Kısırlığın Nedenleri Tanısı Ve Tedavisi |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kısırlığın Nedenleri Tanısı Ve TedavisiKısırlığın Nedenleri Tanısı ve Tedavisi Eğer çiftler herhangi bir problemden şüpheleniyorsa bu kadar uzun süre beklenmemelidir Kadın eşin menstrual siklusları çok düzensizse veya menstrual kanama olmuyorsa, enfeksiyon öyküsü veya menstrual kanama ve cinsel ilişki sırasında şiddetli ağrı yakınması varsa, erkek eşte ise inmemiş testis, testislerde geçirilmiş operasyon veya yaralanma öyküsü olduğunda çiftin doktora hemen başvurması gerekir Doktora hemen başvurması gereken diğer grup ise kadın eşin 35 yaşın üzerinde olduğu çiftlerdir Gebe kalabilme şansı ilerleyen yaşla beraber azaldığı için bu çiftler vakit kaybetmeden tedavi edilmelidir Kadın eşe yöneltilecek sorular; Yaşı, ne kadar zamandır çocuk istendiği, önceden bir gebeliğin olup olmadığı, menstrual siklusların düzeni, kanama miktarı, süresi, ağrı ve diğer yakınmaların olup olmadığıdır Bunun yanında vajinal akıntı, cinsel ilişki sırasında ağrı, geçirilmiş enfeksiyonlar ve operasyonlar hakkında da bilgi istenir Erkek eşe yöneltilecek sorular; Genel sağlık durumu, geçirilmiş önemli hastalık ve operasyonlar, kabakulak enfeksiyonu geçirdiyse hangi yaşta geçirdiği, inmemiş testis veya testislere travma öyküsünün olup olmadığı, erken boşalma ve impotans (iktidarsızlık) gibi cinsel fonksiyon bozukluklarının varlığına ilişkin sorulardır Muayene Fizik muayene infertilite araştırmalarının en önemli basamaklarından biridir Kadın eşin jinekolojik muayenesi ve ultrasonografik incelemesinin yapılması, rahim ağzından örnek alınarak patolojik inceleme yapılması ve mikrobiyolojik araştırmalar için örnek alınması gerekir Erkek eşin ise testisleri muayene edilerek gerektiğinde ultrasonografik inceleme yapılır Ovulasyonun (Yumurtlamanın) Belirlenmesi Düzenli mestrual siklusları ve kanamaları olan kadınların bir çoğunda ovulasyon gerçekleşir Ovulasyon döneminde artan östrojen hormonuna bağlı hafif bir ağrı hissedilebilir Ovulasyonun belirlenmesi için bazal vücut ısı çizelgesinin tutulması, ultrasonografik incelemeler, endometrial biyopsi (rahmin iç tabakasından parça alınması) ve kanda progesteron hormon düzeyinin ölçülmesi kullanılan yöntemlerdir Bazal vücut ısısı çizelgesi Bazal vücut ısısı sabah uykudan uyanıldığında ölçülen vücut ısısıdır Menstrual kanamanın başladığı günden itibaren sabahları vücut ısınızı ölçerek bu çizelgeyi hazırlayabilirsiniz Isı dil altından termometre aracılığı ile ölçülerek not edilmelidir Yemek yemek, bir şeyler içmek veya ağzı çalkalamak ısıyı değiştirir Size hekiminizin vereceği tablolara bir sonraki menstrual kanamanın başlangıcına dek her sabah vücut ısınızı kaydetmeniz gerekir Bu tabloyu hazırladığınızda menstrual siklusun ikinci yarısında vücut ısınızın 0,5-1o C daha yüksek olduğunu görürsünüz Vücut ısısı ovulasyon gerçekleştikten sonra progesteron hormonunun etkisi ile yükselir ve gebelik gerçekleşirse yüksek olarak devam eder Ovulasyonun olmadığı vakalarda vücut ısısında pek değişiklik olmaz Bu yöntem ovulasyonun olup olmadığının tespit edilmesi için kullanılan çok kaba bir yöntemdir Bazı kadınlarda ovulasyon olduğu halde vücut ısısında artış olmayabilir Bu tablolara göre cinsel ilişkinin zamanını belirlemek bazen yanıltıcı olabilirGünümüzde ovulasyonun belirlenmesinde daha hassas yöntemler kullanılmaktadır Ultrasonografik İnceleme Ultrasonografik incelemeler ile ses dalgaları kullanılarak iç organlar detaylı olarak izlenir Hasta radyasyona maruz kalmadığı için güvenilir bir inceleme yöntemidir Abdominal (karından) veya vajinal ultrasonografi yapılabilir Abdominal ultrasonagrafik incelemeler (karından yapılacak incelemeler) için hastanın mesanesinin dolu olması gerekir Dolu mesane bağırsakları iterek üreme organlarının görülmesini kolaylaştırır Vajinal ultrasonografik incelemeler için mesanenin dolu olması gerekmez Üreme organları vajinal ultrasonografi ile daha iyi incelenebilir Ultrasonografik inceleme ile ovulasyonun belirlenmesi; Menstrual siklusun 3 veya 4 günü ilk inceleme yapılır ve yumurtalıklarda kist varsa bu inceleme sırasında belirlenir Hasta herhangi bir ilaç kullanmıyorsa menstrual siklusun 8 ve 10 günleri arasında inceleme tekrarlanır Bu günden sonra ovulasyon gerçekleşene kadar inceleme her gün tekrarlanır Büyüyen folikülün çapı 18-26 mm arasında iken ovulasyon gerçekleşir Rahim içinde endometrium adı verilen tabaka kalınlaşarak döllenen yumurtanın tutunabilmesi için hazırlanır Çocuk sahibi olmayan kadınlarda infertilite nedeninin araştırılmasında ultrasonografik inceleme çok önemlidir Rahim ve yumurtalıklar değerlendirilerek infertilitenin nedenleri hakkında fikir sahibi olunabilir Hormonal eksikliği olan veya erken menopoza girmiş kadınlarda yumurtalıklar küçük, rahim ufak ve rahmin iç tabakası incedir Polikistik over sendromu vakalarında ise yumurtalık normalden büyüktür ve birçok kist içerir Bu vakalarda rahim büyümüş ve endometrium kalınlaşmıştır Post Koital Test Rahim ağzındaki bezlerden salgıladığı sıvıya servikal mukus denir Bu sıvının yoğunluğu menstrual siklus süresince değişir Menstrual siklusun büyük kısmında bu sıvı çok yoğundur ve bakterilerin rahme girmelerini engelleyen bir tıkaç oluşturur Ovulasyondan 5 gün önce mukus miktarı artar ve yoğunluğu azalarak sıvılaşır Ovulasyondan 24 saat sonra mukusun kıvamı yine koyulaşır Postkoital test cinsel ilişkiden 6-12 saat sonra rahim ağzındaki mukustan örnek alınarak yapılır Bu örnek mikroskop ile incelenerek örnekteki sperm sayısı ve canlılığı belirlenir HSG (Rahim Filmi) Histerosalpingografi olarak adlandırılan radyolojik incelemede