Hosteslerle Gelen Şıklık ... |
10-29-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hosteslerle Gelen Şıklık ...Hosteslerle Gelen Şıklık 1940lı yılların sonunda ilk kez uçaklarda yerlerini almaya başlayan hosteslerden günümüze, askeri etkili üniformalardan çingene pembesi minilere, turkuaz tonlarından lale motiflerine; THY uçak kabinlerinden öyle aaaifli anılarla yüklü moda esintileri geldi geçti ki… Yolcu taşıyan ilk sivil havayolları 1920lerde kurulduğunda en önemli misyonu, güvenlikti Dolayısıyla havayollarında çalışan personelin üniformaları da her şeyden önce pratik, dayanıklı olmalı ve yolculara güven vermeliydi United Airlinesın hostesleri asker yeşili bereleri ve pelerinlerinin altına hemşirelerin düz topuklu ayakkabılarını giyiyor, bazı havayolları günümüzde şıklıkla özdeşleştirdiğimiz uçak personelini hemşire kıyafetlerine büründürüyordu Belki havacılık tarihinin önce askeri olmasının da etkisiyle, özellikle pilot üniformalarında olmak üzere, yolcu taşıyan havayollarında ilk yıllardan itibaren yalın düz çizgiler, apolet ve pirinç düğmeler gibi askeri detaylar da görülüyordu Önce Devlet Hava Yolları İşletmesi adıyla hizmete koyulan THY, beş uçak ve 23 koltuk kapasitesi ile 1933de operasyona başladığında, askeri çizgiler taşıyan ciddi üniforma geleneğini sürdürüyordu HOSTESLERLE GELEN ŞIKLIK Ama Türk konukseverliğini uçaklara taşıyan hostesler THYde ilk kez göreve başladığında, hava yolculuklarında prezantabl kabin personelinin önemi anlaşılmaya başlamış, üstelik uluslararası modada, İkinci Dünya Savaşının mahrumiyet yıllarının ardından yeniden doğan zarif kadın silueti gündeme gelmişti Dolayısıyla semalara ilk kez 1947de çıkan hosteslerimiz günümüzde hâlâ hayranlıkla karşılanan bir şıklıkla selamladılar THY yolcularını Türkiyede hostesliğin tarihi, Türk Hava Yollarının kuruluşundan 13 yıl sonra satın alınan DC-3 uçaklarında kadın havacı kamarot adıyla çalıştırılan üç kadın memurla başlamıştı Yolculara hizmetin yanı sıra, telsizcilik görevi de yapan hostesler, uçuşlarda yolcuya kolonya servisi yaparken, havacı mavi etek ceket ve keple beyaz koton bluz giyiyorlardı 1950de hosteslik kaldırıldı ve 1952de yeniden başladı Hostesler 1960lı yıllara dek görevlerini gök mavisi etek-ceket, beyaz koton bluz ve başlarındaki gök mavisi keple sürdürdüler Bu üniformalar 1947den 1962ye kadar giyildi Üste oturarak beden hatlarını belirginleştiren gri mavi üniformalarda aksesuar olarak fular kullanılıyor, yolcu karşılanırken giyilen lacivert eldiven, lacivert çanta ve ayakkabı ile şık görünüm tamamlanıyordu Kep ve göğüs yakasında yer alan bröve de aynı zarif çizgiyi destekliyordu Hosteslerimiz bu, hem zarif hem de güvenilir imajlarını yıllarca sürdürdüler ZARAFETTEN ÖZGÜRLÜK RÜZGÂRLARINA Zarif kadın siluetiyle belirlenen 50li yılların ardından 60lı yılların modasında yavaş yavaş özgürlük rüzgârları esmeye başlıyordu 1968lerde öğrenci hareketleriyle doruğa ulaşan özgürlük heyecanı modaya ilk kez gençleri de dahil ediyor, etekler kısalıyor, çiçek çocukların pembe mor renkleri işyerlerinden havayollarına, ağırbaşlı bir şıklığın egemenliğindeki ciddi kurumları bile etkisi altına alıyordu THY de bu genç rüzgârların etkisinde kalmakta gecikmeyecekti UNUTULMAZ ÇİNGENE PEMBESİ ÜNİFORMALAR 1968de THY hosteslerinin etekleri, Mary Quantın başlattığı dünya trendine uygun olarak birden kısalıverdi ve renkler, olağanüstü bir gözüpeklikle, gök mavisinden çingene pembesine dönüştü Orta yaşlı yolcuların hâlâ unutamadıkları bu üniformalar pek pratik değildi, ama rengârenk bir gençliği yolcularına yansıtarak, dönemin ruh haline hoş bir uygunluk sergiliyorlardı Çiçek çocuklarının modası 1970lerin başında petrol krizinin karamsarlığıyla duruldu Ama özgürlük ruhu bir kez modaya sızmıştı Artık mini, maksi, midi olsun her boy etek giyiliyor, isteyen ihtişamı yansıtan giysilere bürünürken, dileyen de genç ve spor giysisini geçiriveriyordu üstüne THY üniformaları da 1973te değişti Kiremit ve bej renkli iki takım halinde kullanılan üniformaların bluzları, modadaki Optik