Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ardahan, baştoklu, hanak, köyü, tanıtımı

Baştoklu Köyü Hanak Ardahan Tanıtımı

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Baştoklu Köyü Hanak Ardahan Tanıtımı



Baştoklu Köyü Hanak Ardahan

Ardahan

Bilgiler

Nüfus 391 (2000)

Koordinatlar

Posta Kodu 75900

Alan Kodu 0478

Yönetim

Coğrafi Bölge Doğu Anadolu Bölgesi

İl Ardahan

İlçe Hanak

Web Sitesi

Baştoklu, Ardahan ilinin Hanak ilçesine bağlı bir köydür

Tarih

1992 yılında il olan Ardahan'ın Hanak ilçesine bağlı bir köyün eski ismi “Yukarı Dikan” olarak bilinmektedir Daha sonra ise köyün adı “Baştoklu” olarak değiştirilmiştir Bölgenin Osmanlı hakimiyetine girmesini müteakiben yapılan 1573 tarihli arazi yazılmalarında köyün ismine rastlamak mümkündür

1573 tarihindeki kayıtlara göre Meşe Ardahan bölgesi sınırlarında kalan köyün ismi eski ismiyle olduğu gibi “Büyük Dikan” olarak geçmektedir Bu durum köyün en az 500 yıllık bir geçmişinin olduğunu göstermektedir Köyün içerisinde kurulu bulunan 1851 tarihinde yapılan cami de bu tarihi doğrulamaktadır Köyün tarihini bölgenin tarihinden ayrı tutmak söz konusu olmayacağından köyün bağlı bulunduğu Ardahan ilini merkez kabul ederek bölgenin tarihine kısaca değinmekte fayda bulunmaktadır

İslamiyet Öncesi Yaşam

Bu yöreye Türk boyları ilk kez, Kıpçakların atası sayılan, Kimmerlerin (MÖ 720) gelmesiyle başlamıştır Daha sonraları İskitlerin geldiği görülüyor İskitler bu yörede 500 yıl hüküm sürmüşler Geliş tarihleri MÖ 680 olarak bilinmektedir

MS 628 yılında Hazar Türklerinin Hazar bölgesinden göçerek üç kol üzerine dağıldıkları ve bir kolunu da Kafkaslara yürüyerek, bu yöreyi ele geçirdikleri kaynaklarda yer almakta Hazar boylarından göçüp gelen bu göçleri oluşturan insanlara Arda Türkleri denmektedir

3 ve 4 yüz yıllarda yörede Hıristiyanlık yayılmaya başladı 415 yılında ise Batıdan gelen Bizans egemenliği yöreyi ele geçirmiştir

İslamiyet Sonrası Yaşam

Halife Osman döneminde (646) ise bölge Arap İslam egemenliğine girmiştir Bütün bu yüz yıl boyunca İslam güçleriyle Bizans arasında sürekli el değiştiren bu yöre, İlhanlılar'ın, Kıpçaklar'ın ve daha nice grupların gelip yerleşmelerine karşı koyamamıştır

Selçuklu Sultanı Alpaslan'ın 1064 tarihinde Ani şehrinin egemenliğini eline geçirmesiyle "Danişmentli Ahmet" adıyla bilinen komutanın emrindeki Selçuklu ordusuyla Şavşat üzerinden Arsiyan Dağını geçerek 1080'de bölgeyi ele geçirmiştir

Selçuklular bu yörede uzun zaman varlıklarını gösterememişler Zayıflayan Selçuklu ordularını elinden yöreyi İlhanlılar eline geçmiştir İlhanlılar zamanında Ortodoks olan Kıpçak Türkleri bölgenin yarı bağımsız hakimi olmuşlardır Kıpçak Türklerinin (Kumanların) bölgede (Ardahan-Ahıska-Artvin kesiminde) Atabek adlı bir sülale kurarak bölgede hüküm sürdükleri bilinmektedir Osmanlı zamanında bölge Atabekler diyarı olarak bilinmektedir

13 yüzyılda Moğol ve İlhanlı egemenliği görülürken yöre, daha sonra 1414 yıllarında Cengizlilerin elinde kalmıştır

