Ezan Ve Fazileti |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ezan Ve FaziletiEZAN Fazileti; Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Insanlar, eger ezan okumak ile namazin ilk safinda yer almada ne (gibi bir hayir ve bereket) oldugunu bilseler, sonra da bunu elde etmek icin kur'a cekmekten baska care kalmasaydi, mutlaka kur'aya basvururlardi" (Buhari(615) Muslim(437) Tirmizi(225) Nesai(1269223) Muvatta(168131)) Yine Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namaz icin ezan okundugu zaman seytan oradan sesli sesli yellenerek uzaklasir, ezani duyamayacagi yere kadar kacar Ezan bitince geri gelir Ikamete baslaninca yine uzaklasir, ikamet bitince geri donup kisi ile kalbinin arasina girer ve sunu hatirla, bunun dusun diye aklinda daha once hic olmayan seylerle vesvese verir Oyle ki (buna kapilan) kisi kac rekat kildigini bilemeyecek hale gelir” (Buhari(608) Muslim(389) Ebu Davud(516) Muvatta(1/69) Nesai(2/21)) Abdullah Ibnu Abdirrahman Ibni Ebi Sa'sa'a anlatiyor: ”Ebu Said (radiyallahu anh) bana dedi ki: ”Seni, koyunlari ve kir hayatini seviyor goruyorum Koyunlarinla birlikte veya kirda olunca namaz ezani okursan, ezan sirasinda sesini yukselt Zira muezzinin sesini insan, cin ve sair her ne isitirse en uzagi” bile Kiyamet gunu onun lehinde sehadet eder” Ebu Said sozlerini soyle tamamladi: ”Ben bunu Rasulullah (aleyhissalatu vesselam)'dan isittim (Buhari(609) Nesai(2/13) Muvatta(1/69)) Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-Amr As (radiyallahu anhuma)'nin anlattigina gore, Rasulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isitmistir: ”Ezani isittiginiz zaman muezzinin soyledigini aynen (kelime kelime) tekrar edin Sonra bana salat-u selam okuyun Zira kim bana salat-u selam okursa Allah da ona on misliyle rahmet eder Sonra benim icin el-vesile'yi taleb edin Zira o, cennete bir makamdir ki, mutlaka AlIah'in kullarindan birinin olacaktir Ona sahip olacak kimsenin ben olmami umid ediyorum Kim benim icin Allah'tan el-Vesile'yi taleb ederse, sefaat kendisine vacib olur” (Muslim(384) Ebu Davud(522) Nesai(2/23) Tirmizi(208) Ibnu Mace(720) Hadisin ilk cumlesi Buhari'de de rivayet edilmistir (Ezan 7)) Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ezani isittigi zaman kim: "Allahumme Rabbe hazihi'd-da'veti't-tamme ve's-salati'I-kaime ati Muhammedeni'I-Vesilete ve'I-fadilete veb'ashu makamen mahmudeni'Ilezi va'adtehu (Ey bu eksiksiz davetin ve kilinan namazin sahibi! Muhammed'e‚ Vesileyi ve fazileti ver O'nu, va'adettigin -bir rivayette va'adettigin uzere- makam-i Mahmud uzere ba's et (dirilt)” derse, ona Kiyamet gunu mutlaka sefaatim helal olur" (Buhari Ezan 8 Ebu Davud(529) Tirmizi(211) Nesai(2/26) Ibnu Mace(722)) Ezanin Mesru kilinmasi; Abdullah Ibnu Zeyd (radiyallahu anh) anlatiyor: ”Rasulullah (aleyhissalatu vesselam), halki namaz icin toplamak maksadiyla calinmak uzere bir can yapilmasini emrettigi zaman, ben uyurken yanima bir adam geldi Elinde bir can vardi Ben: ”Ey Allah'in kulu, bu cani bana satar misin?” dedim Adam: ”Pekala, ama bunu ne yapacaksin?” dedi Ben: "Bununla insanlari namaza cagiracagim" dedim Bana: ”Sana bu is icin daha hayirli bir soz gostereyim mi?” dedi Ben de ona: ”Elbette!” dedim”Oyleyse sunu soyle!” diyerek bana ogretti: ”Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber Eshedu en la ilahe illallah, Eshedu en la ilahe illallah, Eshedu enne Muhammeden Resulullah, eshedu enne Muhammeden Resulullah Hayye ala's-salat, Hayye ala's-salat