rahim ağzından içeriye verilen boyanın Fallop tüplerinden (yumurtalık kanallarından) geçişi izlenir Bu sırada çekilen röntgen filmleri incelenerek Fallop tüplerinin durumu hakkında bilgi sahibi olunur Tüplerde tıkanıklık varsa boya tüplerden geçmez Bu inceleme sırasında hastaya verilen radyasyon miktarı çok az ve zararsızdır Hastaların bir kısmı hafif bir ağrı hissedebilir, bu işlem sırasında anestezi verilmesine gerek yoktur HSG incelemesi ile rahim içi de değerlendirilir İnfertilite nedeninin araştırılmasında HSG ve laparoskopi birbirini tamamlar Histeroskopi Histeroskopi rahim içinin değerlendirilmesinde kullanılan en modern teşhis ve tedavi yöntemidir İnce fiberoptik bir teleskop ile vajinal yoldan rahim içerisine girilerek tüm anormallikler teşhis edilir ve aynı seansta bu anormallikler cerrahi olarak giderilebilir Bu işlem de laparoskopi gibi kansız ve bıçaksız bir ameliyat türüdür Hastalar bu işlemi çok rahat tolere eder İşlem çoğu zaman lokal bazen de genel anestezi altında yapılır Histeroskopi ile rahim içi polipler (aşırı büyüme gösteren et parçaları), septum (rahmi bölen perde) ve myomlar giderilebilir Böylelikle hasta bunların neden olabileceği infertilite, ağrı ve düzensiz kanamalardan kurtulur İşlemden bir iki gün sonra hasta her zamanki aktivitesini yapmaya başlayabilir Laparoskopi Laparoskopi üreme organlarının detaylı olarak incelenebilmesini sağlayan cerrahi bir yöntemdir Laparoskopik inceleme çocuğu olmayan çiftlerin değerlendirilmesinde en önemli basamaklardan biridir Genel anestezi altında gerçekleştirilen bu işlem yaklaşık yarım saat sürer ve hasta aynı gün içinde taburcu edilebilir Menstrual siklusun ikinci yarısında laparoskopi işlemi uygulandığında hastanın gebe olma olasılığı vardır Genellikle laparoskopi yapılması gebeliğe zarar vermez fakat emin olabilmek için laparoskopinin uygulanacağı ay çiftin korunması önerilir Laparoskopi ile endometriozis (karın içine kanama yapan bir hastalık), rahim tümörleri, yumurtalık kistleri, dış gebelik ve yapışıklıklar gibi birçok kadın hastalığı teşhis edilebilir Göbeğin hemen altından karın içine yönlendirilen teleskop benzeri optik bir cihaz ile karın içindeki organlar birkaç kez büyütülmüş olarak izlenir Cerrah rahmi, Fallop tüplerini (yumurtalık kanallarını), yumurtalıkları ve karın zarlarını ayrıntılı olarak inceler Laparoskopi karın içindeki üreme organlarının değerlendirilmesi yanında hastalıkların giderilmesi için de kullanılabilir Laparoskopi sırasında üreme organlarında bir anormallik saptanırsa laparoskopik olarak (kansız bıçaksız ameliyat ile) giderilir Böylelikle hasta daha az ameliyat stresine maruz kalır ve ameliyat sonrası iyileşme hızlı olur Laparoskopi işleminde göbek altından girilerek ince fiberoptik bir teleskop ile tüm karın içi organlar görüntülenir ve ikinci bir küçük delik aracılığı ile organlara ulaşılarak gerekli işlemler yapılır Karın içi organlar incelendikten sonra rahim içerisine verilen özel bir ilaç ile üreme kanallarının açık olup olmadığı kontrol edilir Kanallarda tespit edilen yapışıklık ve tıkanıklıklar giderilir Yapışıklıklar rahim, yumurtalıklar, yumurtalık kanalları, bağırsaklar ve karın zarları arasında olabilir Bu organların birbirine yapışması organların sağlıklı hareket etmelerini engelleyerek fonksiyonlarını kısıtlar Karın içine kanamalar yapan endometriozis odakları, yaralar ve dış gebelik de laparoskopik cerrahi ile tedavi edilebilir Laparoskopik olarak kapalı olan kanalların açılması da mümkündür Ayrıca infertiliteye neden olan yumurtalık kistleri ve myomlar da laporoskopik olarak giderilebilir Bu cerrahi işlemler sırasında lazer, elektrokoter ve dikişler kullanılır Bazı cerrahi laparoskopik girişimlerinden birkaç hafta veya birkaç ay sonra sonucu değerlendirmek için ikici bir laparoskopi yapılabilir Böylelikle cerrah hastalığın tekrar edip etmediğini belirleyebilir Sperm Analizi İnfertilite vakalarının üçte biri erkek faktörüne bağlı olduğu için çocuğu olmayan çiftlerin incelenmesinde sperm analizi ilk basamaklardan biridir 2-5 günlük cinsel perhiz sonrasında mastürbasyon ile alınan meni örneği incelenir Örnek alındıktan sonra bir saat içinde laboratuvara ulaştırılmalıdır Özellikle soğuk havalarda sperm örneğinin vücuda temas ederek taşınması uygundur Sperm analizinde mililitredeki sperm sayısı, spermlerin hareketliliği ve yapıları değerlendirilir Ayrıcı meninin miktarı, asiditesi ve içerdiği yuvarlak hücreler belirlenir Gerekli görüldüğünde antisperm antikor testleri ve mikrobiyolojik incelemeler yapılır Normal sperm analizi; Meni miktarı : 15 – 65 ml Sperm konsantrasyonu : 20 milyon / ml ve daha fazla Sperm hareketliliği : %50 ve daha fazla Sperm morfolojisi (yapısı) : %14 ve daha fazla normal yapıda sperm (Kruger kriterlerine göre) Sperm analizi sonrasında yukarıdaki değerlerin bulunması gebeliğin oluşacağını kesin olarak göstermez Sperm konsantrasyonu 10 milyon /ml olan erkeklerin eşlerinde gebelik gerçekleşebilirken, sperm konsantrasyonu 60 milyon /ml olan erkeklerin eşleri gebe kalamayabilir Sperm üretimini ısı, sigara, alkol, ilaçlar ve enfeksiyonlar gibi birçok faktör etkilediği için normal olmayan örneklerin analizi birer ay ara ile iki veya üç kez tekrarlanmalıdır Testis ( yumurtalık) biyopsisi Menide hiç spermi olmayan hastaların testislerinden alınan parça incelenerek sperm üretiminin olup olmadığı tespit edilir Eğer kanallarda tıkanıklık tespit edilmişse bu incelemeye gerek olmadan hemen tedaviye geçilebilir İnfertilite Tanısında Kullanılan Hormon Testleri Kadınlarda kandaki FSH (folikül uyarıcı hormon), LH (luteinize edici hormon), östrodiol (kadınlık hormonu), prolaktin (süt üretimini sağlayan hormon), testosteron (erkeklik hormonu), DHEA-S (böbrek üstü bezleriden üretilen hormon) ve progesteron (menstrual siklusun ikinci yarısında salgılanan hormon) düzeyleri belirlenir Hastanın menstrual siklusları düzensiz, menstrual kanamaları az veya hiç yok ise bu hormon düzeyleri ölçülerek düzensizliklerin nedeni ve yumurtalıkların durumu hakkında fikir edinilebilir Yumurtalıkları yeteri kadar çalışmayan veya menopozdaki kadınlarda FSH düzeyi yükselirken östrodiol düzeyi düşer Serum progesteron düzeyi ölçülerek o menstrual siklusta ovulasyonun (yumurtlamanın) olup olmadığı belirlenir 28 günlük bir menstrual siklusun 21 gününde kandaki progesteron düzeyi ölçülür, 30 nmol / L' nin (10 ng/ml) üzerindeki değerler ovulasyonun olduğunu gösterir |
