’nın, Mustafa Kemal Paşa’ya Londra’da toplanacak Barış Konfederasyonu için Osmanlı Heyetine katılmak üzere TBMM’den üye isteyen telgrafı
28 Ocak 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın Sadrazam Tevfik Paşa’ya cevabı:
"Milli iradeye dayanarak Türkiye’nin mukadderatına el koyan yegane meşru ve müstakil hakim kuvvet, Ankara’da aralıksız toplanan TBMM’dir Türkiye’ye ait bütün meselelerin halline memur ve her türlü harici münasebetlere muhatap ancak bu meclisin Heyet-i Hükümetidir Düvel-i İtilafiye, Londra’da yapacakları konferansta Doğu meselesini adalet ve hukuk dairesinde halletmeye karar vermişlerse davetlerini TBMM hükümetine doğrudan doğruya tevcih etmelidirler"
Mustafa Kemal Paşa’nın Sadrazam Tevfik Paşa’ya ikinci telgrafı ve istekleri:
"Zat-ı şahane, TBMM’yi tanıdığını kısa bir hatt-u hümayun ile buyuracaklardır"
28 - 29 Ocak 1921 Mustafa Suphi ve arkadaşlarının, Yahya Kahya’nın adamları tarafından Trabzon açıklarında öldürülmeleri
30 Ocak 1921 İcra vekilleri heyeti reisi Fevzi Paşa’nın Tevfik Paşa’ya telgrafı:
"Londra konferansına gidecek Türkiye delege heyeti yalnız TBMM tarafından seçilip gönderilecektir"
Antep’te Fransızların Musullu cephesine taarruzları ve milli kuvvetlerce geri püskürtülmeleri
30 - 31 Ocak 1921 Fransız kuşatmasındaki Antep’te şehir içindeki milli kuvvetlerin huruç hareketi, düşmanla şiddetli çarpışmalar ve bazı bölgelerde düşman cephesinin yenilmesi
5 Şubat 1921 TBMM, gizli oturumunda Londra Konferansı’na Ankara Hükümeti adına bir heyet gönderilmesini ve heyetin meclis üyelerinden oluşmasını karar altına alması
6 Şubat 1921 Londra Konferansı’na gitmek üzere Bekir Sami Bey başkanlığında Türk Heyeti’nin Ankara’dan hareketi
8 Şubat 1921 Antep’in düşmesi, Antep’in adının TBMM tarafından "Gaziantep" e çevrilmesi
17 Şubat 1921 Bekir Sami Bey başkanlığındaki TBMM heyetinin Roma’ya varışı ve Bekir Sami Bey’in İtalya Dışişleri Bakanı Kont Siforza ile görüşmesi
18 Şubat 1921 Ali Fuat Paşa’nın Moskova’ya varışı Sovyet elçisi Budu Minivani’nin Ankara’ya gelişi
21 Şubat 1921 İkinci Londra Konferansı’nın açılışı (Sona erişi 12 Mart 1921)
23 Şubat 1921 Londra Konferansı’nda Osmanlı Delegesi Sadrazam Tevfik Paşa’nın söz hakkını TBMM delegelerine bıraktığını ifadesi,Gürcülerin çekilmesi ve onayıyla Ardahan ve Artvin’in Doğu Cephesi kuvvetleri tarafından geri alınışı
1 Mart 1921 İsmet İnönü’nün Mirliva (General) rütbesine yükseltilmesi
Moskova’da Yusuf Kemal Bey başkanlığındaki TBMM Hükümeti temsilcileriyle Afganistan Temsilcisi arasındabir anlaşma imzası
6 Mart 1921 Koçkiri ayaklanması (Bastırılışı 17 Haziran 1921)
11 Mart 1921 Doğu Cephesi’nde Batum’un Milli Kuvvetler tarafından alınışı
Bekir Sami Bey’in Londra’da Fransız Başbakanı Briand ile anlaşma imzalaması (TBMM tarafından kabul edilmemiştir)
12 Mart 1921 Londra Konferansı’nın sona erişi ve İtilaf Devletleri’nin barış önerisi
Bekir Sami Bey’le İtalyan Dışişleri Bakanı Siforza arasında Londra’da anlaşma imzalanması (TBMM tarafından kabul edilmemiştir)
14 Mart 1921 Doğu Cephesi’nde milli kuvvetlerin Ahılkelek’i ele geçirmesi
15 Mart 1921 Talat Paşa’nın Berlin’de bir Ermeni tarafından şehit edilmesi