Hayye ala'l-felah, Hayye ala'l-felah Allahu ekber Allahu ekber Lailahe illallah” Abdullah Ibnu Zeyd (radiyallahu anh) devamli dedi ki: "(Ruyamdaki bu zat) benden biraz uzaklasti sonra tekrar soze baslayip: ”Sonra namazi kilacagin zaman sunu soylersin” dedi ve ogretti: ”Allahu ekber Allahu ekber- Eshedu en la ilahe illallah, Eshedu enne Muhammeden Resulullah, Hayye ala's-salat, Hayye ala'l-felah, Kad kameti's-salat, kad kameti's-salat, Allahu ekber Allahu ekber Lailahe illallah” Sabah olunca Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelerek (ruyamda) gorduklerimi haber verdim Bana: ”Insallah bu hak bir ruyadir Kalk ruyada ogrenmis oldugunu Bilal'e ogret O bunlari soyleyerek ezan okusun Zira o, sesce senden daha gur!” buyurdu Ben de Bilal'le birlikte kalktim Ona teker teker arz ediyordum O da bunlari yuksek sesle soyleyerek ezan okumaya basladi Bunu evinde olan Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh) isitmisti Hemen evden cikip ridasini cekerek geldi ve: ”Ey Allah'in Rasulu! Diyordu, seni hak ile gonderen Zat-i Zulcelal'e yemin olsun, onun gordugunun aynisini ben de gordum!” Bunu isiten Rasulullah (aleyhissalatu vesselam): ”Elhamdulillah! Simdi bu daha saglam oldu!” dedi" (Ebu Davud(499) Sahihu Ebu Davud(469) Tirmizi(189) el Irva(246) hasendir) Ezanin sekli; Ebu Mahzura (radiyallahu anh) anlatiyor: ”Ey Allah'in Resulu, bana ezanin usulunu ogret” dedim Bunun uzerine basimin on kismini meshederek: ”Allahu ekber, Allahu -ekber, Allahu ekber, Allahu ekber dersin ve bunlari derken sesini yukseltirsin Sonra: ”Eshedu en la ilahe illallah, eshedu en la ilahe illallah, eshedu enne Muhammeden Rasulullah, eshedu enne Muhammeden Resulullah dersin ve bunlari soylerken sesini alcaltirsin, sonra sesini sehadette tekrar yukseltirsin: Eshedu en la ilahe illallah eshedu en la ilahe illallah Eshedu enne Muhammeden Resulullah, eshedu enne Muhammeden Resulullah Hayye ala's-salati hayye ala's-salat Hayye ala'l-felahi hayye ala'l-felah Eger okudugun ezan sabah ezani ise sunu da soylersin: ”es-Salatu hayrun mine'n-nevm, es-salatu hayrun mine'n nevm (Namaz uykudan hayirlidir) Allahu ekber Allahu ekber, Lailahe illallah” (Muslim(379) Ebu Davud(500–505) Tirmizi(191) Nesai(2/4–8 ) Kametin sekli; iki sekli vardir Birincisi, yukarida Abdullah Bin Zeyd ra hadisinde gectigi gibi birer birer okumaktir Ikinci sekli Ise Ebu Mahzure rain su rivayetindeki gibidir; Bana Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ikameti ikiser ikiser ogretti: ”Allahu ekber, Allahu ekber, Eshedu en la ilahe illallah, Eshedu en la ilahe illallah Eshedu enne Muhammeden Resulullah, Eshedu enne Muhammeden Resulullah Hayye ala's-salat, Hayye ala's-salat Hayye ala'l-felah, Hayye ala'l-felah Kad kameti's-salat, kad kameti's-salat!” Allahu ekber, Allahu ekber Lailahe illallah (Ebu Davud(501) Sahihu Ebu Davud(474)) Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki; ”Kim muezzini isittiginde; eshedu en la ilahe illallahu vahdehu la serike leh ve eshedu enne Muhammeden abduhu ve rasuluhu, Radiytu billahi rabben ve bimuhammedin rasulen ve bilislami dinen” derse, Allah onun gunahini bagislar” (Muslim(4/86-Nevevi)) Ezan okurken saga sola donmek ve parmaklari kulaklara koymak; Ebu Cuhayfe (radiyallahu anh)'nin anlattigina gore, Hz Bilal (radiyallahu anh)'i ezan okurken gormustur Der ki: ”Ben, ezan okurken, onun agzini su tarafa, bu tarafa (saga sola) donerken takibe koyuldum” Tirmizi'nin rivayetinde su ziyade mevcuttur: ”Iki parmagi