Mehter Müziği Nedir? |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mehter Müziği Nedir?Mehter Müziği Nedir? mehter Mehter dünyanın en eski askeri bandosudur Çalgılarçevgenborunakkare davulzurna ve zil bulunur Yeniçeri ocağının bir parçasıydı Bu ocak kaldırılınca kapatıldı sonra yeniden açıldı Günümüzde en ünlüleri fatih ve eyüp mehteran bölükleridir 13yy ilk kez yazılı kaynakta Mehter adı geçiyor Osmanlı Devletinde; hazerde (sulhde) askeri ruhu canlı tutmakseferde askerin cesaretini arttırıp düşmana korku vermek için kurulan askeri mızıka teşkilatıdır Mehter kelimesi pek ulu manasına olup çoğulu mehterandır Bütün İslam devletlerinde hükümdarlık alametlerinden biri olan tabihane (mehterhane) Osmanlı Devletine Türkiye Selçuklu Devletinden geçti Selçuklu sultanı üçüncü Alaeddin KeykubatOsman Gaziye 1299da beylik alameti olarak sancak ile beraber davul vs de göndermişti Osmanlı Devletinin istiklalinin başlangıcı da kabul edilen bu tarihten itibaren nevbet vurulurken (çalınırken) Fatih Sultan Mehmed Hana kadar bütün padişahlarSelçuklu hükümdarına hürmeten ayağa kalkarlardı Fatih Sultan Mehmed Han “iki yüzyıl evvel vefat etmiş bir padişaha ayağa kalmak lüzumsuzdur diyerekmehter çalınırken ayağa kalkma adetini kaldırdı Mehter takımı her gün padişahın bulunduğu yerde yani padişah seferde ise çadırın önündedeğilse saraydaki muayyen yerinde ikindi namazsından sonra nevbet vururdu Bundan başka yatsı namazından sonra üç fasıl mehter çalınıp padişaha dua edilirsabaha karşı divan halkını namaza kaldırmak için yeniden nevbet vurulurdu Ayrıca Yedi kule Eyyub Kasım paşa Galata Tophane Beşiktaş Anadolu hisarı Üsküdar ve Kızkulesinde aynı saatlerde mehterhane çalınırdı Buralarda vazife gören mehterlerin mevcudu bin kadardı Devlet merkezinin dışındaki kalelerde de muayyen vakitlerde mehterhane çalardı Ayrıca sadrazamların derya kaptanlarının vezirlerin beyler beylerin mehter takımları bulunurdu Bihassa sefer zamanlarında askeri çoşturmak ve düşmanın maneviyatını bozmak hususunda mehterlerin büyük hizmeti ve faydası görüldü Hükümdara mahsus mehterhane on iki katlıyani her aletten on iki tane çalınırdı Diğerleri iseçalındığı yerin seviyesine göre yedi katlı veya dokuz katlı olurdu Padişah sefere gidersemehter takımı iki misline çıkarılırdı Kösler yalnız padişahların mehterhanelerinde bulunursadrazam ve sair vezirlere ait mehterlerde bulunmazdı Hükümdar sefere gittiği zamanpadişah mehterhanesi saltanat sancaklarının altında durup çalınırdı Sefer esnasında önce padişahınyoksa serdarın mehterhanesi ve sonra üç tuğlu paşaların yani vezirlerindaha sonra ikişer tuğluların (beylerbeylerinin) mehterhanelerinin çalınmaları kanundu Muharebe zamanında düşmana yaklaşıldığı zaman mehterin sesi arttırılır bu sırada davul çalanlar “Yekdir Allah yek” diye bağırırlardı Mehterhane emir-i aleme bağlı oluppadişaha mahsus mehterhaneyi idare eden zata mehterbaşı denirdi Kendisi aynı zamanda İstanbulda