16 Mart 1921 TBMM Hükümeti ile Sovyetler Birliği arasında "Moskova Anlaşması"nın imzalanması
17 - 18 Mart 1921 Gürcü Hükümeti’nin Batum’u terk etmesi ve Albay Kazım Bey’in Batum Mutasarrıfı olarak göreve başlaması
23 Mart 1921 Yunan ordusunun Bursa ve Uşak cephesinden ileri harekata başlaması
26 Mart 1921 Adapazarı ve Söğüt’ün Yunanlılar tarafından işgali
27 Mart 1921 Yunanlıların İnönü mevzilerine taarruza başlaması
Afyonkarahisar’ın Yunanlılar tarafından işgali
28 Mart 1921 Batı Cephesinde Kanlısırt ve Metristepe mevzilerinin Yunanlıların eline geçmesi Doğu Cephesi kuvvetlerinin Moskova Anlaşması gereğince Batum, Ahıska ve Ahılkelek’i boşaltması
31 Mart 1921 Türk karşı taarruzu ve Yunanlıların geri çekilmeye başlaması
1 Nisan 1921 İkinci İnönü Zafer
Mustafa Kemal Paşa’nın, İsmet Paşa’ya telgrafı:
"Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz İstila altındaki bedbaht topraklarımızla beraber bütün vatan bugün en uzak köşelerine kadar zaferinizi kutluyor Düşmanın istila hırsı, azim ve hamiyetinizin yalçın kayalarına başını çarparak paramparça oldu
Çivril’in Yunanlılar tarafından işgali
2 Nisan 1921 Boldavin’in Yunanlılar tarafından işgali
7 - 8 Nisan 1921 Aslıhan bölgesinde Yunan kuvvetleriyle milli kuvvetler arasında Aslıhanlılar muharebesi (3 gün sürmüş ve Yunanlıların çekilmesiyle sonuçlanmıştır)
12 Nisan 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın Yunan ordusunun Anadolu’daki mezalimine karşı "İnsanlık alemine beyannamesi"
13 Nisan 1921 Dumlupınar mevzilerinde Yunan kuvvetleriyle milli kuvvetler arasında çarpışmalar
27 Nisan 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın İnebolu’ya gelen şehzade Ömer Faruk Efendiye Anadolu’ya geçmesinin sakıncalı olacağını bildiren telgrafı
28 Nisan 1921 İzmit’in, İngilizlerin ayrılışı üzerine Yunanlılar tarafından işgali
3 Mayıs 1921 Güney ve Batı cephelerinin birleştirilerek İsmet Paşa’ya verilmesi İstanbul’da gizli olarak kurulan "Müdafaa-i Milliye" teşkilatının Ankara Hükümeti tarafından resmen tanınması
10 Mayıs 1921 TBMM’de "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu"nun kuruluşu(Birinci Grup)
11 Mayıs 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu’nun başına seçilmesi
13 Mayıs 1921 İstanbul’da İtilaf Devletleri’nin üç yüksek komiserinin "Boğazların tarafsızlığı" hakkındaki kararı
22 Mayıs 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın Doğu cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa’ya telgrafı:
"Enver Paşa’nın karşınıza gelmesi veyahut isim ve kıyafet değiştirerek Anadolu’ya girme teşebbüsüvarid-i hatırdır Bölgenizde müessir tedbir alınması muvafık olur"
24 Mayıs 1921 İngiliz casusu Mustafa Sagir’in Ankara’da idamı
25 Mayıs 1921 İtalyanların Marmaris’i boşaltmaları
1 Haziran 1921 İtalyanların Antalya dolaylarını boşaltmaları
9 Haziran 1921 Franklin Boullion başkanlığında bir Fransız heyetinin Ankara’ya gelişi
12 Haziran 1921 Yunan Kralı Konstantin’in İzmir’e gelişi ve Anadolu’daki Yunan ordusuna bildirisi:
"Askerler! Vatanın sesi beni yeniden sizin komutanınız olmaya çağırdı Elen ülküsü için çarpışıyoruz İleri!"
