Arjantin Tanitimi |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Arjantin TanitimiArjantin Cumhuriyeti (İsp República Argentina) 34 36 Güney enlemleri ve 58 27 Batı boylamları arasında, Güney Amerika Kıtasında yer alan bir ülkedir Arjantinin toplam yüzölçümü 2, 766, 890 km² – Türkiye'den yaklaşık 3,5 kat büyük – (bunun 2, 736, 690 km²si kara, 30,200 km²si su), nüfusu ise 2006 yılı rakamlarıyla 39, 921, 833 kişidir Arjantin Güney Amerika Kıtasının güney kesiminde, And Dağları ve Atlas Okyanusu arasında uzanan bir devlettir; kıyı şeridinin uzunluğu 4989 kmdir Arjantinin sahip olduğu toprak Güney Amerika Kıtasında 2 dünya genelinde ise 8 en büyük topraktır Şili (5,308 km), Bolivya (832 km), Paraguay (1,880 km), Brezilya (1,261 km) ve Uruguay (580 km)'la sınırı bulunmaktadır Arjantinin adı Latince Argentum (gümüş) kelimesinden gelir İspanyol kolonicilerinin bu topraklarda bulmayı umduğu madenin ne olduğu ülkenin isminden de açıkça anlaşılabiliyorÜlkede yaşayanların çoğu İspanyol ve İtalyan göçmenlerin torunlarıdır Coğrafya Arjantin yaklaşık 2,8 milyon kilometrekarelik alanıyla, uzun bir üçgeni anımsatan bir şekilde kuzeyden güneye doğru indikçe daralır Kuzeyden güneye kadar olan uzunluğu 3694 km ve batıdan doğuya uzanan en geniş topraklarının uzunluğu ise yaklaşık 1423 kmdir Doğu kıyıları boyunca Atlantik Okyanusu uzanır, batısında Şili, kuzeyinde Bolivya ve Paraguay, kuzeydoğusunda ise Brezilya ve Uruguay bulunur Arjantin 23 eyalete (provincias) ve bir federal bölgeye (distrito federal) ayrılmıştır: Eyaletler: 1 - Buenos Aires 2 - Buenos Aires (eyalet) 3 - Catamarca 4 - Chaco 5 - Chubut 6 - Córdoba 7 - Corrientes 8 - Entre Ríos 9 - Formosa 10 - Jujuy 11 - La Pampa 12 - La Rioja 13 - Mendoza 14 - Misiones 15 - Neuquén 16 - Río Negro 17 - Salta 18 - San Juan 19 - San Luis 20 - Santa Cruz 21 - Santa Fe 22 - Santiago del Estero 23 - Tierra del Fuego ve Güney Atlantik Adaları 24 - Tucúman Federal Bölge: Buenos Aires Yüzey Şekilleri PatagonyaArjantinin yüzey şekillerinin temel özelliğini Doğudaki ovalar ile Batıdaki dağlar arasındaki büyük karşıtlık oluşturur Batıda çöküntülerle, yükselmelerle ve yanardağ püskürmeleriyle parçalanmış And Dağları yükselir Bölgede hâlâ sürmekte olan depremler ve yanardağ etkinlikleri, bu bölge topraklarının henüz oturmadığını kanıtlar Kuzeyde And Dağları daha çok masamsı bir görünümdedir Bolivya yüksek platolarının devamı olan 3500 – 4500 metrelik yükseltiler arasında uzanan yüksek platonun Batısında yüksekliği bazen 6000 metreyi aşan yanardağlar, Doğusunda dağ eteklerinin ve Jujuy, Salta, Tucumán havzalarının üst kesiminde Sierralar biçiminde sıralanan billurlu yüksek kütleler bulunur Daha Güneyde kütle, kapalı havzalar ve yükselmiş bloklar halinde parçalara ayrılır ve iklim kuraklaşır Bu kurak Catamarca la Rioja Andları Mendoza dağ eteği ile Santiago havzası arasında, yüksek bir dağ sırası (Aconcagua 6959 metre ile Arjantinin de en yüksek noktası) biçiminde uzanır 36˚ Güney enlemine doğru, And Dağları daralır, alçalır ve büyük