Kısırlığın Nedenleri Tanısı Ve Tedavisi |
11-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kısırlığın Nedenleri Tanısı Ve TedavisiKısırlığın Nedenleri Tanısı ve Tedavisi Sağlıklı çiftlerin her ay gebe kalabilme şansı %20'dir Çiftlerin yarısından çoğu 6 ay içinde gebelik elde eder Eğer herhangi bir doğum kontrol yöntemi uygulamadan 12 aydır düzenli cinsel ilişkide bulunmanıza rağmen gebelik elde edemiyorsanız doktora başvurmanız gerekir İnfertiliteye neden olan problem kadın eşte, erkek eşte veya her iki eşte birden olabileceği için doktora mutlaka çiftlerin beraber başvurmaları gerekir Eğer çiftler herhangi bir problemden şüpheleniyorsa bu kadar uzun süre beklenmemelidir Kadın eşin menstrual siklusları çok düzensizse veya menstrual kanama olmuyorsa, enfeksiyon öyküsü veya menstrual kanama ve cinsel ilişki sırasında şiddetli ağrı yakınması varsa, erkek eşte ise inmemiş testis, testislerde geçirilmiş operasyon veya yaralanma öyküsü olduğunda çiftin doktora hemen başvurması gerekir Doktora hemen başvurması gereken diğer grup ise kadın eşin 35 yaşın üzerinde olduğu çiftlerdir Gebe kalabilme şansı ilerleyen yaşla beraber azaldığı için bu çiftler vakit kaybetmeden tedavi edilmelidir Kadın eşe yöneltilecek sorular; Yaşı, ne kadar zamandır çocuk istendiği, önceden bir gebeliğin olup olmadığı, menstrual siklusların düzeni, kanama miktarı, süresi, ağrı ve diğer yakınmaların olup olmadığıdır Bunun yanında vajinal akıntı, cinsel ilişki sırasında ağrı, geçirilmiş enfeksiyonlar ve operasyonlar hakkında da bilgi istenir Erkek eşe yöneltilecek sorular; Genel sağlık durumu, geçirilmiş önemli hastalık ve operasyonlar, kabakulak enfeksiyonu geçirdiyse hangi yaşta geçirdiği, inmemiş testis veya testislere travma öyküsünün olup olmadığı, erken boşalma ve impotans (iktidarsızlık) gibi cinsel fonksiyon bozukluklarının varlığına ilişkin sorulardır Muayene Fizik muayene infertilite araştırmalarının en önemli basamaklarından biridir Kadın eşin jinekolojik muayenesi ve ultrasonografik incelemesinin yapılması, rahim ağzından örnek alınarak patolojik inceleme yapılması ve mikrobiyolojik araştırmalar için örnek alınması gerekir Erkek eşin ise testisleri muayene edilerek gerektiğinde ultrasonografik inceleme yapılır Ovulasyonun (Yumurtlamanın) Belirlenmesi Düzenli mestrual siklusları ve kanamaları olan kadınların bir çoğunda ovulasyon gerçekleşir Ovulasyon döneminde artan östrojen hormonuna bağlı hafif bir ağrı hissedilebilir Ovulasyonun belirlenmesi için bazal vücut ısı çizelgesinin tutulması, ultrasonografik incelemeler, endometrial biyopsi (rahmin iç tabakasından parça alınması) ve kanda progesteron hormon düzeyinin ölçülmesi kullanılan yöntemlerdir Bazal vücut ısısı çizelgesi Bazal vücut ısısı sabah uykudan uyanıldığında ölçülen vücut ısısıdır Menstrual kanamanın başladığı günden itibaren sabahları vücut ısınızı ölçerek bu çizelgeyi hazırlayabilirsiniz Isı dil altından termometre aracılığı ile ölçülerek not edilmelidir Yemek yemek, bir şeyler içmek veya ağzı çalkalamak ısıyı değiştirir Size hekiminizin vereceği tablolara bir sonraki menstrual kanamanın başlangıcına dek her sabah vücut ısınızı kaydetmeniz gerekir Bu tabloyu hazırladığınızda menstrual siklusun ikinci yarısında vücut ısınızın 0,5-1o C daha yüksek olduğunu görürsünüz Vücut ısısı ovulasyon gerçekleştikten sonra progesteron hormonunun etkisi ile yükselir ve gebelik gerçekleşirse yüksek olarak devam eder Ovulasyonun olmadığı vakalarda vücut ısısında pek değişiklik olmaz Bu yöntem ovulasyonun olup olmadığının tespit edilmesi için kullanılan çok kaba bir yöntemdir Bazı kadınlarda ovulasyon olduğu halde vücut ısısında artış olmayabilir Bu tablolara göre cinsel ilişkinin zamanını belirlemek bazen yanıltıcı olabilirGünümüzde ovulasyonun belirlenmesinde daha hassas yöntemler kullanılmaktadır Ultrasonografik İnceleme Ultrasonografik incelemeler ile ses dalgaları kullanılarak iç organlar detaylı olarak izlenir Hasta radyasyona maruz kalmadığı için güvenilir bir inceleme yöntemidir Abdominal (karından) veya vajinal ultrasonografi yapılabilir Abdominal ultrasonagrafik incelemeler (karından yapılacak incelemeler) için hastanın mesanesinin dolu olması gerekir Dolu mesane bağırsakları iterek üreme organlarının görülmesini kolaylaştırır Vajinal ultrasonografik incelemeler için mesanenin dolu olması gerekmez Üreme organları vajinal ultrasonografi ile daha iyi incelenebilir Ultrasonografik inceleme ile ovulasyonun belirlenmesi; Menstrual siklusun 3 veya 4 günü ilk inceleme yapılır ve yumurtalıklarda kist varsa bu inceleme sırasında belirlenir Hasta herhangi bir ilaç kullanmıyorsa menstrual siklusun 8 ve 10 günleri arasında inceleme tekrarlanır Bu günden sonra ovulasyon gerçekleşene kadar inceleme her gün tekrarlanır Büyüyen folikülün çapı 18-26 mm arasında iken ovulasyon gerçekleşir Rahim içinde endometrium adı verilen tabaka