21 Haziran 1921 Fransızların Zonguldak’ı boşaltmaları (Zonguldak’ın kurtuluşu)
Adapazarı’nın Kuvayı Milliyeciler tarafından Yunanlıların elinden alınışı(Adapazarı’nın Kurtuluşu)
28 Haziran 1921 Milli kuvvetlerin İzmit’e girişi (İzmit’in Kurtuluşu)
4 Temmuz 1921 Karamürsel’in milli kuvvetler tarafından kurtuluşu
5 Temmuz 1921 Menteşe Sancağı (Muğla) İtalyan işgalinden kurtuluşu
10 Temmuz 1921 Yunan ordusunun genel taarruzu ve Kütahya
Eskişehir savaşlarının başlaması
Yunanlıların İnegöl’ü ikinci kez işgali
Yunanlıların Yenice’yi işgali
11 Temmuz 1921 Yunanlıların Köprühisar’ı işgali
12 Temmuz 1921 Gediz’in Yunanlıların eline geçmesi
13 Temmuz 1921 Afyonkarahisar’ın Yunanlılar tarafından ikinci kez işgal edilmesi
Yunanlıların Pazaryeri’ni işgali,
Altıntaş’a Bilecik’e girişi
14 Temmuz 1921 Tavşanlı’nın Yunanlılar tarafından işgali
15 Temmuz 1921 Batı Cephesi’nde Yumruçal ve Nasuhçal muharebeleri ve 4 Tümen Komutanı Yarbay Nazım Beyin şehit oluşu
Bozüyük’ün Yunanlılar tarafından işgali
16 Temmuz 1921 Köprühisar’ın milli kuvvetler tarafından işgali
17 Temmuz 1921 Kütahya, Emet, Simav (3kez) Seyitgazi ve Demirci’nin (3 kez) Yunanlılar tarafından işgali
18 Temmuz 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın Batı Cephesi karargahında İsmet Paşa’ya talimatı:
"Orduyu, Eskişehir’in Kuzey ve Güneyinde topladıktan sonra, düşman ordusuyla araya büyük bir mesafe koymak lazımdır ki ordunun tanzim, tensik ve takviyesi mümkün olabilsin Bunun için Sakarya gerisine kadar çekilmek caizdir"
19 Temmuz 1921 Yunanlıların Eskişehir yönünde ilerlemeleri ve akşam Eskişehir’i girişleri (Eskişehir’in işgali)
Milli Kuvvetlerin Yalova’ya girişleri (Yalova’nın kurtuluşu)
Yunan Kralı Konstantin’in Uşak’a gelişi
20 Temmuz 1921 Batı Cephesi’nde Yunanlılarla Kanlıpınar(Sultaniye) ve Çamtepe muharebeleri
21 Temmuz 1921 Batı Cephesi kuvvetlerinin Eskişehir doğusunda karşı taarruzu ve Yunanlılar tarafında karşı konulması (Eskişehir muharebesi)
22 Temmuz 1921 Yunan Kralı Konstantin’in Eskişehir’e gelişi ve başkomutanlığı üzerine alışı
23 Temmuz 1921 Batı Cephesi birliklerinin Sakarya’nın doğusuna doğru çekilme yürüyüşüne devam etmeleri
TBMM’nin gizli oturumda icra vekiller heyeti reisi Fevzi Paşa’nın hükümet merkezinin Kayseri’ye taşınmasına ilişkin Heyet-i Vekile kararını bildiren demeci (TBMM’de sert tartışmalar Hatiplerin Ankara’nın savaşsız teslimini kabul etmemeleri Ankara’nın savunulmasına ve ayrıca cephedeki durumu öğrenmek üzere bir heyet gönderilmesine ilişkin kararı)
Yunan Kralı Konstantin’in Kütahya’ya gelişi
24 Temmuz 1921 Köprühisar ve Kavaklı’nın Yunanlılar tarafında işgali
25 Temmuz 1921 Batı Cephesi’nde Türk ordusunun geri çekilme yürüyüşünü tamamlayarak Sakarya nehrinin doğusuna çekilmesi
Yunanlıların Yenişehir’i üçüncü kez işgali
30 Temmuz 1921 TBMM gizli oturumunda, "Hükümet ve Meclisin mümkün olduğu kadar Ankara’da faaliyetine devamına, hakiki lüzum ve zaruret hasıl olduğu takdirde, yeni bir karar alınmasına ilişkin" önergenin kabulü
1 Ağustos 1921 Franklin Boullion’un Paris’e dönüşü
5 Ağustos 1921 Mustafa Kemal Paşa’ya geniş yetkiler ve üç aylık süreyle Başkomutanlık tevcih eden kanunun TBMM’de kabulü
Fevzi Paşa’nın istifası üzerine Genelkurmay Başkanlığına seçilmesi
Refet Paşa’nın Milli Müdafaa vekilliğine seçilmesi (Dahiliye vekilliği de vekaleten üzerinde bırakılmıştır)7 Ağustos 1921 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın "1-6 tekalif-i milliye emirleri"ni yayımlaması
Sandıklı’nın Yunanlılar tarafından işgali
Malta’dan dönen Fethi Bey’in Ankara’ya gelişi
13 Ağustos 1921 Yunanlıların Sakarya’daki Türk mevzilerine doğru ileri harekata başlaması
15 Ağustos 1921 Yunanlıların Sivrihisar’ı işgali
Yunan Kralı Konstantin’in ordularına "Ankara’ya" emrini vermesi
16 Ağustos 1921 İngiltere Başkanı Lloyd George’un Avam Kamarası’nda konuşması:
"Kemalist ayaklanmayı bastırmak için Anadolu içlerine kadar İngiliz askerleri gönderilemediğine göre, tek bir şık vardır O da her iki tarafı sonuna kadar vuruşturmaktır"