enine kopmalarla parçalanır Dördüncü Zaman buzullaşması bu kesimde etkin olmuş ve enine vadiler ile göllerin (Nahuel Huapí vb) oluşmasında katkıda bulunmuştur Sarmiento Parkı, CórdobaÜlkenin büyük bir bölümünü kaplayan ovalar ve platolar, geniş ölçüde alçalmış Brezilya eyerleşmesinin üzerinde yayılır Brezilya kalkanı yalnızca Andların önündeki kesimde, Córdobanın büyük orta kütlesinde (Batıdan ufku kapatan ve yüksekliği 2000 metreyi aşan gerçek bir duvardır) çok yüksek kütleler oluşturur; ovanın güneyindeyse çok daha az yüksek biçimlere bürünür Paraguay sınırından Colorado Irmağına kadar uzanan bir milyon kilometrekarelik bir alanı kaplayan bölgenin topografyasının basıklığı ve hiçbir düzenli akarsu ağının bulunmaması şaşırtıcıdır Üçüncü Zaman sonunda ve Dördüncü Zaman başında yığılmış rüzgâr çökelleri, tuzlu ve çoğunlukla üstü kabuk tutmuş kalın balçık tabakaları oluşturmuş, ama bu tabakalar da yakın buzul dönemlerinde Doğuda ve Kuzeyde löslerle, Batıda ve orta kesimde kumlarla kaplanmıştır Yüzey şekilleri ayrıntıda çok çeşitlidir ve iklimsel özelliklere bağlıdırYarı tropikal iklim kuşağında kalan Chacoda yer yer palmiye ağaçları görülen savanlı bir bitki örtüsü görülürken, Doğuda ve Güneyde daha ılıman iklim enlemlerinde yer alan Pampa bölgesi doğal çayırlarla örtülüdür Çeşitli türlerden oluşan çayırları, gevşek, derin ve verimli siyah ya da kahverengi toprakları Pampaya bütün dünyaca ünlü verimliliğini kazandırır Paraná ve Paraguay Doğuda ovanın sınırını belirleyen gerçek bir ırmak seti oluşturur (söz konusu ırmaklar eskiden okyanustan ovaya ulaşılmasını sağlıyorlardı) Doğuda Paraná Irmağıyla Uruguay Irmağı arasında bir bütün (bir çeşit Mezopotamya) oluşturan Entre Ríosun tepeleri, Corrientesin sular altında kalan ovaları ve Misionesin bazaltlı sırtları uzanır Güneyde 700 000 km2lik bir alanı kaplayan Patagonya, içinde And Dağlarından inen birkaç ırmağın (Negro, Chubut, özellikle de Santa Cruz) dar ve derin vadiler oyduğu, çakıllı, kurak, soğuk ve rüzgârlı bir yüksek platolar bölgesidir Atlas Okyanusu kıyısındaki Pampa kesiminin düz, kumullarla örtülü kıyıları ile Patagonya kıyılarının yüksek yalıyarları büyük çelişki yaratır Alüvyonların aşağı yukarı doldurduğu Río de la Plata halicinden Macellan Boğazı kıyılarındaki Gallegos Irmağının ağzına kadar doğal limanlara çok seyrek rastlanır Pampa ile Patagonya sınırındaki Bahía Blanca tek doğal limandır ve kıyısında kurulan kentin büyük ölçüde gelişmesini sağlamıştır Dağlar AconcaguaArjantin Andları'nda 6000 metrenin üstüne çıkan birçok dağ bulunmaktadır Arjantin'in ve Amerika Kıtası'nın en yüksek tepesi (Aconcagua) ve dünyanın en yüksek iki yanardağı Ojos del Salado (6880 m) ve Monte Pissis (6795m) burada yer alır Andlar'ın güney kesimlerinde yüksek dağlar daha seyrektir, ama serin ve soğuk iklimin etkisiyle karlarla kaplıdırlar Sierras Pampeanas'ta da yer yer yükseltilere rastlamak mümkündür La Rioja eyaletindeki Sierra de Famatina da 6000 metrenin üzerindedir Fakat bu sıradağların yükseklikleri doğuya gidildikçe