kulaklarini uzerinde oldugu halde” (Buhari(634) Muslim(503) Ebu Davud(520) Tirmizi(197) Nesai(2/12)) Muezzinin ucret almamasi: Osman Ibnu Ebi'l-As (radiyallahu anh) anlatiyor: ”Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in bana en son vasiyetlerinden biri de, ezanina mukabil ucret almayan bir muezzin tutmamdi” (Ebu Davud(531) Tirmizi(209) Nesai(2/23) Sahihu Ibni Mace(585) Irvaul Galil(5/316)) Oturarak ve binek uzerinde ezan okumak; Ibni Omer ra deve uzerindeyken ezan okur, sonra iner ve namaz kilardi" (hasendir El Irva(226)) Ezani yuksek bir yerde okumak; Ebu Davud, "Minare uzerinde ezan" basligi altinda rivayet ediyor; "Beni Neccar'dan bir kadin demistir ki: "Benim evim, Mescid-i Nebevi'nin etrafindaki en uzun ev idi Bilal (radiyallahu anh), sabah ezanini evimin daminda okurdu Seher'den gelip, dama oturur vaktin girmesini gozetlerdi Vaktin girdigini gorunce gerinir, sonra da: "Allah'im sana hamdediyor, dinini (muslumanlarin) ikame etmeleri icin, Kureys'e karsi yardimini diliyorum" der, arkadan ezan okurdu Vallahi, onun bu duayi terk ettigi tek gece bilmiyorum!" (Ebu Davud(519) Sahihu Ebu Davud(487)) Ezan ile ikamet arasina ara koymak; Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: ”Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) Bilal (radiyallahu anh)'e: ”Ezan okudugun zaman agir agir oku Ikamet getirdigin zaman da pes pese seri oku Ezanla ikametin arasina, yemek yiyenin yemeginden, icenini icmesinden, uzerine sikisarak helaya girmis olanin heladan farig olacagi bir zaman fasilasi koy” diye talimat verdi Sunu da ilave etti: ”Beni gorunceye kadar da (ikamet icin) kalkmayin” (Tirmizi(195) Hasendir Bkz Elbani Sahiha(887)) Kadinlarin ezan okumasi; Kadinlar seslerini erkeklerin duymayacagi yerde ezan okuyabilirler Aise ra ezan ve ikamet okurdu" (Beyhaki hasen isnad ile, bkz Temamul Minneh(s153)) Bayram namazlari icin ezan okunmaz; Ibni Abbas ve Cabir ra dediler ki; ”Ne kurban bayraminda ne ramazan bayraminda bayram namazi icin ezan okunmaz” (Buhari(960) Muslim(886)) Ezandaki bidatler; birisi Omer radiyallahu anhe geldi ve ”Ben seni Allah icin seviyorum” dedi Omer radiyallahu anh ise; ”Ben de sana Allah icin bugz ediyorum Duyduguma gore sen ezan okurken teganni ve lahin yapiyorsun” (Abdurrazzak(1852) Taberani(13059) Tahavi(4/128) Serahsi Mebsut(1/138) Sahiha(42)) |
Ezan Ve Fazileti |
11-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ezan Ve FaziletiEzanın Fazlieti Önemi 91- Ebû Hüreyre´den (Radıyallahu Ahn) Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Eğer insanlar, ezanda (ezan okumada) ve ilk safta ne kadar büyük bir fazilet olduğunu bilseler, sonra sıkışıklıktan kura çekmekten başka çare bulamasalar, muhakkak (ön saffı elde etmek için) anılarında kura çeker*lerdi´[1] 92- Ebû Hüreyre´den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu Aley*hi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Namaz için ezan okunduğu zaman, şeytan ezan sesini işitemeyinceye kadar, kıç atıp geri kaçar"[2] 93- Muaviye´den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve SellenVin şöyle buyurduğunu işittim: "Müezzinler, kıyamet gününde insanların boyca en uzun (en şerefli ve baş) olanlarıdır"[3] 94- Ebû Sa´îd El-Hudrî´den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem´den işittim: "Müezzinin sesinin ulaştığı son hudud içerisinde, onun sesini duyan hiç bir cin, hiç bir insan ve hiç bir (cansız) şey yoktur ki, kıyamet gününde o müzzine şahidlik etmesin"[4] Ezanın fazileti