bulunan bütün mehterlerin amiriydi Ayrıca her cins çalgıyı çalanların bir başı vardı kionlar da çalgılarına göre sertabbal (davulcu başı)sernefiri (borucu başı)sernak kazeren serzurnaz enser zincviri (zilci başı)serköşi diye anılırlardı Mehterlerin başlıca usul ve makamları; ahlatihalil evikalen deripeşrev Türki sakil çenber küçük hafif büyük hafif nakış revanidef usuluyarım ahlati perişian değişmekısmı sakilmurabbadevri hindikara batak ezgi sofiyen semai çengi harbizammı devir ve safdı Mütad zamanları dışında; padişah cülüslarındakılıç alaylarında zafer haberi geldiği zamanlardaarife divanlarında düğünlerde şiehzade ve sultanın doğumu gibi hallerde mehterhanelerin nevbet vurması kanundu Mehter nevbet vuracağı zaman mehter takımı hilal şeklini alırnak karazenler oturup diğerleri ayakta dururdu Kösler hilalin orta ilerisine yerleştirilirdi İç oğlan başçavuşu mehter faslı başlamadan önce daireden çıkarak ortaya gelir ve “Vakt-i sürur u sefamehterbaşı ağa! Hey! Hey!” diye bağırırdı Bu sırada hazır bulunanların dikkatlerini çekmek için nakarelerle sofyan usulunde üç tempo atılırdı Nakkareler çalarken de mehterbaşı ağa mehterin önüne gelir “Hasduuur” diyerek çalınacak marşın adını söylerdi Hemen arkasından “haydi ya Allah” diyerek mehteri icraya geçirirdi Nevbet bitince mehter gülbankı (duası) okunur ve fasl sona ererdi Mehterin kendine has bir yürüyüşü olup üç adımda bir dururyarım sağa ve yarım sola dönerdi Yürüyüş esnasında mehter efradıhep bir ağızdan Rahim Allahkerim Allah derlerdi Mehter takımının yürüyüş nizamında merasime iştiraki şu sıraya göre tertib ekilirdi önde çorbacıbaşı unvanını taşıyan ve başında üsküf bulunan mehteran bölüğü komutanıonun arkasında sol tarafta zırhlı muhafızı ile birlikte yeşil sancakortada istiklal alameti olan ak sancakbaştaki ser zırhlı muhafızı ile birlikte kırmızı sancak bulunurdu Sancakların arkasında iseüçerli koldan üç sıra halinde dizilmiş dokuz tuğ gelirdi Sağ tarafta kırmızı sancaküın arkasında iseyeniçeriler tarafından taşınan hücum tuğu yer alırdı Tuğlardan sonra ortada mehterbaşı bulunurdu Mehterbaşından sonra isesıra ile; mehterin iki katı adedince cevgenler (okuyucular)zurna zenler boruzenler nakkareler zilzenler ve davul çalanlar gelmekteydi En arkada isebir at sırtında taşınan kös bulunmaktaydı Yüzyıllar boyunca Osmanlı askerini çoşturup düşmana korku veren mehterhane15 Haziran 1826da yeniçeri ve diğer kapıkulu ocaklarıyla beraber ikinci Mahmud Han tarafından ilga edildi Mehterhanenin önemine binaen yerine Mızıka-yı hümayun isminde askeri mızıka teşkilatı kuruldu Ahmed Muhtar Paşa ve Celal Esat mehteri yeniden canlandırmak gayesiyle 1911de yeni bir takım kurdular Bu takım 1914 yılında teşkilatlandırılarak mehterhane-i hakani adını aldı Mehterhane-i hakaninin kurulduğuBirinci Dünya savaşında orduya tamim edildi İstiklal harbinde de hizmet verdi Cumhuriyetin ilanından sonra milli savunma bakanımehteri saltanat alameti