|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
gargası, gök, halk, hikayelerigözlügölün, oyunlarının |
![]() |
Halk Oyunlarının Hikayeleri-Gözlügöl'ün Gök Gargası |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk Oyunlarının Hikayeleri-Gözlügöl'ün Gök GargasıHalk Oyunlarının Hikayeleri-Gözlügöl'ün Gök Gargası Anadolu'da konar göçer hayatı yaşayan ve belli yerler arasında hayat sürdüren değiştiren Türk kabilelerine Yörük denilmektedir ![]() Yörük'ler; Balkar dağlarında, Geyik dağlarında, Bey dağlarında, Akdağlar'da Anamur- Bozyazı çevresindeki Alamusa, Karagedik, Dayılı Sarmış, Elmakuzu dağlarında ilkbahar, yaz, sonbahar mevsimlerini yaşarlardı ![]() Akdeniz bölgesinde Fethiye'de yaşayan Yörük'ler yazın Albey, Akdağ, Girdev yaylalarına ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yörük göçerler; bütün yı1 boyunca çadırlarda yaşayıp koyun, keçi beslerler ilkbaharda sahillerden yaylalara, sonbaharda yaylalardan sahillere göç ederlerdi ![]() Yayla göçleri görülmeye değerdi ![]() ![]() ![]() Yaylalarda sağdıkları sütten kışlık peynir, yağ, çökelek yapar, yannıklarda bişşek ile ayran yapıp çomça ile tas'a koyup içerlerdi ![]() ![]() Şu anda Anamur ve Bozyazı yöresinde halk oyunları olarak çalıp söylenen Gök Garga türküsü 18'nci yüzyılın ikinci yarısında buralarda yaşayan yörük'lerin yaşantılarından çıkmıştı ![]() O dönemlerde Anamur - Bozyazı tek yerleşim yeriydi ![]() ![]() ![]() Her sene olduğu gibi yine bir ilkbahar mevsiminde Anamur - Bozyazı yöresinde yaşayan Yörük Türkmen'ler deniz seviyesinden 1200 m yükseklikte bulunan Ermenek'e bağlı Kazancı yakınlarında bugünkü adıyla Elbalak yaylası çevresinde konaklamışlardı ![]() Yörük'ler ısının yükselmesi ile birlikte buralara gelmek için yola çıkmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Sabahın alacakaranlığında yola çıkan Yörük obası Pınarlar yakınında konaklamış bir gün bu civarda kalmıştı ![]() ![]() ![]() O yıl Yörük'lerin başı Salih dede idi ![]() ![]() Elbalak yaylasına gelen Yörük obası sadece Salih dedelerde değildi ![]() ![]() ![]() ![]() Yörük kültürünün tüm özellikleri çadırlarda görülmekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaklaşık 10'a yakın çadır kurulmuş, yeterince ağıl yapılmıştı ![]() Dadaloğlu'nun : Ey dağlar sözümüzün doğrusu böyle Noksanım varsa gel bana söyle Türkmen'e bir at, yayla, bir davar ile Ala dilber, soğuk su, mor çemenler gerek mısralarına uygun biçimde rüzgarların ıslık çaldığı, burcu - burcu kekik kokan dağlarda, vadilerde, goyaklarda, mor çemenler arasında 10'larca yıldır Yörükler ilkbahar, yaz, sonbahar'ı buralarda geçiriyorlardı ![]() Artık Elbalak yaylası onların yaylak yurduydu ![]() Elbalak yaylası ve çevresinin özellikle Gözlügöl'ün yaylakları, buz gibi soğuk suları Ermenek göçer Yörük'lerinin de iştahını kabartmıştı ![]() ![]() Önceleri gençler arasında başlayan kavgalar daha sonra kadınları, kızları hatta bizzat Yörük beylerini de içine almış, olay davarların kurşunlanmasına, bazı çadırların yakılmasına, su kuyularının taşla doldurulmasına, insanların yaralanmasına ve hatta öldürülmesine kadar