Tarihteki En Büyük Toprak Satışı |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tarihteki En Büyük Toprak SatışıTarihteki en büyük toprak satışı Amerikalılar kısa tarihleri boyun*ca, emlak alım*larında hep çok kârlı olmuşlardır Manhattan adasını üç-beş kuruşluk bir paraya, iki mil*yon kilometrekarelik koskoca Alaska'yı ise 1867'de Ruslardan 72 milyon dolar gibi ko*mik bir meblağ karşılığında almışlardır Ne var ki Amerikalıların çoğu Alaska'yı alan Dışişleri Bakanı Seeward'ın aldatıldığı*nı ve büyük bir kazık yedikle*rini düşünüyorlardı Nasıl düşünmesinlerdi! Başkan Jefferson, Ameri*ka'nın yarısını sadece 15 mil*yon dolara almıştı İşte bu nedenle, ta Kuzey Kutbu'nun dibinde, ayıların ve fokların donduğu uçsuz bucaksız topraklara verilen bu paraya yanmışlar ve olaya "Seeward'ın divaneliği" adını yakıştırmışlardı Ancak birkaç yıl sonra 'Altına Hücum' dönemi başla*yınca, fikirleri değişecekti Yeni başkent, yeni başkan Yıllardan 1801 Başkent, bir yıl önce Philedelphia'dan Washington'a taşınmış Yeni kentin planı güzel (ve hep bu plana sadık kalınarak gelişe*cek) ama henüz üzerinde bir şey yok Potomac Nehri'nin kuzeyinde, yolları çamurlu bir orman köyü Ama kimileri yeni başkentin büyük bir istik*bali olduğuna inanıyor ve "Şehrimizi mükemmel hale getirmek için sadece evlere, mutfaklara, bilgili adamlara ve hoş kadınlara ihtiyacımız var" diye düşünüyor Ülke henüz Bağımsızlık Savaşı'nın yaralarını bile sara*mamış Hatta, kimileri birliğe katılmaya çok büyük zorluklarla ikna edilebilmiş olan ba*zı eyaletlerin bağlılığı bile şüp*heli Ayrılıkçı güçler pes etme*mişler (İç Savaş sonrasına ka*dar da etmeyecekler) İşte bu durumda, yöneti*me gelen üçüncü başkan Tho*mas Jefferson ülkeyi uzlaştır*maya, borçları ödemeye, yeni ülkeyi şekillendirmeye çalışı*yor Bunu için bir yandan yeni bir yurttaşlık bilinci uyan*dırmayı amaçlıyor, diğer yan*dan da dış ilişkileri kolluyor Napolyon sahnede Jefferson görevi devraldığı sıralarda Napolyon da zayıf İspanyol hükümeti üzerinde baskı kurarak, iki ülkenin yıl*lardır üzerinde çekiştikleri, Louisiana adı verilen büyük bir bölgeyi, Fransa'ya verme*ye 'ikna' etmişti O günün Louisiana'sı, Ohio ve Mississippi havzaları*nın ürünlerinin de ihraç edil*diği New Orleans limanından Kanada sınırına kadar uzanan dev bir bölge idi Doğu sınırı Kayalık Dağlar'a kadar uzanı*yordu Bir ara Napolyon burada muazzam bir sömürge impa*ratorluğu kurmayı planladı Bu durum Jefferson'u endişe*ye sevk etti ve "Napolyon bu*rasını alır almaz İngiltere ile ittifak yapıp ona engel olmalı*yız" diye düşündü (1802 yı*lında Kongre'deki ilk konuş*malarından birinde, İspanyol*ların Louisiana'yı Fransızlara terk etmesinin dış ilişkilerde köklü değişiklikler yaratacağı*nı söylemişti) Fransızların Haiti sorunu Napolyon ise onun böyle düşünebileceğini biliyor, ay*rıca kısa süren Amiens Barışı'ndan sonra İngiltere ile yeni bir savaşın başlayacağını da görüyordu Gerçi Amerika'da, çoğu Haiti'de konuşlanmış önemli bir askeri gücü var*dı Ama İngiltere'nin denizlere hakimiyetini kıramıyordu Ayrıca 1802 yı*lında Touissant L'Ouverture liderliğinde bir zenci cumhuriyeti kurmak amacıyla silaha sarılan ada halkı ve sarıhumma, Ha*iti'deki 24 bin Fransız askerini yok etmişti Napolyon bu durumda, Amerika'ya ciddi bir müdaha*le yapamayacağını biliyordu Ayrıca o sıralar Napolyon'un filoları, Atlantik'te İngilizlerle köşe kapmaca oynuyordu Ancak kovalayan hep