20 Ağustos 1921 Bolvadin’in Yunanlılar tarafından işgali
21 Ağustos 1921 Çay’ın Yunanlılar tarafından işgali
23 Ağustos 1921 Yunan ordusunun taarruzu ve Sakarya Meydan Savaşı’nın başlaması
26 Ağustos 1921 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın emri:
"Hatt-ı müdafaa yoktur Sath-ı müdafaa vardır O satıh bütün vatandır Vatanın her karış toprağıvatandaşın kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz"
13 Eylül 1921 Sakarya Meydan Savaşı’nın sonuçlanması ve Yunan kuvvetlerinin Sakarya nehrinin doğusunda imhasıyla zaferin kazanılması
Fahrettin (Altay) ve Kazım (Özalp) Beylerin General rütbesine yükseltilmeleri
14 Eylül 1921 Yunanlıları kovalayan Türk kuvvetlerinin Sakarya’nın batısına geçmesi
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın "Genel seferberlik" ilanını bildiren emri
18 Eylül 1921 Yunan kuvvetlerinin Eskişehir’e doğru çekilmeleri
19 Eylül 1921 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya Müşir (Mareşal) rütbesi ve "Gazi" unvanının verilmesi
24 Eylül 1921 Franklin Boullion’un Ankara’ya gelişiyle Türk - Fransız görüşmelerinin yeniden başlaması
Bolvadin ve Çay’ın kurtuluşu
26 Eylül 1921 Yunan Kralı Konstantin’in Atina’ya dönmek üzere Bursa’dan ayrılışı
13 Ekim 1921 TBMM Hükümetiyle, Kafkas Cumhuriyetleri (Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan) arasında "Kars antlaşması"nınimzalanması
20 Ekim 1921 Türkiye Cumhuriyeti Hükümetiyle Fransa Hükümet arasında, "Ankara İtilafnamesi"nin imzalanması
23 Ekim 1921 İstanbul’da Ankara Hükümetinin siyasi temsilcisi Hamit Bey ile, İngilizler arasında Anadolu’daki İngiliz esirleriyle Malta’daki Türk esirlerinin değiştirilmesi hakkında anlaşma imzalanması31 Ekim 1921 Başkomutanlık süresinin 5 Kasım 1921’den başlayarak 3 ay daha uzatılması
1 Kasım 1921 İnebolu’da 23 Ekim 1921 anlaşmasına göre Türklerle İngilizler arasında tutsak değişimi
15 Kasım 1921 Malta’dan dönen Rauf Bey’in TBMM’ne katılışı
17 Kasım 1921 Rauf Bey’in Nafıa Vekilliğine seçilişi
13 Aralık 1921 General Frunze başkanlığındaki Ukrayna heyetinin Ankara’ya gelişi
24 Aralık 1921 Osmaniye’nin kurtuluşu
TBMM’nin gizli oturumunda Veliaht Abdülmecit Efendinin Meclis Başkanlığına gönderdiği TBMM’ni tanıyan mektubun okunması
25 Aralık 1921 Gaziantep’in kurtuluşu
27 Aralık 1921 Tarsus’un kurtuluşu
2 Ocak 1922 Türkiye ile Ukrayna arasında Ankara’da "Dostluk Antlaşması" imzalanması
3 Ocak 1922 Mersin’in kurtuluşu
4 Ocak 1922 Dörtyol’un kurtuluşu
5 Ocak 1922 Adana’nın kurtuluşu
14 Ocak 1922 Kazım Paşa’nın (Özalp) Milli Müdafaa vekilliğine seçilmesi
28 Ocak 1922 Sovyet elçisi Aralov’un Ankara’ya gelişi
1 Şubat 1922 Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın İngilizlerin Musul’daki siyasi faaliyetleri nedeniyle Milli Müdafaa Vekaleti’neemri:
"Misak-ı Milli sınırları içinde kalan Musul’un kurtarılması amacıyla Revandiz bölgesine bir kısımkuvvetgönderilmesi"
4 Şubat 1922 Başkomutanlık Kanunu’nun TBMM’de ikinci kez üç ay daha uzatılması
7 Şubat 1922 Hariciye vekili Yusuf Kenan Bey Başkanlığındaki heyetin Avrupa’ya gitmek üzere Ankara’dan hareketi
6 Mart 1922 TBMM’nin gizli oturumlarında Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın askeri durum hakkında konuşması:
"Ordumuzun kararı taarruzdur Fakat, bu taarruzu tehir ediyoruz Sebebi hazırlığımızı tamamen ikmale biraz daha zaman lazımdır"
9 Mart 1922 Özdemir Bey’in Musul bölgesine takviye etmek üzere, Revandiz’e hareketi
16 Mart 1922 İstanbul Hükümeti Hariciye Nazırı Ahmet Paşa ve Ankara Hükümeti Hariciye Vekili Yusuf Kemal Bey’in Londra’daLord Kurzon ile ayrı ayrı görüşmesi
22 Mart 1922 Paris’te toplanan İtilaf Devletleri Dışişleri bakanlarının İstanbul - Ankara ve Yunan hükümetlerine mütarekeönerisi
24 Mart 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın cepheden vekiller heyeti başkanlığına direktifi:
"Mütareke teklifini iyi telakki etmek lazımdır Biz, yalnız onların teklif ettiği şartları kabul edemeyeceğimizden, mukabik şartları öne süreceğiz"
