Allah'ın Cemâli |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Allah'ın CemâliAllah'ın cemâli Tüm güzellikleri yaratan Rabbimizi görmek, Onun cemalini seyretmek, selamını dinlemek kadar büyük bir saadet olabilir mi? Bu büyük buluşmanın gerçekleşmesi akla göre mümkün, kaynaklarımıza göre kesin olduğu halde bazı insanlar bu konuda şüpheye düşebiliyorlar Allahu Tealânın müminler tarafından görüleceği konusunda şüphesi olanlar şu soruları soruyorlar: Gözümüz bunca mesafeden güneşe bile bakamıyor Güneşi ve bütün alemleri yaratan Yüce Allahın zatına bu göz nasıl bakacak, buna nasıl dayanacak? Ayrıca bir şeyi görmek için onun bir yönde bulunması gerekir Allah hangi yönde gözükecek? Oysa Rabbül Alemin için o şu yönde bulunur demek mümkün değil Bu tür sorular her zaman sorulabilir Bunlar bir müminin aklına da takılabilir Bu durumlarda hemen şüpheye düşüp inkâra gitmek yerine, problemi çözmenin peşine düşüp, meseleyi incelemek gerekir Ahiret şartları dünya ile aynı değil Önce, konumuzu aydınlatacak temel esasları hatırlayalım: İmanın esası, gayba iman etmektir Gayb, yok olan değil, var olduğu halde görülemeyendir Çok şey var ki, onları görmediğimiz halde kabul ediyoruz Var olduklarını çeşitli kanıt, işaret ve belirtilerden anlıyoruz İşte Yüce Yaratıcımız, melekler, akıl, ruh görmeden kabul ettiğimiz varlıklardır İdrak ve algılama bakımından, içinde yaşadığımız dünyanın şartları ile ahiret aleminin ve cennetin şartları aynı değildir Yüce Yaratıcımız zatını ahirette gösterecektir; ve elbette kullarına da o duruma uygun özellikler verecektir Bir şeyi görmek onun her şeyini görmeyi gerektirmez Mesela biz, bir insana bakarken onun sahip olduğu her şeyi, her özelliğini görmüş olmayız Gök yüzünü görürüz, fakat tamamını görmüş ve anlamış olmayız Rasulullah AS Efendimiz de, Allahu Tealânın, zatını, Adn Cennetinde Kibriye örtüsüyle perdeleyerek göstereceğini haber veriyor (Buharî, Müslim, Tirmizî) Yani Cenab-ı Hak, mümin kullarına zatını gösterecektir Fakat bu görme Onun zatının tamamen anlaşılması, hiç noksansız görülmesi manasında değildir Onu görmenin zevki kişiye göredir Allahu Tealâyı görmek, Onu bilmek, tanımak ve sevmek gibidir Hiç kimse Cenab-ı Hakkı tam olarak bilmiş, tanımış ve sevmiş değildir Ancak, her kul irfan derecesine göre Onu sever Onu tam olarak görmek de mümkün değildir Fakat farklı derecelerde de olsa görmek mümkündür Bu da gören gözleri aydınlatmaya, seven gönülleri vuslat neşesiyle mest etmeye yetecektir Rasulullah AS Efendimizin belirttiği gibi, Allahu Tealâ yüce zatını nurla perdelemiştir Eğer o perdeyi açacak olsaydı bütün alem yanardı (Müslim, İbnu Mace) Bu durum, dünya şartlarında böyledir Gözlerimiz dünyada Onu görmeye güç yetiremez Allahu Tealânın cemalini görme saadeti cennette gerçekleşecektir Allahu Tealâ cennette müminlere ayrı bir güç ve özel bir kabiliyet verecek, cemalini öyle gösterecektir Ancak her kulun Yüce Mevlâya yakınlığı ve Cemalullahı seyirdeki zevki bir olmayacaktır Herkes, dünyadaki iman, irfan ve edebine göre farklı tatlar alacaktır O, yönlerle sınırlı değildir Onu görmek de Allahu Tealâyı görmek için bir mekâna ve yöne de ihtiyaç yoktur O şu anda bizi ve bütün varlıkları görmektedir Bu görmesi bir yön, mekân ve zaman ile sınırlı değildir O herşeyi yöne, zamana ve mekâna bağlı olmadan görür Görmesi göz gibi bir vasıta ile değildir Kendisini de ahirette bütün yönlerden uzak, zaman ve mekândan arınmış bir şekilde, bildiğimiz şartlara bağlı olmadan gösterecektir Bu haktır, gerçektir Buna inanmak ve hazırlanmak gerekir Allahu Tealânın ahirette görülmesi Kuran, Sünnet ve alimlerimizin görüş birliği ile sabittir İnkâr eden, cahil veya gafildir Cezası da bu nimetten mahrum