azalır, Sierras de Córdoba'da dağların yükseklikleri en fazla 2800 metre civarındadır Mesetas Patagónicas (Patagonya Ovaları)'nın kuzey kısmında,Mendoza'nın güneydoğusunda yükseltiler 4700 metreyi bulurken, bu yükseltiler güneydoğuya gidildikçe azalır Arjantin'in diğer bölgelerindeki dağlar çok nadir 1000 metreyi aşar Bu nadir durumlara örnek olarak Atlantik kıyısındaki ve Misiones'in dağlık bölgesindeki Sierras Australes Bonaerenses (Sierra de la Ventana ve Sierra de Tandil) verilebilir Nehirler ve Göller Arjantin'de bulunan nehirlerin kaynağı büyük ölçüde Río de la Plata'dır Río de la Plata'ya dökülen nehirler 5 200 000 km²'lik bir alana yayılmıştır ve bu alanın hemen hemen üçte biri Arjantin sınırları içinde bulunur, kalan alan ise Bolivya, Brezilya, Paraguay ve Uruguay sınırlarındadır Río de la Plata'ya dökülen iki büyük nehir Paraná Nehrive Uruguay Nehri'dir Kuzeyde, Brezilya sınırında dünyanın da en büyük şelalelerinden sayılan Iguazú ve Iguazú Milli Parkı bulunur Iguazú Nehri ve şelaleleri Niagara Şelaleri'nden üç kat daha büyüktürler Iguazú Şelaleleriİkinci en büyük nehir Patagonya'nın kuzeyinde bulunan Río Colorado'dur Onun en önemli kolu olan Río Salado del Oeste Batı Arjantin'in büyük bir kısmını sular, ama kurak iklim dolayısıyla yer yer kurumuş ve bataklığa dönüşmüş bir nehirdir Arjantin'de iki büyük göller yöresi bulunmaktadır İlki ve büyük olanı Güney Andlar'ın eteklerinde başlayıp bir zincir gibi Neuquén'den Ateş Toprakları'na (Tierra del Fuego) kadar birbirini izleyen tatlı su göllerinin bulunduğu yöredir İkincisi ise Pampa'nın batı kısmında ve Chaco'nun güneyinde bulunan alçak ve genellikle tuzlu olan göllerdir Özellikle Córdoba'daki Laguna Mar Chiquita (5770 km²) ve Los Glaciares Milli Parkı'nda bulunan ve NATO tarafından dünya mirası olarak kabul edilen Lago Argentino (1415 km²) ve Lago Viedma (1088 km²) önemli göller arasında sayılabilir Ünlü Perito Moreno Buzulu da bu parkta bulunmaktadır Adalar La Isla de los Lobos (Fok Adası)Arjantin çok uzun bir sahil şeridine sahip olan bir ülke olmasına karşın, çok az sayıda adaya sahiptir En büyük adası Tierra del Fuego Takımadaları'na ait olan 47000km²'lik Ateş Toprakları Adası (Tierra del Fuego)'dır Bu adayı Arjantin (21571 km²) ve Şili (25571 km²) paylaşmıştır Bunun dışında Arjantin'in hak talep ettiği, ama Birleşik Krallık yönetiminde bulunan Falkland Adaları (Las Islas Malvinas/Falkland Islands) vardır Arjantin'in 2 Nisan 1982 yılında adayı işgal etmesinin ardından 14 Haziran 1982'ye kadar süren Falkland Savaşı başladı ve bu savaş Arjantin'in mağlubiyeti ile sona erdi Falkland Takımadaları'nın en büyük adası doğudaki Soledad (East Falkland) -6683 km²- ve Gran Malvina (West Falkland) - 5278 km²-'dir Güney Gürcistan ve Güney Sadviç Adaları da aynı statüde bulunmaktadır Önemli sayılabilecek diğer adalar ise Buenos Aires Eyaleti'nin güneyinde Bahía Blanca ve Bahía Anegada Körfezleri'nin arasındaki bölgede bulunan adalardır Buradaki adalar düzdür ve San Blas kaplıcasının bulunduğu Jabalí Adası dışında