Canan Özeti Peyami Safa |
11-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Canan Özeti Peyami Safa1KİTABIN KONUSU: Romanda; o zamanki Batıya hayran olma modasına uyan ve sonunda gerçeği kabüllenip kendi özüne dönen, bir zamanlar aşkın gözünü kör ettiği Lâmis ve onu her yönde kullanan, bütün iyi niyetinden faydalanan Canan karekterleri dikkat çekmekte ve romanın hazzınnı bu iki karekter vermektedir 2KİTABIN ÖZETİ: Bir Çerkes kızı olan Canan,küçük yaşta esirciler tarafından satın alınır ve saraya satılırSarayda güzelliği ile dikkatleri üzerine çeken Canan,daha sonra,zengin bir aile olan Şakir Beylere verilirBurada, evin diğer çocuklarıyla beraber farklı bir muameleye tâbi tutulmadan büyütülür,gelinlik çağına gelince de Kâzım Bey adında bir binbaşıyla evlendirilirBinbaşıyla beraber Edirneye giden Canan,kocasıyla anlaşamayınca,tekrar İstanbula döner Dönüşü takip eden günlerde,Şakir Beyin şirketinde çalışan Lâmis ile tanışan Canan, kısa sürede onu kendine bağlarAradaki ilişkinin aşka dönüşmesi üzerine, Lâmis beş seneden beri evli bulunduğu Bediadan ayrılarak Canan ile evlenir Lâmisin Bediadan ayrılmasında Cananın cazibesi kadar, Lâmisin Bedia da dahil olmak üzere yalı çevresine duyduğu nefretin payı da vardır Çünkü o, Vaniköydeki yalının yeknesak dekoru içinde sürdürülen hayat tarzını sevmemekte, beğenmemektedir Lâmis ile Canan evlendikten sonra Kalamışda bir evde otururlarAncak oturdukları ev, köşke kıyasla hayli sönük bir yerdir Canan, evliliklerinin ilk günlerinden itibaren bu evi mesele yapar ve Lâmise birtakım şikayetlerde bulunur Lâmisden umduğunu bulamayan, onun aylık maaşla isteklerini karşılayamayacağını anlayan Canan,başka erkeklerle ilişki kurmaya başlarLâmis karısıyla ilgili bazı sözler duysa da,bunların dedikodudan ibaret olduğuna inanır,pek önem vermez Evlilikleri böyle devam ederken,bir gün ,Cananın annesi olduğunu iddia eden yaşlı bir kadın çıkagelirAncak Canan, onu reddeder ve evden kovmak isterLâmis kadına acıdığı için evde alıkoyarEvde düzenlenen alışılmış toplantıların birinde,Cananı bir erkekle gören kadın,olayı Lâmise anlatırBunun üzerine karısından şüphelenen Lâmis,daha sonra arkadaşı Selim ile onun gizli konuşmalarını duyarOlayı izleyen günlerde Selim Canan ile olan ilişkisini itiraf ederHatta onun sadece kendisi ile değil,bir çok erkekle ilişkisi olduğunu söylerBu durum Lâmis ile Canan arasında kavgaya sebep olurKavga esnasında araya giren,ancak kızı tarafından bir kez daha reddedilen kadın,bunun üzerine kızı Canana saldırır; onu öldürerek evden kaçar Lâmis, Cananın ihanetinden ve ölümünden sonra yalıya dönerYalının eskiye oranla daha viran olması bile, Lâmis için bir anlam ifade etmezNitekim O, en büyük günahları işledikten sonra bir mabet kapısına koşan insan gibi yalıya dönerÇünkü yalı, Kadıköy-Kalamış çevresinin sahteliğine karşı, kaybolmayan güzelliklerin, saadet ve huzurun mekanıdır 3KİTABIN ANA FİKRİ: Tutkuların baskısıyla bir takım vaadler ve geçici hevesler peşinde koşarak, bu uğurda bazı kutsal değerleri zedelemeyi göze alanlar, sonuçta hüsran ve pişmanlıktan başka bir şey elde edemezler 4KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ: LÂMİS: Hislerine ve tutkularına yenilerek, gerçekler yerine hayal alemi ile mutluluk arayan, iyi niyet ile gerçek bir aşkı arayan, ama sonunda hayallerden uzaklaşarak gerçekleri görebilen bir kişidir İlk başlarda bulunduğu şartlardan tiksinerek Batılı tarzı yaşamaya özense de , sonunda batının aldatıcılığını görerek güzelliği bulunduğu ortamda aramıştır CANAN:Kadıköy-Kalamış çevresinin seçkin bir kadınıdırYaratılışı itibarı ile mağrur ve ihtiraslı, aynı zamanda süs ve mücevher düşkünü güzel bir kadındır Köşke gelen hemen hemen her erkek ona kavuşmak, en azından onunla ilişki kurmak istemektedir Cânân, paranın vaadettiği saltanatlara sahip olmak emeliyle bu istekleri reddetmek istemez BEDİA:Aslen muhafazakâr bir kadındırNamusuna ve ailesine düşkündür Süs ve mücevherden hoşlanmamaktadır Dış görünüşe önem vermeyen, sade bir hayatı tercih eden, elindeki ile yetinmeyi bilen birisidir ŞAKİR BEY:Açık görüşlü, rahat bir şekilde kendini, duygu ve düşüncelerini ifade edebilen, geniş bir düşünür, birazcık da çok bilmiş, kendi hayat felsefesini her zaman önde tutan birisidir SELİM:Entellektüel kimliği ile, diğer kahramanlarla olan ilişkisi açısından sözcü olmaya en uygun kişidir Her ne kadar Lâmise bazı gerçekleri gösterse de, gösterme usûlündeki tutarsızlığı ve dengesizliği ile olumsuz bir kişiliğe sahiptir 5KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER: 6KİKİTABIN YAZARI HAKKINDAKİ KISA BİLGİ: PEYAMİ SAFA 1899′da İstanbulda doğdu, 15 Haziran 1961′de İstanbulda yaşamını yitirdi Şair İsmail Safanın oğlu Düzenli bir eğitim almadı Kendi kendini yetiştirdi 13 yaşında hayata atıldı Posta Telgraf Nezaretinde çalıştı Öğretmenlik (1914-1918), gazetecilik (1918-1961) yaptı Hayatını yazıları ile kazandı Kardeşi İlhami ile Yirminci Asır adlı bir akşam gazetesi çıkardı Bu gazetede “Asrın hikâyeleri” ilk hikâyelerini imzasız yayınladı (1919)b Ayrıca, Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki de dergi çıkardı Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı Çok sevdiği oğlu Merveyi askerlik hizmeti yaparken kaybedince derinden sarsıldı Bu olaydan birkaç ay sonra İstanbulda öldü Edirnekapı Şehitliğinde toprağa verildi Fransızcayı, gramer kitabı yazabilecek kadar öğrendi 43 yıl hiç durmadan yazdı Güçlü bir fikir adamı, romancı ve polemikçiydi Nâzım Hikmet Ran, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul, Aziz Nesinle girdiği polemikler unutulmaz Ölümünden hemen önce Son Havadis gazetesi başyazarıydı Kendince edebî değeri olmayan romanlarını “Server Bedi” ismiyle yayımladı Sayıları 80′i bulan bu kitaplar içinde Cumbadan Rumbaya (1936) romanı ve Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi ünlüdürAyrıca ders kitapları da yazdı |
|