Hava Gazı - İcatlar Ve Keşifler |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hava Gazı - İcatlar Ve KeşiflerNıcolas Leblanc, Philippe Girard, Jacquard, gibi bahtsız mucitlere şimdiden Jouffroy d'Abbans, Chappe ve Fulton'u ve konumuzla ilgili olarak Philippe Lebon'u ekleyelim Havagazınm, mucitlerinden biri olan Lebon da ötekilerden daha şanslı olmadı Bir sabah ölüsünü sokakta buldular ve mezarlıkta bir çukura gömdüler Eski dönemlerde verilen gösterişli davet ve eğlentilerin öyküsünü tarih kitaplarında okuyoruz: Kral saraylarının muhteşem dekoru, muazzam salonlarda şatafatlı giyimleriyle boy gösteren senyörler, operada suareler, balolar, şölenler Bu zengin dünya nasıl aydınlatılmaktaydı, diye kendi kendimize sık sık sormuşuzdur Geriye doğru işleyen bir zaman makinesi olsa da sözgelişi üç yüzyıl öncesine, XIV Louis zamanına gidebilsek, şimdi bize gülünç gelen görünümlerle karşılaşırız: Versay sarayının Aynalı Galeri'sinde orada burada yanan pis kokulu isli mumların titrek ışığı altında davetlilerin gölgeleri hayaletler gibi kımıldar dururdu Mumlar, Devrim öncesi yıllarına kadar pahalı ve en ileri ışıklandırma aracı olarak kullanılmıştı Balmumundan yapılanı halkın asla uzanamayacağı büyük bir lükstü Yağ lambasıysa çok az sayıda kimseler dışında kullanılmaz olmuştu Sokakların aydınlatılmasına ilk defa 1667'de Paris'te başlandı ve içinde mumlar yanan lambalar kullanıldı 1769'da bütün şehirde bu lambaların sayısı 3500 idi ve bu göster? karşısında dünya parmak ısırdı Bununla birlikte, 1780'de İsviçreli asıllı bir Fransız, Argand (1750-1803) ışık gücünün, bir hava akımı yaratılarak artırılması durumunda yağ lambasının geleceğin aydınlanma aracı olabileceğini düşündü ve deneyler yapmaya koyuldu Fitilli bütünüyle yağ kabının içinde bırakacağına, hafifçe dışarı çekti ve ekseni çevresinde hava akımının dolaşabilmesi için silindir biçimine soktu Alev halka biçimini aldı ve lamba Argand'ın umduğu gibi daha güçlü bir ışık vermeye başladı Ne yazık ki, mucit, Etienne de Montgolfier'in de yakın dostu olduğu halde Fransız halkının ilgisini çekemedi Tek ilgi gösteren kişi yararlı her yenilikten yana olan ve adından çok söz ettiğimiz İngiliz Boulton oldu Ancak Argant'ın lambasının noksanları vardı; sözgelişi, baca görevi yapacak camı yoktu Bu camı bulanın Quinquet adında bir Fransız eczacısı olduğu sanılıyor Yeni ışıklandırmanın halka tanıtılması 27 Nisan 1874'te Paris'in ünlü tiyatrosu Comedie Français'de, "Figaro'nun Düğünü"nün ilk temsilinde yapıldı Çabuk yaygınlaşarak 1860'da petrol lambalarına da uygulandı ve havagazının benimsendiği tarihe kadar bütün dünyada kullanıldı Argand'ın İngiltere'de, bu işi Boulton'a bırakması üzerine Birmingham'daki fabrikalar harıl harıl Argand lambası imal etmeye başladılar Boulton'un fabrikaları durmadan gelişerek dünyanın en büyük tesisi durumuna gelmişti Bütün ülkelerde ve İngiltere'nin bütün kontluklarında temsilcileri bulunmaktaydı Cornouailles'daki temsilci, William Murdöck (1754-1839) adlı bir mühendisti O güne kadar birçok yararlı icatları olmuştu 1780'de Murdöck, Boulton'u bir ziyareti sırasında, ona çocukluğunda yapmış olduğu bazı deneylerden söz etti: Doğduğu İskoçya'nın kömür bölgesi Ayr'de kömür yakar, arıtır, dumanını toplamakla vakit geçirirmiş Bu defa patronunun desteğiyle aynı deneyleri tekrarlamaya koyuldu Bu sabırlı kişinin çalışmalarının ayrıntıları hakkında bilgi sahibi değiliz Fransız Lebon'unkinin aynısı olsa gerekti: Kuşkusuz bu dumanı topladıktan sonra arıtmak için sudan geçirmiş ve çıkan gazı yakmış, alevinin beyaz, parlak bir ışık verdiğini gözlemlemişti Bu "yanargaz" bir yenilik değildi İngiliz Shirley 1667' de, Clayton 1739'da ve Dixon 1760'da buna dikkati çekmişlerdi Hatta 1783'te Belçikalı Minkeleers, Louvain Üniversitesinin kitaplığını ve 1787'de Murdock'un vatandaşı Dundonald Kontu Culross, manastırının holünü bununla aydınlatmıştı Ama Murdöck eserini, bu yarınsız girişimlere hiç benzemeyen bir inatla sürdürdü 1792'de ışıklandırmayı önce evinde kurdu ve pis kokuları gidermek için karmaşık arıtma işlerine girişti Bu uzun