26 Mart 1922 Paris’te toplanan İtilaf Devletleri Dışişleri bakanlarının, İstanbul - Ankara ve Atina hükümetlerine mütareke koşullarını içeren ikinci notası
5 Nisan 1922 İtilaf Devletleri Dışişleri bakanlarının, 22 Mart 1922 tarihli notasına, TBMM Hükümetinin cevabı:
"Mütareke ile birlikte Anadolu’nun boşaltılmasına başlanması ve dört ay içinde tamamlanması"
10 Nisan 1922 İtalya’da İtilaf Devletleri Dışişleri Bakanlarının katılımıyla, "Cenova Konferansı" (9 Mayıs 1922’de son bulmuştur)
13 Nisan 1922 İtalyanların Söke bölgesini boşaltmaya karar vermeleri
15 Nisan 1922 İtilaf Devletleri Dışişleri bakanlarının TBMM Hükümetinin 5 Nisan 1922 tarihli notasına olumsuz cevapları
21 Nisan 1922 İtalyanların Söke’yi boşaltması ve aynı gün Yunanlıların işgali
22 Nisan 1922 TBMM Hükümetinin, İtilaf Devletleri Dışişleri bakanlarının 15 Nisan 1922 tarihli notasına cevabı ve İzmit’te bir barış konferansı toplanmasını önermesi
6 Mayıs 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın Başkomutanlığının 3 ay daha uzatılması
3 Haziran 1922 Yunanlıların işgal ettikleri bölgelerde yaptıkları zulümlerin bütün dünya parlamentolarına bildirilmesi hakkında TBMM kararı
4 Haziran 1922 Yunan Küçük Asya Ordusu Başkomutanlığına General Hacıanesti’nin getirilişi
5 Temmuz 1922 Fethi Bey’in vekiller heyeti kararıyla, Avrupa’ya hareketi (Paris ve Londra’ya giderek bazı temaslarda bulunmuştur)
20 Temmuz 1922 Başkomutanlığın süresiz olarak Mustafa Kemal Paşa’nın üzerinde kalmasının TBMM’de kabulü
21 Temmuz 1922 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın cepheye gitmek üzere Ankara’dan ayrılışı
27 - 28 Temmuz 1922 Akşehir’e çağrılan ordu komutanlarına gece, Mustafa Kemal Paşa tarafından Büyük Taarruz Planı açıklanarak görüşmeler yapılması
29 Temmuz 1922 Yunanistan’ın İtilaf Devletleri’ne "Milli Türk Hükümeti’ni barışa zorlayacak tek çarenin, İstanbul’un kendileritarafından işgali olacağını" bildiren notası
İtilaf Devletleri’nin Yunanistan’a İstanbul’u, işgal etmelerine izin vermeyeceklerini bildiren notası
20 Temmuz 1922 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın Akşehir’de Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşaile yapılacak taarruz hakkında görüşmesi
6 Ağustos 1922 Batı cephesi komutanı İsmet Paşa’nın emrindeki ordulara gizli olarak "Taarruza Hazırlık" emrini vermesi
17 Ağustos 1922 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın gizli olarak otomobille Konya’ya hareketi
20 Ağustos 1922 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın Konya’dan Akşehir’e gelişi ve Cephe Komutanı İsmet Paşa’ya 26 Ağustos 1922 sabahı için taarruz emri vermesi
22 Ağustos 1922 Anadolu’daki Yunanistan’ın Küçük Asya Ordusu komutanı Hacıanesti’nin görevden alınarak yerine Trikopis’in atanması (Trikopis bu atamayı Türklere esir düştükten sonra, 3 Eylül 1922 günü Mustafa Kemal Paşa’dan öğrenmiştir)
25 Ağustos 1922 Başkomutanlık, Genelkurmay ve Batı Cephesi karargahlarının Şuhut’tan savaşın yönetileceği Kocatepe’nin Güney Batısındaki çadırlı ordugaha nakledilmesi
26 Ağustos 1922 Sabah saat 5:00’da topçu ateşiyle Türk Büyük Taarruzu’nun başlaması
İznik’in kurtuluşu
26 - 27 Ağustos 1922 Büyük Taarruz’dan sonra Yunan Ordusunun müstahkem mevzilerinin düşürülmesi ve düşmanın çekilmeye başlaması
30 Ağustos 1922 Yunan ordusunun bütünüyle sarılması ve imha edilmesi sonucu
31 Ağustos 1922 "Başkomutan Meydan Muharebesi" (Savaşı)’nın kazanılması
Kütahya’nın kurtuluşu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )

Eski 11-25-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurtuluş Savaşi Tarihi ( Geniş Tarihi )



Çivril’in kurtuluşu
Türk Ordusunun İzmir yönünde Yunan kuvvetlerini izlemesi
1 Eylül 1922 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın Türk Ordusu’na beyannamesi:
"Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin fikri güçlerini, kahramanlık ve vatanseverlik kaynaklarını yarışırcasına göstermeye devam etmesini isterim ORDULAR! İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR İLERİ!"