Kars ile birlikte bu yöre Akkoyunluların işgaline uğramıştır Ardahan yöresinde adı bilinen Atabekler, Akkoyunluların emrinde kalmışlar Daha sonra, Karakoyunluların emrinde kalan yöre, Şehzade Selimin (1Selim) Trabzon Sancakbeyi olduğu dönemde (1481-1512) Osmanlılar'a bağlandı Yöre Bu dönemde, Birkaç kez Safevi, birkaç kere de Gürcü denetiminde kaldı 1551 yılında Erzurum Beylerbeyi İskender paşa tarafından kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı

Osmanlı Egemenliği

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Şark Seferleri başlayınca, Padişah tarafından Kıbrıs Fatihi Lala Mustafa Paşa sardar tayin edilerek bölgeye sefere çıkmıştır 1578 yılının 2 Temmuz'unda Erzurum, 5 Ağustos'unda Ardahan'a gelen Osmanlı ordusu ile 9 Ağustos 1578 tarihinde, Sefevi(İran) ordusu arasında Çıldır civarında başlayan meydan savaşının Osmanlı ordularının zaferi ile sonuçlanması sonrasında bölge tamamen Osmanlı hakimiyetine girmiştir (Ardahan, Çıldır, Posof, Ahıska) Bu tarihten 1800'lü yıllara kadar bölgenin mutlak Osmanlı hakimiyetinde olduğu gözlenmektedir Ancak kuzeyde güçlenen Rus çarlarının güneye denizlere ulaşma hedefleri doğrultusunda Kafkaslar'a ve bölgeye egemen olmayı amaçlamaları bölgede uzursuzlukların ve savaşların başlamasına sebep olmuştur

Rus orduları 1828 yılında bölgeyi, Ardahan, Kars, Erzurum ve Bayburt dahil ele geçirmiş ancak yapılan Edirne Anlaşması sebebiyle Ahıska hariç diğer bölgeleri boşaltmak zorunda kalmıştır Ahıskanın Ruslar tarafından işgali üzerine Posof'lu bir şairin yazmış olduğu aşağıdaki şiir tarihi bir tespiti içermesi bakamından önemlidir

“ Ahıska bir gül idi gitti ,Ehli iman idi gitti

Söyleyin Sultan Mahmuta, İstanbul Kilidi gitti”

Çeyrek asır geçmeden 1855 yılında bölge tekrar Rus işgaline uğradı, bir yıl sonra imzalanan Paris Anlaşması ile 1856 yılında Ruslar, Kars, Ardahan ve diğer bölgelerden çekilmek zorunda kaldılar Ancak bölgenin uzun süre Rus işgaline girmesi 1876 tarihinde Osmanlı Devleti ile Rusya arasında başlayan ve 93 Harbi olarak bilinen savaş sonrasında olmuştur

Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti Dönemi

17 Mayıs 1877 tarihinde Ardahan ve bölgesi Rus işgaline uğramıştır Savaş sonrasında ise 13 Temmuz 1878 tarihinde imzalanan Berlin Antlaşması'yla Ruslara bırakılan Ardahan yaklaşık 40 yıl Rusların esaretinde kalmıştır 1918 Brest-Litowsk Antlaşması'yla yeniden Türkiye topraklarına katılmış ise de 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ile Türk ordusunun çekilmesi sonucu, Ermeni ve Gürcülerin işgaline hedef olmuştur 30 Kasım 1918 tarihinde Ardahan'da kurulan Milli Şura Hükümeti tarafından Mondros Mütarekesi şartları reddedilmiş, Milli Şura Hükümeti, Kurtuluş Savaşı'yla bütünleşerek Kâzım Karabekir Paşa ve Halit Paşa komutasındaki Türk ordusu tarafından 23 Şubat 1921 tarihinde kurtarılmıştır

Bölge Rus esaretinde iken Rus askerleri ve Ermeniler tarafından Müslüman Türk unsurlara karşı mezalim yaşandığı tarih kaydetmektedir Aşağıya alınan ağıt yapılan mezalimler üzerine söylenen ağıtlardan sadece bir tanesidir Bölge gerçeklerini bilmek açısından paylaşmakta fayda bulunmaktadır