hakkındaki hadisler çok*tur Ezan okumakla imamlık görevlerinden hangisinin daha faziletli olduğu konusunda alimlerimiz dört görüşle ihtilâf etmişlerdir: 1- Sahih olan, ezanın daha faziletli olduğudur 2- İmamlık daha faziletlidir 3- İkisi de fazilette eşittir 4- Eğer imam, imamlık haklarını yerine getirdiğini ve imamlık hasletleri*ni toplamışsa, imamlık daha faziletlidir, değilse müezzinlik daha faziletlidir Ezanın Şekli Ezanın lâfızları, herkesçe bilinen sözlerdir Ezanda terci´ yapmak bize göre sünnettir Terci´ şudur: Müezzin en yüksek sesiyle dört defa: "Allahu ekber, Aîlahu ekber, AÜahu ekber, Allahu ekber" Dedikten sonra kendisine ve yanındakilere işittirecek kadar gizlice: "Eşhedü en lâ ilahe illallah, Eşhedü en lâ ilahe illallah - Eşhedü enne Muhammeden resûlüllah, Eşhedü enne Muhammeden resûlüllah" der Sonra bu gizli söylediklerini aynen yüksek sesiyle tekrarlar Yani: "Eşhedü en lâ ilahe illallah, eşhedü en lâ ilahe illallah, eşhedü enne Muhammeden resûlüllah, eşhedü enne Muhammeden resûlüllah" söyler Tesvîb de bize göre sünnettir Tesvîb şudur: Özellikle sabah ezanında "Hayye ale´l-felâh" sözünü bitirince: "Esselâtü hayrün mine´n-nevm, esseiâtü hayrün mine´n-nevm" (Namaz uykudan hayırlıdır) demektir Ezanda terci´ ve tesvîb yapmaya dair hadîsler naklolmuştur, bunlar meşhurdur Bilinmelidir ki, terci´ ve tesvîb´i terk edenin ezanı sahihtir; ancak faziletli olanı bırakmış olur Mümeyyiz olmayan (kâr-zararı ayıramayacak kadar küçük olan) kimsenin, kadının ve kâfirin ezanı sahîl olmaz Mümeyyiz olan çocuğun ezanı sahih olduğu gibi, ezan okuyup da şehadet kelimelerini getiren bir kâfirin de ezanı, muhtar olan mezhebe göre İslâm´ından dolayı sahîh olur Bazı alimlerimiz de, İslâm hükmünü ezan taşımadığından ezanı sahîh olmaz; çünkü başlangıçta müslüman değildi Ezanın bir kısmı İs*lâm´dan önce okunduğundan onun ezanı sahîh olmaz Bu bölümle ilgili fer´i meseleler çok olup fıkıh kitablarmda tespit edil*miştir Burası onları saymak yeri değildir İkâmetin Şekli Sahîh hadislerle sabit olan muhtar ve sahîh mezhebe (Şafiî mezhebine) göre, İkâmet onbir cümleden ibarettir Hanefi mezhebinde ise, ezanın şekli ile ikamet arasında fark yoktur; yalnız "Felâh"Iardan sonra iki defa: "Kad kameti´s-salâtü kad kameti´s-salâh" denilir (Şafiî mezhebine göre) İkamet cümleleri şöyledir: "Allahü Ekber Allahu Ekber, Eşhedü en lâ ilahe illallah, Eşhedü Enne Muhammeden Resûlüllah, Hayye Alessalâh, Hayye Alelfeiâh, Kad kameti ´s-salâh, Kad katemi´s-saîâh, Allahü Ekber, Allahu Ekber, Lâ ilahe illallah" Bilinmelidir ki, bizim mezhebde (Şafiîlerde) sahih olan, ezan ve ika*metin sünnet oluşudur Bu hususta cuma ve diğer namazların ezanı müsavi*dir Bazı alimlerimiz de demişlerdir ki, bunların ikisi de farzı kifayedir Bazıları da, cumada bunlar farzı kifayedir, diğer namazlarda değil Eğer ezan ve ikametin farzı kifaye olduğunu kabul edecek olursak, bir şehir veya bir mahalle müslümanlan tüm olarak bunları terk ettikleri takdirde, onları bu terklerinden dolayı yola getirmek için şiddet kullanmak gerekir Fakat bunları sünnet olarak kabul edince, onlara bu şiddeti uygulamak, sahîh mezhebde yoktur; nitekim öğlenin ve diğer vakitlerin sünnetlerini terkden dolayı şiddet kullanılmadığı gibi Bazı alimlerimiz de demişlerdir ki, ezan ve ikamet, İslâm´ın alâmetleri olduğundan, bunları terk eden top*luma şiddet kullanılır Ezanda sesi yükseltmek ve ağır ağır okumak müstehabdır İkamet ise çabukça getirmek ve ezandan daha hafif bir sesle okumak müstehabdır