sayarak lağvetti1952 yılında feshedildisonra genelkurmay tarafından İskoçların bando takımını gördüBundan etkilenilerek tekrar mehter takımı kuruldu Takım Altı kat''yedi kat' ve 'dokuz katlı' takım 'Dokuz katlı' takım kös davulnak karehalile çevgannefir boru seslerden oluşuyor Mehterhane-i Hakani veya Mehterhane-i Hümayun Padishah Mehteri 18 katlı takımdan oluşuyordu özelikle savaş zamanlarda Sesler Tuğlar Çorbacıbaşı Sancaklar Zurnazen Boruzen Zilzen Davulzen Cevgen Kös Nakkrezen |
Mehter Müziği Nedir? |
11-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mehter Müziği Nedir?Dünyanın en eski askeri bandosudur Çalgılar çevgen kös nakkare davul zurna ve zil bulunur Yeniçeri ocağının bir parçasıydı Bu ocak kaldırılınca kapatıldı sonra yeniden açıldı Günümüzde en ünlüleri fatih ve eyüp mehteran bölükleridir 13yy ilk kez yazılı kaynakta Mehter adı geçiyor Takım 'Altı kat', 'yedi kat' ve 'dokuz katlı' takım 'Dokuz katlı' takım , kös, davul, nakkare, halile, çevgan, nefir, boru seslerden oluşuyor Mehterhane-i Hakani veya Mehterhane-i Hümayun, Padishah Mehteri 18 katlı takımdan oluşuyordu ,özelikle savaşzamanlarda Sesler
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik, Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik Aktolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle ! Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle Şimşek gibi, bir semte atıldık yedi koldan, Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yolda Akıncılar Marşı Bir gün dolu dizgin boşanan atlarımızla, Birden yedi kat arşa kanatlandık o hızla Cennette bugün gülleri açmış görürüz de, Hala o kızıl hatıra titrer gözümüzde Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik, Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik |
Mehter Müziği Nedir? |
11-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mehter Müziği Nedir?MEHTER; Osmanlılarda, askerî mûsikîyi icrâ eden topluluk Farsçada mihter olarak geçen mehter kelimesi, ekber (en büyük), âzâm (pek ulu) mânâsında bir ism-i tafdildir Kelime Türkçede mehter, çoğulu olarak da mehterân şeklinde kullanılmıştır Mehter, bölüklere ayrılır, aynı çalgı âletini çalanlar, alemdârlar birer bölük teşkil ederlerdi Her bölüğün “ağa” tâbir edilen bir âmiri bulunurdu Davulcubaşına ise “Baş Mehter Ağa” denirdi Ayrıca bir de Mehterbaşı vardı İkinci bir mehterbaşı daha vardır ki, bundan ayrı olup, “Mehterân-ı Hayme” denilen Saray Çadırcılarının başıdır Mehter teşkilatı, “emir-i alem”e tâbiydi Türkiye Selçukluları sultanı İkinci Gıyaseddin Mesud 1284 yılında gönderdiği bir fermanla Osman Gâziye; Eskişehirden Yenişehire kadar bütün Söğüt bölgesi ve havâlisini sancak olarak verdi Fermanla birlikte Osman Gaziye emirlik alâmeti olan “tuğ”, “alem”, “tabl” ve “nakkâre” de gönderilmişti Ferman, Osman Gâziye Eskişehirde bir ikindi vakti takdim edildi Osman Gâzi ayakta durarak nevbet vurdurdu (çaldırdı) Fâtih Sultan Mehmed Han zamânına