kalınlaşarak döllenen yumurtanın tutunabilmesi için hazırlanır Çocuk sahibi olmayan kadınlarda infertilite nedeninin araştırılmasında ultrasonografik inceleme çok önemlidir Rahim ve yumurtalıklar değerlendirilerek infertilitenin nedenleri hakkında fikir sahibi olunabilir Hormonal eksikliği olan veya erken menopoza girmiş kadınlarda yumurtalıklar küçük, rahim ufak ve rahmin iç tabakası incedir Polikistik over sendromu vakalarında ise yumurtalık normalden büyüktür ve birçok kist içerir Bu vakalarda rahim büyümüş ve endometrium kalınlaşmıştır Post Koital Test Rahim ağzındaki bezlerden salgıladığı sıvıya servikal mukus denir Bu sıvının yoğunluğu menstrual siklus süresince değişir Menstrual siklusun büyük kısmında bu sıvı çok yoğundur ve bakterilerin rahme girmelerini engelleyen bir tıkaç oluşturur Ovulasyondan 5 gün önce mukus miktarı artar ve yoğunluğu azalarak sıvılaşır Ovulasyondan 24 saat sonra mukusun kıvamı yine koyulaşır Postkoital test cinsel ilişkiden 6-12 saat sonra rahim ağzındaki mukustan örnek alınarak yapılır Bu örnek mikroskop ile incelenerek örnekteki sperm sayısı ve canlılığı belirlenir HSG (Rahim Filmi) Histerosalpingografi olarak adlandırılan radyolojik incelemede rahim ağzından içeriye verilen boyanın Fallop tüplerinden (yumurtalık kanallarından) geçişi izlenir Bu sırada çekilen röntgen filmleri incelenerek Fallop tüplerinin durumu hakkında bilgi sahibi olunur Tüplerde tıkanıklık varsa boya tüplerden geçmez Bu inceleme sırasında hastaya verilen radyasyon miktarı çok az ve zararsızdır Hastaların bir kısmı hafif bir ağrı hissedebilir, bu işlem sırasında anesaaai verilmesine gerek yoktur HSG incelemesi ile rahim içi de değerlendirilir İnfertilite nedeninin araştırılmasında HSG ve laparoskopi birbirini tamamlar Histeroskopi Histeroskopi rahim içinin değerlendirilmesinde kullanılan en modern teşhis ve tedavi yöntemidir İnce fiberoptik bir teleskop ile vajinal yoldan rahim içerisine girilerek tüm anormallikler teşhis edilir ve aynı seansta bu anormallikler cerrahi olarak giderilebilir Bu işlem de laparoskopi gibi kansız ve bıçaksız bir ameliyat türüdür Hastalar bu işlemi çok rahat tolere eder İşlem çoğu zaman lokal bazen de genel anesaaai altında yapılır Histeroskopi ile rahim içi polipler (aşırı büyüme gösteren et parçaları), septum (rahmi bölen perde) ve myomlar giderilebilir Böylelikle hasta bunların neden olabileceği infertilite, ağrı ve düzensiz kanamalardan kurtulur İşlemden bir iki gün sonra hasta her zamanki aktivitesini yapmaya başlayabilir Laparoskopi Laparoskopi üreme organlarının detaylı olarak incelenebilmesini sağlayan cerrahi bir yöntemdir Laparoskopik inceleme çocuğu olmayan çiftlerin değerlendirilmesinde en önemli basamaklardan biridir Genel anesaaai altında gerçekleştirilen bu işlem yaklaşık yarım saat sürer ve hasta aynı gün içinde taburcu edilebilir Menstrual siklusun ikinci yarısında laparoskopi işlemi uygulandığında hastanın gebe olma olasılığı vardır Genellikle laparoskopi yapılması gebeliğe zarar vermez fakat emin olabilmek için laparoskopinin uygulanacağı ay çiftin korunması önerilir Laparoskopi ile endometriozis (karın içine kanama yapan bir hastalık), rahim tümörleri, yumurtalık kistleri, dış gebelik ve yapışıklıklar gibi birçok kadın hastalığı teşhis edilebilir Göbeğin hemen altından karın içine yönlendirilen teleskop benzeri optik bir cihaz ile karın içindeki organlar birkaç kez büyütülmüş olarak izlenir Cerrah rahmi, Fallop tüplerini (yumurtalık kanallarını), yumurtalıkları ve karın zarlarını ayrıntılı olarak inceler Laparoskopi karın içindeki üreme organlarının değerlendirilmesi yanında hastalıkların giderilmesi için de kullanılabilir Laparoskopi sırasında üreme organlarında bir anormallik saptanırsa laparoskopik olarak (kansız bıçaksız ameliyat ile) giderilir Böylelikle hasta daha az ameliyat stresine maruz kalır ve ameliyat sonrası iyileşme hızlı olur Laparoskopi işleminde göbek altından girilerek ince fiberoptik bir teleskop ile tüm karın içi organlar görüntülenir ve ikinci bir küçük delik aracılığı ile organlara ulaşılarak gerekli işlemler yapılır Karın içi organlar incelendikten sonra rahim içerisine verilen özel bir ilaç ile üreme kanallarının açık olup olmadığı kontrol edilir Kanallarda tespit edilen yapışıklık ve tıkanıklıklar giderilir Yapışıklıklar rahim, yumurtalıklar, yumurtalık kanalları, bağırsaklar ve karın zarları arasında olabilir Bu organların birbirine yapışması organların sağlıklı hareket etmelerini engelleyerek fonksiyonlarını kısıtlar Karın içine kanamalar yapan endometriozis odakları, yaralar ve dış gebelik de laparoskopik cerrahi ile tedavi edilebilir Laparoskopik olarak kapalı olan kanalların açılması da mümkündür Ayrıca infertiliteye neden olan yumurtalık kistleri ve myomlar da laporoskopik olarak giderilebilir Bu cerrahi işlemler sırasında lazer, elektrokoter ve dikişler kullanılır Bazı cerrahi laparoskopik girişimlerinden birkaç hafta veya birkaç ay sonra sonucu değerlendirmek için ikici bir laparoskopi yapılabilir Böylelikle cerrah hastalığın tekrar edip etmediğini belirleyebilir Sperm Analizi İnfertilite vakalarının üçte biri erkek faktörüne bağlı olduğu için çocuğu olmayan çiftlerin incelenmesinde sperm analizi ilk basamaklardan biridir 2-5 günlük cinsel perhiz sonrasında mastürbasyon ile alınan meni örneği incelenir Örnek alındıktan sonra bir saat içinde laboratuvara ulaştırılmalıdır Özellikle soğuk havalarda sperm örneğinin vücuda temas ederek taşınması uygundur Sperm analizinde mililitredeki sperm sayısı, spermlerin hareketliliği ve yapıları değerlendirilir Ayrıcı meninin miktarı, asiditesi ve içerdiği yuvarlak hücreler belirlenir