İngilizlerin donanmasıydı Jefferson, Mississippi ha*valisinin ağzında bir limana sahip olmayı Amerika'nın is*tikbali için elzem görüyordu Genç ABD için, ihtiyar İspan*ya bile büyük bir sorun oluş*turmuşken, Fransızların yük*selen imparatorluğundan korkuyordu Ayrıca o dönemde Amerika art arda ge*len ayrılıkçı komplolarla sar*sılıyordu "Hazır, Fransa sıkışık du*rumdayken buradan bir yer alalım" Hazır, Fransa sıkışık du*rumdayken buradan bir yer alalım, diye düşünen Jeffer*son, batıda ayağını sağlam basmak ve ayrılıkçıları da sin*dirmek istiyordu Bunun için Fransa'daki elçileri Robert Livinston aracılığıyla Napol*yon'dan, aşağı Mississippi havzasında küçük bir arazi talep ediyorlar ve karşılığında, 2 milyon dolar teklif edi*yorlardı O dönemde Washington ile Paris arasında kuryelerin ve gemilerin gelip gitmesi ay*lar sürüyordu Bu olayda da bir süre haber çıkmadı Jetfer*son sabırsızlandı ve bu kez Ja*mes Monroe'yu Paris'e gön*dererek New Orleans ve Batı Florida için 10 milyon dolar önerdi Ama Jefferson, aynı günlerde Napol*yon'un Livinston'a tüm Louisiana'yı 15 milyon dolara teklif ettiğini bilmiyordu Tarihin en büyük gayrimenkul satışı gerçekleşiyor Sonuçta olay açıklığa ka*vuştu ve Napolyon'un teklifi kabul edildi Kongre, her za*man olduğu gibi itiraz etti İti*razın temeli yönetimin böyle bir yetkisinin olmadığı nokta*sındaydı Ama böyle bir kelepir kaçar mıy*dı? Sonuçta, Kong*re razı edildi ve ABD, Kuzey Amerika'nın kalbi olan bu bölgeyi, dönüm başına yarım senti bile bulmayan komik bir rakam karşılığı alınca, tarihin en büyük gayrimenkul satışı gerçekleşmiş oldu 1803 sonbaharında bir gün: Antlaşma 30 Nisan'da imzalandığı halde, Kongre ik*na edilinceye kadar aylar geçtiği ve antlaşma ancak 20 Ekim'de onaylandığı için, de*vir töreni 30 Kasım'a sarkmış*tı Yer Mississippi kıyısın*daki New Orleans Arka planda selvi ağaçlarının arasında, süslü binalar Ön planda şehir meydanı Renkli üniformalar içeri*sinde Fransız askerle*ri, İspanyollar Da*ha da süslü kreol*ler Avcı ceketleri içerisinde öncü*ler Siyahi köle*ler Hatta kıtanın ilk sahibi Kızılde*rililer bile (!) vardı Önce İspanyollar burasını Fransa'ya devrede*ceklerdi Çünkü Napolyon'un 1800 yılında imzalattığı İlde*fenso Antlaşması'nın resmi gerekleri tamamlanmamıştı İspanyol temsilcileri Vali Manuel de Solcedo ile Marki de Casa Calvo, Louisiana'yı Fransız temsilcisi Vali Cle*ment de Laussor'a devrettiler O da er*tesi gün bölgeyi Amerikan tem*silcileri Charles Cole Clairborne ile General James Wilkinson'a dev*retme talimatı al*mıştı Fakat ne*dense, bu ikinci tö*ren, aradan tam üç hafta geçtikten sonra, 20 Aralık'ta yapıldı Louisiana: Kuzey Amerika'nın kalbi Louisiana bölgesi, kuzey-güney yönünde Meksika Körfezi'nden Kanada'ya; doğu-batı yönünde ise Mississippi Nehri'nden Kayalık Dağlar'a kadar uzanıyordu Napolyon (altta), bu bölgeyi Amerikalılara satarak Mississippi'nin batısındaki toprakları, bu yeni ulusa, adeta 'hediye' etmişti Bugün bu topraklarda Louisiana, Mississippi, Alabama, Arkansas, Missouri, Kansas, Nebraska, Iowa, Minnesota, Güney Dakota, Kuzey Dakota eyaletlerinin tümü ile Montana, Wyoming, Colorado ve Florida eyaletlerinin bir bölümü yer alıyor Burası gerçekten de Kuzey Amerika'nın kalbi sayılabilecek olan bölgeydi Bayraktaki yıldızlar çoğalıyor Üç hafta önceki aynı karı*şık kalabalık, bu kez Fransız bayrağının indirilerek ABD'nin henüz pek az yıldıza sahip bay*rağının