"Sabah ilen Urus girdi şehere Yetti dehre ah avazın Ardahan“kırın!” deyü emreyledi leşkere Söylendi Ser-ta –sir sözün Ardahan Herkes düştü figana,ıztıraba Al-kana boyandı toprağı taşıÇok köyleri yaktı,etti harabe Ezel böyle yazmış yazın ArdahanAteş verip niçe evleri yaktıGöç olup,Poskova sel gibi aktı Hepsinden Beter oldu bu demde Açıldı gönülde yazın ArdahanKimi orda kalıp gördü dehşetiHiç kimseye etmez iken minneti Ümmet-i Muhammed hep giydi kara Al-kana boyandı düzün ArdahanArşta melaykeler yandı bu ahaYazdı gazeteler,bildirdi Şaha Kimi gelip burada çekti zahmeti Şimdi dilenir çok kezin ArdahanBu sergerdan HOCA ağlar bu yandaAl-Osmanın geldiğini duyanda Her sene mahsuülün lodalanırdı Kesildi ekmeğin,tuzun Ardahan Senin dertlerini bir bir sayanda Sağılır hep yaran,sızın Ardahan "

Kültür

Aşağıda köyün geleneksel yemeklerinin bir listesi bulunmaktadır:

* Evelik aşı

* Kuymak

* Dövmeç

* Haşıl

* Sinor

* Pişi

* Mafiş

* Lalanga

* Cırglama

* Kesme

* Katmer

* Bazlama

* Akıtma

* Gagala

* Fırın Ekmeği

* Top Cadı Ekmeği

* Haçapur

* Erişte

* Kurut

* Kavurga

* Hengel

* Saray Çorbası

* Muhallebi

* Patispanya

* Mısır Gevreği

* Harşu

* Sütlaş

* Kalbur Tatlısı

* Pelverde

* Lahana Turşusu

* Kırmızı Carğala

* Hasuta

* Gevrek

* Feselli

* Kımı Turşusu

* Şekerleme

* Fetir Ekmeği

* Tel Helvası

* Kayıtma

Coğrafya

Köyün merkezinin Hanak ilçesine uzaklığı 5 km, il merkezi Ardahan'a olan uzaklığı 33 km'dir Köyün kuzeyinde Koyunpınar köyü, kuzeybatısında İncedere köyü Batısında Güneşgören köyü ve köye ait yayla, Güney sınırında Ardahan ili, doğusunda ise Alaçam köyü bulunmaktadır Köyün batısında Artvin ili ile doğal sınır oluşturan Yalnızçam Dağları ve kuzeydoğusunda da Kol Dağı'nın uzantıları bulunmaktadır

Köy ve civarında arazi, ağaç bakımından genel olarak çıplak bir görünüm arz etse de, ancak köy merkezinde bireysel ağaçlandırma ve köyün güney ve güney doğusunda bulunan küçük çam ormanı küçük istisnalarını teşkil etmektedirler Köyde bulunan akarsular kendi topraklarından küçük dereler halinde doğup köy merkezinden geçerek Alaçam köyünden geçip Cot Çayı'na karışır İçme suyu bakımından köy, yörenin en zengin köylerindendir Köyün batısındaki vadilerin birleşerek genişlediği kesimlerde yayla olarak nitelenen düzlükler yer almaktadır Köyün yaylası köy sınırları içerisinde yer almaktadır Eski Hanak - Ardahan Karayolunun bir kısmı köyün sınırlarından geçmektedir

Yayla özelliği gösteren köyün denizden yüksekliği 1800 metredir Yer yer 2000 ile 3000 metre yüksekliği bulunan dağlara sahip olan bölge, bu dağlar dolayısıyla ot ve su bakımından hayvancılığa oldukça elverişlidir Kış mevsiminin uzun ve çok soğuk geçmesi nedeniyle bölgeye bağlı olarak köyde de meyve ağaçlarının da yetişmediği bir gerçektir Bunun yanında yukarıda belirtildiğimiz ormanlık alanda kara ve sarıçam, kavak, söğüt vb ağaçların yetiştiği de bilinmektedir Bitki örtüsü yönünden oldukça şanslı sayılabilecek köy ve civarında çeşitli otlar ve kır çiçeklerinin ilkbahar yağmurlarıyla beslendiği ve çevreyi güzelleştirdiği hususu da burada belirtilebilinir