kadar nevbet vurulurken pâdişahların ayakta dinlemesi âdetti Mehter teşkilâtına bağlı iki türlü mehterhâne vardı Biri resmî teşkilata bağlı olan çalıcı mehterler, diğerleri esnaf mehterleriydi Resmî mehter, padişah mehteriydi ki, buna “Mehterhâne-i Tabl-i Âlem-i Hassa” denirdi Sonraları, mehter sâdece pâdişah ve orduya âit olmaktan çıktı Her vezir dâiresinde bir mehterhâne bulundurulması âdet oldu Fâtih devrindeki mehterhânede dokuz zilzen (zil çalan), dokuz nakkârezen (kudum çalan), dokuz boruzen (boru çalan), dokuz tablzen (davul çalan), dokuz çavuş ve bir iç oğlan vardı Altmış dört kişilik mehterhane takımına “dokuz kat mehter” adı verilirdi Pâdişahın mehterleri on iki kat olurdu On iki kat mehterhânede her çalgıdan on ikişer adet bulunurdu Pâdişah sefere çıktığı zaman mehter takımı on iki misline çıkarılırdı Sefer ve harp esnâsında pâdişah mehterhânesi, saltanat sancaklarının altında durup, nevbet vururdu Bundan başka ikindi vakti, Otağ-ı Hümâyûn önünde nevbet vurmak âdetti (Bkz Nevbet) Hükümdâr mehterleri beş vakit vururlardı Bundan başka pâdişah cüluslarında, kılıç alaylarında, harplerde zafer haberi geldiği zaman ve arife dîvânlarında nevbet vurulurdu Mehterler, harp meydanlarında gece karanlığında bile ordugâh nöbetçilerinin uyumaması için devamlı çalar ve aynı zamanda da “yektir Allah!” diye bağırırlardı Harp esnâsında ise, pâdişahın veya seraskerin yanında durup, harp boyunca askerin cesâretini arttırmak ve düşmana dehşet vermek için çalardı Vezir mehterleri, ikindi ve yatsı namazları kılındıktan sonra olmak üzere, günde iki defâ vururdu Bunlardan birincisi akşam yemeğinin ikincisi de uykunun işâretini verirdi Sivil mehterler, kendilerine mahsus nevbet yerlerinde yatsı namazından sonra ve sabahleyin nevbet vururlardı Eski zamanlarda öğle yemeği, “kuşluk” nâmıyla öğle namazından evvel; akşam yemeği de ikindi namazından sonra yenilir ve yatsı namazından sonra uykuya yatılırdı Mehter duâsı: Allah Allah Celilül-Cebbâr, Muînüs-Settâr, Hâlikul-leyli ven-Nehâr, Lâyezâl, Zül-Celâl, birdir Allah! Ânın birliğine, Resûl-ü Enbiyâ Peygamberimiz Cenâb-ı Ahmed-i Mahmûd-u Muhammed Mustafa (Bütün efrâd elleri göğsünde olmak üzere rükûa gelir gibi eğilirler, pâdişah geldiği zaman ise sâdece baş eğer, daha fazla eğilmezler) Âl-i evlâd-ı Resûl-i Müctebâ imdâd-ı ruhâniyetine! Pîrân mürşidîn, âşıkîn, vâsilîn, hamele-i Kurân, güzeştegân, ehl-i îmân ervâhına, avn-ü inâyetine! Halifetül-İslâm es-Sultân İbnis-Sultan bil-cümle İslâmın necât ve seâdet ve selâmetine, pîrler, erenler, üçler, yediler, kırklar, göçenler, demine devrânına “Hû” diyelim “Huuu” denildikten sonra bütün mehter takımı, davul ve zilleri şiddetli vurarak dokuz defâ “Hû” çekerlerdi Sonunda da üç defâ kös vururlardı Mehterin kendine has bir yürüyüşü vardır Üç adımda bir durur, yarım sağa ve yarım sola dönerdi Yürüyüş esnasında mehter efrâdı, hep bir ağızdan, “Rahim Allah, Kerîm Allah” derlerdi Mehter takımının