Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
buğday, çimi, şırası

Buğday Çimi Ve Buğday Şırası

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Buğday Çimi Ve Buğday Şırası



Buğday Çimi ve Buğday Şırası

Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya'da içtikleri buğday şırası geliyor Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi Pakistan'daki Hunzakut Prensliği'nde kanserden ölüm yok Hunzakutlular, acıbadem ve kayısı çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar
Türkiye'de de acıbadem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor Ödemiş'le Salihli arasında, bin bir efsaneye konu olmuş, antik çağın şarap ve eğlence tanrısı Dionysos'un doğduğu yerde Bozdağ'ın eteklerinde cennet Gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimiz sürüyor

Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir Buğday müthiş bir kanser ilacıdır Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir Taze olarak kullanılan buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat Fazla demir bulunmaktadır

Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan 'laetril' (Vitamin b17) içermektedir Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır Japon bilim adamı Nagivara,taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale getiren enzimler ve aminoasitler bulmuştur

Soru: Buğday çimini evde üretebilir miyiz?
Cevap: Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir Evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri

Soru: Buğday şırasını herkes yapabilir mi?
Cevap: Evet elbette mutlaka üretilebilir İsterseniz tarif edeyim Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur Üzerine 3 bardak su klorlu olmamak şartıyla ilave edilir Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir Bu ilk su kullanılmaz, dökülür Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir 24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 kez şıra alınır Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar

Soru: Az önce sözünü ettiğimiz 'laetril' buğday çiminden başka nelerde bulunur? Çünkü anlaşılıyor ki, 'laetril' kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri
Cevap: Evet, Türkiye'de en kolay laetrile ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir Ayrıca elma çekirdeğinde de vardır Elmanın çekirdeği yenilirse çok da iyi olurAmerika'daki ilaç sanayinin maşaları bu 'laetril' adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika'da satılan 'laetril' bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD'ye sokulmaktadır Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır "Kanserin Ölümü" adlı kitabında Manner, bu madde ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti

Soru: Acıbadem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?
Cevap: Evet öyle Türkiye'de acıbadem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor Resmi istatistik yapılan bir ülke var Pakistan'a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut'ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı Hanzakut'un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği

Soru: Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz Alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız ?
Cevap: Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir Bağışıklık sistemi konusunda Alman doktor Issel'in tüm beden tedavisi bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır Başarılı bir yöntem: Tüm beden tedavisi

Soru: Tüm beden tedavisi nedir?
Cevap: Joseph Issel de bizim gibi kanseri lokal bir hastalık olarak değil, tüm vücudu ilgilendiren sistemik bir hastalık olarak ele alıyordu Ona göre vücutta sürekli olarak kanser hücreleri ürüyor fakat sağlıklı bir bağışıklık sistemi bu hücreleri hemen tahrip ediyor Issel'in bir diğer tedavi yöntemi de, ayda bir olmak üzere, özel olarak muamele görmüş bir kolibasil aşısı olan Pyrifer ile ateş şoku tedavisi idi Bu yöntemle hastadan bir miktar kan alınıyor, bunu ozon oksijen birleşim ile karıştırarak yeniden hastanın damarından enjekte ediyordu Binlerce kanser hastası bu yöntemle iyileşmişti

Soru: Biyolojik tedavilerden de söz edelim biraz
Cevap: Memnuniyetle efendim Kanserde belli başlı ölüm sebebi ya tümörün hayati organları sararak yok etmesi, Ya da glikojenezis denen bir kısır döngü sonucu oluşan savunma gücünü yok eder ve hasta basit bir enfeksiyonla bile ölebilir Boston'daki Beth Israel Hastanesi şef patoloğu Dr Harold Dvorak, 'Gerçekte hiç kimse kanserden ölmez' diyor Çok başka sebeplerle, mesela organların iflası sonucu ölür Kanser hücresinin glikoza olan açlığı, hızla çoğalmasından ötürü normal hücrelerden 10/15 kat fazladır Üstelik glikozu da tam olarak yakmaz, fermantasyon yoluyla kullanır ve geriye atık olarak laktik asit bırakır Bu atık karaciğere ulaştığında, bir enzim vasıtasıyla enerji birikimi de harcayarak yeniden glikoza dönüşürdü Böylece karaciğerle tümör arasında hastayı tüketen bir alışveriş sürer gider

Soru: Bu durumda karaciğer ve kanser arasında yakın ilişki ortaya çıkıyor
Cevap: Evet efendim Karaciğer ile kanser kitlesi arasındaki bu kısır döngüyü durdurabilirsek kanserin de ilerlemesini durdurabiliriz

Soru: Peki bunun ilacı bulunabildi mi?
Cevap: Elbette bulundu 1970 yılından beri de kullanılıyor ilacın içindeki aktif madde Hydrazine Sulphate Bu madde laktik asidi, glikoza dönüştürüyor ve hem glikojenizisi durduruyor, hem de tümörlerin büyümesini Eski Sovyetlerde, şimdiki Rusya'da halen kullanılıyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.