olmaktır Rasulullah AS Efendimizin belirttiği gibi, Yüce Rabbimizi görmek için ölmek gerekir (Müslim, Tirmizî) Kim Allahu Tealâya kavuşmayı sever ve isterse, Allah da ona kavuşmayı sever Kim Allahu Tealâya kavuşmayı sevmezse, Allah da ona kavuşmayı sevmez (Buharî, Müslim, Tirmizî) Onun için aşık müminler, bir an önce Ona kavuşmak için can atarlar “O gün nice yüzler rablerine bakarlar” Şimdi, bizlere Allahın cemalini görme nimetini müjdeleyen ayet ve hadisleri görelim Böylece hem konuya daha çok vakıf olacak, hem de şevkimiz artmış olacaktır Yüce Rabbimiz buyurur ki: “O gün nice yüzler nur içinde parlamaktadır Rablerine bakmaktadır” (Kıyame/22-23) “Allah için güzel amel işleyenlere en güzel karşılık (Cennet) ve bir de fazlası (Allahın cemalini seyretme) vardır” (Yunus/26) Rasulullah AS Efendimiz bu ayeti okuduktan sonra şöyle buyurmuşlardır: “Cennet ehli cennete, cehennemlikler de cehenneme girdikten sonra, Allah tarafından görevlendirilmiş bir melek şöyle seslenir: - Ey Cennet ehli! Allahu Tealânın size verdiği bir sözü var, şimdi onu yerine getirmek istiyor Bunu duyan Cennet ehli: - Allah bizim yüzümüzü parlattı, terazimizi sevaptan yana ağır getirdi, bizi cennetine koydu, cehennemden kurtardı ya! derler O anda Alleh cemalinden perdeyi kaldırır Onu seyrederler Vallahi Allah onlara, cemaline bakmaktan daha güzel ve gözü aydınlık edecek bir nimet vermemiştir” (Müslim, Tirmizî, Nesaî) Ashabtan bazıları, “Ya Rasulallah! Ahirette Rabbimizi görecek miyiz?” diye sordular Rasulullah AS Efendimiz de, “Siz bulutsuz bir gecede dolunayı görmek için bir zorluk çekiyor musunuz? diye sordu Ashab, “Hayır ya Rasulallah” dediler Efendimiz tekrar: “Bulutsuz bir günde güneşi görmekte bir zorluğunuz olur mu?” diye sordu Ashab, “Hayır!” dediler Rasulullah AS Efendimiz de, “İşte Rabbinizi de bu rahatlık ve netlikte göreceksiniz” buyurdu (Buharî, Müslim, Ebu Davud, Nesaî, İbnu Mace) Cerir b Abdullah RA anlatıyor: “Gece vakti Rasulullah AS Efendimiz ile birlikte oturuyorduk Efendimiz bir ara ondördündeki dolunaya baktı, peşinden şöyle buyurdu: Hiç şüphesiz şu dolunayı rahat ve açıkça gördüğünüz gibi Rabbinizi de göreceksiniz Siz, gücünüz yettiğince güneş doğmadan ve batmadan önceki namazları muhafaza etmeye çalışın Allah Rasulü AS peşinden şu ayeti okudu: Güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini hamd ile tesbih et ki, Onun hoşnutluğuna ulaşasın” (Taha/130) (Buharî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî) Bu hadiste, cenneti ve Cemalullahı isteyenlerin namaza sarılması gerektiğine işaret vardır Cennette Allahu Tealânın cemalini seyretme cuma günleri olacaktır O gün cennet ehlinin bayramıdır (Ebu Yala, Heysemî) Allahu Tealâ cennette müminlerle konuşacak, onlara selam verecektir (Yâsin/55-58) Bu ne büyük mutluluktur! Talep eden, isteğine kavuşur Bütün bunlar doğru ve sağlam bir imanın ve Allah rızası için yapılan salih amellerin neticesidir Rabbini seyretmekle şereflenecek gönlünü ve gözünü temiz tutanlara ne mutlu! Rasulullah AS Efendimiz Allahu Tealâyı miraçta görmüştür Sahih olan ve kalplerin huzur bulduğu görüş budur Bu saadet, dünyada Efendimizden başkasına nasip olmamıştır Dünyada arifler, Allahu Tealânın zatını değil, azamet ve kudretinin tecellilerini görürler Buna müşahede denir Yüce Rabbimizle dünyada konuşmak mümkündür Allahu Tealâyı rüyada görmek mümkündür Bu caizdir ve gerçekleşmiştir Efendimiz AS Rabbimizi çok defa rüyasında görmüştür Mezhep imamlarından ve salihlerden çoğu Allahu Tealâyı rüyada gördüklerini anlatırlar Efendimiz ASın diliyle dua edelim: “Allahım! Senden ölümden sonraki hayatın rahatlığını, cemalini seyretmenin lezzetini ve sana kavuşmanın şevkini isteriz” Nurullah Toprak |
|