yürüyüş nizamında merasime iştirak şöyle idi: Önde çorbacıbaşı ünvânını taşıyan ve başında “üskûf” bulunan mehterân bölüğü komutanı, onun arkasında sol tarafta zırhlı muhafızı ile birlikte yeşil sancak, ortada istiklâl alâmeti olan ak sancak, sağ başta ise zırhlı muhafızı ile birlikte kırmızı sancak bulunurdu Sancakların arkasında ise üçerli koldan üç sıra hâlinde dizilmiş dokuz tuğ gelirdi Sağ tarafta kırmızı sancağın arkasında, Yeniçerilerin taşıdığı “hücum tuğu” yer alırdı Tuğlardan sonra ortada mehterbaşı bulunurdu Mehterbaşından sonra ise sıra ile; mehterin iki katı adedince çevgenler (okuyucular), zurnazenler, boruzenler, nakkârezenler, zilzenler ve davul çalanlar gelmekteydi En arkada ise at sırtında taşınan kös bulunmaktaydı Mehter harp duâsı (Harp gülbankı): Eûzubillâh, Eûzubillâh Hüdâya şükr-i bîhad, lâilâhe illallâh! El- melikül-Hakkul-mübîn! Muhammedür-Resûlullah, Sâdıkül-vadül Emîn! İnnâ Fetehnâ leke fethan mübinâ ve yensurekallâhu nasran azîzâ! Ey pâdişah-ı halifetullah, Es-Selâmu aleyke avnullah! Sensin hâris-i dîn-i mübîn, hâris-i Şerîatullah! Uğrun açık olsun ey Pâdişahım, Emr-i ikbâlin mecid! Hûdâ kılıcını keskin eylesin, nûr-ı şân satvetine gün gibi medîd! Rûh-ı pâk-ı Fahrî âlemi hoşnûd etsin; Hak, gazâ-yı ekberin etsin mübârek ve saîd Takımın içinden evvelce seçilmiş dik ve güzel sesli biri tiz perdeden: “Nasrunminallahi ve fethün karîb Ve beşşiril-müminîn” âyetini okur Üç defâ “Allah” diyecek kadar dururdu Sonra bütün âletlerle beraber davullar ve kösler hafif vurarak ve devamlı teramole yaptığı sırada hep bir ağızdan “Allah Allah” deyince susarlar, gülbank devam ederdi “Eli kan, kılıcı kan, sinesi üryân, ciğeri püryân, meydân-ı şehâdette Allah yoluna revân Gazâ-yı şühedâya Cemâl-i Hak görünür ıyân Kahrımız, gazabımız düşmana ziyân! Yâ Rahmân! denilerek eyyâm-ı âdiye gülbankındaki “Resûl-i Enbiyâ” kısmına geçilir ve aynı şekilde “Hû diyelim Hû!” diyerek bitirilirdi Sonra, bâzan “Yektir Allah”, bâzan da “Ya Fettâh” diye haykırırlar ve baş eğerek geriye döner ve dağılırlardı Mehter marşları “Vakt-i sürûru sefâ”: Mehterân dâire şeklinde nevbet nizâmını teşkil ederler, nakkârezenlerin oturup, diğerlerinin ayakta durmasıyla da hilâl görünümü verirlerdi Kösler hilâlin orta ilerisine konurdu İçoğlan Başçavuşu, mehter faslı başlamadan önce dâireden çıkarak ortaya gelir ve: “Vakt-i sürûru sefâ, Mehterbaşı Ağa! Hey! Hey!” diye bağırırdı Bu sırada hazır bulunanların dikkatlerini çekmek için nakkarelerle, sofyan usülünde üç tempo atılırdı Nakkareler çalarken de, Mehterbaşı Ağa mehterin önüne gelir: “Merhabâ ey mehterân!” der ve sağ elini göğsüne koyarak mehteri selâmlardı Mehterân da hep beraber sağ ellerini göğüsleri üzerine koyarak koro hâlinde: “Merhabâ, Mehterbaşı Ağa!” diyerek karşılık verirlerdi Daha sonra Mehterbaşı Ağa: “Hasduuur!” diyerek çalınacak makamı ve eserin adını söylerdi (Meselâ: “Der fasl-ı Acem âşirân, cihâd-ı ekber marş!” derdi) Hemen