Bitki Örtüsü

İlçede belirli alanlarda toplanmış küçük orman alanları dışında ilçe topraklarının büyük bir bölümü çayır ve mera alanları ile kaplı bulunmaktadır

İklim

Köy, iklim bakımından kışları çok sert ve soğuk, yazları ise ılık ve yağışlı geçen bir karasal iklime sahiptir En soğuk ayın sıcaklık ortalaması –25 derece , en sıcak ayın ortalaması ise +25 derecedir

Nüfus

Yıllara göre köy nüfus verileri

2007

2000 391

1997 812

Ekonomi

Halkın büyük çoğunluğu küçük çiftçi olup, tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır Köyün çevre köylere nazaran ekili alan ve mera yönünden en zengin köylerin basında gelir Genel olarak köyde arpa, buğday ve yem bitkileri ekimi yapılmaktadır Tarımda makinalaşma seviyesi her geçen gün artmaktadır Köyde yaklaşık olarak 40 adet traktör mevcuttur Hasat halen traktörler ve buna bağlı ekipmanlarla yapılmaktadır Hasat mevsimi de son derece kısadır Yüksekliğin fazla olması, dolayısıyla kış aylarının ağır geçmesi nedeniyle meyve ve sebzelik yapılmamakta bu ürünlerin tamamı satın alınmakta bazı yıllarda ihtiyaca yetecek ürün dahi elde edilmemektedir

Tarım ve Hayvancılık

Köyün geçim kaynağı tarımdır Tarımsal alanda Hayvancılık %80 payla ilk sırayı almaktadır Bitkisel üretimin payı ise %20dir Köyümüz mera, otlak ve yaylak varlığı olarak geniş alanlara sahip olduğundan önemli bir hayvancılık potansiyeline sahiptir Halkın hepsi hayvancılıkla uğraşmaktadır Elden edilen hayvansal ürünler köy halkının başlıca geçim kaynağıdır Ayrıca köye 15 Mayıs'tan itibaren genellikle Kars ilinden gelen mandıracılar Köyde süt toplama evi kurmakta ve 1,5-2 aylık bir dönemde çiftçilerden aldıkları sütleri kaşar peyniri yapımında kullanmaktadırlar

Köyde her yıl, inek potansiyeline bağlı olarak değişmekle birlikte herkes 1-2 ton civarındaki süt bu şekilde mandıracılara verilmekte geri kalan sütler ise ailelerin kendi ihtiyaçları için peynir ve yağ yapımında kullanılmaktadır Köyde bulunan büyükbaş hayvanların büyük bölümü yerli ırk olan DAK (Doğu Anadolu Kırmızısı) X Montofon ırkından meydana gelen melez hayvanlardan oluşmaktadır Köyde hayvan varlığının büyük bölümünü büyükbaş hayvanlar oluşturmakta olup küçükbaş hayvan mevcudu bu orana ters denecek kadardır Ayrıca köyden her yıl diğer illere gerek besi gerekse kurbanlık için çok miktarda canlı hayvan sevkıyatı olmaktadır

Arıcılık

Köy, dünyaca tanınan üstün vasıflı Kafkas Irkı arının gen merkezleri arasında yer almaktadır Ayrıca bölgenin 1200 çesit zengin florasından dolayı arıcılık için iyi bir potansiyel mevcuttur Bu yüzden köyde üretilen ballar çok kalitelidir Genel istatistiklerine göre köyde tahmini 200-250 arı kovanı bulunmaktadır

Köyde arıcılık sabit arıcılık şeklinde yapılmakta olup birkaç kişi dışında gezginci arıcı bulunmamaktadır Ardahan ili ile birlikte köyde Artvin ili arıcıları dışındaki gezgin arıcılara kapalıdır

Muhtarlık

Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır

Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:

(2009)) - Güven Köksoy

2004 - Kenan Gündüz

1999 - Güven Köksoy

1994 - Sait Kılıç

1989 - Sadık DEMİR

1984 - Farız KÖKSOY

Altyapı Bilgileri

Köyde ilköğretim okulu vardır Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol [sitavilize] olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır








Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.