Gerekli görüldüğünde antisperm antikor testleri ve mikrobiyolojik incelemeler yapılır Normal sperm analizi; Meni miktarı : 15 – 65 ml Sperm konsantrasyonu : 20 milyon / ml ve daha fazla Sperm hareketliliği : %50 ve daha fazla Sperm morfolojisi (yapısı) : %14 ve daha fazla normal yapıda sperm (Kruger kriterlerine göre) Sperm analizi sonrasında yukarıdaki değerlerin bulunması gebeliğin oluşacağını kesin olarak göstermez Sperm konsantrasyonu 10 milyon /ml olan erkeklerin eşlerinde gebelik gerçekleşebilirken, sperm konsantrasyonu 60 milyon /ml olan erkeklerin eşleri gebe kalamayabilir Sperm üretimini ısı, sigara, alkol, ilaçlar ve enfeksiyonlar gibi birçok faktör etkilediği için normal olmayan örneklerin analizi birer ay ara ile iki veya üç kez tekrarlanmalıdır Testis ( yumurtalık) biyopsisi Menide hiç spermi olmayan hastaların testislerinden alınan parça incelenerek sperm üretiminin olup olmadığı tespit edilir Eğer kanallarda tıkanıklık tespit edilmişse bu incelemeye gerek olmadan hemen tedaviye geçilebilir İnfertilite Tanısında Kullanılan Hormon Testleri Kadınlarda kandaki FSH (folikül uyarıcı hormon), LH (luteinize edici hormon), östrodiol (kadınlık hormonu), prolaktin (süt üretimini sağlayan hormon), testosteron (erkeklik hormonu), DHEA-S (böbrek üstü bezleriden üretilen hormon) ve progesteron (menstrual siklusun ikinci yarısında salgılanan hormon) düzeyleri belirlenir Hastanın menstrual siklusları düzensiz, menstrual kanamaları az veya hiç yok ise bu hormon düzeyleri ölçülerek düzensizliklerin nedeni ve yumurtalıkların durumu hakkında fikir edinilebilir Yumurtalıkları yeteri kadar çalışmayan veya menopozdaki kadınlarda FSH düzeyi yükselirken östrodiol düzeyi düşer Serum progesteron düzeyi ölçülerek o menstrual siklusta ovulasyonun (yumurtlamanın) olup olmadığı belirlenir 28 günlük bir menstrual siklusun 21 gününde kandaki progesteron düzeyi ölçülür, 30 nmol / L' nin (10 ng/ml) üzerindeki değerler ovulasyonun olduğunu gösterir |
Kısırlığın Nedenleri Tanısı Ve Tedavisi |
11-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kısırlığın Nedenleri Tanısı Ve TedavisiSperm DNA kırıkları kısırlığa neden oluyor! Son yıllarda özellikle erkek kaynaklı kısırlığın çözümünde oldukça fazla sayıda çalışma yapılıyorGünümüzde kısırlığın farklı nedenleri olduğunu ve bu nedenlere göre belirlenmiş tedavi yöntemleri olduğunu biliyoruz Ancak tıptaki son gelişmelere rağmen hala bazı çiftlerin bu tedavilerden yarar göremediği de ortada Bu noktada ise üreme hücrelerinin incelenmesinde kullanılmaya başlanan yeni ileri teknikler ve testler devreye giriyor Son yıllarda özellikle erkek kaynaklı kısırlığın çözümünde oldukça fazla sayıda çalışma yapılıyor ve spermlerle ilgili özellikler daha net ortaya konmaya devam ediliyor Bu araştırmaların içinde olan Maya Tüp Bebek Merkezi Laboratuar Sorumlusu Dr Enver Kerem Dirican, “spermlerde oluşan DNA kırıkları nedir, daha sık kimlerde görülür, alınabilecek önlemler ve yapılması gerekli testler nelerdir” gibi sorulara, bugüne kadar bu konuda gerçekleştirdiği çalışmaların da ışığında cevap verdi Düşük kaliteli spermler, tüp bebek tedavisinde üreme başarısını azaltıyor Günümüzün en önemli problemlerinden birisi de, görülme sıklığı giderek artan “düşük kaliteli spermler”in dünyaya bir bebek getirmede yetersiz kalmasıdır Yapılan çalışmalar, tüp bebek tedavilerinde bazı çiftlerin mutlu sona daha kolay ulaştıklarını bazılarının ise istenen sonucu alamadığını gösteriyor Bu noktada, tüp bebek tedavilerinde yumurtaları döllendirmek için kullanılan sperm hücrelerinin kalitelerinin bozuk olmasının etkili olduğu ortaya konmuş ve bu çiftlerde, sperm DNAsında kırıkların arttığı görülmüştür Spermler de insan gibi hasta olabilmekte, kırılgan olabilmektedir: Sperm DNA zincir kırıkları Sperm hücrelerinde DNA kırıklarının artış göstermesi “döllenme”yi, “embriyo gelişimi”ni ve “üreme başarısı”nı olumsuz yönde etkiliyor Bu nedenle, spermler üzerinde DNA kırıklarının incelenmesi hem doğal üreme şansının, hem de üremeye yardımcı tedavi yöntemleriyle gebelik şansının ne olabileceğinin tahmin edilebilmesi açısından yararlı oluyor Anne ve baba adayları bebek sahibi olmaya karar verdikleri zaman spermde DNA hasarını ölçtürebilir, tedavi görmelerinin gerekip gerekmediğini anlayabilir ve aldıkları neticeye göre gerekli ise uygun tedaviyi seçme şansına sahip olabilir Sperm DNA Zincir Kırıklarının İncelenmesinin Yararları Nedir? Sperm sayısı, hareketliliği ve morfolojik özellikleri normal olan erkeklerde bile artan DNA kırıkları ortaya çıkabiliyor ve bu erkeklerin baba olması güçleşiyor Tüp bebek – mikroenjeksiyon ve aşılama tedavisine başlayacak olan çiftlerin “sperm DNA kırıklarının incelenmesi”, bu çiftlerin tedavi sonucunda kötü sürprizler ile karşılaşmalarının önüne geçebilir ve hatta başarılı sonuç alma şansı olmayan çiftlerin zor tedaviler ile gerek maddi gerek manevi açıdan yıpranmalarının önüne geçilmesi mümkün olabilir Bu çiftler aynı zamanda ileri sperm seçme yöntemlerinden de yarar görebilirler Sperm DNA kırıklarının incelenmesi, doktorlara ve embriyologlara yol göstererek, sağlıklı, hasarsız spermleri seçebilmelerinde son yıllarda ortaya çıkan yeni tekniklere (MACS, IMSI, PICSI gibi…) başvurmaları açısından yardımcı olmaktadır Sperm DNAsında Kırık Oluşmasının Nedenleri Birçok hayvan deneyinde radyasyon, sigara kullanımı, sağlıksız yaşam koşulları, zirai mücadelede kullanılan maddeler ve zehirli kimyasalların sperm üzerine olumsuz etki yaptığı ve bunun da üreme başarısını azalttığı belirlenmiştir Spermin üretilmesi sırasında, olgunlaşmanın tamamlanmamış olması veya spermin olgunlaşması sırasında düzenlenmeleri