tamamen boştur En büyük ada 207 km²'lik alana sahip olan Trinidad Adası'dır Patagonya kıyılarında da birkaç ufak tefek ada da bulunmaktadır İklim ve Bitki Örtüsü Ülkenin okyanus cephesindeki güney ucu nemlidir ve sıcaklıklar da hiçbir zaman yüksek değildir Ushuaiada yaz mevsiminde 9,2˚C, 3700 km uzaklıktaki kuzey uçta, yani Misiones Eyaleti'ndeyse, iklim sıcaktır, yağışlıdır ve burada çay yetiştirilir Ülkenin geri kalan bütün bölgelerinde Kuzeyden Güneye doğru sıcaklıklar azalırken, iklimin başlıca özelliği kurak olmasıdır Arjantini Kuzeybatıdan Güneybatıya doğru geniş bir kurak kuşak boydan boya aşar Bu “kurak köşegen” And Dağlarındaki yüksek platolarda ve havzalarda başlar, dağ eteklerinde sürer (Mendozada yılda 193 mm yağış görülür) ve Patagonya kıyısında sona erer (200 mmnin altında yağış) Pampada iklim Atlas Okyanusu kıyısından iç kesime doğru gittikçe değişir Río de la Plata yakınında yağışlı (1200 mm) ve genellikle yumuşak olan iklim iç kesimde karasal ve kuraktır Yağışlar, yaz mevsimi boyunca giderek yoğunlaşır ve getirdikleri nem, hemen büyük bir buharlaşmaya uğrar 600 mm eşyağış eğrisi, Bahía Blancadan Córdobaya kadar geniş bir yay çizer Böylece “yağışlı” Pampadan “kurak” Pampaya geçilir Pucará de TilcaraAnlatılan bu koşullar nedeniyle Arjantinde orman azdır Ülkenin büyük bir bölümü, çayırlar ve dikenli çalılıklarla kaplıdır Ülkenin Patagonyanın Kuzeyinde kalan batı yarısı ağaçsılardan ve az çok dikenli, az yapraklı küçük ağaçsılardan oluşan seyrek bir bitki topluluğuyla (monte) örtülüdür Patagonya çakılları arasında az miktarda çalılık ve bazı buğdaygiller tutunmuştur Doğal halinde yüksek otlardan oluşan uçsuz bucaksız bir çayır ve kötü bir otlak olan Pampa, Avrupadan yeni ot türlerinin getirilmesiyle ve üçgül ile yoncanın yaygınlaştırılmasıyla değiştirilmiştir Ağaç da dikilmiştir ama gerçek ormanlar Güney Andlardaki göller yönetim bölgesinde (Arokarya Ormanları) ve Macellan Boğazı dolaylarında (kayın ormanları) yer alır Kuzeyde büyük tropikal orman, iki yerde Arjantine sokulur: Misioneste ve Tucumán Andlarının doğu yamaçlarında Orta Chacoda, sert keresteli, kabukları bakımından zengin türlerin ağır bastığı bir orman (Quebrachos) yer alır Nüfus ve Ekonomi Arjantine insanların yerleşmesi kuzeybatıdan Bolivyadaki yüksek yaylalardan ve madencilik bölgelerinden gelen İspanyolların And dağ eteğine inmeleriyle gerçekleşti Bu ilk Arjantin, sözkonusu madencilik bölgelerinin tahıl, koyun ve yük hayvanları (özellikle katır) sağlayan bir uzantısı gibiydi Atlas Okyanusu cephesiyle uzun süre ilgilenilmedi Dolayısıyla kuzeybatıda And eteklerinin tarım ve çobanlığa dayalı ekonomisi XVIII yüzyılın ortasına kadar ağır bastı ve İspanyolların kurdukları kentler (sömürge döneminden kalma geleneklere bağlı ve canlı Arjantine [[[Buenos Aires]] limanı ve Pampa] doğru meydana gelen göçlere karşın hâlâ yoğun bir nüfus yaşar), günümüzü kadar melez Arjantinin temelini oluşturdu XIII yüzyılın ikinci yarısında Kral Naipliğinin kurularak (başkenti Buenos Airesti) Buenos Aires