Minicik Sözlük (R) |
10-28-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Minicik Sözlük (R)R raad: gök gürültüsü Rabb: varlıkları eksik bir hâlden mükemmel bir hâle doğru götürürken bütün ihtiyaçlarını veren Allah Rabbanî: Rabbimize ait Rabbenâ: ey bizim Rabbimiz Rabbülâlemîn: âlemlerin Rabbi râbıta: bağ, ilgi, irtibat râbıtaimevt: ölümü düşünmek rabian: dördüncüsü rabt: bağlama râci: geri dönen râcî: rica eden, ümit eden râcih: üstün, seçilen râcihane: üstün olurcasına râd: gökgürültüsü râdde: derece, sıra radıyallahuanh: Allah ondan razı olsun! râdmisâl: gökgürültüsü gibi radyumvârî: ışık saçan radyum elementi gibi Râfızî: hak mezheblerden ayrılıp sapan kimse râfi: yükseltici, kaldırıcı rağabât: rağbetler, istekler rağbet: istek, ilgi râğıb: istekli rağm: tersi, aksi rağmen: inadına, zıddına râh: yol rahat: sıkıntısız, üzüntüsüzlük râhib: Hıristiyan din adamı râhibe: kadın rahip Rahîm: merhametli, acıyan rahim: döl yatağı, akrabalık rahîmane: acıyarak rahîmehullah: Allah merhamet eylesin rahîmiyet: merhamet edicilik rahle: küçük masa rahm: acıma, esirgeme Rahmân: sonsuz merhametli, Allah Rahmânî: Rahmanla ilgili Rahmânirrahîmîn: Rahman ve Rahîm olan Allah rahmâniyet: Allahın kullarına merhamet etmesi Rahmânürrahîm: dünyada da âhirette de âcizlere merhamet eden Allah rahmet: acıma, esirgeme, şefkat Rahmetenlilâlemîn: âlemler için rahmet olan Peygamberimiz rahmetfeşân: merhamet saçan rahmetullahialeyh: Allahın rahmeti üzerine olsun! rahmımâder: ana rahmi rahne: yara rahnedâr: yaralı rahve: harf cezimli olarak söylenirken sesin akması hâli râic: sürümlü, revaçta olan râif: merhametli râik: sade raiyyet: idare edilenler, halk raiyyetperver: halkını seven râkım: kod, denizden yükseklik rakîb: gözetleyen, denetleyici râkib: rakip, rekabet eden, yarışan rakîbane: denetlercesine râkibane: rakip gibi râkid: durgun rakik: ince, duygulu rakkas: dans eden, sarkaç rakkasane: dansöz gibi rakraka: suyun akması raks: dans, oyun râm: boyun eğme ramâd: kül ramak: az şey Ramazan: oruç ayı rân: "süren, sürücü" mânâsında son ek rânâ: güzel, hoş rapor: inceleme sonucunu bildiren yazı rasad: gözetleme, bakma rasânet: sağlamlık rasâs: kurşun rasathâne: gözlem evi râsih: iyice oturmuş, yerleşmiş, sağlam râsihane: derinlemesine, sağlamca rasin: sağlam rasyonalizm: aklı tek ölçü kabul eden sapkın felsefe rasyonel: akla uygun râşe: titreme râşet: titreme, ürperme râşid: erişkin, doğru yola erişen raşidin: raşidler, erenler, ermişler ratb: rutubetli, yaş Rauf: acıyan ve esirgeyen, Allah ravh: rahatlık râvî: rivayet eden, söz nakleden, ravza: bahçe Ravzaimutahhara: Peygamberimizin pak ve mübarek kabri rayb: şüphe rayiha: koku râz: sır râzı: hoşnud, memnun Râzık: rızık veren, Allah realist: gerçekçi realite: gerçek realizm: gerçekçilik felsefesi reâyâ: idare edilenler reca: dönüş recâ: ümit Receb: Arabî