uzanmıştı ![]() Yıllar yılı devam eden bu sınır kavgaları hem Anamur hem Ermenek beylerini hem de her iki yerleşim birimindeki devlet yöneticilerini rahatsız ediyordu ![]() Yörük Qba başları Salih dede, Sarı İbrahim ve Hüsmen ağa vefat etmiş, Salih dedenin yerini oğlu Selim Çavuş, Sarı İbrahim'in yerini oğlu Durali, Hüsmen ağanın yerini oğlu Mehmet almıştı ![]() Ama sınır kavgaları hiç değişmemişti ![]() Bu kavgaları önlemek için Anamur'la Ermenek arasında sınır çizilmesi gerekiyordu ![]() ![]() Çözüm şöyleydi : Elbalak yaylasında bulunan Anamur Yörük'leri Gözlügöl civarında toplanacaklar, Ermenek Yörük'leri de Elbalak'a aynı uzaklıkta Ermenek yöresinde bir araya geleceklerdi ![]() Aynı gün sabaha karşı horozlar öter ötmez Yörük'ler hem Ermenek tarafından hem de Anamur tarafından yola çıkacaklar her grubun arasında karşı taraftan 2'şer şahit bulunacaktı ![]() Antlaşma şartları gereğince Anamur Yörük'leri Gözlügöl'de toplanmış yatsı namazını kıldıktan sonra meydana büyük bir ateş yakmışlardı ![]() ![]() ![]() Horozlar bu aydınlığı ve gürültüyü duyunca sabah oldu zannederek ötmeye başlamışlardı ![]() ![]() Gün ağardığı zaman bir Gök Garga peydahlanmış Ermenek yönüne doğru yol boyunca uçmaya başlamıştı ![]() Yörük beyi Selim Çavuş'un torunu Ayşe kız, Gök Garga'dan gözünü ayıramıyordu ![]() Oba'nın önüne bir belen çıkmıştı ![]() ![]() ![]() Gözlügöl'ün uzantısı bir su başına vardığı zaman Gök Garga suyun kenarına konmuş, kana - kana su içmiş Ayşe'de elini yüzünü yıkamış Gök Garga'nın yanında beklemeye başlamıştı ![]() ![]() Ayşe kız'ın kendileriyle birlikte olduğunu zanneden Yörük'ler belen'in arkasından dolanarak suyun bulunduğu yere gelmişler Ayşe kızı ve Gök Garga'yı orada bekler vaziyette görünce hayretlerini gizleyememişlerdi ![]() Onların gelişi ile birlikte Gök Garga yine havalanmış kuzeye Ermenek tarafına doğru uçmaya başlamıştı ![]() ![]() Yörük obası da Ayşe'nin arkasından kestirme yollardan Elbalak yaylasının doğu yamaçlarından Ermenek'e doğru yol almaya başlamışlardı ![]() ![]() Öte yandan Ermenek Yörük'leri Anamur Yörük'lerinin harekete geçtiği saatlerde derin uykularındaydı ![]() ![]() Gök Garga'nın, Ayşe kızın durumu, Ayşe kızın gözüne girmek isteyen gençlerin hareketleri Anamur Yörük'lerine daha bir şevk vermiş hızlarını artırmıştı ![]() Ermenek'e bağlı Kazancı yöresine yaklaştıkları zaman ilerde bir toz bulutu görmüşler, yürüyüşlerini yeterli görerek beklemeye başlamışlardı ![]() Gök Garga'da guru bir pelit ağacının üzerine konmuştu ![]() Ayşe'nin gözüne girmek isteyen oba'nın gençleri ileri atılmışlar guru ağacın üzerindeki Gök Garga'yı tutup Ayşe kıza getirmişlerdi ![]() Gök Garga sanki Ayşe kızın avuçlarının içinde mutluydu ![]() ![]() ![]() Gök Garga gafeste, gafes Ayşe kızın elinde idi ![]() ![]() Derken Ermenek Yörük'leri Kazancı yakınlarında Anamur Yörük'leriyle buluşmuş her iki tarafın şahitleri karşılıklı görüşmüşler, anlaşmışlar, olayı onaylamışlardı ![]() Buluşma yeri Anamur ve Ermenek ilçesinin sınırı olmuştu ![]() Durum Yörük beylerine ve her iki ilçenin yöneticilerine bildirilmiş Anamur - Ermenek