limanının daha bağımsızlıktan önce Atlas Okyanusu ticaretine açılmasıyla, Arjantinin ağırlığı And Dağlarından Plata halicine “kaymaya” başladı ve kesin dönemeç modern Arjantinin tam anlamıyla oluşturduğu XIX yüzyılın son çeyreğinde gerçekleşti Bu gelişmede başlıca rolü İspanyolların fethi sırasında Pampada başıboş dolaşmaya bırakılan sığırların, ticari anlayışla yetiştirilmeye başlaması oynadı Avrupaya XIII: yüzyılda deri, XIX yüzyılın ilk yarısında kurutulmuş et satılırken, 860a doğru bu ürünlerin yerini koyun yünü aldı Bu tarihten sonra Pampadaki çayırların sahipleri, Buenos Aireste, zamanla da bütün Arjantinde liman işlerini elinde tutan yabancı burjuvaziyle yakından ilişkili başlıca ekonomik ve siyasal güç haline geldi Avrupa kent pazarları, sermayeleri, teknikleri hatta insanlarıyla 1800 – 1900 yıllarında Arjantinlilerin önce ülke topraklarının bütününe yerleşmelerini, sonra da bu toprakların tamamını donatıp işlemelerini sağlandı Ülke 1929 Büyük İktisadi Bunalımına kadar bütünüyle dışsatıma (Büyük Britanyaya) dönük tarım ürünlerinin değerlendirilmesine dayanan büyük bir refah dönemi yaşadı Pampaya hayvancılık yapılan çok büyük çiftlikler (estancia) yapıldı ve toprak sahipleri bu çiftliklere yerleştirdikleri yarıcılara önce buğday, keten, mısır ektirdiler, sonra sığırlar için yonca yetiştirilen geniş alanlar ayırdılar Büyük çiftlikler, İngiliz kasaplarının dondurulmuş et gereksinimlerini karşılamaya başladı Paraná yakınındaki Rosario Santa Fe Pampası bölgesinde ve kurak Pampanın birçok kesiminde büyük toprak sahipleri, topraklarını parsellere ayırıp İtalyadan hatta Doğu Avrupadan gelen çiftçilere kiraladılar ya da ortak ektirdiler Bu tek tip ürün yetiştirilen tarım alanları, 1930 yıllarına doğru Arjantini uluslar arası ticarette başlıca buğday, mısır ve yağ satan bir ülke haline getirdi Ülkenin kenar bölgeleri işletmeye açılarak her birinde iç tüketime yönelik bir tarıma ağırlık verildi (yalnızca Patagonya bunun dışında kalarak koyun – yünleri yurt dışına satılıyordu – yetiştiren büyük şirketlere bırakıldı) Yarıtropikal kuzeybatı bölgesi şekerkamışı, Mendoza Andları dağ eteği büyük sulama çalışmaları sayesinde üzüm, Negro Irmağının yukarı vadisi sulamayla meyve üretim bölgesi oldu; güney Chacoda büyük şirketler Quebracho Ormanını yok ederek tanen elde ettiler; kurak kuşağın başladığı orta bölgelerde, Orta Avrupadan gelen göçmenler sayesinde pamuk ekimi gelişti Büyük İktisadi Bunalım patlak verdiğinde 7 milyon göçmenin (yarısı İtalyan, üçte biri İspanyol) geldiği Arjantin, beyazların yaşadığı “yeni” bir ülke haline geldi Ülke ürünleri Pampadaki sık demiryolu ağı ve kenar bölgelere giden kolları aracılığıyla aşağı Paraná kıyısındaki, Bahía Blancadaki limanlara, özellikle de Buenos Aires limanına “akıtılıyordu” Nüfus, az sayıda büyük toprak sahibinin mülkiyetindeki kırsal kesimde toprak bulamadığından, akın akın kentlere göçmekteydi Kentleşmedeki bu gelişmeyi, iktisadi bunalım daha da arttırdı; özellikle köyden kente göç olayının olağanüstü boyutlara ulaştığı