gereken bazı proteinlerin eksik ve yanlış düzenlenmeleri de DNA kırıklarına neden olabilir Dahası, sperm DNAsı üzerinde meydana gelen hasar hem oluşan embriyonun genetik yapısını ve gelişimini bozuyor hem de sonraki nesillere aktarılabiliyor Spermde DNA kırıklarının incelenmesi Maya Tüp Bebek Merkezinde 1 yıldır uygulanıyor Çalışmalarımızda spermde DNA hasarının çok yüksek olduğu erkeklerde tüp bebek sonuçlarının olumsuz yönde etkilendiğini gördük Bunun yanı sıra, anne ve baba adayının tüm testleri normal bulunan ama bebek sahibi olamayan bazı çiftlerin aslında sperm DNAlarının hasarlı olduğuna tanık olduk Bu çiftler eğer DNA incelemesini yaptırmamış olsalardı muhtemelen doktorlarından “sizde bir sorun tespit edemedik” yanıtını alacaklar ve bebek sahibi olabileceklerini düşünerek yıllarca doğru tedaviyi almadan bekleyeceklerdi Teknik ülkemizde sınırlı sayıda merkezde uygulanıyor Maya Tüp Bebek Merkezi bu alanda ülkemizin ilk merkezlerinden birisidir Avrupa ve Amerikada da yalnızca teknik ve bilimsel altyapısı yeterli ileri merkezler tarafından uygulanabiliyor Testin uygulanması ve sonuçların yorumlanması belli bir tecrübe gerektiriyor Spermde DNA testini kimler yaptırmalı? Birçok baba adayı bu testi yaptırarak durumları hakkında detaylı bilgi alabilir Tüm incelemeleri normal olan ancak bebek sahibi olamayan çiftlerde sperm DNAsının incelenmesi yerinde olacaktır Bunun yanı sıra, tüp bebek ve mikroenjeksiyon tedavileri uygulanmış ama sonuç alınamamış çiftler de bu inceleme ile sperm hücreleri hakkında detaylı bilgi sahibi olabilir ve ileri sperm seçme yöntemlerine başvurmaları gerekip gerekmediğini belirleyebilirler |
Kısırlığın Nedenleri Tanısı Ve Tedavisi |
11-04-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kısırlığın Nedenleri Tanısı Ve TedavisiKısırlığın nedeni hücrelerinin rekabeti olabilir Yıllardır doğurganlıkta görülen azalmanın kadın ve erkeklerin üreme hücrelerinin evrim geçirerek birbiriyle rekabet eder hale gelmesinden kaynaklanmış olabileceği belirlendi Çiftlerin yaklaşık yüzde 10'unun kısırlık sorunu yaşadığı günümüzde, çevreciler bunun nedenini kirlenmeye, psikiyatrlar stresli yaşam tarzına bağlarken, Tel Aviv Üniversitesinden Oren Hasson, doğurganlığın azalmasının kadın ve erkeğin üreme hücrelerinin birbirini bütünleyici özelliğinin sınırlandığı evrim sürecinden kaynaklanmış olabileceğini belirtti Kadın ve erkek bedeninin üreme konusunda düşman hale geldiğini söyleyen Hasson, binlerce yıldır kadınların bedeninin spermleri daha rekabetçi, daha güçlü, daha hızlı hale gelmeye zorladığını, buna karşılık olarak erkeklerin döllenme şansını artırmak için daha "saldırgan" spermler üretmeye başladığını ifade etti "Biological Reviews" dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarında Hasson, sperm ve yumurta arasındaki dengenin çok hassas olduğunu ve bu dengenin bozulduğunu, bunun da kısırlığın artmasını açıklayabileceğini vurguladı Normalde, bir spermin yumurtayı döllediğinde diğer spermlerin yumurta ile temasının engellendiği bazı biyolojik sonuçların ortaya çıktığını, bu engellemenin gerekli olduğunu aksi halde ikinci bir spermin yumurtanın içine girerek yumurtayı yok edebileceğini belirten Dr Hasson, spermlerin zamanla daha etkili hale geldiğini ve ikinci spermin yumurtaya girişine artık ender rastlanmadığı açıkladı Bilim adamı, kadınların bedeninin de polispermiye (bir yumurta hücresine birden daha fazla sayıda spermin girebilmesi) karşı savunma geliştirdiğini ve kadının üreme organının sperm için artık engel teşkil ettiğine dikkati çekti Konuya ilişkin makale Fransız "Le Nouvel Observateur" dergisinde de yer alıyor |
Kısırlığın Nedenleri Tanısı Ve Tedavisi |
11-04-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kısırlığın Nedenleri Tanısı Ve TedavisiKısırlık nedir belirtileri tedavisi Bazen problem bir inferlilite olmayıp, daha genel bır cinsel problemdir örneğın ıktidarsız bir adam, eğer ilişkıde bulunacak ereksıyonu sağlayabilirse, döllenme yapabilir Bunun gıbi, penis vajina içinde fazla ilerlemeden önce meydana gelen erken boşalma (premauıre ejakülasyon) bir spermin yumunta ile karşılaşması ihtinalini azaltır Bu temel mekanik problemlerden başka, bir erkekte infertilitenin en önemli nedeninin spermlerle ilgili olma ihtimali büyüktür Azospermi, semende hiç sperm bulunmaması durumudur veya testislerden çıkan pasajda bir tıkanıklık nedeniyle meydana gelir Oligospermide semende spermler vardır, fakat bir yumurtayı hemen dölleyebilmeye yetecek miktarda değildir Bunların ve diğer sperm bozukluklarının nedenleri arasında testislerdeki rahatsızlıklar, hormon bozuklukları ve enfeksiyonlar sayılabilir Erkekteki infertilitenin önemli bir nedeni varikoseldir Bu, testisi çevreleyen damarların varisleşmesi problemi olup, bazen cerrahi olarak düzeitilebilir Varisleşmeler testislere ulaşan kanın normal soğumasını önler ve dolayısıyla testisin sıcaklık derecesini artırır Bu durum, sperm üretimini bozan bir faktördür Testislerin birçok başka arızası da infertiliteden sorumlu olabiiir Hormon bozuklukları sıklıkla kan testi yoluyla belirlenebilir ve bunlar bazen tedavi edilebilir Cinsel yoldan bulaşan hastahklarla diğer enfeksiyonlar spermlerin içinde yol aldığı geçitleri tıkayabilir veya yumurtaya ulaşma yeteneğini bozarak spermleri zedeleyebilir veya spermler öldürebilir Yaralanmalar da sperm üretimini etkileyebilir Kabakulak (ve diğer enfeksiyonlar) bazen bir veya her iki testisin ihtilaplanmasına sebep olabilir (orşit) Bu da etkilenen testiste sperm üretimini daimi olarak bozabilir veya önleyebilir Bazı erkeklerde sperm üretimi tamamen normaldir, fakat spermler penisten çıkmak yerine