çekilişini izledi (Bu satış ile, ABD bayrağındaki yıldız sayısı, iki katına çıkacaktı) Sa*dece topraklar değil kıtanın tüm nehir ulaşım sistemi el değiştiriyordu Amerikalıların böyle bir araziyi almak istemelerinden daha doğal bir şey olamazdı Ama Fransızlar bu toprakları neden satmışlardı? Sadece donanmaları olmadığı için mi? Bu önemliydi Ama daha da önemlisi, attığı her önemli adım İngiltere tarafından kesi*len Napolyon'un, ABD'yi İn*giltere ile rakip konuma getir*mek istemesiydi Napolyon 1803'te Ameri*ka'yı gözünden silmişti Mısır ve Haiti'deki yenilgilerinden sonra ufkunu Avrupa ile sınır*lamıştı Yeni bir denizaşırı maceraya girecek mecali ve parası yoktu İngiltere ile yeni bir savaşa başlarken, boşalan kasasını doldurmak için, Amerika'dan gelen paraya da (frank olarak 60 milyon) çok ihtiyacı vardı Buna rağmen Fransa'da bu satışa karşı büyük bir mu*halefet oldu Kardeşleri Jo*seph ve Lucien Bonaparte, bu satışa şiddetle karşı çıktılar Ama Napolyon sıkı durdu Onun şu sözleri, aslında ola*yın tam bir özetiydi: "Bu ara*ziyi alınca, ABD ebediyen güçlü bir ülke haline gelecek ve eninde sonunda İngiltere'ye rakip olacak; onun küstahlığı*nı azaltacak bir deniz gücü ya*ratacaktır" Satın alınan, neydi? Bölgenin büyük kısmı, iki subayın ancak iki yıl sonra getirdikleri bilgilerle biraz ol*sun tanınabildi Kaldı ki Napolyon, Loui*siana'yı İspanyollardan sava*şarak almamış, bu ülke üze*rinde hakimiyet kurunca, Lo*uisiana bedavadan eline düş*müştü! O günlerde, Ameri*kalıların çoğu, Fransa'dan 'ne aldıklarını' pek bilmiyorlardı! Söz konusu toprakların bü*yük bölümüne, beyaz adamın ayağı henüz değmemişti At*lantik boyunca uzanan Appa*lacchian dağlarının doğusuna geçenler, bir avuç avcıdan iba*retti Daniel Boone gibi, bu*gün Amerika'nın kurucularından sayılan bir öncü bile, Mis*souri'ye gelince İspanyol hü*kümeti için çalışmıştı İspan*yollar ve Fransızlar, Missis*sippi ve Ohio nehirlerinin boylarında ilerlemişlerdi ama iç topraklara pek girmemişler*di Kuzeybatı arazisi denilen ve göller bölgesinin doğusuna düşen topraklarda, yoğun bir biçimde Kızılderili savaşları sürüyor, yerliler beyazların yayılmasına karşı ciddi şekilde direniyorlardı Florida'da ise Seminoller, topraklarını korumak için savaşı sürdür*mekteydi Jefferson, kıtayı keşfetmek için aynı yılın başında, Lewis ve Clark adlı subayların bu*lunduğu bir keşif heyetini Ka*yalık Dağlar'a doğru gönderdi ve bölgenin büyük kısmı, bu iki subayın ancak iki yıl sonra getirdikleri bilgilerle biraz ol*sun tanınabildi ABD'nin 'Batı'sı yer değiştiriyor! Louisiana'nın satın alınmasıyla ABD, Amerika'ya tam anlamıyla sahip oluyor ve Avrupa devletlerinin kıta işlerine karışmalarına set çekecek hale geliyordu (ABD'nin bundan sonraki adımı, Meksika ile savaşarak Teksas'ı yutmak olacaktı) O günlere kadar 'Batı', Amerikalılar İçin 'Kentucky' iken Louisiana'nın satın alınmasıyla 'Kayalık Dağlar' olmuştu Kısa sürede bunlar da aşılacak ve ABD iki okyanus arasındaki zengin topraklara ve madenlere sahip olarak, dev iç pazarıyla hızlı bir büyüme sürecine girecekti Madrid ve Paris, bir süre daha bazı komplolara karıştıktan sonra, ellerini buradan çekeceklerdi Jefferson'un Paris'e gönderdiği elçisi James Monroe, beşinci başkan olacak ve Avrupa'nın sadece Kuzey değil Güney Amerika'ya da müdahale etmemesini öngören meşhur doktrini ilan edecekti ki bu, her zaman ABD dış politikasının köşe taşlarından birisi olmuştur |
|