Gediz ve Seyitgazi’nin kurtuluşu
2 Eylül 1922 Eskişehir’in kurtuluşu
Yunan Ordusu Komutanı Trikopis ile II Yunan Kolordusu Komutanı General Diyenis ve bazı yüksek rütbeli subayların esir alınışı Yunan Hükümeti’nin Türkiye ile mütareke yapılabilmesi için İngiltere’ye aracılık önerisi
3 Eylül 1922 Emet, Tavşanlı, Esme, Sındırgı, Bigadiç’in kurtuluşu
Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa’nın Müşir (Mareşal), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın Feril (Korgeneral) rütbesine yükselişi
Selendi’nin kurtuluşu
4 Eylül 1922 İcra vekilleri heyeti reisi Rauf Bey’in cephede bulunan Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya İstanbul’daki İtilaf Temsilcilerinin mütareke isteği hakkında telgrafı
Bozüyük, Söğüt, Demirci, Kula, Sarıgöl, Buldan’ın kurtuluşu
5 Eylül 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın Vekiller Heyeti’nin 4 Eylül 1922 tarihli telgrafına cevabı:
"Anadolu’daki Yunan Ordusu kesin şekilde mağlup edilmiştir Anadolu için herhangi bir görüşmeye gerek kalmamıştır Mütareke ancak Trakya için söz konusu olabilir"
Nazilli, Simav, Salihli, Ödemiş, Alaşehir, Gördes, Pazaryeri’nin kurtuluşu
6 Eylül 1922 Balıkesir, Gönen, Bilecik, Söke, İnegöl, Pazarcık, Tire, Bayındır, Akhisar, Ahmetli, Savaştepe’nin kurtuluşu
10 Temmuz 1920 günü, Meclis kürsüsüne örtülen siyah örtünün "BÜYÜK ZAFER" üzerine kaldırılması hakkında TBMM kararı
7 Eylül 1922 İtilaf Devletleri Temsilci üyelerinin Yunan Hükümeti adına Hamit Bey aracılığı ile Ankara Hükümeti’ne başvurmaları ve Anadolu’yu boşaltmak koşulu ile, Yunanistan’ın mütareke isteğini bildirmeleri
Saruhanlı, Turgutlu ve Kuşadası’nın kurtuluşu
Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa’nın Salihli’den, Sarıkamış’ta bulunan Doğu ve Diyarbakır’da bulunanElcezire Cephesi Komutanlıklarına emri:
"Musul bölgesi de Misak-ı Milli sınırlarımız içinde olduğundan, gerekirse silahla kurtarılması için komutanlıklarınızca gereken hazırlıkların yapılması ve tasarruf edilebilecek kuvvetlerin hazırlanması"
8 Eylül 1922 Manisa ve Nil’in (Kemal Paşa) kurtuluşu
9 Eylül 1922 Türk süvarilerinin İzmir’e girişi ve Kadifekale’ye Türk Bayrağının çekilmesi
Mustafa Kemal Paşa’nın Nil’e (Kemal Paşa) gelişi ve geceyi burada geçirişi
Seydiköy’ün kurtuluşu
10 Eylül 1922 BÜYÜK ZAFER üzerine İstanbul Hükümeti’nin Mustafa Kemal Paşa’ya "Kumandan-ı besalet ünvanı" hitabıyla tebrik telgrafı
11 Eylül 1922 Orhaneli’nin kurtuluşu
İngilizlerin, Fransızların ve İtalyanların Çanakkale Boğazı’nın Anadolu yakasına asker göndermeleri
12 Eylül 1922 İzmir’deki İngiliz Başkonsolosu Harry Lamb’ın Mustafa Kemal Paşa ve Ankara Hükümeti ile İngiltere arasındaki ilişkiler hakkında görüşmesi
Gemlik’in kurtuluşu
Milli kuvvetlerin Mudanya taarruzu
Mudanya’ya giriş ve 2 Yunan Tümeni’ni esir oluşu
Urla, Seferihisar ve Kırkağaç’ın kurtuluşu
13 Eylül 1922 İzmir’de düşmanların sabotajı sonucu, Ermeni mahallesinde başlayan büyük yangın
Karacabey ve Soma’nın kurtuluşu
14 Eylül 1922 Bergama, Dikili ve Foça, Menemen’in kurtuluşu
15 Eylül 1922 Balya, Edremit, Burhaniye, Ayvalık ve Kirmesti’nin (Mustafa Kemal Paşa) kurtuluşu
Llyod George’un, İtilaf Devletleri ve İngiliz dominyonlarını, Türklere karşı Boğazlar’ın müdafaasında birleşmeye çağırması (Fransızlar ve İtalyanlar bu çağrıya olumsuz tavır almışlardır)
16 Eylül 1922 Karaburun’un kurtuluşu
17 Eylül 1922 Bandırma’nın kurtuluşu
18 Eylül 1922 Erdek’in kurtuluşu
Batı Anadolu’nun Yunan Ordusundan tümüyle temizlenmesi
İtilaf Devletleri’nin İstanbul ve Boğazlar çevresindeki işgal bölgelerinin tarafsızlığına uyulmasıhakkında TBMM hükümetine notası
Fransız Yüksek Komiseri General Pulle’nin İzmir’e gelişi ve Mustafa Kemal Paşa ile görüşmesi