ayların yedincisi recez: bir nevi şiir recm: taşa tutma, taşlama recûliyet: erkeklik recül: erkek recülifâcir: günahkâr adam red: kabul etmeme redâ: süt emme reddiye: red için yazılan yazı ree: akciğer reel: gerçek ref: kaldırma refah: bolluk, rahatlık refakat: eşlik etme, arkadaşlık refet: merhamet, acıma refetkârane: merhamet edercesine refetmek: kaldırmak refik: arkadaş, eş refika: eş, arkadaş refikaihayat: hayat arkadaşı, eş reform: düzeltme, ıslah Refref: Peygamberimizi Mîraçta en yüksek makama götüren binek reftâr: gidiş regaib: rağbet edilenler, mübarek bir gece reha: kurtuluş rehâ: gevşeklik, kurtuluş rehâvet: tembellik, gevşeklik rehber: yol gösteren rehgüzâr: yol üstü rehin: bir şeyin yerine garanti olarak tutulan rehnüma: yol gösteren reis: başkan reisiâlem: âlemin reisi, Peygamberimiz reisicumhur: cumhurbaşkanı rejim: bir devletin yönetim biçimi rekabet: yarışma rekabetkârâne: yarışırcasına rekât: namazın bir bölümü rekz: dikme, saplanıp kalma remâd: kül remil: bir fal türü remiz: kapalı söyleyiş, işaretle anlatma remz: remiz remzen: remizle remzî: remizle ilgili remzünâz: remiz ve naz rencide: kırılmış, incinmiş rençber: tarım işi yapan kimse rende: düzeltme aleti rendeçlenme: rendelenme, düzeltilme rendeleme: düzgün hâle getirme rengârenk: renk renk, güzel renklerle bezenmiş rengin: süslü, güzel, parlak rês: baş, kafa resail: risaleler, küçük kitaplar, mektuplar resan: "yetişen, getiren" mânâsında son ek rêsen: kendi başına resm: resim resmigeçit: özel günlerde yapılan geçit töreni resmiküşâd: açılış töreni resmiyet: resmîlik resûl: yeni bir kitapla gönderilen peygamber Resûliekrem: "en kerim peygamber" mânâsında Peygamberimiz Resûlullah: Allahın resulü, Peygamberimiz rêsülmal: sermaye, ana para reşad: doğru yolda olma reşadetpenah: doğru sığınak reşahat: sızıntılar reşha: sızıntı reşid: hak yolda giden, ergin, olgun revâ: uygun, lâyık revâbıt: rabıtalar, bağlılıklar revac: geçerlik, değer, sürüm revak: sundurma, çardak revan: giden, akan revâtib: vazifeler, maaşlar revâyih: rayihalar, kokular revh: rahat revnak: parlaklık, tazelik, süs revnakdâr: parlak, taze, hoş rey: oy, görüş, fikir reyhan: güzel bir koku, hoş kokulu bir bitki reyyan: suya kanmış, tatmin olmuş rez: üzüm, asma rezâil: rezillikler, utanılacak şeyler rezâlet: utanılacak hâl ve iş rezil: utanmaz, alçak rezilürüsva: ayıpları meydana çıkmakla alçalıp kötü hâle düşmek Rezzak: bütün yaratıkların rızkını veren, Allah Rezzakane: rızık verircesine Rezzakıyet: Allahın rızık vermesi rıbh: kâr, kazanç rıdvan: memnunluk rıfk: yumuşaklık, tatlılık rıhlet: yolculuk, göç rızâ: memnunluk, hoşnutluk rızâdâde: hoşnut olmuş rızâenlillah: Allah rızası için rızık: Allahın ihsanı olan maddî ve mânevî nimetler rızk: maddî ve mânevî nimetler rızkıfıtrî: yaşamak için gereken normal rızık rızkımecazî: alışkanlık sebebiyle ihtiyaç