Buenos Aires aşağı yukarı bomboş bir ülkede, dünyanın en büyük anakentlerinden biri haline geldi Devlet, sanayinin gelişmesini destekledi 1947den sonra Peronun başkanlığı döneminde devlet, kamu hizmetlerini ve büyük donatım çalışmalarını üstlendi, korporasyoncu bir sendika akımı ile ordunun denetimine verilen “ağır sanayi” kesimine dayanan ulusal özel kesim arasında işbirliği destekledi Dış pazarların bulunmaması nedeniyle Pampa tarımı İkinci Dünya Savaşının sonuna kadar durakladı; oysa aynı dönemde, tarım dışındaki kesimlere sistemli bir biçimde aktarma yapma siyasetinin sürdürülmesi (tarım ürünlerine ısrarla düşük fiyat uygulanması bunu gösterir) sonucu açlık çeken Avrupa buğday ve etten mahrum kalmıştı İç pazara yönelik yeni ürünlerin (süt, yağ çıkarılan bitkiler) gelişmesine karşın, köyden kente göç dev boyutlara ulaştı 1950li yılların sonunda bu büyük tarım ülkesi, yeni ülkelerin Anglosakson tipi tarımındaki olağanüstü gelişmelerin sonucunda, dünya pazarında tam anlamıyla dışlandı Yüzyılın başından kalma ortak donanımlar, özellikle demiryolu ve denizyolu taşımacılığı açısından eskimişti Bununla birlikte, çeşitli hafif sanayi gelişirken, petrol ve demir-çelik sanayisi gibi birkaç önemli yeni kol kuruldu Arjantin, uçsuz bucaksız toprakları bomboş bir ülkeyken, kentleşmiş bir ülke, hatta bir “kent-ülke” haline geldi Arjantin denince Pampa, topraklarının verimliliği, etinin kalitesi, tahılların bolluğu ve gaucho efsanesi (günümüzde ücretle çalışan bir çoban haline gelmiş atlı özgür adam) akla gelir Oysa günümüzde Pampa, traktörler, bankalar, otomobiller, tüccarlar ve kooperatifler ülkesidir ABDnin orta-batı eyaletlerindeki çiftçileri örnek alan Arjantinli çiftçiler de kentlileşmektedir Özelikle de Pampa tarımı makineleşmekte, tekniklerini yenilemektedir, ama bu işte rakiplerine oranla on – yirmi yıl geri kalmıştır 1976dan bu yana askeri diktatörlüğün uygulandığı liberal ekonomi rejimi, ülkenin yeniden uluslar arası pazarlara girmesini ve uluslar arası fiyatlara uyarlanmasını sağlamıştır Sanayi ülkelerinin isteklerini göz önünde tutan tarımcılar, Avrupada yetiştirilen hayvanlar için yemlik bitki tarımına ağırlık vermiştir 3,5 Mt soya, 6,5 Mt sorgum, 9 Mt mısır, 1,5 Mt ayçiçeği küspesi Buna karşılık yılda 5-10 Mt arasında üretilen buğday, artık dünya ticaretindeki önemini yitirmiştir Bütünüyle ele alındığında 1970 – 1980 yılları arasında tahıl üretimi değişmeden kalmış (20 – 25 Mt arasında), oysa yağ bitkileri üretimi 1970te 2 Mt iken 1980de 6 Mtu aşmıştır Hayvancılığa gelince gerek koyun (150 000 t yün), gerek süt domuzu (yıllık kesim sayısı 2 500 000 başla sınırlıdır) açısından gelişmemekte, sığır sürüsüyse (yaklaşık 60 milyon baş) çok yavaş artmaktadır Yalnızca Pampanın orta kesimindeki besicilik, yemlik bitki tarımından yararlanır Tümü ele alındığında tarım ve hayvancılık ürünleri hâlâ, ülke dışsatımının 3/4ünü karşılar Gelişmeler, özellikle tarım alanlarının yarısını kaplayan küçük ve orta boy çiftlikler (1 200 ha kadar) sayesinde gerçekleştirilmektedir; oysa