Sanat etkisini yansıtarak, puantiyelerle canlanıyordu O dönemin hosteslerinin başlarını da kahverengi kasketler süslüyordu Toprak renklerine bu dönüşte dönemin bir önceki on yıla göre daha temkinli bakış açısının bir yansıması vardı 80LERİN LÜKSÜNDEN 90LARIN MİNİMALİZMİNE 1980li yıllar ise, modada şıklığın ve lüksün geri dönüşünü simgeliyordu Gençlik esintileri durulmuş, gençler dünyayı değil, parlak iş yaşamlarıyla kendi hayatlarını kurtarma peşine düşmüşlerdi Bu yıllarda tasarımcı imzalı giysiler önem kazanmaya başladı, ünlü modacılar havayolları için de giysiler tasarlamaya başladılar 1989da THYde kırmızı ve lacivert takımlar, kırmızı ceket-lacivert etek ve lacivert ceket-kırmızı etek olarak giyildi Kırmızının gösterişiyle lacivertin ağırbaşlılığını birleştiren bu üniformaların ardından, 1990lı yılların yalın hatları THYye de damgasını vurmaya başladı 1993ten bu yana lacivert ve turkuaz renklerde daha ağırbaşlı modeller üzerine çalışıldı 1999da Altınyıldız imzasıyla, etek-pantolon, yakasız mono ve kruvaze olmak üzere iki ayrı modelde hazırlanan kreasyon da minimalist şıklığı yansıtıyordu Lacivert ve yakasız hazırlanan kruvaze ceket sekiz düğmeli, mono ceket ise üç düğmeli olarak tasarlanmıştı Ceketler kırmızı ve lacivert yeleklerle isteğe göre etek veya pantolonla giyilebiliyordu Üniformaları tamamlayan keten gömlekler, kısa ve uzun kollu olarak düşünülmüş, aksesuar olarak kullanılan eşarplarsa yüzde yüz ipekten yapılmıştı 2000LERDE KIYAFETLER SIK SIK DEĞİŞTİ 2000li yıllarda ise, çağın gereklerine uygun olarak THY üniformaları daha sık değiştirilmeye başlandı 2001de hosteslerin Vakko, stewardların Mithat tarafından dikilen üniformaları iki yıl kullanıldı Tümü lacivert olarak hazırlanan hostes üniformaları yeleklerle hareketleniyor, gece mavisi astarlar, biyeler ve işlemelerle orjinallik kazanıyordu Arka-orta yırtmaç yerine yan taraftaki kupa yerleştirilen yırtmaç, dünya modasını yansıtıyor, tek düğmeli kuplu ceketler ve gece mavisi yelekler klasik bir tarz oluşturuyordu Turkuaz tonlarından laciverte geçen THY renkleriyle ve modern desenlerde hazırlanan eşarp ve kravatlar da üniformaları tamamlıyordu Aynı yıl hijyen kaygısıyla, personelden gelen itirazlara rağmen stewardlarda kısa kollu gömlekler yasaklandı THY, DÜNYA TRENDLERİNE UYUYOR 2005te Cemil İpekçinin tasarladığı yeni üniformalar çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi THY böylece ilk kez, dünya trendlerine uyarak, bir firmayla değil, bir tasarımcıyla çalışıyordu Üniformalarda mavi, turkuaz ve lacivert ana renk olarak kullanılıyordu Giysilerdeki ana motif olan lale, uçakların gövdelerinde, düğmelerde ve stewardların kravatlarına dek her yerdeydi Yazlık-kışlık ayrımı olmayan üniformalar, Yünsa tarafından geliştirilen Coolmax kumaşlar sayesinde, personeli yazın serin, kışın sıcak tutuyordu Eteklerin boyu eskiye göre daha uzundu ve pantolon uygulaması da eskiden olduğu gibi devam ediyordu Ama, uçuş personeli açık renklerdeki giysilerinin hep bakımsız ve kirli görünmesinden yakınıyordu 75 yılını kutlamaya hazırlanan THY bu kez eski bir geleneğe dönerek, üniformalarının tasarım ve imalat sorumluluğunu üçüncü kez Vakkoya teslim etti 75 YILA YENİ BİR İMAJ THY üniformalarını ilk tasarladığında Moda Göklerde!' sloganını kullanan Vakko bu kez de aynı sloganla yola çıkıyor Uçuş personeli için lacivert takım, beyaz gömlek, turkuaz ve mavi renkli fular ve kravatlardan oluşan bir koleksiyon hazırladığını belirten Vakko yetkilileri, kullanılacak düğmelerde THY ambleminin yer alacağını söylüyorlar Bu kez uçuş personeliyle çok yakın bir istişare içinde hazırlanan giysilerin özellikle kırışmaz, kir tutmaz kumaşlardan yapılmasına, dolayısıyla tüm koşullarda şıklığın korunmasına büyük özen gösterildiği belirtiliyor Fular ve kravatlarda ise Vakkonun geleneksel şıklığının hissedileceği vurgulanıyor Renkler, desenler veya kuplar nasıl olursa olsun, 75 yıllık tarihinde hep olduğu gibi, Türk Hava Yollarının Türk konukseverliğini dünya modasıyla bir kez daha buluşturacağına kuşkumuz yok |
|