20 Eylül 1922 Boğazlara karşı girişilen Türk harekatını durdurmak ve barış konferansına zemin hazırlamak üzere Fransa -İngiltere ve İtalya temsilcilerinin Paris’te toplanmaları (bu toplantılar 23 Eylül 1922’ye kadar sürmüştür)
Çanakkale’deki Fransız ve İtalyan kuvvetlerinin geri çekilmesiBayramiç’in kurtuluşu
20 - 21 Eylül 1922 Ayvacık’ın kurtuluşu
21 Eylül 1922 Kocaeli tarafsız bölgesindeki İngiliz askerlerinin bölgeyi boşaltarak İstanbul’a hareketi
22 Eylül 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul ve Boğazlar üzerine harekatı ile ilgili, Kazm Karabekir Paşa’ya telgrafı:
"Pek kuvvetli olmamıza rağmen, siyasette de pek hesaplı ve mutedil bulunuyoruz Herhalde meseleyisiyasetle halletmeyi seçmeliyiz"
Ezine’nin kurtuluşu
Milli kuvvetlerin Susurluk’a girişi
Damat Ferit Paşa’nın İstanbul’dan Avrupa’ya kaçısı
23 Eylül 1922 İtilaf Devletleri Dışişleri bakanların imzasıyla, Mustafa Kemal Paşa’ya "Askeri harekatın durdurulması vebir barış konferansının toplanmasıyla ilgili" nota verilmesi
Türk süvarilerinin Çanakkale’de tarafsız bölgeye girişleri
Lapseki’nin kurtuluşu
24 Eylül 1922 Türk Kuvvetlerinin Çanakkale’de "Tarafsız Bölge"yi işgali üzerine, İngiliz Birliklerinin daha dar bir mevziiye yerleşmek üzere geri çekilmeler
Sovyet Hükümeti’nin İtilaf Devletleri’ne Boğazlar sorunuyla ilgili görüşlerini kapsayan notası
26 Eylül 1922 General Harrington’un, Türk süvarilerinin Boğazlar üzerine hareketiyle ilgili olarak Türk Kuvvetlerinin tarafsızbölge dışına çekilmesi hakkında Mustafa Kemal Paşa’ya telgrafı
27 Eylül 1922 Yunanistan’da çıkan askeri ihtilal sonucu, Kral Konstantin’in oğlu lehine tahttan ve Atina’dan ayrılışı
29 Eylül 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın İtilaf Devletleri Dışişleri Bakanlarının 23 Eylül 1922 tarihli notasını cevaplandırması (Cevabi Notada)
Mudanya Konferansı’nın kabul edildiği, açılışının 3 Ekim 1922 olmasının uygun olacağı, İsmet Paşa’nın delege atandığı ve konuşulacak hususlar bildirilmiştir
3 Ekim 1922 Mudanya Konferansı’nın öğleden sonra başlaması (Konferansa Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın başkanlığıaltında, İngiltere delegesi general Harrington, Fransa delegesi Charpy, İtalya delegesi general Mombelli katılmışlardır)
6 Ekim 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın İsmet Paşa’ya telgrafı:
"Trakya’nın TBMM Hükümetine iadesi kabul edilmediği takdirde 6 -7 Ekim’de hemen İstanbul üzerindeharekata geçiniz"
9 Ekim 1922 Refet Paşa’nın (Bele) Ankara Hükümetince İstanbul temsilciliğine aynı zamanda Doğu Trakya’yı teslim almayamemuredilmesi
11 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesi’nin imzalanması
15 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesi’nin yürürlüğe girmesi
17 Ekim 1922 Tevfik Paşa’nın Mustafa Kemal Paşa’ya telgrafı:
"Yakında toplanması gerekecek Barış Konferansı’na İstanbul ve Ankara delegelerinin birlikte katılmaları uygun olacaktır Bu gaye ile önceden bir zatın görüşmek üzere İstanbul’a gönderilmesi"
18 Ekim 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın Tevfik Paşa’ya cevabı:
"TBMM Ordularının kazandığı kesin zaferin tabii neticesi olmak üzere, vukuu yapın olan barış konferansında Türkiye Devleti, yalnız ve ancak TBMM Hükümeti tarafından temsil olunur"
19 Ekim 1922 Trakya’yı teslim almakla görevlendirilen Refet Paşa’nın İstanbul’a gelişi
Yunan Kuvvetlerinin Mudanya Mütarekesi gereğince, Trakya’yı boşaltmaya başlamaları
İngiltere’de Lloyd George kabinesinin istifası
26 Ekim 1922 İsmet Paşa’nın Hariciye vekilliğine seçilmesi