yeterince işletilmeyen ya da otlarla kaplı alanlar halinde nadasa bırakılan büyük topraklar, Arjantin Pampasını dünya ölçüsünde bir “rezerv”e dönüştürmektedir Buna Andların eteğinde, Patagonyadaki Río Negrodan, dönenceler bölgesindeki Río Bermejoya kadar uzanan bölgede sulamadaki gelişmenin sağladığı olanakları eklersek, kent ve sanayi ekonomisine tanınan otuz yıllık öncelikten sonra tarımda ne kadar büyük aşamalar kat edildiği anlaşılır Arjantinin sanayi alanında da önemli sayılabilecek kaynaklara sahip olduğu kesindir Brezilyadan gelen ırmakların (Uruguay ve Paraná Irmaklarında düzenleme çalışmaları yapılmaktadır) sağlayabileceği su enerjisi çok büyük boyutlardadır; buna, batıdaki dağ kütlelerinden inen bütün ırmaklar (sulamada ve elektrik üretiminde yararlanmak için) üzerinde kurulan tesisler de eklenir Uranyum madeni boldur (yaklaşık 400 000 t rezerv) Buenos Aires yakınlarındaki Atuchada bir nükleer santral hizmete girmiş, yenilerinin de yapımına başlanmış ya da yapılmaları tasarlanmıştır Ayrıca Arjantin, petrol üreticisi ülkelerdendir (25 Mt) ve 1950 yıllarından bu yana iç tüketiminin %90ını kendi karşıladığı gibi, günümüzde denizde petrol aramalarına da başlanmıştır Doğalgaz üretimi de önemli sayılır (yaklaşık 10 milyon metreküp) Daha sınırlı, ama çeşitli olan öbür maden kaynakları da, dışardan satın alınan madenlerin miktarını azaltma şansını doğurmaktadır Aslında sanayinin gelişmesi tüketim mallarından başlamış ve yavaş yavaş işlenmiş ürünler dışalımını (Paraná ve Buenos Aires liman kentlerinde gerçekleştiriliyordu) azaltmıştı Ama sanayideki gerçek patlama, ülkenin 1958den bu yana Arjantinde üretim yapmaya başlayan çokuluslu şirketlere açılmasıyla oldu Bu açılma, çelik sanayisinden elektronik sanayisine kadar bütün dallara yayıldı Sanayiyi yönlendiren dal, otomobil yapımıydı; ama dışardan alınan bu sanayi, Arjantin özel girişimcileri için çok geçmeden geri tepti; başlangıçta sanayiye egemen olan bu girişimciler çok geçmeden küçük ortaklar ya da taşeron şirket sahipleri haline düştüler Perón rejiminden sonra güçlenen sendikacılık hareketi de, olaydan aynı derecede zarar gördü Kapitalist ekonomi, sermayelerin ve malların uluslar arası çalkantısına doğrudan açık ya da bağımlıydı Ortalama yaşam düzeyi hızla düşmektedir (ama hâlâ kıtadaki öbür devletlerden yüksektir), özellikle yükseköğrenim görmüş gençler yurtdışına göçmektedir, bunun tek nedeni ideolojik ve polis rejimi baskısı değildir Sonuç olarak Arjantin, büyük, geleceği parlak, ama çok eşitsiz biçimde gelişmiş, iki yüzyıllık yoğun bir tarihin sonucu olan şaşırtıcı derecede karmaşık toplumunu oluşturan çeşitli kesimlerin dönem dönem kabul ettirmeye çalıştıkları gelişme stratejileri arasında kırk yıldır bocalayan bir ülke olarak görülmektedir Günümüzde Arjantin'de yaklaşık kırk milyon insan yaşar Nüfusun %25,2'sini 0-14 yaş grubu, %611'ini 15-64 yaş grubu oluştururken 65 yaşının üstündekiler Arjantin nüfusunun %10,6'sıdır 2006 rakamlarıyla Arjantin'de nüfus artma oranı %0,96 olarak hesaplanmıştır |
|