sınırı böylece çizilmişti ![]() Başbakanlık arşiv belgelerine göre; Osmanlı imparatorluğunda oymak, aşiret ve cemaatlarla ilgili bölümlerde bu yörelerin, Yörüklerin yaylakları olduğu da ifade edilmektedir ![]() Belgelerin bir bölümünde yörükan taifesinden Sipahili cemaatinin Niğde, Konya, Adana, Mersin, Kastamonu, Kocaeli sancaklarında yaşadıkları belirtilerek; “İncirbelik nam mahalden kalkup, Anamurda Kırkkuyu nam mahalde yaylayup, İncirbelikte kışlarlar” denilmektedir ![]() Bu yöreler aynı zamanda tarihi İpek Yolunun da geçit yerleriydi ![]() ![]() ![]() O yıldan sonra Elbalak otlakları, Gözlügöl, Kırkkuyu, Dokuzoluk ve civarındaki yaylalar Anamur'lu , Bozyazı'lı Yörüklerin yaylakları olmuştu ![]() Gök Garga için, Ayşe kız için türküler söylenmeye başlanmıştı ![]() Gök Garga Zeybeği türküsü Anamur'da, Bozyazı'da, civar il ve ilçelerde yıllar yılı nesilden nesile söylenegelmiş, halk oyunları olarak bu yörelerde, eğlence yerlerinde, düğünlerde, bayramlarda, kızlı erkekli oynanmaya başlanmıştır ![]() ![]() Her yörenin halk oyunlarında olduğu gibi Gök Garga oyununda da kız ve erkeklerin özel kıyafetleri vardır ![]() ![]() ![]() Gözlügöl'ün Gök Garga'sının sözleri şöyledir: Amanın Gök Garga'yı, çocuk Gök Garga'yı Guru ağaçta duddular, ooof duddular oy Amanın duddular da, çocuk duddular da Dar gafese de gaddılar hey, heeey gaddılar hey Aman çıkabilsem, çocuk çıkabilsem Şu yokuşun başına vay, Eeee başına vay Amanın yeni girdim, çocuk yeni girdim Onüç ondört yaşına vay, Eeee yaşına vay ![]() Gök Garga'nın sözleri bu şekilde devam edip gitmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Oyunlarının Hikayeleri-Gözlügöl'ün Gök Gargası |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk Oyunlarının Hikayeleri-Gözlügöl'ün Gök GargasıHİKAYEDE ADI GEÇEN İSİM VE SÖZCÜKLER Kuskun ![]() Havud : Deve semeri Palan : Enli ve yumuşak bir çeşit eğer ![]() Çebiç : Keçinin ve tekenin küçüğü, oğlak'ın büyüğü Yazmış : Kuzulamayan kısır keçi Teke : Keçinin erkeği Keçi : Tekenin dişisi Toklu : Bir yaşını bulmuş kuzu Bişşek : Yannıkta yayık yapılırken kullanılan alet Çomça : Kaşığın büyüğü Eğirtmeç : Yün veya kıl ip eğrilen alet Çulfallık : Dokuma tezgahı Beserek : Buhur ve boz develerin birleşmesinden meydana gelen tülü devenin erkeğine verilen isim Gayalık : İki yaşını geçmiş boz devenin dişisi Maya : Tülü devenin dişisinin ismi Daylak : İki yaşını geçmiş dört yaşını bitirmemiş deve Salih dede : Oba başı Selim : Salih dedenin oğlu Abdurrahman : Salih dedenin oğlu Durmuş : Salih dedenin oğlu Hüseyin : Salih dedenin oğlu Asiye : Salih dedenin kızı Raziye : Salih dedenin kızı Mehmet : Salih dedenin damadı İsmail : Salih dedenin damadı Sarı İbrahim : Oba başı Hüsmen dayı : Oba başı Çemen : Çimen Vadi : Koyak, alan Goyak : İki dağın arasında kalan dere boyu Otlak : Hayvan otlatılan yer, mer'a Yaylak : Hayvanları yayılıp otlamasına elverişli yer, otlak Selim Çavuş : Oba başı Durali : Oba başı Mehmet : Oba başı Gök Garga : Mavi ile açık yeşil arası olan renkte bir karga türü Belen : Küçük tepe, dağ beli geçidi ![]() Pelit : Meşe |
![]() |
![]() |
|