27 Ekim 1922 İtilaf Devletleri’nin TBMM Hükümetine, Lozan’da 13 Kasım 1922’de toplanacak barış konferansına temsilci gönderilmesi çağrısı (Aynı çağrı İstanbul Hükümeti’ne de yapımıştır)
29 Ekim 1922 TBMM Hükümetinin İtilaf Devletleri’ne Lozan’daki konferans çağrısını kabul ettiğini bildirmesi
Tevfik Paşa’nın TBMM Başkanlığına "Lozan Barış Konferansı’na Bab-ı ali ve Ankara heyetlerinin birarada iştirakinin uygun olacağını" bildiren telgrafı
30 Ekim 1922 Osmanlı İmparatorluğu ’nun tükenip bittiğine, yeni bir Türkiye Devletinin doğduğuna, Anayasa gereğince egemenlik haklarının millete ait olduğuna dair, Mustafa Kemal Paşa’nın da imzası bulunan önergenin TBMM’de görüşülmeye başlaması
31 Ekim 1922 Müdafaa-i Hukuk grubunda "Milli hakimiyetin tahakkuku ve Lozan’a gidecek heyetler meselesinin görüşülmesi ve Mustafa Kemal Paşa’nın "Osmanlı saltanatının" lağvının zaruri olduğu" hakkında konuşması
Doğu Trakya’nın Türk mülki memurlarına devir ve teslimi
Çorlu’nun kurtuluşu
1 Kasım 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM’de konuşması:
"Millet mukadderatını doğrudan doğruya, eline aldı ve milli saltanat ve hakimiyetin bir şahısta değil, bütün fertleri tarafından seçilmiş vekillerden oluşan bir Meclis-i Ali’de temsil etti İşte o meclis, Meclis-i Ali’nizdir Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir Milletin saltanat ve hakimiyet makamı yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir"
Hilafet ve Saltanatın birbirinden ayrılarak saltanatın lağvı hakkında TBMM kararı
2 Kasım 1922 Vize ve Demirköy’ün kurtuluşu
4 Kasım 1922 İstanbul’da Tevfik Paşa kabinesinin istifası
İstanbul’da TBMM Hükümeti yönetiminin başlamış olduğunun resmen açıklanması
4 - 5 Kasım 1922 İstanbul’un yönetimine el konulduğuna ilişkin, Ankara Hükümeti kararı:"TBMM Hükümeti, 4 Kasım 1922 öğle vaktinden itibaren İstanbul’un idaresine el koymuştur"
5 Kasım 1922 İsmet Paşa başkanlığında Türk delege heyetinin Ankara’dan ayrılması
9 Kasım 1922 Babaeski’nin kurtuluşu
10 Kasım 1922 Kırklareli’nin kurtuluşu
Vahdettin’in Halife sıfatıyla İstanbul’da son Cuma selamlığı (Namazdan sonra Hamidiye Camisi’nin mahfelinde general Harrington ile bir görüşme yapmıştır)
13 Kasım 1922 Tekirdağ’ın kurtuluşu
Saray’ın kurtuluşu
İstanbul’da Vahdettin’in maiyetinden ve işbirlikçilerinden 140 kişinin İngiliz Yüksek Komiserliğine sığınması
16 Kasım 1922 Vahdettin’in Halife-i Müslimin imzasıyla, işgal orduları başkomutanı Harrington’a sığınma mektubu:
"İstanbul’da hayatımı tehlikede gördüğümden, İngiltere devlet-i fahimesine iltica ve bir an evvelİstanbul’dan başka bir yere naklimi talep ederim efendim"
17 Kasım 1922 Vahdettin’in, Malaya adlı İngiliz savaş gemisiyle, İstanbul’dan Malta’ya kaçışıMürefte’nin kurtuluşu
18 Kasım 1922 TBMM kararıyla firar eden Vahdettin’in halifelikten hal’i ve yerine Abdülmecit Efendi’nin seçilmesi
Uzunköprü ve Şarköy’ün kurtuluşu
20 Kasım 1922 Lozan Konferansı’nın açılış töreni
23 Kasım 1922 Enez’in kurtuluşu
26 Kasım 1922 Çanakkale’nin kurtuluşu
Gelibolu, Maydos ve Lalapaşa’nın kurtuluşu
30 Kasım 1922 Doğu Trakya’nın tamamının teslimi işleminin bitirilmesi
4 Şubat 1923 Lozan Konferansı’nın iki ay süren görüşmelerinden sonra kesintiye uğraması
1 Nisan 1923 TBMM’nin yeniden seçim kararı alması
8 Nisan 1923 Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı, Mustafa Kemal Paşa’nın milletvekili seçimi dolayısıylamillete, "Dokuz Umde"yi içine alan beyannamesi
16 Nisan 1923 TBMM’nin birinci dönem çalışmalarının sona ermesi
23 Nisan 1923 4 Şubat 1923’te kesilen Lozan Konferansı’nın ikinci kez toplanması
24 Temmuz 1923 Lozan Konferansı’nın sonu ve Lozan Antlaşması’nın imzalanması Kaynak: Nutuk İntera ktif CD-ROM

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.