mesaneye boşalır Kadınlarda vakaların yüzde 15 kadarında anovulasyo denen, her bir aylık dönemde bir yumurta çıkartma işlemini yapmamak kısırlık nedenidir Buna çeşitli faktörler neden olabilir Eğer adet kanaması meydana gelmez veya sadece arasıra olursa, rahmin veya yumurtalanın gelişmesinde bir bozukluk olabilir Fakat bir kadın normal olarak adet görse bile, yumurtalama sisteminde bozukluk olabilir Hiperprolaktiremi denen, kanda prolaktin hormonundan aşırı miktarda bulunması anovülasyona yol açabilir Beynin bir bölümü olan hipotalamus normal olarak bir kadının hipofiz bezini uyaran hormonlar üretir Bu da yumurtanın bırakılma işlemini harekete geçirir Eğer hipotalamus hormonları salgılamazsa, yumurta bırakılmaz Yumurta bırakmamanın diğer nedenleri arasında kontrol altına alınmamış şeker hastalığı veya tiroid hastalığı bulunur Yumurtlamanın normal olduğu durumlarda, problemi başka yerde aramak gerekir Vakaların üçte birinde probıemin fallop tüpü anormallikleri olduğu görülür Fallop tüplerindeki tümörler veya bu tüplerin oluşumundaki anormallikler yumurtanın geçip yolunu tıkayabilir Endometriosis denen durumda, rahmi kaplayan ve her ay, adet döneminde dışan atılan dokunun bir kısmı rahmin dışında, bir yerde kalır Bir doku bırakılan yumurtaların fallop tüplerine gidişini veya bu tüplerden geçişini engelleyebilir ve böylece kısırlığa yol açar Bazen ovülasyon normal şekilde meydana gelir ve yumurta fallop tüplerinden başarıyla geçer Geçer geçmez de başka problemlerle karşılaşır Bu problemler arasında luteal safha kusurları vardır Burada, yumurta bırakıldıktan sonra, bir engel (çoğunlukla bir hormon) yumurtanın daha fazla gelişmesini önler Bazen rahimle ilgili faktörler kısırlık nedenidir Bunlar, rahmin biçimsiz olması, kanın içinde normalin dışında bir pozisyonda bulunnması veya rahim tümörleri ile ilgilidir Bunların cerrahi olarak düzeltilmesi üreme yeteneğini bazen geri getirebilir bazen de getirmeyebilir Kısırlıktan serviksle ilgili (rahim boynu) ilgili faktörler de sorumlu olabilir: Bunlar arasında serviks düzensizlikleri (bozukluklari), spermi engelleyen büyümeler (tümörler), veya serviks mukozasındaki spermi tahrip eden veya geçişini engelleyen özellikler bulunabilir Az da olsa, bazı kadınlar sperme alerjiktir ve bunların vücutları, spermin yumurtaya ulaşma fırsatı olmadan onu öldürmek için antikorlar çıkarır Doktor, bu problemden kurtulmanın çeşitli yollarını önerebilir Bunun gibi, bazı erkekler enfeksiyonla mücadele için amaçlanmış bulunan, fakat bunun yerine istemeyerek sperme saldıran antikorlar üretebilir Enfeksiyonun tedavi edilmesi bu problemi ortadan kaldıracaktır Kadınlarda olduğu gibi, erkeklerde de genitoüriner (üreme ve idrar) yolları etkileyen birçok hastalık kısırlığa yol açabilir Bunların arasında cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklar da vardır Tedavi gerektiren iltihaplar, gonore (bel soğukluğu)- chlamidial enfeksiyon, vajinit gibi cinsel ilişki yoluyla bulaşan hastalıklarla daha seyrek olarak, tüberküloz ve anaerobik streptokok enfeksiyonu sonucu meydana gelir Bu hastalıklar fallop tüpünün iltihaplanma derecesine, tüpün ucunda ve yumurtalık çevresindeki tahrişe bağlı olarak sorun yaratabilir Tüplerin ve overlerin (yumurtalık) tutulduğu bilinen ağır pelvis iltihabı hastalığında bile, yoğun bir antibiyotik tedavisi ve konservatif ameliyat, vakaların yüzde 25 ile 30unda doğurganlıkla sonuçlanabilir Belirtileri Kısırlık, çiftlerde çok görülen bir problemdir Ne mutlu ki, son 20-30 yılda büyük ilerlemeler kaydedilmiştir ve birçok vakada kısırlık problemleri çözülebilmektedir Bu bölüm kısırlığın değerlendirilmesinde kullanılan yöntemleri, belli başlı sebeplerini ve tedavisi için çeşitli seçenekleri ana hatlarıyla belirtmektedir Bu bölümün sonunda kısırlık tedavisinin ahlaki yönleri belirtilmektedir Kısırlık sorunları arasında sperm problemleri, yumurta problemleri veya bunların birleşmesinde karılaşılan zorluklar sayılabilir Kısırlık sorunları aynı zamanda cinsel fonksiyon bozukluğundan da doğabilir Bu durum, daha ileride anlatılacaktır Doktorlar için kısırlık genellikle yaklaşık olarak 1 yıl süreyle sık sık ve hiçbir korunma yöntemi kullanılmaksızın ilişkide bulunulduğu halde hamile kalamamak anlamına gelir Kısır olmayan çiftlerin dörtte üçünde bu süre zarfında hamilelik meydana gelecektir Birçok çift için döllenme yeteneğinin azlığı sıklıkla, daha iyi bir terimdir yani, hamilelik olmamasına rağmen döllenme hala mümkündür, fakat ihtimal o kadar kuvvetli değildir (örneğin, hamileliğin meydana gelmesi için biryıldan fazla bir süre gerekebilir) Doğurgan olmamanın (infertilite), tam kısırlıkla (sterilite) aynı şey olmadığına dikkat etmek gerekir Tam kısırlık hiçbir şart altında çocuk sahibi olamamak demektir Infertilitede çocuk sahibi olma ihtimali yok değildir Bir çok kimse ve ilgili doktorlar için infertilite, problemine erkeğin katkısı vardır Vakaların yüzde 50 ila 70inde ipfertilite kadındadır Hem kadında hem de erkekte infertiliteye birçok faktör neden olabilir Tedavi Kısırlık için yapılan çok sayıda tedaviden hangisinin seçileceği, durumun nedenlerine bağlıdır Tedavideki son gelişmeler, eskiden kısır olup da şimdi evlat sahibi olabilen çiftlerin sayısını arttırmıştır Bazı kısırlık nedenlerı tedavi edilemez Fakat, o durumda bile, kadının buna rağmen hamile kalabileceği çeşitli tohumlama yöntemlerine başvurulabilinir Bu bölümde kısırlık tedavisi ikiye ayrılmaktadır 1 Döllenme yeteneğini sağlamak veya eskiden mevcut olan yeteneği geri getirmek 2 Suni tohumlama Döllenmeyi Sağlama Amacıyla Tedavi Birçok çift için kısırlık tedavisinin en kolay yollarından biri, döllenmeyi