Ezan okuyan müezzinin güzel sesli, güvenilir ve itimad edilir, gönüllü ve vakıttan haberdar kimse olması da müstehabdır Müezzinin yüksek yerde durması, kıbleye yönelmesi, ayakta olması, abdestli bulunması hem ezanda, hem de ikamette yine müstehabdır Bir kimse, kıbleye arka çevirerek yahud oturarak, yahud yatarak, yahud abdestsiz olarak, yahud cünüb bulunarak ikamet veya ezan okursa ezanı kerahetle sahîh olur Cünübdeki kerahet, abdestsiz olandan daha şiddetli*dir Bu durumlarda ikamette olan kerahet çok daha şiddetlidir Ezan, ancak beş vakit namaz için meşru´ kılınmıştır: Sabah, öğle, ikin*di, akşam ve yatsı Bu namazlar ister kaza, İster edâ olsun ve ister namaz kılan mukim olsun, ister müsafir bulunsun, fark etmez Yine ister tek ba*şına kılsın, ister cemaatla kılsın Ancak bir kişinin ezan okuması ve ikamet getirmesi kâfidir, diğerlerinin getirmesine gerek yok Bir vakit içinde, bir çok kaza namazları kıhnsa, yalnız ilk kaza için ezan okunur ve ondan sonra kılınan her kaza namazı için ikamet getirilir (Arafat ve Müzdelife´de olduğu gibi) iki vakit namazı bir arada kıhnsa, yalnız birinci için ezan okunur, her namaz için ikamet yapılır Beş vakit namaz dışındaki namazların hiç biri için ezan okumak yoktur; bunda ittifak vardır Bazı namazlar vardır ki, bunlar cemaatla kılınmak istendiği zaman "Essaîâtü camiatün (Cematla namaza)" demek müstehab olur; bayram namazı, güneş tutulma namazı, yağmur duası namazı gibi Bir kısım na*mazlar için bunu söylemek müstehab olmaz; sünnet namazları, mutlak nafile namazları gibi Bir kısım namazlar da vardır ki, bunlarda nama*za davet edip etmemekte ihtilâf vardır Teravih ve cenaze namazları gibi Doğrusu, teravih namazı için davet yapılır, cenaze namazı için yapılmaz İkamet, ancak vakit içinde ve namaza girmek istendiği zaman sahîh olur Ezan ise, sabah vakti müstesna, namaz vakti girdikten sonra sahîh olur Sabah vakti için, vakit girmeden önce ezan okunması caizdir Fakat sabah namazının vaktinden önce hangi zamanlarda ezan okunabileceği Dualar Ve Zikirler hususunda ihtilâf vardır Sahîh olanı, gece yarısından sonra okunmasının * cevazıdır Seher vaktinde okunabileceği söylenmiştir Bütün gece boyun*ca okunabileceği söylenmişse de, bu bir şey ifade etmez Gecenin üçte iki*sinden sonra okunabilir sözü de vardır; fakat ilk hüküm geçerlidir Kadın ve Hünsa-i müşkil (Erkek veya kadın olduğu tesbit edilemeyen kişi) ikamet getirebilirler fakat ezan okuyamazlar; çünkü bunlar seslerini yükseltmekten yasaklanmışlardır Müezzini Ve İkamet Getireni Dinleyen Kimsenin Okuyacağı Dualar Müezzini ve ikamet getireni dinleyen kişinin, söylenen sözleri aynen söylemesi müstehabdır; yalnız "Hayye alessalâh ve Hayye alelfelâh" de*dikleri zaman, bunların herbiri arkasından "Lâ havle ve la kuvvete denilir Bir de sabah ezanındaki: ´´Essaîâtü Hayrün Mine´n-nevm cümlesi arkasından: "Sadakte ve bererte" (Doğru söyledin, sattakat gösterdin)" denilir Burada: ´´Sadaka Resûlûüah Salîalîahü Aleyhi ve Sellem, Essaîâtü Hayrun Mine´n-nevm" söylenir de denmiştir İkametin: "Kad kameti´s-salâh " (Namaz başladı) sözleri arkasından da: Ekâmellâhu ve edâmeha" (Allah namazı ikame etsin ve devam ettirsin)" söylenir Eşhedü enne Muhammeden resûlüllah" dan sonra da "Ve ene eşhedü enne Muhammeden resûlüllah" denir ve şöyle ilâve yapılır: "Razîtü billahi rabben ve bimuhammedin sallallahu aleyhi ve selleme resûîen ve bi´1-islâmi dînen" Ezanın bütün sözlerine uyulup ezan tamamlandıktan sonra, Peygambe-re salât ve selâm getirilir (Allahümme