hâline gelen anormal rızık riayet: uyma, uygunluk riayetkâr: riayet eden, uyan ribâ: faiz, haram para ribh: kazanç rica: ümid etme, isteme ricakârâne: rica edercesine ricâl: erkekler ricâlen: erkek olarak ricânâme: rica yazısı, ümit ifade eden yazı ricat: geri dönme, kaçma ridâ: örtü rifât: yükseklik rîhireyhan: hoş kokulu rüzgâr rikkat: acıma, yumuşaklık, yufka yüreklilik, kalb inceliği rind: aldırışsız, kalender Risale-i Nur: Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin îman ve islâmiyet hakikatlarını izah ve ispat eden çok değerli kitaplarının umumî adı risale: küçük kitap, mektup risalet: resullük, peygamberlik Risaletpenahi: peygamberlik kendisinde noktalanan Peygamberimiz riş: kabuk, yara ritm: ahenk rivâyât: rivayetler rivâyet: hikâye edilen, anlatılan, hadîs nakli riyâ: gösteriş, ihlassızlık riyâkâr: gösterişçi riyâkârâne: gösteriş yaparcasına riyaset: başkanlık riyâzât: riyazetler riyâzet: nefsi ıslah için az gıda ile yaşama riyâzetkârâne: az gıda ile yaşayıp nefsi terbiye edercesine riyazî: matematikle ilgili riyaziyat: matematik ilmi riyaziye: matematik romanvârî: roman gibi rovelver: tabanca röntgen: ışın, ışın aleti rub: dörtte bir Rubûbiyet: ilâhî terbiye, Allahın bütün varlıkları eksik bir hâlden mükemmel bir hâle doğru götürmesi, bu esnada her nevi ihtiyaçlarını vermesi ve onları emrine itaat ettirmesi rubûbiyetperver: terbiye etmeyi seven Allah Rufaî: Rufailik diye bilinen bir tarikatı kuran, bu tarikattan olan rûh: can, his, öz rûhanî: ruh ile ilgili, görünmez varlık, ruh, melek, cin rûhaniyat: ruhanîler rûhaniyet: ruh hâli, ölen insanın devam eden ruhî kuvveti rûhaniyyûn: ruhlar âleminden olanlar rûhban: Hıristiyan din adamı rûhefzâ: ruhu okşayan rûhen: ruh bakımından, ruhça rûhî: ruhla ilgili rûhiyat: ruh ilmi ruhsat: izin, müsaade Rumî: bir nevi takvim rumûz: gizli anlamlar rumûzât: remizler, gizli mânâlar runümâ: yüzünü gösteren rusül: resuller, peygamberler rûşen: parlak, aydın rutubet: nem, ıslaklık ruyizemin: yeryüzü rûz: gün rûznâme: günleri gösteren yazı, takvim, günlük yazı rûzumahşer: öldükten sonra dirilip toplanma günü rübâ: "alan, çalan, kapan" mânâsında son ek rübai: dörtlük rüchan: üstünlük rüchaniyet: üstünlük rücû: geri dönme rüesa: reisler, başkanlar rüfeka: refikler, arkadaşlar rükn: rükün, direk, sütun rükû: namazda eğilme rükün: direk, sütun Rüstem: kuvvetiyle meşhur bir efsane kahramanı rüsûb: tortu rüsûbât: tortular rüsûh: ustalık, sağlamlık, maharet rüsva: rezil, maskara rüşd: doğru yolu bilme, olgunluk rüşeym: oğulcuk, embriyon rüşvet: bir işin yapılması için haksız alınan veya verilen haram para rütbe: derece, basamak rütbeten: rütbece rütebî: rütbelerle ilgili rüûs: başlar, kafalar rüyâ: uykudayken girilen misalî bir âlemde görülenler rüyâyısâdıka: doğru rüya rüyet: görme rüyetullah: Allahı görme rüzgâr: yel, zaman, dünya |
|