arkasından: “Haydi ya Allah!” diyerek mehteri icrâya geçirirdi Nevbet bitince mehter gülbankı (duâsı) okunur ve fasl sona ererdi Mehterin Avrupaya tesiri: Avrupalılarca, on sekizinci asırdan îtibâren “Yeniçeri müziği” diye adlandırılan müzik; evvela, benimsenmiş, bilâhare Polonya, sonra Avusturya ve daha sonraları bütün Avrupada onların tâbiriyle Yeniçeri bandoları kurulmuştur Bestekâr Mozart ve Hayd da, mehter mûsikîsinin tesirinde kalarak, meşhur bestelerini meydana getirmişlerdir Alman besteci Beethoven, “Büyük Senfoni”sinin son bölümünü, mehterin kös, davul ve zurnasıyla seslendirmiştir Beethoven, “Türk Marşı”nı mehterin bir cenk havasından adapte etti Avusturyalı bestekâr Mozartın “Türk Marşı”, Türk askerlerinin “Allah Allah” nidâlarının, nakarat olarak tekrarından müteşekkildir Viyana Kraliyet orkestra Şefi Gluck bu yıllarda, sarayda verdiği konserlerinde, repertuvarına mehter bestelerini almış ve orkestrasında çaldırmıştır Alman bestekâr Wagner, bir mehter konserini dinlerken heyecanlanmış, kendini tutamayarak “İşte mûsikî buna derler!” demiştir Mehter mûsikîsi gibi, mehter teşkilâtı da Avrupaya tesir etti On sekizinci yüzyıl içinde önce Avusturyalılar, sonra Prusyalılar, daha sonra da Ruslar, Almanlar ve Fransızlar mehter teşkilâtına benzer mızıka takımlarını kurdular Osmanlı Devletinin ömrü boyunca, gittikçe mükemmelleşen mehter, Yeniçeri ocağının lağvı ile beraber yerini “Mızıka-i Hümâyûna” bıraktı Günümüzde mehter: Mehter, 1911de Ahmed Muhtar Paşa tarafından “Mehterhâne-i Hâkânî” adıyle yeniden kuruldu 1914te kuruluş tamamlandı Birinci Dünyâ Harbinde Başkumandan Vekili Enver Paşanın emriyle teşkilât orduya tamîm edildi İstiklâl Harbinde de mehterhâne hizmet verdi Cumhûriyetin îlânından sonra, Millî Savunma Bakanı, mehteri saltanat alâmeti sayarak lağvetti 1950den sonra, Genelkurmay Başkanı Nuri Yamutun direktif ve desteğiyle mehterin yeniden tesisi çalışmaları başladı 1953te yeniden tesis edildi Daha sonraları çeşitli okul, dernek ve kuruluşlar da mehter takımları kurdular 12 Eylül 1980 Harekâtından sonra, yalnız Genelkurmay Başkanlığı Harp Dâiresi Askerî Müze Müdürlüğü bünyesindeki mehteran bölüğü, faaliyetine devam etmektedir İstanbuldaki Askerî Müzede Pazartesi, Salı hariç, haftanın her günü, saat 1500-1600 arasında Mehterbaşının idaresinde bir saat çalmaktadır Bilhassa turistler ve meraklılar büyük alâka göstermektedirler Mehter marşı Yürekler kabarık gözlerde damla Mehteri saygıyla dur da selamla Bir huşû içinde dinle Gülbankı Sesleniyor târih bu ses o yankı Sen böyle yürürken tuğla, sancakla Türkün zaferleri geliyor akla Asırlar boyunca inledi Serhat Doğudan batıya, Yemen, Belgrat Duyarak bakışan gözler görüyor Fâtih, Topkapıdan şehre giriyor Sen böyle yürürken tuğla, sancakla Türkün zaferleri geliyor akla |
Mehter Müziği Nedir? |
11-04-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mehter Müziği Nedir?ben bedia oruç sizleri çok seviyorum |
|