Salli ve Sellim alâ seyyidina Muham-med, denilir) Sonra şu dua yapılır: "Allahümme rabbe hazihi´d-da´veü´t-tâmmeti vessalâti´i-kâimeti, âti muhammedeniivesîlete ve´I-fazîlete,veb´ashü makâmen mahmuden* illezi vaadtehu" (Ey bu kâmil davetin ve hazır olacak (devamlı) namazın Rabbı olan Allah! Muhammed´e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), cennette en yüksek ve en faziletli dereceleri ver ve onu kendisine va´d buyurduğun şefaat ma*kamına eriştir)´* Sonra ahiret ve dünya işlerinden istenen dua yapılır 95- Ebû Sa´id El-Hudrî (Radıyallahu Anh), Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem´in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: [b]"Ezanı işittiğiniz zaman, müezzinin söylediği gibi söyleyin" 96- Abdullah b Amr b EI-As´dan rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem´in şöyle buyurduğunu işitmiştir: "Müezzinin ezanını işittiğiniz zaman, onun söylediği gibi söyleyin, son*ra bana salât getirin Çünkü bana bir salât getirene, Allah o salât yüzün*den on rahmet verir Sonra benim için Allah´dan vesile isteyin; çünkü o vesile, cennette bir derecedir ki, o derece, Allah´ın kullarından ancak bir kula lâyıktır O kimsenin de ben olduğumu ümid ediyorum İşte ben be*nim içirt bu vesileyi isterse, ona şefaat kararlaşır (vacib olur)"[6] 97- Ömer b Hattab´dan (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Müezzin: "Allâhu ekber, Allâhu ekber" deyince, sizden biriniz: "Allâhu ekber, Allâhu ekber" derse; Müezzin sonra: "Eşhedü en lâ ilahe illallah" deyince, sizden biriniz: "Eşhedü en lâ ilahe illallah" derse; Sonra müezzin: "Eşhedü enne Muhammeden resûlüllah" deyince, sizden biriniz: "Eşhedü enne Muhammeden resûlüllah" derse; Sonra müezzin: "Hayye Ale´s-salâh" deyince, sizden biriniz: Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh" derse; Sonra müezzin: "Hayye ale´l-felâh" deyince, sizden biriniz: "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh" derse; Sonra müezzin: "Aîîâhu ekber, Allahu ekber" deyince sizden biriniz "Allahu ekber, Allahu ekber" derse; Sonra müezzin: "Lâ ilahe illallah" deyince, sizden biriniz (bütün bunlara iman ederek) kalbi ile: "Lâ ilahe illallah" derse, cennete girer "[7] 98- Sa´d b Ebî Vakkas´dan (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Müezzinin ezanını dinleyen kimse, şu sözleri söylerse, onun günahı bağışlanır: "Eşhedü en lâ ilahe illâllahu vahdehû lâ şerike leh Ve enne Muhamme-den abdühû ve resûlühu Razîtü billahi rabben ve bimuhammedin (Sal*lallahu Aleyhi ve Sellem) resûlen ve bi´1-İsiâmi dînen" (Allah´dan başka ilâh olmadığına yalnız O var olduğuna şahidlik ede*rim, O´nun ortağı yoktur: Muhammed (SAS) O´nun kuludur ve pey*gamberidir Rab olarak Allah´a, Peygamber olarak Muhammed´e (Sal*lallahu aleyhi ve Sellem), din olarak İslâm´a razı oldum)"[8] Bir rivayette de: "Ben de şahidlik ederim" şekh´nde söze başlanılıyor 99- Hazreti Aişe´den (Radıyallahu Anha) sahîh bir isnadla şöyle rivayet edilmiştir: "Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, müezzinin ezanım işittiği za*man, şehadet kelimesini getirir ve: Ben de, ben de (şahidlik ederim" bu*yururdu[9] 100- Câbir b Abdullah´dan (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kim ezanı işittiği zaman: "Allâhümme rabbe hazihi´d-da´veti´t-tâmmeti vessalâti´l-kâimeti; âti Muhammedeni´l-vesîlete ve´1-fazîlete veb´ashu makâmen mahmudeni´1-lezî vaattehû" (Ey bu kâmil davetin ve hazır olacak (devamlı) namazın Rabbı olan