sağlamak amacıyla, ne zaman ve ne kadar sıklıkla ilişkide bulunulması gerektiği konusunda öneriler, ile ilgilidir Bu yol, tam kısır olmayıp da çocuk yapma yetenekleri bozuk veya eksik olan çiftler için özellikle etkilidir: Örneğin, erkekte pligospermi olduğu zaman, cinsel ilişkinin sıklığı hakkında önerileröe bulunmaya ve bunu yumurtlama devresine en iyi uyum sağlamak için nasıl zamanlamak gerektiğine ek olarak, doktorunuz başka öğüder de verebilir Örneğin ilişkiden sonra kadının, organlarını spermin yumurtaya doğru daha fazla ilerlemesi için en uygun pozisyonda tutmak amacıyla, birkaç dakika sırt üstü, dizlerini bükerek yatması gibi Iktidarsızlık veya erken boşalma gibi genel cinsel sorunlarda, döllenmeyi geliştirmek üzere tedavi edilebilir Kısırlık, spermden (veya spermin yokluğundan) kaynaklandığı zaman döllenmeyi başlatmak veya eskiden bulunduğu iyi duruma döndürmek bazen mümkün olabilir Örneğin sperm problemlerinin çok görülen bir kaynağı olan varikosel, ameliyat yoluyla düzeltilebilir ve bazı durumlarda bu da döllenme yeteneğini geri getirebilir Testislerde, prostat guddesinde, meni torbacılarında, idrar yollarında olan sorunlar da tedavi edilebilir Testisin sperm üreten alanları hasara uğradığı için, sperm üretimi bozulduğu zaman ilaç tedavisi pek işe yaramamıştır sperm üretiminin hipofiz bezi sorunundan kaynaklandığı, son derece nadir vakalarda, insan koryonik gona dotropin veya insan hipofiz gonadotropini kullanımı faydalı olmuştur Enfeksiyonlar sperm üretimini engellediği, ulaşım sistemini tıkadığı, spermi hasara uğrattığı veya öldürdüğü zaman, enfeksiyonun tedavisi sıklıkla döllenme yeteneğini geri getirir Bu, özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklar için doğrudur ve eşlerin her ikisi de tedavi edilmelidir Kadında, tedavi muayene ve tahlillerinin sonuçlarına da bağlıdır Her zaman olduğu gibi, mevcut herhangi bir enfeksiyona veya duruma neden olan diğer bir hastalığı tedavi etmek, ilk yapılacak olan diğer bir hastalığı tedavi etmek, ilk yapılacak iştir Eğer döllenme problemi yumurta bırakmama nedeniyle oluyorsa (anovulasyon) doktorunuz ovülasyonu gerçekleştirmeye çalışabilir Genellikle clomiphene citrate, insan menopoz gonadotropinleri veya insan koryon gonadotfopinleri veya insan koryonik gonadotropinleri olan veya olmayan gönadokropin salgılatan hormonlar verilir Bazen ovulasyonu sağlamak için bir yumurtalık ameliyatı gereklidir Fallop tüplerindeki tıkanmalar, tümörler veya diğer problemler genellikle ameliyatla tedavi edilir Mikroşirürji teknikleri fallop tüpleri üzerinde hassas ameliyatlar yapılmasına imkan verir Fakat bütün fallop tüpü hasarları cerrahi olarak tedavi edilemez Endometriosis, düşük dozlarda ağızdan alınan doğum kontrol ilaçları da dahil olmak üzere, ilaçla tedavi edilebilir Bazen endometriyum dokusunun ameliyatla çıkartılması gereklidir Endometriosisin düzeltilmesi döllenme yeteneğini artırabilir Suni Tohumlara Bir çiftin rahatsızlık nedeninin tedavi edilmesine rağmen kısırlık devam ediyorsa, veya neden beiirlendiği halde tedavi olanaksızsa, hamilelik yine de mümkün olabilir Kullanılan teknikler arasında, kadından alınan yumurtanın eşinin veya başka bir erkeğin spermiyle suni olarak döllenmesi de vardır Döllenme işlemi kadının vücudunda veya dışarıda gerçekleşebilir Dışarıda olması durumunda döllenmiş olan yumurta bir işlemden sonra vücudun içine aktarılır (embriyo trarrsferleri) Test tüpü bebekleri (tüp bebekler), terimi gerçeği yansıtmamaktadır Çünkü bebek annenin vücudunda gelişir, yalnızca döllenme ve gelişmenin başlangıç safhası (embriyonun gelişmesi) test tüpünde gerçekleşir Doğru terim invitro döllenmedir Bir zamanlar gazetelere başlık olan bu konu şimdi uzmanlaşmış kliniklerde rutin hale gelmiştir Fakat cerrahi bir işlem gereklidir ve bu işlem hem masraflı, hem de zordur Invitro döllenmede;yumurtalar kadının, yumurtalığından çıkaıttlır Yumurtaların çekilebilmesi için, oradaki folikülün yerini belirlemek amacıyla laparoskopi veya ultrasonografı yapıIır Erkek eşten veya bir vericiden semen alınır Ondan sonra, yumurtayı bir spermle döllenmek için laboratuvarda optimal şartlar altında denemeler yapılır Eğer döllenme meydana gelirse, embriyo kadının rahmine aktarılır Bu teknik, beş veya altı vakanın birinde hamileliği sağlar Eşin semeni eğer sağlıklı spermler içeriyorsa, suni tohumlama için kullanılabilir Semen alınır ve doktor bunu, ovülasyon zamanında doğrudan doğruya kadının rahminin içine yerleştirir Bir başka deyişle, semenin cinsel ilişkiden sonraki, daha değişken olan geçişine güvenilmeyip, bunun yerine, olayı tesadüfe gerçekleşme ihtimali en fazla olan yere yerleştirilir Suni tohumlama, bir vericiden alınan semenle de yapılabilir Kısırlık tedavisi klinikleriyle bu konuda uzmanlaşmış doktorların, sperm bankalarına ve diğer sağlıklı sperm kaynaklarına erişme olartakları vardır Eğer erkek eş sperm üretmiyorsa veya başarılı döllenmeye yetecek kadar spermi yoksa, bir vericinin spermleri kullanılabilir Bazen hem erkek eşin hem de vericinin spermi, kadına aktarılmadan önce karıştırılır Suni tohumlama vericinin spermiyle, eşin sperminde olduğundan daha başarılı olur Fakat, bir başkasının spermini kullanmak, bazı çiftlerin zihinlerinde sorunlara yol açmaktadır Gamete intrafallopian transfer denen biraz farklı bir teknikle, erkek eşten veya vericiden alınan spermlerle kadından alınan yumurta karışımı doğrudan doğruya fallop borusunun içine yerleştirilir Bu işlem de laparoskopiyle yapılır Bunun amacı döllenmenin kadının vücudu içinde doğal olarak meydana gelmesini sağlamaktır Invitro döllenmede olduğu gibi, Bu yöntemin başarısının da hiçbir garantisi yoktur |
|