çalışmalarının sonucunu ancak 1801'de alabildi Ancak, bu yıllarda yalnız bununla uğraşmamıştı Boulton ve Watt işten çekilmişler ve sorumluluğun bir kısmını aktarmak üzere onu çağırmışlardı Murdöck işlerine öylesine dalmıştı ki, PhiKppe Lebon adlı bir Fransızın, havagazını keşfetmiş olduğunu ve Paris'te genel yerleri aydınlatmaya hazırlandığı söylentileri kulağına gelmemiş olsaydı eski araştırmalarını befki de unutup gidecekti Bunun üzerine işe koyuldu 1803'te Boulton fabrikalarını ve 1805'te Manchester'deki Philips ve Lee fabrikalarını aydınlattı Murdöck 1780'de, Cornouailles'da deneylerine başladığı zaman Lebon henüz 11 yaşında idi 1792'de, yani İskoçyalı, evini havagazıyla aydınlatmaya başladığı sıralardaysa, Lebon Angouleme'de mühendislik yapmaktaydı Doğduğu şehirde yaşadığı bu kısa dönemde ani bir esinlenmeyle araştırmalara başladı Talaş almış, bunu bir tüpün içinde yakmış, tüpün ağzına da ıslak bir bez bağlamış, bezden süzülen gazın yandığını ve keskin bir aydınlık verdiğini gözlemlemişti Temel bulgu bu olmakta birlikte işi geliştirmek ve yararlanılabilir bir duruma getirebilmek için çok çalışması gerekecekti Lebon, ısınma ya da aydınlanmada, yanar maddelerden daha elverişli bir şekilde yararlanma ve bu maddelerden çeşitli ürünler elde etme konusundaki yöntemlerinin beratını ancak 1799'da alabildi Bu yöntemler, önce odunu ısıtma ve damıtma yoluyla katranını çıkarmak, sonra elde edilen gazı su dolu bir kabın içinden geçirmekti Gaz, suyun içinde arınıyor ve Lebon'un verdiği adla, "thermolampe" (ısı lambası) denen lambalarda yanıyordu Ne var ki, arıtma işlemi her halde tam olmamıştı; çünkü Paris'te yerleştiği evin çevresindeki komşular mahalleyi pis kokular sardı diye gürültüler koparttılar Bunlara tabii mum ve Argand lambası yapımcılarınınki de eklenmeye başladı Lebon boyun büküp evden taşınmak zorunda kaldı Dominique sokağındaki Seignelay konağını kiraladı ve bütün Paris'i bir gösteriye davet etti Sonuç bir zafer oldu Burada halka yalnız küçük çapta bir gazhane değil, aynı zamanda bir deney laboratuvarı da göstermiş; evi ve bahçeyi, gazı yakan lambalarla ışıl ışıl aydınlatmıştı Bununla birlikte partiyi kazanmış sayılmazdı Çünkü gazın kokusu çekilir gibi değildi Deneyleri sürdürecek parası da kalmamıştı Üstelik taşkömürü yerine odun gibi bir maddeden hareket etmiş olan Lebon, çıkmaza girmişti Gelecek Murdock'un yöntemindeydi İşin bir gün tatsızlığa varacağını anlayan mucit, çaresiz Normandiya'ya gitti ve gazhanesini Rouen'de kurdu Orada kendisini İngilizler Almanlar, Ruslar ve daha başkaları ziyarete geliyor, yöntemini öğrenip evlerinde uygulamaktan çekinmiyorlardı Her ne hikmetse, havagazının iki muciti de icatlarından bir yarar sağlayamadılar Hemen hemen iflâs durumuna gelen ve mühendislikten aldığı maaşla geçinmekte olan Lebon, Napolyon'un taç giyme töreninde bulunmaya Paris'e gittiği 2 Aralık 1804 gecesi Champs-EIysee'de öldürüldü Murdock ise 1839'a kadar yaşadı ve başka icatları oldu 1805'te Veierendeel'in deyimiyle yarı bilgin, yarı şarlatan bir Alman Londra'ya geldi Adı Winzler olan bu Kişi Avrupa'nın belli başlı şehirlerinde havagazının çığırtkanlığını yapıyordu Kamusal bir gösteri yapma izni alarak Carlton Hous Gardens'in duvarlarından birinin üstüne bir havagazı feneri yerleştirdi Sonra bir gaz şirketi kurdu ve Londra sokaklarını aydınlatma işini üstlendi Ama işler kolay yürümüyordu: Halk yangından ve zehirlenmekten korkuyor, öte yandan Walter Scott dumanla aydınlanmayı uman ve ışığı borularla taşımayı kuranların aklına şaşıyordu 1814'te bütün bunlara rağmen havagazı, Londra sokaklarını aydınlatmaya başladı; 1817'de Amerika'da, daha sonra da Paris'te ilk gaz lambaları yandı Paris'te, Philippe Lebon'un dul eşi, kocasının yarıda kalan görevini üstüne alarak 1811'de bir gazhane kurdu XVIII Louis ve kendisinden başka hiç kimsenin bu yeni aydınlanma şekline güvenleri yoktu 1817'de ilk denemenin yapılması kralın ısrarları sayesinde mümkün oldu ve gaz fenerleri ancak 1829'da Paris'i aydınlatmaya başladı Fakat, yağ lambaları ancak 25 yıl sonra tam anlamıyla söndü |
|