Allah! Muhammed´e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) cennette en yüksek ve en faziletli dereceleri ver; ve onu, kendisine va´d buyurduğun şefaat maka*mına eriştir) derse, kıyamet gününde benim şefaatim ona vacib olur"[10] 101- Muaviye´den rivayet edildiğine göre, demiştir ki: "Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, müezzinin: Hayye Alelfelâh (kurtuluşa gelin) sözünü işittiği zaman: "Allâhümmec´alnâ müflihîn" (Allah´ım bizi kurtulanlardan yap) buyururdu"[11] 102- Ebû Ümame (Radıyaîlahu Anh) den rivayet edildiğine göre, Hazre*ti Bilâl (Radıyallahu Anh) ikamete başlayıp: "Kadkameti´s-salâh" deyince, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Selİem şöyle buyurdu: "Ekâmehallâhu ve edâmehâ" (Allah namazı ikâme etsin ve onu devam ettirsin)" ikametin diğer sözle*rinde Hazreti Peygamber, Hazreti Ömer´in ezan hakkında rivayet ettiği hadîsteki sözlerin aynını söylerdi[12] 103- Ebû Hüreyre´den rivayet edilmiştir ki: Hazreti Peygamber müezzi*nin ikamet getirdiğini işittiği zaman şöyle derdi: "Allahümme rabbe hazihid-da ´veti´t-tâmmeti vesseîâti´l-kâimeü, salli alâ Muhammedin ve âtihi su´Iehû yevme´l-kıyâmeti" (Ey bu kâmil davetin ve hazır namazın Rabbı olan Allah, Muhamnıed´e rahmet et ve kıyamet gününde dileğini ona ver)"[13] Namaz kılmakta olan bir kimse, ezan okuyanı yahud ikamet getireni işitirse, namaz içinde bunlara karşılık vermez (icabet etmez, onların sözleri- ni tekrarlamaz) Ancak namazdan selâm verip çıkınca, namaz kılmayan kimsenin yaptığı icabet gibi, icabet yapar Namaz içinde müezzine veya ikamet getirene icabet yapılmış olsa mekruh olur, namazı batıi olmaz Helada iken müezzinin sözlerine yine icabet edilmez Heladan çıkılınca icabet edilir Hadîs okurken, yahud başka bir ilim okurken, yahud benzeri meşguliyet varken müezzinin okuyuşu işitildiği zaman, bütün bunlar bı*rakılır ve müezzine icabet edilir, sonra bırakılan işe dönülür Aksi halde icabet elden çıkar; fakat üzerinde bulunduğu iş çoğunlukla kaçmaz Her*hangi bir durumda, müezzin ezanı tamamlayana kadar ona icabet yapı*lamamış olursa, araya uzun fasıla girmedikçe, müezzinin sözlerinin tek*rarlanması müstehab olur Ezandan Sonra Okunacak Duâ 104- Enes´den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre demiştir ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Ezan ile ikamet arasında yapılan dua geri çevrilmez" Tirmizî demiştir ki, bu hadîs sahihtir, hasendir Ancak Tirmizî riva*yetinde, Câmi´inde "Kîtabu´d-Daavat = Dualar bölümünde" şu ilâveyi yapmıştır: "(Ashab) dediler ki: (Dua olarak) biz ne söyleyelim Ey Al*lah´ın Resulü Peygamber (şav) şöyle buyurdu: Allah´dan dünya ve ahirette afiyet isteyin "[14] 105- Abdullah ibni Amr b El-As´dan rivayet edildiğine göre, bir adam (Peygambere) şöyle dedi: Ey Allah´ın Resulü, müezzinler (şerefli hizmet*lerinden dolayı) bize üstün bulunuyorlar Bunun üzerine Resûlüllah Sal*lallahu Aleyhi ve Sellem (ona) şöyle buyurdu: "Müezzinlerin söyledikleri gibi söyle; bitirdiğin zaman da, (Allah´dan) iste, istediğin sana verilir "[15] 106- Sehl b Sa´d (Radıyallahu Anh) dan rivayet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "İki duâ var İd, bunlar geri çevrilmezler: Ezan zamanında yapılan duâ ve insanların birbirine girdiği şiddetli savaş anında"[16] Sabah Namazının İki Rekât Sünnetinden Sonra Okunacak Dualar 107- Ebu´l-Melih´den (Amr b Üsame´den) o da babasından (Radı*yallahu Anh) rivayet edildiğine göre; babası sabahın iki rekâtını (sünneti*ni) kıldı; peygamber de onun yanında hafif (uzatmaksızın) iki rekât kıl*dı Sonra Peygamber otururken üç defa şöyle buyurdu: "Allahümme rabbe cibrîle ve isrâfîle ve mikâîîe ve muhammedin ´in-nebiyyi (Sallallahu aleyhi ve sellem) eûzü bike mine´n-nâri" (Cibril´in, İsrafil´in, Mikâil´in ve Peygamber Muhammed´in (Sallal*lahu Aleyhi ve Selleme) Rabbı olan Allah´ım! Ateşten (cehennemden) sa*na sığınırım"[17] 108- Enes (Radıyaîlahu Anh) yolu ile rivayet edildiğine göre, Peygamber (sas) şöyle buyurdu: "Kim cuma günü sabahın farz namazından önce üç defa şöyle söylerse, günahları deniz köpükleri kadar dahi olsa, Allah onun günahlarını bağışlar: "Estağfirullâhe´llezî lâ ilahe illâ hüve´l-hayye´l-kayyûme ve etûbü ileyhi" (O Allah´dan mağfiret dilerim ki, O´ndan başka ilâh yoktur; O, hayat sahibidir, her şeyi idare edendir, ben de ona tevbe ederim)"[18] Namaz Kılmak İçin Saffa Girince Okunacak Duâ 109- Sa´d b Ebî Vakkas´dan (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz kıldırıyordu Bir adam nama*za geldi ve saffa varınca şöyle dedi: ´"Allâhümme âtini efdale ma tü´tîibâdeke´s-sâlihîn" (Allah´ım! Salih kullarına verdiğinin en faziletlisini bana ver)" Pey*gamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem namazı bitirince sordu: "- Az önce konuşan kimdi " Adam dedi ki, bendim, ya Resûlallah! Peygamber buyurdu: "- Sen bunu dediğin takdirde, (cihat için savaşta olan) atının ayakları kesilir ve sen de Allah Teâla yolunda şehid edilirsin (böyle büyük bir sevaba kavuşursun) "[19] Namaza Durmak İsteyince Okunacak Dualar 110- Rafi´nin annesinden (Selma´dan Radıyallahu Anha) rivayet edildi*ğine göre, şöyle demiştir: "Ya Resûlallah! Bana bir iş göster ki, Azîz ve Yüce Allah ondan dolayı bana sevab versin Peygamber buyurdu: - Ey Ümmü Rafi´ (Selma), namaza kalktığın zaman, Allah Teâlâ´yı on defa tesbîh et "Sübhânellâhi" (Allah noksanlıklardan münezzehtir) de, O´nu on defa tehlîl et "Lâ ilahe illallah´* (Allah´dan başka ilâh yoktur) söyle, on defa ona hamd et "Elhamdü lillâh" (Hamd Allah´a mahsustur) söyle, on defa ona tekbir getir "Allâhu ekber" (Allah her şeyden büyüktür) söyle, on defa da ona istiğfar et "Estağfirullâh" (Allah´dan mağfiret di*lerim) de Sen Allah´ı tesbîh edince, (Allah) bu benim (hakkım), der Tehlîl getirdiğin zaman, bu benim için, der Hamd ettiğin zaman, bu benim için, der Tekbîr getirdiğin zaman, bu benim için, der İstiğfar getirdiğin zaman, mağfiret ettim (seni bağışladım), der"[20] Namaz İçin İkamet Zamanında Okunacak Duâ 111- îmam Şafi´î, "Ümm" kitabına isnad ederek rivayet ettiği mürsel bir hadîse göre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Duanın kabulünü; ordular (muharebe birlikleri) karşılaştığı zamanlarda, namaz için ikamet edildiği zamanlarda ve yağmur yağdığı zamanlarda iste*yiniz" Şafi´î demiştir ki, yağmur yağarken ve namaz için ikamet yapılırken, duanın kabulünü istemeyi, birden çok kimselerden ezberledim [1] Buhârî Müslim [2] Buhârî Müslim Muvatta´, Ebû Dâvud Nesâî [3] Müslim [4] Buhârî Muvatta´ Nesâî İbn-i Mâce [5] Buhârî Müslim Muvatta´ Ebu Dâvud Tirmizî Nesâî [6] Müslim Ebû Dâvud Tİrmizî Nesâî [7] Müslim Ebü Dâvud Nesâî [8] Müslim Ebû Dâvud Tirmizî Nesâî Ibtı-i Mâce [9] Ebû Dâvud [10] Buhârî Ebû Dâvud Tirmizî Nesâî [11] îbn-i Sünnî [12] Ebû Dâvud [13] İbn-i Sünnî [14] Ebû Dâvud Tirmizî Nesâî İbn-i Sünnî [15] Ebû Dâvud [16] Ebû Dâvud Sahih bir isnadla [17] Ibn-i Sünnî [18] îbn-i Sünnî [19] Neseî İbnİ Sünnî Buharı de Tarihinde, Muhammed b Müslim b Aiz´in hal tercemesinde bunu rivayet etmiştir [20] İbn-i Sünnî |
|